22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 EYLÜL 2005 ÇARŞAMBA 14 KULTUR kulturc5cumhuriyet.com.tr 42. Antafya Altın Portakal Film Festivali renkli, paylaşımcı, coşkulu bir ortamda sürüyor Portakal artıkuluslararasıASLISELÇIK uA - Türkiye'de 1964 yılı sinema sanaa açısından çok önemli bir yıldır: Türk sineması ılk önemli uluslarara sı Sdülünü, Altın Ayı'yı, Berlin Film Festivali'nde değerli yö- netmen Meti» Erksan ın 'Susoz Yaz' fılmiyle kazaıdı. Ülkemizin en eski, en uzun ömürlü ilk film şenliğı An- talya Altın Pcrtakal Film Festivali ger- çekleştirildi. İ982'de Cannes'da 'Yol' Altın Palmiye. 2003 'te yine Cannes'da 'Uzak'jüri, etkek oyuncu ödüllenni al- du dünyanın öaemli festivallerinden ka- zanılan bu. ödüllenn ülkenın tanıtı- mındaki etkisL getırdığı yankılar da bü- yük oldu. Film festivallerinin ve ulus- lararası ödüllenn bir ülke tanıtırrunda- ki etkileyici gucünü aynmsayan Altın Portakal Festoal Komitesi. 42. yılın- da TÜRSAJK'la ışbırliği yapıp yenı bir içerik ve tanıtımla uluslararası plat- forma ilk adımlannı attı. Yeni bir yûz- . le sinemaseverlerle buluşan etkınlik, yapıcı, çözümcü, kalıcı yollar arama- nın ve bulmanın izinde. Avrasya film pazan için yapılan televizyon ve sine- ma konusun<iaki öngöriişmelerde her iki sektörde de yer alan olumlu ve ohımsuz noktalara değinilerek ortak ça- lışmalara yönelme kararlan alındı. Ünlü konuklar Festival b u yıl çok sayıda uluslara- rası sinemacıyı da agırlıyor: David Carradine, Woody Harrelson, Micha- d Madsen,John Irvin, Kim-ki Duk gi- bı. Açılış gecesinde festıvalin onur ödülünü alan, efsanevi karakter oyun- cusu John Carradine'ın (GazapÜzüm- leri) oğlu aktör Da\ id Carradine, "Siz beni sanat filmkrinde oynayan kar- deşlerim Keth ve Robert"le kanşürdı- nız, bu ödülü haketmiyorum. ama gu- rur duyarak alıyorunT dıyerek 'Çe- kirge' karaktenndekı alçakgönüllü yb- nını bize gösterdi. Çünkü o Ingmar Bergman ( fc \üan Yumurtası'), Hal Ashby,Martin Scorsese gibı yetkin yö- netmenlerle çalışmıştı. 'inceKınnıaHat' ve 'KatUDoğan- lar' gibi Amerikan sinemasının önem- ulusal ve uluslararası yapımın gösterildiği festivalde 120yabancıkonuk ağırlamyor. Michael Madsen, David Carradine, Woody Harrelson, John Irvin, Kim-ki Duk gibi dünyaca ünlü sinemacılar da şenliğin konuklan arasında. li yapımlannda ızledığımiz Woody Harrelson, meslektaşlan Carradine ve Madsen gıbı önemli karakter oyuncu- lanndan. ABD'den gelen öteki önem- li konuksa. 1. Uluslararası Avrasya Film Yanşması'nın jün başkam yö- netmen John Irvin. 1960'larda îngil- tere'de kurgu asistanlığı yaparak si- nemaya giren Irvin, 70"lerde belgesel yönetmenliğinın ardından ilk uzun metrajı 'Savaş KöpeUeri'm 1981'de çekti Yönetmenin son çalışması 'The Fıne Art of Love-Mine Haha'yı (Aş- kın Ince Sanatı: Mine Haha2005) et- kinlikte izleyebıleceğız. Uluslararası jün en ıyı film (75 bin dolar) ve en iyi yönetmen (25 bın do- lar) ödüllerinın dağıtımında çok zor- lanacağa benziyor. Yanşmadaki 11 film Cannes, Berlin gibi önemli fes- tivallerde göstenlmış, ödül kazanmış yapımlar. 41. Portakal'dan 6 ulusal ödülle dönen 'MeteğinDüşüşü' bu yıl uluslararasında yanşıyor. Filmın yö- netmeni SemihKaplanoğhı'nun işi ol- dukça zor: Karşısında Mkhael Hane- ke, Lars von Trier, Thomas Vınter- berg, Kim-kı Duk gibi tanınmış ısım- ler var. 42. yılda ödül tutarlan da yüksek tu- tuldu, uzun-kısa metraj ve belgesel dallannda 340 bın YTL para ödülü venlecek. Ulusal yanşmada Atıf Yıl- maz,MetndnhÜn,Erden Kmü, AliÖz- gentürk,YavuzTurgulgibi kıdemli si- nemacılann yanı sıra Llaş tnanç, Tay- fiın Güneyer, Cem Başeskioğtu, Mert Baykal gibi ilk fılmlerini gerçekleşti- ren yönetmenlerin çabşmalan yer ah- yor. Etkinliğin tamtım anonsu yaratıcı- lığı ile dıkkat çekiyor. Polonya'da si- nema eğitımi almış Ozan Açıktan'ın, François Truffaut'nun '400 Darbe 1 , Akira Kurosava'nın 'Ran\ FedericoFd- üni'nin VeGemiGidiyor\Emir Kus- turica'nın 'Ak Kedi Kara Kedi', Me- tin Erksan'ın 'SevmekZamanT film- lerinden esinlenerek oluşturduğu kı- sa tanıtım filmleri tüm konuklann be- genisini kazandı. Altın Portakal renkli, paylaşımcı,' coşkulu bır ortamda sürüyor. 130 ulu- sal ve uluslararası yapımın gösterildi- ği şenlikte 120 yabancı konuk ağırla- nıyor. •-w&^vı>!Zt>x*nx&»#<x Tiyatro... Tiyatro dergisince verilen tiyatro ödülleri ve Isviçre Hastanesi Sanat-Edebiyat Ödülleri sahiplerini buldu 2005'in en iyileri 'ödüPlendi... Küttür Servisi - Tiyatro... Tiyatro™ dergısinin gelenekselleşen tiyatro ödüllen öncekı akşam sahiplerine verildi. Yeni Melek Gösteri Merkezi'nde düzenlenen 'Tiyatro Ödülleri 2005' töreninJe, eski Devlet Tiyatrolan Müdürü Lemi BDgin'e de 'Tiyatro... Tiyatro-.' Dergısı Yayın Kurulunca. "tiyatro sanatutn temel ve vazgeçiımez ilkelerini gündelik snasetin müdaruiclcrine karşı her. dönepı )dünsüz savıınduğu için" teşekkür plaketi sunuldu. Bilgin, plaketini tiyatro sanatçısı Yddız Kenter'in elinden aldı. 'Ydın Yapınu' ödülü, Tiyatro Oyunevi'nın 'Döne Döne' adlı oyomuna verildi. Bakırköy Belediye Tiyatrolan'nın 'Sezuan'ın İyi Insanı' adlı oyunuyla AB Taygun 'Yıhn Yönetmeni' ödülünün sahibi oldu. 'Yıhn Kadın Oyııncusu' ödülü aynı oyundaki rolüyle Defne Şener Günay'a, 'Yıhn Erkek Oyuncusu' ödülü ıse lstanbul De\ let Tîyatrosu'nun 'Çayhane' adlı oyunundaki rolüyle Büknt Emin Yarar'a verildi. Törende, 'Yıhn Yerli O\ıuı Yazan' ödülü Semaver Kumpanva nın 'Mem ile Zin' adlı oyunuyla Cuma Boynukara'ya, 'Yıhn Çevirmeni"' ödülü 'Sezuan'ın Iyi Insanı' oyunuyla ÖzdemirNutku'ya, 'Yıhn Sahne Tasannıcısr ödülü ise aynı oyunla Ah" Yenel'e sunuldu. 'Yıhn Giysi Tasannıcısı' ödülünü Oyun Atölyesi'nin 'Chnri' adlı oyunuyla Funda ÇebL 'Yıhn Işık Tasanmcısı' ödülünü lstanbul Devlet Tiyatrosu'nun 'Yangm Duasf oyunuyla Berkun Oya ve Erçil OraL 'Yıhn Oviın Müziği' ödülünü de 'Sezuan'ın İyi İnsanı' oyunuyla Tolga Çebi aldı. Gecede Isviçre Hastanesi'nin Sanat- Edebiyat Ödülleri de sahiplerine verildi. 'Öykö' dalında Ervan Çubukçu, 'Şür' daluıda Semih Çelenk, 'Oyun' daluıda ıse TüMn Tankut ödüllenni aldı. Törenin arduıdan sanatçı Tnnur Selçuk, tiyatro şarkılanndan oluşan bir konser verdi. 1-2 EKİM TARİHLERİ ARASINDA Festivcde 'Fotoğrafinla GeVl • Bu yıl 11 .'si düzenlenecek olan 'Fotoğrafınla Gel' etkinliği 2 Ekim Pazar günü saat 14.00'te Kadıköy Kargart'ta yapılacak. Fotoğraf meraklılan, bu yıl da fotoğraflannı getirip birlikte bir sergi oluşturacaklar. Kültür Servisi - 'İFSAK1. Genç Fotoğrafçüar Festh'aB'nin ikinci ve son haftasında 1 ve 2 Ekim günleri ıki farklı etkinlik yapılacak. Saydam ve belgesel gösterimleri, sergiler sürerken 1 Ekim günü saat 17.00'de 'Büyüyen Fotoğraf Küçülen Sosyoloji' kıtabının yazan, genç sosyolog ve iletişimci Serkan Dora ile haber'belgesel fotoğrafçısı, fotoğraf editörü Haluk Çobanoğlu. Galata Kulesi'nin yanındaki çay bahçesinde fotoğrafçılarla söyleşecekler. Bu yıl 11 .'si düzenlenecek olan 'Fotoğrafinla Gel' etkinliği de 2 Ekim Pazar günü saat 14.00'te Kadıköy Kargart'ta yapılacak. Fotoğraf meraklılan, bu yıl da fotoğraflannı getirip birlikte bir sergi oluşturacaklar. Bu sergiye katılmak için herhangi bir sınırlama getirilmiyor; yaş sınırlaması da dahil. Festivalin kapanış sergisi de olan bu buluşmanrn sonunda katılımcüar çekilişle fotoğraflannı başka bir fotoğraf meraklısına hediye edecekler. Festival çeTçevesindeki # belgesel gösterimleri bu hafta da İFSAK'ta perşembe günü sürdürülüyor. Aynca 1 Ekim Cumartesi günü saydam gösterimi yapılacak. 29 Eylül Perşembe 17.00'de yapılacak olan saydam gösterimi Sophie CaHe, Nan Goldin, Duane Michals. Mario Giacomelh, Sarah Moon, Nobuyoshi Araki, Andreas Gursky, Jean-Marc Bustamante, Hiroshi Sugimotö. Lew1s Balt, Jeff WaB ile Thomas Ruffın sanatı üzerine. Bunun yanı sıra hafta içi her akşam Tünel Meydanı ve Beyoğlu Hamam Cafe'de saydam göstenleri yapılmakta. (0 212 292 42 01 - 292 18 07) DEFNE GÖLGESt TURGAY FİŞEKÇt Bağ Arasında \ "Cevizin yaprağı dal arasında I Güzeli severierbağ arasında" diye başlar türkü. Bağcılık insanoğlunun en eski etkinliklerinden bi- ri. Bundan altı bin yıl önce de Ortadoğu ve Avrupa bağlarla kaplıydı. Uzüm denilince akla tek bir meyve türü gelse de, aslında türlerinin sayısı binlercedir. Üstelik bu ürün, yetişme koşullanna göre öylesine farklılıklar göste- rir ki, o yıl havalann durumundan rüzgârlann esiş yön- lerine göre pek çok etken, üzümün tadını, kokusu- nu, renginı değiştirir. Meyvesinin güzelliğı, suyunun şaraba, şıraya, pek- meze dönüşebilmesiyle insanoğlunun binlerce yıl- dır gözbebeği ürunlerden biri olmuştur üzüm. Yer- yüzünde üzüm yetiştirilebilecek hemen bütün top- raklar bağlarla kaplıdır bugün. Yine bağbozumu şenlikleri en eski çağlardan be- ri, bütün sanatlara da hayat vermiştir. Uygurlardan beri dilimizde bağ sözcüğü, aynı za- manda bahçe anlamında da kullanılmakta, Günü- müzde birlikte, bağ bahçe biçıminde de söyleniyor. Bağ bahçe denildiğınde o toprak parçasında üzüm- lerin yanı sıra ötekı meyve ağaçlannın da bulundu- ğu anlamı öne çıkıyor. Çocukluğumun Balıkesir'inin çevresi bu anlamda bağlarla kaplıydı. Bu bağlann içinde de bağ evleri vardı. Taştan yapılmış, küçük, tek katlı, bir ya da iki odalı evlerdı bağ evleri. Kentte oturan insanlar yaz geldiğinde bu bağ evlerine taşınır, bütün bir yazı bağda çalışarak, kendi yetiştirdikleri meyvelerin, sebzelerin arasında geçınrier, sonbaharda bağbo- zumunu yapıp kışlık şıralannı, pekmezlerini kaynat- tıktan sonra evlenne dönerierdı. Bağlar ve bağevle- ri yılın üç dört ayının geçirildiği çalışma ve yaşama alanlarıydı. Bugünün yalnızca tüketimden başka bir işlevselliğı bulunmayan yazlık evleri düşünüldüğün- de, geçen zamanla birlikte yaşam kültürünün de ne denli farklılaştığı ortaya çıkıyor. Yakın dönemde Balıkesır'e bir gittiğimde Çamlık Tepesi'ne çıkıp kentetepeden bakmıştım. Göz ala- bildiğine uzanan bir yapılar denizi. Kent çevresinde- ki bağ ve bahçelerden ız kalmamış. Nasıl böylesine hızlı ve böylesine kötüye doğru değışebilir her şey, şaşmamak elde değil. Böylesi değışımlerin ülkenin kalkınması, sanayi- leşmesi, nüfus hareketlerı gibi kimi nedenlerle açık- landığını duyar gibiyim, ama biri ötekinin nedeni ola- bilir mi? Sanayileşmek için bütün ülkenin doğasını, geleneksel yerleşım dokusunu, kültürünü yerle bir etmek zorunda mıyız? Ya da başka tüıiü sorarsak sanayileşip zengınleşmek, böyle bir kültür ve yaşam yoksunluguna değer mi? Başka örneklerle de kendi ülkemizi kıyaslayabili- riz: Avrupa'nın önde gelen sanayı ülkeleri Fransa ve Italya, aynı zamanda bağlarıyla da ünlü. Bağcılık hem ülke ekonomilerinin önemli bir unsuru hem de toplumun binlerce yıldır süregelen yaşama kültürü- nün bir parçası. Fransa'da bağ alanlan aynı zamanda turizm için de birer kazanç kapısı. Dünyanın en ünlü şarapları- nın üretıldığı bağlarda, bizdeki bağ evlerinin karşılı- ğı olan şato yapılan, lokanta ve birkaç odalık küçük otel olarak da kullanılıyor. Bağlara gezmeye gelen- ler, orada kalabıliyor. Italya'da da duaım farklı değil. Sözgelimi başkent Roma'nın çevresi bugün de bağlık bahçelik. Uzun yaz akşamlannda, kent halkı bu bağ evlerinin bah- çelerine kurulan sofralarda geçiriyoriar zamanlannı. Sanayileşmek, zenginleşmek, toplumu binlerce yıl- lık kültüründen koparmamış. Kentlerin de, çev- relerinin de görünümünde hiçbir değişiklik olmamış. Ülkemize dönersek, Erenköy'ün bir zamanlar çavuş üzümleriyle ünlü, bağlaria kaplı bir semt ol- duğunu, bugünse bağların ancak Bağlarbaşı, Bağ- cılar, Validebağı, Vıranbağ, Bağodalan gibi semt ve sokak adlannda kaldığını görmek bile, yaşadığımız hızlı değişım süreci üstüne yeniden düşünmek gereğıni ortaya koymaz mı? turgay " fisekci.com Kara Kalem Sergisi • ANKARA (AA) - Faruk Erem Kültür Sanat Vakfı'nın dördüncü kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen 'Karakalem Sergisi' Türkiye Kalkınma Bankası Sanat Galensı'nde açıldı. Vakrftan yapılan yazılı açıklamaya göre, Çiğdem Büyükçayh'nın karakalem kursuna katılan 10 öğrencinin yapıtlan, sergılenmeye başladı. Sergi, 30 Eylül'e kadar ziyaret edilebilecek. K Ü L T Ü R # Ç İ Z İ K K Â M İ L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle