18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27EYLÜL2005SALJ CUMHURİYET SAYFA JtlAİJlİjİAİJiJA dishabta cumhuriyet.com.tr 11 Avrupa'nın öncelikleri • PARİS(AA)-AB'nin Ortak Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana, Balkanlar, Ortadogu ve Afrika'nın, Avrupa'nın önde gelen stratejik öncelikleri olduğunu söyledi. Solana, merkezi Paris'te bulunan AB Güvenlik Çalışmalan Enstitüsü'nde düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşmada, Balkanlar'ın güvenlik durumunun iyileştirilmesinin Avrupa'nın sorumluluğunda olduğunu kaydetti. Yolsuzluk istita getirdi • TALLİNN (AA) - Estonya Savunma Bakanı Yaak Yuerüüt, "ülkesinde siyasetle iş dünyasmın yolsuz ilişkilerinden ötürü" dün istifasını verdi. Yuerüüt, "Iş dünyası ile siyasetçiler öyle sarmaş dolaş oluyorlar kı kimse bu yolsuz ilişkide ne yapıldığını açıkça anlatamıyor" diyerek istifa etti. Muhafazakâr Reform Partisi'nin üyesi olan Savunma Bakanı Yuerüüt, istifasının aynntısını ayn bir basın toplantısı yaparak açıklayacağuu söyledi. Çin ve Vietnam'da kasıpga • HANOY(AA)- Vietnam'da, ülke kıyılanna yaklaşan Damrey kasırgası nedeniyle yaklaşık lOObinkışitahliye edildi. Sadece başkent Hanoy'un yaklaşık lOOkiloraetre güneyindeki Nam Dinh bölgesinde 80 bin kişinin tahliye edildiğini belirten yetkililer, asker ve polislerin tayfun nedeniyle seferber edildiğini bildirdi. Damrey kasırgasının, Çin'de 2 kişinin ölümüne yol açtığı belirtildi. katiiamı • CENEVRE(AA)- Togo'da nisan ayında düzenlenen seçimlerden önce ve seçimler sırasında meydana gelen şiddet olaylannda ölenlerin sayısınnı 400 ila 500 olduğu açıklandı. BM Insan Haklan Yüksek Komiseri Louise Arbour, Togo'daki olaylarla ilgili olarak yayımladığı raporda, şubat ayında Devlet Başkanı Gnassingbe Eyadema'nın ölümünün ardından başlayan şiddet dalgasında binlerce kişinin de yaralandığını bildirdi. Belçika'da sağ doludizgin • BRÜKSEL (AA)- Belçika'da yapılan bir kamuoyu yoklamasının sonuçlanna göre halkın federal hükümete güven oranı düşerken, aşın sağ partilerin tırmanışı devam ediyor. Muhafazakâr "La Libre Belgique" gazetesi tarafından yapılan araştırmada, federal yapılı Belçika'nın Valonya, Flandr ve Brüksel bölgelerinde aşuı sağ partilerin oy oranının belirgin biçimlerde arttığı ortaya çıktı. Müzakere Çerçeve Belgesi'nde Türkiye üye olamasa bile Avrupa yapılarına sıkı bağlarla bağlanması isteniyor Türldye'ye AB prangasıELÇtN POYRAZLAR BRÜKSEL-Türkiye'nin AB ile müzakerelere başlama tarihi 3 Ekim'e bir hafta kala AB içinde Ankara'ya yönelik talepler konu- sunda pazarlıklar hız kazandı. AB üye üÛcelerinin bu hafta görüşe- ceği Müzakere Çerçeve Belgesi taslağında sert ifadelerin yer al- masının yanı sıra 3 Ekim tarihin- de yapılacak açılış konuşma met- ninde Avrupa Birliği'nin karşı deklarasyonuna atıfta bulunulma- sı bekleniyor. AB kaynaklan, Ingiltere Dışiş- leri Bakanı Jack. Straw'un 3 Ekim'de yapacağı müzakere açı- lış konuşmasının metninde karşı deklarasyonda yer alan unsurla- ra yer venleceğini bildirdiler. AB • Müzakere Çerçeve Belgesi'nin taslağındaki ifadeler Fransa, Avusturya ve Kıbns Rum Kesimi'nin talepleri doğrultusunda sertleştirildi. Straw da 3 Ekim'de yapacağı açılış konuşmasmda Rum Kesimi'nin müzakere sürecinde tanınması ve limanlann Rumlara açılması gibi unsurların yer aldığı karşı deklarasyona atıfta bulunacak. kaynaklanndan edinilen bilgiye göre müzakerelerin açılış konuş- masında Kıbns Rum Kesimi'nin müzakere sürecinde tanınması ve Türkiye'ninhava ve deniz liman- lannı Rumlara açması gibi un- surlar yer alacak. AB Daüni Temsilcileri'nin ya- nn konuşma metninin yanı sıra Müzakere Çerçeve Belgesini de ele almalan bekleniyor. Müzakere Çerçeve Belgesi Türkiye'nin müzakerelerde yol haritasını oluşturacak Müzakere Çerçeve Belgesi taslağında Fran- sa, Avusturya ve Kıbns Rum Ke- simi'nin talepleri doğrultusunda sert ifadeler yer aldığı ortaya çık- mıştı. AB'nin karşı deklarasyonunun AB müktesebatı olarak kabul edil- diği Müzakere Çerçeve Belge- si'nde Türkiye mn AB üye ülke- lerinin uluslararası kunıluşlara üye ve anlaşmalarda taraf olma- sına engel olmaması isteniyor. Çerçeve belgede aynca Avus- turya'rnn talepleri doğrultusun- da AB'nin yeni üyeleri hazmet- me kapasitesıne yönelik ifadele- rin detaylandırüarak sertleştirildi- ği gözlendı. Cumhunyet'in ulaştığı 7 sayfa- lık taslak metinde dikkat çeken unsurlar şöyle: 1. madde - Türkiye, üyelik yükümlülüklenni yerine getirme- mesı durumunda Avrupa yapıla- rına sıkı bağlarla bağlanmalı. Bu süreçte AB'nın hazmetme kapa- sitesı de dahil olmak üzere tüm Kopenhag knterlerini göz önüne alacaktır. 2. madde - Temel ve insan haklan konusundaki ilerlemeler: Komısyonun 2004 yılındaki iler- leme raporu ve tavsıyesı çerçeve- sinde Komisyon tarafından ya- kından takip edilerek Konsey"e düzenh olarak rapor edilecektir. 4. madde - Türkiye'nin An- kara Anlaşması'nı tüm yeni AB üye ülkelerine genişleten ek pro- tokole yönelik yükümlülüklerini yerine getirmesı ve Katılım Ortak- lığı Belgesi'nin uygulanması ge- reklidır. 5. madde - Müzakere sürecin- de Türkiye, tüm AB üyesi ülke- KTC CUMHURBAŞKANI: Rumlar beni Denktaşlaştırdı Dış Haberter Servisi - Kuzey Kıbns Türk Çumhunyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mehmet AK Talat, Rumlann. "Talat, Denktaş'a benze- meye başladT yorumlannı ise, "Rumlar beni DenktaşlaşürdT ifadeleriyle değerlendirdi. DHA muhabınnin sorularını yanıtlayan Ta- lat, "Kıbns davasının kaybedihniş bir dava ol- duğunuve şu anda yeniden şekillendiğini*' kay- dederek Kıbns Türkleri ıçin ciddi tehlikele- rin azaldığını ve Türkiye'nin AB sürecirün Kıbns Türklerirü ciddi anlamda mahvedecek bir süreç olmayacağını açıkladı. Talat, çözüme yanaşmayan Rum tarafının AB'den tecrit edilmesi gerektiğini kaydederek çözümün bu yoldan geçtiğini söyledi. Talat, Rumlann sinsi, entrikacı, kaba, son derece baskıcı, egemenlik iddiasını üst düzeye çıkar- mış, katı uzlaşmaz bir politika izleyerek, Kıb- nslı Türkleri egemenliği alhna almaya çalış- tığını ve bunu kabul etmelerinin mümkün ol- madığını kaydetti. Rumlann,"Talat, Denktaş'abenzemeyebaş- ladı" yorumlannı da değerlendiren Talat. "Rumİar için en iyi Türk,'Rumlar gibi düşü- nen Türk'tür. Böyle Türkde yoktur. Oyüzden, khn bugörevegetirse, onlar birTalat, birDenk- taş yaratacaklar. Bundan önceki emsal Denk- taş'ü, Denktaş benzetmesi yapryortar. Bir ger- çek daha van Şu anki Kıbns Rum yönetimi, Kıbns Rum liderliğu Denktaş Bey yönetimin- den çok daha fanatik, çok daha fazla egemen anlayışa sahip" diye konuştu. Brüksel'de kritik hafta3 ülkenin uyguladığı baskıyı 'taciz' olarak niteleyen Le Figaro'ya göre, Türkiye karşıtlan "pek onurlu olmayan bir pazarlık" yürütüyor Dış Haberter Servisi - Fransa, Avusturya ve Kıbns Rum Kesimi Ankara'ya yönelik baskılannı arttıyor. Fransa"da ıktidara yakınlığıyla bilinen Le Figaro gazetesi bu üç ülkenin, Türkiye'yi müzakere masasından kaldırmak için taciz edercesine baskı uyguladıklannı belirtti. Akxanderin Bouclet imzalı makalede, 3 Ekim'e bir hafta kala Ankara ile Brüksel arasında gerginliğin arttığına dikkat çekildi. Makalede bir îngiliz diplomata dayanılarak Türkiye'ye karşı çıkanlann kulislerde "pek onurlu olmayan bir pazarhk yürüttüğü" değerlendirmesi yapıldı. Makalede Fransa'nın bu çalışmalar sırasında isteklerini sürdüreceği, Rum Kesimi'nin ise konuşmada sert ifadelerin yer almasını talep edeceği kaydedildi. Sarkozy yumuşadı Le Figaro aynca, Türkiye'nin AB üyeliğinin, Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ve Halk Hareketi Birliğı (UMP) lideri Nicotas Sarkozy arasuıda taktik kavgasına dönüştügü yorumunu yaptı. UMP'nin hafta sonu Avrupa konusunda düzenlediği konferansa geniş yer veren gazete, Sarkozy'nin Türkiye konusunda beklenenin aksine ılımlı bir konuşma yaptığuu yazdı. Le Figaro, partililerin. "Sarkozy, sonunda UMP ile Chirac arasmda kriz yaratmamamn kendi yaranna olduğunu gördü" şeklındekı açıklamasına yer verdı. Sarkozy'nın. Almanya seçımlenyle 3 Ekim arasındakı bir tanhi bılerek seçtiğini düşünen Chırac'a yakın bir yetkilı ise "CDU Bderi Angela Merkel'in başansızhğuniL, UMP bderini Türkiye konusunda daha ıhmh konuşmaya zorladığT yorumunu yaptı ve *Sarkozy'nin hırsh ve sadece kendi çıkarlannı düşünen biri olarak gözükmemek için sonunda Türkiye konusunda ıhmh mesaj vennek zorunda kaldığmT kaydetti. lenn uluslararası kunıluşlara ve an- laşmalara taraf ohnası da dahil ol- mak üzere, üçüncü ülkelerle ve uluslararası kuruluşlarla politika- larmı yakınlaştırmah. 6. madde - Türkiye katılım anında karşısuıa çıkabilecek baş- ka katılım müzakerelerinin so- nuçlannı kabul etmek zorundadır. 7. madde - Avrupa entegras- yonunu sürdürmeye çalışan AB'nin Türkiye'yi hazmetme ka- pasitesi, gerek Birlik gerekse Tür- kiye'nin çıkan açısmdan önemli bir unsurdur. Komisyon Türki- ye'nin üyelik perspektifine yöne- lik olarak Ekim 2004 llerleme Ra- poru'nda ele alınan konular çer- çevesinde müzakere sürecinde bu kapasiteyi izleyerek Konsey'i bil- gilendırecektir. 8. madde - Türkiye, Birliğin müktesebatmı, katılun sırasında uygulamaya koymalıdır. Hukuk- sal yakınlaşmanın yanı sıra katı- lım, müktesebatın zamamnda ve etkili uygulanması anlamına ge- lir. Müktesebat sürekli gelişerek Birliğin kurulduğu temel anlaş- malann yanı sıra hukuki bağla- yıcılığı olsun ya da olmasın, Bir- lik çerçevesinde onaylanmış ku- rumlar arası anlaşmalar, önerge- ler. açıklamalar, tavsiyeler, dek- larasyonlar, ortak tutumlar, so- nuç bildirgeleri gibi tüm belgele- ri kapsar. 10. madde - Uzun geçiş dö- nemlerı, derogasyonlar (istisna- lar), özel düzenlemeler ve kalıcı önlemler gibi koruyucu önlemle- rin temeli olarak sürekli (kalıcı) olabilen maddeler kullanılabilir. Komisyon gerekli gördüğünde bunlan kişilerin dolaşımı, yapı- sal politikalar ve tanm konusun- da önerebilir. 11. madde - Türkiye "ninka- tılımmın mali sonuçlan olacağın- dan müzakereler ancak 2014 yı- lından sonraki mali çerçevenin be- lirlenmesinin ardından sonuçlan- dınlabilir. 13. madde - Özgürlük, güven- lik ve adalet konulannda Türkiye, Schengen Anlaşması da dahil ol- mak üzere tüm AB müktesebatı- nı kabul etmeli. 17. madde - Müzakereler bir tarafta tüm AB üye ülkelerinin ve diğer tarafta aday ülkenin bulun- duğu Hükümetlerarası Konferans yoluyla yürütülecektir. 'Evet'e iknaaffı ABD'nin, Irak'ta Ebu Garib Cezaevi'nde tuttuğu Irakhlardan 1000 kişiyi Bağdat hükümetinin talebiyle ramazan dolayısryla serbest bırakmaya başladığı biknrildi. Ebu Garib Cezaevi'nden geçen ay da 1000 kişinin sahverilmesinin, Irak hükümetinin, 15 Ekim'de yapılacak anayasa taslağı referandumu öncesinde halkı ve özeüikle Sünnileri sandığa gitmeye ikna etme çabalaruun bir parçası olduğu yonımlan yapıhyor. (Fotoğraf: ÂP) * hMSr I 1 >W İİ İ fI ' I r 3 *-j »4'Jl.f i ' ^ 1 K | 1 m h k 'm i 'ğA~ Jk \ JJHK ' f ' î î M r. 1 ,/ fi ! ; : İ > • ^ ^ ı . *<"'-\ • EKONOMİ MASASI TÜRKİYE SORUMLUSU VERBEKEN 'AB'nin IMF'den farkı yok' Almanya'da 'büyük koalisyon' olasılığı artıyor, ancak lider kesin değil Başbakanhk kavgası kızıştı FRANKFUKT (Cumhnriyet Bürosu) - Dresden'de önümüz- deki pazar yapılacak olan erte- lenmiş seçim sonrasmda "bü- yük koaüsyon" yolunda somut adımlar atılacağı kesinlik ka- zandı, ancak yeni Alman hü- kümetinde kimin başbakanhk göre\ini üstleneceği esas soru olmayı sürdürüyor. Sosyal Demokratlar (SPD) ile Hıristiyan Demokratlar (CDU/ CSU) arasında bir hükü- met kuruuTiasının ülkenin için- de bulunduğu durumdaki tek çıkış yolu olduğu konusunda si- yasetler üstü bir görüş birliği sağlanırken iki büyük partinin ortaklığındaki bu hükümetin Schröder'in mi, yoksa Merkel'in mi başbakanlığında k&rulaca- ' chröder, CSU'nun ayn parti olarak hesaba katılması gerektiğini, böyle bir durumda SPD'nin büyük farkla en büyük parti olduğunun açıklık kazanacağını savunuyor. ğı, henüz açıkhk kazanmadı. Başbakan Gerhard Schröder. önceki gün yaptığı açıklamalar- da ortakhükümet konusunda pa- zarhklara açık olduğunu belirtir- ken eski katı tutumundan geri adun atmaya hazırlandığı mesa- jını verdi. ÇDU/ÇSU'dan yapı- lan açıklamalarda ise başbakan- hğın kesınlikle ÇDU Genel Baş- kanı Angela Merkel'e ait oldu- ğunun altı çizildi ve bu konuda taviz verilmeyeceği tekrarlandı. Bunun üzerine SPD'den gelen yanıt niteliğindeki değerlendir- melerde, ortak hükümet için bu tür zorunlu koşullann kabul edi- lemeyeceği vurgulandı. Stoiber'in ismi geçti Özellikle Hıristiyan Demok- rat eyalet başbakanlan, Mer- kel'in başbakanlığı olmaksızın bir "büyük koaü#wr kuruhna- sının olanaksız olduğuna dikkat çektiler. Bav^era eyaletindeki Hıristiyan Demokratlann partı- si CSU'nun ağır topu \ e Bav^e- ra Içişleri Bakanı GüntherBecks- tein'ın CSU Genel Başkanı ve sa- ğın 2002'deki başbakan adayı Edmund Stoiber'in de Merkel'in yenne başbakanlığa gelmesinin mümkün olduğunu ıma etmesi, tartışmalan kızıştırdı. Dresden seçımleri öncesinde geçici sonuçlara göre SPD'nin 222. CDUCSU'nun ise 225 milletvekilibulunuyor. Schrö- der, CSU'nun ayn parti olarak hesaba katılması gerektiğini. böyle bir durumda SPD'nin büyük farkla en büyük parti ol- duğunun açıklık kazanacağını savunuyor. \L\HMUTGURER/MURATKIŞLAU ANKARA - Türkiye'nin uluslararası piyasalar tarafından ekonomik olarak denetimininIMF programı sonrası AB'ye bırakılması tartışılu-ken AB Ekonomı Masası'ndan Dirk\erbeken tarafuıdan yapılan bir sunum, AB'nin Türkiye"ye bakışının da IMF'den farklı olmadığını ortaya koydu. AB'ye girmesi için. Tür- kiye'nin "daha fazla tasarruf etmesi ve daha fazla yabancıyanrnn çekmesi" ge- rektiği belirtilen sunumda, Türkiye'den "daha fazla HberaDeşme, daha az sosyal devlet" anlamına gelecek değişiklikler yapması istendi. __, ^ _ Verbeken, bir grup Türk gazeteciye, hazır- lanmakta olan 2005 yılı ilerleme raporuna daya- narak yaptığı "AB Üye- iği İçinEkonomik Kriter- lerin Değeriendirmesi'' başlıklı sunumda, 1993 Kopenhag ekonomi kri- terlerini anımsatarak bun- lardan özellikle "İşleyen bir piyasa ekonomisibir- lik içinde rekabetçi bas- kdar ve piyasa güçleri ik mücadefekapasftesT baş- lıklannın problemlı ol- duğunu belirtti. Verbeken'ın sunumunda. bir taraftan gerekli kriterleri karşılaması durumun- da dahi Türkiye'nin AB'ye kabulü için "AB'nin sindirme kapasitesinin" bir et- ken olacağı ifade edilirken diğer taraf- tan da Türkiye'ye, siyasi tercihlere gö- re öncelik sırası değışebilecek bazı ko- nularda dayatmalar getuildi. Bu dayat- malar arasında "Temel ekonomikkonu- larda geniş uzlaşı sağlanması, kamu fi- nansmanı \e dış kalemlerin dengede tu- tuhnası, fiyatiann ve ticaretin liberafleş- tirünıesi, hükümetin ticaret rekabet, teş- vikler veKİT'lerin desteklenmesi konu- • Verbeken, henüz açıklanmamış ilerleme raporuna dayanarak yaptığı sunumda, Türkiye'nin harcamalarını daha fazla kısacak önlemleri gerçekleştirmesi gerektiğini belirtti. AB 'daha fazla liberalleşme, daha az sosyal devlet' istedi. sundaki poiitikalannuı kısıtiaıunası'" gi- bi problemli konular yer aldı. Verbeken sunumunda, hukuk ve bankacılık siste- minin geliştirilmesini istedi 'Türkiye'yi günlük izüyoruz' Verbeken tarafından yapılan sunum- da, AB'nin Türkiye'yi günlük olarak izlediği ve başta Sermaye Piyasası Ku- rulu, Hazine Müsteşarhğı, Merkez Ban- kası ve çeşıtli bakanlıklar otaıak üzere hükümet, özel sektör \e sivil toplum ör- gütleri ile görüşmelerin düzenli olarak sürdürüldüğü belirtildi. Sunumda, "Tür- krye'nin yüksek cari açığı dola\ısryla dış ,._^ „,.««.». finansmanihtiyacıartar- ken yeteıü yabancı ser- maye çekemediği'' ifade edilerek "kamu disipB- nini sağlamak için vergi- lerin arttmhnasuun da vergiyükünü arttırdığı'' tespiti yapıldı. Verbeken, bu tespitle- re karşm, "İç talebin kar- şüanması ve vergi oran- larmm düşürühnesi içm", etkin denetim yerine, IMF'nin ısrarla önerdi- ği ve yannmlar da dahil harcamalann kısıhnası anlamına gelen "kamu aröşında daha fazla ve- rimnük arüşı" yapılmasım istedi. Su- numda, Türkiye'nin Kopenhag'ın eko- nomi ile ilgili knterlerini karşılaması için "işgücü ph asasında esnekKk, özelleştir- me, sermaye prv^salannın derinleştiril- mesi, vergi reformu, kamu yükümlü- lüklerinin \önetimi, KtT'Ierin yeniden yapılandırıhnasu kamu idaresinin ve- rimlfliğinin armrüması, eğhim,sosyal ko- ruma ve bölgesel politikalar'' alanlann- da yapısal ve kurumsal reformlar ger- çekleştirmesi istendi. Sunumda Türki- ye'deki iş ortamı pozitif, işgücü piya- sası ise negatif olarak değerlendinldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle