18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
YL-ÜL2005CUMA CUMHURİYET SAYFA SAGLIK ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK NİSTAH DEVLE- ~ k OBUC?: AMA. ETPE \5329 İüKCEK Yeditepe Üniversitesi HastanesiBaşhekimi Prof. Dr. Bulut, modern cihadarla hizmet verdikletini söyledi 'Araştımwaönemveriyoruz' 1İZMİR'DEKONGRE ' Ş U L E K Ö I a 1 İ R K Böbrek hastaktn hayata küsüyor ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Kronık böbrek hastalığına yakalanan kışilenn haftada 3 gün diyaliz makınesine bağ- lanmak zorunda kaldığıtu, bu durumun hastanın özel hayatı- nı ve iş yaşamını olumsuz et- kilediğıni belnten Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğ- retim Üyesi ve Uluslararası Üremik Toksisıte Derneği Başkanı Prof. Dr. Yahya Sagl»- ker, "Hastalann çoğu, işintden ve özel yaşanundan koparfcen bazdan da aile ve toplumdan uzaklaşryor. Ashnda bu, top- lumsal bir yara" dedi. Böbrek hastalığı ve hastalan- nın sorunlannın tartışılıp de alınaca|ı "4. ICURAT Utaısla- rarası Uremik Araşörmalar ve ToksisiteKongresrnın Iz- mır'de yapüacağıru bıldıren Prof. Sağlıker, Türkiye'de çe- şitli nedenlere bağlı olarak ge- lişen krooik böbrek hastalığı- na yakalanan yaklaşık 30 bın kışı olduğunu, bunlann hafta- da 3 gün makıneye bağlanmak zorunda olduğunu belırttı. Bu bastalardan ancak 350 kadan- na her yıl böbrek nakli yapıla- bıldiğuıi anlatan Prof. D r Sağlıker, tzmır'de yapılacak kongreyle ılgili bügi verirken nefrolojı alanındaki en son araştırmalar ve gelişmelerin ele ahnacağıru belirtti. S ağlı- ker şunlan söyledi: "Dünyada böbrek hastalıklan ve diyaliz konusunda birçok buluşu bu- hınan bilim adamları Tiirid- ye'de, îznür'de buluşacak. îtal- >u, Romanya, Almama, ABD, Japonya ve Polonya'dan kar> lan ve kendi alamnda uzman olan onlarca bilim adarrunm yüzierce sunum yapaeağı ve nefroloji alanındaki en son araştırmave genşmeterin ele ahnıp yansırılacagı bu buluş- ma, dilerim böbrek hastalan için umut verici olurT Yeditepe Üniversitesi Has- tanesi geçen ay 8 Cumhurbaş- karu SüleymanDemireTm de katıldığı bır törenle hizmete açıldı. Yeditepe, açılanbu has- tane ıle özel ünrversiteler ve vakıfünıversıteleri içinde has- tane sahıbı olan birkaç üni- versıteden biri oldu Dünya- dakı son teknolojılen bünye- smde banndıran hastane, du- varlannın süslendiği yağhbo- ya tablolan ve desenleriyle, hastalık veya ölümüdeğilya- şama sevıncini anımsatıyor. Hastane Başhekimi Prof. Dr. Melih Buhıt, hasta- nekadro- suyla il- gili ola- rak ^Kendi- lanrruzıemanet edemeyeceği- mizhekiınlereburadayer ver- miyoruz" dıyor. Sorularımızı yanıtlayan Başhekım MelıhBulut, 170 yataklı hastanenin bın acil, diğenkadın doğumbölümün- de olmak üzere 10 amehyat- hanesibulunduğunubelırterek 4 adet yoğun bakım ünıtesin- de toplam 37 yatak olduğunu söyledi. Bütün dünyada yo- ğunbakım ihtiyacının artma- sınedenıyle hastanedeki yo- ğun bakım yataklannı fazlayaptık- larını ıfade eden Bulut, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tüm dün- yada daha ağır, sonınlu has- talannbaşvuru sıkhğıartıyor, hastalar daha çok akut dö- nemde başvunryor. Hastahk- lar daba zor hale gefiyor. Ay- nca burada, organ nakli, ke- mikihğinakli gibiçok özellik- liişfemler yapacağrz.Ağn 1 kan- ser tedavfleri veyaTürkiye'de pek az yerde yapüan cerrahi uygulamalar