Katalog

9 EYLUL 2005 CUMA CUMHURİYTT SAYFA tlektronik posta; denizsom©cumhuriyetcom.tr Tei: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 »7 17 Gak Hilmi Kayıhan: "Gak deyince peynirini kaptıran karga gibi, AB dedikçe Kıbns'ı kaptınyoruz." - Hülya Avşar boşanıyormuş... Televizyon ana haberierinde düğün bayram var!" 2 Insani kalkınmada gerilemişiz... Ama insani • kalkışmada ileriyiz! Kesişme Erol Işisağ: "Iktidar partisinin oylannda düşüş varfcen muhalefetin oylan f neden artmıyor? Muhalefet mi " beğenilmiyor yoksa halkımız demokrasiden umudu mu kesti?" Maarif Akif Kökçe: "Milli Eğitim Bakanlığı yeni alacağı 20 bin öğretmeni 10 aytık sözleşmeyle çalıştınlacak. Osmaniı Maarff Nazın'nın, 'Şu okullar olmasa, maarifi ne güzel idare ederdim' dileği, 'Şu öğretmenler olmayınca, Milli Eğrtimi güzel idare edeceğiz' olarak gerçekleşti." İSLAMCI tarikat ve cemaatlerin birbirleriyle ilişkileri epey karmaşıktır. Bir tarikat bir başkasıyla can ciğer kuzu sarmasıdır, ötekiyle kanlı bıçaklı. Biri ötekini "kardeş" sayar, öteki berikine "gavur" muamelesi yapar. Örneğin Nurcularla Nakşibendilerin arası iyidir. Fakat Süleymancılar bir Fethullahçının arkasından asla namaza durmazlar. Fethullahçılar, Hizbullahçılarla görünmek istemezler. Hizbullahçılar, Aczmendileri ciddiye almazlar. Peygamberin zamanında mezhep, tarikat, cemaat ayrımı yoktu; Islam tekti. Tarih boyunca Islam coğrafyası genişlerken kimileri siyasi iktidarı ele geçirme, kimileri de eski inanç ve gelenekleri yeniye uyarlama adına Islamı farklı yollara, kollara doğru götürdü. Günümüzde, Islamı siyaset dünyasında Hiziplerkullananların ilişkileri de epey karmaşıktır. Bugün kanlı bıçaklı görünenler yarın sarmaş dolaş olabilirler. Örneğin Fethullaçılarla Hizbullahçılar aynı yolda kol kola, omuz omuza yürüyebilirler. Aynı "tekke"de birleşebilirter. Tarih, bu tür "ilişkiler"le doludur. Bir zamanlar "Ticani"ler vardı? Şimdi kim bilir kimin tekkesindeler! Bugün Hizb-utTahrirvar. Fatih Camisi'nden laik cumhuriyete de Islamcı iktidara da kafa tuttular. Kafa tutmayı polis seyretti. Ne zaman ki Islamcı iktidann Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Hizb-ut Tahrir'in "Türkiye Vilayeti Resmi Sözcüsü" hakkında, "O adam para karşılığı bu işleri yapan biridir. Polisler o adamı neden yakalamadılar" dedi ve işte o zaman Istanbul polisi yapmadığı işin yani göstericileri o anda gözaltına alması gerektiğinin farkına vardı! Islamcı iktidar adına bir bakan konuştuktan sonra Istanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, "Göstericilerin arasında çocuklar vardı; çocukları ezip geçemezdik" diye kendini savundu, Istanbul Valisi Muammer Güler "Bir daha böyle hata olmaz" diyerek bundan böyle Hizb-ut Tahrircilere hoşgörülü davranılmayacağının sinyalini verdi. Tarikatların, cemaatlerin ilişkileri ince bir çizgi üzerinde yürür ve son derece karmaşıktır. Kimin kiminle dost, kiminle düşman olduğu her an değişebilir. Istanbul'da polis işte bu açmazın içindeydi. Neyse ki Islamcı iktidar gereken açıklamayı yaptı. SESSİZSEDASIZ(!) Kadastro ve bir sivri ve bir tüylü Kadastro ihaleleri konusu ilginç boyutJara doğru gidiyor. Bir kadastro teknisyeninin gördüğü baskı karşısında kendisine sahip çıkılmadığını söylemesi üzerine KESK'e bağlı Yapı-Yol-Sen Gene! Başkanı Bedri Tekin, kadastro ihalelerini alan müteahhitlerden baskı gören, rüşvet ve yolsuzluk çarkının içine sokulmak istenen kadastro memurlarını sendika ile iletişim kurmaya çağırdı. Bedri Tekin, kadastro çalışmalarının ihaleye çıkanlması sürecinde kamuoyuna yaptıklan açıklamayı tekrarladı: "Ihaleler beraberinde birtakım yolsuzluk ve usulsüzlükler getirecektir. Ak kadrolann ihalelerle ilgilı sıcilleri kamuoyunca bilinmektedir." Bu arada adının şimdilik açıklanmasını istemeyen bir okur, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün 158 yıllık bir kurum olduğunu hatırtatıp, "Bunca yıl sonunda Türkiye'nin hâlâ tapusu yok, yüzölçümü bilinmiyor. Bundan büyük ayıp olur mu" diyor ve yönelttiği bir soruya verilecek yanrtlan merak ettiğini söylüyor. Soru şöyle: Bir sivri, bir tüylü ne anlama gelmektedir? Yüksek Yerilim Hattı erdincutku'g yahoo.com Ucuz etiğin yahnisi yenmez. Bize para ve reyting getiren yayıncılık lazım dostuml Eğitimde Modüler Sîstem Arayışları LGÜRŞENKAFKAS Liselerde eğitimde modüler sistem arayışlanna gidiliyor. Ta- lim Terbiye Kurulu'nun 57. hükü- met döneminde liseleri dört yıla çıkarmakaran, Milli Eğitim Baka- nı'nın onayı ile yürürlüğe girdi. Avrupa Biriiği'ne girişteki bekle- me sürecinden, 3 Ekim 2005'e kadar eğitimde denge sağlama ve üye devlet liselerine uyum amaçlı bir arayıştır. AB'ye üye ül- keterde zorunlu eğitim genelde 12-13 yıldır. Kredi eksikliği, süre ve sistem farklılığı gibi nedenler- den ötürü liselerimizin diploma- lannın denkliliği kabul edilmiyor. Dört yıllık eğitim karannın, okul- larda altyapı yeterlilik sorunlan, binalann fiziki durumu, öğretmen açığı, araç gereç ve diğer dona- nımlara bakılmaksızın âındığı bir gerçek. Milli eğitimde tüm uygu- lama ve kararlann "tepeden ve gûdümlü alındığı", eğitim şûra- lan, yerel yönetimler, eğitimcile- rin ve sivil toplum örgütlerinin gö- rüşlerinin alınmadığını üzülerek izlemekteyiz. Ortaöğretim ku- rumlanmızda kalite düşüklüğü, farklı uygulama sistemleri, farklı sonuçlar yaratıyor. Genel lisele- rimiz sayısal olarak yüzde 74 iken, üniversiteye girişte yüzde 1 -7 arası başansız olduklan bili- niyor. Onbinlere varan gencimi- zin iyi eğitilmediği, kaliteli bireği- timden yararlanmadıklan acı bir gerçek. Engellenmesine çalışı- lan, fakat yasalaşan ve uygula- nan sekiz yıllık eğitim, başanlı ve olumlu sonuçlar verdi. üselerde uygulanacak modüler eğitim sis- teminde, ilköğretime yönelik, ya- bancı dile ağıriık verilmesi, ba- şan puanının OKS'ye eklenmesi gibi düzenlemelere gidiliyor ol- ması önemlidir. Ortaöğretimde modüler sistemin basamak ba- samak, programlarla uygulan- ması açık ve anlaşılır değildir. Li- seler tüm birimleriyle, öğretmen ve yönetimleriyle de bu karara hazır değil. Bu arada, merkezi yerierin dışındaki okullardagide- rek doğacak artı sorunlar da be- lirtilmelidir. önceki yıllar altyapı hazırlanmadan uygulanan ve bir- çok sorunu biriikte getiren kredi- li sistemin sıkıntılan da unutul- madı. Lise onuncu sınıflarda ;farWı alanlara yönlendirme, geçiş ve planlama uygulaması açık ve anlaşılırdeğil. Imam-hatip lisele- rinin bu geçişte ve planlamada yeri ve alanı anlaşılmalıdır. Eği- timde dağ kadar sorunumuzda; yetersizliklerie boğuşuluyorken nitelikli öğretmen eğitimi çözüle- memişken, bunca donanım so- runlanyla, dört yıllık eğitime ge- çiş artı birçok yük getirecektir. Ulkenin beklentisi, eğitim sis- teminde köklü, kalıcı, çağdaş ve yenileşmeye açık, kaliteli bir öğretimdir. Ders kitaplannın içeriği, siyasi, dini ve ideolojik ya- pıdan uzak olmalıdır. Okul önce- si eğitim, öğrenci merkezli öğ- retim, bilgi payiaşımına açık, her türlü donanım ve yenileş- me gelişmemizin beklentisi- dir. 21. yy'da küresel fırtinanın ge- tirdiği yenileşmelerin paylaşımın- da bilgi aydınlanma ve çağdaş- laşma alanında ülkemiz yerini al- malıdır. Tarikat okullannı ve Ku- ran kurslannı yaşatma gibi dinsel yaptınmlan yasalaria güncelliğe taşımak geriye gidiştir. 81 yıllık cumhuriyet kazanımı olan laik devlet ve laik eğitim uygulama- lan bir yana itilmemelidir. Yöne- timin doğrulan ve yanlışlan sor- gulanmalıdır. Okul yönetimle- rinde kadrolaşma toplumca çalışmalan, TUBİTAK sorun- lan, Kuran kurslan, kırtlu gün etkinlikleri kaygılan biriikte getiriyor. Dört yıllık eğitimin ül- kemize ve velilere ekonomik art- tınmlar getireceği de bir gerçek- tir. Bunun yanında dört yıllık eği- tim, çağdaş uluslann eğitimiyle örtüşen önemli bir atlım ve baş- langıçtır. Bilimde ilerleme, bilim insa- nı yetiştirme ulusal özlemi- mizdir. Bilim, yaşama iklimini bulamadığında yok olur ve yeri- ni gericilik, bağnazlık ve tutucu- luk alacaktır. Atatürk'ün "Ya- şamda en gerçek yol bilimdir" özdeyişi rehberimizdir. Bilim, öğ- renim ağacının meyve verir ol- masının dayanağıdır. Üretken ve başanlı eğitim. yaratıcı düşünce becerisinin sonunda gerçekle- şecektir. Toplumun etnik kökeni- ne, inanç aynşımına bakılarak eğitim sistemini kurmak, saman aJevi gibi yanar ve söner. Cum- huriyetin önemli değerierin- den olan laiklik, tevhid-i tedri- sat ve diğerlerinin aşındınldı- ğı görülüyor. Zedelenen bu ka- zanımlar, içte ve dışta ülkemizin görünümünü gölgelemektedir. Yanlı, ideolojik tırtum ve davra- nışlar toplumumuzu germekte- dir. Eğitime yönelik tüm çalışma- lar, yenileşme, gelişme ve deği- şim içerikli olmalıdır. Amaç, gençlerimizi birlik ve bütünlük içinde, bilimin ışığında yannlara hazırlamaktır. Gençler, bizim ya- nnlanmızın gönence ve başansı olacaklardır. KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak(a yahoo.com.tr j 6*r £//hf~Âen- ÇÎZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaracic mynet.com HAYAT EPÎK TİYÂTROSU MUSTAFA BÎLGIN hayatepikuj mynet.com RUSLAR (SÖRSÜSÜZCE HAkCAMA YAPARLAR... ŞtÎR AZGELİŞMÎS ROMAN &ELI5MtS ÜLKELERDE OLUR...ARI KOVANINA COMAK SOKTUK ONUN ÎCÎN BU VTZILDAMA.,,110 <İLO BALERlN VAR.. KULTÜR MANTARI! OTOBÜSTEKİLER KEMALLRGENÇ k_urgencCa yahoo.com \ vfe <k gqf,'p S f o Kampanyasına destek için www.telekomsatilamaz.org adresini ziyaret ediniz. [email protected] TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası TMMOB Makina Mühendisleri Odası KESK Haber-Sen TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN ÇEvlül mncnmmtaz-ariktın. com E08 789430 seri numaralı nüftıs cüzdanuru kaybettim. Hükûmsüzdür. • BAŞAKKOCAMAN Nüfus cüzdanımı kaybettim. HükümsüzdüL IŞ1L ITLMAZ DOKUZ EYIUL PANAYIRl.. İ333 'TE SUGÜM, İZMİR 'DE, "S EYLÛL YIRI" ADI ALTtNM &UYÜK 8İR.SERGİ AÇIL- M/ÇT7, İZMİfZ 'ifj KUKTULUÇ GÜUÜ OÜZEN- LESJEN BU AÇIUŞI, MAGeÇAL F£VZJ ÇAK- MAK. yAPAAIÇT/. ŞİMDİKİ 8ÜYÜK EFES OrELiklİM 8ULJJNPUĞU YERDE GE&ÇE/C- /-£ŞTte.İLAjfİÇ OLASJ 3 EYLÜL. PAHAYtR<y PAUA ÖAJCEL£et AÇ/LAN YEOJ *AAL- i^e SE&GİLSRtUİfiJ GEKİŞLErrCMİŞ S/- ÇİUİYDİ. Ö7ELİ.İKLE, HALI, DEKI EŞYA1, GIDA VE 7~EACEC ü&ÛAJl-EtSl OİKKAr/ <^£KMEK7~SYDÎ GELECEK Y/LLA&DA'iZ-- ItAİIZ ULUSLAEA&4S-/ Ft/AG/'MA DÖMÜ- ŞE<ZEK BU PAHAYtR, 21 GÜM SÛe£C£<T7. GÖRÜŞ MERİÇ VELİDEDEOĞLU llımlı İslam' Modeli Açıklandı ABD'nin, Ortadoğu ile çevresini ve Kuzey Afrika'yı hamur edip yoğurarak yeniden yapılandırmayı amaçlayan projesi içinde Türkiye'ye biçilen "llımlı Islam" modelinin, ortaya konduğu günden bu ya- na "ne menem" bir şey olduğu ara ara tartışıldıysa da tam bir açıklığa kavuşturulmadan kaldı. llk andan başlayarak AKP iktidannca sessiz se- dasız benimsenen modelin içeriği ya da yapısı pal- dır kültür hazırianan Irak Anayasası ile gün ışığına çıkmış gibi görünüyor. ABD, fırsatı iyi kullanıp proje kapsamındaki tüm Islam ülkelerine uygulanacak bir modelin ilk örne- ğini sanınz böylece yaratmış oluyor. Aynca ABD'nin ilkanlardaşeriat karşrtı birtutum içindeymiş gibi görünmesi yalnızca sözdeydi; Tür- kiye gibi laik bir ülke için bile "Islami" bir yapılan- madüşleyenlerin, Irak için Islamsız bir rejimi tasar- layacaklan düşünülemezdi. Anayasa konusunda Irak yönetimine danışman- lık yapan ABD'Iİ hukukçu Noah Feldman'ın söyle- diği gibi, "Iraklılann haklı bir gunır duyabilecekleri" anayasanın hemen ikinci maddesi, "Islam, devletin resmi dinidir ve yasamanın temel kaynağıdır. Hiç- bir kanun, Islamın tartışılmaz kurallanna aykın ola- maz" diyor. Ve N. Feldman'a göre "demokratik eşitlikle den- ge kurmak özere" de maddeye, "hiçbir konumun, demokratik ilketere, bu anayasada belirienen hak- lara ve temel özgüriüMere aykın olamayacağı" {*) ekleniyor. İşte bu durumu N. Feldman şöyle değerlendiri- yor "Bu yaratıcı formül, Islami ve demokratik de- ğerlere eşit kuvvet atfederek Islam dünyasında eşine rastlanmayan bir ilericilik taşıyor." Oysa biz "Türkiye'nin laik yönetiminin Islam dünyasında tek ilerici örnek olduğunu sanıyor- duk, demek şimdi yansı Islam, yansı demokratik bir rejimle yönetilecek Irak, Islam dünyasının göz- bebeğiolacak... Anlaşılıyor ki "denge"sözcüğü I- rak Anayasasfnda anahtar sözcük; bununla, bir- birine bütünüyle karşıt iki alanın harmanlaşması sağlanacak; başka bir deyişie Islam ılımlılaşacak, demokrasi sulandınlacak böylece birbirleriyle kay- naşacaklar. Ne var ki kimi kaynaklar "Islami hükümlerie çe- lişen" yasalann yasaklanması karşısında özellikle aile hukukunun durumunun ne olacağını merak ediyoriar, Islami ılımlılaşma bu konuda uygulana- bilecek mi? Islamın temelini oluşturan, ömeğin cin- siyet aynmı gibi yaptınmlardan Islamın vazgeçme- si düşünülebilir mi? Kadın haklan konusu açılınca N. Feldman ade- ta uçarak "Yasa, kadınlann ulusal yasama organı- nın dörtte birini oluşturacağını garanti altına alı- yor" diyor ve ardından "Kadınlara oy hakkı verdik- ten bir asırsonra bizim kongremizde bile böyle bir oran yok" diye övünerek ekliyor "Görüldüğü gibi 'takıyye'y/ artık yalnızca Müs- lümanlar değil, ABD'li hukuk uzmanlan da yapı- yor; Islami yasalann geçerli olduğu bir mecliste üyelerin yansı kadın olsa ne fark eder? Kendileri- ni ikinci sınıf yurttaş yapan yasalan kabul etmek zorunda olan bu kadınlann, Afganistan'ın meclisi Loya Jirgo 'da sıra sıra oturan vitrinlik kadınlardan ne farkı olacak ki? Dostlar alışverişte görsün!.." Çıkacak bir sorun karşısında anayasa çözüm olmazsa başvurulacak yer "FederalAnayasa Mah- kemesi"; ne ki bu mahkeme de ılımlılaştınlmış; ya- nsı yargıçlardan, yansı din adamlanndan oluşu- yor; durum bu olunca bu yüksek mahkemeden ne beklenir? Ne var ki Amerikalı uzman, eleştirilerin "kadın haklan ve Islamın rolü üzerine" yoğunlaşmasına fena halde alınıyor ve durmadan şunu yineliyor "Anayasa metni demokratik eşitlikle Islami değer- ler arasında bir 'denge' kurmaya çabalıyor..." Bu durumda bir bakıma "çorba" yapmak anla- mına gelen "denge", "ılımlı lslam"\n temel kavra- mı oluyor. 0 N. Feldman, The New York Times, 30.8.2005 - Radikal. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ tsviçre'nin efsanevi halk kahramanı. II 2 Akdeniz Böl- gesi'nde bir akarsü... Say- dam tabaka üzerine çeki- 6 lenpozitif fo- 7 toğraf. 3/ Nâ- zun Hik- 8 met'in soya- 9 dı... Aynı cinsten olan şeyler arasındaki ince fark. 4/ Yelkenli bir yanş 2 teknesi... Kalın bü- 3 külmüş sicim. 5/ Fi- 4 il... Arapçada 5 "ben". 6/Olumsuz- 6 luk belirten bir önek...Eskidildehi- 8 le, düzen. II Dünya- 9 nın en hızlı koşan canlısı olan yırtıcı hayvan... Aşk ateşi. 8/Nazilerin politikasında Germen ırkından kimselere yakıştınlan ad... Koyunun kol-kürek bölümünden elde edilen silindir biçimli et. 9/Ba- tı uluslannda kullanılan bir soyluluk unvanı... Os- miyum elementinin simgesi. YUKARTOAN AŞAĞIY4: 1/Güzel kokulu çiçekler açan bir ağaççık. 2/Gü- müşbalığının küçüğü... Eski Mısır'da güneş tann- sı. 3/Alaca, iki renkli... Dağtavuğu da denilen bir kuş. 4/ Müstahkem yer... "Artık demir almak gü- nü gelmişse zamandan / Meçhule giden bir—kal- kar bu limandan" (Yahya Kemal). 5/ Kapah bir yerdeki akışkanın basıncını ölçmeye yarar aygıt. 6/ Ses... Kanşıklık, kargaşa. 7/Borç ödeme... Rütbe- siz asker. R/ Hücre çekirdeğinde bulunan ağ biçi- mindeki ipliksi yapı... Yapısına girdiği sözcüğe "kendi kendine" anlamı katan yabancı önek. 9/ Antalya yakınlannda ünlü bir antik kent.