Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYF* CUMHURİYET 28 EYLÜL 2005 ÇARŞAMfBA
HABERLER
TerörleMticadele Yüksek Kurulu toplantisının ardmdan terörle mücadelede kararlıhğın süreceği vurgulandı
6
Gerekli kararlar ahııdrANKAvRA (CumliOTİyet Bürosu)
-Dışışlen Bakanı Abdofiah Gül baş-
kanlığında toplanan Terörle Müca-
dele Yûksek K.urulu'mla gerek tes-
pit, gerekse öneri olarai gundeme ge-
tirilen biitün konular tıtizlikle ve ay-
nntıh olarak değerletı<iınldiğibelir-
tilerek gerekli kararhrıa ahndığı
kaydedıldi. Toplantıda "bu tür top-
lantüaradevam" karan çıktı.
Terörle Mücadele Yüksek Kuru-
lu, Dışışleri Bakanı •ve Başbakan
Yarduncısı Abdullah Gül'ün baş-
kanhğında toplandı. Yaklaşık beş
buçuk saat süıen kunıl toplantısına
Içişlen Bakanı Abdiilkadir Aksu.
Maliye Bakanı Kenıal Unakıtan,
Adalet BakanıCemflÇiçek, Genel-
kurnıay tkincı Başkaıu Orgeneral
• Dışişleri Bakanı Abdullah Gül Başkanlığı'nda toplanan Terörle Mücadele Yüksek
Kurulu, teröre karşı "bütün imkân ve kabiliyetlerin seferber edildiğini" vurguladı. Yapılan
açıklamada, "Gerek tespit, gerekse öneri olarak gundeme getirilen bütün konular titizlikle
ve aynntılı olarak değerlendirilerek gerekli kararlar alınmıştır" denildi.
Işık Koşaner katıldı. Kurulda ayn-
ca, MGK Genel Sekreteri Yığit Al-
pogan, Başbakanlık, Dışişleri Ba-
kanhğı ve Milli Savunma Bakanh-
ğı müsteşarlan ile MlT Müsteşan
EmreTaner. Jandarma Genel Komu-
tanı Orgeneral Fevzi Türkeri ve Em-
niyet Genel Müdürü Gökhan Aydı-
ner de hazır bulundu.
'Stratejiler gözden geçirilidi'
Son zamanlarda terörle ilgili top-
lantılan "gündemineahnayan" Baş-
bakan Recep Tayyip Erdoğan ise
Umman gezisinde bulunması nede-
niyle toplantıya katılmadı.
Terörle Mücadele Yüksek Kuru-
lu toplantisının ardından yapılan ya-
zılı açıklamada. "son zamanlarda
meydana gelen terör olaylanıun bü-
tün boyutlanyla değerlendirilerek
terörle mücadele için yürürlükte bu-
lunan yasal ve idari tedbirler ile bun-
lann etkin bir biçimde uyguJanıp uy-
gulanmadığı ve teröre karşı önümüz-
deki dönemde iztenmesi gereken stra-
teji ve hareket tandannm gözden ge-
çirüdîgi" behrtildi.
Aiman kararlar açıklannıadı
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Terörle mücadele, hükümet gün-
deminin en öncetikli maddesini oluş-
turmakta ve bu tespit doğrultusun-
da çahşmalar titizlikle sürdürühnek-
tedir. Ulkemizin genel güvenliği, bö-
lünmez bütünlüğü, devletin demok-
ratik ve laik v apısu toplumsal huzur
ve halkımızın can ve mal emniyeti-
nin korunması için mevcut bütün
imkân ve kabiliyeder seferber edfl-
miş buhınmaktadn*. Terörün, iç ve dış
güvenliğimiz için oluşturduğu teh-
ditler göz önünde bulundurularak
nereden getirse gelsin her türlii terör-
le mücadele bundan sonra da görev-
li rünı kurum ve kuruluşlar arasm-
da tam bir işbirliği ve koordinasyon
biçiminde ve kararfahkla sürdürük-
cektir. Ibplanüda, gerektespit, gerek-
se öneri olarak gundeme getirilen
bütün konular titizlikle ve avnnnta ob-
rakdeğertendirilerek gerekli karar-
lar ahnnuşdr."
Alınan kararların belirtilmediği
açıklamada, kurulun toplantılanna
bundan sonra da devam edeceği kay-
dedıldi.
AKP'LÎ GÜLLE BAYKAL'A ÇATTI
'Buyursun
gensoru
versinler'
• CHP'nin yolsuzluk iddialannı gundeme
getirmesırü 'komık' olarak yorumlayan AKP
Genel Başkan Yarduncısı Akif Gülle, iktidann
en şeffaf ihalelere imza attığını ileri sürdü.
ANKAJRA (Cumhuriyrt
Bürosu)- AKP Genel Baş-
kan Yardımcısı Akif Gül-
le, hükümetın en şeffaf iha-
leleri yapügını ileri sürerek
CHP'nin yolsuzluk iddi-
alannı gundeme getirerek
komik duruma düştüğunü
söyledi.
Gülle, dün partisinin ge-
nel merkezınde düzenle-
digi basın toplantısmda,
CHP'ninmulalefetkıi eleş-
tirdi. "Ktşkemuhalefetik-
tidann başanlannı rahat-
hlda itiraf edebüse" diyen
Gülle, siyasette "mahcup
ve komik" olma durumla-
nyla karşı karşıya kahna-
bileceğini belirtti.
'Kfiçükdeprem'
CHP lıderi Deniz Bay-
kaI'ın"Eimizdeö\1ekaset-
lervarkiaçıldarsakyerye-
rinden oynar" açıklama-
sını anıtnsatan Gülle,
"Bahsedüen kasederi açık-
ladılar. AncakTürksivase-
tinde yer yerinden oyna-
madı, sadece Tokat'ta 4.0
şiddetinde deprem oldu.
Yani yerkûrede sarsmti ol-
du, amasnasette sarsmüo*-
tnadL Bu tür komik duru-
ma siyasetçiler düşmeme-
K" diye konuştu.
Partisinin iktidara gel-
diği günden beri yolsuz-
luklarla mücadele ettiğini,
en şeffaf ihalelere imza at-
tığını ilen süren Gülle,
Anavatan Partisi Genel
Başkanı Erkan Mumcu ile
MHP'yi de eleştırdi.
Siyasetin yeni dönemde
hızlanacağjnı, seçimlere 2
yıl kaldığını, bunun da uzak
bir zaman olmadığıru an-
latan Gülle, "Bu süreçte
seçim yasalarmda bir degj-
şiklik düşünüyor musu-
nuz" sorusu üzerine, "Ha-
yır, ama bu yönde teklifler
degetebüir''dedi.
BaykaTın Meclis^in açü-
masının ardındanbaşta Ga-
lataport ihalesi olmak üze-
re özelleştirmelerle ilgili
gensoru önergesi verecek-
lerini açıkladığının anım-
satılması üzenne Gülle,
*Sa> gıyia karşüadık, âdet-
leridir,buyursunlar versin-
ler" yanıtını verdi.
İĞNELİ FIRÇA
PİNİ-İMAWI OtW
0UU^WA5t'KJlN 0*
fiS
ZAFER TEMOÇİN
ijf J^Pl
CHP'Ll BERHAN ŞÎMŞEK:
Camileri ilçe
binasıyapmak
istiyorlar
TARKANTEMUR
Türk-îş Başkanı Salih Kılıç küreselleşmeye karşı güç birliği çağnsı yaptı 'Göztepe haikma sonm yok'
' Sendikalar birleşmeli'
Türk-tş Başkanı Kılıç. çoku-
luslu şirkederin etkinliğmin
artofına dikkat çekti
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Türk-Iş Genel Baş-
kanı Salih Kıhç, sendikalann
birleşmesini istediğini belir-
tırken KESK Genel Başka-
nı İsmail Hakkı Tombul işçi
ve memurlann ortak örgüt-
lenmesinden yana ol-
duklannı kaydetti.
Belediye-lş Sendi-
kası'nca Dedeman
Otel'de düzenlenen
"Avrupa Sosyal Mo-
deti ve Sendikal Hak-
lar" konulu sempoz-
yumda konuşan Türk-
Iş Genel Başkanı Salih Kı-
lıç, küreselleşmeye karşı sen-
dikalann güç birliği yapma-
sı gerektiğini dile getirdi. Ço-
kuluslu şirketlerin etkinliği-
nin arttığına dikkat çeken
Türk-lş Genel Başkanı Kılıç,
*Sendikalann buna karşı da-
yanışma içinde olnıası, küre-
selleşmenin ehltleştirilmesi
gerekir'' diye konuştu.
Hükümet, işçi ve işveTen-
lerin, sosyal diyalog çerçe\e-
sinde bir araya gelmelerinin
mayenin birleştiğine işaret
ederek, Türkiye'de de sen-
dikalann birleşmesini iste-
diğini bildirdi.
'Bir kesim güç yitiriyor'
• Avrupa Sosyal Modeli ve Sendikal
Haklar sempozyumunda konuşan KESK
Başkanı Tombul, küreselleşme karşısın-
da sendikalann güç yitirdiğine dikkat
çekerek işçi ve memurlann ortak örgût-
lenmesinden yana olduklannı söyledi.
önemli olduğunu belirten
Türk-tş Başkanı Kılıç, an-
cak sosyal diyalog mekaniz-
malanndan sonuç almanın
da önem taşıdığını anlattı.
Salih Kılıç, küreselleşmenin
yoğunlaştığı günümüzde, ser-
KESK Genel Başkanı Is-
mail Hakkı Tombul
da küreselleşme kar-
şısında sendikalann
gücünü yitirdiğine
dikkat çekti. KESK
Başkanı Tombul.
"Sosyaldiyaloğu red-
detmiyoruz ama, sos-
yal taraflardan bir ke-
simin gücünü yitinüğibir dö-
nemde, sosyal drvalogdan söz
edilemez" diye konuştu.
KESK Genel Başkanı Tom-
bul, işçi ve memurlann ortak
örgütlenmesinden yana ol-
duklannı ifade etti.
CHP millerv ekilı Berhan Şimşek. Göz-
tepe Parkı'nda Büyükşehir Beledıye Mec-
lisi'nin cami yapılması karan almasına
sert tepki gösterdi. AKP'nin siyasi zih-
niyetinin Kadıköy'de zayıfolduğu için ca-
mi açmaya çalıştığını belırten Şimşek,
"Dinci basuı bizi camiye karşı di\e tanı-
üyor. Biz camilere değîl, camileri kendi-
lerine ilçe binası olarak açan AKP zihni-
yetine karşıjTz" diye konuştu.
CHP Istanbul millervekilleri Berhan
Şimşek, MehmetSevigen, Algan Hacaloğ-
lu, Ali Kemal Kumkumoğlu, Birgün Ke-
leş. Kâğıthane ilçesinde yurttaşlann so-
runlannı dinledi. Gazetemizin sorulan-
nı yanıtlayan Şimşek, Türkiye'de dinci ba-
suun CHP'yi camiye ve dine karşı ola-
rak tanıtmak istediğini belirtti. Türki-
ye'de 130 bin cami olduğunu söyleyen
Şimşek, "Bugün camiler yerinde duru-
yorsa, Atatürk'ün uhısal kurtuluş müca-
delesinin önenıli bir abidesidir. Atatürk ol-
masaydı, bugün o camilerin yerinde kin-
se olurdu. O\ sa günümüzde Hizb-ut Tah-
rir adı verilen örgüt Mustafa Kemal'e dil
uzatabinyor" diye konuştu.
Göztepe Parkı'nda yapılması planlanan
cami için Göztepe'de oturan yurttaşlann
hiçbirtalebi ohnadığını dile getıren Şim-
şek, "Parka cami yaparak koymak, ken-
dikrine Oçe binası açmak istiyorlar. AKP
züunyctinden başka bir şey beklenmez. Ca-
mileri ü ve ilçe binası olarak kullanacak-
lar" dedi. Şimşek, Istanbul Bü\'ükşehir
Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a cami-
lerle değil, Istanbul'un kültür sanat ha-
yatı, kıyılan ve çevresi ile ilgilenmesi
çağnsında bulunarak "Topbaş,uğraşdma-
sı gerekenleri değiL, uğraşıbnaması gere-
kenleri kendine iş ediniyor. Bü)ükşehir Be-
ledhe MecKsi'nden karar çıknor, ancak
Topbas'ın haberi yok. Istanbul'un her ya-
nına "Istanbul hiç bu kadar yeşil olma-
maştı' yaah reklam panolan asan bele-
diye, Göztepe'nin oksijen ka>ııağı olan
parka hangi şehir planlama uzmamna
dantsarak camiyapma karan akh" diyerek
tepki gösterdi.
tstanbul'un yaklaşık yüzde 80'inin
yönetiminin AKP'li belediyelerde olduğunu
belirten Şimşek, "Buyanhştutumvesiyaset
anlayışı bizleri aydınlığa değü, karannğa
götürür. Göztepe'nin dindar, dinini doğru
yaşa^an insanlannm duygulannı istismar
etmesinler'' diye konuştu.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
"Istanbtl Metropoliten Planlama
ve Kentsel Tasanm Meri<ezi"Döe ya-
pnlacak bir davet aldığımda doğrtısu
ne olduğunu anlamamıştım. Istanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir
Topbaş, bu "merkez"de yapılan ba-
sına tanıtım toplantısından ayrılırken
sordu: "Nasıl buldunuz?"
Çok beğendığimi söyiedim. Top-
baş'ın ikinci sorusu şu oldu: "Böyle
bir şey bekliyor muydunuz?", "Siz-
den beklerim" şeklinde bir karşılık
verdim. Doğrusunu söyleyeyim, çok
etkilendim ve mutlu oldum. llk kez
Istanbul, böylesine kapsamlı bir
planlama rrerkezine sahip ojmuştu.
Tepebaşı nda geçmişte TÜYAP ki-
tap fuartarının düzenlendiği mekân-
lar planlama ve tasanm merkezine
dönüştürürnüştü. 500'e yakın uz-
man, birçok açıdan Istanbul'un
kentsel yapsını mercek altına almış
hanl harıl çalışıyoriardı.
• • •
Hemen tepsinin başında konuya
hâkim bir profesörün yer aldığı araş-
tınma gruplannın arasında, çevre so-
aınlarından demografiye, konut ve
yaşam kali:esinden metropoliten
îstanburun Planlanması...
planlamaya, ulaşımdan müze kente
(tarihi yarımada) kadar birçok grup
yer alıyordu.
Şehir ilçe ilçe, uydudan çekilmiş
fotoğraflarla naritalara dökülmüş,
grupların kendi çalıştıkları alanda
yeniden planlanmaya başlamıştı.
Başkan Topbaş projeyi ve çalışma-
ları tanıtırken yaptığı konuşmada
hedeflerini de şöyle açıkladı: "Tori-
no'nun 'imaj maker'/ mimar Paolo
Verri ve eski Fransa Kültür ve iieti-
şim Bakanı ve TV5'in Başkanı Je-
an-Jaques Alligan, Istanbul Avru-
pa'nın geleceğini en fazla etkileye-
cek şehir
1
demekteier. Birçok geliş-
miş ve gelişmekte olan kentterin
(Pahs, Barselona, Londra, Şanghay,
Pekin, Tokyo, Seul, Pusan, Mosko-
va vs.) gelişme sûreçlerini kurgula-
yan kent plan atölyesi varken ma-
alesef Istanbul bu sürece gireme-
miştir. istanbul'un bugünkü prob-
lemlerinin tümü plansız şehirteşme-
den kaynaklanmıştır."
Istanbul dünyayı etkileyen kent
olamaz mıydı? Bu mümkün müydü?
Oktay Ekinci oluşturulan merkezin
gerekli ve önemli olduğunu, ancak
kalıcı olması gerektiğini ve karariar-
da bu merkeze danışılmasının öne-
mine değindi.
örneğin Galataport ve Haydarpa-
şa projelerini yapan bakanlığın böy-
lesine uzman ve gelişmiş ekipleri
bulunmadığı halde, kentin bütün ge-
leceğini etkileyecek projeyi, böyle
bir merkeze danışmadan yapmaya
kalkışmasının bir çelişme oluşturdu-
ğuna dikkat çekti.
•••
Ben Kadir Topbaş'ı hazır bulmuş-
ken gemilerin deniz otobüslerine
tercih edilmesi ve giderek şehrin mi-
marisinin bir parçası olan gemilerin
kaldınlmasını anlamadığımı ifade et-
tim. Cevabı özetle şöyleydi: Eski ge-
miler onarılacak ve korunacak. ıs-
tanbul gibi milyonlarca insanın her
gün şehir içinde seyahat ettiği bir
kentte eski gemilerle bu ihtiyacın
karşılanamayacağını söyledi. O ge-
milerin bir nostalji olarak varlıklannı
sürdüreceklerini ifade etti.
Ben de kendisine, o gemilerin ye-
nilennin üretilmemesiyle artık bir sü-
re sonra yok olacaklarını belirttim.
Orada söyleyemediklerim ıse şun-
lardı: Biçim olarak şehir hatları ge-
milerinın estetik biçimleri korunur,
ancak hızını ve iskeleye yanaşma
kolaylıklarını arttıracak katkılar yapı-
labilirdi. Aynca şehir hatlan gemileri
yüksek yolcu kapasiteleri nedeniyle
hâlâ deniz otobüslerinden çok fazla
yolcuyu taşıyorlardı.
• • •
Adalarda yaşayanlara Kadir Top-
baş'ın ağzından bir müjdeli haber.
Adalara doğalgaz yılbaşına kadar
gelecekti. Topbas'ın söylediğine gö-
re borulann döşenmesi için kazılar
önümüzdeki günlerde başlayacaktı.
llk yıl, doğalgaz tankerlerie gelecek,
daha sonra deniz altından doğalgaz
borulan döşenecekti.
Istanbul'un kare kare planlanması,
depreme ve çarpık yapılaşmaya
karşı ciddi bir tasanm merkezinin
oluşturulması, ciddi bir başlangıçtı.
Umut verici bir başlangıçtı. Ancak,
bu merkez siyasi iradeye rağmen ne
kadar etkili olabilecek; ne kadar
kentin korunmasını sağlayacak,
bunları önümüzdeki dönemde göre-
ceğiz.
Kadir Topbaş, konuşması sırasın-
da Proust'un planından söz etti.
Belki de elimizdeki tek uzun vadeli
tasanm buydu. Proust'un Cumhuri-
yetin kuruluş yıllarında yaptığı planın
hedeflerinden birisi 'Suriçi îstanbu-
lu'nun bir müze gibi korunmasıydı.
Bir tanesi de şu anda Hilton Ote-
li'nin üzerinde durduğu vadinin bu-
lunduğu bölgeye denize kadar inşa-
atyapılmarnasıydı.
Menderes, Suriçi'nde Vatan ve
Millet caddelerini açarak bu planı ih-
lal etmeye başladı. Suriçi karakterini
yitirdi. İkinci ihlal de Elmadağ vadisi-
ne Hilton Oteli'nin yapılmasıydı. Ge-
risi geldi.
• • •
Planlı bir kent çabası geç de kal-
mış olsa önemli bir adım. Devamının
gelmesi umuduyla.
GLOBALPOLÎTÎKÜLTÜR
ERGIN \TLDıZQĞLU
Plaza 2005
Pazartesi yazımda, dünya ekonomisindeki
dengesizliklerle ilgili kaygılann ve tartışmaların
yoğunlaşmaya başladığını yazmıştım. VVall Street
Journal yazartanndan ve RGE Monitor'ün editörü
ekonomist Nouriel Rubini de "Dünyantn en bü-
yük ekonomisi (ABD), aynı zamanda dünyanın
en borçlu ekonomisi ve böylece dünyanın tasar-
ruflarının en büyük parçasını emiyor. Ûstelik,
yükselen ve potansiyel bir süper güç Çin, bu
ekonominin en büyük alacaklısı. Böyle bir duru-
ma ilişkin hiçbir deneyimimiz yok" diyor.
20 yıl onceWeyîül günü.~ ~
Ashnda, 12 Eylül 1985'te, G5 ülkeleri (ABD, Ja-
ponya, Ingiltere, Fransa ve Almanya) arasında
imzalanan Plaza Anlaşması'na bakarak, benzer
bir durumla daha önce de karşılaştığımız söyle-
nebilir. G5 ülkeleri, Plaza Anlaşması'yla ABD Do-
lan'nı, Japon Yeni karşısında devalüe etmeye ka-
rar vermişlerdi. Iki yıl içinde dolar 240 yen'den
120 yen'egeriledi.
Bu gün de kimi yorumcular ikinci bir Plaza An-
laşması'yla, dolan, bu kez, Çin parası yuan karşı-
sında, düzenli bir biçimde devalüe ederek ulusla-
rarası dengesizlikleri, bir çöküşe yol açmadan,
gidermenin olanaklı olduğunu savunuyorlar. Ger-
çekten de, 1980'lerin ortasında ABD karşısında
Japonya'nın konumuyla bugün Çin'in konumu
arasında çarpıcı benzeriikler var, ama çok önemli
farklarda...
Dün Japonya bugün Çin...
Bugün ucuz Çin mallarının ABD piyasalarını
"haksız bir rekabete dayanarak" (dolar karşısu,
da değerlenmemekte ısrar eden yuan sayesinde)
istila ettiğinden yakınan ABD'li üreticiler,
1980'lerde, benzer bir biçimde Japon malann-
dan yakınıyorlardı. Japonya'nın dış ticareti ABD
karşısında 50 milyar dolar fazla veriyor, Japonya
dünyanın en fazla kredi veren ülkesi durumuna
yükselirken ABD en borçlu ülke konumuna dü-
şüyordu. Japonya elindeki fazlayı kullanarak
ABD varlıklannı, ABD kamuoyunda "Vatan elden
gidiyor" çığlıklanna neden olacak bir hızda satın
alıyordu.
1970'lerin ikinci yarısında başlayan "Yükselen
güç Japonya" edebiyatı iyice yoğunlaşmıştı.
Japonya, ABD karşısında yeni hegemonya ada-
yıydı. ABD kongresinde korumacılık eğilimleri
güçleniyor nihayet Senatör Gephard'ın Japon
mallanna yüzde 20 vergi koyma önerisi 1988'de
"Süper 301" denen korumacı yasanın geçmesi-
ne olanak sağlıyordu. Avrupa ülkeleri, ABD'de
yükselmekte olan korumacı eğilimleri dizginle-
mek için, "küresel serbest piyasa kurma proje-
sini" dış politika prensibi olarak benimsemiş
Reagan yönetimini desteklediler, Japonya'ya
baskı yaptılar. Soğuk Savaş koşullarında, dış
politikada, adeta bir ABD protektorası olan Ja-
ponya da baskılara direnmedi ve Plaza Anlaş-
ması imzalandı.
... ama farklı
Japonya'nın dünkü konumuyia Çin'in bugünkü
konumu arasında büyük benzerlikler var ama,
uluslararası ilişkiler uzmanı, ekonomist Hisane
Misaki'nin Asia Times'daki yazısında aynntılı bir
biçimde vurgulandığı gibi, çok önemli farklar da
söz konusu. Çin'i bir "Plaza Anlaşması"r\a zorla-
mak kolay değil.
örneğin ekonomik düzleme bakınca ABD'nin
en azından iki çelişkiyle karşı karşıya kaldığı gö-
rülüyor. Birincisi, Çin'den gelen ucuz mallar belki
ABD'nin ticaret açığını büyütüyor ama, bu mallar
sayesinde ABD sermayesi, işçi sınıfına gerekli
ücret mallarının fiyatlarını düşük tutarak ("VVall
Mart" etkisi) emeğin yeniden-üretimi maliyetinin
yükselmesini engelleyebiliyor. Ikincisi, Çin'den
ABD'ye yapılan ihracatın çok büyük bir kısmını
ABD çokuluslu şirketleri gerçekleştiriyor. Birincisi
bir emek sermaye çelişkisine, ikincisi de yerel
ABD sermayesiyle uluslararacılaşmış ABD ser-
mayesi arasındaki, uzlaşması zor bir çelişkiye
işaret ediyor
Uluslararası siyasi ilişkilerde de durum çok
farklı. Birincisi Soğuk Savaş bitti; ABD'nin o za-
man Japonya karşısındaki konumu bugün Çin
için geçerli değil. Ikincisi, Çin'in jeopolitiği de
1980'lerdeki Japonya'dan farklı. Çin askeri har-
camalarını arttırıyor, Rusya ve Asya ülkeleriyle
(Şengen grubu) ABD karşıtı bir ittifakı geliştirme-
ye çalışıyor aynı anda, ABD karşıtı Iran ve Vene-
züella gibi petrol zengini ülkelerle ekonomik, dip-
lomatik ilişkilerini güçlendiriyor, kendi bölgesin-
deki ülkeler karşısında dış ticaret açığı vererek
ekonomik lokomotif işlevi görüyor. Nihayet
ABD'nin bölgedeki en büyük müttefiki Japon-
ya'nın, ABD karşısında bağımsızlığı artarken Çin
karşısında ekonomik bağımlılığı artıyor. Çin,
2004'te Japonya'nın dış ticaretinde birinci sıraya
oturdu. Buna karşılık Japonya Çin'in dış ticareti
içinde birinci sıradan üçüncü sıraya düştü.
Sonuç olarak, dünya ekonomisindeki denge-
sizlikleri, yeni bir "Plaza Anlaşması'na yumuşak
bir biçimde gidermek olanaklı görünmüyor...
ergin.yildizoglucg gmail.com
AKP'YE DIŞ POLtTlKA ELEŞTÎRİSÎ
Ağar: Türkiye
bunu haketmiyor
İZMÎR (Cumhuriyet
Ege Bürosu)-DYPĞe-
nel Başkanı Mehmet
Ağar, Avrupa Birliği'nin
Türkiye'ye yönelik tav-
nndan AKP hükümetinin
sorumlu olduğunu \qır-
gulayarak "Türkiye bu
muamekkrin muhatabı
olacak bir ülke değildir.
Bu muamelelere lavık
olan sadece AKP hükü-
meo'dir'' dedi.
Ağar, AB'nin yayım-
ladığı karşı deklarasyon
ve müzakere çerçeve bel-
gesinin Türkiye için cid-
di sıkıntılar doğuracağı-
nı, AB tam üyeliğinin
garanti değil, risk altın-
da olduğunu, AKP'nin
müzakereleri "sağhkh"
biçimde yürütemediğini
kaydetti. 1980'liyıllarda
Yunanistan'ın NA-
TO'nun askeri kanadına
girmesini sağlayan ope-
rasyonun bir benzerinin
Kıbns'ta hazırlandığını
dile getiren Ağar, "Kıb-
ns Runı kesimini Kıbns
Cumhuriyeti gibi NA-
TO'\a sokmamn kakb-
nmtaşlandoşenmeyeça-
Kıbns'tan asker çekme-
sinin gundeme geleçeği
anlaşılıııaktadır^ dedi.