Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
YL-ÜL2005CUMA CUMHURİYET SAYFA
SAGLIK
ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK
NİSTAH DEVLE- ~ k OBUC?: AMA. ETPE
\5329
İüKCEK
Yeditepe Üniversitesi HastanesiBaşhekimi Prof. Dr. Bulut, modern cihadarla hizmet verdikletini söyledi
'Araştımwaönemveriyoruz'
1İZMİR'DEKONGRE ' Ş U L E K Ö I a 1 İ R K
Böbrek
hastaktn
hayata
küsüyor
ADANA (Cumhuriyet Bürosu)
- Kronık böbrek hastalığına
yakalanan kışilenn haftada 3
gün diyaliz makınesine bağ-
lanmak zorunda kaldığıtu, bu
durumun hastanın özel hayatı-
nı ve iş yaşamını olumsuz et-
kilediğıni belnten Çukurova
Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğ-
retim Üyesi ve Uluslararası
Üremik Toksisıte Derneği
Başkanı Prof. Dr. Yahya Sagl»-
ker, "Hastalann çoğu, işintden
ve özel yaşanundan koparfcen
bazdan da aile ve toplumdan
uzaklaşryor. Ashnda bu, top-
lumsal bir yara" dedi.
Böbrek hastalığı ve hastalan-
nın sorunlannın tartışılıp de
alınaca|ı "4. ICURAT Utaısla-
rarası Uremik Araşörmalar ve
ToksisiteKongresrnın Iz-
mır'de yapüacağıru bıldıren
Prof. Sağlıker, Türkiye'de çe-
şitli nedenlere bağlı olarak ge-
lişen krooik böbrek hastalığı-
na yakalanan yaklaşık 30 bın
kışı olduğunu, bunlann hafta-
da 3 gün makıneye bağlanmak
zorunda olduğunu belırttı. Bu
bastalardan ancak 350 kadan-
na her yıl böbrek nakli yapıla-
bıldiğuıi anlatan Prof. D r
Sağlıker, tzmır'de yapılacak
kongreyle ılgili bügi verirken
nefrolojı alanındaki en son
araştırmalar ve gelişmelerin
ele ahnacağıru belirtti. S ağlı-
ker şunlan söyledi: "Dünyada
böbrek hastalıklan ve diyaliz
konusunda birçok buluşu bu-
hınan bilim adamları Tiirid-
ye'de, îznür'de buluşacak. îtal-
>u, Romanya, Almama, ABD,
Japonya ve Polonya'dan kar>
lan ve kendi alamnda uzman
olan onlarca bilim adarrunm
yüzierce sunum yapaeağı ve
nefroloji alanındaki en son
araştırmave genşmeterin ele
ahnıp yansırılacagı bu buluş-
ma, dilerim böbrek hastalan
için umut verici olurT
Yeditepe Üniversitesi Has-
tanesi geçen ay 8 Cumhurbaş-
karu SüleymanDemireTm de
katıldığı bır törenle hizmete
açıldı. Yeditepe, açılanbu has-
tane ıle özel ünrversiteler ve
vakıfünıversıteleri içinde has-
tane sahıbı olan birkaç üni-
versıteden biri oldu Dünya-
dakı son teknolojılen bünye-
smde banndıran hastane, du-
varlannın süslendiği yağhbo-
ya tablolan ve desenleriyle,
hastalık veya ölümüdeğilya-
şama sevıncini anımsatıyor.
Hastane Başhekimi Prof. Dr.
Melih Buhıt, hasta-
nekadro-
suyla il-
gili ola-
rak
^Kendi-
lanrruzıemanet edemeyeceği-
mizhekiınlereburadayer ver-
miyoruz" dıyor.
Sorularımızı yanıtlayan
Başhekım MelıhBulut, 170
yataklı hastanenin bın acil,
diğenkadın doğumbölümün-
de olmak üzere 10 amehyat-
hanesibulunduğunubelırterek
4 adet yoğun bakım ünıtesin-
de toplam 37 yatak olduğunu
söyledi. Bütün dünyada yo-
ğunbakım ihtiyacının artma-
sınedenıyle hastanedeki yo-
ğun bakım
yataklannı
fazlayaptık-
larını ıfade
eden Bulut,
sözlerini
şöyle sürdürdü: "Tüm dün-
yada daha ağır, sonınlu has-
talannbaşvuru sıkhğıartıyor,
hastalar daha çok akut dö-
nemde başvunryor. Hastahk-
lar daba zor hale gefiyor. Ay-
nca burada, organ nakli, ke-
mikihğinakli gibiçok özellik-
liişfemler yapacağrz.Ağn
1
kan-
ser tedavfleri veyaTürkiye'de
pek az yerde yapüan cerrahi
uygulamalar gerçekleştirece-
ğîz. Bütünburüaryoğunbakırn
ihth'acuu arttıracak."
CENET1K ARAŞT1RMA
Yeditepe Ümversitesı'nin
genetık araştUTnalara da çok
önem verdiğmi ifade eden Bu-
Başhekimi
Prof. Dr. Melih
Bulut, "Kendi-
mizi ve yakınla-
nmızı emanet
edemeyeceği-
miz hekimlere
burada yer ver-
mediklerini
söyledi.
lut, ümversite bünyesmde bu-
lunan. hayvan vebitkiler üze-
nnde araştırmalar yapan ge-
netik araştırma bölümünün
daha da gelıştirileceğini, has-
tanebünyesınde genetikaras,-
tıravaların da yapılacağı bır
bölüm açılacağraı söyledi.
Hastanenin geliştınlmiş en ust
düzey teknolojıler kullanıla-
rak kurulduğunu ıfade eden
Bulut, şunlan söyledi:
•'Örneğin patoloji labora-
tuvanen sonteknolojilerle ku-
ruldu. Beyin ve sinir sLstemi
hastahklannı teşhisvetedavi-
sindeyardımcıolacaklabora-
tuvar \^ teknoloji de aynı şe-
küde. Görüntüleme cihazlan
da öyle. Fonksiyonelbeyinça-
bşmalanmvapabildiğimiz bir
cihaza sahibiz. Örneğin. sağ
işaretparmağuuzıkuüandığı-
nızda.be>TÜnizinhangir)ölge-
sininaktifhalegekliginibuci-
hazgöstemor. Bu beyin araş-
ürmalannda çvğır açacak bir
cihaz. A\nca kapah alan duy-
gusundanhastayı kurtarmak
için, renkler, dekorasvvn, ses
v^ müzik sistemleri ayarian-
rtuş MR çekim odanuz var.
Kuş sesleri arasında bir or-
mandavmışgibiyadakumsal-
da bir akdeniz gecesi\asiyor-
muş gibi MR çeküebiüyorsu-
nuz." Prof. Dr. Bulut. şöyle
devametü; "Benzerünh'ersi-
te hastaneleri ya da özel has-
tanekre göre ftv-aüanmız oV-
dukça nıakul olacak. Sevkb
olmak koşuluyla, SSK ve
EmekliSandığıhastalanmka-
bul edrvt>ruz. Yalnraca Türki-
ye'den değil yurtdışından da
hastabeklh'onB.'"
Kadronuru gerek Türkiye'de
gerekse >
r
urtdışında yetişmiş
en iyi doktorlardan oluştuğu-
nu da ifade edenBulut,
u
Ken-
dimizi ve yakınlanmızı ema-
net edeme)eceğinüzhekimle-
re burada yer vermiyoruz.
Hepsi baü tecrübesi>aşamış,
kendi alanlannda üteratüre
geçen eserler vermiş >« araş-
ormalar yapan, hatta baOh
meslektaşlanna kurs eğitim
veren doktorianrruz var" dı-
ye konuştu.
Sigara anne karnında da öldürüyor
Ani bebek ölümü sendromunun erkek çocuklarda daha sık görüldüğünü belirten uzmanlar>
annenin gebeliğinde sigara içmesinin ani bebek ölüm riskini dört kat arttırdığına vurguladu
tstanbul Haber Servisi - Aıu bebek
ölümü sendromu (ABÖS), 1-12 aylık
bebeklenn ölüm nedenleri arasında ilk
sırayı alıyor. ABÖS, hıçbir sağlık so-
runuolmayanbirbebeğın, nedeni açık-
lanamayan ölümüolaraktarumlanma-
suıa karşm uzmanlar, annenin gebeli-
ği sırasında sigara ve alkol kullanma-
sı, doğum sonrası bebek odasında si-
gara ıçilmesinrnnedenler arasındaola-
bileceğini belirtıyorlar.
Ankara Üniversitesi Yenidoğan ve
ÇocukHastalıklan Klıniği'nden Doç.
Dr. Ulkü Tıraş, bu bebeklerde otopsı-
yi de içeren tüm ıncelemelerde ölüm
nederunın saptanamadığını belirterek
halk arasında beşik ölümü olarak bili-
nen ABÖS'run, gelişmiş ülkelerde 1-
12 aylık bebekler arasında en sık gö-
rülen ölüm nedeni olduğunu ıfade et-
ti. ABÖS vakalannın yüz-
de95'inın,bebeklenn ılk6 t1
,
aymdave çoğunlukla 2-4 ay
arasındakıbebeklerde görüldü-
ğüne dikkat çekenDoç. Dr. Tı-
raş, Türkiye'de ABÖS açısından
bırçok risk faktörünün varlığını
sürdÜTdüğüvurguladı. ABÖS'nrn
erkek çocuklarda daha sık görül-
düğünü açıklayan Ülkü Tıraş,
**Anneningebeliğinde sigaraiçmesirün
ani bebek ölümü riskini 4kat arttırdı-
ğıbetirknnüştir. A\nca anneninhami-
lehgisırasında alkolkullanmasu bebek
odasında sigara içflmesi risk faktörle-
ri arasmdayer ahyor" dedı. 1-12 ay-
lık %e özellıkle 1 -6 aylık bebekle-
rin kesinlikle yüz üstüyatınbna-
ması gerektiğini ıfade eden Tı-
raş, şu önerilerde bulundu:
"Yanyaüşpozisyonu da,bebe-
ğinuyioıdadönmeihtimanbu-
lunduğundan uygun değjldir.
lhorsa yüzüstü pozisşona dö-
nüş olasıhğuuazaltmakiçüıarttakalan
kol öne getirilmelidir. Bebeginizin ağ-
anda emzik veya biberonla uyumast-
naizinvenneyiaBebegmizinbulunduğu
oda sıcakhğmın yaz-kış 24 derece ol-
nıasınısağlayTn." Annenin ilk gebelık
yaşının 20 yaşın altında gerçekleş-
mesinın ani bebek ölümlen açısından
önemh bir nsk olduğunu belirten Ül-
küTıraş, hamüelıği süresınce sağhkper-
sonelıyardunı almayanve doğumunu
evde, sağlık personeh desteği olmak-
sızm gerçekleştiren annelerin bebek-
lerinın, çok önemlı sağlık sorunlany-
la karşı karşı olduğunu %"urguladı.
PROF. DR. COŞKUN OZPEMÎR
S
ağlıkla ilgili bundan önceta ya-
zılanmda ülkemizde çok sayı-
da şarlatanlvk yapıldığvnı anlat-
mışüm. Yazıkki bu listemn içinde he-
krmlerdeyer alabiliyor. Bir taraftanbü-
gi ve deneyvm yetersızliği, öte yanda
kötü niyetle kazanç amaçlı olarak çok
sayıda taru, endikasyon, operasyon ve
tedavı yanlışhğı yapıldığ™ söylemek,
geTçeği dile getirmek olur. Azgelış-
mış bir ülkede serbest piyasa ekono-
mısinin tşleyışı, para getLren müşteri
yenne konulan hastanın o konunun uz-
manı bir kışiye göndenhnesini de en-
gelliyor. Hasta; hastalığı konusunda
uzmanlığı olmayan ellerde yıllarca va-
kit kaybedebiliyor. Burada hekimleri
eleştirmek değil, sağhk sistemimizi
birkaçftrçadarbesi ile sergilemeye ça-
Sağlık sisteminde kargaşa
lışvyorum. Örgütlenme aksıyor, eği-
tim hem mezuniyet öncesıhem sonra-
sındayetersiz. Özelleştirme devlet has-
tanelerinin, sigortahastanelerininras-
yonel yönetvrruni engellıyor. Denetim
mekanızmalan hemen hemen yok gi-
bi. Özetle, birkargaşa süregelıyor. Kök-
lübir reforma şıddetleihtiyaç var, ama
yazıkki bunu gerçekleştirecek bir güç
ortada görünmüyor.
Sağlık sorunlanmızdan söz ederken
elbette Türkiye'deki rekor düzeyde ge-
lır dağılımı adaletsizliğini, vergi ada-
letsvzliğini, dar gelirli emekçilerinçek-
tiği sıkıntıyı, yüzde 20'lere Urmanan
işsizliği, açlık sınınndaki insanlanmı-
zı, çocuk yaşında ış hayatına sürükle-
nen yavrulanmızı, eşinden, ağabeyin-
den. babasından dayak yiyen kadınla-
rvmızı ve sürüp gtdentöre cinayetlen-
ni unutmamak gerekir. Birtaraftan eği-
tim, bir taraftan beslenme ve birükte
çeşitli yoksunluklar içmdeki insanla-
nmız, aile içinde olduğukadar. toplum-
da hüküm süren baskı altında kaldık-
ça, onlann sağlığından da söz edeme-
yeceğimiz açıktır. Özetle, toplumsal
hastalıklarla bü^yen bir sağlık dunı-
mu söz konusudur Türkıyemizde.
Bu yüzden sağhk sistemımizdeki
yetersizliklerden, aksayan hızmetler-
den, hekım ve hasta davranışlanndan
söz edıyorum. Doğaldır kı çok olum-
lu şeyler söylemedim. Hiç kuşkusuz.
sistemdekı tüm olumsuzluklara kar-
şuıçok ıyı ve düzeyli çalışansağlıkku-
rumlan. sağlıkbinmlen ve başanlı, ıl-
keli, özverilı hizmet veren hekımler
var.
Doktorlann ve tıp fakülteleri men-
suplannın bu memlekette en ağır yü-
kü taşıyanlar arasında olduğu da kuş-
ku götürmez. Ama sağlıksisteminin ül-
kemizdeki işle>işine bir bütün olarak
bakarsaruz, 70 milyona verilen sağlık
hizmetirü tarafsız ve bilimsel bir şekil-
de irdelersek, bu umut veren adacık-
lan ihmal edilebilir bulur ve ciddi bır
yetersızlik içinde olduğumuzu teslim
edenz. Böyle bir konuyu ıncelerken,
Sağlık hizmetınin alıcısı olan halkm
durumuna da önemve öncelik vermek
istedim. Halkımızı aydmlatmadıkça,
onlan dogmalardan, batıl inançlardan
kurtanp akla, bilime dayanan bu eği-
tım vermedikçe, düşünmeyı, soru sor-
mayı, gerçeğı aramayı, kendi dünya-
sını kurmayı öğretmedikçe ve sosyal
devlet anlaytşına uygun brr sağlıkhız-
meti kurmadıkça, piyasa ekonomisı
ve hberalizmde direttıkçe, sağhk ala-
nındaki yer yer sefalet olarak tanımla-
yabileceğimız yetersızlikler devam
edecektir. Sezar'ın hakkını Sezar'a
vermek, hekimlere haksızlık etmemek
içtn şunu da ekleyerek bitirmek iste-
nm: Yurdumuzda bır hukukçu, bir ik-
tisatçı, eğitımci, bır mühendis, bir mi-
mar kendi alanmda Türkiye'de olup
bitenlere benım gibi toplu bır bakış
yapacak olsa, kuşkumjok, benden da-
ha ıyı bir tablo çızemeyecektir.
DUZYAZI
ORHAN BtRGİT
BaşbakanSuskuMuğunu
Bozarken
Başbakan'ın 30 Ağustos Zafer Bayramı ile ör-
tüşen "Uiusa Sesleniş" programında ülkenin asıl
ve yaşamsal sorunlanna değinmemesini, sanınm
önce ben eleştirmiştim.
O tarihten bu güne, yani eyiül ayının ilk haftası-
na uzanan zaman dilimi, PKK'nin yaratmaya ça-
lışttğı gerginlik, yer yer bir iç çatışma tehlikesinin
öncü haberieriyle geçti. Olaylan -şimdilik- en az
zararia atlatmış olmak, ülkesini seven herkes için
sadece büyük bir şanstır.
Başbakan, dün OTDÜ yerleşkesindeki birtop-
lantıdan aynlırken gazetecilenn Bozüyük'teki olay-
lar için yönelttikleri soruyu, "Bozüyük geride kal-
dı" diye sorunu adeta karambole getirerek yanıt-
lıyor.. Erdoğan terörle ilgili son olaylar karşısında
isim vermeden bazı politikacılan, bir de rnedyayı
sorumlu gösteriyor. "O bazı politikacıların" halkı
kışkırtan sözlerinden şikâyet ediyor. Medyanın ise
sokak olaylannı büyük gösterdiğini söylüyor! Bel-
li ki, gazetecıler bu olaylar karşısında güvenlik
güçlennın içinde bulunduğu "ikilem için" Erdoğan'a
ne düşündüğünü sormamışlar.
Cerrah neşter attı
Gazeteci o görevıni tam yapmasa da, Başba-
kan'ın ve Devlet Bakanı Şahin'ın özellikle Fatih
Camii'ndeki hilafet provası için eleştirdiklen Istan-
bul polisinin, dün müdürleri aracılığıyla söyledik-
leri hem ilginç hem de vahimdi. Celalettin Cer-
rah şöyle dıyordu:
"Mayıs aymda bu kişilen yakalayıp adliyeye
gönderdiğimizde üzerterinde aynı bildiriler, aynı
metinler vardı. Bu kişiler, dağıttıkları bildihlerden
dolayı tutuklanmamış, ifadeleri alındıktan sonra
serbest bırakılmış." Saygı Öztürk- Hüm'yet
Cerrah'ın sozlerınin muhatabı elbette savcılar ve
yargıçlar değildi. AB'ye girmek için degtştırilen Ce-
zave Usul, Terörle Mücadeleyasalarıydı. Daha doğ-
rusu o yasaları yıldtrım hızıyla çtkaran TBMM ıdı.
Hazindir. Hilafeti kaldıranTBMM de hükümet de,
dün bir kez daha "istanbul'a hilafet bayrağını di-
keceğiz" sözlerini yineleyen ve kimın nesi olduğu
bilinmeyen bir ajan müsveddesinin kışkırttığı ço-
luk çocuklu, kadınlı erkekli kalabalığm karşısında
kafası adam akıllı karışmış olan güvenlik güçleri-
nin sesini adeta kös dinliyor.
Ne PKK ajitasyonlannı ne de bu hilafetçililik pro-
valannın yeşermesine neden olan düğümleri çöz-
mek için toplanıyor. Diyelim ki Başbakan, bir kez
kapağını açtığı kovandan eşek arılannın bulutlar
halinde çıktığını görerek panikledi. Ya ana muha-
lefet partimiz ne yapıyor.
Bugün 82 yaşına girecek olan Cumhuriyet Halk
Partisi'nin devamı olduğunu iddia eden parti bu
halde mi olmalıydı?
"Bozüyük'teki olaylar geride kaldı" diyebilen
bir politikacı, o olaylan yaratan nedenleri görmez-
den geldığıni söylemek istiyorsa en büyük yanlı-
şı yapmaktadır. Pazar günü, Ertuğrul Gazi Senlik-
leri için o bölgeye, Bilecik e gidecek. Ve elbette
çok sevdiği kürsüye çıkacak olan Erdoğan'ın ken-
disine yandaş bır dinleyici kalabalığı bulundur-
mak amacıyla AKP Genel Merkezı'nin hummalı bir
çalışma içinde olduğu biliniyor. An kovanının ka-
pağını açtığı Diyarbakır toplanttsından hoşnut ol-
mayan Erdoğan, devşırmevetaşımakalabalıktan
şikâyet etmişti.
Düzme konvoy hazıriıklan
Partisinin genel merkezı sadece Marmara böl-
gesini değil daha geniş bir hinteriandı da kapsa-
yacak otobüslerle taşıma siparişlerinı günler ön-
cesinden il merkezlerine sayılan ile biriikte vermiş.
Genel merkez sık sık, belirtilen sayıda otobüsün
her il başkanının sorumluluğunda şenliklerde ol-
masını ısrarla ısteyen mesajlar gönderiyormuş.
Şenlıklerın öteden beri MHP ve ülkücü kökenli
yurttaşlann büyük ilgi odağı olduğu anımsanırsa,
iktidar partisi üst yönetiminin bu hassas yaklaşı-
mı, kolaylıkla değeriendirilecektir.
Erdoğan bunca sokak olayını tek bir kalemde
"geride kalmış" diye ç'ızip atacakmı o ktrJelerin önün-
de? Yoksa Osmanlı Devleti'nin kuruluş felsefesi ile
günümüzün ulus devlet anlayışı arasındaki o kıl-
dan ince, kılıçtan keskin sırat köprüsünden usta-
lıkla yürümeyi başarabilecek mi?
Ya Devlet Bahçeli ne yapacak? Erdoğan'la ay-
nı şenlik alanını paylaşacak mı? Göreceğiz.
Faks: 0 212 677 08 21 obirg"rt(a e-kolay.net
•\ONGRE 16-18 EYLÜL'DE
Estetikdiş hekimlerinin
kalbi İstanbul'da atacak
tstanbul Haber Servisi - Estetik diş hekımliği
alanmda son yenılıkknn tartışılacağı, "9.
Uluslararası EstetikDiş Hekiınliği Kongre-
si", 16-18 Eylül tarihleri arasında Cemal Re-
şıt Rey Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçek-
leştirilecek. 3 gün sürecek kongreye. Türki-
ye'nın önde gelen estetik diş hekimliği uz-
manlannın yanı srra alanında dünyaca ünlü
150'ye yakın yabancı konuşmacı katılacak.
Kongre öncesı The Marmara Oteh'nde, Es-
tetik Diş Hekımliği Akademısı Derneği
(EDAD) tarafından bır tanıtvm toplanüsı dü-
zenlendi. Kongre Başkanlığı'ru yapacak
olan EDAD Başkanı Gatip Gürel toplantıda
yaptığı konuşmada, bu senekı kongreye
150'ye yakuı yabancı diş hekiminin konuş-
macı olarak katılacağmı belırterek
u
Bilimsel
konularda iddiah\TZ, Her branştan değişik
konuşmacüann hepsi uzmanhk alanlannda
dum-aca ünlü isimİer" dedi. Estetik diş he-
kimliği alamndaki yenilıkleri yakından takip
ettıklenru söyleyen Gürel, "Önemfi olan ye-
niükleri bilinçli olarak kullanmaktır. Herke-
sin vaşına, tipine uygun dişi uygulamak ve
doğal bir görünüm sağlamak estetik diş he-
kimliğinin tekamacıdır" diye konuştu. Üç
gün sürecek kongrenın ılk günü düzenlene-
cek açıhş kokteylının ardından katılımcılar
Shakespeare'ın "Onildnci Gece" isımli tiyai
ro oyununu izleyecekler. Kongrenin gala ge
cesı ıse 17 Eylül Cumartesi günü Çubuklu
29'da geTçekîeşecek. *•