25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 ARALIK 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Türkiye bir kara ve bir deniz limanını geçici bir süre için Rumlara açmaya hazır olduğunu bildirdi BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI AKP’den geçici Kıbrıs atağı ? Ankara’nın AB’ye gönderdiği yeni Kıbrıs planı, Türkiye’nin Rumlara 1 hava, 1 de deniz limanı açmasını öngörüyor. Plan, KKTC’deki Ercan Havaalanı ve Magosa Limanı’nın da uluslararası ticarete açılmasını içeriyor. Planda, 2007 yılında BM öncülüğünde yeni bir çözüm süreci başlatılması da vurgulanırken 12 ay içerisinde çözümün sağlanamaması durumunda tüm ülkelerin eski pozisyonlarına dönmeleri yer alıyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara, AB’ye Kıbrıs’la ilgili son dakika teklifi yaptı. Plana göre, “Ercan Havaalanı uluslararası trafiğe ve Magosa Limanı doğrudan ticarete açılacak. Plan kapsamında Türkiye’deki bir havaalanı ve bir liman da Rumlara açılacak. Maraş konusu ise BM’ye bırakılacak. 2007 sonuna kadar çözüm olmazsa, planın işlerliği kendiliğinden sona erecek.” Planda Türkiye’nin Rum Kesimi’ne limanlarını açmasının herhangi bir siyasi tanımaya neden olmayacağının da altı çiziliyor. Planda “koşul” uygulanabilmesi için, Rumların Türkiye ile aynı ortak paydaya gelmesi gerekiyor. Ankara plana bu nedenle “koşulsuz” denemeyeceğini bildiriyor. Ankara’nın Kıbrıs konusundaki yeni teklifi, AB’ye geçen günlerde Dışişleri Bakanlığı’nı ziyaret eden Finlandiyalı yetkililer aracılığıyla iletildi. Bu kapsamda Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve bakanlığın Kıbrıs ve AB’den sorumlu personelinin katıldığı toplantıda, dönem başkanlığı yetkililerine Türkiye’nin şartları “şifahen” anlatıldı. Ankara bu yöndeki tutumunun dün gerçekleştirilen AB Daimi Temsilciler (COREPER) toplantısında anlatılmasını istedi. Bu kapsamda Finlandiya da Türkiye’nin ? 12 ay içinde gerçekleştirilecek hususlar birbiriyle uyumlu aynı dönemde gerçekleşecek. Türkiye’nin plan kapsamında açacağı deniz limanının Mersin Taşucu, havaalanının da Antalya Uluslararası Havalimanı olduğu öne sürülüyor. TSK’den Neden Çekiniyorlar?.. Avrupa ve ABD kaynaklı yayın organlarında TSK’nin laiklikten sapmalar karşısında sessiz kalamayacağı, “tahrik edici bir biçimde” pazarlanmaya başlandı. TSK bu kritik dönemde Brüksel ve Washington tarafından yıpratılmak isteniyor. Bunun kısa ve orta vadeli hedefleri yanında uzun vadeli ve stratejik yanları da bulunuyor. Ama işin özünde, “TSK’nin siyasetin tamamen dışına itilmesi” esas hedefleri. Türkiye içeriden sivil kurumları ile yavaş yavaş boşaltılıyor. Meclis’in, hükümetlerin, bürokrasinin, sivil toplum örgütlerinin “ulusal refleks gösterme olanakları” giderek daraltılıyor. Özelleştirme, piyasalaştırma, yabancılaştırma programları ve uygulamaları ile “İslamlaşma ve yabancılaşma atbaşı gidiyor”. Karşıt sanılan kavramlar ve olaylar, “birbirlerini tamamlar duruma getiriliyor”. Çünkü her ikisi de ulusal politika ve uygulamaları engellemeye yönelik hedefte birleşiyorlar. TSK de özelleştirmenin ve piyasalaştırmanın bir parçası haline getirilmeye çalışılıyor. Özalcı politikalarla ne yapılırdı; KİT’ler önce çalışamaz duruma, özellikle sokulurdu. Sonra da halka, “Bakın bunlar zaten dökülüyor, satmaktan başka çare yok” denirdi. Emperyalizmin ve uluslararası sermayenin en bilinen oyunudur bu. Bir ünlü söylemiş; “Abartılı bir yalan sürekli tekrarlanırsa gerçeklerden daha fazla etki yaratır”. Darbe işinde de kimi odaklar bu taktiği kullanıyorlar. AB Türkiye’yi iyice köşeye sıkıştırıyor ve çıtayı yükseltmeye hazırlanıyor; K. Irak’ta kukla Kürt devleti işi tamamlandı; şimdi yayılması gerekiyor. Bir kanatta ABD, öbür kanatta AB Türkiye’yi sıkıştıracak. Askerin “Yeter artık” demesinden ürküyorlar. AB ile görüşmelerin aksamadan sürmesi, Türkiye’nin kıskaç içinde tutulması ABD için çok önemli! Papa ve Avrupa Konseyi çıtayı yükselttiler; Fener Patriği evrensel (ve bağımsız) bir kimlikle Avrupa Konseyi’nde konuşma yaparak kâğıt üzerinde egemenliğini ilan edecek. Burada da TSK’nin tepkisinden çekiniliyor. Kıbrıs’ta AB’nin, Yunanistan’ın, Rumların istedikleri çoktan verildi ve kâğıtlar imzalandı. Şimdi Rumlar ve Atina, Ankara ile kedi fare oyununu oynuyorlar. En geç bir yıl sonra, 2007 İlerleme Raporu’na, “KKTC’den askerin çekilmesi koşul oldu” diye yazacaklar. Orada da TSK’nin tepkisinden çekiniyorlar. Koşulsuz açılacak iddiası Ankara’nın bu maddeleri barındıran ve karşılıklılık esasına dayanan planda, ilk adımın aynı anda atılmasına yönelik herhangi bir ifade yer almıyor. Bu kapsamda Rum Kesimi Türkiye’nin kendisinden, önce limanlarını açmasını isteyebilecek. Türkiye ise planda “koşulsuzluk” gibi bir durumun söz konusu olmadığını iddia ediyor. Ankara bu konuya şöyle açıklık getiriyor: “Planda aslında Türkiye’nin önerilerinin belli koşullara bağlanmasına yönelik bir ifade öneride yer almıyor. Ancak paketin bir bütün olduğu unutulmamalı. Türkiye ile AB arasında ortak bir zemin oluşmazsa Türkiye’nin limanlarını Rum gemi ve uçaklarına açması söz konusu olamaz. Bu nedenle her şey bir karşılıklılık esasına dayanmalı. AB liderlerinin de hem KKTC hem de Rum Kesimi liderlerini ortak paydada buluşturabilmesi için baskı yapmasını istiyoruz.” Ankara’nın AB’ye gönderdiği öneriler, basına sızmaması için BaşbakanTayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Devlet Bakanı Ali Babacan dışında kabine üyeleri ile paylaşılmadı. 3 bölümden oluşan önerilerini COREPER’de açıkladı. Rumlara verilenler Buna göre, karşılıklılık esası öngören planın ilk bölümünde, “Türkiye’nin, Gümrük Birliği Ek Protokolü’nü uygulamaya devam edeceği” belirtilirken şu istemlere yer verildi: ? Türkiye, Gümrük Birliği’nin şartlarını şimdiki gibi sürdürecek. ? Türkiye bir deniz limanını ve bir havaalanını ticari kapsamda Rum kesiminin kullanımına açacak, ancak bu süreç “siyasi bir tanımayı” kapsamayacaktır. Türkiye’nin istemleri Teklifin ikinci bölümünde ise Türkiye’nin, Rum Kesimi ve AB’den istemleri sıralandı. Ankara “karşılıklılık