Katalog

SAYFA CUMHURİYET 20 AĞUSTOS 2005 CUMARTESİ HABERLER Ankara, Zübeyir Aydar'ın basın toplantısına izin verilmemesini memnuniyetle karşıladı Belçika'danPKK'yeyasak• Belçika hükümeti, PKK/KONGRA GEL'in Brüksel'de yapmayı planladığı basın toplantısını yasakladı. Bunun üzerine 5 kişilik bir grup, basın toplantısının yapılması planlanan binanın önünde bildiri dağıttı. Belçika polisi bu kişileri gözaltına aldı. BRÜKSEL/ANKARA (Cumhuri- yet) - Belçika hükümeti, Türkıye'nin başvurusunu dikkate alarak terör örgü- tü PKK KONGRA GEL'in başkent Brüksel'de yapmayı planladığı basın toplantısını yasakladı. Toplantı yapa- mayan örgüt, dağıttığı bildiride, örgüt üyelerine "20 Ağustos-20 Eylül ara- smdaaktifsavunmadanpasifsavunma- ya geçme" çağnsında bulundu. PKK ÎCONGRA GEL Genel Başkanı Zü- beyir Aydar'ın basın toplantısına izin verilmemesı Ankara'da memnuniyet- le karşılandı. Dışişleri Bakanlığı top- lantının yapılacağının açıklanmasın- dan itibaren Brüksel yönetimi ve AB nezdinde yoğun temas başlatmıştı. Belçika hükümeti, dün PKK KONG- RA GEL'in Brüksel'de yapmayı plan- ladığı basın toplantısını yasakladı. Ba- sm toplantısının yapılmasının öngö- rüldüğü, devlete ait olan ve basın mer- kezi olarak kullanılan binaya gelen si- PKK/KONCRA GEL ALDIĞI KARARLARI YAZILI OLARAK DUYURDU 'EylemsizjliksürecV açıklaması DÎYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kürt sorunu" tanımlamasının ardından değerlendirme sürecine giren PKK KONGRA GEL, 20 Ağustos-20 Eylül tarihleri arasında eylemsizlik sürecine girdiğini ilan ettı. Zübeyir Aydar'ın dün yapacağı belirtilen basın toplantısı Türkiye'nin baskılan sonucu Belçika hükümeti tarafindan yasaklanınca ahnan kararlar basm açıklamasıyla duyuruldu. Açıklamada hükümet ve devlet kurumlanndan da karşılık beklendjği, Türkiye'nin birliğine ve sembollerine saygıh olunacağı \nrgulandi. PKKKONGRA GEL adına yapılan yazılı açıklamada, günümüzde tüm ulusal ve toplumsal sorunlann, taraflann diyalog ve karşılıklı gü\r ene dayalı yaklaşımlanyla çözümlendiği, Kürt sorununun da bu perspektifle ele alınıp. çözüm üretılmeyi beklediği kaydedildi. "Çözümleyici yaklaşım ve güven verici politikalarla sorunun çözümü hızlanacakür" denilen açıkJamada, Başbakan Erdoğan'ın Kürt sorunu tanımlamasının ardından güven arttıncı somut adımlann atılması gerektiği belirtildi. KONGRA GEL olarak, örgütün silahlı kanadı Hezen Parestina Gel'e (HPG) çağnda bulunulduğu \iırgulanan açıklamada daha sonra şu görüşlere yer verildi: "Tüm meşnı savunma güçkrini aktif savunmadan pasif savunma pozisyonuna çekerek banş ve demokratik çözüm yolunun açüması ve çözüm sürecinin getişmesine böylece katkı sunulması gerektiğine inanryoruz." vil polisler, merkezin yöneticilerine basın toplantısının Belçika Başbakan- lığı ve Içişleri Bakanlığı talimatıyla yasaklandıgını bildirdiler. Yönericiler, beklemekte olan gazetecıleri dışan çı- kararak kapılan kapattılarve basın top- lantısının iptal edildiğini açıkladılar. Edinilen bılgiye göre, Belçika Baş- bakanlığı ve Içişleri Bakanlığı bünye- sinde yapılan bır toplann sonunda, ken- disini örgütün -başkanı" olarak tanı- tan Zübeyir Aydar'ın, basın toplantısı için Brüksel' e gelmesi halinde, tutuk- lanarak iltıcacı statüsüyle yaşadığı ts- viçre'ye iadesi kararlaşnnldı. Brüksel Basm Merkezi yönetimi, basın toplantısının, kendisini örgü- tün "başkanı" olarak tanıtan Zübe- yir Aydar'ın "terorizmle ilişkisi ne- deniyle" yasaklandıgını açıkladı. Yönetim, karann, Belçika îstihbarat Servisi ile diyalog çerçevesinde alın- dığını da duyurdu. Basm merkezi yönetimi, Belçika hükümetinden "doğnıdan baskT görmediğini ifa- de etti ve daha önce de aynı neden- lerle bazı Kürt gruplann basın top- lantısına izin vermediğini belirtti. Daha sonra 5 kişilik bir grup, basm toplantısının yapılması planlanan bı- nanın önünde bildın dağıttı ve "Brük- sei'de bulunduğunu" belirttikleri Zü- beyır Aydar'm telefon numarasını ba- suımensuplanna verdi. Bildiride, ör- gütün üyelerine "20 Ağustos-20 Eytül arasında aktif savunmadan pasif sa- vunmaya geçme" çağnsmda bulunu- luyor. Bildiri dağıtıldıktan sonra Bel- çika polisi, bu kişileri gözaltına aldı. Ankara ile Brüksel arasında Ay- dar'ın basın toplantısı yapacağını du- yurması üzerine son iki gün boyunca yoğun iletişım trafiği yaşandı. Dışiş- leri Bakanlığı. Brüksel"den kendisüıi KONGRA GEL başkanı olarak tanı- tan Aydar'ın basın toplantısının engel- lenmesini ve tutuklanmasını ıstedi. PKK'nin, AB'nin terör listesınde ol- duğunu bildiren Ankara, Aydar' m ül- keye girmesi durumunda Türkiye'ye iade edilmesi gerektiğıni de ıfade et- ti. Bunun yanı sıra Türkiye, Zübeyir Aydar'a izin verilmesi durumunda Brüksel ile Ankara arasındaki ilişki- lenn ciddi biçimde bozulabileceği mesajmı da verdi. Ankara toplantının iptal edilmesinin ardından ise Brük- sel'e yardımlan için teşekkür etti. Emnlyet ladesinl Istedl Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcü- sü Ramazan Er de haftalık basını bil- gilendirme toplantısmda sorulan ya- nıtlarken PKK KONGRA GEL ın baş- ta ABD olmak üzere AB'ye üye tüm ülkelerde terör örgütü olarak ilan edil- diğine vurgu yaptı. Er, halen kırmızı bültenle aranan 130'a yakın örgüt mensubunun Avru- pa ve dünyanın çeşitli ülkelerinde bu- lunduğunu kaydetti. Ramazan Er, "Zü- beyir Aydar da Kasım 2004'ten itiba- ren Interpol Genel Sekreterüği'nce çı- kanlan kırmızı bültenle 181 ülkede aranmaktadır. Bugünkü (dünkü) ba- sın toplanüsryla ilgüi olarak da Inter- polGeneJSekretertiğivçBeJçikfllnter- polü uyanlmışür" dedi. PKK, aydınlara bilinçli olarak dar kapsamlı yanıtlar vererek beklentileri çıkmaza sokuyor Orgüt takıyyeyapıyorMEHMET FARAÇ PKK'nin, toplumun çeşitli ke- simlerinden gelen silah bırakma çağrılanna bir aylık eylemsizlik karanyla yanıt vermesi, banş ça- balanndaİci hayal kınklığıru bü- yütmekten öteye gıtmiyor. Örgüt silahlı güçlerini "pasif savunma" adı altmda beklemeye alarak Tür- kiye'den taviz koparmaya, Abdul- lah Öcalan'ı da giderek daha çok pazarlık unsuru yapmakta ısrar ediyor. Geçen aylarda aydınlardan PKK'ye yönelen önkoşulsuz si- lah bırakma çağnlan ve Başba- kan Tayyip Erdoğanın tartışma- lara yol açan "Kürt sorunu" söylemi- nin PKK'yı çok et- kilemediği anlaşı- lıyor. Hükümetten gelen açıklamalar ve arabulucu giri- şimlerine beklenen yanıtı vermeyen ör- güt, çok dikkat edil- mesi gereken bir si- yasal ve stratejik ta- kıyye yürütüyor. Kandil-Brükselhat- tı, AB'nin Türkiye üzerindeki yaptırım ve planlarım kollu- yor, zaman kazan- maya çalışıyor. Siyaseti yavma planı... ZübeyirAydar' ın dün Brüksel'de yap- tığı basın açıklama- sının satır araları dikkatle ırdelendı- ğınde. PKK'nin, AB ülkelerinin des- teğiyle alınan kımi kültürel kazanım- lan siyasi arenaya yayma hedefi için- de olduğu iyice an- Iaşılıyor. Şüphesiz bu amacın kökeninde Avrupa ve Türkiye'de uzun süredir çeşitli si- vil toplum örgütlerince yürütülen siyasallaşma çabalannda Öcalan'ı daha öne çıkarmak, daha ileri it- mek amacı yatıyor. Örgüt askıya aldığı eylem tehditlenyle de Öca- lan'ı taviz koparmada bir silah gı- bi kullanma hesabıru dennden yü- rütmeye devam ediyor. Aydar" ın açıklamalanndaki vur- gulamalara bakıldığmda, örgütün önümüzdeki süreçte Türkiye'yi muhatap görme talebuıi daha çok dışa vurmaya çahşacağı da gözle- niyor. Nitekim, Türkiye'den, "Gü- ven arttıncı adım"beklentisi de bu planı göstermeye yetiyor. • KONGRA GEL'in arabuluculan çaresiz bırakacak uzun açıklamasında, üzerinde odaklanan tek konunun Öcalan olduğunu gösteren ciddi veriler bulunuyor. "Öcalan'a banş sürecine katkı sunma olanağı yaratılması" istemi bunu anlatıyor. PKK, Güneydoğu'daki sorunda kalıcı çözümü, Öcalan'nı konumu ve etkinliğine endeksleyerek toplumun en duyarlığı olduğu konulara çomak sokuyor. KONGRA GEL'in arabulucu- ları da çaresiz bırakacak uzun açıklamasında, üzerinde odakla- nan tek konunun Öcalan olduğu- nu gösteren başka ciddi veriler de bulunuyor. "Öcalan'a banş sü- recine katkı sunma olanağı yara- ülması" istemi bunu anlatıyor. Aslında örgüt banş çağrılanna bilinçli olarak dar kapsamlı ve kısıtlı yanıtlar vererek siyasi çö- züm talebinde Öcalan'ı etkin ko- numa getirmeye çalışıyor, anah- tar olarak dayatmaya devam edi- yor. Açıklamadaki şu satırlar ise bu hesapı açıkça ortaya koyuyor: "Birçok çe\Tenin Kürt sorunu olarak taıumladıgı olgunun açığa çıkanlmasında, si- yasal yöntemlerle sorunu çözmekiçin atılan adımlarda Öcalan temel bir rol oynamıştu-. Bu gerçeklik görüime- den soruna kabcı bir çözüm üretmek mümkündeğfldir." PKK, Güneydo- ğu'daki sorunda kalıcı çözümü, Öcalan'ın konumu ve etkinliğine en- deksleyerek toplu- mun en duyarlı ol- duğu konulara ço- mak sokuyor. Ör- güt kendi çevresin- den bile seslendiri- len önkoşulsuz ey- lemlere son verme çağnlannı bir ay- lık suskunluğa gi- rerek yanıtlamakla. beklentilen tama- men çıkmaza sü- rüklemekten de çe- kinmiyor. Şiddet- ten siyasal rant el- de etmeye çalışan bir politÜca, bilinç- li ve planlı yapılan hatalarla hem Türk hem dünya kamu- oyu önünde giderek daha da güç durumda kalıyor. Ciddi bir paradoks KONGRA GEL'ı legal siyasi arenaya çekmek isteyen otorite, akan kanı durdurmak için kımi- lerını tabıpliğe yönlendırirken neşter olarak da Imrah'yı göste- nyor. PKK'nin iyi niyetli girişimci- lere dün verdiği yanıt bu yüzden ciddi bir paradoks içeriyor. Örgü- tün taleplerini ve asıl amacını ıyi anlamadan gırişımde bulunmak da hasta ziyaretinden öte bir an- lam taşımıyor. y r • A %j ji Gaziantep'üı Islahrve ilçesinde Mersin- Gazuıntep te mayın patlaması ı**^ ^ 1 y^J^ tr.nmin •* *? M. geçişi sırasında, raylara döşenen mayın padadL Olayda ölen ve yaralanan olmadığı bildirildi. Mersin-İslahiye arasında sefer yapan Mehmet An' Alpkıran ve Necip DmTik yönetimindeki, 83 yolcusu bulunan Raybüs >olcu treninin. tslahhe ilçesine bağlı Kaplanka\ası mevkiinden geçişi sırasında, yola döşenen mayın patladı. Vetkililer, patlama nedeniyle raylarda 50 santimetrelik açılma olduğunu belirttiler. Hasar gören tren yola de^am ederek İslahiye'ye ulaşû. (Fotoğraf: AA) Hükümet Sözcüsü Çiçek, PKK'nin açıklamalannı değerlendirdi 'Ciddiye almıyoruz' Ağar'dan PKK'ye çağrı ^Vazgeçin' ANKARA (ANKA) - DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, PKK'nin silah bırakacağına ilişkin haberleri " Yapılacak iş kökten bu işten vazgeçmek" diye değerlendirdi. Ağar, parti genel merkezinde Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Aksu'yu kabulünde bir gazetecinin PKK'nin silah bırakacağı yönünde haberlen anımsatması üzenne şöyle konuştu: "Onlann ne yapacağı meselesi bizim meselemiz degildir. Onlann yapacağı daha büyük bir iş vardır. Eğer bir iş yapacaklarsa, kendilerini doğrudan doğruya ortadan kaldırmak suretiyle çıkmaz yoldan tam manasıyla çıkar yola doğru grnneleridir." FIRATKOZOK ANKARA - Terör örgütü PKK KONGRA GEL'in, 20 Ağustos-20 Eylül günleri arasında "eylemsiz- lik" karan alması hükümet tarafindan ciddiye alınmadı. Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek. "Neticede PKK bir terör örgütü- dür. Terör örgütü açıklamasına karşılık 'bır devlet ne diyor' diye bir şey olamaz" dedi. PKKKONGRA GEL'in yazılı açıklamasının ardından gözler hükümete çevrildi. Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Çiçek, Cumhu- ,., riyet" in sorusu üzerine, "Bir terör örgütü- nün beyanını bir Bakanlar Kurulu üyesinin değerlendirmesini istiyorsunuz. Bu yanlışür. Sizin bunu ciddiye almanız bile bana göre yanüşar" dedi. PKK'nin bır terör örgütü ol- duğunu belirten Çiçek, "Terör örgütünün açıklamasına karşılık 'bir devlet ne dıyor' diye bir şey olamaz. Bu açıklamayı siz ciddiye aldığuuz takdirde, ben ciddiye aldığun takdirde olay farkh yön- lere gider" diye konuştu. AKP Genel Başkan Yar- dıtncısı Hayati Yaacı da "Değerlendirme konusu yapılacak bir durum değil. Oyle şe\ mi olur? Bunlar bu sorunu çözmek istemiyoıiar. Bu açıklamadan o anlam çıkar" dedi. CUMARTESİ ATAOL BEHRAMOĞLU Doğubayazıftan jzlenimler.. Bu yaz konuk olduğum kültür şölenlerinden be- nim için en ilginç ve öğretici olanı 1 -2-3 Temmuz tarihlerindeki "4. Doğubayazıt Kültür-Sanat ve Tu- rizm Festivali" idi... Ishak Paşa Sarayı'nı, "Mem-u Zin"ın yaratıcısı Ahmed-i Hani (Kürtçe yazılışı ile Ehmed-i Xani) türbesini ve elinizi uzatsanız dokunacakmışsınız ka- dar yakınınızdaki yüce Ağn Dağı'nı bir arada dü- şünmek yeterince heyecan verici... Ve "üç yıldız"\\ğ\n hakkını veren Sim-Er Ote- li'ndeki temiz ve aydınlık odamın geniş pencere- lerinin açıldığı, sarı, ıssız, büyük, özlediğim bozkır... Fakat itiraf etmeliyim ki benim için bütün bun- lardan daha da ilginç ve etkileyici olan, dinletimi- zin yer aldığı salonda benden önceki iki şair arka- daşın Kürtçe şiirlerini dinlemek ve aynı sahneye, aynı izleyicinin karşısına onlardan sonra kendi şi- irlerimle çıkmaktı... Konuşma ve şiirleri Van Üniversitesi'nden genç bir öğretim üyesi arkadaş, bana elden geldiğince çeviriyordu... Yanlış anımsamıyorsam Antakya'dan gelen Ro- jan Lezgin, daha çok dilbilim konulan üzerinde dur- du. Diyarbakırlı Arjen Ari'nin şiirleri ise, çeviriden izleyebildiğimce, lirik şiirterdi... Bunlardan birinin adı ve yinelenen dize yanlış anımsamıyorsam şöyley- di: "Erken Gelen Ilkbahann Gülü..." • • • Rojen ve Arjen'le oturup konuşmak olanağımız olmadı. Festivalin son günündeki dinletimizin hemen ar- dından Van'a hareket etmek zorundaydık. Fakat sahneye çıktığımda, konuşmalannda ben- den de bir "usta" olarak söz ettiklerini yine çeviri- den öğrendiğim şair arkadaşlara teşekkür ettikten sonra, aşağı yukarı şunları söyledim: "Bu şair arkadaşlar bu ülkenin şairleri olarak benden daha şanslılar ve gelecekleri daha açık. Çünkö ülkemizin dillerinden ikisini, Türkçeyi ve Kürtçeyi biliyorlar... Böylece daha büyük birsen- tezyapma şansına sahipler..." Bu sözlerim samimidir. Ister Türkçe, ister Kürt- çe, ister bir başka dilde yazılsın, bu coğrafyada, bu toplumsal yaşam içinde yazılmış şiirier, bu coğ- rafyanın, bu toplumsal yaşamın ortak sorunlann- dan, ortak değerlerinden kopuk olamaz. Tıpkı Yıl- maz Güney'in filmleri, Ahmed Arif'in şiirleri, Ya- şar Kemal'in , Kürtçe yazan Mehmed Uzun'un romanları, Migırdıç Margosyan ın öyküleri, ya da Ermenice yazan dostum Dr. Ikna Sarıaslan'ın şi- irleri gibi... Bunun tersini düşünmek, edebiyatı (ve insanı) ve hatta dili, toplumsal varlık olmaktan kopararak dar bir etnisitenin kalıplanna indirgemeciliktir... • • • Böylece değindiğim (bence çok önemli, fakat ne yazık ki üzerinde az düşünülen) bir konuyu, bu ya- zının sınırları içinde irdeleyip derinleştirmeye ça- lışmak olanaksız... Başta "Doğubayazıt Ovası Sulama Projesi" ol- mak üzere, yaşamsal önemdeki kimi ekonomik sorunlara ilişkin görüşme ve gözlemlerimi de bir başka yazıya ertelemem gerekiyor. Fakat, yukarıda değindiğim konudan bağımsız olmayan bir başka deneyim ve gözlemimi aktar- malıyım... Festivalin ikinci günündeki konser gecesinde, Tür- kiye'den ayrılmak zorunda kalıp yaşamını Alman- ya'da sürdürmekte olan bayan sanatçı Şehribanâ Kürcfî, gerçekten büyük sesiyle, sadece llçe Stad- yumu'nun değil bütün bir Doğubayazrt'ın üstün- deki gökyüzünü inletirken; giyimleri kuşamları ül- kemizin hertıangi bir kentindekinden farksız, ço- ğunluğu çok genç, pırıl pırıl, kızlı erkekli birkaç bin kişilik bir izleyici topluluğu, kol kola, şarkılara tem- po tutarak dans ediyor... Ne bir siyasal slogan, ne başkaca bir taşkınlık. Sonradan geldiğimiz tribünde, yanında yer bu- lup oturduğum, DEHAP ilçe yönetim kurulundan ol- duğunu öğrendiğim genç bir arkadaşla, birbirimi- ze seslerimizi duyurabildiğimiz ölçüde konuşuyo- ruz... O, gündemdeki ("sözde yurttaş" vb.) bazı konularda aydınlan ve gazetecileri yeterince duyar- lı olmamakla eleştiriyor... Düşünce yapısı ve üslu- bu, oldukça katı... Fakat aynı kişi, Türkiye'deki Kürt- lerin Irak ya da bir başka ülkedeki Kürt'ten çok Tür- kiye'nin herhangi bir yöresindeki insanla daha faz- la ortak yönleri bulunduğunu söylediğimde, beni şa- şırtırcasına, duraksamaksızın kabul ediyor... • • • Doğubayazıt izlenimlerimi iyimser(aynı zaman- dadagerçekliğinden kuşku duymadığım) birsap- tamayla sonuçlandırmak istiyorum: Türkiye insanı, ülkenin bütün yörelerinde, etletır- nak gibi, aynlmazca birleşmiştir... Bu olgu, tümüyle apayn, kendine özgü bir ör- nektir... Yadsınması olanaksız sorunlann çözümü ise, karariılığın yanı sıra, biraz dahaakıl, birazdaha bil- gi ve sevgi gerektirıyor... ataol b(g cumhuriyet.com.tr. Faks:(0212)513 85 95 Diyorbokıriı STÖ'ler: Çözüm demokrotikleşme DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakır'dakı 66 sı- vil toplum örgütü. Baş- bakan Tayyip Erdo- ğan'ın "Kürt sorunu benim sorunumdur" açıklamasına destek verdi. Aralannda işadam- lan dernekleri, memur ve işçi sendikaları, meslek odalan. muh- tar dernekleri, insan haklan kuruluşlan ve derneklerin temsilcile- rinin imzalannın bu- lunduğu bildırge, AKP U Örgürü Toplantı Sa- lonu'nda dün açıklan- dı. Bildirgeyi okuyan Güneydoğu Sanayici ve Işadamlan Derneği (GLTNSlAD) Yönetim Kurulu Başkanı Şah Is- mail Bedirhanoğlu, "Sorunun çözümünü, demokratik sürecin ge- riye doğru işlemesine izin vermeden daha çok özgüıiük ve daha çok demokraside görmek- te\1z. Bu bağlamda sa- ym Başbakan'ın yap- mış olduğu açıklamayı önemli, anlamh bulu- yor ve destekh'yonız" dedi.