Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14AĞUSTOS2005RA
HABERLER
Ölümünün üzerinden 30 yıl geçen 68 önderlerinden Harun Karadeniz amlıyor
DüşünceleriyleyaşıyorHÜSE\tMOVANÇ
ölüm ilgüendirmiyor arûk seni, cina-
yet flgilendirmiyor
bir dağ yamacında, pınariar kadar
berrak bir şafakta
köylüler geçiyor Zap Suyu'ndan ve
tanıyor seni
işçiler geçiyor Eyüp'ten, Kartal'dan
ve tanıyor seni
öJüm geçiyor atardamarianndan ve
tanıyor seni
kuşlann, ağaçlann, toprağm sesini
dinliyorsun
ölüm ilgüendirmiyor arük seni, iş-
kence ilgüendinniyor.
ışıklar içinde yüzün
yüreğinde tarifsiz bir teiaş
sabah, \ardiyadasin bir dokuma tez-
gâhında
öğJe, bir yürüyüştesin pankartiar
afıslerle dalga dalga
akşam, nöbetini tutuyorsun bir grev
çadınnda onurun
rüzgâr tanıyor seni
buiut tanıyor
eüni uzatıyorsun bir dağ yamacuıda,
bir kolun kesik~.
bir mermi daha süriivorsun ve bası-
yorsun tetiğe
bir dağ yamacuıda, yüreğinde tarif-
siz bir telaş
ölüm de tükenmiş ölümsüzlük de,
kolun kesik değil ama.
Yukandaki dizeler, ünJü şairimiz
Refik Durbaş. a ait. Harun Karade-
niz'in ölümü üzerine yazılmış dizeler
bunlar. Harun Karadeniz ne yapmış id
bir şair onun için dizeler yazsın, bu-
nu şiirseverlerle paylaşsın...
Bunu şair Refik Durbaş 'a sorduğu-
muzda şunları söyledi: "Ben, Harun
Karadeniz'Ie hiç yüz vüze gelmedim.
Bir masada oturupda onunla bir siga-
ra, bir bardak çayiçmedim.Ama dev-
rinıci mücaddeiçindekiyerini veIstan-
bul Teknik Üniversitesi'ndeki (İTÜ)
sürdürdüğü devrimci mücadelesiniiz-
livordum. Cenç bir devrimci olarak
onun kolunun kesiimesi beniderinden
etküemişti. Bu şiiri onuniçin yazdım."
Sınıfsal nltellkte evlemler
Evet, Harun Karadeniz adı, 1 960'JJ
yıllardaki Türkiye'de sosyalist müca-
delede en çok duyulan adlardan bi-
riydi. Sosyalist mücadelede adı sü-
rekli dillerde dolaşan Istanbul Teknik
Üniversitesi Öğrenci Birliği'nin baş-
kanıydı Harun. Onun zamanında öğ-
renci mücadelesi en akılcı, en aklı se-
lim en güvenilir dönemlerini yaşadı.
Harun'un deyişiyle, "1960 sonrası-
nın Türkiyetarihindeözel biryeri ola-
caktır. Bu dönem, kitlelerin siyasaJ
alanda büinçli eylemlere yöneldiği ve
özeUikleaydınlann çeşitiirejim vekal-
kınma modeUerini taraşüğı vesuufsal
nitetikteeylemlerin ortayaçıkağıönem-
M bir dönemdir.-"
1960'lı yıllar ayıu zamanda dünya-
da da kitlelerin siyasal alanda sınıfsal
bilinçle Amerikan emperyalizmine
karşı, Amerika'nm Vietnam'ı işgal
edişine karşı en geniş uluslararası bir-
leşik cephenin kurulduğu ve mücade-
lenin doruk noktalanna çıktığı yıllar-
dır. 1961 Anayasası'nıngetirdiğigö-
rece özgürlükler ve düşünce özgürlü-
ğü konusundaki olumlu gelişmeler,
Harun Karadeniz, Taksim'de yapö-
ğı konuşmada Istanbul'a gelen 6. Fi-
k)aleyhinde konuşmuştu. Karadeniz
Dersim mitingine de kaolnuşa
Harun Karadenlz'ln
yayımlanmış yapıtları
Yaşamımdan Acı Dilimler,
Eğit/m Üretim Içindir,
Kapitalsiz Kapitalistler,
Yenmizi Bilelim, Türküler
Yalan Söylüyor, Özel
Yüksekokullar ve ?
Ardındaki Oyun, Olaylı
Yıllar ve Gençlik,
Türkiye Işçi Partisi'nin (TlP) kurul-
ması ve girdiği ilk seçimlerde 15 mil-
letvekilinin parlamentoya girmesi,
1967 yılında Devrimci Işçi Sendika-
lan Konfederasyonu'nun (DlSK) ku-
rulması ve Türkiye işçi sınıfi arasın-
da derin kökler salması, Türkiye'de
de demokrasi mücadelesi (suııf müca-
delesi) konusunda tüm sınıf ve taba-
kalan olumlu yönde etkilemesi, tüm
ulusu umuda doğru yönlendirmiştı.
Devrimci üniversite gençliği işçi sını-
fiyla diyalog kuruyor, ortak etkinlik-
ler düzenliyordu. Harun Karadeniz o
yıllarda Kartal Bölgesi İşçi Birliği'nin
oluşumunda önemli görevler üstlen-
mişti. 1967 yılında düzenlenen Istan-
bul-Ankara uzun yürüyüşünün -ki bu
yürüyüşe o zamamn demokrat aydın-
İan da destek vermişti- öncülerinden
biri de Harun Karadeniz'di. 1968 yı-
lında ise başlatılan ABD karşıtı kam-
panyalarda, o yıllarda Türkiye'yi zi-
yaret eden Amerika'nın ünlü 6. Fi-
lo'suna karşı yapılan etkin mücadele-
de ve NATO karşıtı kampanyalarda
da Karadeniz, hep başı çekmiştir. Iş-
çi mücadeleleri olsun, öğrenci genç-
lik mücadeleleri olsun, kitle hareket-
leri olsun, Harun Karadeniz'in önem-
li bir özelliğini ortaya çıkarmıştı. Bu
özellik, kuram ve bilgiyi asla salt ken-
dine bir olgu olarak algılamayıp, bun-
lan kitlelerin kullammına açık bir bi-
çim ve içerige büriindürmekgayreti idi.
Bir çeşit, siyaset ve kuramı toplumsal
bir dile çevirme çabasıydı bu.
İTÜ dlnamlzml
Karadeniz, genç yaşta, tedavisi
engellenen hastalığı nedeniyle ara-
mızdan aynlarak büyük bir boşluga ne-
den oldu. Harun'un en önemli özellik-
lerinden biri de işçi sınıfi ile diyalog
ve sag kitlelere yönelik düşünce üre-
timi, kitlelerin öğretmeni olmadan ön-
ce, kitlelerin öğrencisi olmaktı. İşçi
Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Pe-
rinçek de Harun'la ilgili olarak şun-
lan söyledi:
"Harun, 1968 gençlik hareketinin
öndegeJenlerindendLHasan Yalçın'dan
sonraki İTÜ dinamizmini temsil etti.
Açık yürekli, cevval, dürüst bir arka-
daşü."
Halkçı talepler
Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yö-
netmeni Ihsan Çaralan da Harun"la
ilgili duygulannı şöyle dile getirdi:
"60'h yıllann gençlik harekeri için-
de en halkçı insanlardandı. Gençlik
eylemleri ile haikçı talepleri birieştir-
me>i bilen ve bunu eylemleri>1e usta-
iıkla kullanan bir arkadaşü.'"
1968 yılında polis, ÎTÜ'ye bir bas-
knı düzenlemışti. Bu arbedede kolu-
na epeyce darbe almıştı. Bu darbeler
sonunda kanserin ilk belirtileri başla-
yınca tedavi amacıyla Londra'ya gıt-
ti. 1971 yılındaki tutuklamşında Şadi
AUalıç, Sabahattin Eyuboğlu, Vedat
Günj'ol \e bırçok aydın ve gençlerle
birlikteaynı cezae\inipaylaştı. Kara-
deniz, daha sonra cezaev ınden tahli-
ye oldu. Ama 1972 Dev-Genç ope-
rasyonunda yine tutuklandı daha son-
ra serbest bırakıldı. Harun Karade-
niz'in renkli ve çok yönlü kişiligi her
sımfve tabakadan insanla ,vüzyüze gel-
mesini sağladı. Harun Karadeniz, 1970
yılında o günün en popüler sosyalist
teori ve eylem dergisi Ânt'ın yazı ku-
ruluna katılır. 60"lı yıllardaki Ant der-
gisinın sahibi ve genel yayın yönetme-
nı Dogan Ozgüden, Harun Karadeniz
ile ilgili olarak şunlan söyledi:
"Oyıllardaki ünhersitelerdereform
istekleri yükselirken Harun Reform
değil, eğıtimde devnm!' diye haykın-
yordu. Zap Suyu'na köpıii yapmaya
giderkenprojevi bü.vükbircoşkuyla an-
latnordu bize... Hastalığı yavildığı an-
larda bilede\rimciiyimserfiğini hiçyi-
tirmedi.. Avrupa'da onu tanınuşkim-
le karşuaşO\sak. Harun'dan hep sev-
ghie, nayranblda söz ediyordu..."
Sdmürüniin karşısında
Prof. Dr. Coşkun Özdemir de Ha-
run'u tanıyanlardan: "1968 hareketi-
nin öncülerinden. bir yiğit çocuktu.
68'deki Türk gençüği 681
deki A\Tupa
gençliğinin sol rüzgârlanndan etkilcn-
mişû.Kapitalist-enipenaiistsömürüsis-
temine karşı çıkan, mücadele eden
gençligin öncülerindenHarun,Türki-
ye'de gençliği coşturan, hevecanlandı-
ran konuşmalar j'apardu."
ÎTÜ'de ögrenci birliği başkanlıfı
yapan Gökalp Eren de Harun'la ilgı-
Ii şunlan söyledi: "Süreçter,olajiar,ta-
rihselkesitlerona damgasuu vuranin-
sanlann hayatöyküierivle daha kolay
anlaşjhr olabilir. Harun da Oeniz'ler.
Mahır'ler ved^er devrimcilergibi68'e
renk ve anlam \eren özel kişiliklerden
birisidir. Anti-emperyalist, demokra-
tik, özgüriükçü kavganuı hem neferi-
dir hem de önderi Kısa yaşamı, daha
uzun süre unutulmayacâk."
Mahkeme önünde
Eski TlP Genel Sekreteri NihatSar-
gın cezaevi arkadaşı Harun "u şöyle
anlatmaktadır. "Harun, mikrofon ba-
şına geldi. Bir taraftan. yukanda iddi-
anameileilgili olarakbenim ancakbir
bölümünü verebildiğim yanhşian, aç-
mazlan vt^ bir an önce anlatabilme-
nin büyük heyecanı içinde, diğer yan-
dan kendinden emin arka arkaya öy-
lesine sıraladı kL. istisnasız hem bizler
hem avukatlar ve mahkeme heyed ve
savcı da arük bu mahkemenin bir an-
lamı kalmadığı konusunda fikir büii-
gine varnuş olmalı> dılar.»"
Hastalığı ilerlemışti... Tedavi ama-
cıyla yurtdışma gitmesi engellendi.
Uzun uğraşlar sonunda 1974 yılının
Ocak ayındaLondra'ya tedavi amacıy-
la gidebildi. Ancak çok geç kalınmış-
tı. Londra'da birkolu ameliyatla kesil-
di. Ameliyat da onu kurtaramadı. Kan-
ser virüsü vücudunun her yanına ya-
yılmışD. Karadeniz, 15 Ağustos 1975'te
yaşama gözlerini yunıdu. Hayata veda
eöneden bir yıl önce Harun-HülyaKa-
radenizçiftinin, 1974 yılındaGülçinad-
lı bir kızlan dünyaya merhaba dedi.
Harun Karadeniz'in ölümünden sonra
1970'li yıllann sonlaruıa doğru o yıl-
lardaki sol örgütler, Levent'le Etiler
arasındaki Nispetiye Caddesı 'nin adı-
nı Harun Karadeniz Caddesi olarak de-
ğiştirdiler. Öyle ki, Harun Karadeniz
Caddesi yazılı bütün mektuplan pos-
tacı, uzun süre apartmanJara taşıdı.
Ânısınapanel
düzenlenecek
H
arun Karadeniz'in 30. ölüm yıldönümü nede-
niyle 68'liler Birliği Vakfi, bir dizi etkinlik
düzenledi. ilk etkinlik, yann saat 11.00'de
Harun Karadeniz'in Karacaahmet Mazarlığı'nda (Üs-
küdar Caddesi üzerinde solda duvar dibi tarafinda)
mezan başında düzenleniyor.Yine yann saat 18.00'de,
Cağaloğlu'ndaki Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne ait
Burhan Felek Konferans Salonu'nda, "Harun Kara-
deniz ve 68 Kuşağı" adıyla bir panel düzenlenecek.
Merdan Arslan'm oturum başkanlığını yapacağı pa-
ıelin açış konuşmasını vakıf başkam ve gazetemiz ya-
:an Sönmez Targan yapacak. Prof. Dr. Eren Omay;
tlete Akalın ve Gökalp Eren'in konuşmacı olarak ka-
ılacağı panelın konuklan da duygulannı aktaracak.
8'liler Birliği Vakfi Genel Başİcanı Sönmez Targan,
tkinliklerle ilgili olarak şunlan söyledi: "Harun Ka-
adeniz, 68 devrimci gençlik kuşağının önde gelen kişi-
rinden biriydi. Ancak Karadeniz, sıradan bir gençlik
ıderi olmanın çok ötesinde önemli özeiükleri bulunan
r kişiliğe sahipti. Örgütieme yeteneğinin yanı sıra
iksek entelektüel büuıci olan ve mücadelesini verdiği
ınularda yazılı ürünler ortaya koyan ve çoğu ürünleri
ıgün de büyük bir coşku ve tazelikle okunan yapıtiar-
r. Türkiye'nin içinde buiunduğu koşuliar, Harun Ka-
deniz gibi nice arkadaşlanmızı zamanın ötesinde
icadelelerini bugün de sürdürmevi bir öde\ olarak
lere vennektedir..."
Hınıa Kifâdeaiı'in değerli «oıııoı /Tın Ortl
<«miıı - IV
K«pıtatılı [yıullt • II
ı
WN* MJ Oİ-MAUVIM
'Gençttğin
önderlerinden'
H
arun Karadeniz, 1942 yılında Giresun'
un Alucra ilçesinin Armutlu köyünde
doğdu. Ortaöğrenimini Samsun'da ta-
mamladı, 1962 yılında İstanbul Teknik Üniversi-
tesi Inşaat Fakültesi Bölümü'ne girdi. Yığınsal
öğrenci hareketinin sol düşünceye yönelişi için-
de Harun Karadeniz ve arkadaşlarının da özel-
likle İTÜ içerisinde önemli katkılan oldu.
ÖnemH Işler basardı'
O yıllardaki yakın arkadaşı Osman Saffet Aro-
lat, Harun Karadeniz konusunda şunlan söylü-
yor: "6O'lı yıllann Türkiye'de coşku ve yaraücı-
ükla ülkemizi ve dünyayı degiştirnıek isteven
gençlerinin önderlerinden birijdi Harun. Kendi-
si, hem örgütlenmenin içinde yer aldığı gençlik
adına önemli işler başardı. Hem ülkenıizde o dö-
nemin sorunlaruu en iyi dile getiren eylemlere
inıza attı. Bir yanda Gerze'de tütün mitingleri
düzenledi, öte yanda Amerika'nın 6. Filo'suna
karşı antiemperyaüst eylemlerin önderüğini yap-
ü. Harun, eylemleri aynı zamanda düşünce ba-
zında yazıya dökerek de 1968 dönemiyle ilgili
yazdığ^ kitaplar ve egitimde yeni arayışlar içeren
kitabıyla bugün bile tazeliğini koruyan düşünce-
lerini topluma aktardı."
PAZAR
ORHAN BURSALI
Küpt Sorunu -1
Bir grup "Aydın "la yaptığı görüşmede, Başf
kan olayın adını nesmen "KüıiSorunu"olarak k<
du. Ve "Kürt Sorunu'nu güvenlikten çok demc
ratikçerçevede çözeceğiz" dedi. "Ayd/nlar" da "K
Sorunu"na daha fazla demokrasi ile çözüm vaad
den memnun kaldılar... Derken Erdoğan, Diyj
bakır'ı ziyaret etti, ama dağ fare doğurdu.. Anlaj
lan örgütlü Kürtler, Erdoğan'ı birkaç yüz partilisi
le baş başa bırakmayı tercih ettiler!
Herkes "Kürt Sorunu"nun çözümünden bal
sediyor. "Aydınlar Grubu "na bakıyorum, düşür
celerini açıkça dile getirmekten kaçınıyorlar. Ker
di "Kürt Sorunu"çözümlerini tanımlamaktan uzat
lar. Siyasi davranıyorlar. Grubun doğal olarak kaı
maşık bir yapısı var. Onların adına yazıp çizme
şüphesiz haksızlık, ama görüşlerinin satır araları
nı okuyabilirsinız: Kimi, Kürtlerin aynlabileceğinı
kendi devletlerinı kurabileceğini savunuyor. Kimi
ikı ulusun ortak oluşturacağı "demokratikfederas-
yon veya konfederasyon "dan yana. Kimi, devle-
tin PKK ile masaya oturmas/nı /stiyor. Şüphesiz ki-
mi de Kürt kültürel ve etnik kimliğiyte, ama aynı Cum-
huriyetin çatısı altında birlikte yaşamaktan yana..
Ama şu andaki asgari müşterekler, şüphesiz he-
pimizin acısını çok çektiğı terör ortamına bir daha
geri dönülmemesi. Kürt Sorunu'nu salt PKK, te-
rör ve güvenlik meselesi olarak gören an/ayışın
hortlamaması.. Daha fazla demokrasi ile Kürt So-
runu'nun terör boyutunun yumuşat/larak, sürekli
siyasal platformda ve diyalog içinde kalınmasının
sağlanması..
Her ne kadar bazıları, Kürtlerin ayrılma yolunun
ancak buradan geçebileceğine inansa da.'
• • •
Peki, AKP'nin ne düşündüğünü bilen varmı? Er-
doğan, Kürt Sorunu'nu nasıl çözecek? Tek millet,
tek bayrak altında ve demokratik açılımlarta.. Bu
nasıl olacak? AKP'nin ciddi programı yok. Işin laf-
zı ile ve halkla ilişkilerden elde edecekleri kazanç-
la daha fazla ilgililer.
Bugüne kadar hiçbir egemen siyasal parti, bu
ciddiyeti gösteremedı, kalıplan kınp gerçekçi adım-
laratmadı. PKK'nin ait edilmesiyle "KürtSorunu"
çözülür sanıldı. öte yandan, Kürt siyasetçilerin
Meclis'te birleştiricı değil ayrılıkçı tutumları ve te-
rör örgütünün sözcülenymiş gibi davranmalan, or-
tak siyasal platform yaratılmasını engelleyici ana
etkenler arasında oldu.
Acaba bugün Türkiye'de siyasal yapı, büyük
bedeller ödenerek edinılen zengınleşmiş dene-
yimlerle, Kürt Sorunu'na tek Cumhuriyet yapısı
içinde yeni yaklaşımlar getirebılecek olgunluğa
ulaştı mı? Şüphesiz, Kürt meselesini salt terör ol-
gusu olarak gören genış bir kesim var. Ancak bu
"güvenlikçilerin" dışında da konuyu yeni boyutla-
nyla ele almaya hazır bir siyasal yapı da bulunu-
yor. CHP'nin ise deneyımli siyaset tarafından çok,
güvenlikçı tarafta yer alacağı görülüyor.
öte yandan, Kürt sıyasetçiler de terörcü Kürt po-
litikasının çatısından çıkabilmiş, özgürleşebilmiş de-
ğil. Bunu istıyoriar mı? Belki de hiç istemiyortar!..
O zaman ortak bir platform zaten oluşturulamaz..
• • •
Peki, ne yapılabilir?
Kürtlerin pariamentoda politika yapmalannı
sağlayacak yolu açmak gerekir.. Meclis'e gırme ba-
rajı yüzde 5'e düşürülmeli... Bu, atılacak ana siya-
sal adımdır. Ancak AKP çoğunluk sağlama kay-
gıları nedeniyle buna yanaşmadıkça, çözümde
ciddi bir adım atılamaz. CHP de soruna çözüm üret-
meyi düşünmüyor.
Oysa ayrılıkçı terörün panzehiri, böyle bir siya-
sallaşma olabilir. Siyasi platform, terörü tecrit ede-
bilir ve terörle mücadeleyi kolaylaştırır..
Ikincisi ekonomik önlemlerdir. Doğu ve Güney-
doğu Anadolu Türkiye mıdir? Uluslararası ve ulu-
sal hukuka göre öyle.. Ama realite öyle demiyor!
Burası, dünyanın en geri kalmış bölgelerinden bi-
ri. Türkiye'nin ortalamalanyla bile mukayese edi-
lemeyecek kadar yoksul.. buyoksulluk, heleeko-
nomisı sırat köprüsü üzerinde yürüyen bir ülkede,
ancak terörün zeminini besler.
Başbakan, ezberini falan bozmuş değil. Bölge-
ye ekonomik yatırım ve fabrika isteyenleri azaria-
ması, "özel teşvikyok, Diyarbakırtı işadamlangel-
sin buraya yatınm yapsın" demesi, özel koşulla-
rın ne kadar dışında olduğunu gösteriyor.
"Serbest piyasa ekonomisi", bugünkü koşul-
lanyla, Kürt Sorunu'nun çözümüne ekonomik kat-
kıda bulunamaz. Ekonomik hayata entegre olama-
mış, edilememiş, Türkiye ekonomik ortalamalany-
la bütünleşememiş Doğu ve Güneydoğu Anado-
lu'nun Kürt Sorunu'nun çözümünde birleştirici
rol oynaması belki de imkânsız. Bugünkü yapı,
ayrılıkçı polrtikaları destekler niteliktedir.
Ekonomik iyileşme, bölgeye birliktelikçi kim-
lik kazandırır.
Salı Yazısı'nda devam: Türkiye ya bu Kürt So-
runu'nu kendi yönetecek.. Böylece ulusal yaran-
nı ve birliğini gözetleyecek.. ya da dışandan yönetil-
mesinı seyredecek..
obursali(g cumhuriyet.com.tr
25 hektar kül oldu
• ANTALVA (AA) - Antalya'nın Serik ilçesine
bağlı Gebiz beldesı yakınlannda çıkan orman
yangını, 25 hektarlık alanda süriiyor Orman Böl-
ge Müdurü Ahmet Gedikağaoğlu, çalışmaların
aralıksız sürdürüldüğünü söyledi. Bu arada, yan-
gına 1 'i Denizli'den gelen 3 helikopterle 1 yangın
söndürme uçağının müdahale ettiği, arazinin ka-
yalık olması yüzünden karadan zorlanıldığı öğre-
nildi. Yangına, çe\re ilçe ve beldelerden gelen çok
sayıda arazözle iş makıneleri de müdahale etti.
Yangınm turist kafilesinden sigara izmariti atılma-
sı sonucu veya motosiklet egzozundan çıkan kı-
vılcım nedenıyle çıkmış olabıleceği iddia edildi.
Kınm-Kongo kanamalı ateşi
• SfVAS (AA) - Sıvas'ta, \iicutlannda kene bulu-
nan 6 çocuk ile 1 kadın teda\i altına alındı. Kent
merkezinde N.A. (1.5) ve M.T. (1.5), R.B. (5) ve
G.K. (5), S.E (7), G.S. (8) ile Yıldızeli ilçesinde
yaşayan Naciye T. (27), kene ısırması şikâyetiyle
Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma
Hastanesı'ne kaldınldı. Hastalığın bulaşıp bulaş-
madığına dışkın sonuçlann önümüzdeki günlerde
belirleneceğı bildinldı. Kınm-Kongo Kanamalı
Ateşı hastahğının bulaşıcı olduğuna dikkat çeken
uzmanlar, şu anda Enfeksiyon Hastalıklan Ser-
vısı'nde 3 kişinin tedavi gördüğünü kaydettiler.