Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 AĞUSTOS 2005 CUMARTESİ
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALt SİRMEN
Kuşaülntışlıktan Beter
Çarşamba gecesi geç saatte Kanal Türk'ün 5.
Boyut programında, Şükrü Elekdağ, Ercan
Çitlioğlu, Meral Akşener ile birlikte Merdan
Yanardağ'ın konuğuydum, konuşmacı olarak.
Yanardağ, söyleşiyi açarken şu soruyu sordu:
- Ne oluyor, Türkiye kuşatılıyor mu?
Yanıtı kendi içinde olan yerinde bir soruydu.
Yanardağ Türkiye'nin kuşatma altında olduğu-
n u görüyordu.
Nasıl görmesindi ki!..
Yıllarca kırmızı çizgi olarak ilan ettiğiniz, kom-
şunuz Irak'ın bütünlüğü ortadan kalkmış, dinsel
etnik temelli bir üçlü bölünmeye yönelmişti ülke.
Kuzey Irak'ta, Türkmenleri yok edıp Kerkük'e de
sahıp olmaya çalışan, "Büyük Kürdistan"\n çekir-
deği olma yolunda bir Kürt devleti fiilen kurulmuş
durumda; bunun yakın gelecekte resmı bağımsız
devlete dönüşmesı için arıayasaya hüküm koyul-
ması konusunda anlaşmaya varılmakta.
Buna karşılık Türkiye'ye "Sen bu işe karış-
ma!" denmekte, "stratejik ortağımız!" ABD,
Türk askerlerinin başına çuval geçirmekte, tepki
gösterilmemekte.
Kandil Dağı'nda konuşlanmış PKK yurda sız-
makta, buna karşılık hiçbir şey yapılamamakta.
Batı kendine yönelik terörü kınarken, bize yö-
nelik olana değişik gözle bakmakta, kendisi ön-
lem alırken, bizim önlem almamızı, demokrasi
adına kabul edilmez bulrnakta.
Buna kuşatılmışlık denmez de ne denir?
• • •
Milli dava olarak ilan edilen Kıbrıs'ta, Annan
Planı referanduma götürülmekte, Türkler kabul
etmekte, ama Rumlar reddettikleri halde, Rum-
lar'ın istediği doğrultuda bir çözüm fiilen yaşa-
ma geçmekte, üstelik bu da yetmezmiş gibi
Türkiye'den, KKTC'nin reddi ve yok olması so-
nucunu doğuracak şekilde, Kıbns Rum Yöneti-
mi'ni resmi devlet olarak tanıması istenmekte.
Türkiye'nin 1995 Gümrük Birliği Anlaşması'nı
yeni 10 uyeye de teşmil edecek biçimde ek pro-
tokolü imzalaması istenmekte, Türkiye bunu ka-
bul ederken "Ama bu, Kıbns'ı tanımamız anla-
mına gelmez" diye bir açıklama yapınca da,
"Sen Kıbns'ı tanıdığını açıkça ilan etmezsen 3
Ekim'de üyelik müzakereleri başlamaz" den-
mekte.
3 Ekim'de başlayacak olan müzakerelerde ise
sana tam üyelik verilmeyebileceği (yapılan açık-
lamaları da göz önünde bulundurunca bunu
'verilmeyeceği' olarak okuyabilirsiniz rahatça)
belirtilmekte, üyeliğin asli unsuru olan serbest
dolaşımın sana tanınmayacağı, yapısal reformlar
için daha önce başka üyelerin yarartandığı süb-
vansiyonlardan yararlanamayacağı, tarım ala-
nında da aynı uygulamanın yapılacağı söylen-
mekte, ama senden olur olmaz siyasal talepler-
de de bulunulmakta.
Buna kuşatılmışlık denmez de ne denir?..
• • •
Ama bütün bunlardan daha beter olanı, Türki-
ye'deki yönetimi eline geçirmiş olanlann bu ku-
şatılmışlık karşısındaki teslimiyetçi tavırları, al-
ternatifsiz politikalandır.
Sen böyie olunca, elin oğlu neden kuşatmasın
ki ülkeni?...
Türkiye "Kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgâ-
nna" politikası uygulayan bir iktidann yöneti-
minde, hiçbir alternatif politikası olmadan sü-
rüklenip durmakta.
Bu durumdan da daha vahim olanı ise; büyük
medyaya egemen olduğu için kamuoyunun ha-
tırı sayılır bir bölümünü de peşinden sürükleyen
Avrupa budalası Avsalak lobinin, bu kuşatılmışlı-
, ğı kurtuluş, her bozgunu zafer olarak sunması-
dır.
1995'te Gümrük Birliği imzalanırken, eleştiren-
leri AB düşmanı ilan eden, bu imza ile AB'nin
yolunun açıldığını söyleyen onlar değiller miydi?
Kıbrıs'ta Annan Planı'nın kabulünü öğütleyen
ve KKTC'nin bu yolla kuşatılmışlıktan kurtulaca-
ğını söyleyip buna karşı çıkanlan tutucu şoven
ilan eden onlar değil miydi?
17 Aralık'ı bir zafer olarak ilan eden, 18 Aralık
2004'te zafer çığlıklan ve manşetleri atanlar on-
lar değiller miydi?
Ek protokolün imzalanması ile müzakerelerin
önündeki son engelin de kalkacağını, bunun da
Kıbns'ı tanımak demek olmadığını söyleyip, "Bu
protokolü imzalamayın!" diyenlere, bozguncu
diye karşı çıkanlar onlar değiller miydi?
Görüyorsunuz, Türkiye kuşatılmıştır.. ama ku-
şatılmışlıktan da daha beteri, şu anda egemen
olan teslimiyetçi ve kuşatılmışlığı selamet gibi
gösteren tavırdır.
Işimiz çok ama çok zor dostlar...
asirmenfg cumhuriyet.com.tr
TÜZÜK ÎPTALÎ ÎSTENÎYOR
Ağar muhalifleri
savcılığa başvurdu
ANKARA (ANKA) -
DYP'de, kongre ve tü-
zük iptali için genel mer-
kezle mahkemelik olan
muhalefet, bu sefer Yar-
gıtay Cumhuriyet Baş-
savcılığı'na başvurdu.
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcıhğı'na yapılan
başvuruda "anayasa ve
yasaya aykuı siyasipar-
ti tüzük hükümlerinin
uygun hale getirilmesi-
nisağlayan kamusalyet-
kmin kuHanılmasr is-
tendi. Siyasi Partiler Ya-
sası'nın, olağanüstütop-
lantılann büyük kong-
re üyelerinin en az beş-
te birinin yazıh istemi
üzerine yapılmasını ön-
gördüğüne dikkat çeki-
lenbaşvuruda, bunakar-
şın DYP tüzüğünün, de-
lege tam sayısınına
en
az üçte ildsinin", "no-
teronayh" ımzasını ön-
gördüğü anımsatıldı.
Başvuruda, "Delege
a7inhgma tanman ya«ıal
olağanüstü toplanti re-
jimi, parti tüzüğünde
hakkın kııllanınimı im-
kânsız kılacak şekilde
ağniaşünlmış ve zorlaş-
Jınlmıştır'' denildi.
Anayasanın parti tü-
zükleri bağlamında Yar-
gıtay Cumhuriyet Baş-
savcılığı'nın yasaya ay-
kın tüzük hükümlerini
inceleme ve düzelttirme
yetkisi verdiği, başvuru-
da anımsatıldı.
CHP'nin Erdoğan başta olmak üzere 80 milletvekiline yargı yolu açan önerisine AKP yanaşmıyor
Dokunulmazlıkta uzlasma zorEMİNE KAPLAN
ANKARA-CHP'nin dokunulmaz-
lığın kaldınhnası önerisine yıllardır
karşı çıkan AKP, bu konuda geri adım
atmaya hazırlanıyor. Ancak iki parti-
nin, düzenlemenin içeriği konusunda
uzlaşmalan zor görünüyor. AKP'nin
CHP'nin kürsü dışında dokunulmaz-
lığuı tamamen kaldınlması önerisini
kabul etmesi durumunda Başbakan
RecepTayyip Erdoğan ve kurrnay kad-
rosunun da yer aldığı 80 milletveki-
line yargı yolu açılmış olacak. AKP'nin
böyle bir durumu göze alamayacağı-
na dikkat çekilirken, daha suıırlı bir
düzenlemeyi gündeme getirmesi bek-
leniyor.
AKP, CHP'nin anayasa değişikliği-
ne destek vermesi için milletvekili
dokunulmazlığının sınırlandınlması-
• AKP, dokunulmazlıklar konusunda sınırlı bir düzenleme yapmak istiyor. CHP ise kürsü
dokunulmazlığı dışında milletvekili dokunulmazlıklannın tamamen kaldınlması gerektiği
görüşünü savunuyor.
nı da anayasa paketine almaya hazır-
lanıyor. AKP'nin nasıl bir öneriyle
geleceği belirsizliğini korurken, iki
parti arasuıda uzlaşma zor görünü-
yor. TBMM Anayasa Komisyonu Baş-
kanı Burhan Kuzu, bu konuda seçe-
nekli bir çalışma yaptı. Bu seçenek-
lerarasında milletvekili dokunulmaz-
lığının trafik, seçim yasaklanna mu-
halefet gibi suçlarda ya da zimmet, ir-
tikap, ihaleye fesat kanşurmak gibi mil-
letvekili seçümeye engel suçlarda kal-
dırılması yer alıyor.
Ancak bu öneriler, CHP'nin istedi-
ği düzenlemeyle uyum sağlamıyor.
CHP, kürsü dışında mılletvekılı doku-
nulmazlığının tamamen kaldınlma-
sını istiyor. CHP'ninbir süre önce im-
zaya açmasına karşın yeterli imza top-
lanamadığı için gündeme getirileme-
yen önensinde şu düzenleme öngörü-
lüyor:
"TBMM üyeleri, MecHs çahşmala-
n sırasında oy ve sözlerinden,
TBMM'deileri sürdülderidüşünceler-
den, bunlan MecHs dışında tekraıia-
mak ve açığa vurmaktan sorumlu tu-
tuJamazlar. Seçimden önce veya son-
ra bir suç işlediği öne sürülen millet-
vekili, Yargıtay 'da sorgulanır ve yar-
gdamr.Ancakağırcezayıgerektirensu-
çüstü haDeri dışında tutulamaz ve tu-
tuklanamaz.
Bir milletvekili hakkında anavasa-
nın 76. maddesi kapsamı dışında ka-
lan seçimden önceveya sonra verilmiş
olan ve millervekili sıfaünın düşmesi-
ni gerektirmeyen bir ceza hükmünün
yerine getirilmesi millervekili sıfaünın
sona ermesine bırakıhr. Anayasanın
76. maddesinde düzenlenen millerve-
kili seçümeye engel bir suçtan dolayı
mahkûmiyerin kesinleşmesi halinde
iseTBMMGenelKııruhıkaranohnak-
sızmvedönem sonu bekknmeden üye-
lik sıfaü sona ermiş sayılırve hükmün
infazma başlanıhr."
AKP'nin bu önenye Başbakan Tay-
yip Erdoğan ve kurmay kadrosunun
da yer aldığı 80 milletvekiline yargı
yolunun açılmasına olanak sağlama-
sı nedeniyle sıcak bakması beklen-
miyor. Bu önerinin yaşama geçiril-
mesi durumunda mahkeme yolu açı-
lacak bazı bakan ve milletvekilleri
şöyle:
Başbakan Tayyip Erdoğan, Dışişle-
ri Bakanı AbduDah Gül, Maliye Ba-
kanı Kemal Unakıtan, lçışlen Baka-
nı Abdulkadir Aksu. Sa\ıınma Baka-
nı Vecdi Gönül, Çe\Te ve Orman Ba-
kanı Osman Pepe, Tanm ve Köyişle-
ri Bakanı MehdiEker. Genel Başkan
Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fı-
rat Grup Başkanvekili SaduDah Er-
gin, TBMM Başkanvekili NevzatPak-
dfl, Mehmet San, Soner Aksoy, Nev-
zat Doğan, Nihat Ergün, Muzaffer
Baştopçu, Mustafa Eğkeoğlu, tbra-
him Köşdere, Hüsnü Ordu, Hanefî
Mahçiçek, Muzaffer Külcü, Asım Ay-
kan, Ahnıet Koca, Orhan Yıldız.
AKPÜYESÎ
AİHM'de
'odoylık9
hakkını
artyor
ANKARA (ANKA)-
AKP'nin 2003 yıhndaki
birinci olağan kongresin-
de, tüzükte istenen koşul-
lan taşımasına rağmen
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'a karşı genel
başkan adayı olmasına *fi-
flen* izinverilmeyen AKP
üyesi Mustafa Reşit Bur-
kan, Avrupa Insan Hak-
lan Mahkemesi'ne
(AlHM) başvurdu.
AKP üyesi Burkan, Er-
doğan'ın Başbakan ola-
rak tek genel başkan ada-
yı olduğu 2003 yılı ekim
aymdaki ilk büyük kong-
rede genel başkan adayı
olacağını açıklamıştı. Bur-
kan'ın adaylığına, tüzük-
te genel başkan adaylığı
için istenen koşullan ta-
şunasma karşın parti yö-
netiminin Erdoğan'ın tek
aday olması karan doğrul-
tusunda fiilen izin veril-
memişti. Burkan'ın aday-
lık baş\r
urusunun kabul
edihnemesinin yanı sıra
kongrenin yapıldığı AS-
Kl Spor Salonu'na gır-
mesi de engellenmişti.
Burkan, AÎHM'ye yap-
tığı kongreyı iptal başvu-
rusunda, AKP tüzüğünün
69/1. maddesının "parti-
ye üye olan herkesin par-
tinin tümorganlannaada\'
olabileceğüıi" öngördü-
ğünü belirtti. Burkan, rü-
züğün verdiği bu hakkın
parti ve kongre divan yö-
netimi tarafindan engel-
lendiğini belirterek kong-
renin iptalini istedi.
Burkan, tüzükte diğer
partilerden farklı olarak
"sade parti üyelerine ge-
nel başkan adayı olabtt-
me" hakkının o sırada Er-
doğan'uı parti kurucusu,
yöneticisi ve millervekili
olmasını engelleyen ya-
saklannı aşmak amacıy-
la tanmdığını da vurgu-
ladı.
TunceK'de şehh olan Gükr'in laz kardeşi Esma Güler, kardeşini fotoğrannıöperek uğurladL (Fotoğraf: AA)
Şehit cenazesindeErdoğany
a öfke
ADANA (Cumhuriyet Bûrosu)-Tunceli Geyiksuyu
Bölgesi'ne yapılan taktik motorlu intikal esnasında
Anafatma bölgesinde terör örgütü PKK'yle girilen ça-
tışmada şehit düşen Piyade Komando Onbaşı Idris
Güler'in (21) cenaze töreninde, şehidin annesi Hani-
fe ve kız kardeşi Esra Güler gözyaşlanna boğulurken
ahlan sloganlarla PKK'ye ve teröre lanet yağdı.
Sabancı Merkez Camii'nde düzenlenen cenaze tö-
renine, Vali Cahit Kıraç, 6. Kolordu Komutanı Kor-
general Ayhan Taş, Büyükşehir Belediye Başkanı Ay-
taçDurak, Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Ab-
dülkadir Eryümaz ile siyasi parti temsilcileri, askeri
ve mülki arkan ile çok sayıda yurttaş katıldı.Yurttaş-
lar "Kanrolsun PKK" ve "ŞehiÜer ölmez vatan bö-
lünmez" sloganlanyla PKK'yi ve terörü lanetledi.
Şehit erbaş Güler'in yakını Bekir Kahramano, terör
örgütüne tepkisim "Başbakan nerede? Ayduılar ne-
rede? Bizim askerlerimiz devleti korurken, şehit olur-
ken birileri vatanı saöyor" sözleriyle dile getirdı.
Öte yandan, çatışmada yaralanan piyade er Hüse-
yin Yanık da (21) tedavi gördüğü Fırat Üniversitesi
Tıp Merkezi'nde yapılan tüm müdahalelere karşın şe-
hit oldu. Şehit asker Yanık'ın cenazesı Sinop'a gön-
derilecek.
EĞLENCE VE KONSER YOK
AKP'de kutlama
programı
Demokratikleşme Manifestosu
Şehit cenazeleri nedeniyle
)- hükümete yönelik tepki AKP'nin
4. kuruluş yıldönümü programını
değiştirmesine neden oldu. Yann
yapılacak kutlama töreninde Erdoğan'ın,
parti yöneticilerinin "Demokratikleşme
Manifestosu" olarak adlandırdığı bir metni
de açıklaması bekleniyor.
A.NK4RA (Cumhuri-
yet Bürosu) -AKP, 4. ku-
ruluş yıldönümünü sade
bir tören ve folklor gös-
terıleriyle kutlayacak.
Parti yönetimınin daha
önce planladığı konser,
şehit cenazeleri konusun-
da hükümete yönelen tep-
ki nedeniyle iptal edildi.
14 Ağustos2001 tari-
hinde kurulan AKP, ya-
nn 4. kuruluş yıldönü-
münü kutlayacak. Yur-
dun çeşitli yerlerinde şe-
hit cenazelerinin kaldı-
nldığı günlerde Başba-
kan Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın Ekinlik Adasın'-
da tatil yapmasma yöne-
lik eleştiriler nedeniyle
kutlama programı değiş-
Sayıştay'ın üniversite raporunu AKP il başkanının açıklaması tepki çekti:
EğUimde siyasaDaşma çabası
ANKARA (CıanhurtyetBüro-
su) - Sayıştay'ın, Inönü Üniver-
sitesi'nde yaptığı denetleme so-
nucunda hazırladığı raporun AKP
il başkanına ulaşması tepki top-
ladı. "Sayıştayraporu AKP Ubaş-
kanının eûnde ne geziyor?'' di-
yen CHP Denizlı Milletvekili
Mustafa Gazalcı. henüz sabitlen-
miş bir suç olmamasına karşm,
raporun kamuoyuna açıklanma-
sının yasalara aykın olduğuna
dikkat çektı. Inönü Üniversitesi
Prof. Dr. Fatih Hflmioğlu da ra-
porun AKP il başkanına veril-
mesinin çok önceden planlandı-
ğını bildirdi.
Rektör Hihnioğlu, üniversite-
lere yönelik saldınlann sistemli
bir hale getirildiğini belirterek,
tnönü Üniversitesi hakkında ha-
zırlanan raporun AKP il başka-
mnın eline geçmesi ile ilgili ola-
rak şu açıklamayı yaptı:
"Universite yönetimi olarak,
bizi sindirmeyeçahşan gruplann
baskısı aJündayiz. Sayıştay rapo-
sonucunda hazniayacağı rapor-
muş. Sayıştay denetçilerinin Ma-
latya'yı terkettiğinin ertesi günü,
hazuianan raporu basma açık-
ladL Bunun, üniversiteye yönelik
bilinçh've sistemlibir saldmoldu-
ğu çok açık." CHP Denizli Mil-
• CHP'lı milletvekili Gazalcı, Inönü Üniversitesi
hakkında hazırlanan raporun Malatya AKP il başkanının
eline geçmesinin 'AKP hükümetinin eğitimde
siyasallaşmaya yönelik adımlanndan biri' olduğunu
söyledi.
runu basın aracıbğıyla kamuoyu-
na açıklayan AKP il örgütü baş-
kanı. yaklaşık 2 aydır İnönü Üni-
versitesi hakkında bir rapor ha-
zııiadığını söylüyordu. Bahsetti-
ği rapor, Sayıştay'uı denetleme
letvekıli Gazalcı da, üniversite-
lere yönelik ardı ardma gelen sal-
dınlann bir "rasüanü" ohnadı-
ğını belirterek şunlan söyledi:
"Önce Samsun, sonra Van, ar-
dından Malatva. Bütün bu iller-
deki üniversitelere yönelik saldı-
nlar üniversite özerküğine sahip
çıkan, laik ve bilinısel eğitinıi sa-
vunan rektörlere karşı yürütül-
mektedir. AKP, kendi ikümini
devleün tüm kurumlannda ol-
duğu gibi özerk ünhersitelerde
deyaratmakistiyor. Buna direnen
büim kuruluşlanna ve üniversi-
telere karşı da huıç dolu. hukuk
dışı saldınlarda bulunuyor."
Sayıştay gibi "bağmısız",
"özerk* ve 'İarafeE" çahşması ge-
reken bir kuruma ait raporların
AKP il başkanına ulaşmasınm,.
hükümetin niyetini açıkça gös-
terdiğini vurgulayan Gazalcı, bu-
nun, cumhuriyet değerlerine kar-
şı yürütülen politikanın bir par-
çası olduğunu dile getirdi.
tirildi. Başbakan'm ka-
tılımıyla Mogan Gö-
lü'nde yann yapılması
planlanan Mustafa Ke-
ser konseri iptal edildi.
Hiçbir sanatçının sahne
almayacağı kutlamalar-
da, AKP'nin ampul sem-
bolündeki 7 okla simge-
lenen Türkiye'nin yedi
bölgesinden yedi folklor
ekibi gösteri sunacak. Tö-
rende hükümet icraatı-
nın anlatıldığı sineviz-
yon gösterisi sunulacak.
Erdoğan'ın bu tören-
de yapacağı konuşmada
parti yöneticilerinin "De-
mokratikleşme Manifes-
tosu" olarak adlandırdı-
ğı bir metni de açıklama-
sı bekleniyor. Alınan bil-
giye göre Erdoğan, 4. yı-
lında AKP'nin siyaset-
teki konumu, yeni siya-
set anlayışı ve hükümet
icraatmı anlattıktan son-
ra gelecek döneme Uişkin
hedeflerini başlıklar ha-
linde su^layacak. Erdo-
ğan'ın manifestosunda
Avrupa Birliği süreciyle
ilgili gelişmeler, demok-
ratikleşme adımlan, eko-
nomik gelişmeler ve te-
rör konulannda mesajlar
olacak. Başbakan buhe-
deflerinde gelecek 2 yı-
la ilişkin vaatlerde bulu-
narak "Erken seçim yok"
mesajı verecek.
"Milyonlann partisi 4
yaşmda" sloganıyla il teş-
kilatlannda gerçekleşti-
rilecek kutlamalarda "eğ-
lence ve abartıh gösteri-
ye" yer venlmemesı için
teşkilat yöneticileri uya-
nldı.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Ulu Cami, Diyarbakır'ın simgele-
rinden biri. Başbakan konuşmasının
ardından bu tarihi camıde cuma na-
mazını kılmaya gidince bizler de ya-
zılarımızı yazmak üzere masaların
başına geçtik.
Günlerdir bu "sorun"la yatıp kalkı-
yoruz. "Bu sorun" dediğim Kürt so-
runu.
Suriçi Diyarbakır'daki Başba-
kan'm konvoyu nedeniyle oluşan
yoğun trafik yüzünden otobüsten in-
dik, otele doğru yürüdük. "Oral Abi"
diye seslendi bir genç. Döndüm,
"Abi sorunun adı daha net konul-
sun" dedi.
"Konuldu ya!" dedim. "Tam ol-
madı" diye cevap verdi. Bazı Diyar-
bakırlılar ise sarılıp öpüyorlardı. "Al-
lah sizden razı olsun, lütfen bu giri-
şimi sürdürün" diyorlardı. Çarşam-
ba günü Başbakan'la yaptığımız gö-
rüşmeden çok mutlu olmuşlardı.
• • •
Başbakan'm Dıyarbakır'da nasıl
karşılanacağı, neler söyleyeceği me-
rakla bekleniyordu. Şimdi tam bu
konuşmanın ve karşılamanın ardın-
Başbakan Namazda... Bizler Masa Başında
dan otelde izlenimlerimizi yazma im-
kânını değerlendiriyomz. Başba-
kan'm karşılanması canlı ve kalaba-
hkdeğildi.
Toplu Konut Idaresi'nin tapu töre-
ni için hazırladığı meydanda da en
fazla bin kişilik bir kalabalık toplan-
mıştı. Yani açıkçası Diyarbakırlılar
Başbakan'ı izlemeye fazla rağbet et-
memişlerdi.
Havaalanından gelip şehrin için-
den geçerken de sessiz ve durgun
bir topluluk konvoyu izliyordu. Yer
yer gençler arasında Kürtlerin zafer
işaretini yapanlara da rastlanıyordu.
Sonuç olarak, gergin olmayan barış-
çı bir ortamda, az sayıda Diyarbakır-
lının izlediği bir geziden söz edebili-
riz. Bunda HADEP'in ne kadar rolü
olmuştu, kestirmek zordu...
• • •
Merakla beklenen ikinci konu ise
Başbakan'm konuşmasıydı. İlk kez
çarşamba günü bizlerle buluşması
sırasında ifade ettiği "Kürt sorunu"
sözcükleri artık Başbakan'm kullan-
dığı bir ifade haline gelmişti. Ancak
bu kez konuşmasında, "Kürt sorunu
benim de sorunumdur" diyerek da-
ha yumuşak bir tanımı tercih etti.
Aynca "tek vatan", "tek millet", "tek
bayrak" gibi vurgularla bu yeni açılı-
mına tepki gösterenlere de mesajlar
vermeye çalıştı.
Demokrasi vurgusunu süfdürdü.
Deniz Baykal'ın bir gün önce yaptı-
ğı eleştirel konuşmaya "Bizim ay-
dınlarla buluşmamız büyük takdir
topladı. Bunu hazmedemeyenler ol-
du. Düşünceye saygısı olmayanlar,
düşünce özgürlüğünden söz ede-
mezler" diyerek cevap verdi.
• • •
Konuşmasının bir bölümünde ise
bizim, görüşme sırasında "Topluma
Kazandırma Yasası" diye ifade etti-
ğimiz dağdakilere bir çözüm bulun-
ması konusunda şunlan ifade etti:
"Terör belasından kurtulmak iste-
yenler için devlet her türlü yardımı
yapmaya hazırdır."
Gezinin bir başka merakla bekle-
nen kısmı ise Diyarbakır Büyükşe-
hir Belediye Başkanı Osman Bay-
demir'le görüşmenin gerçekleşip
gerçekleşmeyeceğiydi. Baydemir,
havaalanına geldi. Başbakan'la el
sıkıştı, kısa bir konuşma yaptılar.
Ardından tören alanına geldi. Daha
sonra da heyetle birlikte gezisini
sürdürdü. DEHAP'lılar, Başbakan'm
belediyeyi ziyaret etmemesinden
mutlu değillerdi. Bunu ifade ediyor-
lardı.
Osman Baydemir, çarşamba
günkü Başbakan'm "aydınlarla"
görüşmedeki açıklamalarından
mutlu olduklarını bir kez daha dile
getirdi. Şehrin beş yerine "Hoş gel-
diniz Başbakanımız" diye pankart-
lar astıklarını vurguluyordu.
Başbakan'm konuşması sırasın-
da "Kürt sorunu benim de soru-
numdur" dediği an Baydemir elin-
deki kalemi, kâğıdı bırakıp alkışla-
maya başladı.
*••
Son 4-5 günün nihai adımı Diyar-
bakır gezisiydi. Bu gezı çarşamba
görüşmesi nedeniyle daha da ilgi
çekici hale gelmişti. AKP kurmaylan
2 gün öncesine kadar çok gergindi-
ler. Hatta, çarşamba günü bizlerle
yapılan görüşme öncesi bu gerginli-
ğin daha da fazla olduğu anlaşılıyor-
du.
Çarşamba günkü uzun görüşme
Diyarbakır'da da tansiyonun düş-
mesini sağlamıştı. Bu nedenle gezi,
beklendiği gibi sakin bir hava içinde
geçti. Şimdi yeni adımların atılması
ve bu olumlu başlangıcın sürdürül-
mesi gerekiyor.
• • •
Bundan sonra ne olacak? Işte asıl
sorun burada... PKK, eylemlerini
sürdürecek mi? Sürdürmesi halinde
Kürtler bu eylemlere karşı nasıl bir
tepki gösterecek? Türkiye, demok-
rasiyi ve özgürlükleri koruyarak şid-
det eylemleriyle nasıl baş edebile-
cek? Soru işaretleriyle dolu da olsa,
umutlu yeni bir döneme başlıyoruz.