22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SOTA CUMHURİYET 3 EYLÜL 2005 CUMARTESİ EGtTİM Derslık açığına dikkat çeken Eğitim-Sen 'in araştırmasına göre 134 öğrenciye bir tuvatet düşüyor EğitimdecturumiçleracısıEğitiınServisi-Egıtırn-Sen urafin- dan gerçekJeştiriien "Üköğretm Ku- nımlannın FizUti Yapı ve Dttıanım Dnnımu" konul; araştınna, Türki- ye ieki "sorunlu" eğitim sisterninın yaaı sırs eğitim kmımlannın dayeter- sizolduğunu birkez dahaortaa koy- du Araştırmaya scnuçlanna göre 8.325 okulda ıkılı, 1 7.6:6 okulda isebırleş- tinlmış sınıflarda eğitım venliyor. Top- lam derslık açığının ilköğretimde 7S750, ortaögretımde ıse 16.691'i bulduğu Türkiye ae, 134 oğrencıy e bir tu\alet düşüyor. Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaad- din Dinçer. dikn, Makına Mühendisle- ri Odası îstanbul >ubesı 'nde dizenle- nen toplantıda. îlköğretim Kurumla- ruıın Fizıki Yapı \e Donanım Durumu konulu araştırmanın sonuçlannı açık- ladı. Dinçer, "•Buaraşnnnanııısonuç- lanna göre Titrfcrç'tteen zengbı kesim- le en voksul kesun araîindaki tüketim B İ R S I N I F T A A L T M I Ş Ö Ğ R E N C İ Türkiye'nın yedi bölgesinde, 30 ili kapsayan ilköğretım ku- rumlannda gerçekleştirilen araştırmanın sonuçla- nndan bazılan şöyle: • îkıli öğretim uygulaması hâlâ yüzde 70'ler düze- yinde. • Birincı ve ıkınci kademenın aynı binalarda olduğu okullarda büyükler küçükleri eziyor. • Bir okulda ortalama 21 derslık bulunuyor ve her bir dershğe 51 ıle 89 arasında öğrencı düşüyor. Ders- lık başına düşen ortalama öğrencı sayısı 60. • Okul başına bir fen laboratuvan bile düşmüyor. 1.324 öğ- renci bir laboratuvardan hizmet almaya çalışıyor. • Okul başına yanm (0.5) bılgısayar laboratuvan, bir bıl- gisayar laboratuvanna 2.255 öğrenci düşüyor. • 29.571 öğrenciye bır laboratuvar düşüyor. • Her 5 okuldan ancak 1 'ınde müzık odasına rastlanıyor. • Her 4 okuldan 1' inde atölye bulunmuyor. 1.665 öğren- ciye bir atölye düşüyor. • 1.571 öğrenciye bir rehberlik odası düşüyor. • 5.508 öğrenciye bir spor salonu düşüyor. • 649 okuldan sadece 33'ünde revire rastlandı. • 649 okuldan sadece 51 'ınde yemekhane bulunu- yor. Akdeniz Bölgesi'nde 168 öğrenciye bir klima dü- şüyor. Bır okulda ortalama 10-11 tuvalet bulunuyor. Bır tuvalet 134 öğrenciye hizmet venyor. • 1.609 öğrenciye bır kütüphane düşüyor. harcamalan farkmın zjrveye çıkügı yer, eğitim harcamalan alanL En yoksul keamle en zengin kesimin günlük eği- tim harcamalan arasmdaki fark, nere- deyse 150 kat Eğitimdeki eşitaztikk- rin giderek artüğı bir ortamda hükü- met yetkililerinin ve Sayın Miüi Eği- tim Bakanı'nın, eğitimin sorunlannın giderek çözüWüğü,sessizbirdevTİmger- çekleştiriküği yönündekiaçridamalan isegözboyıaınaktanöteyegitnıi>wr''de- dı. Araştırmanın sonunda yapılan de- ğerlendirmede şöyle denilıyor: "21. yüzyıh yaşayan Türkrye'nin egitimi iç- ler acıadır. OkuDanmızın fıziki altya- pısı ve donanım ekaküğt memur, hiz- merJiyokluğu,çokckkti boyurlara ulaş- mış durumdadır. Yetersiztikler ve yok- sunluklar bir yana, ikili eğrtim, taşuna- b eğitim, birleştirilmiş sımflarda eği- tim uygulaması yapılan, yeşfl alan ile ayua alan] yoksulu okuDanrnızda, be- ton yığmlardan oluşmuş duvariar üze- rinde, yaa yazarken kiğıdın yırüldığı tahta sıralardan, karatahtadan ve ög- rernıen masasından başka araç olma- dığı anlaşılmaktadır. Oiumsuzruklara rağmen veh, öğrermen \e öğrencileri- mizjn öz\çrfli çabalan sonucu eğitim sis- temi ayakta durmaya çahşmaktadır." Dinçer, Milli Eğitim Bakanı Hüse- yin Çeük'ın, "Bu yıl hasat zamam- dır"değerlendirmesi ile ilgılı olarak da "Kaynak boyurunun tamamırun ve- lilere yıkıldıgı yerde, Sayın Bakan, bu söderiy le gerçeği abarnlı bir biçimde ortaya koymuştur. Kral çıplakûr" dıye konuştu. SINAV SONRASITRAVMA UYARISI 'Gençlere yaşam bilinci verilmeli' ÖSS, gençlerde psiko- lojık travmaya yol açabı- liyor. Bu sınavdaki başan- sızlık, gençleri intıhara bi- le ıtebiliyor. Uzmanlar, okul yönetımlerıne, koru- yucu önlem almalanru öne- nrken Dr. Erdal Atabek, "Gençlere yaşara bilinci verilmeli" diyor Geçen günlerde 18 ve 21 yaşlann- daki iki genç, Fethiye'de kendılenni astılar Bu genç- ler, yakınlanna bıraktıkla- n mektuplarda. ÖSS'yı ka- zanamadıklan içın ölümü seçtiklenni yazdılar. 'SINAVA YÜKLENEN ANLAM' Gençlenn. sınavı, "ldro- Kk kazanma yarışı" gıbı düşündüklerini dile geti- ren Dr. Erdal Atobek şun- lansöyledi: "Smavay^k- knen anlam. künBk kazan- mak. Onu ka> beden kim- liğini de kavbeder di>« dü- şünülüyor. Sına\dan önce gençlere. ailelere hanrhk eğitimi verilmeli Sınavıka- zanan öğrenci. \eni kimlik kazandığını düşünüyor. Oj'sa okullannı bitirdikle- rinde, onlan işsiztik bekU- yor. Sınav ne başlangıç ne son. Gençlerin. yaşamın değen', 'sınavınanlamf, "hayattan neler bekledıkle- n ' konulannda hflgikndi- rilmeleri gereldyor. Genç- ler, ya aşın se^iniyorlar ya da savnıluyorlar. Onlara hayattan bekleyccekleri bir şeyler olduğu bilinci veril- meK." ÖSS sonrasında derece- ye giren öğrencılere ödül \erilmesiru de eleştıren Dr. Atabek, "öğrenciyi sınavı kazanmaayta degerJendir- rnek de yaıilış. Son 10 yıhn ÖSS birindlerine balan. ne durumda olduklan bi- linmiyor. Acaba mutiular mı?"dedi. Sınavın ruh sağlığını et- kilediğıne dikkat çeken Dr. Erdal Atabek, "Keannkle biiyük bir basla Normal davranmalan beklenemez. DavTamş bozukluğu gös- termekrinormaLOSSger- çekte smav mı? Psikolojik travma mı? Sosyok>jiktrav- ma mı?"dıye konuştu. NELER YAPILMALI?' Psikolog Beigin Temur da okullarda rehber öğret- men sayısının arttırılması gerektiğini belirterek şu önerilerde bulundu: "OkuDarkoruyucuöıdem- ler almah, gençlerin duy- gusal iniş çıkışlan, depres- yon belirtileri rehber öğret- menler tarafindan tespit edilebilir. Depresyon. inti- han tetikleyebiür. Ailenin sosyokültürel yapısı da önemhT ÖGRETMEN ÇOK ÖNEMLI Kızlarda okul fobisi daha çok Eğitim Servisi-Okul fo- bısı, 6-11 yaş arası çocuk- larda daha sık görüluyor. Okul fobısinın, kız öğren- c ilerde göriilme oranı yüz- de 13, erkek öğrencılerde ise \"üzde 9. Psüdyatrist Prof. Dı ,\rif V'erimli, "Eğerçocuğnn okula karşı isteksizüği ve korkusu aüeve öğreönm ta- r-afindan önemsennıezse, okul fobisi kronikleşir ve yanda kesilen bir okul ha- yatiyia sonuclanabilir" de- dı Okul fobısim "çocnğuo, çok şiddetli şekDde okula gitmek istememesi ya da okuDa ilgiti »n cfcreceistek- siz >t ilgisiz görûnmesh»1e baslayanbirçocuklukrıas- tahğı'' olarak njtelerlıren Prof. Dr. Yerimiı, şunlan söyledi: "Okul korkusu da «rrvebfleceğimiz okul fobna, •ıem psikolojik (aglaına, s- MiıiiÛk, saldırganlık gibi normal ohnayan davTanış- larla) henı defiziksel(baş ağnsL, mide bulanma.su iş- tahsızDk vb) birtakun so- runlaıia kendini gösteriıf Prof. Dr. Verimli'ye gö- re okul fobisinin daha sık görüldüğü durumlar şöyle: "Aşm kollamaa,tdaşh, sar- malayan ailelerin çocukla- n, okulabaşlayanakadar ai- lesi dışında bir sosyal yaşa- rnı olmayan çocuklar.boşa- nan ailelerin bir ebeveyni- ne bağlı olarak yaşayan ço- cuklar, anne-babadan bi- rini ölünı. hastalık gibi bir nedcrüe kaybeden çocuk- lar." Okul fobısmin, çok kalabalık smıflarda, sert mizaçh bir öğretmenin sı- aıfında, baskıcı, ezberci, hırpalayan ve aşın kuralcı e.ğitım sistemlerinde daha sık görüldüğüne dikkat çe- ten Prof. Dr. Anf Venm- li, anne-babalara, eniz Harp Okulu gemisi demir aldı Deniz Harp Okulu 1. sınrf öğrencilerinin TCG Cezayirli Gazi Hasanpaşa" ve "TCG Sokullu Mehmetpaşa" gemileri ile icra edecekleri açık deniz eği- rjmleri, Tuzla'daki okulda yapılan uğuHama törenryie başladı. Okulda dü- zenlenen törende konuşan Deniz Harp Okulu Komutanı Tuğamiral Halrt Özkoç, öğrencilerin gemicilik ve deniz tecrübelerini arttırmak amacıyla 23 Eylül'e dek 204 saat seyir, 304 saatde liman olmak üzere açık deniz eğiti- mi alacaklannı söyledi. Tuğamiral Özkoç, gemilerin bu süre zarhnda Mar- maris, Izmir, Çanakkale, Karadeniz Ereğli, Sinop ve Ukrayna'nın Odessa li- manlannı ziyaret edeceğini belirtti. Açık deniz eğrtimine çıkan 5'i kız top- lam 200 öğrenciye hrtaben de Tuğamiral Özkoç, "Her zaman olduğu gibi bu dönemde de başanlı olacağınıza inancım tamdır. Bu duygu ve düşün- celerle sizleri uğuriarken denizlerin'ızin sakin, rüzgârlarınızın uygun ve uf- kunuzun açık olmasını temenni eder, hepinize hayııiı ve başanlı seyirler dilerim" dedi. Uğurlama törenine öğrencilerin aileleri de katıldı. (AA) 14 bin 550 kontenjanın sadece 5 bin 346'sı öğrencilerle doldu İHLJde boş sıralaradersANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Son yıllarda kontenjanlan gıttıkçe azalan imam hatip liseleri (İHL) bu yıl adeta boş kaldı. Din öğretimi yapan düz ve Anadolu imam hatip liselerinde konten- janlann yansı bile doldurulamadı. Kon- tenjanlann yüzde 63.26'sı boş kaldı. Ba- lıkesir ve Bergama'da 1 öğrenci bile ÎHL'ye kayıt yaptırmadı. imam hatiplere aynlan kontenjanm üçte biri oramnda kayıt gerçekleştirildi. Ortaöğretim Ku- rumları Seçme Sma\ı'ndan (OKS) son- ra gerçekleştirilen 1. yerleştirmelerin ar- dmdan ÎHLler boş kaldı. ÎHL'lerde kon- tenjanlann sadece yüzde 36.74'ü doldu- rulabildi. Bazı ÎHL'lerde okul idarecileri öğrenci çekmek için altın poromosyo- nuna başlasalar da bu liselerden kaçışı engelleyemediler. Birçok tHIJde konten- janlarm yansından çoğu boş kaldı. 60 kontenjanlık okullara 2-3 ögrencinin ka- yıt yaptırması, velilerin ve öğrencilerin bu okullara olan ilgisinin azaldığını gös- terdi. Milli Eğitim Bakanlığrnın verile- rine göre 2005 Ortaöğretim Kurumlan Smavı"nda (OKS) 14 bin 550 kotenjanı ODTÜ REKTÖRÜ PROF. DR. URAL AKBULUT: Hempara hem zaman ANKARA (AA) - Orta Doğu Teknık Cnıversıtesı (ODTÜ) Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut. "Türkrve'de meslek liselerinden mezun ara elemana bu kadar ihtiyaç \arken. bunlara fark dersleri verflerek düz Bse diploması almalannı sağjamayı yanlış buluwrum" dedi. AkbuJut, rektöriük binasındaki toplantı salonunda düzenlenen törende. Formula-G Güneş Arabalan Yanşması'nda bınnci olan MEŞ-e güneş arabasının ekibine teşekkür plaketi ve çeşitli hediyeler verdi. Törenin ardından bir gazetecmin, meslek lisesı öğrencilennin fark derslen alarak düz lise diploması alabilmesiyle ilgili basında yer alan haberleri anımsatarak, görüşlenru sorması üzerine Akbulut, böyle bir uygulamanın "yanhş" olacağını söyledi. Akbulut, "Teknik üseierden mezun olanlara (sen elektronikçi olma, git sosyoloji, Macar diti, Hititoloji mi oku) denilecek" diye konuştu. Böyle bir uygulamanın hem zaman hem de para kaybına neden olacağını ıfade eden Akbulut, "Yüz binlerce genci ve ailesini son anda akla gelen bu tip parlak fıkiıierle oyalamanın bir anlamı yok" dedi. Prof. Akbulut olan ÎHL'lere sadece 5 bin 346 öğrenci kayıt yaptırdı. tzmir Bergama'da ve Ba- hkesir Merkez'de 60 kontenjan aynlan ÎHL'lere hiç kayıt yapıtınlmadı. Burdur merkezde 4, Bucak ilçesinde ise sadece 1 kişi İHL'ye kayıt yaptırdı. Trabzon Beşikdüzü'nde 90 İcontenjanı olan ÎHL'ye 3 kişi kayıt yaptırdı. îskende- run'da 90 kişilik kontenjanın 6'sı dolar- ken Îstanbul Beykoz'da 60 kişilik kon- tenjanı olan ÎHL'ye 4 kişi kayıt yaptırdı. Adana Ceyhan'da ÎHL kayıtlar için 120 kişilik kontenjan ayınrken sadece 21 öğrenci kayıt yaptırdı. Ardahan'da 60 kişilik kontenjanı olan ÎHL'ye sadece 7 kişi kayıt yaptırdı. Bilecikte de 60 kişilik kontenjanı olan ÎHLye sadece 7 kişi kayıt yaptırdı. Diğer il ve ilçelerde de okullann tümüne yakını kontenjan- lannın yansını dolduramadı. KONTENJANLAR PA AZALIYOR imam hatip liselerinin (ÎHL) konten- janlan da 2003 yılından bu yana düşü- şe geçti. îmam ve hatip yetiştirme nite- liğini gittıkçe kaybeden ve mezunlan- nın ilahiyat fakültelerinden çok üniver- sitelerin tıp, mühendislik ve hukuk bö- lümlerine gitmek istediği ÎHL'lelere olan ilgi azaldıkça kontenjanlan da azalıyor. Bu yıl iHL'lelerde 1. yerleştir- melerde 14 bin 550 kişilik kontenjan belırlendi. ÎHL'lerde 2003-2004 eğitım- öğretim yılında 37 bin 373 kişilik kon- tenjan aynlmış, bu sayı 2004-2005 eğitim-öğretim yılında da 32 bin 544'e düşmüştü. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Yazılmayacak Olmasını Yeğlediğim Bir Yazı Orhan Pamuk hakkında bir daha hiçbir şey yaz- mamaya karar vermiştim. Bu sütunda yayımlanan "Orhan Pamuk'un Şakalan" (10 Şubat 2005) baş- lıklı yazımın altına şu anda da imzamı atarım. Fa- kat bilinen sevimsiz olayın ardından, aklı başında eleştirilerin yanı sıra sözü edilen yazara karşı öy- lesine çirkin suçlamalar ve sözüm ona tepkiler gel- di ki bundan böyle bu olayın ve onunla biriikte de Orhan Pamuk olgusunun tümüyle dışında kalma- nın daha doğru olacağını düşünmüştüm. Fakat ne yazık ki bu kararımı bozmak zorundayım. Bu- nun nedeni, tahmin edilebileceği gibi, Şişli Cum- huriyet Savcılığı'nın, "Türklüğûalenenaşağılama" diye adlandırılan bir suçlamayla Orhan Pamuk'a karşı bir ceza davası açmış olması. Bundan önce densiz bir kaymakamın yaptığı saçmalık üzerinde yeterince yazılıp çizildi. Bu kaymakam hakkında birkovuşturmaaçıldı mı, hâlâyerindemidir, bilmi- yoaım. Sevgili Türkıyemizde, böyle bir kişinin, ko- vuşturmaya uğramak bır yana, el altından sırtının sıvazlandığını tahmin etmek yanlış olmaz. Fakat sözü edilen savcılığın yaptığı, kaymakamın den- sizliğini fersah fersah aşıyor ve dilimızdekı pek gü- zel bir deyimle, kaymakamın yaptığına tüy dikmiş oluyor. • • • önce bir bellektazelemesinigerekligörüyorum. Orhan Pamuk hakkında, yine bu sütunlarda, 6 ve 13 Şubat 1999 tarihlerinde arka arkaya ikı yazım yayımlanmıştı. Bu yazılarda, üstelik Fahir Iz ve Ahmet Taner Kışlalı gibi değerli yazarlarca Orhan Pamuk'ayöneltilenağırsuçlamalara karşı onu sa- vunmuştum. "Başka BirAçı" adlı kitabımda yer alan, bıri kıtaba adını veren, öteki "Orhan Pamuk ve Eleştiriler" başhklı bu ıkı yazımı az önce bir kez da- ha okudum ve onlann altına da imzamı şu anda yine atanm. (Orhan Pamuk'un kayrtsız koşulsuz sa- vunuculannın bu yazıları okumuş olmalannı ya da bir zahmet bulup okumalannı dilerim.) Romancı- ya yöneltilen suçlamalar, özetle, "Yeni Hayat" ad- lı kitabında, hiç yeri ve gereği yokken, Atatürk'ü küçük düşüren satırlara yer vermiş olmasıydı. Fa- hir Iz bunlan bir bır sayıp döküyordu. Benim sa- vım, bir edebıyat yapıtına yönelik eleştirilerin, yi- ne edebiyatın sınıriarı içınde kalması, siyasal nite- likh bir eleştirıye dönüşmemesi idi. Şu anda da ay- nı kanıdayım. Bu türden "defo"lar {"özür" başka bir anlama da geldiği için bu yabancı sözcüğü kul- lanıyorum) yapıtın değerini düşürür, o kadar. Ya- zann yurtdışında yol açtığı şey için de düşüncem budur. Eleştirildi, savunuldu, karşıt görüşlerdile ge- tirildi ve sonuca vanlması izleyıcinin, okurun vic- danına, sağduyusuna bırakıldı. Meğer öyle olma- mış. Şimdi, önce Fransızca bir internet haberin- den, sonra da gazete haberterinden öğreniyoruz ki kitap toplatıp imha ettiren kaymakamın izinde, aslan yürekli(!), sapına kadar Türkçü(!), yurtsever(!) bir savcı bu işin peşini bırakmamış. Yazar hakkın- da altı aydan üç yıla kadar hapis istemiyle ceza da- vası açmış... • • • Bundan sonra olacakları tahmin etmek pek güç değil, ama biriikte yine de kurgulamaya çalışalım. Yurtdışında çeşitli ajanslar, TV kanallan, Pamuk'la röportaj yapmak için birbirieriyle yarışacaklar. Bu röportajlarda, açık ya da üstü örtülü olarak, Türk- lerin nasıl adam olmaz, nasıl b.ktan bir millet ol- duğuna ilişkin suçlamalar, alaylar, küçültücü söz- ler, muhtemelen cezaevi görüntüleri ya da kara çar- şaf, şalvar vb. görüntüleriyle, ülkemiz ve insanı hakkında zaten olumsuz önyargı sahibi milyonlar- ca izleyiciye ulaştırılacak. Pamuk ya da birtakım başka aydınlanmız da, büyük olasılıkla, bu işin tam böyle olmadığını, ülkenin bugünkü koşulların- da bunun söz konusu sanığa yönelik herhangi bir olumsuz sonuç vermesi düşünülemeyecek bır densizlikolduğunu anlatmak yerine, açık yada üs- tü örtülü olarak, bir yasa maddesinin içeriği ya da zorlamayorumuna karşı değil, bütünüyleTürkiye'ye, ülkenin zaten bozuk imajına yönelik suçlama ve karalamalan haklı çıkarıcı bir tavır takınacaklar. Sonuçta, kaybeden, yine Türkiye ve bu ülkenin mil- yonlarca masum, gerçekten yurtsever insanı ola- cak. ••• Yazmak gereğini duymayacak olmayı yeğledi- ğim bu yazıyı yine de iyimser, yapıcı bir dilekle bi- tireyim: Bu akıl dışı davanın, hukuksal bir yönte- mi varsa eğer, başlamadan sona erdirilmesini; böyiesine keyfi bir yoruma olanak veren söz ko- nusu anlamsız ve gereksizyasa maddesinin de bel- ki Meclis'te bir yasa değişikliği önerisıyle, büsbü- tün ortadan kaldırılmasını diliyorum. ataol b@cumhuriyet.com.tr. Faks:(0212)513 85 95 SHPTÎ YÜKSEUİN TEPKİSÎ: Eğitim İHVye feda ediliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Başkan Yardımcısı Cafer Yüksd, eğitim sistemınin imam hatip liselerine feda edildiğıni kaydetti. Yüksel, yaptığı yazılı açıklamada. yenı eğitim yılmm başlamasına çok az bir süre kaldığmı anımsatarak buna karşın mevcut iktidann eğitim politikasını yaşama geçirecek binkime sahip olmadığını bildirdi. Yüksel açıklamasında şu görüşlere yer verdı: *AKP, bilinçB bir biçimde kamu alanını ve kamu çıkannı tasfiye ediyor. Mevcut eğitim sisteminin eksiklikleri herkes tarafindan bilinirken ve eğitimdeki sorunlar acil çöziinı beklerken AKP'nin bütûn enerjisini imam hatip liselerine vermesi. adaletsiz, mantıksız ve gereksiz bir davranıştır. Eğitim sistemi mevcut iktidar tarafindan imam hatip liselerine feda edilmektedir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle