25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 KASIM 2006 PAZAR 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B PB Y PB PB PB PB B Y 12 11 11 10 16 14 17 15 12 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y KY KY B B Y 13 13 16 16 9 8 10 11 19 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B PB S B 18 19 15 16 12 15 19 10 7 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Tüm yurt parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, kuzey Ege’nin iç kesimleri, batı Karadeniz, Orta Akdeniz kıyıları, İç Anadolu’nun kuzeybatısı ile Karadeniz yağışlı geçecek. Yağışlar, kıyılarda yağmur ve sağanak, iç kesimlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Hava sıcaklığı tüm yurtta hissedilir derecede azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo KY 6 Helsinki KY 4 Stockholm KY 6 Londra Y 13 Amsterdam Y 14 Brüksel Y 12 Paris Y 13 Bonn Y 13 Münih Y 15 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y PB PB Y PB B PB Y Y 11 10 20 10 10 8 20 14 13 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K B B B B PB PB Y PB 3 19 9 17 19 14 10 22 20 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada muş Yılmaz, basının karşısına geçti. Enflasyon hedeflerine ulaşmada gelecek dönemdeki engellere değinirken cumhurbaşkanı ve genel seçimlerin ekonomide doğuracağı riskleri açıkladı ve: ‘‘...Cumhurbaşkanlığı seçimleri gerginlik yaratabilir, güveni sarsabilir, yabancı çıkışları başlayabilir, dolayısıyla kurlar etkilenebilir. Buradan bir sıkıntı doğabilir. Genel seçimlerle ilgili olarak da... Geçmiş seçim dönemlerinde hükümetler seçimi kazanabilmek için harcama yapmışlardır. Bu yadsınamaz bir gerçek. Hükümet 2007 bütçesini belirledi. Dolayısıyla bütçe uygulamaları sırasında enflasyonu tehdit eden bir durum ortaya çıkarsa ve bu da talep yönünden hedefimize yaklaşmamızı engelleyecek olursa, elimizdeki politika aracı belli. Nedir bu? Kısa vadeli faiz oranı. Bununla tepki veririz...’’ dedi. ??? Bu saptamalar cumhurbaşkanı seçimine beş ay kala, genel seçimlere on iki ay varken ekonomik gelişmeleri elinde tutan sorumlu bir bürokratın yaptığı uyarıları içeriyor. Gelgelelim MB Başkanı’nın açıklamalarını RTE, kendi dar siyasal anlayışına göre değerlendirdi. AKP Büyük Kongresi öncesi düzenlediği basın toplantısında hemen hiçbir TV’nin ve gazetenin yer vermediği, partisinin propagandasını yapan uzun konuşmadan sonra MB Başkanı’nın açıklamalarına değinen sorulara verdiği yanıtta, tersini söyleme çabası içeren bir açıklama yaptı: ‘‘...(MB’nin iki seçimi risk sayan görüşlerini) Hayır, katılmıyorum, risk görmüyorum...’’ diye karşıladı ve ‘‘...2007 bütçesini seçim var, harcamalarını artıralım zihniyetiyle hazırlamadık. (Bilinmeyen bir şeyi ‘ifşa’ ediyormuş gibi) TC Başbakanı RTE olarak çok kararlı olduğumuzu bilmeniz lazım. Filanca ürüne şu kadar vermezsek batarız diyorlar. Partim için (breh breh) ülkemi feda edemem...’’ dedi. Seçimlerden çok önceki aylarda girdilerin yüksekliğini, taban fiyatlarının çoğu üründe dünya fiyatlarının altında olduğunu söyleyerek ‘‘Anamız ağladı’’ diye sızlanan çiftçiyi ‘‘Al ananı git’’ diye tersleyen bir Başbakan’dan, seçim arifesinde köylünün, çiftçinin taze bir beklentisi olabilir mi? RTE ekonomik gidişatın parlak sonuçlar vererek yürüdüğünü söylerken; içeride ve dışarıdaki ekonomi uzmanları, ‘‘Türk ekonomisinin hâlâ döngüsel değişimlere ve olası siyasal şoklara karşı kırılgan’’ olduğunu söylüyorlar. Üstelik seçim ekonomisini bu Başbakan, bu hükümet pek çok konuda zaten aylardır uyguluyor. Yarânına bol kepçe maddi olanaklar sağlıyor; dul, yetim, gariban gureba edebiyatı yaparak kaşıkla verdiğini (örneğin memura, işçiye) kepçeyle, zamlarla geri alıyor. Bu nedenle söylediklerini yutan olur mu acaba? ??? RTE, iktidara geldiğinden beri IMF’yi kapı dışarı edeceğini yineledi durdu. Ama artık bu sloganı söyleyemez oldu. Zira dış politikayı ABD’ye, ekonomiyi IMF’ye teslim etti. Son dönemlerde ‘‘İstersek IMF’ye borcumuzu bir çırpıda öderiz’’ diyordu. Oysa MB Başkanı Yılmaz, ‘‘IMF’ye olan borçları erken ödemek için kaynağımız olmadığını’’ söylüyor ve erken ödeme bir yana, ‘‘IMF borçlarının vadesinde kapatılmasını’’ yeterli buluyor. Başkan Yılmaz, RTE’nin hiç değinmeden sollayıp geçtiği cari açığın büyük bir risk olduğunu da açıklıyor. MB’nin açıklanan ocakeylül dönemi Ödemeler Dengesi Gelişmeleri Raporu’na göre cari açık, bu yıl eylül ayı sonu itibarıyla son bir yılda, yüzde 56.1 artışla, 32 milyar 619 milyon dolar seviyesine ulaştı. Geçen yıl 20 milyar 891 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu. Birileri bol keseden atıyor, resmi ağızlar ve rakamlar gerçekleri açıklıyor. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Ellerinde Türk ve KKTC bayrakları ile Ecevit posterleri olan yurttaşlar, Ecevit’in cenazesinin geçişi sırasında gözyaşlarına hâkim olamadı. Cenazeye katılan yurttaşlar Bülent Ecevit için hep aynı konuda birleşti: Dürüst ve halkçıydı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Başbakan Bülent Ecevit, yüz binlerin katıldığı törenle dün sonsuzluğa uğurlandı. Cenaze törenine katılan yurttaşların Ecevit için kullandığı iki sözcükse hep aynı oldu: ‘‘Dürüsttü, halkçıydı.’’ Bülent Ecevit, dün sabah saatlerinde başlayan törenle, kilometrelerce uzunluktaki kortej eşliğinde Devlet Mezarlığı’na defnedildi. Soğuk hava, akşam üzeri başlayan yağış ve kilometrelerce mesafelik yürüyüş yoluna karşın cenazeyi oluşturan kortejden ayrılmayan yurttaşlar, Ecevit posterlerini ellerinden düşürmedi. Küçük çocuklar, anne babalarının ellerinden tutarak, omuzlarına çıkarak töreni izlerken, Devlet Mezarlığı girişinde ilerleyen yaşına karşın bir yurttaş Ecevit’in naaşını görmek için ağaca tırmandı. Bir gencin, ‘‘Sevgili Başbakanım, bizi bırakıp nereye gidiyorsunuz’’ sözleri ve gözyaşlarıyla eşlik ettiği cenaze kortejinde, Ankaralıların yanı sıra pek çok kentten gelen gençyaşlı, kadınerkek yüz binler vardı. Çalmayan çırpmayan şair başbakanımızdı Ecevit için düşüncelerini dile getirirken, halkçı, dürüst ve Atatürk ilkelerine bağlı bir siyasetçi olduğunu vurgulayan yurttaşlar, Cumhuriyet’e şu görüşleri dile getirdiler: Halil Elitaş: Çok dürüst, çok iyi bir liderdi. Halkçıydı, Atatürk ilkelerine bağlıydı. Kıymet Kocaman: Dürüst liderimiz, çalmayan çırpmayan şair başbakanımızdı. Şimdiki hırsızlar gibi değildi yani... Temiz liderdi. Ölüm haberini ilk öğrendiğimde çok ağladım. Duygularım tarif edilmez, anlatılmaz. Hikmet Bülbül (60): Sabah saat 08.00’den beri cenazedeyiz. Kocatepe’den Devlet Mezarlığı’na kadar yürüdük. Hastayken, GATA’ya da gitmiştik. Aydın, dürüst bir liderdi. Mehmet Çalık (63): Devletin, milletin çok önemli bir lideriydi. Bana göre, Atatürk’ten son 1977 ruhu, ama hafif soluk! Katılımcıların yaş yelpazesi de genişti. Hani 7’den 77’ye desek, yeridir... Yaşı 50 ve üstü olanların aklında hep Ecevit’in solu yüzde 42’ye taşıdığı 1977’deki halk desteği, halk coşkusu vardı... Kocatepe’ye giremeyenler tepkilerini değişik biçimlerde gösterdiler. Trabzon’dan gelen, başı ‘‘Karaoğlan’’ bantlı bir DSP’li haykırıyordu: ‘‘Ankara, tarikatlar ve barikatlar yeri mi oldu, önümüze bu barikat niye kondu?..’’ Bir başkası karşılık veriyordu: ‘‘Halktan korkuyorlar... Halk korkusu bu, halk...’’ Seyyar satıcıların ellerinde Ecevit posterleri, rozetler, Ecevit mavisine boyanmış güller dikkati çekiyordu. ??? Dudu Avcı 80 yaşın üstündeymiş. Evden dışarı çıkamıyormuş. Çocuğunu göndermiş, ‘‘Törene git, neler gördün tek tek anlat’’ demiş. Feridun Gümüşgülen, ‘‘Ben Bursa Yıldırım DSP ilçe başkanı, aynı zamanda CUMOK’um’’ dedi, ekledi: ‘‘Cumhuriyet gazetesi partimiz kadar önemli... Yeni bir dönem başlıyor. Herkese görev düşüyor. Gün ulusal birlik günü.’’ Niğde’den Ulvi Gülsever, zikzaklı sürülmüş bir tarlayı andıran dişleriyle gülümseyerek kendisini tanıttı, ‘‘Görevimizdi, geldik’’ dedi. Bundan sonrası için de ‘‘Artık şununla olmaz, bununla olmaz dönemi bitti. Lüksümüz yok... CHP’yle bir şeyler yapmak gerekiyor’’ diye ekledi... Eskişehir’den gelen Haluk Gürsoy bir gözlemini paylaştı: ‘‘AKP Kongresi’ne gelenlerle Ecevit’in cenazesine gelenler yakın saatlerde kentten ayrıldık. AKP’lilerin kimisi 4x4 ciplerle, lüks araçlarla yola çıktılar. Ecevit’in cenazesine gelenlerse yoksullardı, emeklilerdi, halktı...’’ Burdurlular ‘‘Hey hemşerim’’ deyip yolumu kesti. 810 kişi art arda konuşmaya başladı: DSP yükseliyor... Ama tek başına yapılacak şey yok... DSP tabanıyla CHP tabanı yakınlaşıyor... Bu yakınlık tavanda da olmalı... Zoraki birlikteliği geçmişte denedik, oy getirmedi... Gönüllü, heyecanlı, herkesin içine sinen bir ortak hareket noktası bulmalı... Sandıkta birlik olmalı... 30 yaşlarında, önceki seçimlerde hep farklı partilere oy veren Aydoğan’la, CHP otobüsleriyle DSP otobüslerinin karşı karşıya durduğu Kızılay’da sohbet ediyoruz: ‘‘AKP irileşti. Ama güçlenmedi. Dinci, hırsız ve Amerikancı bir parti olup çıktılar... Yeneceğiz... Ama ortak hareket etmek gerekiyor. Önümüzdeki seçimde sol bir başbakanımız olacak.’’ Manavgatlıları görünce takıldım: ‘‘Sol da şelaleniz gibi hareketli mi?’’ Güldüler, ‘‘Biz güçlüyüz, öteki yerleri bilemeyiz’’ dediler. ??? Kocatepe’de, Mithatpaşa Caddesi’nde, Meşrutiyet’te, Ziya Gökalp Bulvarı’nda, Yüksel Caddesi’nde, Kızılay’da, Atatürk Bulvarı’nda pek çok kişiyle sohbet ettim... Ortak nokta şuydu: Artık lüksümüz kalmadı... Bir olup iktidarı almalıyız! Ecevit’in naaşı geçerken atılan sloganlar da ortak kaygıları dile getiriyordu. Ecevit’in cenazesi herkesi birleştirdi. Bunun salt cenaze töreninden ibaret olmaması hemen herkesin dileğiydi. Önümüzdeki günlerde bu konuda çok yazı yazmamız gerekecek. 1977 ruhu Ankara’da buluştu... İnsanlar yeni bir coşku umudu bulmuştu! ankcum?cumhuriyet.com.tr Cenaze törenine engelli yurttaşlar ile Ecevit’e “Karaoğlan” adını veren Şehzade Şahin de katıldı. raki ikinci adamdı. Gülşah Beyazit (15): Bülent Ecevit hem çok iyi bir siyaset adamı hem de başarılı bir şairdi. Hastalanmıştı ama ölebileceğini hiç düşünmemiştim. Burada bulunan herkes gibi, hasta yatağından iyileşmiş olarak kalkmasını isterdim. Dürüst, halkı için çalışan bir siyasetçiydi. Mehmet Duran (55): Devlet büyüğümüzdü, siyaset duayeniydi, solun önderlerindendi. Ecevit, Atatürk devrimlerinin bekçisiydi. Kıbrıs’ta, haşhaş ekiminde milliyetçiliğini sonuna kadar gösterdi. Gönlümüzde yaşayacak. İbrahim Doksan (64): Toprağı bol olsun, şahane biriydi. Eski başbakanımız Ecevit, Cumhuriyet değerlerine sahipti. Sabahtan beri cenazesindeyim, yorulduk ama buradayız. Dürüstlüğün simgesiydi. Atatürk ilkelerine sahip çıkan Ecevit’i unutmayacağız. Örümcek kafalar beyninden silsinler, bilhassa Başbakan’a sesleniyorum: Türkiye Cumhuriyeti yıkılmayacak, başaramayacaklar. Yağmur Karahanlar (17): Benim için en önemli yönü halkçı bir lider olmasıydı. Her şeyin önünde halkı tutuyordu. Kentten köye değil, köyden kente bir hareket başlattı. Işıl Su Adıyaman (17): Bütün yaşamını ülkesine adadı. Çok saygı duyuyorum. Tekirdağ’dan geliyoruz, sadece 2 saat uyuduk . Sabahtan beri cenazedeyiz, yorulduk fakat hissetmiyoruz. Afrikalı çocuklar boşuna ölüyor ? DAKAR (AA) UNICEF yöneticisi Ann Veneman, Afrika’daki çocuk ölümlerinin en az yarısının önlenebilir nedenlere bağlı olduğunu açıkladı. Veneman, dünyada her yıl kolayca önlenebilir hastalıklar yüzünden 10 milyon çocuğun öldüğünü, bu ölümlerin 5 milyonunun Afrika ülkelerinde kaydedildiğini söyledi. Değeri anlatılamaz Mustafa Avcı (45): Değeri anlatılmaz bir liderdi. Kıbrıs’ı kurtarması olsun, Abdullah Öcalan’ın yakalanması olsun... Hastayken GATA’ya da gitmiştim. Hatice Yılmaz (59): Gençliğimin lideriydi, oy verdiğim kişiydi. İnşallah bundan sonra onun gibi dürüst siyasetçiler yer alır başımızda. Şaban Yürekli (51): Bence Atatürk bir, İsmet Paşa iki, Bülent Ecevit ise üçüncü adam. Maltepe’de cinayet ? İstanbul Haber Servisi Maltepe’de Eyüp Baysal (24) adlı kişi otomobilinde pompalı tüfekle vurularak öldürüldü. Fındıklı Mahallesi’ndeki Limon Sokak’ta, otomobilinden inerek yol ağzında kimliği henüz belirlenemeyen bir kişiyle tartışan Eyüp Baysal, daha sonra aracına döndü. Tartıştığı kişinin arkadaşları tarafından Baysal’ın otomobiline pompalı tüfekle ateş açıldı. Eyüp Baysal, vurularak yaşamını yitirdi. Zanlılar, bir otomobille olay yerinden kaçtı. IŞIL ÖZGENTÜRK Geçip giden günlerimiz... ? Baştarafı Arka Sayfa’da nu söylüyordu, sahnelenen oyunlar bunu söylüyordu, çevrilen filmler bunu söylüyordu. Ama olmadı, kitapların söyledikleri olmadı. Filmlerin, oyunların söyledikleri olmadı ve Türkiye bir karanlık döneme girdi. Ve karanlık giderek arttı, sevgili hocam Orhan Cavit Tütengil, otobüs beklediği durakta vurularak öldürüldü, sevgili Bedrettin Cömert de... Sonra 1 Mayıs 1977 katliamı, yüzlerce faili meçhul cinayet ve Türkiye’nin bütün kaderini değiştiren 12 Eylül darbesi. İşkenceler, idamlar, yurtdışına kaçmak zorunda kalanlar, her şeyin silindiği, yok edildiği bir zaman parçası. Umudun yittiği zaman. Ecevit’in naaşı Ankara sokaklarında ilerliyor. Aynı kalabalık Uğur Mumcu’nun cenazesinde de vardı ve hep birlikte ant içilmişti: “Unutmayacağız!” Aradan yıllar geçti, katiller bulunamadı ve basın dünyası bir Uğur Mumcu daha yaratamadı. O güzel insanlar, beyaz atlara binip gittiler... Ecevit’in naaşı Ankara sokaklarında ilerliyor. Nasıl bir maceradan geçip bugünlere gelmişiz? Her şey nasıl bu kadar kötüye gidebilir, umut nasıl bu kadar unutulabilir? Ne yapsam faydasız, yüreğimde hep aynı sözler: “Bir şiire başlar gibi, ölen arkadaşlar gibi, geçip giden günlerimiz...” isilozgenturk@gmail.com öğretmen dünyası Kasım sayısı çıktı… Sormaca: ÖğretmenÖğrenci İlişkileri/ Prof. Dr. İ. E. Başaran, Prof. Dr. R. Okçabol, Prof. Dr. B. Yeşilyaprak, Dr. N. Altunya, İ. Öğüş, A. Sarıhan, Naciye Öncül Üniversitelerimiz: Cumhuriyetin Aydınlanma Temeli / Prof. Dr. İsa Eşme Ders Kitaplarının Parasız Verilmesi Kötü müdür? / Zeki Sarıhan Atatürk’te Çevre Bilinci ve Doğa Sevgisi / Yalçın Ölmez Yabancı Dil Eğitiminin İyileştirilmesi/ Prof. Dr. Ahmet Kocaman Sendikalardan, Eğitim Evreninden Haberler… Öğretmen, öğrenci yazıları ve şiirleri… Abone olunuz. Yıllık (12 sayı): 35 YTL, 6 Aylık: 20 YTL İletişim: (0312) 433 12 83 – 433 34 52 ogdunyasi@ekolay.net BEHİÇ AŞÇI’YA DESTEK İÇİN 1 GÜN AÇLIK GREVİ 123. kişi ölmesin İstanbul Haber Servisi Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği üyeleri (TAYAD), F tipi hapishanelerdeki tecritin kaldırılması için istemiyle ölüm orucu eyleminde olan Avukat Behiç Aşçı’ya destek için bir gün açlık grevi yaptılar. Şişli Meydanı’nda Avukat Aşçı’nın evinin yakınında bir günlük açlık grevi başlatan TAYAD’lılar “Tecriti kaldırmak için açlık grevindeyiz, F tiplerinde tecrit var” yazılı pankart açtılar. Tutuklu yakınları adına açıklama yapan İbrahim Halil Şahin, F tipi cezaevlerinde hücrelerde süren ölüm orucunda 122 kişinin öldüğüne dikkat çekerek “Bugün 123. kişi ölmesin diye buradayız” dedi. Halay çekerek açlık grevlerini sürdüren grup, ölüm orucundaki Avukat Behiç Aşçı, Gülcan Görüroğlu, Sevgi Saymaz’ın ölmesini istemediklerini belirttiler. ‘Gladyatöre Dikkat’ çıktı ? İstanbul Haber Servisi Yazar, ozan Alişan Birlik’in, “Sağlam Düşün Gerçeği Bul” ve “Karanlıkta Fikir Büyümez” kitaplarından sonra üçüncü kitabı, “Gladyatöre Dikkat” de yayımlandı. Birlik, Avcıol Yayınevi’nden çıkan kitabında, Amerika’nın Ortadoğu planını anlatıyor. Amerikayı gladyatöre benzeten yazar kitabında, ezilen Ortadoğu halklarını sömürüye karşı ortak hareket etmeye çağırıyor. 1 kişiye 1.2 milyon YTL ? Haber Merkezi Sayısal Loto çekilişinde kazanan numaralar, ‘‘8, 12, 31, 36, 38, 48’’ olarak belirlenirken 6 bilen 1 kişi, 1 milyon 271 bin 56 YTL 20 YKr ikramiye kazandı. Çekilişte, 5 bilenler, 2 bin 16 YTL 50’şer YKr, 4 bilenler 17 YTL 40’ar YKr, 3 bilenler ise 2 YTL 55’er YKr ikramiye alacak. TAYAD’lılar Şişli Meydanı’nda açlık grevi yaptılar. (NİHAN İNAL) CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle