17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
AYFA CUMHURİYET 9 EYLUL 2005 CUMA HABERLER OUNYADABUGUIV kLİ StRMEN Sorun Öcalan Değil Borun R. T. Erdoğan Recep Tayyip Erdoğan ile Celal Talabani'nin 9 Kasım 2003 tarıhinde yaptıklan konuşma sıra- înda, Talabani'nin, "Öcalan nasıl oluyor da hûc- gs/ncten savaş emri verebiliyor" sorusuna, Erdo- jan'ın "Bu demokrasi" yanıtını vermiş olup olma- nası önemli değil. Başbakanlık Sozcüsü Akrf Beki, Hürriyet'in ge- ıel yayın yönetmeni ve yazarı Ertuğrul Özkök'e •alnızca bu sozlerin söylenmediğini değil, bu ko- luda bir konuşma geçmediğinı, zabıtlarda böyle jir kayda rastlanmadığını açıklıyor. özkök bu açıklamayı dün kendi köşesine taşıdı. Zaten dediğirn gibi, bu konuşmanın gerçekten jlup olmaması da önemli değil. önemli olan, Abdullah öcalan'ın, Imralı'dakı t)ücresinden, PKK'yi yönetip yönetmediğidir ki, bu soruya kımse çıkıp da "Hayır yönetmiyor" yanıtı /eremez. Nitekim, dünkü Cumhuriyet'in 6. sayfasında, ar- odaşımız Mehmet Faraç, bugün yaşamakta ol- duğumuz olaylann, daha yılın başında, nasıl Ab- dullah öcalan tarafından Imralı'da planlandığını ve avukatları vasıtasıyla direktiflerin militanlara iletildi- ğinı açıklıyor. Aynı haberde, olayların AB ile bağlantıları, 17 Aralık 2004'ün üç hafta sonrasında planlandığını da gösteriyor. • • • Mehmet Faraç'ın haber-yorum yazısı, aynı za- manda 30 Ağustos konuşmasında, Batman'da ya- şananları Filistin'e benzeten, Kara Kuvvetleri Ko- mutanı Orgeneral Yaşar Büyükanrt'ın sözlerinden neyı kastettiğini anlamayanlara da yardımcı oluyor. Faraç, daha 5 Ocak 2005'te öcalan'ın, Imra- lı'dan beri serhıldan stratejisini oluşturup talimatını gönderdiğinı açıklıyor. Bu stratejide kadınlar ve çocuklar tıpkı Filistin'de olduğu gıbi, başkaldırıcıların ön safında yürüye- ceklerdir. Böylelikle iç ve dış kamuoyunda büyük bir halk desteği görüntüsü yaratılacaktır. Görülüyor ki, olaylar Başbakan Erdoğan'ın ilen sürdüğü gıbi, bir grup DEHAP'lının ya da bindiril- mış kıtalann gınşiminin ötesinde, öcalan'ın inısiya- tıfinin ürünüdür ve Abdullah öcalan Imralfdan beri Türkiye içın sorun olmayı sürdürmektedir. Ama inanın Türkiye için esas sorun öcalan de- ğil, Başbakan Erdoğan'dır. Son zamanlardaki gelişmelerin bir nedeni de öcalan'ın dahi, yalnız Türkiye yüzeyinde değil, böl- ge özelinde de PKK'nin güç kaybetmekte olduğu- nun ayırdına varmış olmasıdır. PKK lideri, bunlan gözden kaçırmak için elinden geleni yapmakta, "başkaldm" girişimleriyle tepki uyandırarak şimdiye kadar meydana gelmemiş olan Kürt-Türk etnık ayrışımını yaşama geçirmek istemektedir. • • • Böyle bir ayrışımın kimi dış çevreler dışında, Tür- kiye'de yaşayanlann hiçbırisınin çıkarına olmadığı- nı, bu kışkırtmalara kapılmamak gerektiğinı çok yazıp söyledık. Arkadaşımız Hikmet Çetinkaya, kimi çekişme ve çatışmalann ardındaki mafya he- saplaşmalarını, ağalar şeyhler hesaplarını dünkü yazısında dile getiriyordu. Bütün bu gerçekleri gönmesi gereken hükümet ve başındaki Erdoğan ise olaylara doğru tanı ko- yamamakta, bu konuda tutarlı ve kapsamlı bir po- litika oluşturamamakta, kamuoyuna yaptığı açıkla- malarda ise konuyu kavramadığı, olayın bir yanını belli belirsiz görürken öte yanını hiç algılayamadığı, gelişmeler karşısında çaresiz kaldığı izlenimini ver- mektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin mücadelede etkisiz ve edilgen kalması karşısında haklı olarak endışeye kapılanlann da şunu iyi kavraması gerekir ki, bu durum yalnızca AB ile ABD'nin baskılarının değil, aynı zamanda Erdoğan hükümetinin teröre karşı daha etkili polıtikalar uygulanması halinde inisiyati- fin elinden kaçmasından duyduğu korkunun ürünü olarak ortaya çıkmaktadır. Erdoğan bu korkuyla terör karşısında çaresiz kalmakta, aynı zamanda herhangi bir politika oluş- turamamakta, başkaldınnın oluşturacağı politikala- nn dümen suyunda sürüklenmek durumuna düş- mektedir. OYAK'ın önceki gün Antalya'daki toplantısında, genel müdür Coşkun Ulusoy'un konuşmasınm sonundaki şu sözler, Erdoğan Türkiyesi'nin duru- munu ne kadar güzel açıklıyor: - Isterdik ki, Türkiye kendi değişimini kendi yo- netsin. Ancak maalesef yönetemiyor. Dünya koşul- lan içinde uçan bir yaprak gibi sürükleniyor. asirmen(S cumhuriyet.com.tr TERÖRLE MÜCADELE YASASI Terörünfinansmanına hapis ceyısı geliyor ANKARA (Cumhu- riyet Bûrosu) - Adalet Bakanlığı eşgüdümünde güvenlik birimlerinin temsilcüerinin de katılı- mıyla Terörle Mücade- le Yasası'nda değişiklik yapılması için çalışan komisyon, taslağı ta- mamladı. Adalet Bakanlığı bûn- yesinde Genelkurmay Başkanlığı, tçişleri Ba- kanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü"nün de ara- lannda bulunduğu gü- venlikbirimlerinin tem- sücileri ile hukukçulann yer aldığı TMY'yi yeni- leme komisyonu "ham taslak" oluşturarak bu- nu ilgili bakanlaraulaş- tırdı. Taslağın son şek- linin siyasi irade tara- findan verileceği belir- tilirken yalnızca ild ko- nunun yasada yer ala- a«ğı kesinlik *azandı. Buna göre, "terorizmin finansmanı" Terörle Mücadele Yasası'nda suç olarak yaptınma bağlandı. Kara paranın aklanması suçunun TCY'de yer aldığmı anımsatan kaynaklar, fı- nansman suçunun da TMY'ye aktanlacağını bildirdiler. Öti seçenek- li haztrlanan metinde te- rörü finanse edenlere 2 yıldan 5 yıla kadar ya da 5 yıldan 10 yıla ka- dar hapis cezası veril- mesi öngörülüyor. Fi- nansman suçuna verile- cek cezanın hûkümetçe tercih edileceği belirtil- di. TMY'ye "ulusiara- rası terörün" tanımı da ekleniyor. Buna göre Türkiye'de terör faali- yeti olmayan örgût üye- leri de Türkiye'de yaka- landıklanndayargılana- bilecek. - SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Muhsin Yazıcıoğlu'yla dün bir TV kanalında tartıştık. "Ben kim- seye sokağa dökülün çağrısı yapmadım" sözlerıyle kendisini savunmaya çalıştı. Ancak "Biri- leri sokağa dökülebilir" tehdidini de sürdürdü. Sokağa kimsenin dökülmesini istemezmiş, ama hükümetin siyasetleri nedeniyle bu gerçekleşebilirmiş. "Bak ge- lirler haü!" dediği kesindi. "Tit- reyin ve kendinize dönün" de- meyi de ihmal etmiyordu. Kimdi gelecek olan? Gelince ne yapa- caktı? Yazıcıoğlu'nun, "Sokağa dö- külmeden yana değilım" deme- sini yine de olumlu karşılamamız gerekiyor. Çünkü ülkücü-milli- yetçi gelenek, bu konuda geç- mişte çok kanın dökülmesine, çok acının yaşanmasına neden oldu. 12 Eylül askeri darbesınin hazırlanmasmda ülkemizin de- ğerli aydınlarının sokak köşele- rinde faşist katillerin kurşunları- Çatışmadan Siyasi Rant Beklemek na hedef olması önemli bir rol oynamamış mıydı? • • • 12 Eylül askeri cezaevlerinde ülkücülerle solcuları aynı koğu- şa koymuşlardı. Ülkücüler, ciddi bir depresyon geçiriyorlardı. Bazıları geceleri korkuyla sayık- lıyordu. Çünkü "devlete hizmet ettikleri" gerekçesiyle eylem yaptıklarını düşünürken cinayet dahil birçok yasadışı saldırının sorumlusu olarak hapse atılmış- lardı. Sonradan çok önemli siyasi sorumluluklar üstlenen bazı ül- kücülerin, onların liderlerinin, "...Oyuna geldik, bir daha dev- leti savunmak için mi asla..." dediklerinin birebir tanığıyım. Ancak siyaset de bazıları için ti- caret gibi. Rant elde edeceğini gördüğü an, geçmiş kartlarını yeniden açıyor. Olanları unutu- yor. • • • Gene birileri dönemin siyasi rant dönemi olduğunu sanıyor. Bu kadar iç içe geçmiş karmaşık sorunlara birlikte nasıl çözüm üretebiliriz diye düşünmek yeri- ne, açık yakaladık havası, duru- mu iyice nazik hale getiriyor. Av- rupa Birliği'yle 3 Ekim'de başla- ması gereken müzakereler, Tür- kiye'nin geleceği için hayati önemde bir sürecin başlangıcı olacak. Süre kısaldıkça gerginlik de artıyor. Türkiye'nin iç ve dış politika alanında bir sıkışıklık içi- ne sokulmak istendiği belli. Milliyetçilik ve vatanseverlik nutukları atanların bir kısmına bakıyorum, ortalığın karışmasın- dan memnun memnun gülümsü- yorlar. Bazıları sokak çatışmaları- nın cazibesine kapılmış durum- dalar. Halbuki, işler kötü giderse bundan tüm Türkiye zarar göre- cek. Bu nasıl vatan sevmek aca- ba? Sorunlar çözülemez ve bu sorunların yarattığı kaos nede- niyle ortalık karışırsa bundan kimse kâriı çıkamaz. • • • Koşullar aynı değil, ama 12 Ey- lül öncesi günleri anımsıyorum. Azınlık hükümetinin başbakanı olan Süleyman Demirel. cum- hurbaşkanı seçimlerinin önünün tıkanmasından büyük bir rahatlık duyuyordu. Çünkü kendi partisi- nin temsilcisi Meclis Başkanı Ih- san Sabri Çağlayangil 0 maka- ma vekâlet ediyordu. Turlar sü- rüp gidiyor, cumhurbaşkanı seçi- lemiyordu. Sonunda düdük çal- dı, ne Demirel kaldı ne de Ece- vit. Hâlâ 25 yıl önce gerçekleşen 6-11 Eylül 2005 Tüyap Beylikdüzü / İSTANBUL U l u s l a r a r a s ı Bilgi ve İletişim Teknolojileri Fuarı .ATLERI DURAKYERİ OSTBOSTANCI BOSTAKCI PERON ALANI ŞEMSİPAŞA USKÜDAR PERON ALANI KADIKÖY KUMLUK PERON ALANI (İOO ÖNÜ) TAKSİM AKM ÖNÜ 9 00/19 00arası Her saat başı 9.00 /19.00 arası Her saat başı 9.00 /19.00 arası Her saat başı 9.00 /19.00 arası Her saat başı 10.30 / 20.30 arası BuçuKlarda 10.30 / 20.30 arası Buçuklarda 10.30 / 20.30 arası Buçuklarda 10 30 / 20.30 arası Buçuklarda 9.00 /19.00 arası 30 dakıkada bir 9.00 /19.00 arası 30 dakıkada bir 9.00 /19.00 arası 30 dakikada bir 9.00 /19.00 arası 30 dakıkada bir 10.30 / 20.30 arası 30 dakikada bir 10.30 / 20.30 arası 30 dakikada bir 10.30 / 20.30 arası 30 dakıkada bir 10.30 / 20.30 arası 30 dakikada bir askeri darbenin kurumlarryla yö- netiliyoruz. Anayasası temel ya- samız olarak duruyor. Kitleler arası çatışmadan kim- se medet ummasın. Bu çok teh- likeli bir oyun. Onun yerine de- mokratik ve özgür bir ülke yarat- ma çabamızı sürdürelim. Avrupa Birligi'ni bir gelişme olanağı ola- rak kullanalım. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Terörle Mücadele Yasası'nın eski haliyle yeniden hayata döndürüleceği yönünde mesajlar veriyor. Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan bizlerle yaptığı görüşmede, demokratik- leşmenin genişleyerek süreceği sözünü vermişti. Acaba kim ger- çeği söylüyor? • • • ölüm ve çatışmadan rant el- de etmek isteyenlere karşı geniş bir sağduyu cephesine her zamankinden daha çok gerek- sinim var. Bunu şimdi daha iyi görüyoruz. DURAKYERİ MECİDİYEKÖY VİYADÛK ALTI BEŞİKTAŞ SKELE ÖNÜ SAKIRKÖY İZOÛRLÛK MEYDANI KAYMAKAMLIK ÖNÜ 9.00/19.00 arası Her saat başı 9.00 /19.00 arası Her saat başı 9.00 /19.00 arası Her saat başı • m ^ ^ H Fuara Fuardan 10.30 / 20.30 arası Buçuklarda 10.30 / 20.30 arası Buçuklarda 10.30 / 20 30 arası Buçuklarda 9.00 /19.00 arası 30 dakıkada bir 9.00 /19.00 arası 30 dakikada bir 9.00/19.00 arası 30 dakıkada bir 10.30 / 20.30 arası 30 dakikada bir 10.30 / 20.30 arası 30 dakikada bir 10.30 / 20.30 arası 30 dakıkada bir rhli ııOlıittOU tluı uıııtalıia ftlu.eıted tıtUltlıııc-h-.ı.~itı lıaı t-hı-t luıKE.- i\ ytdı 11 ta'-.ınıa -îc-i vlt.lt- h/y.iKcı%l>«.-ı î. Avıııp.-» v.iK.i-. * t.-ını I'ilrî K.- v*'!* tı t.i-.ıit. İş öunyası holuuuıuc (pıınck içiıı karlvi/itiııi/i c|olirıiu>yi ıııuıtm.ıym1 C o t d l Itilitıiın I ııiit-ıi.ı !'• y.ı-.ııu .11 ık lıiı ı-. ııl.ıllı .11 ı)iıi-.ıııılı^kı tlAHNOVtM r AIM3 lu.11 111 (j.iııl.-.T.yoıııı w w w . c e b i t b i l i s i m . c o m Cumhuriyel G a z e t e s ı n ı n d e ğ e r l i k a t k ı l a r ı i l e . Fuar Sponsoru TURKCELL Resmi Bankacılık Sponsoru Resmi Teknoloji Sponsoru AKBANK VESTELBU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞI (TOBB) İZNİ İLE DÜZENLENMEKTEDİR.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle