17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 AĞUSTOS 2005 CUMARTESİ HABERLER CHP'Lİ TAıMAYLIGtL: Yeşilsermaye mağdurları gizleniyor ANKARA (ANKA) - Avrupa ülkelerinde yaşayan çok sayıda yeşil sermaye mağdurunun, bulunduklan ülkelerde işsizlik nedeniyle aldıklan "sosyal yardun" parasından da olma- mak için şikâyette bulunamadıklan öğrenildi, TBMM'de yeşil sermaye mağdurlannın sorun- lannı araştırmak ve çözüm yollannı bulmak üzere kurulan araştırma komisyonu, ekim ayında çahşmalanna devam edecek. Komisvon üyesi CHP Istanbul Mıllervekilı Bihlun TamayhgiL bugüne kadar yaptıklan çalışmalar- da. yurtdışındaki yeşil sermaye mağdurlannın sayısını net olarak tespit etmelerinin zor olduğunu gördüklerini anlattı. Tamaylıgil, bu kişilenn tespıti için. hangi holdingde ortaklık haklan varsa bunun için başvuruda bulunmalan gerektiğini anımsattı. Tamaylıgil, yurtdışında yaşayan yurttaşlann önce • Tamaylıgil, çifte vergilendirme riski yurtdışında otuz üe karşılaştıklannı, yıl çalışan ve ardından Almanya'da birikim yapan ve Çifte vatandaşlık islami holdıngler kayıtlannın ortaya tarafından çıkmasından sonra korku dolandınlan yaşadıklannı anımsa- insanlar arasında, tarak şunlan söyledi: Türkiye' ye "Sonra bir de paralar dönecek kadar bile toplanmış, bankacıiık sis- para bulamayan temi kullarulmadan para kişıler olduğunu transferi geçekleştirilmiş sövledi. ve temsilci ortaklarla Tamaylıgil, bazı g«i§ yapumış. Bu holdin- mağdurlann da gk™ mağdurlannın sosyal yardım beBrtenmesi için orada parasından gerçek ortağuı kendisini olmamak için deşîrre etmesi laam, şikayetçi 'Para yatırdım' diye. olmadığını belırtti. Avrupa'da büyük bir işsiziik ve geçim sıkınbsı var. Sosyal güvenlik yardımlan alryorlar. Şimdi 'Para yatırdım, dolandınldım' diye başvururlarsa bu kez o devleüe sorun yaşayacak- lar." Tamaylıgil, bu nedenle yeşil sermaye mağdurlannın "sosyal yardım" paralannın kesilmesinden endişe ettikleri için, "deşifre olmamak" için şikâyette bulunmadıklannı açıkladı. Tamaylıgil, yurtdışında otuz yıl çalışan ve birikim yapan ve bu holdıngler tarafından dolandınlan ınsanlar arasında, Türkiye'ye dönecek kadar bile para bulamayan kişiler olduğunu söyledi. Yurttaşlann bu holdinglere kaptırdıklan para mıktannın 5 mılyar Euro olduğunun ifade edildiğini anımsatan Tamaylıgil, "Bence bu en az rakam. Çünkü bir ankete göre 3.5-4 milyon Tiirkün yaşadığı bir yerleşim yerinde, bu kişilerin en az yuzde 25M bu tür hokünglere para yaürnuş. Çünkü bu insanlar oldukca zor şartJarda çauşıyor, çok az para yaurarak tasarruf yapmaya çahşıyor" diye konuştu. MÎLLI GAZETE'DEN ERDOGAN'A: 'Devlet idaresi çolukçocuk işi değiV tstanbul Haber Servisi - AKP ile Saadet Partisi (SP) arasındaki mücadele, iki partinin yayın organlanrun manşetlerine de yansıdı. Milli Görüş çizgisinin yayın organı Milli Gazete, "Devlet idaresinin çoluk çocuk işi olmadığı bir kez daha kanıtlandl Erdoğan: Beni kandırdılar" manşetini atarken AKP'ye yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak, hükümetin başansızlığıru örtmek için "Mösyö Chirac hafıza özürlü" manşetini kullandı. Hükümetin Kıbns politikasının iflasını günlerdir çok sert başlıklarla eleştiren Milli Gazete, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın • Milli Gazete, °nce îngiltere Başbakanı Erdoğan'ın önce T o n > ' B l a i r ' s o n r a ^ Tony Blaır, sonra Fransız Cumhurbaşkanı da Chırac CMrac tarafından tarafından aldatıldığını yazarak aldatıldığını Rumlan tanımadan vazarak Rumlan müzakere olamayacağını tanımadan hükümehn göremedığinı müzakere vurguladı. Manşetinin olamayacağını yanı sıra başyazıda, pek hükümetin Ç° k h a b e r v e yorumda da göremediğım AKP'ye yüklenen Mıllı vurguladı Dığer Gazete'nın başyazısının ıslamcıgazeteler başlığı da marudardı: ıse AB'ye yüklenen haberler ya D t l Kıbns polıtıkasını saklamakiçin sorumluluğu Chirac'a yükledi. "Chirac'm Rum etkisindekj U dönüşü kavıtlara geçti. Erdoğan müzakere için Rum şartını Ueri süren Chirac'ın, 17 Arahk'ta 'Protokol siyasi tanıma değildir' dediğini açıkladı" başlığını kullanarak Erdoğan'ı savunmaya çalışan gazete, yorumlannda da hükümeti kolladı. tslamcı kesünin en radikal gazetesi olarak bilinen Vakit, her zaman yaptığı gibi hükümetin başansızlığını örtmek için "Yine Sezer kaprisi" manşetiyle Cumhurbaşkam'na yüklendi. Vakit, Sezer'in KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet An" Talat'a AKP ile iyi geçindiği için çifte standart uyguladığını öne sürdü. Akaryakıt kaçakçığı ile ilgili davada kamu yöneticilerinin girdiği kirli ilişkiler gözler önüne seriliyor KaçakçıdanticaretdersiİLHANTAŞCI ANKARA-GebzeAğırCezaMah- kemesi'nde süren akarayakıt kaçak- çıhğına ilişkin dava dosyasına, bir ba- kanın kaçakçılardan oğluna tıcareti öğ- retmelerini istediği iddiası yansıdı. Belgelere göre, kamudaki en üst dü- zey bürokratlardan birisi de akarya- kıt kaçakçılannın işyerlerini ziyaret etti. Kaçakçılann, Gümrük Müste- şarlığı'mn üst düzey bürokratlan ile gümrükleri gezerek "gövde gösterisi" yaptıklan belirlendı. Gelışmeler üze- nne bazı gümrük görevlilerinin de kaçakçılarla ilişkiye geçerek terfile- ri konusunda yardım istedikleri tes- pit edildi. Dosyada, kaçakçılann ba- zı bakanlarla görüştükleri ve bazı ko- nularda yardun istedikleri bilgisi de yer aldı. Esat Kurucu ile tbrahim Bflgehan • Gebze Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada ortaya çıkartılan belgeler, kaçakçılann bürokratlardan siyasilere uzanan geniş ilişkiler ağmı ortaya çıkarttı. Gürnrük memurlannm terfi için kaçakçılann peşine düştüğü belirtilen belgelerde, bir bakanm da kaçakçılardan oğluna ticareti öğretmesini istediği ileri sürülüyor. Taşdelenın paravan olarak kullandı- ğı ZRG Grup Dış Ticaret AŞ'nin 1087 ton akaryakıt kaçakçılığına ilişkin açılan dava dosyasında, kaçakçılann ilişkilerimn bürokratlarla sınırlı ol- madığı ortaya çıktı. Kaçakçılann siyasilerle de ilişkiye girdikleri ve bazı atamalar konusun- da yardım istedikleri anlaşıldı. Ka- çakçılann siyasetçilerle görüşmesi- ne, bırlikte hareket ettikleri "nüfiız- hı Idşflerin" aracüık ettıği saptandı. Bu görüşmelerin bazılannın randevu ta- lebi düzeyinde kaldığı, bazılannın ise gerçekleştiği anlaşıldı. Belgelere gö- re, kaçakçılann siyasi ve bürokratik ayağını "KimvasaT lakaplı kışı yü- rüttü. 10 milyon dolar komisyon Türkiye ile Gürcistan arasında ta- rihi Ipek Yolu'nu canlandırma hede- fıyle Kars-Tiflis demiryolunun inşa- sı için iki ülke arasında protokol im- zalanmıştı. Kaçakçılann bu proje için de nüfuzlu kişiler aracılığıyla hareke- te geçtikleri bilgisi dava dosyasına yansıdı. Tiflis-Kars Demiryolu Pro- jesi'nin yabancı bir firmaya verilme- si karşdığında "10 mflyon doJarhk" ko- misyon için pazarlıklar yapıldığı an- laşıldı. Demiryolu projesi işinin ta- mamlanmasırun ardından Antalya- Alanya arasmda yaşama geçirilmesi öngörülen hızlı tren projesi için de siyasilerle irtibata geçilmesi konu- sunda görüşbirliğine vanldığı belir- lendi. Kaçakçılann bir ihaleyı de ken- dileriyle bağlantısı görünmeyen an- cak arkasmda yer aldıklan holdmge "verdirdiklerine" ilişkin belgeler de dosyaya gırdi. Kaçakçıya esas duruş Kaçakçılar aralannda durum de- ğerlendirmesi yaparken; bır bakanm kendilerinden oğluna ticareti öğretme- si için yardım istediği de anlaşıldı. Üst düzey bir bürokratın oğlu ile ba- kanın oğlunun tstanbul'da "yaşatil- ması" için de kaçakçılann aracı oldu- ğu saptandı. Kaçakçılann Gümrük Müsteşan ve üst düzey bürokratlan ile birlikte teş- kilaü dolaştıklanna ilişkin belgeler dosyada yer aldı. Kaçakçılarla bü- rokratlann "kol kola" yaptıklan de- netim sırasında. çalışanlann "esas du- ruşta" beklediği anlaşıldı. Kaçakçılann üst düzey bürokrat- larla teşkilatta dolaşmasırun ardın- dan bazı gümrük görevlilerinin de ka- çakçılarla irtibata geçerek "terffleri" konusunda yardım istedikleri anla- şıldı. Kamudaki en üst düzey bürok- ratlardan birisinin de değişik dönem- lerde kaçakçılann bürolannı "ziya- ret" ederek görüşmeler yaptığı sap- tandı. Kaçakçılar, bir tanıdüdarının telefon dinlemesine yakalandığı bu ne- denle dikkatli olmalan gerektiğini konuşurlarken, kendileri de dinleme- ye takıldılar. KEMAL KILIÇDAROĞLU: Telefon kayıtları açıklaımıalı ANKARA(Cumhum«t Bürosu) - CHP Istanbul Mılletvekilı KemalKıhçda- roğlu, dava dosyasındaki telefon dinleme kayıtla- nnrda çok sayıda bakanın da adının geçtiğini belirte- rek, telefon kayıtlannın açıklanması çağnsında bu- lundu. Kıhçdaroğlu, yaşa- nanlann AKP'nin "guila- ğına" kadar yolsuzluğun içinde olduğunu gösterdi- ğıne dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, akaryakıt kaçakçılığımn siyasetçi- ler ve bürokrasiyle işbir- liği yapılmadan gerçek- leştirilmesinin hemen he- men olanaksız olduğunu vurguladı. Gebze'de gö- rülen dava dosyasındaki telefon dinleme kayıtlan- na bakıldığmda çok sayı- da siyasetçinin isminin te- lefon konuşmalanna ta- kıldığının görüleceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Orneğin UlaşarmaBaka- nı'nın kaçakçryla >apoğı konuşmada,kerKÜçocuğu- na iş verflmesi teküfi yer ahr. Belli nıakamlara bel- h' bürokraüann atanma- sıiçin hangi bakanlaragi- diküği ve görüşüldüğü te- lefon konuşmaîannda yer ahr" diye konuştu. Yaşananlann "AKP'nin gjrrJağına kadar yolsuzlu- ğun içindeolduğunu" gos- terdiğine işaret eden Kı- lıçdaroğlu, "Telefongörüş- meleri, mahkeme dos>-ala- nnda var. Bugüne kadar telefon konuşmalanna ko- nu olan bakanlar hiçbir açıklama yapmış değiller" dedı. Kemal Kılıçdaroğlu, es- ki Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire- si Başkanı Hanefi Avcı'nın görevinden alınmasının al- hnda yatan nedenin de bu da\a dosyası olduğunu be- lirtti. Kılıçdaroğlu, "2. Beyaz Enerji nedeniyle alınmış gibiydi ama daha önemli- $i gümrüklerdeki akarya- kıt kaçakçıügı\ la ilgili te- lefon dinlemelerh di" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Nevzat Saygılıoğlu ndan sonra gümrüğe müsteşar atanmadığım anımsatarak bunun kaçakçılann bürok- rasiye kendi adamlannı ge- tirme mücadelesinden kay- naklandığuu söyledi. Dosyadaki telefon din- leme tutanaklannın açık- lanması gerektiğini \iirgu- layan Kıhçdaroğlu, bakan- lann da bilgilerinı kamu- oyu ilepaylaşması çağnsın- da bulundu. Kılıçdaroğlu, "Hangi gerekçeyİe bakan- lann isnıi bu telefon dinle- melerde yer alr\or. Bakan- lann bu kişilerle ilişkileri hangi düzeyde? Randevu- laşıpgjdflip görüşmelerden söz ediüyor, bunlann ne- denlerini açddamamahlar" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, TBMM Akaryakıt Kaçakçılığını Araştırma Komisyonu'nun en büyük açmazının AKP hükümeti dönemindeki ka- çakçılıklann göz ardı edil- mesi olduğunu belirtti. KABIL ULUSLU ISAF birlikleri yurda döndü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Afganistan'da ISAF-VII Harekâtı'nı tamamlayarak Türkiye'ye dönen birlik ve personel için 4. Kolordu ve Garnizon Komutanlığf nda karşılama töreni düzenlendi. Törene, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Milli SavTinma Bakanı Vecdi Gönül ve kuvvet komutanlan ile Türkiye'ye dönen personelin yakınlan katıldı. Tören, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök'ün üstü açık araçtan birliği denetlemesi ve selamlamasıyla başladı. 7. Uluslararası Güvenlik Yardım Kuv\et Komutanı Korgeneral Ethem Erdağı, Türk Silahlı KuvvetlerTnin. 4'ü general, yaklaşık 1600 personelin görev aldığı bu süreçte disiplini. eğitimi, bilgi birikimi, tecrübesi, mütevazılığı ve halkla bütünleşmesiyle uluslararası camianın takdirini kazandığını ve Afgan halkının gönlünde taht kurduğunu belirtti. Konuşmalann ardından tören, geçit töreniyle tamamlandı. Şaldat köylüleri, terör tazminatı olarak 5 milyon 100 bin YTL alacak Valilik köylülerle sulhname imzaladı KOCAKÖY (AA) - Diyarbakır "m Koca- köy Ilçesi'ne bağlı Şaklat köyündeki 165 ki- şi, terörden doğan zararlannın karşılanma- sı için Diyarbakır Valiliği ile sulhname im- zalayarak Avrupa Insan Haklan Mahke- mesi'ndeki (AlHM) baş\oırulannı geri çe- keceklerini açıkladı. Geçen hafta Hani ilçesine bağlı Gömeç köyünden 110 kişi, sulhname imzalanma- sından sonra AlHM'ye yaptıklan maddi tazminat davası ile ilgili dosyayı geri çeke- ceklerini açıklamışlardı. Bu hafta da Koca- köy ilçesinin Şaklat köyündeki 165 kişiyle yapılan görüşmeler olumlusonuçlandı. 165 kişi, Valilik ile imzaladıklan sulhnamenin ardından AlHM'deki maddi tazminat dava- suıı geri çekeceklerini söylediler. Vali Yar- dımcısı Erol Özer, sulhname imzalayarak, vatandaşm mağdunyetını giderdiklerini be- lirtti. Özer, "Bu köylülerimizle yapılan gö- rüşmeler sonucu karşıhkh fedakârukta bu- lunarak sulhname imzaladık. Kövlükrimiz vekilleri aracılığıyla AİHM'deki müracaat- larmı geri çekme karan verdiler" dedi. Şaklat Köyü Muhtan Cuma Yalçm ise 1993-1994 yıllannda terörle mücadele ne- deniyle 300 haneli köylerinin boşaltıldığı- nı belirterek şöyle konuştu: "Köyümüzde- ki vatandaşlann, AİHM'de 220 dosyası var. VaHükle yaptığınuz sulhname sonucunda, bunlardan 165'ini geri çekmeyi karariaşür- dık. Kalanı için komisyonla görüşmelerimiz sürüvor." IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek'in, Divan Başkanı olduğu Istanbul ll Kongresi'ne ilişkin mektubunu dün yayımlamıştım. Bu mektupta ll Başkanlığı'na aday olan Altan Öymen'e yönelik eleştiriler de yer alıyordu. Altan öymen cevaben yolladığı mektubunda, özyürek'in de- ğerlendirmelerine ilişkin görüşlerini belirtiyor: "Sayın Oral Çalışlar, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sa- yın Mustafa özyürek'in köşenizde yer alan mektubunu okudum. Mektup, 'parti içi demokrasi' soru- nunun ne kadar vahim boyutlara gel- diğinin yeni bir ömeğidir. Çünkü Sa- yın özyürek, benim aday olduğum kongrenin başkanıydı. Kongre baş- kanlannın kongrede karşı karşıya bu- lunan adaylar arasında tarafsız kal- ması esastır. Oysa kendisi, bu mektubunda bile taraf tutmaktadır. Benimle diğer ada- yın durumlannı karşılaştınrken, benim 'meşakkatli bir uğraş' olan siyasetin gereğini yapmadığımı, seçilmemin zaten 'olanaksız' olduğunu yazmak- ta, öteki adayı ise 'delegelerin yıllardır birlikte mücadele ettikleri bir çalışma arkadaşı' diye niteleyip kazanmasını olağan saymaktadır. Ama bu, partideki demokrasi soru- nunun, daha doğrusu 'demokrasisiz- Altan Oymen'in Mektubu lik' sorununun büyüklüğü karşısında, artık alışılmış olan küçük bir ayrıntı gibi kalıyor. Benim Istanbul ll Başkanlığı'na aday oluşumun başlıca nedeni de pek çok defa açıkladığım gibi, bu so- rundu. Partide özellikle 2003 yılında konulan tüzük hükümlerinin sonucu olarak, demokratik ilke ve kuralların benzeri görülmemiş şekilde çiğnen- mesiydi. Parti içi seçimlerin 'tek adaylı seçim', parti yönetiminin de 'tek adamlı yönetim' haline getirilmek istenmesiydi. • • • Izleyen herites biliyor ki, bu tüzük hükümlerinin 2003 Kurultayı'ndaki kabul ediliş ve yürüriüğe konuluş şe- killeri de çok tartışmalıydı. Nitekim bu tartışmalaha başlayan gelişmeler sonunda, CHP yönetimi 'mahkeme- lik' olmuş, Anayasa Mahkemesi'nden 'ihtar' almıştır. Tüzüğün yeniden de- ğiştihlmesi için altı ay içinde kurultay toplanmazsa, parti hakkında, bu gibi hallerdeki en ağıryaptırım olan 'hazi- ne yardımından mahrum bırakılma' cezası uygulanacaktır. Bütün bu acı gerçekleh Sayın öz- yürek'in başkanı olduğu kongrede örnekleriyle anlatmıştım. Belirtmiştim ki, adaylığımı koyarak, partinin yeni- den demokratikleşmesine, Istanbul çapında da olsa, katkıda bulunmak istiyorum. Her şeyden önce, 'tek adaylı olsun' diye uğraşılan Istanbul seçimini yüzde 20'lik 'imza barajı' cenderesinden çıkarmaya çalışaca- ğım. Eğer kazanırsam, Istanbul'a de- mokratik katılımcılığın akılcılığı ve ve- rimliliği içinde siyasal hizmette bu- lunmanın örneğini vereceğim. • • • CHP'nin Sayın Genel Başkan Yar- dımcısı Özyürek, bu anlattıklanmı an- lamazlıktan geliyor ve Istanbul ll Kongresi'ni basit bir aday çekişmesi gibi görüyor. Oysa rastlantıya bakın ki, dünkü Cumhuriyet'te mektubun yayımlandı- ğı köşenin yanındaki bir haber, CHP kongrelerindeki 'tek aday' ve 'tek adam' merakının yeni bir belgesiydi. Başlığı şuydu: 'Muhalifler aday çıkaramadı' Haber Mersin kaynakhydı. (Sayın özyürek'in milletvekili olduğu ilimiz.) Oradaki CHP kongresinde başkanlı- ğa adaylığını koymak isteyen 'aday adayı' durumu şöyle özetlemişti. 'CHP ll Kongresi'nde başkan adayı olabilmek için kayıtlı 621 delegenin yüzde 20'sinin, yani 125 delegenin imzalı onayı ve bu delegelerin isminin divan huzurunda teşhiri gerekiyor. Çalışmalarımız süresince 70 delege arkadaşımızdan imza aldık. Ancak daha sonra çok sayıda delege imza- sını geri çekti. Bu nedenle ben de adaylıktan çekiliyorum.' Aday adayı, delegelerin imzalannı çekmesinin nedenlehni de anlatıyor. Ama bunu burada tekrahamaya ge- rek yok. Durum Istanbul Kongresi öncesindeki durum gibiydi. Istanbul'da şimdiki ll Başkanı kongreden günlerce önce, 615 Is- tanbul delegesinden 497'sinin oyunu aldığını ilan etmişti. Geriye imza at- mamış 118 delege kalmıştı. Oysa yüzde 20lik 'imza barajı' 123'tü. Bir delegenin birden fazla adaya imza vermesi yasaklandığı için, o barajı aşabilmek, ancak 497 imzalı adayın imzacılanndan bir kısmının imzalannı geri çekmesi ve ikinci 'aday adayı'na imza vermesiyle mümkündü... Istanbul'da bu engel birkaç aşa- mada aşılabildi. En sonunda da Mer- sin aday adayının sözünü ettiği 'di- van huzurunda teşhir' aşamasından geçildikten sonra... Aynntıları uzun... Zaten her şey, yüzlerce kongre delegesinin ve izle- yicisinin gözleri önünde oldu. Kıs- men de olsa, basına da yansıdı... Görenlerin bilenlerin bu olup biteni 'demokratik' sayabilmeleri mümkün mü?.. ••• Sayın Özyürek bir de bana 'Siyaset meşakkatli bir iştir' diye siyaset dersi vehyor. Zahmet etmiş. Teşekkür ede- rim. Bunu ben 18 yaşımdan ben çok iyi bilirim. Hele, partinin 8.7 oy oranı- na düşüp Meclis dışında kalmasın- dan sonraki dönemin genel başkanı olarak, pek çok kimseden çok daha iyi bilirim. Zaten Istanbul Kongresi'ndeki 'im- za barajı'n/n tüm antidemokratik ko- şullara rağmen aşılabilmesi ve 213 oya kadar çıkılabilmesi de, beni des- tekleyen arkadaşlarımın katlandığı meşakkatin sonucudur. Ve ben bunu mevcut koşullar altında bir yenilgi saymıyorum. Zaten bir siyasi parti için yenilgi veya yenginin, kaybetmenin veya ka- zanmanın ölçüsü, kongre delegele- rinden değil, seçmenlerden alınan oylardır. Dilerim CHP yönetimi bir gün gelir, parti içindeki 'demokrasi- sizlik sorunu'nu çözmeye razı olur ve asıl enerjisini seçmenlere yöneltme imkânını bulur. Saygılanmla. Altan öymen"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle