Katalog

24 KASIM 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bakanlığın ‘yerel yönetimlere devretme’ planını eleştirenlerin haklılığı ortaya çıktı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Cami altına kütüphane ESRA YAZDIÇ Emiş mi, Memiş mi?.. Sabah gazeteleri okuyorum. Aklım üç gündür Erke’ye takılıp kaldı. Önce Erke’yle ilgili haberlere, yazılara bakıyorum. Tufan Türenç, eski Manisa Milletvekili Tevfik Diker’le konuşmuş... Hürriyet’in manşeti ilginç: ‘‘Erke’nin atası Emişli Memiş mi?’’ 1985 yılında Tümgeneral Özdemir Kandemir, itme gücüyle çalışan bir makine yapmış, elektrik süpürgesi gibi. Elektriksiz, yakıtsız bir makine. Salt itme gücüyle çalışıyormuş. Tufan Türenç, Kandemir Paşa’yla da konuşmuş. Paşa da olup biteni anlatmış. Paşanın buluşu, itme gücüyle çalışan bir süpürge. Üstelik çöpleri de torbasına dolduruyor. Adını da ‘‘Emişli Memiş’’ koymuş paşa. İşte burada bir ayrıntı da ortaya çıkıyor... Erke’yle gündeme oturan emekli Tümgeneral Çetin Uğural, Genelkurmay’da Kandemir Paşa’yla birlikte çalışıyormuş. Tümgeneral Çetin Uğural’ı yakından tanıyanlara sordum. Anlattıkları şu: ‘‘Uğur Paşa heyecanlı biridir. Birkaç yıl önce bir siyasal oluşum için kollarını sıvamıştı ama gerçekleşmedi. Bir başka özelliği ise hayalperest oluşudur.’’ Bu arada emekli Orgeneral Kemal Yavuz’un açıklamasını okudum. Kemal Yavuz: ‘‘İddia çok büyük. Toplantıya kimlerin geleceğini bilmiyordum. ‘Bu işi 2007’de realize edeceğiz’ dense inanmak daha kolay olurdu. Toplantıya katıldığım için kendimi kullanılmış hissettim. Ancak, iddia gerçekleşirse müthiş bir şey. Dünya tarihi değişir.’’ Olayın bir başka önemli boyutu daha var... Toplantıda bilimsel hiçbir bilgi yoktu. Enerji kaynağı olmadan bir aygıtın güç üretmesi olanaksız değil midir? ??? Türkiye’de olup bitenlere bakınca insanın aklı karışıyor... Sanki düşler ülkesinde yaşıyorum... Elbet düş kurmak, mutluluğu bir yaşam biçimine dönüştürmek güzel şeydir... Bunca yıldır düş kuran bir toplumuz!.. Eşitlik, özgürlük gibi, ekmek, su gibi, demokrasi, insan hakları gibi... Hep kandırıldık!.. Solcu politikacılar da sağcı politikacılar da kandırdı hepimizi... Bugünlerde ‘‘sol’’ düşmanlığı yapılıyor yine. 12 Eylül kafasını taşıyan, sıkıştı mı ‘‘Laiklik hepimize gerekir’’ diyen Milli Eğitim Bakanı Çelik, eğitim sistemindeki çürümüşlüğün bedelini CHP’ye ve TÖBDER’e çıkardı... Komünist öğretmenler eğitimi bu hale dönüştürmüş!.. Çelik, Kenan Paşa gibi düşünüyor!.. Evren Paşa da 12 Eylül sonrası benzer konuşmalar yapıp TÖBDER’i, DİSK’i suçlamamış mıydı? Atatürkçü Evren Paşa’nın TÖBDER’i ve DİSK’i ‘‘komünist’’ ilan edip, Nurculara, Süleymancılara, Nakşilere kol kanat gerip Fethullah Gülen’le 1982 Anayasası oylaması için pazarlık yaptığını bile unuttuk... Bugünleri de unuturuz birkaç yıl sonra!.. Yine düşler kurup geleceğin umut anahtarıyla çağdaşlık ve uygarlık türküleri söyleriz... ‘‘Emişli Memiş’’li aygıtlarla oyalanıp duruyoruz şimdilerde... Düşlerde demokrasiyi ve özgürlükleri çoğaltmak güzeldir. Düşlerde enerjisiz aygıt üretmek ise kimse alınmasın, ortaçağa özgü altın üretmek gibidir. ‘‘Erke’’ bir düşsel senaryodan başka bir şey değildir!.. Kimse kimseyi kandırmasın!.. ??? Hem gençliğimizi, hem umutlarımızı çaldılar... Hep oynadılar, kandırdılar!.. Bir kasım sabahı çocuklarımız karanfilli uykularda yeni düşler peşinde, gençlerimiz ise tarikat yurtlarında, okullarında... Konudan konuya geçtim... Şu ‘‘Erke’’den aklımda kalan ise Kemal Yavuz Paşa’nın açıklaması: ‘‘Kendimi kandırılmış gibi hissettim!..’’ Gazetelerde haberlere bakıyorum... Yaylacı Hocaefendi, Atatürk’e ‘‘Bu adam’’ deyip Aydınlanma Devrimi’ni inkâr ediyor, eleştirilince de, ‘‘Beni linç edecekler’’ diyor. Canım benim!.. 450 bin Avro’yu kap ve konuş... Ne adına? Liberal Düşünce Topluluğu adına!.. Sonra ifade özgürlüğünün, bilimselliğin arkasına sığın!.. Sarıgül’den teşekkür ziyareti ? İstanbul Haber Servisi Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Yunanistan hükümetinin Atina’ya cami yaptırma kararı almasından dolayı dün Yunanistan İstanbul Başkonsolosu Alexis Alexandris’e teşekkür ziyaretinde bulundu. Sarıgül, Alexandris’e, Atina’da cami yapılmasıyla ilgili düşüncelerini anlattığı bir mektup sundu. Sarıgül, mektupta, “Atina’da yaptırılacak olan caminin temel atma töreni bizim için özel ve mutlu bir gün olacaktır” dedi. ANKARA Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın gelen tüm eleştirilere karşın yerel yönetimlere devrettiği kütüphanelerin yeni adresi cami altı oldu. Bartın’ın Aptipaşa Belde Belediyesi kendilerine protokolle devredilen kütüphaneyi Aptipaşa Ulu Camii’nin altına ve Kuran kursunun yanına taşıdı. Ödenek sağlanmadığı gerekçesiyle yapılan eylemlere karşın yerel yönetimlere devredilen kütüphaneler yerel yönetimlerin inisiyatifine terk edildi. Bartın’ın Aptipaşa Belde Belediyesi’nde ortaya çıkan manzara ise tepkilerin haklılığını ortaya koydu. Ulus ilçesi’ne bağlı Aptipaşa Belde Belediyesi bir protokolle Kültür ve Turizm Ba ? Bartın’ın Aptipaşa Belde Belediyesi bir protokolle Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan devraldığı Aptipaşa Halk Kütüphanesi’ni Aptipaşa Ulu Camii’nin altına taşıdı. Çeşitli sosyal etkinliklerin de yapılması koşulu ile belediyeye devredilen kütüphanenin kitapları cami altındaki bir yere konulurken, eserlerin herhangi bir tasnif yapılmadan yerleştirildiği depo görünümündeki binanın kapıları kilitlendi. kanlığı’ndan devraldığı Aptipaşa Halk Kütüphanesi’ni Aptipaşa Ulu Camii’nin altına taşıdı. Yurttaşların da yararlanabileceği çeşitli sosyal etkinliklerin de yapılması koşulu ile belediyeye devredilen kütüphanenin kitapları cami altındaki bir yere konulurken, eserlerin tasnif yapılmadan yerleştirildiği depo görünümündeki binanın kapıları kilitlendi. tür ve Turizm Bakanlığı’nın “ver kaç” sistemini benimsediğini ve bakanlık denetiminden çıkan kütüphanelerin, zihniyeti belli belediyelerce amaçları doğrultusunda kullanıldığına işaret etti. Merkezi denetimden yoksun bırakılan kütüphanelerin belediyelere “bu alanların en güzel şekilde kullanıma açılması talebi ile devredildiğinin söylendiğini” anımsatan Sevgisunar şöyle devam etti: “Kütüphaneler hakkındaki öngörülerimiz bir bir doğru çıkıyor. Ne yazık ki Türkiye’deki pek çok belediye AKP yönetiminin elinde ve belli zihniyet ile icraat yapıyorlar. Belediyelerin kendi bütçeleri ortada. Kendi personelinin maaşlarını ödeyemeyen ve borç batağından sıyrılamamış yüzlerce belediye var. Kendisini düze çıkaramayan bir sistemin içine siz tutup çağdaşlaşmanın önemli temellerinden biri olan kütüphaneleri de devretmeye kalkarsanız olacağı budur. Bugün yerinden edilen ve cami altlarına taşınan yapılar, yarın Kuran kursu olarak hizmet vermeye bile başlayabilir. Bunun önüne geçilmediği takdirde halk kütüphanesi kavramı Türkiye’den silinecek.” ‘Bu bir cinayet’ Türk Kütüphaneciler Derneği Genel Başkanı Ali Fuat Kartal da, kütüphaneyi bire bir gördüğünü ve kapısının açılmasını istediğini, ancak tüm ısrarlarına karşın kütüphanenin kilitli tutulduğunu belirtti. Halk kütüphanelerinin yok edilmeye çalışıldığını vurgulayan Kartal, şunları söyledi: “Pek çok protesto gösterisi yaptık, anlatamadık. Şimdi görüyoruz ki yaptığımız tüm direnişlerde haklıyız. Bu bir cinayet. Bunlar sanata ve kültüre vurulan amacı belli darbeler.” ‘Ver kurtul mantığı’ Kültür SanatSen Genel Başkanı Kemal Sevgisunar, Kül ATATÜRK’E HAKARET YOKMUŞ ÇİZMEDEN YUKARI Öğretmenler Günü kutlu olsun!.. MUSA KART İBB’den 9 firmaya para cezası ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) kent trafiğini olumsuz etkileyecek şekilde yol çalışması yapan 9 firmaya 2 milyon YTL’yi aşkın para cezası verdi. İBB Başkanı Kadir Topbaş, cezaların bu firmalar için uyarı olduğunu belirterek, “Takip ve denetim konusunda bizim de hatamız var” itirafında bulundu. Topbaş, kontrolörlere uyarı cezası verileceğini açıkladı. Arınç’tan Yayla’ya destek geldi ? TBMM Başkanı, Atatürk’ten “bu adam” diye söz eden “Kemalizmin gericilik olduğunu” ileri süren Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Yayla’nın ders vermesinin engellenmesini “yanlış bulduğunu” söyledi. İSTANBUL/ANKARA (Cumhuriyet) TBMM Başkanı Bülent Arınç, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Yayla’nın Atatürk’ü aşağılayan bir cümle söylemediğini savunarak “Atilla Yayla’nın kendi üniversitesinde ders verme hakkından mahrum edilmesini çok yanlış buluyorum” dedi. Arınç, Dolmabahçe Sarayı’ndaki “150. Yılında Dolmabahçe Sarayı Uluslararası Sempozyumu’’nun ardından gazetecilerin gündemdeki konularla ilgili sorularını yanıtladı. Prof. Dr. Atilla Yayla’nın İzmir’deki konuşmasında tasvip edilmeyen bazı şeyler söylemiş olabileceğini, ancak bundan dolayı bir linç kampanyasına girilmesini ifade özgürlüğü açısından çok tehlikeli ve yanlış bulduğunu belirten Arınç, bu kampanyanın içerisinde olanları da kınadığını bildirdi. “Atilla Yayla’nın konuşmasında, Atatürk’ü aşağılayan, küçülten, ona açıkça hakaret eden bir cümle yoktur. Öyle olsaydı buna hepimiz tepki gösterirdik, yargı önüne de çıkardı” diyen Arınç, Yayla’nın Atatürkçülük ideolojisi olarak konuşulan, Kemalizm olarak söylenen bazı konularda eleştiriler yaptığını, bu eleştirileri de sadece onun yapmadığını dile getirdi. Arınç, “Bir liberal düşünce sahibi Atilla Yayla’nın kendi üniversitesinde ders verme hakkından mahrum edilmesini, hatta üniversite öğretim üyeliğinden çıkarılacak bir sürecin başlamasını” çok yanlış bulduğunu vurgulayarak “Böyle bir linç kampanyasının Türkiye’ye yakışmadığını ifade ediyorum. Ben Yayla ve onun gibi kişilerin ifade özgürlüğünü sonuna kadar savunan bir düşünceye sahibim” yorumunu yaptı. Öte yandan Yayla’nın, AB fonlarından yardımı, “İfade özgürlüğü” ve “Dinler arası ilişkiler” başlıklı projeleri için aldığı ortaya çıktı. AB Genel Sekreteri Büyükelçi Oğuz Demiralp, TBMM AB Uyum Komisyonu üyelerine TürkiyeAB ilişkilerinde gelinen son aşamaya ilişkin bilgi verirken Yayla’nın projesinin “İfade özgürlüğü’’ ve “Dinler arası ilişkiler’’ başlığını taşıdığını söyledi. Demiralp “Ancak bu projeye destek, Yardımları İdare Sistemi kurulmadan, doğrudan Avrupa Komisyonu tarafından verilmiştir’’ diye konuştu. Danıştay’dan Aras kararı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 1. Dairesi, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Nusret Aras hakkında, yargı kararlarını yerine getirmeyerek “görevini kötüye kullandığı’’ iddiasıyla YÖK’ün verdiği yargılanma kararını kaldırdı. Daire, Ankara Üniversitesi’ndeki ilaç ve reçete yolsuzluğu iddialarıyla ilgili eski Rektör Yardımcısı Prof. Erkan İbiş hakkında YÖK’ün aldığı yargılanmama kararını onadı. musakart@yahoo.com TSK: Erke’yle ilgimiz yok ? Ekonomi Servisi Erke Araştırmaları ve Mühendislik AŞ tarafından İstanbul’da tanıtımı yapılan “Yakıt gerektirmeyen kuvvet makinesi’’ için şirketin patent başvurusu yaptığı, Türk Patent Enstitüsü (TPE) tarafından doğrulandı. Genelkurmay Başkanlığı ise yaptığı açıklamada, Erke şirketi tarafından icat edildiği belirtilen enerji cihazı hakkında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bilgisinin de, ilgisinin de bulunmadığı belirtildi. Bu arada makineyi Bursalı oto elektrik ustası Ferhat Özpınar da sahiplendi. Özpınar, makineyi 1992 yılında kendisinin bulduğunu iddia etti SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ: NÜFUS HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ 2007’den itibaren kimse yeşil kart taşımayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 2007’den itibaren kimsenin yeşil kart taşımayacağını belirterek “Yeşil kartlılar da herkes gibi sağlık karnelerini taşımış olacaklar’’ dedi. Akdağ, bakanlığının bütçesinin sunumunu yapmak üzere geldiği TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısı öncesinde gazetecilerin, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı’nın raporunda yer alan yeşil kartlılara ayrılan ödeneğin artırılması ve Kürtçe bilen personel atanmasına ilişkin sorularını cevaplandırdı. 2007 Ocak ayından itibaren yeşil kartlıların da diğer sağlık sigortalılar gibi sosyal güvenlik şemsiyesi altına gireceklerini bildiren Akdağ, “2007’den itibaren kimse yeşil kart taşımayacak, herkes gibi sağlık karnelerini taşımış olacaklar’’ dedi. Akdağ, sağlık kuruluşlarına Kürtçe bilen personelin atanmasına ilişkin soru üzerine de, kamu kurum ve kuruluşlarında Kürtçe bilen birçok personel olduğunu söyledi. Kimlikte başörtülü fotoğrafa ‘koşullu’ izin ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik, Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmeliğe göre aile kütüklerindeki din bilgisine ilişkin talepler, kişinin yazılı beyanına uygun olarak tescil edilecek, değiştirilecek, boş bırakılacak veya silinecek. Din değişikliği veya silinmesi talepleri herhangi bir sayısal sınırlamaya tabi olmayacak. Sağ olarak dünyaya gelen çocuğun, doğumdan itibaren Türkiye’de 30 gün içinde olayın olduğu yer veya herhangi bir nüfus müdürlüğüne, yurtdışında ise 60 gün içinde dış temsilciliğe bildirilmesi zorunlu olacak. Yönetmeliğe göre nüfus ve uluslararası aile cüzdanlarına yapıştırılacak fotoğrafların, renkli ve ön cepheden baş açık, inkılap ilkelerine uygun sivil giysilerle ve kişinin son halini göstermesi bakımından son 6 ay içerisinde çekilmiş olması gerekecek. Kadınların alın, çene ve yüzleri açık olmak şartıyla başörtülü fotoğrafları da kabul edilecek. Muhabirimize özgürlük ödülü ? BURSA (AA) Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Bursa Şubesi, kuruluşunun 17. yıldönümü nedeniyle 8 dalda 12 kişi ve kurumun ödüllendirilmesini kararlaştırdı. “İşkenceye beraat’’ başlıklı haberiyle ilgili olarak “yargıyı etkilediği’’ iddiasıyla hakkında dava açılan ve halen dosyası Yargıtay’da olan, 20 bin YTL para cezasına çarptırılan muhabirimiz Alper Turgut, “Basın Özgürlüğü’’ dalında ödüle değer görüldü. ÇGD Bursa Şube Başkanı Özcan Yazıcı, şube olarak her yıl aralık ayının ilk haftası kuruluş yıldönümünü kutladıklarını, bu çerçevede, alanlarında özveriyle çalışan kişi ve kurumları ödüllendirdiklerini belirtti. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Tartışmalı maddedeki bazı kavramların ‘flu’ olduğu saptamasını yapıldı TGC’den 301. madde önerisi İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Türk Ceza Hukuku Derneği bir komisyon oluşturarak Türk Ceza Yasası’nın (TCY) 301. maddesinde değişiklik yapılması için öneri taslağı hazırladı. Taslakta, “Türklük” kavramının yerine yurttaşlık bağını ifade edecek şekilde “Türk milleti”, “Türk ulusu” yerine de yine “Türk milleti” ifadesinin kullanılması önerisinde bulunuldu. TGC Başkanı Orhan Erinç ve Türk Ceza Hukuku Derneği Başkanı Duygun Yarsuvat, cemiyetin lokalinde düzenledikleri toplantı ile hazırlanan değişiklik önerisini kamuoyuna açıkladılar. Orhan Erinç ? TGC ve Türk Ceza Hukuku Derneği’nin oluşturduğu komisyon tarafından hazırlanan öneri taslağında, “Türklük” kavramının yerine yurttaşlık bağını ifade edecek şekilde “Türk milleti”, “Türk ulusu” yerine de yine “Türk milleti” ifadelerinin kullanılması önerildi. tiren Erinç, “Suçun konusunun önemi, fiilin işleniş biçim ve özelliklerine, ağırlığına göre hâkim hapis veya para cezası verebilecek” dedi. Önerinin dün itibarıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Adalet Bakanı Cemil Erinç, 301. maddedeki “aşağılama” sözcüğü yerine tahkiri ifade eden “hakaret” sözcüğüne yer verildiğini belirterek “hakaretin”, sınırları daha belirgin, daha objektif bir kavram olduğunu ve aşağılamayı içerdiğini söyledi. Hazırlanan öneride yaptırım sisteminin de değiştirildiğini dile ge Çiçek, CHP lideri Deniz Baykal ile ANAVATAN lideri Erkan Mumcu’ya iletildiğini belirten Erinç, önerinin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile TBMM Başkanı Bülent Arınç’a da amacıyla sunulduğunu anlattı. Türk Ceza Hukuku Derneği Başkanı Yarsuvat da 301. maddede bazı kavramların “flu” olduğunu vurgulayarak “Türklük” kavramının, ırkçılığı çağrıştırdığı gerekçesiyle “Türk milleti” olarak değiştirildiğini söyledi. Yarsuvat, “Bu öneride, eleştiri kastıyla yapılanların suç teşkil etmeyeceği şeklinde bir yenilik getirdik. Böylece ifade özgürlüğünü geniş bir biçimde korumuş olduk” dedi. CUMHURİYET 05 K