17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
»EYLUL2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA K U L 1 U K [email protected] 15 Ülkemizde son 40 yılın hâlâ aşılamamış en önemli sinemacısı Yılmaz Güney öleli 21 yıl olmuş! 'Şahini avcıyapanyalnızlığıdır' Vaktiyle Siraematek'te gördüğü- müz Seyyit Han-Toprağın Geli- ni'yle ilk kez gözümüzü. gönlü- müzü çelmesLnin ardından. ailesi- nı doyuran faytonunun atına bir zengın otomobilinın çarpmasıyla işini yitirerek aklını defıne bulma- ya takan, Adanalı gariban fayton- cu Cabbar"ın dramını anlattığı U- mut başyapıtayla (1970), oyuncu- luğunun yanı sırasenanstlik ve yö- netmenliktekn evrensel çapını da gözümüze solcmuştu Yılmaz Gü- ney. Kuşkusıaz sinemamızda son 40 yılın (bızirn için hâlâ) aşılama- mış en önemli yaratıcısı olagelen Yılmaz Güney (PütürO, öleli tam 21 yıl olmuş! Malum, tvpkı Cabbar gibi Adanalı olan, yoksul çocuğu Yılmaz Güne=y (1937-1984) ırgat- lık. bağ bekçmliği. fılm taşımacılı- ğı yapıp hikâıyeler yazarak kendi- nı yetiştirmiş bır sinema delısidir önceleri. 1950'hyıüannortasında hem çalışıp fcaem de okumaya gel- diği Istanbul 'da îktısat Fakültesi- 'ne girip 19 59'da yayımlanan a dergisi'nin grenç yazarlan arasına kanşan ve se* işçisi, figüran olarak Yeşilçam'a dahil olan uzun, kav- ruk, GüneylL, genç sinema tutku- nu, oyuncu v e senaryocu kimliğiy- le sivrilir gidterek. Ustası Atıf Yıl- maz'ın Alag«eyik'iyle Bu Vatanın Çocukları. Örhan M. Arıbur- nu'nun T ü t ü n Zamanı gıbi film- lerinde başrolde oynar ve çabucak seyircinin ilgisıni, sevgisini kaza- nır. çirkln Kral' olarak başladı 1960-66 arrasındaki Çirkin Kral dönemi filmJlerinde perdede yarat- tığı tip, süreldi ekmeğinin derdıne düşen, kaçan-kovalanan. bir şekil- de belaya kaunşmaya zorlanan. so- nuçta ortaysa atılarak vurup kıran ve finalde hkep yenilen biridir ge- nelde. Özüıvdeki yoğun insan mal- zemesiyle clikkati çeken Yılmaz Güney sinermastnın zenginliği, sa- dece önemli yapıtlannda değil, po- pülist eğilimler içeren ve döküntü diye nitelenen vurdulu kırdılı o Çirkin Kral :filmlerinde bile vardır, Agâh Özgmiç'ün saptadığı gibi. 1965'ten sonra kendı adına çekti- ği ve çoğunıun farklı isimlerle se- naryosunu -yazvp yönetmenliğini CUMOK mut"la başlayan yönetmenlik sürecinde "Ağıt, Endişe, Arkadaş, Sürü, Düşman, Yol" gibi yazıp yönettiği ya da senaryosunu yazıp hapishane duvarlannın arkasından yönlendirdiği filmleriyle sinemamızı uluslararası arenaya çıkararak evrenselleştiren Güney'in toplumsal eleştiriyle yüklü, yoğun, duyarlı ve destansı sineması, elbette çeşitli tartışmalara açıktır. Kimine göre filmlerinde "şematiklik, feodallik ve aşın duygusallık" ağır basar, kimine göreyse o "sinemamızda hâlâ geçümemiş bir kilometre taşıdır" beylik deyişiyle. üstlendığı At, Avrat, Silah, Bana Kurşun tşlemez, Pire Nuri, Aç Kurtlar. Bir Çirkin Adam, Piya- de Osnıan gibi filmlerinde prati- ğini iyıce geliştiren Güney'in, ger- çekçı ve fantastik öğeleri iç içe ge- çirdiğı Umut'u 2. Altın Koza Film Şenliği'nde en başanlı film seçı- hr. Yazdığı, çektiği, oynadığı tüm yapıtlan, 12 Eylül karanlığına kur- ban giden, imha edilen, hatta adı kitaplardan bile silinen ama film- lerinin gücü unutturulamayan ve büfün dillerdeki çağdaş sinema an- siklopedilerinde, sözlüklerinde, film kılavuzlannda yer alan, hak- kında yerli-yabancı çeşitli kitap- lar yazılan Yılmaz Güney'in, hâlâ en önemli Türk sinemacısı olduğu gerçeğvne kim karşı çıkabilir ki? 1965 sonrasında, büyük kentler kadar. Anadolu'yu da kasıp kavu- ran bir yığın ucuz serüven filminin kanzmatik oyuncusu olarak ve halkın ona yakıştırdığı Çirkin Kral nitelemesiyle ünlendi ilk döne- minde. Atıf Yılmaz'a ve Lütfi Akad'a çıraklık ettikten sonra 1968'de Seyyit Han'la yönetmen- liğe başladı. Giderek oyunculu- ğundan çok yönetmen ve senaryo yazan olarak kendini kabul ettir- dı, Yeşüçam kalıplarının dışına ta- şan filmleriyle. Tıpkı yerli malı bir Robin Hood gibi, her zaman ezi- lenden, yoksuldan yana saf tutan Yılmaz Güney'in hikâyeciliğin- den kaynaklanan yazar yanının ağır bastığı tüm filmlerine çarpıcı duyarlığıyla tartışmalı kişüiğı de yansımıştır. Yönettiği ftimlerle büyüdü "Umuf'la başlayan yönetmen- lik sürecinde "Ağıt, Endişe, Ar- kadaş, Sürü, Düşman, Yol" gibi yazıp yönettiği ya da senaryosunu yazıp hapishane duvarlannın ar- kasından yönlendirdiği filmleriy- le sinemamızı uluslararası arena- ya çıkararak evrenselleştiren Gü- ney'in toplumsal eleştiriyle yüklü, yoğun, duyarlı ve destansı sinema- sı, elbette çeşitli tartışmalara açık- tır. Kimine göre filmlerinde "şe- matiklik, feodallik ve aşın duy- gusallık" ağır basar, kimine gö- reyse o "sinemamızda hâlâ ge- çümemiş bir kilometre taşıdır" beylik deyişiyle. Öyle ya da böy- le, her şeyden önce yüreğini ve tüm yaşamını işine, uğraşına ada- mış bir sinemacıydı o. 12 Eylül fa- şizminin unutturmaya çahştığı Yılmaz Güney'in, bir uzun mesa- fe koşucusunun sabnna ve daya- nıklıhğına sahip ve "Sanat uzun, hayat kısa" özdeyişini doğrula- yanyaşamından geriye kalan fılm- leri, onunkamerasını ülkesinin so- runlanna çevirmiş, sürekli acı bir duyarhlıkla gözlemleyen, haksız- hklara, baskılara karşı behrgin mesajlarla başkaldıran, eleştiren, gerçekçi bir çağdaş yaratıcı yönet- men olduğunu doğrular. Hiç de çirkin olmayan bir Çirkin Kral'lık- tan sinemamızı dünyaya tanıtarak Altın Palmiye'lere tırmanan brr si- nema dehalığına uzanan 47 yıllık kısa yaşamı, birbirinden değişik sayısız görüntüyle kazınmıştır bi- zim kuşağın belleğine. Ancak oyuncu, yazar, yönetmen ve top- lumcu olarak sanatı ve mücadele- sinm önemtnın yeterince vurgu- landığı pek söylenemez ne yazık kı. Günümüzün genç kuşaklannca tanınmadığı, geçmişiyle yüzleş- meye girişen Erden Kıral' ın Yıl- maz Güney'in anısına adadığı son filmı "Yolda"run gişede tam an- lamıyla yatmasıyla yine örneklen- di birkaç ay önce. Oysa yaşarken efsaneleşmiş Yılmaz Güney'i biz ne çok sevmiştik! Hem güleç, hem hırçın, hem yalnız, hem utangaç ve hem de isyancı yüzüyle Ada- na"dan çıkıp uzun, çetin, acılar ve zafer çelenkleriyle dolu yollardan geçerek ulaştığı Pans'te serüveni- ni noktalayan Yılmaz Güney'in yaşamı, "onurlu bir direncin ta- rihidir" aynı zamanda, Onat Kutlar'm sözcükleriyle. Bir efsane oldul Muzaffer Hiçdurmaz'ın Yıl- maz Güney'i, fiLmlerinın adlarıy- la anlatan yazısından alıntıyla bi- tirelim: "Aç Kurtlar gibi sarmış- tı çevresini kötülük tobumları, Endişe'liydi ama Acı'ya ağıt yaktı arkadaşlarıyla. Bir Gün Mutlaka izin vermeliydi yaşama, dostça, kardeşçe. Hep birlikte Düşman 1 1 yenmeye. Hudutlann Kanunu olmarnahydı, bütün tau- dutlar kalkmaüydı. Bu Vatanın Çocuğu'ydu hepimiz gibi. Ala- geyık gibi sekerek çıktı yola. On Korkusuz Adam'ın Prangasız Mahkûmlarından biriydi. Zunba gibi Delikanirydı aynı zamanda. Kasımpaşahydı, Koçero'ydu, Ko- zanoğlu'ydu, Kızüırmak Karako- yun'un bahtsız çobanıydı. Her Gün Ölmek'tense Duvar'ların di- binde Ben Öldükçe Yaşanm dedi memleket hasretiyle. Yedi Dağın Aslam'ydı. Yaşamın Kurbanhk Katil'iydi. Bin Defa Ölürüm der- di sevdiği için. Çifte Yürekli Ka- badayı'ydı. Çirkin ve Gesur'du. Zavaliriarın Baba'srydı. Aşktan yana Umutsuzlar'ı yaşıyordu. Çukurova'mn sarısıcağından Yeşilçam'a dûşmüş bir Umut'tu. O, Yümaz Güney 'di." KEDt GOZU VECDt SAYAR ttipazın Şartları Zor günlerden geçiyoaız. Avrupa Bitiiği, Kıbns, Kürt soaınu, imam hatipler, türban sorunu... derken, toplum- daki kamplaşmalar giderek keskinleşiyor, gerilim gide- rek tırmanıyor... Belli ki, içte ve dışta bazı güçler, bu ül- kenin 'de-stebilizasyonu', yani dengelerinin aftüst olma- sı için uğraşıyor. Bırakın yeni sorunlan, eskileri ile bile ba- şa çıkamıyoruz. Çünkü, sorunlanmızla yüzleşmekten korkuyoruz. Ermeni trajedisini ya da Kürt soaınunu tartışmaya aç- mak isteyen aydınlanmız tehdrHerte karşılaşryor. Tüm dünyanın övgüsünü kazanmış bir yazanmız. Orhan Pa- muk'a Türkiye'de yaşam hakkı tanınmıyor. Bir Ermeni- nin anılannı yayımladı diye yayıncı Ragıp Zarakolu hak- kırtda dava açılryor. 6-7 Eylül trajedisini anımsatmak, 'Bir daha olmasın' mesajını toplumla paylaşmak isteyen ser- gi 'Cılkûcülerr m saldınsına uğruyor. Gerçekle yüzleşmek istemiyor, toplumumuzun önem- li bır bölümü. Konuşmaktan. geçmişle hesaptaşmaktan korkuyor. Yalnızca bir kesimîe sınııiı değil bu tepkiler, 'öfeto' korkusu toplumun çeşitli kesimlerini sarmış du- rumda. Vnç' olaylannı bile olağan gören insanlar ara- sında, doğru bildiğini söylemekte ısrarlı olan aydınlar gi- derek yalnızlaşıyor. Bir bakıyorsunuz, Kürtierin küttürel haklan konusunda her zaman mücadele veren Kürt ay- dınlan iki ateş arasında kalıyor. Hoşgörüsüzlük, siyasal alanın dışında da yaygınlaşı- yor. Degerli yazar Dinçer Sümer'in bir yaprtı 'çocukpor- nosu' diye linç edilmeye çalışılıyor. Sanatn özgünlüğü ve özgüıiüğü kimin umurunda! Itiraz eden gene bir avuç aydın... Sanattan ve itirazdan söz açmışken, son günlerin en popüler tarüşmalanndan birini oluşturan Devlet Tryatro- lan sorununa degtnmeden nasıl geçerim. Devlet Tiyat- rolan çalışanlannın önemli bir bölümü, olup bitenlere rtî— raz ediyor. Sinemacılar da öyle. Sinemaya devlet deste- ği vermek üzere çıkartılan yasa, sinema sektörüne kös- tek olmaktan başka işe yaramıyor. Doğrularla yanlışla- nn bu kadar iç içe geçtiği bir tartışma olabilir mi? Dev- letTiyatrolan'nın gelmiş geçmiş en başanlı yöneticilerin- den bırinı, Lemi Bilgin'ı görevden alan Bakanlık, Devlet Tiyatrolan'nın reforma ihtiyacı olduğundan dem vuruyor. Tiyatrocular, sinemacılar ftiraz etmekte haklılar elbet. A- ma, itirazın da şartian olmalı. Bu şartlan, bir başka yazı- ya bırakarak, sözü genç bir şaire, 12 Eylüt zindanlann- da yaşamış Nevzat Çelik'e bırakmak istiyorum. (Bu haf- ta, 12 Eylül'le hesaplaşma haftası. 78'lilerin örgütlediği etkinliklerde buluşmayı diliyorum. Bugün, Bilgi Üniver- sitesi'ndeki sempozyumda, pazar günü meydantarda... Bir anımsatma daha: Bugun bir başka anımızı daha ta- zeleyeceğiz, daha doğrusu, bir yaramızı daha deşece- ğiz, Yıtmaz Güney'in ölüm yıldönümünde ^4âzırn Hik- met Kültur Merkezı'nin düzenlediği etkinlikte.) rtiraz et- mek kolay değil. Olup brtenlerden yakınmak yerine, iti- razın şarHannı unutmayalım. İtirazın İki Şarb çok olmadığımız kesın çok olan tarafta değiliz çok olan tarafta olmayacağtz türkiye'de kürt olacağtz kürtlerde ermeni ermenı/erde süryani gidip almanya'da türk olacağız hollanda'da surinamlı fransa'da cezayihi iran'daazeh amerika'da zHiri zenci olacağe çoğalan zencide mutlaka kızılderili israil'de filistinli köpeğın karşısında kedi kedinin karşısında kuş olacağız kuşun karşısında börtû böcek hakemlerhep karşı takımı tutacak ve biz hep yedi kişiyle tamamlayacağız maçı çiçeklerden kamefya olacağız az kolumuzun tarafında solda olacağız bu itirazın ilk şarti solda da az olacağız devrimi çoğaltırken çünkü bir başka devrirne hız/a azalacağız bu da itirazın ikinci şartı (Nevzat Çelik, 1997 / 'Sevgiti Yoldaş Kurbağalar 1 Epsilon Yayıncılık, Nisan 2005) vecdisayar •! yahoo.com "Tİİ RKİYE ITTİFAKI"NDAN SONRA ULUSAL BAĞIMSIZLIK KONFERANSI 59 Eylül 2005 Cuma Saat: 14.00 14.00 : Aajılış, Saygı Duruşu, istıktal Marşı 14.15 : A ^ ı ş Konusması, Sayın: Aziz KOCAOĞLU brsvir Anakent Belediye Başkanı Oturum YcVneticisr. Dr. Alev COŞKUN Cumhuriyet Vakfı 2. Başkanı KATILIMC1LARIN SUNUŞLARI ADD Genel Başkanı Ertuğrul Kazancı SönmezTARGAN 681er Bırl/ğiVakfıBaşltanı Namık Kemal BOYA CUMOK Koordinatörû Cumhuriyet Hak Partsı, Isçı Paıtısı. Kamu-Sen. Türk-lf Temsiblen M. Halil Gütek ışç; Partisi Temalcisı Ümıt ZİLELİ Cumhuriyet Gazetesı Yazan Caner TEKİN Kemalıst Ürmersftetiter Biriıği Gokalp ERE3S UİIÖB Son Başkanı Av.Mustafa llkerGÜRKAN Av. Nevzat EERDEMİR Izmir Barosu Başkanı 17 30 Lütusal BağiT-sıznk Bıld'rgesının Sunulmas ve Bı.dtrgenm Oytanfası 18.00 Kapanış Yef Sabanct K a a MefVeu, Konak-tzı™ Tanh • 9 -lEylûl2005CumaSaatl400 lleâşım : OS32 281 W 54 -0542 652 15 00 -0533 765 52 67 0 2 3 2 370 72 42 - 0216 326 49 21 <ADD - 68LİLER BİBLİĞI - CUMOK CUMOK TURKIYE KONFERANSIna ÇACRI "CLfMOK \ol hantasını çizıyoruz'" 10 Eylü) 2005 Cumartesi saaf 14.00 YÖNETİCt: AvMustafcÜkerGÜRKAN Saygı Dunı^u, Isnklal Marşı AÇ1S KONUŞMASI: Sıu Turgut ÖZAKMAN GÛNDEM : 1) Oturum Başkanına yardımcı iki yardımcı üyemn seçımi, 2) KONFERANS HAKKINDA "SL'NUŞ'". ' 3) CUMOK'un "AMAÇ ve İLKELERİ"' 4^ CÜMOK'un"DA\r R.\Nl§ tLİCELERl YÖNERGESİ" 5) CUMOK'un "ÇALIŞMA YÖNTEMT 6» a'MOK'un "DAYANIŞMA tLKELERl ve BAÖMSIZLIĞI" 7) CUMOK'un "YÖNETtM BÎÇlNÜ"' S) CUMOK'un "HEDEFLERl ve GELECEĞf 9)DilekveÖneriİ€r "SEN GELMEZSEN BtREKSİĞtZ" İfer : NARL1DERE BELEDh'ESİ ATATÛRK KOLÎCR MERKEZİ N.ARL1ÜERE - İZNÖR Tarih : 10 Evlül 2005 Cumartesi Gönü Saat 14 00 Iletişim: 0532" 281 54 54 - 0542 652 15 00 - 0533 ^65 52 6" 0232 3^0 "2 42-0216 326 49 21 NOT: ~ŞU ÇTLGIN TtRKLER" Kitabının ünza günû Toplanü sırasmda gerçekkşecektir. TÜRKİYi: CUMHURİYET OKURLAR1 (CUMOK) OLUŞUMLAR1 OLUŞUM DRAMA ENSTİTÜSÜ 2005 - 2006 Dönemi Alamnda Uzman, Akademtk Bir Kadro ÖncölOğünde Eğitimde Drama Liderlik Programı Kayıttarnnız Baştemıştır. 2005-2006 Myw-n LıoeriiK orograrrı *çı acak llıe' Ankaa - htanbul - b n * - Burea - Antalya Bohı - ZongukUt - Saımui - Bartn - Adana - Antakya Ayrıca katıhmcılarm çok ysn)j gelışımlerıne desteK.teTTek ıçm • Ankara'da Çocuk ve Gerçlerte l>ama - Tı>atro • Ana- Baba - Çocuk Ca.'arış Eğrtımı Semırerlerı • fluhsai Dur.yasmda Sotunlan Olan Çocuklarla Drama • Yaş Gfuplan 04-06, 3 7 -09,09-11 1 2-U ve 15-1 7 Büklum Sokagı No. 22 5 Kavaklıdere Ankara Tel. (312)417 84 56 Faks.(312) 418 72 04 [email protected] ww«.olusumdrama.com www.olusumtiyatrosu.com NHKM EYLÜL AYI SANAT PANELLERİ -1 U TERK ETMEDİ SEVDAN BtZİ" YILMAZ GÜNEY: SANATI, MÜCADELESİ VE MİRASI Handan Ipekçi, Ahmet Soner, Zahit Atam, Vecdi Sayar, Rıza Zıngal, Rauf Ozangil, Orhan Aydın BELGESEL FİLM GÖSTERİMİ: "DUVARIN ETRAFINDA" 9 EyttM Cuma Saat 19.30 Yılmaz Güney StNE-SEN Nâzım Hitanet K.ültür ve Sanat Kültür Merkezı Vakfi OSMANAĞA MH. ALİ SUAVİSOK. NO:7 BAHARİYE-KADIKÖY 0216 414 22 39 Nâzım HikmetKültür Merkezı 9 Eylül Izmir'in kurtuluşunun 83. yılı kutlamaları çerçevesinde düzenlenen Turgut Özakman "Şu Çılgın Türkler'i anlatıyor konulu söyleşi ve imza gününü onurlandırmanızı dileriz. Konak Belediye Başkanlığı Sunum : Hüseyin Yurttaş Tarih : 9 Eylül 2005 Cuma Saat: 16.30 Yer : Dr. Selahattin Akçiçek Eşrefpaşa Kültür Merkezi FOÇA ADD'DEN ÇAĞRI Gazi Mustafa Kemal'in yabancı gazetecilere randevu verdiği yer ve tarihte: 10 Eylül'de Saat 10.00'da Belkahve'de olacağız. Belediye Başkanlığımızın destekleriyle düzenlediğimiz etkinlikte, bir kez daha ATA'mıza saygılarımızı sunmak ve anısına birer şekerli kahve içmek üzere tüm ATATÜRKÇÜ'leri bekliyoruz. 10 EyU'de Saat 10.00'da Belkahve'de Iletişim: 0535 423 31 37 0537 455 87 58 BUTIKOTEL Sıra dışı tatilinizde, kentyorgunluğunuzu atmak için öncelikli tercih edebileceğinız; Tarih. Dağ ve Denizın; Kaz Dağı eteklerinde sizi karşıladığı otantık mekân 1 Odl Çlkl KişO 150 YTL. Y/P Adatepe Köyü - küçükkınu ÇAISAKKALE/TÜRKİYE Rez Tel- -90 286 752 65 81 Faks- -"-90 286 752 20 66 Çanakkale lrtıbat Tel&Faks +90 286 2 P -T 07 w»>. hunnaphan.com e-maıl: infrm hunnaphan.com ADATSA DSÎ VI. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Cumhuriyet gazetesinin 27.08.2005 tarihli nüshasında 40307 basrn numara- sı ile yayımlanan ilanımızda toplam m2 alanı 54621 m2 olması gerekirken 5421 m2 olarak yayımlanmıştır. Doğrusu 54621 m2'dir. Tavzihen ilan olunur. Basın: Tashih TC ARGUVAN SULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2002/43 KararNo: 2005/38 Hırsızlık suçundan sanıklar Celal Karataş ve Mehmet Sekendiz hakkında mahkememize açılan kamu davasının yapüan yargılaması sonunda, Mahkememizce 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK ge- reğince sanıklara isnat edilen suçun aynı kanunun 142/2-g 145, 168. 54, 63 kapsamında kaldıgı, bu madde gereğince yargılama yapma yetki ve görevinin Arguvan Asliye Ceza Mahkemesi'ne ait olduğundan bahisle delilleri takdır etmek üzere 5271 sayılı CMK'nin 3, 4, 5. maddeleri gereğince mahkememi- zin görevsizlığıne tebliğden ıtibaren 7 gün içinde itiraz kanun yolu açık ol- mak üzere karar verilmiş, sanık Malatya ili, Hekimhan ılçesi, Dikenli Köyü nüfusuna kayıtlı Mehmet ve Gülendam oğlu, 01.01.1976 doğumlu Celal Ka- rataş'ın adresı tüm zabıta tahkıkatlanna rağmen saptanamadığuıdan >ııkan- dakı karar metnınin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28, 29, 30, 31. madde- leri gereğince ilan tanhinden itibaren 7 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı ılanen tebliğ olunur. 11.08.2005 Basın: 41655
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle