Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 AĞUSTOS 2005 CUMARTESİ
HABERLER
CHP'Lİ TAıMAYLIGtL:
Yeşilsermaye
mağdurları
gizleniyor
ANKARA (ANKA) - Avrupa ülkelerinde
yaşayan çok sayıda yeşil sermaye mağdurunun,
bulunduklan ülkelerde işsizlik nedeniyle
aldıklan "sosyal yardun" parasından da olma-
mak için şikâyette bulunamadıklan öğrenildi,
TBMM'de yeşil sermaye mağdurlannın sorun-
lannı araştırmak ve çözüm yollannı bulmak
üzere kurulan araştırma komisyonu, ekim
ayında çahşmalanna devam edecek. Komisvon
üyesi CHP Istanbul Mıllervekilı Bihlun
TamayhgiL bugüne kadar yaptıklan çalışmalar-
da. yurtdışındaki yeşil sermaye mağdurlannın
sayısını net olarak tespit etmelerinin zor
olduğunu gördüklerini anlattı. Tamaylıgil, bu
kişilenn tespıti için. hangi holdingde ortaklık
haklan varsa bunun için başvuruda bulunmalan
gerektiğini anımsattı. Tamaylıgil, yurtdışında
yaşayan yurttaşlann önce
• Tamaylıgil, çifte vergilendirme riski
yurtdışında otuz üe karşılaştıklannı,
yıl çalışan ve ardından Almanya'da
birikim yapan ve Çifte vatandaşlık
islami holdıngler kayıtlannın ortaya
tarafından çıkmasından sonra korku
dolandınlan yaşadıklannı anımsa-
insanlar arasında, tarak şunlan söyledi:
Türkiye' ye "Sonra bir de paralar
dönecek kadar bile toplanmış, bankacıiık sis-
para bulamayan temi kullarulmadan para
kişıler olduğunu transferi geçekleştirilmiş
sövledi. ve temsilci ortaklarla
Tamaylıgil, bazı g«i§ yapumış. Bu holdin-
mağdurlann da gk™ mağdurlannın
sosyal yardım beBrtenmesi için orada
parasından gerçek ortağuı kendisini
olmamak için deşîrre etmesi laam,
şikayetçi 'Para yatırdım' diye.
olmadığını belırtti. Avrupa'da büyük bir
işsiziik ve geçim sıkınbsı
var. Sosyal güvenlik yardımlan alryorlar. Şimdi
'Para yatırdım, dolandınldım' diye
başvururlarsa bu kez o devleüe sorun yaşayacak-
lar." Tamaylıgil, bu nedenle yeşil sermaye
mağdurlannın "sosyal yardım" paralannın
kesilmesinden endişe ettikleri için, "deşifre
olmamak" için şikâyette bulunmadıklannı
açıkladı. Tamaylıgil, yurtdışında otuz yıl çalışan
ve birikim yapan ve bu holdıngler tarafından
dolandınlan ınsanlar arasında, Türkiye'ye
dönecek kadar bile para bulamayan kişiler
olduğunu söyledi. Yurttaşlann bu holdinglere
kaptırdıklan para mıktannın 5 mılyar Euro
olduğunun ifade edildiğini anımsatan
Tamaylıgil, "Bence bu en az rakam. Çünkü bir
ankete göre 3.5-4 milyon Tiirkün yaşadığı bir
yerleşim yerinde, bu kişilerin en az yuzde 25M bu
tür hokünglere para yaürnuş. Çünkü bu insanlar
oldukca zor şartJarda çauşıyor, çok az para
yaurarak tasarruf yapmaya çahşıyor" diye
konuştu.
MÎLLI GAZETE'DEN ERDOGAN'A:
'Devlet idaresi
çolukçocuk
işi değiV
tstanbul Haber Servisi - AKP ile Saadet Partisi
(SP) arasındaki mücadele, iki partinin yayın
organlanrun manşetlerine de yansıdı. Milli
Görüş çizgisinin yayın organı Milli Gazete,
"Devlet idaresinin çoluk çocuk işi olmadığı bir
kez daha kanıtlandl Erdoğan: Beni
kandırdılar" manşetini atarken AKP'ye
yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak, hükümetin
başansızlığıru örtmek için "Mösyö Chirac
hafıza özürlü" manşetini kullandı. Hükümetin
Kıbns politikasının iflasını günlerdir çok sert
başlıklarla eleştiren Milli Gazete, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan ın
• Milli Gazete, °nce îngiltere Başbakanı
Erdoğan'ın önce T o n
> ' B l a i r
' s o n r a
^
Tony Blaır, sonra Fransız Cumhurbaşkanı
da Chırac CMrac tarafından
tarafından aldatıldığını yazarak
aldatıldığını Rumlan tanımadan
vazarak Rumlan müzakere olamayacağını
tanımadan hükümehn göremedığinı
müzakere vurguladı. Manşetinin
olamayacağını yanı sıra başyazıda, pek
hükümetin Ç°
k h a b e r v e
yorumda da
göremediğım AKP'ye yüklenen Mıllı
vurguladı Dığer Gazete'nın başyazısının
ıslamcıgazeteler başlığı da marudardı:
ıse AB'ye
yüklenen haberler
ya D t l Kıbns polıtıkasını
saklamakiçin
sorumluluğu Chirac'a
yükledi. "Chirac'm Rum etkisindekj U dönüşü
kavıtlara geçti. Erdoğan müzakere için Rum
şartını Ueri süren Chirac'ın, 17 Arahk'ta
'Protokol siyasi tanıma değildir' dediğini
açıkladı" başlığını kullanarak Erdoğan'ı
savunmaya çalışan gazete, yorumlannda da
hükümeti kolladı. tslamcı kesünin en radikal
gazetesi olarak bilinen Vakit, her zaman
yaptığı gibi hükümetin başansızlığını örtmek
için "Yine Sezer kaprisi" manşetiyle
Cumhurbaşkam'na yüklendi. Vakit, Sezer'in
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet An" Talat'a
AKP ile iyi geçindiği için çifte standart
uyguladığını öne sürdü.
Akaryakıt kaçakçığı ile ilgili davada kamu yöneticilerinin girdiği kirli ilişkiler gözler önüne seriliyor
KaçakçıdanticaretdersiİLHANTAŞCI
ANKARA-GebzeAğırCezaMah-
kemesi'nde süren akarayakıt kaçak-
çıhğına ilişkin dava dosyasına, bir ba-
kanın kaçakçılardan oğluna tıcareti öğ-
retmelerini istediği iddiası yansıdı.
Belgelere göre, kamudaki en üst dü-
zey bürokratlardan birisi de akarya-
kıt kaçakçılannın işyerlerini ziyaret
etti. Kaçakçılann, Gümrük Müste-
şarlığı'mn üst düzey bürokratlan ile
gümrükleri gezerek "gövde gösterisi"
yaptıklan belirlendı. Gelışmeler üze-
nne bazı gümrük görevlilerinin de
kaçakçılarla ilişkiye geçerek terfile-
ri konusunda yardım istedikleri tes-
pit edildi. Dosyada, kaçakçılann ba-
zı bakanlarla görüştükleri ve bazı ko-
nularda yardun istedikleri bilgisi de
yer aldı.
Esat Kurucu ile tbrahim Bflgehan
• Gebze Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada ortaya çıkartılan belgeler, kaçakçılann
bürokratlardan siyasilere uzanan geniş ilişkiler ağmı ortaya çıkarttı. Gürnrük memurlannm terfi
için kaçakçılann peşine düştüğü belirtilen belgelerde, bir bakanm da kaçakçılardan oğluna ticareti
öğretmesini istediği ileri sürülüyor.
Taşdelenın paravan olarak kullandı-
ğı ZRG Grup Dış Ticaret AŞ'nin 1087
ton akaryakıt kaçakçılığına ilişkin
açılan dava dosyasında, kaçakçılann
ilişkilerimn bürokratlarla sınırlı ol-
madığı ortaya çıktı.
Kaçakçılann siyasilerle de ilişkiye
girdikleri ve bazı atamalar konusun-
da yardım istedikleri anlaşıldı. Ka-
çakçılann siyasetçilerle görüşmesi-
ne, bırlikte hareket ettikleri "nüfiız-
hı Idşflerin" aracüık ettıği saptandı. Bu
görüşmelerin bazılannın randevu ta-
lebi düzeyinde kaldığı, bazılannın ise
gerçekleştiği anlaşıldı. Belgelere gö-
re, kaçakçılann siyasi ve bürokratik
ayağını "KimvasaT lakaplı kışı yü-
rüttü.
10 milyon dolar komisyon
Türkiye ile Gürcistan arasında ta-
rihi Ipek Yolu'nu canlandırma hede-
fıyle Kars-Tiflis demiryolunun inşa-
sı için iki ülke arasında protokol im-
zalanmıştı. Kaçakçılann bu proje için
de nüfuzlu kişiler aracılığıyla hareke-
te geçtikleri bilgisi dava dosyasına
yansıdı. Tiflis-Kars Demiryolu Pro-
jesi'nin yabancı bir firmaya verilme-
si karşdığında "10 mflyon doJarhk" ko-
misyon için pazarlıklar yapıldığı an-
laşıldı. Demiryolu projesi işinin ta-
mamlanmasırun ardından Antalya-
Alanya arasmda yaşama geçirilmesi
öngörülen hızlı tren projesi için de
siyasilerle irtibata geçilmesi konu-
sunda görüşbirliğine vanldığı belir-
lendi. Kaçakçılann bir ihaleyı de ken-
dileriyle bağlantısı görünmeyen an-
cak arkasmda yer aldıklan holdmge
"verdirdiklerine" ilişkin belgeler de
dosyaya gırdi.
Kaçakçıya esas duruş
Kaçakçılar aralannda durum de-
ğerlendirmesi yaparken; bır bakanm
kendilerinden oğluna ticareti öğretme-
si için yardım istediği de anlaşıldı.
Üst düzey bir bürokratın oğlu ile ba-
kanın oğlunun tstanbul'da "yaşatil-
ması" için de kaçakçılann aracı oldu-
ğu saptandı.
Kaçakçılann Gümrük Müsteşan ve
üst düzey bürokratlan ile birlikte teş-
kilaü dolaştıklanna ilişkin belgeler
dosyada yer aldı. Kaçakçılarla bü-
rokratlann "kol kola" yaptıklan de-
netim sırasında. çalışanlann "esas du-
ruşta" beklediği anlaşıldı.
Kaçakçılann üst düzey bürokrat-
larla teşkilatta dolaşmasırun ardın-
dan bazı gümrük görevlilerinin de ka-
çakçılarla irtibata geçerek "terffleri"
konusunda yardım istedikleri anla-
şıldı. Kamudaki en üst düzey bürok-
ratlardan birisinin de değişik dönem-
lerde kaçakçılann bürolannı "ziya-
ret" ederek görüşmeler yaptığı sap-
tandı. Kaçakçılar, bir tanıdüdarının
telefon dinlemesine yakalandığı bu ne-
denle dikkatli olmalan gerektiğini
konuşurlarken, kendileri de dinleme-
ye takıldılar.
KEMAL KILIÇDAROĞLU:
Telefon
kayıtları
açıklaımıalı
ANKARA(Cumhum«t
Bürosu) - CHP Istanbul
Mılletvekilı KemalKıhçda-
roğlu, dava dosyasındaki
telefon dinleme kayıtla-
nnrda çok sayıda bakanın
da adının geçtiğini belirte-
rek, telefon kayıtlannın
açıklanması çağnsında bu-
lundu. Kıhçdaroğlu, yaşa-
nanlann AKP'nin "guila-
ğına" kadar yolsuzluğun
içinde olduğunu gösterdi-
ğıne dikkat çekti.
Kılıçdaroğlu, akaryakıt
kaçakçılığımn siyasetçi-
ler ve bürokrasiyle işbir-
liği yapılmadan gerçek-
leştirilmesinin hemen he-
men olanaksız olduğunu
vurguladı. Gebze'de gö-
rülen dava dosyasındaki
telefon dinleme kayıtlan-
na bakıldığmda çok sayı-
da siyasetçinin isminin te-
lefon konuşmalanna ta-
kıldığının görüleceğini
kaydeden Kılıçdaroğlu,
"Orneğin UlaşarmaBaka-
nı'nın kaçakçryla >apoğı
konuşmada,kerKÜçocuğu-
na iş verflmesi teküfi yer
ahr. Belli nıakamlara bel-
h' bürokraüann atanma-
sıiçin hangi bakanlaragi-
diküği ve görüşüldüğü te-
lefon konuşmaîannda yer
ahr" diye konuştu.
Yaşananlann "AKP'nin
gjrrJağına kadar yolsuzlu-
ğun içindeolduğunu" gos-
terdiğine işaret eden Kı-
lıçdaroğlu, "Telefongörüş-
meleri, mahkeme dos>-ala-
nnda var. Bugüne kadar
telefon konuşmalanna ko-
nu olan bakanlar hiçbir
açıklama yapmış değiller"
dedı.
Kemal Kılıçdaroğlu, es-
ki Kaçakçılık ve Organize
Suçlarla Mücadele Daire-
si Başkanı Hanefi Avcı'nın
görevinden alınmasının al-
hnda yatan nedenin de bu
da\a dosyası olduğunu be-
lirtti.
Kılıçdaroğlu, "2. Beyaz
Enerji nedeniyle alınmış
gibiydi ama daha önemli-
$i gümrüklerdeki akarya-
kıt kaçakçıügı\ la ilgili te-
lefon dinlemelerh di" diye
konuştu. Kılıçdaroğlu,
Nevzat Saygılıoğlu ndan
sonra gümrüğe müsteşar
atanmadığım anımsatarak
bunun kaçakçılann bürok-
rasiye kendi adamlannı ge-
tirme mücadelesinden kay-
naklandığuu söyledi.
Dosyadaki telefon din-
leme tutanaklannın açık-
lanması gerektiğini \iirgu-
layan Kıhçdaroğlu, bakan-
lann da bilgilerinı kamu-
oyu ilepaylaşması çağnsın-
da bulundu. Kılıçdaroğlu,
"Hangi gerekçeyİe bakan-
lann isnıi bu telefon dinle-
melerde yer alr\or. Bakan-
lann bu kişilerle ilişkileri
hangi düzeyde? Randevu-
laşıpgjdflip görüşmelerden
söz ediüyor, bunlann ne-
denlerini açddamamahlar"
diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, TBMM
Akaryakıt Kaçakçılığını
Araştırma Komisyonu'nun
en büyük açmazının AKP
hükümeti dönemindeki ka-
çakçılıklann göz ardı edil-
mesi olduğunu belirtti.
KABIL
ULUSLU
ISAF
birlikleri
yurda döndü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
Afganistan'da ISAF-VII Harekâtı'nı
tamamlayarak Türkiye'ye dönen birlik
ve personel için 4. Kolordu ve Garnizon
Komutanlığf nda karşılama töreni
düzenlendi. Törene, Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Milli
SavTinma Bakanı Vecdi Gönül ve kuvvet
komutanlan ile Türkiye'ye dönen
personelin yakınlan katıldı. Tören,
Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Özkök'ün üstü açık araçtan birliği
denetlemesi ve selamlamasıyla başladı.
7. Uluslararası Güvenlik Yardım Kuv\et
Komutanı Korgeneral Ethem Erdağı,
Türk Silahlı KuvvetlerTnin. 4'ü general,
yaklaşık 1600 personelin görev aldığı bu
süreçte disiplini. eğitimi, bilgi birikimi,
tecrübesi, mütevazılığı ve halkla
bütünleşmesiyle uluslararası camianın
takdirini kazandığını ve Afgan halkının
gönlünde taht kurduğunu belirtti.
Konuşmalann ardından tören, geçit
töreniyle tamamlandı.
Şaldat köylüleri, terör tazminatı olarak 5 milyon 100 bin YTL alacak
Valilik köylülerle sulhname imzaladı
KOCAKÖY (AA) - Diyarbakır "m Koca-
köy Ilçesi'ne bağlı Şaklat köyündeki 165 ki-
şi, terörden doğan zararlannın karşılanma-
sı için Diyarbakır Valiliği ile sulhname im-
zalayarak Avrupa Insan Haklan Mahke-
mesi'ndeki (AlHM) baş\oırulannı geri çe-
keceklerini açıkladı.
Geçen hafta Hani ilçesine bağlı Gömeç
köyünden 110 kişi, sulhname imzalanma-
sından sonra AlHM'ye yaptıklan maddi
tazminat davası ile ilgili dosyayı geri çeke-
ceklerini açıklamışlardı. Bu hafta da Koca-
köy ilçesinin Şaklat köyündeki 165 kişiyle
yapılan görüşmeler olumlusonuçlandı. 165
kişi, Valilik ile imzaladıklan sulhnamenin
ardından AlHM'deki maddi tazminat dava-
suıı geri çekeceklerini söylediler. Vali Yar-
dımcısı Erol Özer, sulhname imzalayarak,
vatandaşm mağdunyetını giderdiklerini be-
lirtti. Özer, "Bu köylülerimizle yapılan gö-
rüşmeler sonucu karşıhkh fedakârukta bu-
lunarak sulhname imzaladık. Kövlükrimiz
vekilleri aracılığıyla AİHM'deki müracaat-
larmı geri çekme karan verdiler" dedi.
Şaklat Köyü Muhtan Cuma Yalçm ise
1993-1994 yıllannda terörle mücadele ne-
deniyle 300 haneli köylerinin boşaltıldığı-
nı belirterek şöyle konuştu: "Köyümüzde-
ki vatandaşlann, AİHM'de 220 dosyası var.
VaHükle yaptığınuz sulhname sonucunda,
bunlardan 165'ini geri çekmeyi karariaşür-
dık. Kalanı için komisyonla görüşmelerimiz
sürüvor."
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Mustafa Özyürek'in, Divan Başkanı
olduğu Istanbul ll Kongresi'ne ilişkin
mektubunu dün yayımlamıştım. Bu
mektupta ll Başkanlığı'na aday olan
Altan Öymen'e yönelik eleştiriler de
yer alıyordu. Altan öymen cevaben
yolladığı mektubunda, özyürek'in de-
ğerlendirmelerine ilişkin görüşlerini
belirtiyor:
"Sayın Oral Çalışlar,
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sa-
yın Mustafa özyürek'in köşenizde
yer alan mektubunu okudum.
Mektup, 'parti içi demokrasi' soru-
nunun ne kadar vahim boyutlara gel-
diğinin yeni bir ömeğidir. Çünkü Sa-
yın özyürek, benim aday olduğum
kongrenin başkanıydı. Kongre baş-
kanlannın kongrede karşı karşıya bu-
lunan adaylar arasında tarafsız kal-
ması esastır.
Oysa kendisi, bu mektubunda bile
taraf tutmaktadır. Benimle diğer ada-
yın durumlannı karşılaştınrken, benim
'meşakkatli bir uğraş' olan siyasetin
gereğini yapmadığımı, seçilmemin
zaten 'olanaksız' olduğunu yazmak-
ta, öteki adayı ise 'delegelerin yıllardır
birlikte mücadele ettikleri bir çalışma
arkadaşı' diye niteleyip kazanmasını
olağan saymaktadır.
Ama bu, partideki demokrasi soru-
nunun, daha doğrusu 'demokrasisiz-
Altan Oymen'in Mektubu
lik' sorununun büyüklüğü karşısında,
artık alışılmış olan küçük bir ayrıntı
gibi kalıyor.
Benim Istanbul ll Başkanlığı'na
aday oluşumun başlıca nedeni de
pek çok defa açıkladığım gibi, bu so-
rundu. Partide özellikle 2003 yılında
konulan tüzük hükümlerinin sonucu
olarak, demokratik ilke ve kuralların
benzeri görülmemiş şekilde çiğnen-
mesiydi. Parti içi seçimlerin 'tek
adaylı seçim', parti yönetiminin de
'tek adamlı yönetim' haline getirilmek
istenmesiydi.
• • •
Izleyen herites biliyor ki, bu tüzük
hükümlerinin 2003 Kurultayı'ndaki
kabul ediliş ve yürüriüğe konuluş şe-
killeri de çok tartışmalıydı. Nitekim
bu tartışmalaha başlayan gelişmeler
sonunda, CHP yönetimi 'mahkeme-
lik' olmuş, Anayasa Mahkemesi'nden
'ihtar' almıştır. Tüzüğün yeniden de-
ğiştihlmesi için altı ay içinde kurultay
toplanmazsa, parti hakkında, bu gibi
hallerdeki en ağıryaptırım olan 'hazi-
ne yardımından mahrum bırakılma'
cezası uygulanacaktır.
Bütün bu acı gerçekleh Sayın öz-
yürek'in başkanı olduğu kongrede
örnekleriyle anlatmıştım. Belirtmiştim
ki, adaylığımı koyarak, partinin yeni-
den demokratikleşmesine, Istanbul
çapında da olsa, katkıda bulunmak
istiyorum. Her şeyden önce, 'tek
adaylı olsun' diye uğraşılan Istanbul
seçimini yüzde 20'lik 'imza barajı'
cenderesinden çıkarmaya çalışaca-
ğım. Eğer kazanırsam, Istanbul'a de-
mokratik katılımcılığın akılcılığı ve ve-
rimliliği içinde siyasal hizmette bu-
lunmanın örneğini vereceğim.
• • •
CHP'nin Sayın Genel Başkan Yar-
dımcısı Özyürek, bu anlattıklanmı an-
lamazlıktan geliyor ve Istanbul ll
Kongresi'ni basit bir aday çekişmesi
gibi görüyor.
Oysa rastlantıya bakın ki, dünkü
Cumhuriyet'te mektubun yayımlandı-
ğı köşenin yanındaki bir haber, CHP
kongrelerindeki 'tek aday' ve 'tek
adam' merakının yeni bir belgesiydi.
Başlığı şuydu:
'Muhalifler aday çıkaramadı'
Haber Mersin kaynakhydı. (Sayın
özyürek'in milletvekili olduğu ilimiz.)
Oradaki CHP kongresinde başkanlı-
ğa adaylığını koymak isteyen 'aday
adayı' durumu şöyle özetlemişti.
'CHP ll Kongresi'nde başkan adayı
olabilmek için kayıtlı 621 delegenin
yüzde 20'sinin, yani 125 delegenin
imzalı onayı ve bu delegelerin isminin
divan huzurunda teşhiri gerekiyor.
Çalışmalarımız süresince 70 delege
arkadaşımızdan imza aldık. Ancak
daha sonra çok sayıda delege imza-
sını geri çekti. Bu nedenle ben de
adaylıktan çekiliyorum.'
Aday adayı, delegelerin imzalannı
çekmesinin nedenlehni de anlatıyor.
Ama bunu burada tekrahamaya ge-
rek yok. Durum Istanbul Kongresi
öncesindeki durum gibiydi.
Istanbul'da şimdiki ll Başkanı
kongreden günlerce önce, 615 Is-
tanbul delegesinden 497'sinin oyunu
aldığını ilan etmişti. Geriye imza at-
mamış 118 delege kalmıştı. Oysa
yüzde 20lik 'imza barajı' 123'tü. Bir
delegenin birden fazla adaya imza
vermesi yasaklandığı için, o barajı
aşabilmek, ancak 497 imzalı adayın
imzacılanndan bir kısmının imzalannı
geri çekmesi ve ikinci 'aday adayı'na
imza vermesiyle mümkündü...
Istanbul'da bu engel birkaç aşa-
mada aşılabildi. En sonunda da Mer-
sin aday adayının sözünü ettiği 'di-
van huzurunda teşhir' aşamasından
geçildikten sonra...
Aynntıları uzun... Zaten her şey,
yüzlerce kongre delegesinin ve izle-
yicisinin gözleri önünde oldu. Kıs-
men de olsa, basına da yansıdı...
Görenlerin bilenlerin bu olup biteni
'demokratik' sayabilmeleri mümkün
mü?..
•••
Sayın Özyürek bir de bana 'Siyaset
meşakkatli bir iştir' diye siyaset dersi
vehyor. Zahmet etmiş. Teşekkür ede-
rim. Bunu ben 18 yaşımdan ben çok
iyi bilirim. Hele, partinin 8.7 oy oranı-
na düşüp Meclis dışında kalmasın-
dan sonraki dönemin genel başkanı
olarak, pek çok kimseden çok daha
iyi bilirim.
Zaten Istanbul Kongresi'ndeki 'im-
za barajı'n/n tüm antidemokratik ko-
şullara rağmen aşılabilmesi ve 213
oya kadar çıkılabilmesi de, beni des-
tekleyen arkadaşlarımın katlandığı
meşakkatin sonucudur. Ve ben bunu
mevcut koşullar altında bir yenilgi
saymıyorum.
Zaten bir siyasi parti için yenilgi
veya yenginin, kaybetmenin veya ka-
zanmanın ölçüsü, kongre delegele-
rinden değil, seçmenlerden alınan
oylardır. Dilerim CHP yönetimi bir
gün gelir, parti içindeki 'demokrasi-
sizlik sorunu'nu çözmeye razı olur ve
asıl enerjisini seçmenlere yöneltme
imkânını bulur.
Saygılanmla.
Altan öymen"