gerçekleştirece- ğîz. Bütünburüaryoğunbakırn ihth'acuu arttıracak." CENET1K ARAŞT1RMA Yeditepe Ümversitesı'nin genetık araştUTnalara da çok önem verdiğmi ifade eden Bu- Başhekimi Prof. Dr. Melih Bulut, "Kendi- mizi ve yakınla- nmızı emanet edemeyeceği- miz hekimlere burada yer ver- mediklerini söyledi. lut, ümversite bünyesmde bu- lunan. hayvan vebitkiler üze- nnde araştırmalar yapan ge- netik araştırma bölümünün daha da gelıştirileceğini, has- tanebünyesınde genetikaras,- tıravaların da yapılacağı bır bölüm açılacağraı söyledi. Hastanenin geliştınlmiş en ust düzey teknolojıler kullanıla- rak kurulduğunu ıfade eden Bulut, şunlan söyledi: •'Örneğin patoloji labora- tuvanen sonteknolojilerle ku- ruldu. Beyin ve sinir sLstemi hastahklannı teşhisvetedavi- sindeyardımcıolacaklabora- tuvar \^ teknoloji de aynı şe- küde. Görüntüleme cihazlan da öyle. Fonksiyonelbeyinça- bşmalanmvapabildiğimiz bir cihaza sahibiz. Örneğin. sağ işaretparmağuuzıkuüandığı- nızda.be>TÜnizinhangir)ölge- sininaktifhalegekliginibuci- hazgöstemor. Bu beyin araş- ürmalannda çvğır açacak bir cihaz. A\nca kapah alan duy- gusundanhastayı kurtarmak için, renkler, dekorasvvn, ses v^ müzik sistemleri ayarian- rtuş MR çekim odanuz var. Kuş sesleri arasında bir or- mandavmışgibiyadakumsal- da bir akdeniz gecesi\asiyor- muş gibi MR çeküebiüyorsu- nuz." Prof. Dr. Bulut. şöyle devametü; "Benzerünh'ersi- te hastaneleri ya da özel has- tanekre göre ftv-aüanmız oV- dukça nıakul olacak. Sevkb olmak koşuluyla, SSK ve EmekliSandığıhastalanmka- bul edrvt>ruz. Yalnraca Türki- ye'den değil yurtdışından da hastabeklh'onB.'" Kadronuru gerek Türkiye'de gerekse > r urtdışında yetişmiş en iyi doktorlardan oluştuğu- nu da ifade edenBulut, u Ken- dimizi ve yakınlanmızı ema- net edeme)eceğinüzhekimle- re burada yer vermiyoruz. Hepsi baü tecrübesi>aşamış, kendi alanlannda üteratüre geçen eserler vermiş >« araş- ormalar yapan, hatta baOh meslektaşlanna kurs eğitim veren doktorianrruz var" dı- ye konuştu. Sigara anne karnında da öldürüyor Ani bebek ölümü sendromunun erkek çocuklarda daha sık görüldüğünü belirten uzmanlar> annenin gebeliğinde sigara içmesinin ani bebek ölüm riskini dört kat arttırdığına vurguladu tstanbul Haber Servisi - Aıu bebek ölümü sendromu (ABÖS), 1-12 aylık bebeklenn ölüm nedenleri arasında ilk sırayı alıyor. ABÖS, hıçbir sağlık so- runuolmayanbirbebeğın, nedeni açık- lanamayan ölümüolaraktarumlanma- suıa karşm uzmanlar, annenin gebeli- ği sırasında sigara ve alkol kullanma- sı, doğum sonrası bebek odasında si- gara ıçilmesinrnnedenler arasındaola- bileceğini belirtıyorlar. Ankara Üniversitesi Yenidoğan ve ÇocukHastalıklan Klıniği'nden Doç. Dr. Ulkü Tıraş, bu bebeklerde otopsı- yi de içeren tüm ıncelemelerde ölüm nederunın saptanamadığını belirterek halk arasında beşik ölümü olarak bili- nen ABÖS'run, gelişmiş ülkelerde 1- 12 aylık bebekler arasında en sık gö- rülen ölüm nedeni olduğunu ıfade et- ti. ABÖS vakalannın yüz- de95'inın,bebeklenn ılk6 t1 , aymdave çoğunlukla 2-4 ay arasındakıbebeklerde görüldü- ğüne dikkat çekenDoç. Dr. Tı- raş, Türkiye'de ABÖS açısından bırçok risk faktörünün varlığını sürdÜTdüğüvurguladı. ABÖS'nrn erkek çocuklarda daha sık görül- düğünü açıklayan Ülkü Tıraş, **Anneningebeliğinde sigaraiçmesirün ani bebek ölümü riskini 4kat arttırdı- ğıbetirknnüştir. A\nca anneninhami- lehgisırasında alkolkullanmasu bebek odasında sigara içflmesi risk faktörle- ri arasmdayer ahyor" dedı. 1-12 ay- lık %e özellıkle 1 -6 aylık bebekle- rin kesinlikle yüz üstüyatınbna- ması gerektiğini ıfade eden Tı- raş, şu önerilerde bulundu: "Yanyaüşpozisyonu da,bebe- ğinuyioıdadönmeihtimanbu- lunduğundan uygun değjldir. lhorsa yüzüstü pozisşona dö- nüş olasıhğuuazaltmakiçüıarttakalan kol öne getirilmelidir. Bebeginizin ağ- anda emzik veya biberonla uyumast- naizinvenneyiaBebegmizinbulunduğu oda sıcakhğmın yaz-kış 24 derece ol- nıasınısağlayTn." Annenin ilk gebelık yaşının 20 yaşın altında gerçekleş- mesinın ani bebek ölümlen açısından önemh bir nsk olduğunu belirten Ül- küTıraş, hamüelıği süresınce sağhkper- sonelıyardunı almayanve doğumunu evde, sağlık personeh desteği olmak- sızm gerçekleştiren annelerin bebek- lerinın, çok önemlı sağlık sorunlany- la karşı karşı olduğunu %"urguladı. PROF. DR. COŞKUN OZPEMÎR S ağlıkla ilgili bundan önceta ya- zılanmda ülkemizde çok sayı- da şarlatanlvk yapıldığvnı anlat- mışüm. Yazıkki bu listemn içinde he- krmlerdeyer alabiliyor. Bir taraftanbü- gi ve deneyvm yetersızliği, öte yanda kötü niyetle kazanç amaçlı olarak çok sayıda taru, endikasyon, operasyon ve tedavı yanlışhğı yapıldığ™ söylemek, geTçeği dile getirmek olur. Azgelış- mış bir ülkede serbest piyasa ekono- mısinin tşleyışı, para getLren müşteri yenne konulan hastanın o konunun uz- manı bir kışiye göndenhnesini de en- gelliyor. Hasta; hastalığı konusunda uzmanlığı olmayan ellerde yıllarca va- kit kaybedebiliyor. Burada hekimleri eleştirmek değil, sağhk sistemimizi birkaçftrçadarbesi ile sergilemeye ça- Sağlık sisteminde kargaşa lışvyorum. Örgütlenme aksıyor, eği- tim hem mezuniyet öncesıhem sonra- sındayetersiz. Özelleştirme devlet has- tanelerinin, sigortahastanelerininras- yonel yönetvrruni engellıyor. Denetim mekanızmalan hemen hemen yok gi- bi. Özetle, birkargaşa süregelıyor. Kök- lübir reforma şıddetleihtiyaç var, ama yazıkki bunu gerçekleştirecek bir güç ortada görünmüyor. Sağlık sorunlanmızdan söz ederken elbette Türkiye'deki rekor düzeyde ge- lır dağılımı adaletsizliğini, vergi ada- letsvzliğini, dar gelirli emekçilerinçek- tiği sıkıntıyı, yüzde 20'lere Urmanan işsizliği, açlık sınınndaki insanlanmı- zı, çocuk yaşında ış hayatına sürükle- nen yavrulanmızı, eşinden, ağabeyin- den. babasından dayak yiyen kadınla- rvmızı ve sürüp gtdentöre cinayetlen- ni unutmamak gerekir. Birtaraftan eği- tim, bir taraftan beslenme ve birükte çeşitli yoksunluklar içmdeki insanla- nmız, aile içinde olduğukadar. toplum- da hüküm süren baskı altında kaldık- ça, onlann sağlığından da söz edeme- yeceğimiz açıktır. Özetle, toplumsal hastalıklarla bü^yen bir sağlık dunı- mu söz konusudur Türkıyemizde. Bu yüzden sağhk sistemımizdeki yetersizliklerden, aksayan hızmetler- den, hekım ve hasta davranışlanndan söz edıyorum. Doğaldır kı çok olum- lu şeyler söylemedim. Hiç kuşkusuz. sistemdekı tüm olumsuzluklara kar- şuıçok ıyı ve düzeyli çalışansağlıkku- rumlan. sağlıkbinmlen ve başanlı, ıl- keli, özverilı hizmet veren hekımler var. Doktorlann ve tıp fakülteleri men- suplannın bu memlekette en ağır yü- kü taşıyanlar arasında olduğu da kuş- ku götürmez. Ama sağlıksisteminin ül- kemizdeki işle>işine bir bütün olarak bakarsaruz, 70 milyona verilen sağlık hizmetirü tarafsız ve bilimsel bir şekil- de irdelersek, bu umut veren adacık- lan ihmal edilebilir bulur ve ciddi bır yetersızlik içinde olduğumuzu teslim edenz. Böyle bir konuyu ıncelerken, Sağlık hizmetınin alıcısı olan halkm durumuna da önemve öncelik vermek istedim. Halkımızı aydmlatmadıkça, onlan dogmalardan, batıl inançlardan kurtanp akla, bilime dayanan bu eği- tım vermedikçe, düşünmeyı, soru sor- mayı, gerçeğı aramayı, kendi dünya- sını kurmayı öğretmedikçe ve sosyal devlet anlaytşına uygun brr sağlıkhız- meti kurmadıkça, piyasa ekonomisı ve hberalizmde direttıkçe, sağhk ala- nındaki yer yer sefalet olarak tanımla- yabileceğimız yetersızlikler devam edecektir. Sezar'ın hakkını Sezar'a vermek, hekimlere haksızlık etmemek içtn şunu da ekleyerek bitirmek iste- nm: Yurdumuzda bır hukukçu, bir ik- tisatçı, eğitımci, bır mühendis, bir mi- mar kendi alanmda Türkiye'de olup bitenlere benım gibi toplu bır bakış yapacak olsa, kuşkumjok, benden da- ha ıyı bir tablo çızemeyecektir. DUZYAZI ORHAN BtRGİT BaşbakanSuskuMuğunu Bozarken Başbakan'ın 30 Ağustos Zafer Bayramı ile ör- tüşen "Uiusa Sesleniş" programında ülkenin asıl ve yaşamsal sorunlanna değinmemesini, sanınm önce ben eleştirmiştim. O tarihten bu güne, yani eyiül ayının ilk haftası- na uzanan zaman dilimi, PKK'nin yaratmaya ça- lışttğı gerginlik, yer yer bir iç çatışma tehlikesinin öncü haberieriyle geçti. Olaylan -şimdilik- en az zararia atlatmış olmak, ülkesini seven herkes için sadece büyük bir şanstır. Başbakan, dün OTDÜ yerleşkesindeki birtop- lantıdan aynlırken gazetecilenn Bozüyük'teki olay- lar için yönelttikleri soruyu, "Bozüyük geride kal- dı" diye sorunu adeta karambole getirerek yanıt- lıyor.. Erdoğan terörle ilgili son olaylar karşısında isim vermeden bazı politikacılan, bir de rnedyayı sorumlu gösteriyor. "O bazı politikacıların" halkı kışkırtan sözlerinden şikâyet ediyor. Medyanın ise sokak olaylannı büyük gösterdiğini söylüyor! Bel- li ki, gazetecıler bu olaylar karşısında güvenlik güçlennın içinde bulunduğu "ikilem için" Erdoğan'a ne düşündüğünü sormamışlar. Cerrah neşter attı Gazeteci o görevıni tam yapmasa da, Başba- kan'ın ve Devlet Bakanı Şahin'ın özellikle Fatih Camii'ndeki hilafet provası için eleştirdiklen Istan- bul polisinin, dün müdürleri aracılığıyla söyledik- leri hem ilginç hem de vahimdi. Celalettin Cer- rah şöyle dıyordu: "Mayıs aymda bu kişilen yakalayıp adliyeye gönderdiğimizde üzerterinde aynı bildiriler, aynı metinler vardı. Bu kişiler, dağıttıkları bildihlerden dolayı tutuklanmamış, ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmış." Saygı Öztürk- Hüm'yet Cerrah'ın sozlerınin muhatabı elbette savcılar ve yargıçlar değildi. AB'ye girmek için degtştırilen Ce- zave Usul, Terörle Mücadeleyasalarıydı. Daha doğ- rusu o yasaları yıldtrım hızıyla çtkaran TBMM ıdı. Hazindir. Hilafeti kaldıranTBMM de hükümet de, dün bir kez daha "istanbul'a hilafet bayrağını di- keceğiz" sözlerini yineleyen ve kimın nesi olduğu bilinmeyen bir ajan müsveddesinin kışkırttığı ço- luk çocuklu, kadınlı erkekli kalabalığm karşısında kafası adam akıllı karışmış olan güvenlik güçleri- nin sesini adeta kös dinliyor. Ne PKK ajitasyonlannı ne de bu hilafetçililik pro- valannın yeşermesine neden olan düğümleri çöz- mek için toplanıyor. Diyelim ki Başbakan, bir kez kapağını açtığı kovandan eşek arılannın bulutlar halinde çıktığını görerek panikledi. Ya ana muha- lefet partimiz ne yapıyor. Bugün 82 yaşına girecek olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin devamı olduğunu iddia eden parti bu halde mi olmalıydı? "Bozüyük'teki olaylar geride kaldı" diyebilen bir politikacı, o olaylan yaratan nedenleri görmez- den geldığıni söylemek istiyorsa en büyük yanlı- şı yapmaktadır. Pazar günü, Ertuğrul Gazi Senlik- leri için o bölgeye, Bilecik e gidecek. Ve elbette çok sevdiği kürsüye çıkacak olan Erdoğan'ın ken- disine yandaş bır dinleyici kalabalığı bulundur- mak amacıyla AKP Genel Merkezı'nin hummalı bir çalışma içinde olduğu biliniyor. An kovanının ka- pağını açtığı Diyarbakır toplanttsından hoşnut ol- mayan Erdoğan, devşırmevetaşımakalabalıktan şikâyet etmişti. Düzme konvoy hazıriıklan Partisinin genel merkezı sadece Marmara böl- gesini değil daha geniş bir hinteriandı da kapsa- yacak otobüslerle taşıma siparişlerinı günler ön- cesinden il merkezlerine sayılan ile biriikte vermiş. Genel merkez sık sık, belirtilen sayıda otobüsün her il başkanının sorumluluğunda şenliklerde ol- masını ısrarla ısteyen mesajlar gönderiyormuş. Şenlıklerın öteden beri MHP ve ülkücü kökenli yurttaşlann büyük ilgi odağı olduğu anımsanırsa, iktidar partisi üst yönetiminin bu hassas yaklaşı- mı, kolaylıkla değeriendirilecektir. Erdoğan bunca sokak olayını tek bir kalemde "geride kalmış" diye ç'ızip atacakmı o ktrJelerin önün- de? Yoksa Osmanlı Devleti'nin kuruluş felsefesi ile günümüzün ulus devlet anlayışı arasındaki o kıl- dan ince, kılıçtan keskin sırat köprüsünden usta- lıkla yürümeyi başarabilecek mi? Ya Devlet Bahçeli ne yapacak? Erdoğan'la ay- nı şenlik alanını paylaşacak mı? Göreceğiz. Faks: 0 212 677 08 21 obirg"rt(a e-kolay.net •\ONGRE 16-18 EYLÜL'DE Estetikdiş hekimlerinin kalbi İstanbul'da atacak tstanbul Haber Servisi - Estetik diş hekımliği alanmda son yenılıkknn tartışılacağı, "9. Uluslararası EstetikDiş Hekiınliği Kongre- si", 16-18 Eylül tarihleri arasında Cemal Re- şıt Rey Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçek- leştirilecek. 3 gün sürecek kongreye. Türki- ye'nın önde gelen estetik diş hekimliği uz- manlannın yanı srra alanında dünyaca ünlü 150'ye yakın yabancı konuşmacı katılacak. Kongre öncesı The Marmara Oteh'nde, Es- tetik Diş Hekımliği Akademısı Derneği (EDAD) tarafından bır tanıtvm toplanüsı dü- zenlendi. Kongre Başkanlığı'ru yapacak olan EDAD Başkanı Gatip Gürel toplantıda yaptığı konuşmada, bu senekı kongreye 150'ye yakuı yabancı diş hekiminin konuş- macı olarak katılacağmı belırterek u Bilimsel konularda iddiah\TZ, Her branştan değişik konuşmacüann hepsi uzmanhk alanlannda dum-aca ünlü isimİer" dedi. Estetik diş he- kimliği alamndaki yenilıkleri yakından takip ettıklenru söyleyen Gürel, "Önemfi olan ye- niükleri bilinçli olarak kullanmaktır. Herke- sin vaşına, tipine uygun dişi uygulamak ve doğal bir görünüm sağlamak estetik diş he- kimliğinin tekamacıdır" diye konuştu. Üç gün sürecek kongrenın ılk günü düzenlene- cek açıhş kokteylının ardından katılımcılar Shakespeare'ın "Onildnci Gece" isımli tiyai ro oyununu izleyecekler. Kongrenin gala ge cesı ıse 17 Eylül Cumartesi günü Çubuklu 29'da geTçekîeşecek. *•
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle