Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
c31 AĞUSTOS 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
17
ÖzetleZehra Top:
"Okuması için
Başbakan'a
kitap özeti
hazırlayanlardan
birricamvar. Turgut
özakman'ın Şu Çılgın
Türkler kitabının
özetini çıkanrken
Mustafa Kemal'e
Başkumandanlığı
vermek istemeyen
muhaliflere, Ismet
Paşa'nın söylediği şu
cümleyi mutlaka
yazsınlar: Insan
tarihten utanır be.
Vatan pahasına
siyaset olur mu?"
Etekbonik posta: dert2som§cuml Tel: 0.212,512 05 05 Faks: 0,212.512 44 97 !
- Tekel'in üç tuzlası
satılıyormuş.
"Sonunda tuz da koktu!"
.§ Kira öder gibi ev
« sahibi
5 olunacakmış.
Jj, Sanki kira ödemek
>! kolayda...
DÜŞÜNÜP taşınıp "Kürt soaınu" dediler ama
sorunun içeriğine ilişkin ne düşündükJerini henüz
lütfedip söylemediler. Çünkü düşünürierin bir kısmı
şu sıralar "Emneni konferansı"ndaki derslerine
çalışıyoriar! Düşünürier düşüne dursun Prof. Dr.
Ozer Ozankaya'nın bir çift sözü var:
'Türkiye'yi Atatürkçü devletçilik politikasından
alıkoyan sömürgeci Batı ve onunla işbiriiği eden
gerici iktidarlar, sanayi ve hizmet etkinliklerinin yurt
yüzeyine dengeli dağılmasını engellemiş ve
Türkiye'nin sanayisinin üçte ikisini Istanbul'la Izmit
arasına gömmüş, geri kalanının da en önemli
bölümülzmir, Bursa, Ankara, Adana ve
Eskişehir'de toplanmıştır. Oysa kalkınma denilen
etkinliklerin yurt yüzeyine dengeli olarak
dağılmaması, başta ekonomi bilimi ve tüm
toplumsal bilimlerde gelişmenin değil, tam tersine
geri bırakılmanın göstergesi sayılır.
Sanayileşmeden ve öbür gelişme etkinliklerinden
Refopm
yoksun kalan yerlerde bir yandan eğitimsizlik, bir
yandan işsizlik çığ gibi büyümüştür.
Güneydoğu Anadolu'da silahlı bölücünün, bu
olumsuz ekonomi politikasını halkı kışkırtmak
amacıyla kullanmasını önlemek için öncelikle, bu
durumun yalnız bu bölge için değil, tüm Türkiye
için çok yıkımlı sonuçlar verdiği açıkça
söylenmelidir. Atatürk devletçiliği, gelişme
etkinliklerini tüm yurt yüzeyine dengeli dağıtma
gereğine göre davranan, gelir dağılımını emek
harcayanların gönencini gözetecek biçimde
düzenleyen bir sistemdi. Bugün de tüm ulusumuzu
çağdaş bir toplum olarak bütünleştirip
kaynaştıracak olan, ayrılıkçılığın haksızlığını da
zararlarını da açıkça kavrama olanağı verecek olan,
böyle bir gerçekçi ekonomi politikasıdır.
Bu vesileyle, tüm Türk ulusunun vergileriyle
yapılan GAP'ın özel önemine işaret etmek gerekir.
Her şeyden önce bu girişim, yalnız tarımsal üretimi
değil, aynı zamanda tanmsal sanayi de içinde
olmak üzere genel sanayileşmeyi de içeren nitelik
taşımalı ve öylece gerçekleşmelidir. Ancak
bölgedeki tarımsal toprakların yüzde 50'si, bu
bölgedeki çiftçi ailelerin yalnızca yüzde 4'ünün
elinde bulunuyor. Tüm ulusumuzun görkemli
kaynaklanyla yapılan bir yatırım sonunda altın
değeri kazanacak topraklann yansının, bir küçük
azınlığın mülkiyetinde kalması, adalet duygulannı
derinden zedeler ve bölücü propagandalara çok
etkili olma fırsatı verebilir. Yaratıian değeri adaletle
bölüştüren ve çiftçiyi işlediği toprağın sahibi yapan
bir toprak ve tarım reformu hiç değilse GAP
bölgesi için kaçınılmaz olmuştur."
Işte size reform... Yapın da görelim!
Tükürük
KültürBakanı
AtillaKoç'un
"böyle sanafın
içine tüküren Ankara
Büyükşehir Belediye
Başkanı I. Melih
Gökçek'in genel
sekreterfiğini
yaptığını biliyor
muydunuz?"
hiraz
Her şeye de
itiraz edilir mi
demiyorsanız
adresiniz:
www.itirazet.com.
SESSlZSEDASIZ(f) Merkel'e Ankara'dan mektup var
ALMAN Hıristiyan Demokrat
Partisi lideri Angela Merkel
Türkiye'nin AB üyeliği için imtiyazlı
ortakJık öneriyor; "Ankara" sesini
çıkartmıyor.
Fakat Ankara'dan avukat Selim
Sanibrahimoğlu, "Ankara"nın
yerine Merkel'e gönderdiği
mektupta bazı hukuki
hatırlatmalar yapıyor.
Sanibrahimoğlu, mektubunda
AB'yi kuran Ankara ve Roma
Antlaşmalan'nda Alman devletinin
imzasının ve taahhüdünün
bulunduğunu ve bu imzalann belli
hukuki yükümlülükler içerdiğini,
dolayısıyla imtiyazlı ortaklık halinde
Türkiye'nin uğradığı ve uğrayacağı
zarariann, Almanya ve AB
tarafından karşılanması gerektiğini
anlatıyor. Aynca; özellikle 1/95 sayılı
t
Gümrük Biriiği karan nedeniyle,
Türk sanayi üretiminin ihracattan
ithalata yönelerek uluslararası
ticarette gerilediğini, bu nedenle
sanayide meydana gelen düşüşlerin
ekonomiye zarar olarak yansıdığını
belirterek ticaret dengesinde oluşan
zarann AB'nin muhasebesinde
AB'nin kazancı olarak yer aldığının
altını çiziyor ve Merkel'in bundan
sonra aynı doğruftuda hareket
etmesi halinde AB'nin, bugüne
kadar oluşan ve bundan sonra
oluşacak Türk ekonomisinin
zararlarını, antlaşmalardaki Alman
devletinin mutlaka karşılaması ve
zaran kesinlikle ödemesi gerektiğini
bildiriyor.
Ankara'dan gönderilen bu mektup
belki "Ankara"nın da dikkatini
çekeri
ÇED KÖŞESİ
OKTAY EKİNCt
Eylülde 'Çeşmeli Konak'...
Efsanevi KazDağı'ıun güney
eteklerinde, Edremit Körfeane
bakan yeşil yamaçlara kurul-
muş esİd "Papazük" köyü, bu-
günkü Alünoluk beldesinin ılk
yerleşim yeri.
Kıyı kuşağına "yukandan"
bakmasına rağmen öylesine
"alçakgönüllü" ki, o dip dibe
tatil sitelerine "mimarnk'' der-
si verecek evlerine rağmen yıl-
larca "ben buradayım'' bile de-
medi... Çünkü, "denize yakın-
ük"tan beslenen "imar ran-
n"nın tahribatına karşı ancak
"yukanlarda saklanarak" ko-
runabildi...
9O'lı yıllann sonlannda gö-
reve gelen Belediye Başkam Is-
mailAynur ve çalışma arkadaş-
lanndan mimar Mehmet Aldf
Öznal, 21. yüzyıla "geçmişi de
kucaklayarak" girme karanm
aldıklannda, yüzü ilk gülenler-
den biri toprak altındaki An-
tandros, dığeri de "dağa ağm-
mış" Papazlık'tı...
Adramyttaon'dan (Edremit)
Assos'a giden antik yol üzerin-
deki Antandros, 2000'leri "ko-
operatif Uoklanmn alünda"
karşılamıştı... Oysa, örneğin
IÖ. 6. yüzyılda, önce
Mytüene'nin
(Midilli), son-
ra "trann-
lar"m, derken
-Romahlar"ın
işgalinde bile
böyle "zulüm
görmemişti...
Tak\
r
imler
IS 2000'leri
gösterdiğinde,
belediye tarafın-
dan yeniden gün
ışığina çıkanl-
maya başlandı • "g--
ve şimdi Altıno-
hdc'un binlerce yıllık geçmişi-
ni gösteren gurur kaynağı...
Midilli'den gelen âşık
Papazlık da aynı yerel yöne-
tim duyarhlığının "himayesi''
altında artık daha bir güleç yüz-
lü, bakımh ve keyfi yerinde gö-
rûnüyor... Çünkü, belediyenin
altyapı ve kentsel düzenleme
hizmetlerine, buradaki tarihi
evleri restore ederek ömürleri-
ni uzatan özel girişimler de ek-
leniyor.
Bu girişimler içersinde örnek
ve anlamlı bir projeyi de "Ata-
layman"lar gerçekleştirdiler.
Sokak cephesindeki "çe§-
me"sinden ötürü "Çeşmeli Ko-
nak" adını verdikleri, en az 150
yıllık Papazlık evini çökmek
üzereyken sahiplenip bugün
bölgenin belki de en çekici ve
dingin "konaklama e\i"ne dö-
nüştürdüler...
Köy içinde "anrtsal" etkisiy-
le görkemini tüm dokuya yan-
sıtan taş evi, 185O'de "Midfl-
K"den gelen ustalar yapmışlar.
Çünkü, Midillili bir tüccar Pa-
pazlık'ın en güzel kızına âşık
olup evlenmek isteyince, kızm
babası "görkemii bir konak
yapmasT koşuluyla onay ver-
miş...
Sonunda ev, o denli büyük bir
beceriyle inşa ediliyor ki 3 ayn
ailenin birbirlerini görmeden
yaşayabilecekleri kadar "mi-
marca"... Hem de bu çok özel
ve karmaşık kullanıma rağmen
tasarlanabilen "haremlik-se-
lamhk" bölümleriyle birlikte...
Işte böylesine bir "sevgpnin
yarattığı görmüş geçirmiş ko-
nak, yıkılmak ve yok olmak
üzereyken "kültüre ve doğaya
olan sevgpyle yeniden yaşama
kavuşuyor. 1996'da evi görür
görmez "âşık" olan Tufan Ata-
layman, önce yapıyı, ardından
komşu parsellerde kalmış
"müştemflat''lannı alarak tıpkı
geçmışteki gibi Papazlık'ın en
alımlı yapısı haline getiriyor...
'Konforhı köy odalan'nda
Konuklann, çağdaş dona-
nımlara da sahip ve
her biri ayn otantik
güzelükteki
9 "köy oda-
sı"nda ağır-
landığı Çeş-
meli Ko-
nak'ın, Midil-
li'yi gören ve
Edremit
Körfezi'ne
hâkim seyir
terasında,
yöresel kah-
valtı da bir başka,
gazete-kitap okumak da...
Ege ve Akdeniz ezgilerinden
oluşan dingin bir müziğin, de-
nizden Kaz Dağı'na doğru e sen
rüzgânn sesiyle buluşması ise
anlatılamaz...
Her yönüyle, ölçülemez bir
özveri, emek ve çok özel duyar-
lılıklann ürünü olan Çeşmeli
Konak'ı görünce, Tufan Atalay-
man"a "etinize sağhk" demenin
yeterli olmayacağım düşün-
düm. Kültürel mirasımızı "ya-
şatarak korumak" için göster-
dikleri gayrete de teşekkür ede-
rek, duygulannı ve başanlannı
yürekten kutladım.
Kışı umutlarla karşılamanın
ayı olan eylül, tatil için bunaltı-
cı sıcaklan yeğlemeyenlere de
en uygun günleri armağan
eder...
Çeşmeli Konak, size telefo-
nunuz kadaryakın... Dilerseniz,
gitmeden önce "internefteki
sayfasından da tanışabüirsiniz...
(Tel: 0 266 - 396 68 48 -
www.cesmelikonak.com)
oekinci(Sk
cumhuriyet.com.tr
ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaracio mynet.com
HARBİ SEMİHPOROY somihporoy(a yahoo.com
VAHU,RAKI
AU$\/ERİ$İME
AAVîHAREKgr
TARtHTE BUGÜN MLMTAZARIKAN 31 Ağustdos ıncu.mumtnz-ariktın. com
IL&NÇ BİR YARIŞ KAZASH.
1952 'OE BU6ÜN, AIAERİKA BİKLEŞİK &EVl£7l£Rİ'N-
D£Kİ BİR OTOMoeiL r/VilŞrNOA,EŞiHE 42 RASrtA-
NtG 8if? KAZA OCMUSTU. OH/O(jOH4>V) EyALETİ-
HİU DAYTONÇpErnü) fC&/rrfi/O£ BULUUAM PİST-
TE DÛZ£NL£.UEN YA&Ş A O A
ÜSTjÜNE Ç/KA4IŞ77. ÇOK SÛK4T-
Ü OLMl OTOMOBİL İÇİN, AL7TX KALAN, &İ/S
RAMPA GÖGEfi YAPMIŞ, OtJU H4VALAAJOUS.-
İUIlŞTTt. 6-* ME7ie£ YÜKSEĞE FtHLAyAN 37
NUMA/SAU BU OTOMO&fL, PİSTİN KO&CULUK-
LARlMt AŞAI5AK SO METK.E ÖTEYE OÖŞMÛ?
VE PATLAMtŞr/. SÜ/eÛCÛ j . /SIGSSY, OLAY
YER/*/£>£- YAŞAMM YtTtftMffn{.
SUNGURLU
ASIİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN (AİLE MAHKEMESİSIFATIYLA)
2004238 Esas
2005 329 Karar
Davacı Hatice Koçak taraftndan davaü Mehmet Koçak aleyhine açüan boşanma davasının mahkememizce yapılan açık yaıgılaması
sonunda davanın kabulüne karar venlmiştrr.
Davah Mehmet Koçak'ın adresi meçhul olup mahkememizce verilen 21.07.2005 tarih ve 2004'238 Esas 2005/329 Karar sayüı ilamı
ile Çorum ilı Sungurlu ilçesi Ortakışla köyü c: 97, h: 33'de nüfiısa kayıth bulunan Arslan ve Hatun'dan olma 01.01.1977 d.hı Hatice Ko-
çak ile aynı nüfusta kayıth Celal ve Rukiye'den ohna 10.03.1972 d.lu Mehmet Koçak'ın boşanmalanna karar verilmiş olup, daha önce
davalıya gazete ile ilan edildiğinden işbu hükûm tüm aramalara rağmen adresi tespit edılemeyen d a ^ ı Mehmet Koçak'a karann ilan ya-
pıhnasına ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra tebliği edihniş sayıhnasına, bu tarihten itibaren 15 günlük temyiz halclnnın bulunmasına
karar tebliği yerine kayıth olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 40852
TC
BtNGÖL
ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN
2000 384
Davacı Bingöl Kültür Mahallesi'nden Ramazan Kaya vekili Av. Fikret Nimethgil tarafindan davah 2 The Parde Pre Siwik Road South
VVatford Wd 197 GD-Londra Ingıltere adresınde Mıcheal ve Mary'den ohna, 16.09.1962 d.lu, Costherine Mary aleyhinde açüan tanıma
davasının duruşmalan sonunda davannı kabulüne ilişkin verilen karar davalıya posta vasıtası ile tebliği mümkün ohnadığı, adresinin tes-
piti de mümkün olmadığından yurtdışında okunan tırajı yüksek gazetelerden birinde karann ilanen tebhğine karar verilmiş olup, mahke-
memizce 16.09.2004 tarih, 2000 384 Esas, 2004 368 Karar sayılı kararda davacı ve davalının boşanmalanna ilişkin Hert Ford Devlet
Mahkemesı'nce venlen 16.07.1992 tarih 1992 D 004 esas numaralı boşanma karannın tanmmasma ılışkın karann ilan tarihinden itiba-
ren 15 gün sonra davalıya tebliğ edihniş sayılacağı hususu ilan olunur. 01.08.2005 Basın: 38211
TC
İNEBOLU
SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN
2005'148 Esas
Davacı Hikmet Gülal vekili tarafından davahlar aleyhine açılan ızaleyi şuyu davasının yapılan yargılaması sonunda verilen ara karar
gereğince;
Kastamonu ili, Inebolu ilçesi Camikebir Mahallesi Hacmuman Sok. 22 ada 6 parsel sayılı taşınmazın taraflar arasında müşterek mül-
kiyete tabi olduğu paydaşlar arasında ortaklığının satış suretiyle gıderihnesini talep etmiş; yargılama aşamasında dava dilekçesi tüm
arama ve araşttrmalara rağmen davalılardan; Kadir kızı Ayşe Nermin Pazarbaşı (Kabaalioğlu) Yaşar oğlu Mehmet Meriç Kabaalioğlu,
Mehmet Eşref oğlu Abdullah Azmi Kabaalioğlu'na tebliğ edilemediğinden ilan yapılmasına karar verihniştir.
llgili ilanın tüm araştırmalara rağmen açık kimliği ve adresi tespit edılemeyen davalılar adlanna 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28
ve müteakip maddeleri gereğince dava dilekçesi ile 04.10.2005 tarihli duruşma günü tebhğ yerine geçmek üzere ilan olunur.
Basın: 40849
GORUŞ
Prof. Dr. FATMA EStN
Dikkat Çekmeyen
İlginç Rastlantı
17 Ağustos 2005 tarihli gazetelerin iç sayfala-
nnda kısacık bir haber olarak geçti bir gün önce
Japonya'da meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki
deprem. ölü yok!.. Yıkılan binayok!.. Yaralı sayısı
yaklaşık 50. Işyerlerindeki kameraların kaydettiği
şiddetli sallantının görüntüleri ve market raflann-
dan yerlere saçılan mallar yansıdı TV ekranlarına
sadece.
Çünkü bu toplum, bilime ve yasalara saygı gös-
terir. Aynca doğal afetlerin Tanrı'nın bir gazabı ve-
ya cezalandırması olduğu değil, doğal olaylar ol-
duğuna ve bunlarla ancak akıl gücü ile baş edile-
bileceğinin bilincindedirler... Işlerine bilimin öngör-
düğü özeni göstermedikleri takdirde, doğa gücü-
nün onları affetmeyeceğini bilirler. Daha önce ya-
şananlardan ders alarak aynı hataları yapmazlar;
yapanlan affetmezler.
Oysa aynı gazetelerde, 17 Ağustos 1999 dep-
reminin 6. yılı nedeniyle depremden sonra yapıl-
ması gerekenler, ama yapılmayanlar ya da yapıldı
diye sunulan, ama yetersizliği sergilenen hizmet-
leryer alıyordu sayfalarca.
Orneğin kalıcı konutlar... A
Ne yazık ki inşa halindeyken izolasyonu düşü-
nülmemiş, altyapıları eksik, dolayısıyla çoğu daha
şimdiden oturulamaz durumdaki bu binalann ola-
sı bir depreme dayanıklı olacağından kuşku duy-
mamak olanaksız. Muhtemelen olası birdeprem-
de en büyük hasann bu binalarda görülmesine şa-
şıran olmayacaktır; tıpkı her depremde en büyük
hasann kamu binalannda olmasına şaşınlmadığı
gibi!
Halbuki altı yıl önce yaşanan o büyük felaketten
sonra ve başta Istanbul olmak üzere Marmara Böl-
gesi'ni etkileyecek bir deprem olasılığı bilindiğine
göre, alınacak önlemler içinde en akılcısı, uygula-
nabilirliği ve denetlenebiliriiği en kolay olanı, yeni
yapılan binalann sağlamlığı olmalıydı. Yeni yapılan
bir binayı amaca uygun, yani depreme dayanıklı
inşa etmek, var olanı depreme dayanıklı duruma
getirmekten çok daha kolaydır çünkü.
Doğrusu, deprem sonrası sık sık kulaklara çar-
pan "Deprem öldürmez, çürük bina öldürûr" sö-
zünün sözde kalmayacağını, yaşama geçirilece-
ğini unmuştum. özellikle kamu binalannda yapı-
laşma kurallarına uyulacağını, denetimin tavizsiz
sürdürüleceğini, yasaların ayncalıksız uygulana-
cağını beklemiştim. Bu ilginç rastlantı, bu önemli
konuya değinmek için iyi bir fırsat olabilir, yetkili-
ler bir daha uyanlabilirdi.
Bunun yerine Diyanet Işleri Başkanlığı 23 Eylül
2005 Cuma günü okutulacak hutbede, "Bir mü-
minin en büyük gayesi Allah 'ın hoşnutluğunu ka-
zanmak olmalı. Dünyada iyilik ehli olarak yaşayıp
yüce Allah'ın hoşnutluğunu kazananlara ahirette
mükâfat olarak kutlu mekân cennet vaat ediliyor"
deyip müminlerin cennete girişlerini tasvir ede-
cekmiş (Hürriyet gazetesi, 25 Ağustos 2005).
"Rablehne karşı gelmekten sakınanlar bölük bö-
lük cennete sevk ediliher. Cennete vardıklannda
kapılan açılır ve cennet bekçileri onlara şöyle der:
'Size selam olsun! Tertemiz oldunuz. Haydi, ebe-
di kalmak üzere girin cennete'."
Anlaşılan, Diyanet Işleri Başkanlığı'nı sadece ve
sadece öbür dünya ilgilendiriyor ve insanlann ra-
hat, huzurlu ve de deprem gibi doğal afetlerden
korkmadan veya bu afetlerden meydana gelen
acılarla, yokluklarla, yoksunluklarla karşılaşmak
zorunda kalmadan yaşayabilmeleri hiç ilgilendir-<
miyor.
B U L M A C A SEDÂT YAŞAYAH
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDA.N SAĞA:
1/ Kirpik bo-
yası. 2/Üstün
bir yetkinin
gücünü sim-
geleyen değ-
nek... Kapalı
bir yerin üst
bölümünü
oluşturan yü-
zey. 3/ Köy-
lerde halktan
toplanacak
para tutannı sağla-
mak için herkese bi-
çilen pay... Kanşık 2
renkli. 4/ Hindistan 3
sanatında timsah,
yunus ve fıl karması 5
olarak betimlenen 6
efsanevi su canava-
n. 5/ Düşüncesizce 8 I
herişeatılan... "Do- 9]
malan" da denilen yer mantan. 6/ Eski Mısır'da
güneş tannsı... Işık kaynağımn 1 saniyede çevre-
sine yaydığı ışık enerjisi... Balık yakalama aracı.
II tşsiz, aylak... Tropikal Amerika'da yaşayan si-
yah tüylü bir kuş. 8/ Sıvas" ın Şarkışla ilçesinde bir
kaplıca. 9/ Temel, esas... Deride oluşan ur ya da
siğil.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/Eğlendirici, güldürücü, hoş. 2/Fotoğraf duyar-
lığını belirtmekte kullanılan sayısal değer... Bir
şeyi değerlendirmede kabul edilen en yüksek fi-
yat. 3/Pirinçle pişirilen bir tür yemek... KekJiğin
boynundaki siyah halka. 4/Üzerine iplik, tel gibi
şeyler sanlan silindir. 5/Hücum... Büyük sıçan.
6/Ariantin'in plaka işareti... Eli açılc, cömert, yi-
git... Pantolonun apış arasma gelen yeri. 7/1950'li
yıllarda ülkemizde büyük seyirci toplayan Hint
filmi.... Kars'ın doğusundaki eskiçağ kenti. 8/
Küçük Menderes Irmağı'mn Selçuk ilçesi yakın-
lannda açtığı boğaz ve bu boğazın kuzeyinde yük-
selen dik dağ. 9/Valide... Halk dilinde ısırgan otu-
na verilen ad.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı
günlük sivil toplum gazetesi
BİZİM CAZETE
tarafsız haberleri, ilginç röportajları, araştırmaları,
köşe yazıları ve ülke sorunlarını yansıtan
raporlanyla 10 yıldır okurlarıyla el ele...
Tel: 02125119494- Abone: 0 212 513 83 00