esası”na dayanan planda şunları kaydetti: ?KKTC’deki Ercan Havaalanı hiçbir koşul olmaksızın uluslararası uçuşa açılacak. ? Magosa Limanı’nda, BM gözetiminde ve Kıbrıs Türk tarafı yönetiminde uluslararası ticaret yapılabilecek. Çözüm için kısıtlı süre Paketin üçüncü bölümünde ise Kıbrıs’ta 12 ay içinde tamamlanacak BM çerçevesinde kapsamlı çözüm çalışmaları talep edilerek AB’nin bu kapsamlı çözüm çabalarına destek olmak için adadaki iki lidere çağrıda bulunması isteniyor. Planın üçüncü bölümündeki istemler şöyle: ? Kıbrıs konusunda 2007 yılı başında BM çerçevesinde kapsamlı bir çözüm çalışması başlatılacak. ?12 ay içerisinde Rum Kesimi BM çatısı altında uzlaşmaya yanaşmazsa, Türkiye limanlarını tekrar kapatacak. KKTC de dahil olmak üzere tüm ülkeler şimdiki pozisyonlarına dönecek. 11 Aralık zirvesine yazılı önerilerle gidilecek Öte yandan önerinin ardından Türkiye’yle üyelik müzakerelerinin 11 Aralık’ta gerçekleştirilecek Dış İlişkiler ve Genel İşler Konseyi toplantısında ele alınacağı da bildirildi. Ankara bu toplantıya AB’nin istemi doğrultusunda önerilerini yazılı olarak gönderecek. Öte yandan Dışişleri Bakanı Gül’ün plan ile ilgili olarak, İngiltere, İtalya, İspanya, Hollanda ve İsveç’teki meslektaşlarını arayarak destek istediği öğrenildi. Gül’ün, muhataplarına “Biz son adımımızı atıyoruz. Umarım Rumlar da iyi niyetimizi görür” dediği vurgulanıyor. Halkla bütünleşme Öte yandan TSK üst yönetiminin son aylarda yaptığı açıklama ve değerlendirmeler “halkın düşüncelerini yansıttığı için büyük destek görüyor”. “Müzakere Medyası” tarafından uyutulan insanlar bu sayede bazı gerçekleri görüyor. Bu durum içeride ve dışarıda kimi odaklarda büyük rahatsızlık yaratıyor. Medya satın alındı, aydın susturuldu, şimdi de askerler konuşuyor! Olacak iş değil. Ne hale gelmişiz, siviller susturulmuş, karartmayı askerler deliyor. Onlar TSK’ye düşman olmasın da kim olsun! Ne yapmak lazım? Türkiye’nin sömürgeleştirilmekte olduğunu örtmek için “Asker darbe yapacak” diye yalan haber yaymak gerekiyor. Hem dikkatler başka tarafa çekiliyor hem de asker yıpratılmış oluyor. Elin adamı taa Vatikan’dan gelip Türkiye’nin göbeğinde “Kamusal alan yoktur, din her türlü hayatın ayrılmaz bir parçasıdır; bu saçma sapan laiklik anlayışından vazgeçin” diye siyaset yapacak; Müzakere Medyası ya duymayacak ya da “çok güzel” diyecek; Asker, “Laiklik anayasada yazılmıştır, yasal bir zorunluluktur” diye hukuku savunursa siyaset yaptığı için Brüksel tarafından eleştirilecek. Ve dışarıdaki işbirlikçiler de “Asker darbe yapacak” şamatası ile gündem değiştirmeye çalışacak. AB çevreleri askerin ulusal cephede yer almasından rahatsız oluyorlar. Türkiye “AB görüşmeler süreci boyunca sömürgeleştirilip bekleme odasına hapsedilirken” TSK’yi devre dışı bırakmak istiyorlar. Çünkü sıra büyük ödünlere, büyük lokmalara geldiğinde, TSK’nin haklı olarak sessiz kalamayacağını çok iyi biliyorlar. TSK ile kavgaları bundan. Görüşmelerin “askıya alınması” meselesine gelince; AB ve ABD filistinaskısına aldıkları Türkiye’yi hiç bırakmak isterler mi? Görüşmeler tabii ki sürecek... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali KONSEYİ ETKİLEME ÇABASI Diplomatik manevra BAHADIR SELİM DİLEK MAHMUT GÜRER AB yeterli bulmadı Türkiye’nin ek protokolü imzalamasının tüm hava ve deniz limanlarını tüm üyelere açması anlamına geldiği vurgulandı nı ileten kaynaklar, Ankara’nın önerisine yönelik bir kararın büyükelBRÜKSEL AB Dönem Başkaçiler düzeyinde alınmasının zor olnı Finlandiya, Türkiye’nin büyük duğuna işaret ettiler. bir limanını Kıbrıs Rum Kesimi’ne Türkiye’nin önerisine olumlu yakaçmaya hazır olduğunu bildirdiğini laşan AB Komisyonu “Kesinleşmeaçıkladı. Finlandiya’nın Dışişleri si halinde Ankara’nın yaptığı öneBakanı Erkki Tuomioja dün yaptırinin müzakere sürecindeki soruğı yazılı açıklamada Türkiye’nin nun aşılması için olumlu bir adım Güney Kıbrıs’tan gelen gemilere büolacağı” yönünde açıklama yaptı. yük bir deniz limanını geçici bir süGenişleme Komiseri Olli Rehn’in re için açmaya hazır olduğunu kensözcüsü Krisztina Nagy, AB Dönem dilerine bildirdiklerini söyledi. AnBaşkanı Finlandiya ile komisyonun kara’nın önerisini Türkiye’nin “uytemaslarını sürdürdüğünü, Ankagulama yönünde harekete geçtiğira’dan gelen önerinin dikkatli bir binin olumlu bir göstergesi’’ olarak çimde incelendiğini ifade etti. Nagy, nitelendiren Tuomioja, ancak bu adıRehn’in 11 Aralık’ta AB Dışişleri Bamın müzakerelerin rayına oturması kanları’nı bilgilendireceğini söyleiçin yeterli olmadığını söyledi. Andi. AB Komisyonu Başkanı Jose kara’nın önerisinde açıklığa kavuşManuel Barroso ise girişimin içeturulması gereken belirsizlikler buriğinin açık bir biçimde ortaya konlunduğunu kaydeden Tuomioja, Türmasını umduklarını ifade etti. kiye’nin teklifinin pazartesi günü Kıbrıs Rum Yönetimi Türkiye’nin Brüksel’de başlayacak COREPER Finlandıya Dışişleri Bakanı Tuomioja, Türkiye’nin önerisi üzerine yaptığı ilk kısa açıkgörüşmelerine biraz daha olumlu bir teklifinin yeterli olmadığını söyledi. lamada, Ercan Havaalanı’nın açılmahava katacağını da sözlerine ekledi. sını “asla” kabul etmeyeceğini açıkBu arada Ankara’nın önerisinin Brük lerini ifade eden kaynaklar, ek protokolün ladı. Reuters’a konuşan hükümet sözcüsel’de kafa karışıklığına neden olduğunu bütünüyle uygulanmasının tüm hava ve sü Christodoulos Pashiardis, “Ercan ileten AB kaynakları, Türkiye’nin yaptı deniz limanlarının tüm üyelere açılması an Havaalanı’nı açmayı kabul etme gibi ğı öneriden Güney Kıbrıs’a bir limanını lamına geldiğini ifade ettiler. AB kaynak bir olasılık söz konusu değil. Böyle bir bir yıl süresince “koşulsuz” olarak açma ları ayrıca Ankara’nın bu önerisi sonucu şey asla olamaz. Çünkü böyle bir şey sözya hazırlandığı yönünde izlenim edindik AB Komisyonu’nun kısmi askıya alma de devleti dolaylı yoldan tanıma anlalerine dikkat çekti. AB Dönem Başkanı Fin önerisinin değişmeyeceği yönünde görüş mına gelir” dedi. landiya’nın dünkü AB Daimi Temsilcile bildirdiler. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüri Komitesi (COREPER) toplantısında üye sü Yorgo Kumuçakos, Türkiye’nin bir liülkelere sözlü olarak Ankara’nın önerisi COREPER’de bugün görüşülecek man ya da havaalanını açması halinde ek ni sunduğunu ileten kaynaklar, öneride Türkiye’nin limanların açılmasına yö protokolü uygulamış sayılıp sayılmayayer alan Ercan Havaalanı’nın uluslarara nelik önerisini AB üyelerine dün sunan dö cağına ilişkin soruyu da şöyle yanıtladı: sı trafiğe ve Magosa Limanı’nın ticarete nem başkanı Finlandiya, bu konudaki gö “AB’nin Gümrük Birliği Ek Protokoaçılması gibi unsurların açık ve net bir bi rüşmelerin bugün yapılması yönünde gö lüne ilişkin metni, aday ülkenin tüm liçimde koşul olarak getirilmediğini savu rüş bildirdi. Doruk sonuç bildirgesinde manlarını açmasını öngörüyor. Bu binuyorlar. AB kaynakları ayrıca Ankara’nın yer alan genişleme ve Türkiye paragraf zim değerlendirmemiz değil, AB’nin ilönerisi içinde BM çatısı altında Kıbrıs so larını şekillendirmeye çalışan AB büyü gili metninin değerlendirmesidir.” rununun çözülmesine yönelik girişimlerin kelçilerinin AB Komisyonu’nun kısmi asAP’nin verdiği habere göre Alman Dıbaşlatılması yönünde ifadelerin yer aldı kıya alma önerisine ilişkin herhangi bir ka şişleri Bakanı FrankWalter Steinmeier ğını bildirdiler. rara varmadıkları öğrenildi. Bu öneri üze konuyla ilgili olarak “Türkiye AB ile müAB içinde bazı ülkelerin Türkiye’nin rinde Finlandiya ve AB başkentleri arasın zakerelerde taviz vermeye ‘dikkatli bir şetek bir limanını açmasını kabul etmeyecek da yoğun bir diplomasi trafiği yaşandığı kilde hazırlanıyor’ gibi gözüküyor” dedi. ELÇİN POYRAZLAR uluslararası uçuşlara açılmasına ‘hayır’ demesini” fırsat olarak olarak gören AnANKARA Türkiye, kara, yeni önerilerini de bu sürpriz biçimde AB Dönem çerçevede şekillendirdi. ÖneBaşkanı Finlandiya aracılı rilerin ana unsuru olarak, ğıyla getirdiği Kıbrıs öneri “Ercan Havaalanı’nın ulussiyle son dakika manevrası lararası uçuşlara açılmayaptı. Ankara, bu diploma sı” belirlendi. Ercan Havaalatik manevrası ile Rum kesi nı uluslararası uçuşlara açılmi’ne “hayır” dedirterek AB madan KKTC’ye yönelik zirvesinden çıkacak “siyasi izolasyonun kalkmış olmakararı” Türkiye lehine etki yacağına inanan Ankara, Maleme çabasına girerken, AB raş’ı, kapsamlı çözümün unKomisyonu’nun aldığı tavsi suru olduğu için dışarıda bıye kararlarına dayanak yap raktı. Türkiye’nin Kıbrıs Eytığı, “Türkiye limanlar ko lem Planı ve Fin önerilerinin nusunda yükümlülükleri kapsamlı çözüm dışındaki ni yerine getirmemiştir” ortak noktalarının yer aldığı gerekçesini de boşa çıkar öneride Ankara, Rumların mayı hedefledi. “hayır” demesini, bu çerçeCumhuriyet’in ulaştığı vede de AB Konseyi’ne, değerlendirmele“Türkiye iyi nire göre, AB Koyetini gösterdi. misyonu’nun seAncak Rumlar kiz başlığın askıolumlu yanıt izlice ya alınması ve livermedi. Şimdi yürütülen manların Rumlaiyi niyetini gösçalışma ra açılmasına katerme sırası da sonunda dar hiçbir müzaAB’de. Komiskere başlığının yonun önerileri hazırlanan kapatılmamasını dikkate alınmaöneriler öngören önerisidan, siyasistranin ardından, An Dışişleri Bakanı tejik açıdan kave Babacan kara, bu önerinin rar verilmeli” dışında kabine mesajını vermeyi 1415 Aralık’taki zirvede siyasi amaçladı. Bu açıüyeleriyle karara dönüşmepaylaşılmadı. lımla, AB içindemesi ya da karaki Türkiye yanlırın yumuşatılması ülkelerin, Konsı için yeni bir sey kararını Türaçılım yapma kararı aldı. Ye kiye lehine etkilemeleri heni açılıma ilişkin çalışmalar deflendi. Son “hayır” diyen büyük gizlilik içinde yürütül Rumlar olsun, Türkiye “iyi dü. Dışişleri Bakanlığı’nda niyetli olduğunu” göstersin bile üst düzey çalışanlar dı görüşü benimsendi. şında hemen hiç kimseye, Önerilerin AB Dönem yeni yaklaşımın ayrıntıları Başkanı Finlandiya aracılıkonusunda bilgi verilmedi. ğıyla AB’nin daimi temsilÖneriler, basına sızmaması cilerine iletilmesinden soniçin Başbakan, Dışişleri Ba ra Ankara’da bütün gözler, kanı Gül ve Devlet Bakanı Rumların vereceği yanıta Ali Babacan dışında kabine çevrildi. Rum yönetimi doüyeleri ile de paylaşılmadı. laylı tanımaya yol açacağı Chirac ve Merkel’in yap için Ercan Havaalanı’nın açıltığı toplantının iki gün son masına hiçbir zaman “evet” rasında uygulamaya konul demeyeceklerini açıkladı. du. Helsinki’de Rum yöne Böylece Rumların “hayır” timi ile yapılan dolaylı te demesiyle Ankara’nın diplomaslarda, Rumların “Ercan matik manevrasındaki ilk Havaalanı’nın doğrudan beklentisi karşılandı. G B Planı açıklaması Erdoğan Gül ile çelişti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP iktidarı, AB ile müzakere sürecinde izleyeceği strateji konusunda tam bir kafa karışıklığı yaşıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bu konularla ilgili bizim şüphesiz ki B planımız olacak, C planımız olacaktır” derken, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiye’nin yeni bir planı olmadığını düşünüyor. İktidarın tepesindeki iki isim olan Erdoğan ve Gül’ün müzakere süreci ile ilgili çelişkili açıklamaları dikkat çekiyor. Başbakan Erdoğan, önceki gün, Türkiye’nin AB sürecinde B ve C planlarının olduğunu belirterek “Bunlar 15 Aralık’taki adımları görmeden söylenecek şeyler değil. Kararlılığımızı değiştirmeyiz. Duygusal davranmayacağız” demişti. Başbakan’ın bu açıklamasına karşın, Dışişleri Bakanı Gül, 11 Aralık tarihli Newsweek dergisinin kapaktan verdiği “Who lost Turkey” Türkiye’yi kim kaybetti, isimli makalede tüm engellemelere karşın Ankara’nın büyük kararlılıkla yola devam etme niyetinde olduğu belirtiliyor. Owen Matthews imzalı yazıda Gül’ün şu sözlerine yer veriliyor. “B planı diye bir şey yok. Hedefimiz yolumuzu değiştirmeden ilerlemek.” Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yayınladığı günlük sivil toplum gazetesi BİZİM GAZETE tarafsız haberleri, ilginç röportajları, araştırmaları, köşe yazıları ve ülke sorunlarını yansıtan raporlarıyla 10 yıldır okurlarıyla el ele... Tel: 0 212 511 94 94 Abone: 0 212 513 83 00 CUMHURİYET 11 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle