Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13EYLÜL2005SALJ
eskisini LG
Talabani: ABD kalmalı
'Türkiye'yi
kim tutacak?'
yenısı
TurkcellExtra ve
Abone Merkezleri'nde!
Eski cep telefonunuzu TurkcellExtra
ve Abone Merkezleri ne getirin, yepyeni
LG B2100Ü, 70 YTL indirimli alın.
' 1° 1°:
70YTL
İNDİRİMLE!
VGA Kamera, SMS,
EMS, MMS.
40 polHonlk zil sesi,
PCuyumlu.SJMtoolkH
MEP nrrcsu.
Dış Haberler Servisi -
Irak Cumhurbaşkanı Ce-
lal Talabani, ABD asker-
lerinin Irak'tan çıkması
dunımunda. iç savaş baş-
layacağını söyledi ve
"Türkhe'nin Türkmen-
leri savunmak iddiasıyla
ülkenin kuzeyine gjrmesi-
ne kim engel olacak? Su-
riye'ye knn engel olacak?"
dedi. Talabani. Rus înter-
faks ajansına demecinde,
Rusya'nın Irak ile ilişki-
lerine ABD çerçevesin-
den baktığını belirterek
"Ancak Rusya'nın doğ-
nıdanIrakhükümeti.par-
lamentosu, siyasi partüe-
ri ve siyasi gruplamia iüş-
ki kurmasıgerekryor" ıfa-
desini kullandı.
Rusya'nın ABD asker-
lerinın Irak"tan çıkması-
nı istedigini belirten Ta-
labani, açıklamasını şöy-
le sürdürdü:
"ABD askerlerinin ya-
nn gittiğini düşünün. Siz-
ce bu Irak'ta iç savaşı baş-
latmaz mı? Türtdye'nin
Türkmenlerin hakkmısa-
vıınma iddiasryla ülkenin
kuzeyine girmesini kim
engelleyecek? Suriye'yi
kim engelleyecek? Hayır,
Rusya'nın mevcut potiti-
kası gerçekçi değfl."
Eski anlaşma geçersiz
Talabani, Rus şirket-
lerinin. hükümetlerinin
Irak'a yönelik tutarlı bir
politika izlemediği sü-
rece, Irak piyasasına dö-
nemeyeceklerini anla-
malan gerektiğini de be-
lirttı. Talabani. Rus pet-
rol de\i Lukoü'in Irak'ta-
ki anlaşmalannı Saddam
Hüseyin döneminde yap-
tığını ve kendilerinin
bunlan geçersiz saydı-
ğını söyledi.
KAVŞAK
Telafer'den kaçarak Türkiye'ye ulaşmayı başaranlar saldırıları anlattı:
ÇocuUan vuruyorlarMAHMUT GÜRER
ANKARA- ABD ve Iraklı as-
kerlerin Telafer'deki operasyo-
nundan kaçan Ozgür Ferhatoğ-
lu, kentte yaşayanlara sivil ya
da direnişçi demeksizin ateş açıl-
dığını belirterek "Kentte adeta
kryım yapıhyor. Su vanalannı
açmaya gönderdiğimiz çocukla-
nbOevurdular" dedi. ABDnin
kente çok sayıda Kürt peşmer-
ge ve Bedir Tugaylan ile girdi-
ğine de vurgu yapan Ferhatoğ-
lu, bazı mahallelere bir çeşit
kimyasal silah olan napalm bom-
bası atıldığını söyledi.
ABD baskını sürerken Irak'ın
Telafer kentinden Türkiye'ye
kaçan Türkmenler; Ferhatoğlu,
Paşa Ferhat ve Ömer Sarayh
yaşananlan anlattı. Saldınlann
ardındaıı kentten aynlan Ferha-
toğlu, kentte yaşayanlann çok
zor durumda olduklarını vur-
guladı. SaldınlaröncesindeŞi-
ilerin kzent dışına taşındığını
söyleyen Ferhatoğlu. "Boşatana-
nın ardından ŞiOerin oturduk-
lan evlere Bedir Kuvvetteri'nin
keskin nişancılan yerleştirildL
Bu kişiler evlerinden dışanya
çıkan h«rkesi vuruyor" dedi.
Hareket eden her şey suçlu
Kendi anne ve kansının da
kentte ©lduğuna dikkat çeken
Ferhatoğlu. "Kentten kaçmak
çok zor. Hareket eden her şeye
ateş ediyorlar. Benim amcanıın
8yaşmdaki oğlu su vanalannı aç-
makiçin çıkarken ABD'Kler ta-
Telafer'den kaçanlar, kentteki
direnişçilerin tamamının
Türkmen olduğunu ve bu
kişikrden hiçbirinin bir
terör örgütü ya da Saddam
Hüseyin ile ilgisinin ohnadığuu
söylüyor. Dehşeti yaşayan
Türkmenler. bu kadar işkenceden
sonra direnmek dışında bir yol
olmadığını belirtiyorİar.
(Fotoğraf: KORAY AVCI)
ranndan öldürüldü. Çocuğun
eünde beyaz bayrakvanh ve sa-
dece 8 yaşındaydı. Onlar için
hareket eden her şey suçlu" gö-
rûşünü dile getirdi.
Ferhatoğlu, ABD'lılenn "ça-
üşmalar başlamadan önce hal-
kı tahliye ettik" açıklamalan-
nın ise gerçeği yansıtmadığını
söyleyerek şunlan anlattı:
"ABD operasyonu başlatn-
ğmda halkm direnciyle karşı-
laşmadLAncakonlarBköncesu-
lan kestikr. Ondan sonra da Te-
lafer yönetiminin su arabalan-
nı kaldırdılar. Uçakve Apaçiler
ile kentin her yerini vurdular.
Hava sakhnsıbittiğjgibi de tank
ve diğer hızhyer araçlamia ken-
te girdiler. Kent hâlâ dolu. Kim-
seevferinden aynlamadL ABDB-
ler deBedirTugaylandapeşmer-
geter de kentin içinde. Keskin ni-
şancılar yüzünden insanlar ha-
va sakhrİJannda da evden çıka-
mryoriar.
'Geri dönen kimse olmadı'
Bir de kontrol merkea diye bir
yer var. 8 yaşmdan büyük tüm
erkekleri topluyorlar ve götü-
rüyoriar. Henüzgeri dönen kim-
se ohnadL O kişikre neier yapıl-
dığını da bUmiyonızT
Ömer Sarayh da ABD'nin di-
renişçiler tarafından savunulan
yerlerin havadan kimyasal sı-
lah ile vurulduğunu belirterek
şöyle konuştu:
"Hava saldınsı sırasında şeb-
rindüreruşirıinsürdüğükısrnına
san bir şey diiştü. Sonra yeşil
san arası renkte dumanlar çık-
maya başladı. Çok körü koku-
yordu. Saldın bittikten sonra
oraya gıttiğimizde yüzden fazla
insanın ötdüğünü gördük. Kö-
mür haline gehnişlerdL Sonra-
dan öğrendikkinapalmmiş. Peş-
mergeler ele geçirdikleri herke-
sivahşi bir şekilde ökrarüyoriar.
İşkence yapıyorlar. Arkadaşla-
nmızı kalplerinin üzerinden
matkap ile delerek öldürdüler.
Bir de evkre girip değerti olan
her şeyi ahyoriar. Yağma da ya-
pıyorlar."
Paşa Ferhat ise kentteki dire-
nişçilerin tamamının Türkmen
olduğunu ve bu kişılerden hiç-
birinin bir terör örgütü ya da
Saddam Hüseyin ile ilgisinin
olmadığını söyledi. Ferhat, "Bu
kadar işkenceden sonra tabn ki
insan direnir. Demokrasidiyor-
sunuz ama herkesi öldürüyor-
sunuz. Bu direniş degil işkence-
ye karşı örgütlenmedir. Senin
evine biri girip karuu itip kak-
sa, çocuklanna vurmaya kalk-
sa sen onlara sakhrmaz mısm"
görüşünü dile getirdi.
EHlRLÎ GAZİDDÎASI
eskisini M5.02.t8 8218
Panasonie
yenısı
TurkcellExtra ve
Abone Merkezleri'nde!
Eski cep telefonunuzu TurkcellExtra
ve Abone Merkezleri ne getirin, yepyeni
Panasonie SC3'ü, 70 YTL indirimli alın.
Caferi operasyon
bölgesine gitti
70YTL
İNDİRİMLE!
40po)îfonik
uyumlu,SIMtoolkit.
TEKOFAKS
Dış Haberler Servisi -
El Kaide örgütünün
Irak'taki lideri olduğu
öne sürülen Ebu Musab
Zerkavi. Telafer'de son
günlerdeki çatışmalarda
ABD ve Irak güçlerinin
zehirli gaz kullandığını
söyledi. Islami Ordu ad-
lı grup. Telafer' i ziyare-
te gıden Irak Başbakam
tbrahim Caferi'yi öldü-
rene ödül vaat etti.
Dincüere ait bir internet
sitesinde önceki gün, Zer-
ka\i'ye atfen yayımlanan
ses bandında, "Amerikan
güçlerinin Telafer'de en
yıkıcı ve öldürücü silab-
lan ve en zehirli gazlan
kuüandığın
öne sürüldü.
Direnişçilerin karar-
gâhlarından olduğu sa-
vunulan ve ABD ve Irak
güçleri tarafından saldı-
n düzenlenen Telafer'de,
önceki gece itibanyla 156
direnişçinin öldüriildü-
ğü, 246'sınınyakalandı-
ğı açıklandı.
Irak Başbakam tbra-
him Caferi de operasyo-
nu verinde eörmek ama-
cıyla Telafer'i ziyaret et-
ti. Irak'taki gruplardan
Islami Ordu adına bir in-
ternet sitesinde yayımla-
nan açıklamada, Başba-
kan Caferi ve Telafer'de
saldrn düzenleyen diğer
yetkilileri öldürenlere
100 bin doları aşkın
"ödüT vaat edildi.
Açıklamada, "Tela-
fer'deki çaoşmalar nede-
ni> le Irak Başbakam Ca-
feri ile savunma ve içişle-
ri bakanlannın ölmesi ge-
rektiğT ifadesı kullanıldı.
Başbakan'ın başına
100 bin dolar ödül
Orgütün, bürün yandaş-
lanna, Telafer'deki kitle-
sel katliamın intikamrnı
almak için saldınlannı yo-
ğunlaştırması talimah ver-
dıği ifade edilen açıklama-
da, Başbakan Caferi'nin
başına 100 bin dolar, Içiş-
leri Bakanı Bayan Cabr'ın
başına 50 bin dolar, Sa-
vunma Bakanı Sadun Du-
kymi'nin öldürülmesi için
de 30 bin dolar ödül ko-
nulduâu kavdedıldi.
OZGEN ACAR
Günümüzde 6/7 Eylül Provaları
6/7 Eylül olaylannın 50. yıldönümü-
nün başına yansıyışı bizi genç bir öğ-
renci-genç bir gazeteci olarak yaşadı-
ğımız o günlere götürdü. Bu nedenle bu-
gün yazılan bazı yanlış sonuçlara de-
ğinme gereğini duyduk. Her şeyden
önce bir gerçeği açıklayalım. Bu satır-
lann yazan, 6/7 olaylannın Izmir'deki
"Vandallanndan" biridir!
Lise 2. sınıf öğrencisi olarak Izmir Fu-
an'nda bir yabana pavyonda cep harç-
lığımızı çıkarmak için çalışıyorduk.. Üç
gün sonra Izmir'in Yunanlardan işgali-
nin kurtuluşunun 33. yılı kutlanacaktı.
Kentte, Türk bayraklannın asılmasına
başlanmıştı. izmir, 9 Eylül'ü Kordon'da
Yunan ordusunun denize dökülüşüne
tanık olmuş eski muhariplerin geçişine
de hazırlanıyordu.
"Kıbns diye bir sorunumuz yok" di-
yen Dışışleri Bakanı Prof. Fuat Köprû-
lü'nün yerine diplomat kokenli Fatin
Zorlu gelmişti. Kıbns'ın bir Türk adası
olduğunu savu-
nan sivil toplum
örgütleri (STÖ)
kurulmuştu.
Üzerinde güneş
batmayan kos-
koca Britanya
Imparatorluğu,
yıkanınca çeken
çamaşırgibıada-
sına dönerken
Londra'dabirso-
ru gündemdey-
dı. Kıbns, kıme bırakılmalıydı ki üsler
aynen korunabilsindi! Yunanistan, ada-
nın Kıbns'a baölanması için "Enosis",
Türkiye de STO'ler aracılığı ile "Kıbns
Tûrktür, Türk kalacaktır" siyasasını izli-
yoriardı. 28 Ağustos'ta Londra'da üç
ülke dışişleri bakanlan buluştular. Ingi-
lizler, adayı tek ülkeye bırakmanın üs-
lerin geleceğini tehlikeye atmak demek
olduğunu biliyorlardı. Atina'daki Ingiliz
Büyükelçisi, iki komşu arasında gergın-
liğin yaratılması için bir "kıvılam" gerek-
tiğini hükümetine önermişti.
Londra görüşmeleri sürerken, döne-
min MİTİ olan MAH'ın, Selanık'te Ata-
türk'ün doğduğu eve kurusıkı birbom-
bayı 6 Eylül'de attırdığının ertesi günü
görüşmeler sonuçsuz bitti. Olayı, önce
Anadolu Ajansı verdi, sonra devletin
radyosu bangır bangır yaydı.
Başanlı gazetecinin yazgısı
O günlerde Türkiye'de de, Batı ülke-
lerinde olduğu gibi, "akşam" gazetele-
ri çıkardı. Sabah gazetelerinden sonra-
ki üç saat içindeki yeni haberleri, özel-
likle "çarpıa" haberieri yayımlar, dağı-
tıcılar "matris kartonlar" içinde gazete-
leri saat 12'den röbaren Cağaloğlu'ndan
Sirkeci'ye doğru koşarak satariardı. Mit-
hat Perin'in sahibi olduğu "Istanbul
Ekspres" gazetesi de bunlardan bıriy-
di. Gazetenin yönetimı, eski milli bas-
ketçi Gökşin Sipahioğlu'ndaydı. Ünlü
gazeteci, "Sanyer Canavan üç yıldır
serbest dolaşıyor" ve "Şefkatli Fransız
hemşiresi fedakâriığmı hayatı ile nasıl
ödedi" başlıkh "sansasyon (heyecan
yaratan)" iki haberini küçültüp daha he-
yecan yaratacak olan Selanik olayını
başlığa büyüterek 2. baskı yapacaktı. Bu
karar, gazetecilik açısından kutlanacak
bir olaydı. Sipahioğlu, bu arada muha-
birlerine Atina'daki Türk Büyükelçili-
ği'nden olayın soruşturulmasını, Yunan
hükümetinin resmi açıklamasının izlen-
mesini, Kıbns Türk Derneği sorumlula-
nndan Ortıan Birgit'in düşüncelerinin
de alınmasını istedi.
Bu çaiışmalar yapılır-
ken, bir başka sorunla
karşılaşıldı. O tarihlerde,
gazete kâğıdı hükümetin
tahsisinden ya da kara-
borsadan sağlanıyordu.
Ek baskıyı yapacak kâ-
ğıt yoktu. Patron, kara-
borsadan kâğrt alınması-
na "olur" verdi. Ancak 3
bobin kâğrt alınabildi. Gü-
nümüzde bazı yazarlar
Istanbul Ekspres'in o gün
290 bin sartığını yazdılar.
Bu denli kâğıdı ne matba-
anın deposunda tutma
Yazar sol köşede eli havada.
Başanlı gazete, yanlış tepki
na bana 6/7 Eylül günahımı anımsatır.
Aynca, o pencereden Ege Denizi'ne ba-
kan başkonsolosun, atalarının yanlış
karaıian sonucu denize dökülmeteri kar-
şısında her gün ne gibi bir hüzün yaşa-
dıâını da düşünürüm.
Tzmir'de de polis gecikince olay yer-
lehneaskeryönlendirilmişti. Hükümet -
MAH karargâhlanndaöngörülen 'birba-
sit gösteri" çığınndan çıkmış, neresin-
den bakılırsa bakılsın, barbariık, Vandal-
lık, utanç veren olaylara dönüşmüştü.
Çift kaymaklı kadayıf
Bu olay Londra'nın beklentisi karşı-
sında "çift kaymaklı ekmek kadayıf" ol-
muştu. Ankara-Atina diyalogu kopmuş,
Kıbns'ta Enosis yanlısı Rumlann °EO-
KA"s\ ile Türkiye yanlısı Türklerin "Vol-
kan" adlı yeraltı örgütleri, yer üstünde
ingilizlere ya da birbirierine karşı silah-
lı eylemler başlatmışlardı.
Aradanbir-iki
yıl geçtikten
sonra üçlü gö-
rüşmelere yeni-
den başlandı-
ğında, Anka-
ra'nın 6/7 Eylül
olaylanndando-
layı masaya da-
ha güçlüoturdu-
ğu da ınkâr edi-
lemez. Böylece
1958-60 Zürih
ve Londra anlaşmalan ile iki toplumdan
oluşan, Ingiliz üslerinin variığını sürdü-
ren, Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu.
6/7 Eylül olaylan Türk ekonomisini
derinden sarstı. Piyasa çökmekle kal-
madı. Istanbul'da yaşayan Yunan ve
Rumlar mal mülklerini dövize çevirme-
ye başladılar. Zaten döviz darboğazın-
daki Türkiye, bu yeni kambur nedeniy-
le 1958 devalüasyonu ile dolan 2.80'den
9 TL'ye çıkarmak zorunda kaldı.
Kıbns anlaşmalannın geçici olduğu,
Cumhurbaşkanı Başpıskopos Makar-
yos'un 1963'te verdiği anayasa değişık-
liği önerisi ile anlaşıldı. O gece gazete-
de nöbetçi iken öneriyi Cumhuriyet'te
atlatma haber olarak yayımladık. Bir an-
lamda o gece yaptığımız, Sipahioğ-
lu'nun gazeteciliğini farksızdı. Başbakan
Ismet înönü öneriyi reddedince Rum-
lar Türklere yönelik katliama başladılar.
1930 Ankara Anlaşması
1964'te olaylar daha da tırmanınca
Inönü, 1930'daAnkara'da Yunan Baş-
bakam Elefteros Venizelos ile imza-
ladığı anlaşmayı yenılemedi. Inönü adı-
na Dışişleri Bakanı Feridun Cemal Er-
kin'in o açıklamasını Cumhuriyet'te ha-
berleştirişimizi de bugünmüş gibi anım-
sanz. Günümüz basınında bu olay, "Inö-
nü'nün anlaşmayı tekyaniı iptal ede-
rek Rumlan kovduğu" biçiminde yayım-
lanıyor. Burada önemli iki yanlış var. Bi-
rincisi, Inönü anlaşmayı tek yanlı iptal
etmedi, süresi biten anlaşmayı yenile-
medi. Ikincisi, Rumlar değil Istanbul-lz-
mir'de işyeri açan "Yunan vatandaşı"
Yunan işadamlannın Türkiye'de; Türk
vatandaşlannm da Yunanistan'da ça-
lışma izinleri ortadan kalktı. 5 bin ka-
dar Yunan tşadamı Yunanistan'a döner-
ken, yine malvarlıklannı karaborsadan
aktardılar.
1962'de Almanya'nın Türkiye'den iş-
çı alması, 6/7 Eylül olaylanndan dolayı
haklı bir kırgınlık içinde olan Türk vatan-
daşı Rumlarda bir umut,
bir esin kaynağı oldu. "Dil-
din" ortak paydası dışın-
da "Yunan-Romaiı" far-
kının bilincinde olan Tür-
kiye'deki Rumlar, daha iyi
iş ortamı bulmak üzere
Yunanistan'a çalışmaya
gittiler. Türkiye'deki biri-
kimlerini de yine karabor-
sadan aktararakAtina'da
deniz kıyısında "Paleo Fa-
liron" adlı zengin semti
yarattılar. Türk işçiler, Al-
manya'da kazandıkları
paralan Türkiye'ye hava-
le ederken; RumlarYunan
olanağı, ne de bunlan taşıyacak kam-
yon filosu vardı!
Ikinci baskı saat 16'ya doğru "Ata-
mızın evi bomba ile hasara uğradı"
başlığı ile piyasaya çıktı. İnsanlar rad-
yonun M'ya dayanarak verdiği habe-
ri bir de gazeteden okumak üzere Is-
tanbul Ekspres'i satın aldılar. Sipahi-
oğlu ve arkadaşlan meslektaşlarını at-
latmanın coşkusunu yaşarken, moda
deyimiyle "provokatöıier (tahrikçiler)"
sahneye çıkıyorlardı.
O gece Izmir'de Kordon'da
Beyoğlu'ndaki gösteri haberleri Iz-
mir'e gece geç saatlerde ulaştı. Fuar
bir anda boşalmış, çalıştığı yerden ay-
nlan lise öğrencisi yazar da Yunan pav-
yonunun önünde bağırıp çağırmaya
başlamıştı. Bir kişi pavyona taş atın-
ca, iş çığınndan çıktı. Taş yağmuru al-
tında Yunan bayrağı direkten indirilip
yakıldı. Kordon'daki Yunan Başkonso-
losluğu'na vanldığında daha önce bir
başka grubun gösteri yapmakla kal-
mayıp işgal ettikleri binadaki koltukla-
n pencereden atışlanna tanık olduk. Er-
tesi gün Izmir'de çıkan Demokrat Iz-
mir gazetesindeki resimlerden birin-
de kendimizi de elimızde bir koltuk
ayağı ile "Vandal" rolünde gördüm!
O günden sonra ne zaman, Yunan
Başkonsolosluğu önünden geçsek Kor-
don'a özgü tek tük kalmış o iki katlı bi-
ekonomisine sermaye aktararak, önem-
li işyerieri kurdular ya da ortak oldular.
Bu sermaye akımının Yunan ekonomi-
sine katkısını kim inkâr edebilir?
Amiral Çoker ve Vandalizm
Olaylaria ilgili olarak Istanbul'da açı-
lan fotoğraf sergisinde yaşanan kü-
çük çaplı Vandalizm düşündüriicüdür.
50 yıl önce bu olaylara askeri yargıç
olarak el koyan, sonradan Askeri Yar-
gıtay Başkanı olan Amiral Fahri Ço-
ker'i yakından tanıdık. Türkiye'ye ver-
diği silah, gemi, uçakların Kıbrıs'ta kul-
lanılamayacağı tehdidinde bulunan
ABD'ye karşı Cumhuriyet gazetesi ül-
ke çapında "Kendi gemini kendin yap"
kampanyası başlatmıştı. Kampanya-
nın miman hukukçu Amiral Çoker'den
başkası değildi. 50 yıl sonra, vasiyet
ettiğı fotoğraf sergisi, tarihle objektif ko-
şullarda hesaplaşmaktan korkan bir
grup Vandalın hedefi oldu.
Bunlar geçmişte kaldı. Hükümetin,
medyanın, sivil toplum örgütlerinin, Türk
halkının çok dikkat etmesi gereken gün-
leri yaşıyoruz. 30 bin kişinin katili Ab-
dullah Ocalan a "özgürtük" isteyenle-
rin Gemlık'te yarattıklan olaylar ya da Is-
tanbul'da cami çıkışı gösteri yapan din-
ci köktencılerin gösterileri, gerçekteye-
nı birer 6/7 Eylül provasıdır. AB görüş-
melerinin sürdüğü bu günlerde bu pro-
valann yapılması da boşuna değildir.
Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90