14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 KASIM 2006 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI S PB S PB Y PB Y PB PB 14 14 17 15 17 17 18 17 13 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB S S S S Y 14 14 13 14 13 14 12 8 18 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB B B S S PB S S 19 20 13 16 12 12 6 7 4 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzeydoğu ve güneybatı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Güney Ege kıyıları ile Batı Akdeniz yağmur ve sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı iç ve doğu bölgelerde 2 ila 4 derece artacak. Güney Ege ve Akdeniz kıyılarında biraz azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo K 5 Helsinki K 7 Stockholm B 8 Londra Y 13 Amsterdam Y 10 Brüksel Y 8 Paris Y 10 Bonn PB 11 Münih PB 14 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B B PB PB PB PB Y PB PB 10 12 16 10 14 14 18 16 9 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB Y K Y B Y B B B 2 7 2 12 10 8 8 22 17 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Temel Eğitimde Dincilik? ? Baştarafı 1. Sayfada Çocuk Vakfı, Dünya Çocuklar Günü’nde Türkiye’nin yapması gerekenleri sıraladı GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Yurttaşları yurttaş olamamış Irak’ta bugün bu tehlike düşmanla savaş halinde bile elle tutulur, gözle görülür biçimde izleniyor. Iraklılar inanç, dincilik, mezhepçilik nedeniyle bölünmüşler birbirlerini öldürüyorlar. ? Ulusal Cumhuriyetin temel öğretimi laiktir; akıl bilim üzerinedir; eğitimi dincilik üzerine bir düzene dönüştürmek isteyenler vatana en büyük düşmanlığı tohumluyorlar. Çocuklar için 40 acil görev FİGEN ATALAY PKK’NİN FİNANSAL KAYNAKLARI C Bugün ‘Dünya Çocuk Hakları Günü’ ve Türkiye’de, bu konuda geçen yıla göre değişen hiçbir şey yok! Okulöncesi eğitim yaygınlaştırılamadı. Eğitimde kızların aleyhindeki ayrımcılık giderilemedi. Korunmaya muhtaç ve kimsesiz çocukları güvence altına alacak ‘Çocuk Koruma Sistemi’ kurulamadı. Türkiye çocuk pornografisi konusunda riskli ülkeler arasında yer aldı. Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şirin, Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, aile ve çocuk sorunlarının sürekli ertelendiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Politika ve medya, çocuk temalarını kullanıyor; tartışıyor ve eskitiyor. Bunun nedeni ise ülkemizde çocuk hakları kültürünün gelişmemiş olmasıdır. Türkiye’de birkaç lisede Çince öğre timi çocuk gündemlerinin üzerinde yer buldukça, Malatya’daki çocukların Türkiye’ye attığı tokat hatırlanmadıkça, 17 aylık bebeğin trajedisi örtülmeye çalışıldıkça hiçbir gerçek çocuk ödevi başlayamaz.’’ Çocuk Vakfı’nın açıkladığı ‘Türkiye’nin 40 Acil Çocuk Ödevi’nde ‘Aile’,‘Çocuk Sağlığı’, ‘Eğitim’, ‘Koruma Altındaki Çocuklar’, ‘Güç Koşullardaki Çocuklar’, ‘Özürlü Çocuklar’, ‘Çalışan Çocuklar’, ‘Sokaktaki Çocuklar’, ‘Yargılamadaki Çocuklar’, ‘Çocuk İhmali ve İstismarı’, ‘Çocuk Hakları’, ‘Çocuk, Medya ve İzleme’ başlıkları altında toplam 40 madde bulunuyor. ‘Türkiye’de Çocuk Gerçeği’ ise şöyle: ?Aile içi şiddeti azaltmaya yönelik destek hizmetleri yetersiz kaldı. ? Yoksulluğun kök sorunlarının hiçbiri çözülemedi. ? Yoksulluk sınırındaki yüzde 25 ço cuk nüfusun sorunları ertelendi. ? Anne ve çocuk sağlığı programı etkin uygulanamadı. ? 018 yaş grubu, sağlık ve sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınamadı ? Okulöncesi ve erken çocukluk gelişimi yaygınlaştırılamadı. ? Eğitimin her alanında kızların aleyhindeki ayrımcılık giderilemedi. ? Meslek liselerinin katsayı engeli kaldırılamadı. ? Üstün yetenekli çocukların örgün eğitim sistemi modeli hazırlanamadı. ? Korunmaya muhtaç ve kimsesiz çocukları güvence altına alacak çocuk koruma sistemi kurulamadı. ? Yüzde 4.22’si özürlü olan çocuk nüfusuna hizmet projeleri geliştirilemedi. ? Çocuk işgücü istismarı önlenemedi. ? Sokaktaki çocuklara yönelik önleyici ve rehabilite edici çalışmalar koordine edilemedi. ? Çocuk adaleti sistemi kurulamadı. ? Çocuklara karşı cinsel istismar vakalarında artış oldu. ? Akranlar arası şiddet ve çocukların silah kullanımı yaygınlaştı. ? Çocuklara karşı işlenen suçlarda artış oldu. ? Çocuk ihmali ve istismarı yaygınlaştı. ? Cinsel istismarın önlenmesi amacıyla köklü atılımlar atılamadı. ? Türkiye, çocuk pornografisi konusunda riskli ülkeler arasında yer aldı. ? Çocuk hak ihlalleri yaygınlaştı. ? Çocuk hakları öğretimine başlanamadı. ? Çocuğu, medyanın etkilerinden koruma sistemi kurulamadı. ? Yasalar ve anayasa çocuk hakları ile uyumlu duruma getirilemedi. ? Çocuk Haklarına Dair Sözleşme çerçevesinde hiçbir hedefe ulaşılamadı. Raporlar masada BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Irak’ın kuzeyindeki PKK varlığının ortadan kaldırılması için askeri seçeneği gündemine almayan ABD yönetimi, Ankara’nın baskısıyla, terör örgütünün Avrupa’daki finans kaynaklarının kesilmesi için harekete geçti. Bu çerçevede, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Terörle Mücadele Dairesi Başkan Yardımcısı Frank Urbancic, Almanya, Belçika ve Fransa’da yaptığı temasların ardından Ankara’ya geldi. Ankara’da yapılan görüşmelerde masaya konan raporlar, terör örgütünün Avrupa’daki finans faaliyetlerini ve paravan derneklerle sağlanan desteği gözler önüne serdi. Cumhuriyet’in ulaştığı raporlarda, PKK’nin Avrupa’daki finans faaliyetlerinin gerekçeleri şöyle sıralandı: ‘‘Örgütün, 5 bin civarındaki silahlı teröristinin iaşe, barınma ve eğitim gideri ile silah/patlayıcı mühimmat alımları, Avrupa’daki YDK, KUK ve dış ilişkiler birimleri ile bunların uzantısı dernek, vakıf gibi oluşumlarının propaganda amacıyla gerçekleştirdiği yürüyüş, miting vb. çeşitli etkinlikleri düzenleme faaliyetlerinin finansmanı, PKK uzantısı söz konusu kuruluşların sabit giderleri ile yeterli reklam geliri olmadığı görülen Medya TV başta olmak üzere örgüt yayın organlarının harcamaları önemli ölçüde ekonomik güç gerektirmektedir.’’ 400 KİŞİ BULUŞTU Eylemde, aralarında çok sayıda aydın, yazar ve sanatçının da bulunduğu yaklaşık 400 kişi bir araya geldi. Salacak sahil yolunda toplanan ve Ömer Hayyam’dan dizeler okuyarak şaraplarını yudumlayan yurttaşlar, Üsküdar Belediyesi’ni protesto ettiler. (Fotoğraflar: UĞUR DEMİR) kiye’ye doğru yöneldi! Aradan 4 yıl geçti, ortaya farklı bir tablo çıktı. ABD’den başlayalım... Erdoğan, daha başbakanlık koltuğuna oturmadan Beyaz Saray’ın kırmızı halılarına yüz sürdü. Bush yönetimi Erdoğan’la ilgili şu kanıya vardı: Biz Irak’ta hedeflerimize ulaşırken Erdoğan hükümeti ile son derece uyumlu çalışabiliriz! 1 Mart tezkeresi Meclis’in sağduyusu ile geçmedi ama, AKP hükümeti ABD’nin Irak’la ilgili istemlerinin çoğunu gizliizli bir dizi kararname ile yerine getirdi. Bugün Türkiye’de ABD karşıtlığı yüzde 92’ye yükselirken, ABD’nin Irak’taki hüsranı da giderek derinleşiyor. ABD’nin Irak politikası Türkiye’de iki fay hattını derinleştiriyor: Dinsel bölücülük, etnik bölücülük! ABD rehberliğinde ulaşılacak demokrasinin ne olacağını merak edenlerin, Irak’taki gelişmeleri yakından izlemesi yeterli. Bu gidiş, Türkiye’de de pek çok kesim tarafından algılanıyor. ??? Erdoğan, AB ile temaslarını da 3 Kasım 2002 seçimlerinden önce şu zemine oturttu: ‘‘İktidara geliyoruz. Her alanda sizinle hareket edeceğiz. İlk ziyaretim AB ülkelerine olacak. Hazır mısınız?’’ Erdoğan bunları seçim öncesinde AB büyükelçilerine yemek verirken söyledi. Erdoğan dediğini yaptı. Atina senin Londra benim Brüksel bizim tur üstüne tur attı. AKP için AB hem eldiven hem merdivendi. Çıkamadığı yere onunla ulaşacak, dokunamadığı konuya onun eldivenini takarak müdahale edecekti. AB’ye destek yüzde 70’i geçtiğine göre, AKP’nin attığı adımlar da aynı ölçüde kabul görecekti. Zamanla Türkiye’nin AB’ye alınmasının görünür gelecekte gerçekleşmeyeceği, tersine, AB’nin Türkiye’ye girmek için her türlü istemi dayattığı, kamuoyunun ortak kanısı haline geldi. Şimdi iş tam tersine döndü; AB’yle ilişkilerin kısmen ya da tam olarak askıya alınmasını isteyenlerin oranı yüzde 70’e dayandı, ne olursa olsun devam edelim diyenler yüzde 20’de. Kalanlar da fikrim yok yanıtını veriyor. Anketlerde ‘‘AB bizi tam üye olarak alır mı’’ sorusu yöneltilse ezici bir çoğunluğun ‘‘hayır’’ yanıtını vereceği ortada. Toplumun bu anlayışa gelmesi şöyle yorumlanamaz: Türkiye, çağdaş olmak istemiyor, gelişmiş bir ülke olmak istemiyor, demokrasisini AB standartlarına çıkarmak istemiyor... Kamuoyu, AB’nin Türkiye’yi içine almadan kontrolü altına almak istediğini gördü. Anketlerin özü bu. AKP de bu tablo karşısında şaşkın, AB’ye dert yanıyor: Size olan tepki bize de dönüyor. Çok dayatma yapmayın, bir seçim daha kazanırsak öteki isteklerinizi o zaman yerine getiririz! ??? Üçgenin çöktüğünü gören AKP nasıl bir politika izleyecek? Ulusal çıkarları öne alan bir dönüşüm yapabilecek mi? Bizce zor... Zaten partinin genlerinde böyle bir şey yok. Görünürde bazı değişiklikler olacaktır. Kıbrıs politikasında olduğu gibi mikrofon önünde sitemler yükselecektir ama, politikanın özü değişmeyecektir! Çözüm ne? Elbette Türkiye’yi içine kapalı, dünyadaki gelişmelere sırtını dönmüş bir ülke haline getirmek değil. Sözünü ettiğimiz üçgeni çokgene çevirerek, ABABD ile ilişkileri Avrasya coğrafyasıyla da dengeli hale getirebilmek. ankcum?cumhuriyet.com.tr Ekonomik gücün kontrolü Raporlarda, örgütün gelir kaynakları şöyle ortaya kondu: Örgütün cephe organı olarak Avrupa’da legal/illegal olarak hemen hemen Türk vatandaşlarının bulunduğu tüm ülkelerde dernek, vakıf vb. şeklinde yapılanan ve yerel yönetimlerden yardım alma, zorla aidat toplama, haraç alma, çeşitli etkinlikler düzenleme gibi faaliyetleri de yürüten YDK’ye bağlı oluşumlar, diğer yandan Avrupa’daki örgüte müzahir kitleleri meslek, din ve sosyal durumlarına göre örgütlü bir şekilde bir araya getirmek için Avrupa’daki Kürt nüfusun sahip olduğu ekonomik gücü kontrol etmek amacıyla Ocak 2001’de PKK kontrolünde Hollanda’da kurulan ve Almanya merkezli olarak faaliyet yürüten Kürt İşverenleri Birliği’ne üye olan işletmeler, dindar kesimi kazanmaya yönelik örgüt güdümünde kurulan sözde bağış, zekât, kurban derisi, hac maksadıyla S. Arabistan’a götürme gibi faaliyetler yürüten Kürdistan İslam Hareketi adlı oluşum ile uluslararası alanda tanınma ve bu yönde insani yardım kuruluşlarından da destek alma yönünde çalışmalar yürüten sözde Kürt Kızılayı (Heyva Sore Kürdistan) öne çıkan oluşumlar olarak dikkat çekmektedir. Üsküdar’da miting gibi eylem İstanbul Haber Servisi Gazetemiz yazarlarından Deniz Som ve Ümit Zileli’nin de aralarında bulunduğu yaklaşık 400 kişi, Üsküdar Belediyesi’nin, Salacak sahilinde içki içilmesini yasaklamasını ve içenlere para cezası kesmesinin yanı sıra belediyenin resmi web sayfasında da isimlerinin yayımlanmasını, sahil yolundaki “Sahilde içki içmek yasaktır” tabelasının yanında şarap içerek protesto etti. Som’u yumruklayarak protesto gösterisini provoke etmeye çalışan Bilal Ç. adlı kişi polis tarafından gözaltına alındı. Üsküdar Belediyesi’nin Salacak sahilinde içki içilmesini yasaklaması ve içenlere para cezası vermesinin yanı sıra belediyenin resmi internet sitesinde isimlerini teşhir etmesine tepkiler büyüyor. Gazetemiz yazarlarından Som’un uygulamaya tepki göstererek “Üsküdar Belediyesi’nin tutumunu eşim Harika Som ile birlikte bir kadeh şarap içerek protesto edeceğim” yazısının ardından uygulamanın sona erdirilmesi için artan tepki, dün aralarında çok sayıda aydın, yazar ve sanatçının katıldığı yaklaşık 400 kişiyi bir araya getirdi. Salacak sahil yolunda toplanan ve Ömer Hayyam’dan dizeler okuyarak şaraplarını yudumlayan yurttaşlar, Üsküdar Belediyesi’ni protesto ettiler. Burada konuşan Som, uygulamanın çağdaş bir yönetim anlayışı olmadığını belirterek, “Yakın zamanda Belediye Sosyal Tesisleri’ndeki içki servisini, THY’de mendillerde alkol olduğu gerekçesiyle mendillerin dağıtımını, bugün de Üsküdar sahillerinde içki içilmesini yasaklıyorlar. Bundan sonra da herhalde içki içeni falakaya yatırırlar” dedi. zı araçlardan küfredildi. Yazarımız Som’u yumruklamak isteyen Bilal Ç. adlı kişi ise gözaltına alındı. Bilal Ç akşam saatlarinde salıverildi. AKP panelinde Kemalizm eleştirisi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir’de AKP’nin düzenlediği panele katılan Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Atilla Yayla’nın, ‘‘Kemalizm, ilerlemeden çok gerilemeye tekabül eder. İleride artık bizlere ‘Neden her yerde bu adamın (Atatürk) heykelleri, fotoğrafları var’ diye soracaklar’’ şeklindeki sözleri tepki çekti. AKP İzmir Gençlik Kolları tarafından düzenlenen ‘‘Avrupa Birliği ve Türkiye ilişkilerinin toplumsal etkileri’’ konulu panelde konuşan Yayla, ‘‘Atatürk Türkiye’yi ortaçağ karanlığından kurtardı” yönündeki görüşlere ‘‘Ortaçağ tarihi İslam dünyasını değil,Avrupa’yı ilgilendirir’’ diyerek katılmadığını söyledi. Paneli yöneten AKP Milletvekili Zekeriya Akçam, Yayla’nın sözlerinin partiye mal edilmemesi gerektiğini söyledi. AKP Gençlik Kolları İzmir İl Başkanı Zafer Kürkçü ise Yayla’yı konferansa görüşlerini bilmeden davet ettiklerini öne sürdü. Sloganlar atıldı Saldırıya tepki gösteren yurttaşlar, Cumhuriyet gazetelerini kaldırarak, “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Çankaya’da imam istemiyoruz”, Çankaya’da türban istemiyoruz” sloganları attılar. “Özgürlüklerini çiğnetmemeye ant içen” yurttaşlar, daha sonra ressam Bedri Baykam’ın Atatürk’ün Bursa Nutku’nu okumasının ardından dağıldılar. Saldırı girişimi “Hoş geldin 4. Murat şerefine”,“Yaşam biçimimden ve insanlık onurumdan elini çek” dövizleri taşıyan yurttaşlara ba Haftalık Newsweek dergisi, türban tartışmalarını kapak konusu yaptı Yasadışı ve gönüllü gelir kaynakları Terör örgütünün yasadışı gelir kaynakları içinse şu saptamalar yapıldı: Uyuşturucu kaçakçılarının sınır geçişlerinden ve uyuşturucu satıcılarından alınan paylar gelirlerin en önemli dilimini oluşturmaktadır. Avrupa’daki yandaşlarını kontrolü altındaki yasal dernek ve kuruluşlara zorla üye yaparak aidat adı altında haraç toplamaktadır. Mültecilerin aldıkları maddi yardımların belli miktarına el konulmaktadır. Bu tür etkinliklerden elde edilen gelirler örgütün silahlı unsurlarının ihtiyaçlarına yönelik kullanılmaktadır. Terör örgütünün 2001 yılında Almanya’da düzenlediği bağış kampanyasında 20 milyon DM topladığı tespit edilmiştir. PKK terör örgütü mensuplarınca Bulgaristan ve Romanya’dan geçiş yapan Türk TIR araçlarının sürücülerine ve şirketlerine yönelik tehditle para toplama faaliyetleri sürmektedir. Türban meydan okuma sembolü Haber Merkezi Newsweek, türban ve peçe tartışmasını kapak konusu yaptı. Haftalık Newsweek dergisinde Carla Power ve Rebecca Hall’un imzalarıyla yayımlanan ‘‘Net görmek’’ başlıklı yazıda, insanlık tarihinde bayrak dışında hiçbir parça bezin, türban kadar ‘‘özgürleştirmek ve ezmek’’, ‘‘birleştirmek ve bölmek’’ gibi büyük gücünün olmadığını öne sürüldü. Dergi, Müslüman dünyasında türbanı tevazu, dindarlık ve meydan okuma sembolü olarak kullanan kadınların yine türbanı özgürlük, güç ve protesto ifadesi olarak çıkarttığını kaydetti. Müslüman hükümetlerin türbanı dindarlığın bir göstergesi olarak zorunlu kıldıklarını, laikliğin bir engeli olarak da yasakladıklarını yazan dergi, liberal Batılı toplumlar için türban konusundaki tartışmaların yeni modern bir ikilemi yansıttığı görüşünü dile getirdi. Dergi, türbanın tarihte her zaman dindarlığın bir ifadesi olmadığını, İslam öncesi üst tabakadaki Arap kadınlarınca bir statü sembolü olarak kullanıldığını belirtirken Kuran’ın kadınların örtünmesini emretmediğini de yazdı. 20’nci yüzyılda bazı Ortadoğu liderlerinin Batı kültürünün benimsendiğinin bir göstergesi olarak türbanı reddetmeye başladıklarını belirten dergi, bu çerçevede Atatürk’ün uygulamalarına dikkat çekti. Türkiye’de 1990’lı yıllardan bu yana türban konusunda gösterilen yaklaşıma da işaret eden dergi, Erbakan hükümetinin iktidarından uzaklaştırılmasından sonra türban yasağının yeniden getirildiğini iddia etti. Dergi ‘‘Bugün bile tartışmalar sürüyor: İslami partisi iktidarda olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yasağın kaldırılması için birkaç defa harekete geçti’’ ifadesini kullandı. Polis kamerası yerel televizyonda Haber Merkezi Diyarbakır’daki yerel Gün TV’de ‘‘Diyarbakır’da Yaşayan Yazarlar Sorunlarını Tartışıyor’’ adlı bir program canlı olarak yayına girdi. Program sırasında, televizyona giden polis ekibi, yazılı iznini göstererek çekim yapmak istedi. Ancak kanalın yöneticileri bu isteği reddetti. Polisin çekim için ısrar etmesi üzerine, aralarında Ermeni asıllı yazar Mıgırdıç Margosyan’ın da bulunduğu 20 yazarın katıldığı program iptal edildi. Sadece bir dakika süren canlı yayın, sunucu Adil Kurt’un izleyicilerden özür dilemesiyle son buldu. Gün TV Genel Yayın Yönetmeni Cemal Doğan, polislere, yayına katılanlar üzerinde psikolojik baskı oluşturacakları gerekçesiyle izin vermediklerini söyledi. ‘İslamcı milliyetçilik’ kültürü Dergi, başka İslam ülkelerinde uygulamaları da değerlendirirken son dönemde türbanın yeni bir ‘‘İslamcı milliyetçilik’’ türünü yansıttığını belirterek türbanın bir ‘‘kültürel kimliği’’ni temsil ettiğini savunanların görüşlerine de yer verdi. Dergideki diğer bir makalede türban ve peçe savunması yapıldı. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle