Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 EYLUL2005PA2AR CUMHURÎYET SAYFA
Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
17
Amaç
Emekliyarbay
Mehmet Sin'den
yaşadığımız günlerin
anlamına uygun fakat
şairini
anımsayamadığı bir
dörtlük: "Camiye
geldikse namaz
niyaza/ Sanmayın bir
sevap almaya geldik/
Evdeki seccade
parçalandı da/ Bir
yenisini çalmaya
geldik."
-12 Eylül'ün yıldönümünde
provokasyon
kaygısı varmış...
"Ash da öyie değil miydi!"
'Si Türkiye "aşı" üss
* olmuş.
Biz "kaşı" üssü
diye bilirdik!
Kesik
OKULLAR yann açılıyor... Bağımsızlıkçı
Aydınlanmacı Halkçı Eğitim Derneği Kocaeli
Şubesi, okullar açılmadan kitaplan açtp okumuş.
Şube Başkanı Gülseren Delibaş, Basan
Yayıncılık'ın Sosyal Bilgiler 5. sınrf ders kitabını; aynı
yayınevinin Sosyal Bilgiler 5. sınrf öğrenci çalışma
krtabını;.Sürat Yayınlan'nın Sosyal Bilgiler 4. sınrf
ders kitabını; aynı yayınevinin Sosyal Bilgiler 4. sınrf
öğrenci çalışma kitabını; Istanbul Milli Eğitim
Basımevi'nin Sosyal Bilgiler 5. sınrf kitabını
incelediklerini belirtip şöyle diyor. "Bu kitaplar
okutulamaz!"
Bu yargı üzerine akla "Neden okutulamaz"
sorusu geliyor... Nedenleri epey fazla:
"Sosyal Bilgiler'de Atatürk, Cumhuriyet, vatan
gibi adlarda hiçbir üniteye yer verilmemiştir.
Geçen yıl Atatürk devrimlerine 14 sayfa aynlırken
bu yıl 5. sınrf ders kitabında Atatürk devrimleri,
MaşallahCumhuriyet öncesi ve^>nrası resimlerin
karşılaştırıldığı iki sayfa hariç, birkaç cümleyle
geçiştirilmiştir. Geçen yıl Atatürk ilkelerine altı sayfa
aynlırken bu yıl 5. sınrf ders kitabında Atatürk
ilkelerine, değeriendirme sayfası hariç, sadece iki
sayfa aynlmıştır. Geçen yıl ulusal içerikli bin 139
kavramın kullanıldığı 5. sınrf kitabında bu yıl 204
kavram kullanılmıştır. Geçen yıl 103 resimden 54'ü
ulusal kavramlar ıçerirken bu yıl 5. sınrf kıtabındaki
253 resimden sadece 23'ü ulusal içenk
taşımaktadır. 5. sınrf ders kitabında 1. Dünya Savaşı
sonrasında topraklanmızı işgal eden emperyalist
ülkelerle ilgıli herhangi bir bilgiye yer verilmemiştir.
Geçen yıl Ermenilerin, Itilaf Devletlerınin
desteğiyle Türkleri katlettikleri bilgisi verilirken bu yıl
4. ve 5. sınıf kitaplarında Ulusal Kurtuluş
Savaşı'ndaki Ermeni ayaklanmalanndan dahi söz
edilmemektedir.
Geçen yıl Lozan Barış Anlaşması'na üç sayfa yer
verilirken bu yıl 5. sınrf ders kitabında Lozan kitabın
sonundaki kronolojide sadece tek satırlık yer
bulabılmiştir. Yeni Sosyal Bilgiler kitaplannda 'sivil
toplum kuoıluşları' devlete seçenek olarak
sunulmaktadır. örneğin 5. sınrf çalışma kitabında,
yurttaşın hakkını aramak için Insan Haklan Derneği
yerine mahkemeye başvurması eleştiri konusu
edilmiştir." Görüldüğü gibi Türkiye Avrupa Biriiği'ne
girmeden, Avrupa Birtiği Türkiye'ye ginmiş
bulunuyor! Yeni kuşaklar emperyalizmin isteğine
göre ve onlara hizmet edecek şekilde yetiştirilmeye
başlanıyor... Yeni "eğitme" ve "öğretme" yılı hem
hayırlara vesile olur inşallah hem de bu iktidara
maşallah!
Tokat II Küttür
jMüdürlüğü'nün
>kat ve
Ballıca'nın
tanrtımı için hazıriattığı
broşürterde Atatürk
fotoğraflan omuzdan
yukansı kesilerek
basıldığı için Tokat
Valisi Ayhan
Nasuhbeyoğlu'nun
katalogtan toplattığını
biliyor musunuz?
Çifflik
Akif Kökçe:
"Devir üretim
değil tüketim devri.
Devlet Üretme
Çiftlikleri'ni kapatıp
'Devleti Tüketme
Çiftlikleri' açıyoriari'
SESSÎZSEDASIZP)
V ^ O 4JLİŞEA/M/ BOS/
SLMÜ BEACA
Katrina'dan sonra Amerikalılar düşünsün
KATRİNA tayfunu göz göre
göre New Orleans'a doğru
ilerierken zenginler kentten kaçıp
gitti, kaçamayıp kalan yoksullar
öldü, ölmeyenler sulann attında
yaşam savaşı vermeye başladı.
Sonra "kurtaramama" çalışmalarına
geçildi; sular çekildikçe cesetler daha
iyi seçildi... Nurhan Öztaş,
"kurtarmama" çalışmaları üzerine
dünyayı yönetmeye kalkışan süper
güç ABD'nın aslında bir kenti
yönetemediğinin ortaya çıktığını
söylüyor ve "Takke düştü, kel
göründü" diyor:
"Doğal felaketler dünyanın her
yerinde oluyor ama 11 Eylül için
anlatılan senaryolan duyduktan
sonra bu felaketi kendilerinin
yarattıklan ve kendi içindeki fakirleri
yok etmek için şeytanla ortaklık
yaptıklannı düşünmeye başladım."
Düşünmeye değer...
ABD yönetiminin, Katrina
felaketzedelerine gönderilen
yardımın ulaştınlmasında NATO'dan
destek istemesi üzerine de Kaan
Bür, "Ne diyelim" dedikten sonra
şöyle diyor: "Ayranı yok içmeye,
tahtırevanla gönderir askerini
Irak'a." Artık biraz da Amerikalılar
düşünsün!
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutfcutg yahoo.com
ABD VEAB'nin yeni Türkiye politikası:
"Böl, parçala, yanılt!"
ÇED KÖŞESt
OKTAY EKİNCt
New Orleans'ın evlerL.
Gençliğimizin ünlü gruplann-
dan "The Animafc"uı (Hayvanlar)
en sevilen şariası "House of the
RisingSun"dı
Lirik melodisiyle, "There is a
house(bir evvar)in New Orleans"*
diye başlar, "Tbey caD the rising
sun_" diye sürerek o evın "doğan
güneş*e benzetildiğinı anlatırdı...
Bu kentve "evfcri" içvn "kasır-
gadan sonra açan güneş"ın aynı
zamanda "yaşanuı dönüs" oldu-
ğunu bilenler, şarkıyı daha bir
"anlayarak" dinlerlerdi... Her gi-
tariste keyif veren akıcı, hoş
tt
akor"lanyla, sadece derinleme-
sine bir "sevgTyi çağnşünrdı...
New Orleans, işte o duygulu
şaıkıyla belleğiınıziıı bir köşesin-
de sessizce dururken yülar sonra
Katrina'yla yeniden hayatımıza
gjrdi...
tnanılmaz felaketin görüntüle-
rinde, ister istemez hep "cv"lere
baktm. Tümü sulann alünda ka-
lan ve kentin göz alabildiğine uza-
nan caddeleriboyunca sadece *ça-
trian" görülebilenevler...
The Animals'ın "güneşmdoğu-
şu"na benzettikleri acaba hangjie-
riydi?
Ham, 'apartmanTar nerede!
Bizim de kentlerimiz yakın za-
manlara dek *ev"lerden oluşur-
du... Ne var ki "Tüıiciye'yi küçük
Amerika yapacağtz" diyerek
mıydı? Kastrgaya dayanıklı apart-
manı, dünyanın "süper gûcû" ya-
pamayacaktı da kim yapacaku?
Oğrenrimiz aabtıyor
Katrina'lı günlerde New Orle-
ans'a 2 saat mesafedeki Mobfl
kentinde tatilini geçiren bir lise
öğrencimiz anlatıyor; "Katri-
narun gekceği, bir hafta önceden
başlanarak her gün haber verüdL
He saatte artan hm. nerekrden
geçeceği, sürekli duyurulduve ön-
km ahnması istendL."
Bu önlemlerin başında "pence-
reieri tahtalamak" geliyormuş.
Özel hazırlanmış "kasırga tahta-
larTnı tüm evlerin pencerelerin-
dekı "•haar çhüerTne takıyorlar.
Sonra da kasırga gelmeden kapa-
nan süpennarketlerden "afetahş-
Eyalet valisinin "ththaçlanıu-
a depobyın" uyansıyla birlikte
marketlere koşanlann hemen tü-
kettikleri ise ekmeğin yanı sıra
Amerikan sofrasuun olmazsa ol-
mazı ketçap ve mayonez...
Öğrencünizingözlemleri, dün-
yada "yoktağu'"' en az bilen en
zengin toplumdakı H
stokçu kö-
türü" özetliyor, "Normal\-asam-
da da evde yan>-a inen her şey he-
men tâmamlanıvor: arabalarda
betıan azalma>'a başladığında de-
potar hemen doWurulu)W_""
Nitekim gazetelerden okuduğu-
KİM KtME DUM DUMA BEHÎÇAK behicako yahoo.com.tr
ÇİZGtLİK KÂMtL MASARACI kamilmasaracio mynet.com
apartmanlaştınldılar. Tarihsel ev-
lerünizibile ".Amerikan hayranb-
ğı" içinde yıkıp yerlerine çok kat-
h betonlan yine aynı "heves"le
dikmedikmi?..
Oysa ne Amerika'da *ev*lerden
vazgeçilmişti ne de Avrupa'da...
Ekonomiyi "arsaveemkıknuı-
b"na bağlayan politikalar, dünya-
, dan habersiz bırakılan Türk top-
"lumuna a
Apartmanlasnıa mo-
; öemleşmedir'' denıleıek egemen
-kıhndı. O kadar ki "evw
lenecek-
* lerin rüyalan bile arok bahçeli bir
» "ev" yerine balkonhı bir "daire"
* oldu. Buna karşıhk yüksek yapı-
îyı eleştirenler de en çok okunan
tköşe yazarlannca bile hâlâ "çağ-
J«hy" ilan edüiyorlar...
J; Evet...Katrina'nınsularagöm-
•düğû New Orleans'a baktıkça,
>düşünmeden edemedim. Bu ka-
> srgalar bu kentin "kaderi" oldu-
tğuna göre, acaba neden hâlâ "al-
5ç>k ev'lerde direniyorlar da bi-
Jzım gibi "yüksek apartnuudaş-
»BM"ya başlamıyorlar?
* Eğer evlerin yerine "apartauut-
t-hnn kenti" olsaydı, hiç değilse üst
Ttattayaşayanlarkurtulmuş olmaz
muza göre felaket bölgesinde ben-
zin bile yok ve 2 dolarlık litre fi-
yatı karaborsada 6 dolar...
^Amerika'da nasd'mıs?
"Stokçu"luğu gündelik yaşam
biçimi yapmış bir toplumun afet
fırsatçılan da "siahh yağma çete-
kri" şeklinde...
*lrk «7011111^ hâlâ terk ede-
meyen, aynı toplumun "j'oksul
afetzede"leri ise büyük çoğunluk-
la "zend"ler ve "beyaz ofanayan"
Amerikalılar...
New Orleans Belediye Başka-
nı Ray Nagin. 4 ku\"vetindeki
Katrina'ya dayanamayan 3'lük
setleri yıllardır güçlendirmedik-
lerı için ABD yönetimine çatar-
ken Irak'uı işgaline onca para ayı-
ran Bush'un ihmaline de ateş
püskürüyor... (Hürriyet-5 Eylül
2005)
Bakahm, Türkiye'deki hemen
her sorun için "Amerika'da şöyie
yapdıyor-'' diye söze başlayanla-
nmız bundan sonra ne anlatacak-
lar°
oekinci(« cumhuriyet.jbm.tr
HAYAT EPtK TÎYATROSU MVSTAFA hayatepikCa mynetcom
, BU CEZAEVINDEN NE KADAR
TARtHTE BUGÜN MİMTAZAMKAN 11 E\lül ıncıı-.mumtaz-arikan.com
SİVASKONGRESİ TAMAMLAHDi.
fH9'M6UGÜN,$M*S/CON6RESİ SONA ERPİ.
MUSTAFA KEMAL, ULÜSAL OJXWLU$SAYAŞI
İÇİN,ÖÇ£Ün£MM£Y/ VE 8UNUN Ofi BeUİBİZ.
MeRKEZDSH yÖHETİMİNİ SASLAUAK İÇİN
SivASTA »a MİLÜ tüDNGee ınptAkuşn. 38
OBLE&NİN KATILDlSl, KAP&AM YB M-
7SUK BAKIMNDAN EJS2UÜUU KDN&teSİ KA-
ÜMHMlNI peSTBKLE/EtJ Sn/AS *0M6X££/,
İSTAMgUL YCNETİMİNDeNAY& KURUlMAK
' İ fi
SINI ONAfUyCdDU. 8ü AKAÛA, MUSTAFA KE
İ4AL, AM5RİKAN MAHDASlNA SİRMEYİ ÖM€-
Ap£BA6J£L6lSA
İ-
KÜÇÜKÇEKMEa 1. ASlMHimJKMAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo:2005'374
Mahkememizın 17.08.2005, 2005/374 esas. 2005/492 karar sayılı karan ile Istanbul ili. Avcılar ilçesi. Finızköy Mah. CiltNo:
12, Hane No: 758'de nüfusa ka>ıtlı bulunan Mehmet ve Emine'den olma 03.09.1968 d.lu Fevzıye Halilov'un "Halilov" olan soyis-
minin "Çahşkan" olarak düzeltilmesine. nüfusa bu şekilde kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Ilan olunur. 31.08.2005
, B?qn: 42271
PANO
DENİZ KAVUKÇUOĞLU
Başka Bir Utancın
Çeyrek Yüzyılı
Yann 12 Eylul 1980 darbesinin 25. yılı. Darbe, Ame-
rika Birleşik Devletleri'nde sevinçle kârşılanmış, habe-
ri ilk alan Amerikalı general olayı üstlerine, "Bizim oğ-
lanlar başardılart" sözleriyle iletmişti. Üç sözcüklü bu
cümlede askeri darbenin nedeni de, amacı da özetle-
nıyordu. Gerçekten de "başanlı bir iş" çtkarmışlardı
darbeci generaller. On binlerce ev basmak, 650 bin in-
sanı gözaltına almak, biniercesini yargılamak, işkence-
den geçirmek, zindanlarda çürütmek, onlarcasını da-
rağacına göndermek; siyasal partilen, sendikalan, der-
nekleri, meslekörgütlenni kapatmak; insanlan yerinden
yurdundan etmek, binlerce insanı ülkeden kaçmaya,
sürgün hayatı yaşamaya zorlamak; milyonlarca kitabı
toplamak, imna etmek, yakmak zorunda bırakmak ko-
lay iş miydi? Ya o "hayır" yasaklı, gerilikte Horanto
Bumba'nınkıni bile fersah fersah aşan anayasa?.. O
anayasayı, toplumumuzun sırtına giydirilecek o deli
gömleğıni hazırlayan kafalan bulup bir masa çevresi-
ne toplamak bile tek başına bir başan değil miydi?
Yırmı beş yılın bir toplumun tarihinde oldukça kısa
bir süre olmasına karşın çevrenıze bir bakın, sorup so-
ruşturun, özellikle çocuklar için, yirmi yaşın, hatta 30
yaşın altndaki gençler için yirmi beş yıl önceyaşanan-
lann hiçbir anlam taşımadığını göreceksiniz. 12 Eylül-
cüler'in bir amacı da geçmışe meraksız kuşaklar yetiş-
tirmekti, bunu da başardılar. Otuz yaşın üzerindekilere
de sorun isterseniz, büyük çoğunluğu size, "darbenin
bir kardeş kavgasını önlediğini" söyleyecek, "kurtanl-
mış bölgelerden", "kim vurduya gidenlerden", "so-
kaklarda can güvenliği kalmadığından" söz edecektir.
Ne var ki içlennden pek azı daha sonra yaşanacak çok
daha büyük çatışmalann, dökülecek kanlann, kitlesel
ölümlerin, açılacak derin yaralann, ortaya çıkacak bü-
yük sorunlann köklerinın 12 Eylül'e uzandığını, bugün
yaşananlarla 12 Eylül sonrası yaşanmış olanlar arasın-
da doğrudan ilintiler bulunduğunu söyleyecektir. 12
Eylül, toplumun yanlış/eksik bilgilendirilmesine olanak
veren elvenşlı bir ortam hazırladı. Bugün çok satışlı ga-
zetelerin "demokratlık" savındaki genel yayın yönet-
menterinin her olanakta 12 Eylül'e övgüler düzmeleri
herhalde rastiantısal bir davranış değil.
12 Eylül, Türkiye'yı bir başka adı "Yeni Dünya Dû-
zeni" olan emperyalizmin güdümünde bir tekeller cen-
netine dönüştürecek koşullan yarattı, darbe de zaten
bu koşullar yaratılsın diye gerçekleştirilmişti. Dolayı-
sıyla bu koşullarda büyüyen, güçlenen, tekelleşen
medyanın bu koşullan yaratanlara ve oniann arkasın-
dakı güçlere övgüler düzmesi çok doğaldı. 12 Eylül
sonrasının tekelci medyasının başlıca işlevlerinden bi-
ri de toplumu depolitize etme, siyasetten uzaklaştır-
ma çabalanna destek vermek oldu. Toplum, ipe sapa
gelmez magazın haberieriyle politikacılar arasında ge-
çen, ele ayağa düşmüş günlük siyasi çekişmelere iliş-
kin haberler arasına sıkıştınldı. Tekelci medyanın en bü-
yük korkusu toplumun alt kesimlerinde oluşacak sınıf
bilinciydi, bu nedenle sınıf sendikacılığına, sivil toplum
örgütlenmelenne, kapitalist düzenin temeline yönelik
her türlü girişime karşı yayın politikalan ızledi. Bu olgu
da 12 Eylülcüler'in başan hanesıne eklenecek bir pu-
an değil midir?
12 Eylül "so/"u ezip un ufak etti, ortada etki alanı çok
sınıriı bir iki örgüt dışında yalnızca sol adına laf sala-
tası üreten gevezeterkaldı. Bir kulak verdtğinizde. bun-
lann "bağımsızlık", "ulusallık", "ulusal onur", "anti-
emperyalizm" gibi büyülü kavramlan sıkça kullandık-
lannı, fakat emperyalizmin kapitalizmden bağımsız bir
olgu olmadığına, dolayısıyla kapitalızme karşı çıkma-
dan emperyalizme karşı verilecek bir savaşımın sonuç-
suz kalacağına iliskın tek söz söylemediklerini göre-
ceksiniz. Kendilerine sorun, size uzun uzun hamasi nu-
tuklarçekecekler, fakat "emek-sermaye çelişkisi", "sı-
nıf bilinci", "emeğ/n ârgüttenmesı", "sınıf mücadele-
si" gibi sözcüklerden özenle kaçınacaklardır. 12 Eylül-
cüler'in bir başansı da darbeyı izleyen yıllar içinde ka-
pitalizme soldan çok sayıda "liberal goygoycu" dev-
şınleceği, dönekliğin meşruiyet kazanacağı, ahlaksız-
lığın tavana vuracağı elverişli bir ortama kapı açması-
nın yanında sosyalist solun altyapısını her türlü şidde-
te başvurarak ortadan kaldırması oldu. Yoksa Türkiye
solu en güçlü olmast gereken bir dönemde böylesine
sığlaşabilir miydi?
Amerikalı generalin "bizim oğlanlar" diyerek kendi-
lerine mal etöği 12 Eylül darbecileri gerçekten "iyi iş"
çıkardılar. Başanlannın somut kanıtı ise yaşadığımız
hayatlar, bizim hayatlanmız değil mi?. Yaşadıklan ha-
yatlardan mutlu olanlar, varsınlar, bu hayatlannı yaşa-
mayı sürdürsünler. Ben, -gazetemin birçok okuru gibi,
bu utancın 25. yılında başka bir dünyayı ve hayatı düş-
lemeyi sürdürüyorum.
e-posta: dkavukcuoglu ı superonline.com
1 2 3 4 5 6 7
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/ Şerif Gö-
ren'in yönet- ^
tiği ve Şener 2
Şen'inbaşro- 3
lünü oynadığı
bırfilm.2/Is-
kandinav mi-
tolojisinde
kötü ruh.
Atlas Okya-
nusu'nda, ^
Portekiz'e ait 9
bir takımada.
3/Birşeyinamacına 1 2 3 4 5 6 7 8
uygun olup olmadı-
ğını anlamak için
yapılan deneme...
Yapma, etme. 4/Do-
ğal set.. Bir renk. 5/ 5
Bir sıvının, çok kü- 6
çük ve ince parça- 7
cıklar halinde hava- 8
da dağılması. 6/Tu-9
zağa düşürülen şey... Halkın aşağı tabakası. 7/Bir
kimseyi kötüleme, yerme... El dokuması yünden
yapılan üst giyecegi. 8/ "Kadınlar, kızlar" anla-
mında eski sözcük... Yaşamın sonu. 9/NesBÇöl-
geçen'in yönettiği ve Şener Şen'in başrolünü oy-
nadığı bir film.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/Yiğ^t,kahramaa.. Sevgideüstüntutulan. 2/"—ko-
yun meler gelir / Dağlan deler gelir" (Türkü)... İki
taran ağaçhkh geniş kent yolu. 3/TürlürenkleTde ka-
reli olan kumaş... Başıyla kanat ve kuyruk uçlan ay-
nı renkte olangüvercia 4/"Diego—": Meksikalıres-
sam... Asker. 5/Adapazan Ovası'na verilen bir baş-
ka ad 6/Fordotomobilinin bir modeli... Hedefı vur-
ma. 7/Hatay ilinde bir nmak... Asmakütügü. 8/Bir
demek ya da kuruluşun üyelerinin buluşmalan için
aynlmışyer.. Daha iyi, daha üstün.9/Uzak...Yemın
etme.