Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
»EYLUL2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA
K U L 1 U K [email protected] 15
Ülkemizde son 40 yılın hâlâ aşılamamış en önemli sinemacısı Yılmaz Güney öleli 21 yıl olmuş!
'Şahini avcıyapanyalnızlığıdır'
Vaktiyle Siraematek'te gördüğü-
müz Seyyit Han-Toprağın Geli-
ni'yle ilk kez gözümüzü. gönlü-
müzü çelmesLnin ardından. ailesi-
nı doyuran faytonunun atına bir
zengın otomobilinın çarpmasıyla
işini yitirerek aklını defıne bulma-
ya takan, Adanalı gariban fayton-
cu Cabbar"ın dramını anlattığı U-
mut başyapıtayla (1970), oyuncu-
luğunun yanı sırasenanstlik ve yö-
netmenliktekn evrensel çapını da
gözümüze solcmuştu Yılmaz Gü-
ney. Kuşkusıaz sinemamızda son
40 yılın (bızirn için hâlâ) aşılama-
mış en önemli yaratıcısı olagelen
Yılmaz Güney (PütürO, öleli tam
21 yıl olmuş! Malum, tvpkı Cabbar
gibi Adanalı olan, yoksul çocuğu
Yılmaz Güne=y (1937-1984) ırgat-
lık. bağ bekçmliği. fılm taşımacılı-
ğı yapıp hikâıyeler yazarak kendi-
nı yetiştirmiş bır sinema delısidir
önceleri. 1950'hyıüannortasında
hem çalışıp fcaem de okumaya gel-
diği Istanbul 'da îktısat Fakültesi-
'ne girip 19 59'da yayımlanan a
dergisi'nin grenç yazarlan arasına
kanşan ve se* işçisi, figüran olarak
Yeşilçam'a dahil olan uzun, kav-
ruk, GüneylL, genç sinema tutku-
nu, oyuncu v e senaryocu kimliğiy-
le sivrilir gidterek. Ustası Atıf Yıl-
maz'ın Alag«eyik'iyle Bu Vatanın
Çocukları. Örhan M. Arıbur-
nu'nun T ü t ü n Zamanı gıbi film-
lerinde başrolde oynar ve çabucak
seyircinin ilgisıni, sevgisini kaza-
nır.
çirkln Kral' olarak başladı
1960-66 arrasındaki Çirkin Kral
dönemi filmJlerinde perdede yarat-
tığı tip, süreldi ekmeğinin derdıne
düşen, kaçan-kovalanan. bir şekil-
de belaya kaunşmaya zorlanan. so-
nuçta ortaysa atılarak vurup kıran
ve finalde hkep yenilen biridir ge-
nelde. Özüıvdeki yoğun insan mal-
zemesiyle clikkati çeken Yılmaz
Güney sinermastnın zenginliği, sa-
dece önemli yapıtlannda değil, po-
pülist eğilimler içeren ve döküntü
diye nitelenen vurdulu kırdılı o
Çirkin Kral :filmlerinde bile vardır,
Agâh Özgmiç'ün saptadığı gibi.
1965'ten sonra kendı adına çekti-
ği ve çoğunıun farklı isimlerle se-
naryosunu -yazvp yönetmenliğini
CUMOK
mut"la başlayan yönetmenlik sürecinde "Ağıt, Endişe, Arkadaş, Sürü,
Düşman, Yol" gibi yazıp yönettiği ya da senaryosunu yazıp hapishane duvarlannın
arkasından yönlendirdiği filmleriyle sinemamızı uluslararası arenaya çıkararak
evrenselleştiren Güney'in toplumsal eleştiriyle yüklü, yoğun, duyarlı ve destansı
sineması, elbette çeşitli tartışmalara açıktır. Kimine göre filmlerinde "şematiklik,
feodallik ve aşın duygusallık" ağır basar, kimine göreyse o "sinemamızda hâlâ
geçümemiş bir kilometre taşıdır" beylik deyişiyle.
üstlendığı At, Avrat, Silah, Bana
Kurşun tşlemez, Pire Nuri, Aç
Kurtlar. Bir Çirkin Adam, Piya-
de Osnıan gibi filmlerinde prati-
ğini iyıce geliştiren Güney'in, ger-
çekçı ve fantastik öğeleri iç içe ge-
çirdiğı Umut'u 2. Altın Koza Film
Şenliği'nde en başanlı film seçı-
hr.
Yazdığı, çektiği, oynadığı tüm
yapıtlan, 12 Eylül karanlığına kur-
ban giden, imha edilen, hatta adı
kitaplardan bile silinen ama film-
lerinin gücü unutturulamayan ve
büfün dillerdeki çağdaş sinema an-
siklopedilerinde, sözlüklerinde,
film kılavuzlannda yer alan, hak-
kında yerli-yabancı çeşitli kitap-
lar yazılan Yılmaz Güney'in, hâlâ
en önemli Türk sinemacısı olduğu
gerçeğvne kim karşı çıkabilir ki?
1965 sonrasında, büyük kentler
kadar. Anadolu'yu da kasıp kavu-
ran bir yığın ucuz serüven filminin
kanzmatik oyuncusu olarak ve
halkın ona yakıştırdığı Çirkin Kral
nitelemesiyle ünlendi ilk döne-
minde. Atıf Yılmaz'a ve Lütfi
Akad'a çıraklık ettikten sonra
1968'de Seyyit Han'la yönetmen-
liğe başladı. Giderek oyunculu-
ğundan çok yönetmen ve senaryo
yazan olarak kendini kabul ettir-
dı, Yeşüçam kalıplarının dışına ta-
şan filmleriyle. Tıpkı yerli malı bir
Robin Hood gibi, her zaman ezi-
lenden, yoksuldan yana saf tutan
Yılmaz Güney'in hikâyeciliğin-
den kaynaklanan yazar yanının
ağır bastığı tüm filmlerine çarpıcı
duyarlığıyla tartışmalı kişüiğı de
yansımıştır.
Yönettiği ftimlerle büyüdü
"Umuf'la başlayan yönetmen-
lik sürecinde "Ağıt, Endişe, Ar-
kadaş, Sürü, Düşman, Yol" gibi
yazıp yönettiği ya da senaryosunu
yazıp hapishane duvarlannın ar-
kasından yönlendirdiği filmleriy-
le sinemamızı uluslararası arena-
ya çıkararak evrenselleştiren Gü-
ney'in toplumsal eleştiriyle yüklü,
yoğun, duyarlı ve destansı sinema-
sı, elbette çeşitli tartışmalara açık-
tır. Kimine göre filmlerinde "şe-
matiklik, feodallik ve aşın duy-
gusallık" ağır basar, kimine gö-
reyse o "sinemamızda hâlâ ge-
çümemiş bir kilometre taşıdır"
beylik deyişiyle. Öyle ya da böy-
le, her şeyden önce yüreğini ve
tüm yaşamını işine, uğraşına ada-
mış bir sinemacıydı o. 12 Eylül fa-
şizminin unutturmaya çahştığı
Yılmaz Güney'in, bir uzun mesa-
fe koşucusunun sabnna ve daya-
nıklıhğına sahip ve "Sanat uzun,
hayat kısa" özdeyişini doğrula-
yanyaşamından geriye kalan fılm-
leri, onunkamerasını ülkesinin so-
runlanna çevirmiş, sürekli acı bir
duyarhlıkla gözlemleyen, haksız-
hklara, baskılara karşı behrgin
mesajlarla başkaldıran, eleştiren,
gerçekçi bir çağdaş yaratıcı yönet-
men olduğunu doğrular. Hiç de
çirkin olmayan bir Çirkin Kral'lık-
tan sinemamızı dünyaya tanıtarak
Altın Palmiye'lere tırmanan brr si-
nema dehalığına uzanan 47 yıllık
kısa yaşamı, birbirinden değişik
sayısız görüntüyle kazınmıştır bi-
zim kuşağın belleğine. Ancak
oyuncu, yazar, yönetmen ve top-
lumcu olarak sanatı ve mücadele-
sinm önemtnın yeterince vurgu-
landığı pek söylenemez ne yazık
kı. Günümüzün genç kuşaklannca
tanınmadığı, geçmişiyle yüzleş-
meye girişen Erden Kıral' ın Yıl-
maz Güney'in anısına adadığı son
filmı "Yolda"run gişede tam an-
lamıyla yatmasıyla yine örneklen-
di birkaç ay önce. Oysa yaşarken
efsaneleşmiş Yılmaz Güney'i biz
ne çok sevmiştik! Hem güleç, hem
hırçın, hem yalnız, hem utangaç
ve hem de isyancı yüzüyle Ada-
na"dan çıkıp uzun, çetin, acılar ve
zafer çelenkleriyle dolu yollardan
geçerek ulaştığı Pans'te serüveni-
ni noktalayan Yılmaz Güney'in
yaşamı, "onurlu bir direncin ta-
rihidir" aynı zamanda, Onat
Kutlar'm sözcükleriyle.
Bir efsane oldul
Muzaffer Hiçdurmaz'ın Yıl-
maz Güney'i, fiLmlerinın adlarıy-
la anlatan yazısından alıntıyla bi-
tirelim: "Aç Kurtlar gibi sarmış-
tı çevresini kötülük tobumları,
Endişe'liydi ama Acı'ya ağıt
yaktı arkadaşlarıyla. Bir Gün
Mutlaka izin vermeliydi yaşama,
dostça, kardeşçe. Hep birlikte
Düşman
1
1 yenmeye. Hudutlann
Kanunu olmarnahydı, bütün tau-
dutlar kalkmaüydı. Bu Vatanın
Çocuğu'ydu hepimiz gibi. Ala-
geyık gibi sekerek çıktı yola. On
Korkusuz Adam'ın Prangasız
Mahkûmlarından biriydi. Zunba
gibi Delikanirydı aynı zamanda.
Kasımpaşahydı, Koçero'ydu, Ko-
zanoğlu'ydu, Kızüırmak Karako-
yun'un bahtsız çobanıydı. Her
Gün Ölmek'tense Duvar'ların di-
binde Ben Öldükçe Yaşanm dedi
memleket hasretiyle. Yedi Dağın
Aslam'ydı. Yaşamın Kurbanhk
Katil'iydi. Bin Defa Ölürüm der-
di sevdiği için. Çifte Yürekli Ka-
badayı'ydı. Çirkin ve Gesur'du.
Zavaliriarın Baba'srydı. Aşktan
yana Umutsuzlar'ı yaşıyordu.
Çukurova'mn sarısıcağından
Yeşilçam'a dûşmüş bir Umut'tu.
O, Yümaz Güney 'di."
KEDt GOZU
VECDt SAYAR
ttipazın Şartları
Zor günlerden geçiyoaız. Avrupa Bitiiği, Kıbns, Kürt
soaınu, imam hatipler, türban sorunu... derken, toplum-
daki kamplaşmalar giderek keskinleşiyor, gerilim gide-
rek tırmanıyor... Belli ki, içte ve dışta bazı güçler, bu ül-
kenin 'de-stebilizasyonu', yani dengelerinin aftüst olma-
sı için uğraşıyor. Bırakın yeni sorunlan, eskileri ile bile ba-
şa çıkamıyoruz. Çünkü, sorunlanmızla yüzleşmekten
korkuyoruz.
Ermeni trajedisini ya da Kürt soaınunu tartışmaya aç-
mak isteyen aydınlanmız tehdrHerte karşılaşryor. Tüm
dünyanın övgüsünü kazanmış bir yazanmız. Orhan Pa-
muk'a Türkiye'de yaşam hakkı tanınmıyor. Bir Ermeni-
nin anılannı yayımladı diye yayıncı Ragıp Zarakolu hak-
kırtda dava açılryor. 6-7 Eylül trajedisini anımsatmak, 'Bir
daha olmasın' mesajını toplumla paylaşmak isteyen ser-
gi 'Cılkûcülerr
m saldınsına uğruyor.
Gerçekle yüzleşmek istemiyor, toplumumuzun önem-
li bır bölümü. Konuşmaktan. geçmişle hesaptaşmaktan
korkuyor. Yalnızca bir kesimîe sınııiı değil bu tepkiler,
'öfeto' korkusu toplumun çeşitli kesimlerini sarmış du-
rumda. Vnç' olaylannı bile olağan gören insanlar ara-
sında, doğru bildiğini söylemekte ısrarlı olan aydınlar gi-
derek yalnızlaşıyor. Bir bakıyorsunuz, Kürtierin küttürel
haklan konusunda her zaman mücadele veren Kürt ay-
dınlan iki ateş arasında kalıyor.
Hoşgörüsüzlük, siyasal alanın dışında da yaygınlaşı-
yor. Degerli yazar Dinçer Sümer'in bir yaprtı 'çocukpor-
nosu' diye linç edilmeye çalışılıyor. Sanatn özgünlüğü
ve özgüıiüğü kimin umurunda! Itiraz eden gene bir avuç
aydın...
Sanattan ve itirazdan söz açmışken, son günlerin en
popüler tarüşmalanndan birini oluşturan Devlet Tryatro-
lan sorununa degtnmeden nasıl geçerim. Devlet Tiyat-
rolan çalışanlannın önemli bir bölümü, olup bitenlere rtî—
raz ediyor. Sinemacılar da öyle. Sinemaya devlet deste-
ği vermek üzere çıkartılan yasa, sinema sektörüne kös-
tek olmaktan başka işe yaramıyor. Doğrularla yanlışla-
nn bu kadar iç içe geçtiği bir tartışma olabilir mi? Dev-
letTiyatrolan'nın gelmiş geçmiş en başanlı yöneticilerin-
den bırinı, Lemi Bilgin'ı görevden alan Bakanlık, Devlet
Tiyatrolan'nın reforma ihtiyacı olduğundan dem vuruyor.
Tiyatrocular, sinemacılar ftiraz etmekte haklılar elbet. A-
ma, itirazın da şartian olmalı. Bu şartlan, bir başka yazı-
ya bırakarak, sözü genç bir şaire, 12 Eylüt zindanlann-
da yaşamış Nevzat Çelik'e bırakmak istiyorum. (Bu haf-
ta, 12 Eylül'le hesaplaşma haftası. 78'lilerin örgütlediği
etkinliklerde buluşmayı diliyorum. Bugün, Bilgi Üniver-
sitesi'ndeki sempozyumda, pazar günü meydantarda...
Bir anımsatma daha: Bugun bir başka anımızı daha ta-
zeleyeceğiz, daha doğrusu, bir yaramızı daha deşece-
ğiz, Yıtmaz Güney'in ölüm yıldönümünde ^4âzırn Hik-
met Kültur Merkezı'nin düzenlediği etkinlikte.) rtiraz et-
mek kolay değil. Olup brtenlerden yakınmak yerine, iti-
razın şarHannı unutmayalım.
İtirazın İki Şarb
çok olmadığımız kesın
çok olan tarafta değiliz
çok olan tarafta olmayacağtz
türkiye'de kürt olacağtz
kürtlerde ermeni
ermenı/erde süryani
gidip almanya'da türk olacağız
hollanda'da surinamlı
fransa'da cezayihi
iran'daazeh
amerika'da zHiri zenci olacağe
çoğalan zencide mutlaka kızılderili
israil'de filistinli
köpeğın karşısında kedi
kedinin karşısında kuş olacağız
kuşun karşısında börtû böcek
hakemlerhep karşı takımı tutacak
ve biz hep yedi kişiyle tamamlayacağız maçı
çiçeklerden kamefya olacağız
az kolumuzun tarafında
solda olacağız
bu itirazın ilk şarti
solda da az olacağız
devrimi çoğaltırken çünkü
bir başka devrirne hız/a azalacağız
bu da itirazın ikinci şartı
(Nevzat Çelik, 1997 / 'Sevgiti Yoldaş Kurbağalar
1
Epsilon Yayıncılık, Nisan 2005)
vecdisayar •! yahoo.com
"Tİİ RKİYE ITTİFAKI"NDAN SONRA
ULUSAL BAĞIMSIZLIK KONFERANSI
59 Eylül 2005 Cuma Saat: 14.00
14.00 : Aajılış, Saygı Duruşu, istıktal Marşı
14.15 : A ^ ı ş Konusması, Sayın: Aziz KOCAOĞLU
brsvir Anakent Belediye Başkanı
Oturum YcVneticisr. Dr. Alev COŞKUN
Cumhuriyet Vakfı 2. Başkanı
KATILIMC1LARIN SUNUŞLARI
ADD Genel Başkanı Ertuğrul Kazancı
SönmezTARGAN 681er Bırl/ğiVakfıBaşltanı
Namık Kemal BOYA CUMOK Koordinatörû
Cumhuriyet Hak Partsı, Isçı Paıtısı. Kamu-Sen. Türk-lf Temsiblen
M. Halil Gütek ışç; Partisi Temalcisı
Ümıt ZİLELİ Cumhuriyet Gazetesı Yazan
Caner TEKİN Kemalıst Ürmersftetiter Biriıği
Gokalp ERE3S UİIÖB Son Başkanı
Av.Mustafa llkerGÜRKAN
Av. Nevzat EERDEMİR Izmir Barosu Başkanı
17 30 Lütusal BağiT-sıznk Bıld'rgesının Sunulmas ve Bı.dtrgenm Oytanfası
18.00 Kapanış
Yef Sabanct K a a MefVeu, Konak-tzı™
Tanh • 9 -lEylûl2005CumaSaatl400
lleâşım : OS32 281 W 54 -0542 652 15 00 -0533 765 52 67
0 2 3 2 370 72 42 - 0216 326 49 21
<ADD - 68LİLER BİBLİĞI - CUMOK
CUMOK TURKIYE
KONFERANSIna ÇACRI
"CLfMOK \ol hantasını çizıyoruz'"
10 Eylü) 2005 Cumartesi saaf 14.00
YÖNETİCt: AvMustafcÜkerGÜRKAN
Saygı Dunı^u, Isnklal Marşı
AÇ1S KONUŞMASI: Sıu Turgut ÖZAKMAN
GÛNDEM :
1) Oturum Başkanına yardımcı iki yardımcı üyemn seçımi,
2) KONFERANS HAKKINDA "SL'NUŞ'". '
3) CUMOK'un "AMAÇ ve İLKELERİ"'
4^ CÜMOK'un"DA\r
R.\Nl§ tLİCELERl YÖNERGESİ"
5) CUMOK'un "ÇALIŞMA YÖNTEMT
6» a'MOK'un "DAYANIŞMA tLKELERl ve BAÖMSIZLIĞI"
7) CUMOK'un "YÖNETtM BÎÇlNÜ"'
S) CUMOK'un "HEDEFLERl ve GELECEĞf
9)DilekveÖneriİ€r
"SEN GELMEZSEN BtREKSİĞtZ"
İfer : NARL1DERE BELEDh'ESİ ATATÛRK KOLÎCR
MERKEZİ N.ARL1ÜERE - İZNÖR
Tarih : 10 Evlül 2005 Cumartesi Gönü Saat 14 00
Iletişim: 0532" 281 54 54 - 0542 652 15 00 - 0533 ^65 52 6"
0232 3^0 "2 42-0216 326 49 21
NOT: ~ŞU ÇTLGIN TtRKLER" Kitabının ünza günû
Toplanü sırasmda gerçekkşecektir.
TÜRKİYi: CUMHURİYET OKURLAR1
(CUMOK) OLUŞUMLAR1
OLUŞUM
DRAMA ENSTİTÜSÜ
2005 - 2006 Dönemi
Alamnda Uzman, Akademtk Bir Kadro ÖncölOğünde
Eğitimde Drama
Liderlik Programı
Kayıttarnnız Baştemıştır.
2005-2006 Myw-n LıoeriiK orograrrı *çı acak llıe'
Ankaa - htanbul - b n * - Burea - Antalya
Bohı - ZongukUt - Saımui - Bartn - Adana - Antakya
Ayrıca katıhmcılarm çok ysn)j gelışımlerıne desteK.teTTek ıçm
• Ankara'da Çocuk ve Gerçlerte l>ama - Tı>atro
• Ana- Baba - Çocuk Ca.'arış Eğrtımı Semırerlerı
• fluhsai Dur.yasmda Sotunlan Olan Çocuklarla Drama
• Yaş Gfuplan 04-06, 3
7
-09,09-11
1
2-U ve 15-1
7
Büklum Sokagı No. 22 5 Kavaklıdere Ankara
Tel. (312)417 84 56 Faks.(312) 418 72 04
[email protected]
ww«.olusumdrama.com www.olusumtiyatrosu.com
NHKM EYLÜL AYI SANAT PANELLERİ -1
U
TERK ETMEDİ
SEVDAN BtZİ"
YILMAZ GÜNEY:
SANATI, MÜCADELESİ VE MİRASI
Handan Ipekçi, Ahmet Soner,
Zahit Atam, Vecdi Sayar,
Rıza Zıngal, Rauf Ozangil, Orhan Aydın
BELGESEL FİLM GÖSTERİMİ:
"DUVARIN ETRAFINDA"
9 EyttM Cuma Saat 19.30
Yılmaz Güney StNE-SEN Nâzım Hitanet
K.ültür ve Sanat Kültür Merkezı
Vakfi
OSMANAĞA MH. ALİ SUAVİSOK. NO:7
BAHARİYE-KADIKÖY 0216 414 22 39
Nâzım
HikmetKültür
Merkezı
9 Eylül Izmir'in kurtuluşunun
83. yılı kutlamaları çerçevesinde
düzenlenen
Turgut Özakman
"Şu Çılgın Türkler'i
anlatıyor konulu
söyleşi ve imza gününü
onurlandırmanızı dileriz.
Konak Belediye Başkanlığı
Sunum : Hüseyin Yurttaş
Tarih : 9 Eylül 2005 Cuma Saat: 16.30
Yer : Dr. Selahattin Akçiçek
Eşrefpaşa Kültür Merkezi
FOÇA ADD'DEN ÇAĞRI
Gazi Mustafa Kemal'in
yabancı gazetecilere randevu verdiği
yer ve tarihte: 10 Eylül'de
Saat 10.00'da Belkahve'de olacağız.
Belediye Başkanlığımızın
destekleriyle düzenlediğimiz
etkinlikte, bir kez daha ATA'mıza
saygılarımızı sunmak ve anısına birer
şekerli kahve içmek üzere tüm
ATATÜRKÇÜ'leri bekliyoruz.
10 EyU'de Saat 10.00'da Belkahve'de
Iletişim: 0535 423 31 37
0537 455 87 58
BUTIKOTEL
Sıra dışı tatilinizde, kentyorgunluğunuzu atmak
için öncelikli tercih edebileceğinız;
Tarih. Dağ ve Denizın; Kaz Dağı eteklerinde
sizi karşıladığı otantık mekân
1 Odl Çlkl KişO 150 YTL. Y/P
Adatepe Köyü - küçükkınu ÇAISAKKALE/TÜRKİYE
Rez Tel- -90 286 752 65 81
Faks- -"-90 286 752 20 66
Çanakkale lrtıbat Tel&Faks +90 286 2 P -T 07
w»>. hunnaphan.com e-maıl: infrm hunnaphan.com
ADATSA DSÎ
VI. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
Cumhuriyet gazetesinin 27.08.2005 tarihli nüshasında 40307 basrn numara-
sı ile yayımlanan ilanımızda toplam m2 alanı 54621 m2 olması gerekirken
5421 m2 olarak yayımlanmıştır. Doğrusu 54621 m2'dir. Tavzihen ilan olunur.
Basın: Tashih
TC
ARGUVAN
SULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2002/43
KararNo: 2005/38
Hırsızlık suçundan sanıklar Celal Karataş ve Mehmet Sekendiz hakkında
mahkememize açılan kamu davasının yapüan yargılaması sonunda,
Mahkememizce 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK ge-
reğince sanıklara isnat edilen suçun aynı kanunun 142/2-g 145, 168. 54, 63
kapsamında kaldıgı, bu madde gereğince yargılama yapma yetki ve görevinin
Arguvan Asliye Ceza Mahkemesi'ne ait olduğundan bahisle delilleri takdır
etmek üzere 5271 sayılı CMK'nin 3, 4, 5. maddeleri gereğince mahkememi-
zin görevsizlığıne tebliğden ıtibaren 7 gün içinde itiraz kanun yolu açık ol-
mak üzere karar verilmiş, sanık Malatya ili, Hekimhan ılçesi, Dikenli Köyü
nüfusuna kayıtlı Mehmet ve Gülendam oğlu, 01.01.1976 doğumlu Celal Ka-
rataş'ın adresı tüm zabıta tahkıkatlanna rağmen saptanamadığuıdan >ııkan-
dakı karar metnınin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28, 29, 30, 31. madde-
leri gereğince ilan tanhinden itibaren 7 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı
ılanen tebliğ olunur. 11.08.2005
Basın: 41655