Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 EYLÜL 2005 SALI
HABERLER
DUNY4DA BUGÜN CHP lideri Baykal, tırmanmaya devam eden olaylar karşısında AKP'yi seyirci kalmakla suçladı:
ALİ StRMEN
Türk'ün Kendi Bilinci ile
İmtjhanı
Yunan Kralı Konstantin, "Küçük Asya Sefe-
r/"ni yapmakta otan işgalci ordusunun başına
geçmek üzere 12 Haziran 1921 günü, Limnos
savaş gemisiyle izmir'e geldi ve karaya ayak
bastı.
izmir nüfusunun önemli bir bölümünü oluştu-
ran Rumlar tarafından coşkuyla karşılandı, yollar-
da taşkınlık oldu, Türkler evlerine kapanmışlardı.
Kral Konstantin ertesi günü Ikinci inönü Sava-
şı'nda yenilmiş olan biriiklerinin ezikliğini gider-
mek üzere onlara seslendi.
"Askerier!
Vatanın sesi, beni yeniden sizin komutanınız
olmaya çağırdı, Kralınız'dan size yürekten se-
lam!" diye başladığı konuşmasında Konstantin
şunları söylüyordu:
"Milletin kurtuluş savaşındaki azimli çarpışma-
lannızdan dolayı sizinle gurur duyuyorum. Şam-
piyonluğunu yaptığınız asil ülküleri unutmuş de-
ğilsiniz. Bu kutsal topraklar üzerinde dünyanın
hayran olageldiği eşsiz uygarlığı işte tam bu
noktada yaratmış olan Yunan ülküsü için çarpışı-
yorsunuz. Sizin değerleriniz savaşın başarısını
sağlayacaktır. Sizin erdeminiz fedakâhığınızı ga-
ranti edecektir ve zaferleriniz yeniden yaratıcılı-
ğına layık olduğunuz eşsiz uygarlığı çiçeklendi-
recektir..."
işgalci Yunan ordulan, Konstantin'e göre uy-
gariığın savaşını veriyoriardı.
• • •
Bu görüşü savunan yalnız Kral değildi. Batı ga-
zeteleri, Ingiliz Llyod George gibi politikacıları
da bu görüşteydiler.
Türkleri tarihe gömmeyi öngören Sevr Antlaş-
ması, uygarlık adına bir zafer belgesi olarak gös-
teriliyordu.
Ne yazık ki bu görüşler, Istanbul'daki işbirlikçi-
ler tarafından da paylaşılıyordu.
Türkiye, hâlâ işbirlikçiler tarafından küçümse-
nen veya önderi karalanan Kurtuluş Savaşı'nı,
Anadolu toprakları üzerinde bu hava içinde verdi.
Şu anda da bu uygarlık maskesi takılmış ve
Türkiye'ye birçok yaptırım o bahaneyle kabul et-
tirilmek istenmektedir.
"Uygar Dünya!" yani 1. ve 2. Dünya Savaşları-
nı çıkartan, nükleer silahları kullanan, Amerikan
topraklan üzerinde, Yahudilere yönelik olarak Av-
rupa'nın birçok yerinde, Cezayir ve Ruanda'da
da soykınmlar yapan, son olarak Irak'a uygarlık
ve demokrasiyi götüren "Dünya", Türkiye'ye uy-
garlık dersi veriyor ve Ankara'dan da bunu itiraz-
sız kabul etmesi isteniyor.
Gelin bunu bir örnekle görelim.
• • •
Isveç, Kürtçe televizyon yayınları konusunda
Türkiye'ye akıl veren, baskı yapan ülkeler arasın-
da yer alır.
Hemen belirteyim ki, ben bu yayınlara yıllardır
yandaşım ve Türkiye'nin hiçbir baskıya gerek ol-
madan bunu kendiliğinden yapması gerektiğini
düşünmekteyim.
Ama aynı Isveç, 28 yıldır, yapılmakta olan
Türkçe "Merhaba" programını 15 Ocak 2005 ta-
rihinden itibaren yayından kaldırmaya karar ver-
miştir.
Dünkü Hüm'yet'teki habere göre Isveç Radyo-
su yöneticileri bu karar ile ilgili olarak şu açıkla-
mayı yapmışlardır:
- Türkçe, Isveç'teki Süryanı ve Kürt grupları
için çok hassas bir siyasi dil. Bu dilde yayın bu
kişiler üzerinde siyasi olumsuz etki yapabilir. Bu
nedenle kaldınlması gerekir.
Isveç Radyosu Program Şefi Kerstin Brum-
berg de yaptığı açıklamada şunları söylüyor
- Türkler kırk yılı aşkın bir süredir Isveç'teler.
Şimdiye kadar Işveççeyi öğrenmeliydiler. Oğren-
medilerse bu onların sorunu.
Fazla yoruma gerek yok. Yalnızca aynı mantığı,
Kürtçe televizyon yayını konusunda biz onlara
karşı kullansak ne dersler vereceklerini düşün-
menizi rica ederim.
Güç günlerden geçiyoruz. Daha önce de geç-
miştik. Bu güç günleri atlatabilmek için her şey-
den önce kendi bilincimize, aklımıza sahip çıkıp,
bilincimizle imtihanımızı kazanıp, nasihatçileri-
mizden uygarlık konusunda öğrenecek bir şeyi-
miz olmadığını bilip, onlaria kişilikli tok bir sesle
konuşmayı bilmemiz gerekir.
Geçen yüzyılın başında bunu becerdiğimiz için
çok büyük işler başardık.
Bu defa da öyle yapmak, dış ve iç nasihatçile-
re karşı bilincimizi kullanarak kişilikli davranmak
zorundayız.
asirmen(a cumhuriyet.com.tr
YTU'de ilk dersi Tolon verdi
• İSTANBUL (AA) - Yıldız Teknik Üniversite-
si'nin (YTÜ) 2005-2006 akademik yılı dün düzen-
lenen törenle açıldı. Törende konuşmalann ardın-
dan ılk dersi eski 1. Ordu Komutanı emekli Orge-
neral Hurşit Tolon verdi. Tölon. AB'nin gelecekte
Rusya Federasyonu ve Güney Doğu Asya ülkele-
riyle politik ve ekonomik yönden rekabet
içerisinde olacağını belirterek, bu rekabette
Türkiye'nin, AB'ye genç nüfiıs ve büyük
politik güç sağlayacağını söyledi.
Halkı güçsüz düşürüyor'
• ADIYAMAN/ ÇELİKHAN (ANKA) - Adıya-
man ve ilçelerinde ıncelemelerini sürdüren DSP
Genel Başkanı Zeki Sezer, Çelikhan ilçesinde
kahvehanelen dolaşarak yurttaşlarla sohbet etti ve
sorunlannı dınledı. DSP'nin iktidardan uzaklaş-
masıyla, AKP döneminde Türkiye'nin sadece dı-
şanda güçsüz duruma düşmediğini, içeride de
yurttaşlann güçsüz duruma düşürüldüğünü anla-
tan Sezer, "DSP, her il ve ilçeyi kapsayacak şekil-
de toplumsal kalkınma projesi hazırhyor" dedi.
fflinyatür kitap koleksiyonu'
• ANKARA (AA) - Dünyanuı ilk ve tek şahsı
minyatür kitap koleksiyonu. 5-10 Ekim tanhleri
arasında. Milli Kütüphane Sergi Salonu'nda sanat-
severlerle buluşacak. Türk Kültiir ve Sanatlan Or-
tak Yönetimi'nden (TÜRKSOY) yapılan açıkla-
maya göre, Azerbaycanlı Zarife Salahova'ya ait
'Minyatür Kitap Müzesi"nde. Salahova'nın 20 yıl-
da topladığı, dünyanın 48 ülkesinde basılan
4 binden fazla kitap bulunuyor.
HükümetteröreduyarsızIstanbul Haber Servisi - CHP Ge-
nel Başkanı Deniz Baykal, terör ko-
nusunda, "Bu konuda gevşekdurma-
nın, geçiştirmenin, görmezMkten gel-
menin, terör uygulayanlarla ih'şkili
çevrelerin sırünı srvazlamanın, onla-
ra hoş gözükmeye çabşmanın ne ka-
dar agır sonuçlar doğuracağuu ıs-
rarla anlaüyonız" dedi.
Baykal, çeşitli temaslarda bulun-
mak üzere THY'nin tarifeli uçağıy-
la îstanbul'dan Londra'ya gıtti.
CHP Genel Başkanı Baykal, tngil-
tere'ye hareketinden önce Atatürk
Havalimahı VTP Salonu'nda yaptı-
ğı açıklamada, Ingıltere Işçı Parti-
si'nin kongresi içinde düzenlenecek
toplantıya konuşmacı olarak katıla-
cağını belirterek toplantının Türki-
ye'yle ilgili olduğunu söyledi.
• Baykal, Ingiltere Işçi Partisi'nin kongresi içinde düzenlenecek toplantıya katılmak
üzere Londra'ya gitti. Baykal, toplantıda, Türkiye'nin AB ile tam üyelik ilişkisinin
tartışılacağım ve Kıbns konusunun Türkiye'nin AB ile ilişkileri karşısında bir engel
haline dönüştürülmesinin değerlendirileceğini kaydetti.
Toplantıda, Türkiye'nin AB ile
tam üyelik ilişkisinin tartışılacağı-
nı ve Kıbns konusunun Türkiye'nin
AB ile ilişkileri karşısında bir engel
haline dönüştürülmesinin değerlen-
dirileceğini kaydeden Baykal, bura-
da düşüncelerini aktaracağım an-
lattı.
Baykal. "Türiaye'nin 3 Ekim'de
ABflemüzakereierinin başlamasın-
dan öncebu çahşmalanmızmbir öne-
mi, yaran olacağını umut edıyorum.
Bu nedenle yapdan çağnlan değer-
kndirmeyi bir görev bildik" dedi.
Gazetecilerin sorulanru da yanıt-
layan Baykal, "Erzincan-Erzunım
demiryoluna konulan 25 kilogram-
lık padayıcılann son anda fark edi-
lerek imha edildigi"nın anımsatıl-
ması üzerine şöyle konuşru:
"Çok üzüntü verici bir tabk). Ma-
alesefbir süredir kamuoyumuza an-
latmaya çanşöğımız, terörün ûrma-
nışı konusunun kesintisiz sürmekte
olduğunu gösteriyor. Terörün yeni
bir nitelik kazanmaya başladığma
iKşkin teşhisinüzin burada da doğru-
landığını görüyoruz. Demiryoluna
C-4 koyarak toplu suikast girişinün-
de bulunmak, arük siyaset değiL in-
sanhk, ahlak aniayışınm dışında bir
olaydır. Maalesef, bu yollara başvur-
maya başladıklarmı görüyoruz. Te-
rör konusu çok önemlL Türkiye'nin
dikkatini. ilgisini bu konuya çekme-
ye çahşük. Çok kararlı net tavır ta-
kındık. Herkesin tavır takmmasmıis-
tedik. Bu konuda gevşek durmanm,
geçiştirmenin, görmezhkten gebne-
nin, terör uygulayanlarla ihşkiH çev-
relerin snüm gvaztamanın,onlara hoş
gözükmeye çahşmanın ne kadar ağır
sonuçlar doğuracağuu ısrarla ania-
üyoruz" dedi.
TBMM'de genel görüşme öner-
gesi verdiklerini anunsatan Baykal,
"Maalesef hükümetigenel görüşme-
nin müzakeresine ilgi duyar hale ge-
tiremedik. Saym Başbakan müzake-
reye katümayı reddetti. TBMM'de
bıilunmadL Arkasuıdan yapılan oy-
lamada'genel görüşmeye gerek yok,
konuşacak bir şey yok" denilerek ko-
nu örtbas edildi, kapaüldL Terör ür-
manı>or. Maalesef hükümeti bu ko-
nuda duyarfa davTanmaya ikna ede-
bilmiş değiliz. Türkhe yanhş konu-
lan konuşuyor. Dogru konulan yan-
hş kişiler konuşuyor" dedi.
Demiryolundaki eylemin zama-
nında fark edilerek önlenebildiğini
anımsatan Baykal, "Ama o kadar
güven içerisindeler ki, oradaki pat-
lamayi seyretmek üzere tertibat al-
mışlar" diye konuşru.
Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez
Ulucanlar şehitleri
kavgamızda yaşıyor!
Bağımsız Devrimcl Sınıf
Platformu (BOSP)
İstanbul'da
Bağımsız
DevTİmdSuuf
Platformu
Ulucanlar
Cezaevi'nde 6
>ıl önce yaşanan
kadiamı
protesto etti.
(Fotoğraf:
BERİVAN
TAPAN)
Ulucanlar operasyomına protesto
Operasyonun 6. yılmda îstanbul'da düzenlenen eylemde 10 kişinin öldüğü katliam
protesto edilirken Ankara'da bir, grup Ulucanlar Cezaevi önüne karanfil bıraktı
HaberMerkezi-Ulucanlar Ce-
zaevi'ne 26 Eylül 1999'da dü-
zenlenen ve 10 kişinin ölümü,
77 kişinin de yaralanmasıyla so-
nuçlanan operasyonlar protesto
edildi. tstanbul'da Bağımsız Dev-
rimci Sınıf Platformu üyeleri Ga-
latasaray Postanesi önünde yap-
tıklan açıklamada, "Llucanlar
ruhu asla tükenmedi" dedi. An-
kara'da Ulucanlar Cezaevi önün-
de toplanan Insan Haklan Der-
neği Ankara Şubesi üyeleri, ce-
zaevi kapısına karanfil bıraktı
istanbul'da Bağımsız Devrim-
ci Sınıf Platformu (BDSP), Ulu-
canlar Cezaevi'nde 6 yıl önce
yaşanan katliamı protesto etti.
BDSP üyeleri, Galatasaray Pos-
tanesi önünde yaptıklan açıkla-
mada, "6 yıl önce l lucanlar'da
yaşanan operasyonlar sonrasuv-
da devTİmcilerin beyinleri, gö-
rüşferi tutsakahndı, fakat Ulucan-
lar ruhu asla tükenmedT denıl-
di. "De\Tİmciler ölmez, de\Tİm
davası yenümez", "Ulucan şehit-
leri kavgamızda yaşıyor'' döviz ve
pankartlan taşıyan grup, "Yaşa-
suı Ulucanlar direnişimiz", "Ka-
til de\1et hesap verecek", "Yaşa-
suıdeMİmcidajanışma" slogan-
lanattı.
Ankara'da Ulucanlar Cezaevi
önünde toplanan Insan Haklan
Derneği (IHD) Ankara Şubesi
üyeleri, cezaevi kapısına karan-
fil bıraktı. Grup adına açıklama
yapan IHD Ankara Şubesi Baş-
kanı Salih Karaaslan, olaylann
bir kez daha yaşanmaması için
toplandıklannı belirterek tüm ce-
zaevlerindeki yaşam koşullan-
mn iyileştirilmesini istedi.
Açıklamanın ardından ceza-
evi girişine karanfil bırakan tHD
üyeleri cezaevi önünden aynldı.
iHD'nin açıklamasından yak-
laşık 1 saat sonra, "Ulucanlar
katliamımunutmadık
r
'yazüıpan-
kart açan bir başka grup, Kesta-
ne Caddesi üzerinde toplanarak
cezaevine doğru yürüyüşe geçti.
Cezaevi önünde yapılan açıkla-
manın ardından, grup cezaevi ka-
pısı önüne karanfil bıraktı.
1 KADIN MİLÎTAN YAKALANDI
İki korucu öldürüldü
Yiırt Haberleri Servisi - Di-
yarbakır'da bombah eylem ha-
zırhğuıda bulunduğu iddiasıy-
la 1 kadm mılitan. yardım ve
yataklık yaptıklan gerekçe-
siyle 4 kişi yakalandı.
Şırnak-Hakkâri Karayo-
lu'nda yol güvenliği sağlayan
askeri birliğe açılan ateş sonu-
cu geçici köy koruculan Sa-
lih Çapan ve Osman San ya-
şamlarını yitirdi.
Diyarbalor Vali Yardımcısı
Erol Özer tarafından yapılan
yazılı açıklamada, Çmar ilçe-
sinde PKK'ye karşı yapılan
operasyonlarda güvenlik güç-
lerine karşı bombah eylem ha-
zırlığında olan 1 kaduımilitan
ile yardım ve yataklık yapan
4 kişinin yakalandığı belirtil-
di. Açıklamada. şahıslarla bir-
likte 2 kilogram 184 gram
plastik patlayıcı, 2 tabanca, 1
elektrikli fünye, 2 cep telefo-
nu, 5 şarjör. 1 patlayıcı yerleş-
tirilmiş piknik tüpü ele geçi-
rildiği ifade edildi.
Mardin'in Nusaybin ilçe-
sinde Yenişehir mahallesin-
deki bir evde PKK üyesi ol-
dugu behrlenen ÖS, MJEJS. ve
ŞA. yakalandı. Evde 1 uzun
namlulu silah. bu silaha ait
şarjör, 30 mermi ve 2 el bom-
bası ele geçirildi. Yetkililer,
teröristlerin eylem hazırhğı
içinde olduklannı belirttiler.
CHP HAKKÂRİ MİLLETVEKİLÎ
Canan genelafistedi
ANKARA (ANKA) - CHP
Hakkân Mülervekili Esat Ca-
nan, yeni bir terörle mücadele
yasasının ülke>i geriye götüre-
ceğini ve sorunlan çözmeyece-
ğini belirterek bunun yerine
genel af önerisinde bulundu.
TBMM'nin olağanüstü top-
lanhsına katılmayan tek mil-
lervekili olan Esat Canan, Kürt
sorununun çıkanlacak yeni bir
Terörle Mücadele Yasası'yla
çözümünün de mümkün ohna-
dığmı. olayın sosyal ve ekono-
mik boyutlanyla değerlendi-
rümesi gerektiğini kaydetti.
TBMM'de bu konuda yapı-
lan olağanüstü toplantıda da
sadece geçmişteki düşüncele-
rin tekrarlandığını söyleyen Ca-
nan, bu sorunun ancak özgür-
lüklere, demokrasiye önem ve-
rilerek, yurttaşlık hukuku ge-
liştirilerek sağlanabileceğini
bildirdi. Canan, bu nedenle ye-
ni bir Terörle Mücadele Yasa-
sı yerine bır "genel af"fın ele
alınması gerektiğini belırttı.
CHP Ağn Mülervekili Na-
ci Aslan ise Kürtlerin AB'nin
değil. Türkiye'nin meselesi ol-
duğunu ifade ederek bu soru-
nun çözümü için Kürtlerden
daha çok Türk aydmlarının,
ühcenin mozaiğinden, banş ve
kardeşliginden yana olan her-
kesin katkıda bulunması ge-
rektiğini kaydetti.
CHP: SONLARI YÜCE DÎVAN
Unakıtan 'a
istifa çağnsı
• CHP Grup Başkanvekili
Anadol, TMSF'nin440
milyar liraya sattığı bir
araziyi Karayollan'nın 2
trilyon 249 milyar lira
bedelle kamulaştırmasına
tepki gösterdi. Anadol.
"Her yerden pis kokular
geliyor" dedi.
ANK\R.\ (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup
Başkan\ ekıli Kemal ÂnadoL TÜPRAŞ, Galataport.
Kuşadası Limanı başta obnak üzere AKP hükümeti
dönemınde yapılan bütün özelleştirmelerden "pis
kokular" geldiğini belırttı. CHP Grup Başkanvekili
Kemal Anadol. düzenlediği basınla sohbet
toplantısmda Giresun'da TMSF'nin 10 ay önce
Sema Turizm adlı şirkete 440 milyar liraya sattığı
araziyi Karayollan Genel Müdürlüğü'nün 2 trilyon
249 milyar lira bedelle kamulaştırmasına ilişkin bir
gazetede yer alan haber ve son özelleştirmelerle
ilgili değerlendirmelerde bulundu. Sema Turizm'in
taksitleri ödemediği için, tapuyu alamadığını tahmin
ettiğini belirten Anadol, TMSF'nin, Karadeniz
otoyolunun geçtiği güzergâhta satışa çıkardığı
araziyle ilgili Karayollan'mn merak edip de
harekete geçmemesinin anlaşıhnaz olduğunu
söyledi. Suadan bir yurttaşın bile arsa alırken imarlı
olup obnadığuıa, yerine, konumuna bakacağına
dikkat çeken Anadol, "Her yerden pis kokular
geliyor. Hükümetin şimdiye kadar yapüğı bütün
özeDeştirmeler şaibelidir. bundan sonrakilerin de
inandıncılığı olmayacaktır** dedi. Yapılan
özelleştinnelerle ilgili eleştirilere Başbakan
Erdoğan ın "Kıskamyoıiar gibi ipe sapa gehnez
sözler söylediğhu" savunan Anadol, "Eğer ihale
öncesinde görüşmekte bir sakınca yok idiyse, niye
AKP'Kler Mesut Yıhnaz'm Yüce Divan'a gitmesi
için oy kullandı" dedi. Başbakanlann, bakanlann
özelleştinne konusunda kapalı kapılar ardnıdan,
geceyanlan, gizli kapaklı görüşmeler
yapamayacağını kaydeden Anadol. AKP'nin ise
"adrese tesBm, kişiye özel yasalar" çıkardığım
söyledi. Anadol, AKP dönemindeki
özelleştirmelerdeki usulsüzlük ve yolsuzluklann
Türkbank ihalesindekileri kat kat aşhğını belirterek
"Şimdi Mesut \ ılmaz'm avukatlan. Başbakan'm ve
bakanlann özelleştirmeler konusundaki
açıklamalanm defil olarak mahkemeye sunmaya
hazuiannorlar" dedi. Başta Beykoz'daki 2B
kapsamındaki 52 dönümlük araziyi kapatma ohnak
üzere her affin, her usulsüzlüğün altuıdan Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın çıktığını kaydeden
Anadol. "Başka ülkede olsa Bakan'm 30 kere istifa
etmesi gerekirdi. \argılanmak için üla eski başbakan
nu olmak gerekiyor. Sonlan benzemesin
demeyeceğim. çünkü benzeyecek. Sonlanmn Yüce
Drvan olacak" görüşünü dile getirdi.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Taylan Özgür arkadaşımdı. Onun-
la ölümünden önce, istanbul'a gitme-
den önce son konuşanlardan birisiy-
dim. İstanbul'da Istanbul Üniversitesi
Talebe Birliği seçimleri yapılacaktı.
Deniz Gezmiş Ankara'daydı ve ara-
nıyordu. Taylan, onunla birlikte İstan-
bul'a gideceklerini söylediğinde endi-
şelenmiştim. Deniz'i yakalayabilirler-
di, başlanna dertler gelebilirdi.
Taylan, merak etrnememi, otomo-
bille gideceklerini söyleyerek beni ya-
tıştırmaya çalıştı. Sonra gittiler ve
Taylan bir polis kurşunuyla öldürüldü.
Katil belirlendi, ancak hiçbir zaman
cezalandınlmadı. Taylan, ilk faili meç-
hul cinayetlere kurban giden arka-
daşlarımızdandı.
1968'li arkadaşlarımız, Taylan'ın
Ankara'daki mezarını ziyaret ettiler
ve bir anma toplantısı düzenlediler.
Arkadaşımız Tuncay Çelen toplantı-
da bir konuşma yaptı. Taylan'ın öldü-
rülmesi konusunda Tuncay Çelen'in
konuşmasını özetleyerek aktarıyo-
rum. Bizim kuşağın duygulanna ter-
cüman oluyor.
Taylan Özgür'e 36 yıl Önce Sıkılan Kurşun
Taylan özgür 23 Eylül 1969 günü
İstanbul'da, güpegündüz herkesin
ortasında Beyazıt Meydanı'nda katle-
dildi. Taylan ölen ve öldürülen ilk
68'li değildi. ABD 6. Filosu'nun İs-
tanbul'a gelişi sırasında çıkan olay-
larda, 18 Temmuz 1968 günü saba-
ha karsı polislerin Gümüşsuyu İTÜ
öğrenci yurduna yaptığı baskında
pencereden atılan FKF üyesi Vedat
Demircioğlu 24 Temmuz'da yaşamı-
nı yitirmişti. 28 Temmuz'da da Anka-
ra adliyesi önünde, arkadaşlannm
duruşmasını izlemeye gelen gruba
polisin müdahalesi sonucu, bir mini-
büsün altında kalan Atalay Savaş
can vermişti.
Taylan öldürülen ilk 68'li değildi.
Ama CIA'nın, 1952'den itibaren NA-
TO'ya bağlı tüm Avrupa ülkelerinde
'Gladio', 'Kontrgerilla' adı altında kur-
durduğu ve 'komünıstleri yok etmeyi'
amaçlayan örgütlerin tetikçileri tara-
fından, 'bılinçli' ve 'planh' bir şekilde
öldürdüğü ilk 68'li deyhmcidir.
Taylan özgür, ODTÜ Sosyalist Fikir
Kulübü üyesiydi ve kulübün 'köy ça-
lışmalan'na ilk katılan ve başaniı so-
nuçlar elde eden arkadaşlanmızdan-
dı. Taylan, 6 Ocak 1969'da Amerikan
elçisi_ Komer'in makam arabasını
ODTÜ'de yakan devrimci gençlerden
biriydi. Komer, daha önce Viet-
nam'da CIA ajanı olarak görev yap-
mış, 'pasifikasyon' hareketini, yani
her türlü işkence, şiddet ve baskı ile
Vıetnam halkının sindihlmesi hareke-
tini yöneten kişi olarak tanınıyordu.
Mustafa Taylan özgür, işte bunun
için 23 Eylül 1969'da sokak ortasın-
da, güpegündüz polis memuru I.Ç.
tarafından bir süre kovalandıktan
sonra tabanca ile vurularak öldürül-
dü. Taylan'ı vuran polisin üzerinde
Komer'in arabasını yakmaktan sanık
olanlann listesinin bulunduğu tespit
edildi. I.Ç. sadece birtetikçi idi. Yurt-
dışına kaçınldı. Cinayet dosyası ka-
patıldı. Ama cinayetler sürdü, sürü-
yor. Cinayete 'faili meçhul' dendi.
Denilmeye devam ediliyor. Ama her-
kes failleri biliyor. Cinayet şebekesi-
nin Türkiye uzantısı Kontrgerilla'da/7,
Türkiye'deki CIA ajanlanndan söz et-
meyenyok..
Bülent Ecevit'in açıklamalan ise
daha ilginç: '1974 yılmda Genelkur-
may Başkanı Sancar, bana Başba-
kanlıöa ait örtülü ödenekten bu daire-
ye (özel Harp Dairesi) para vermemı
istedi. Hem de yüklüce bir paraydı.
Bütçeye baktım, böyle bir daire yok.
Ama o sırada Kıbns harekâtı vardı.
Üstüne gidemedim. Çünkü diyorlardı
ki Rum tarafında da özel Harp Daire-
si'nin adamlan var. Onlardan bilgi alı-
yormuş. Oysa bunlarla harekât sıra-
sında telsiz irtibatı bile kuramadık...
1978'de Sayın Evren'i özel Harp Da-
iresi'nin tasfiyesi için sıkıştırdım. Bana
hep yapıyoruz, ediyoruz, dedi. Ama
yapılmadı. Tabii bir yandan Genelkur-
i
may'ı sıkıştınyordum. Sonuç almaya
çalışıyordum, bir yandan da içimizde-
kileri yatıştırmaya çalışıyordum.
...özel Harp Dairesi'nin her ilde
depoları vardı. Buraya bağlı olanlar,
çok vatansever insanlar diye alınmış-
lardı. Bu daire gerektiğinde bu silah-
ları kullanacaktı? Sarıkamış'taydım.
Birlikte yemek yediğimiz komutana
özel Harp Dairesi'ni sordum. Var, de-
di. Hepsi çok memleket sever insan-
lardır, diye ekledi. O sıralar çevrede
MHP il başkanı da geziniyordu. MHP
il başkanı da bu daireyle.. diyecek ol-
dum. General, o başında, demez
mi?'
Mustafa Taylan özgüfü katledilişi-
nin 36'ncı yılmda anmak, bu nedenle
daha da bir anlam kazanıyor. Tay-
lan'ın 1968 yazında ODTU Stadyu-
mu'na Hüseyin Inan, Alpaslan Oz-
doğan ve diğer arkadaşlan ile yazdı-
ğı DEVRİM yazısı 36 yıldır silinmedi.
Silinmiyor. Ne yazık ki siyasi cinayet-
ler, provokasyonlar sürüyor, karanlık
cinayetler aydınlatılamıyor. Aydınla-
tıimıyor."