25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 AĞUSTOS 2005 CUMARTESİ 18 SPOR spor(S cumhuriyet.com.tr İtalya'dan kötü haber Italya 'nın Milano kentinde Galatasaray 'la FC Inter 'in yetkilileri arasmda Kily Gonzalez 'in transferi konusunda vapılan pazarlığın ilk raundunda anlaşma sağlanamadı. ttalyan basımna yansıyan bilgilere göre, aralannda başkan Canaydm 'm da bulunduğu San - Kırmızılı kulübün vetkilileri, Arjantinliyıldtzm transferini Inter 'e bonsenis bedeli ödemeksizin gerçekleştirebilme isteğinde... Buna karşılık Inter 'in ise Kily Gonzalez 'in bonsenis bedeli olarak enaz 2 milyon Âvro istediği belirtiliyor. Gerets'ten övgü Galatasaray Teknik Direktörü Eric Gerets, Ankaragücü maçında yakaladıklan pozisyonlarla 3 maç kazanabileceklerini söyledi. Gerets, "Sanki Ingiltere Premier Ligi 'nde bir maç izlediğimi sandım. Bu maçta uzun toplar, uzun paslar, her şey vardı" dedi Karşılaşmaya 2 fonetle başladıklarını ifade eden Gerets, "Bizîm düşüncemiz farkhydı. 2fonetle bu maçı oynadık ve daha yaratıcı olduk '' diye konuştu. Dereli'ye tepki Karşılaşmamn hakemi Selçuk Dereli 've iki takımda maç sonunda tepki gösterdi. G.Sarayh futbolcular, Necati \e Ümit Karan 'ın cezaalamnda düşürülmelerinin penaln olduğunu iddia ederken, Hakan Kutlu 'nun topu elle oynamasını da hakemın vanlıs vorumladığım iddia ettiler. Ankaragücü Başkanı Cemal Avdın ıse, son dakikada vedikleri golde Ümit Karan 'ın faul yaptığtnı söylerken Ankara bölgesinden bir hakemin maça verilmesini eleştirdi. Aydın, " Emeğimiz elimizden alındı" şeklinde konuştu. San-Kırmızılılar, Ankaragücü karşısmda Umit Karan'm 90+3 'te attığı tek golle 3 puana ulaştı G. Sarayuzattı, kazandıAnkaragücü: 0 - Galatasaray: 1 STAI: 19 Mayıs (Ankara) HAKEMLER: Selçuk Dereli (4), Mustafa Yalçınkaya (6), Ali Savgın Ögel (6) A.ĞUCÜ: Orkun (7), Abdurrahman (5) (dk. 62 Tolga 5), Hakan (6), Emre (6), Zengue (6). Ayhan (5), tsmet (5) (dk. 56E\ren 6), Onur (5), Nivazi (6), L'mut (5), Birol (4) (dk. 56 Faruk 4) GSARAK-.Mondnıgon (6), Cihan f) (dk. 30 UğurS). Tomas (6). Song (6), Orhan (5). Hasan Şaş (5), Ilic (5), Saidou (6), Altan (4) (dk. 76Sabri), Necati (?) (dk 20 H. Şükür5), Cmıt Karan (6/ GOL: Dk. 90+3 Ümit Karan SARI KART: Saidou (Galatasaray) \T:YSEL BALKAYA ANKARA - Galatasaray ka- ranlıktan aydınlığa... Geçen hafta Konyaspor'u yenerek Turkcell Süper Ligi'ne 3 pu- anla başlayan San - Kırmızı- lılar, dün Ankara'da uzatma dakikalannda Ümit Karan'la güldü. Necative Cihan ın daha 30. dakika dolmadan sahanın ke- nanna alınmalan, teknik di- rektör Geretsi zor durumda bıraktı. 9. dakikada Ümıt'le verkaça giren Necati. ceza alanında Hakan'ın müdaha- lesiyle yerde kaldı. Hakem Dereli, bu pozisyonda autu gösterdi. 12. dakikada Hasan'm ara pasında Dic, net pozisyonda topu Orkun'a nişanladı. Bu yan golsüz sona erdi. Ikinci yanda G.Saray'ın baskısını A Gücü başanlı sa- vunmasıyla kırdı; zaman za- man da rakip kalede tehlikeli oldu. 60. dakikada San - Kır- mızılı savunmanm yaptığı ha- tada Faruk'un vuruşunu ka- leci Mondragon önledi. Ilerleyen dakikalarda karşı- lıklı ataklar vardı. Maçın be- rabera biteceği düşünülerken ÜmitKaran, duraklama daki- kalannda sahneye çıkarak Cim - Bom'a önemli bir 3 puan kazandırdı Puan durumu Necati hastane ERPİNÇSEZEN ANKARA - Galatasa- ray'tn Ankara'da sakatlık- lar başına bela oldu. San - Kırmızılılar, Necati ve d- hanın sakatlığı nedeniyle ilk \ anm saatte ıki oyuncu değişiklik hakkını kullan- tnak zorunda kaldı. Önce maçın başında JNecatiAteş, şanssızbir şe- sakatlandı. Yüdız cu ceza alanında t Knthı'nun müda- 1e kendini yerde buldtı. Omzundan sakatla- nan Necati. 20. dakikada yerinı Hakan Şûkar'e bıraktı. Omzunda kınk olmasından korkulanNecati, ambulansla hasta- neye götürüldü. Genç yıldızın du- rumunun ciddi olmadığı ve om- ^ zundaezilmeol- j f , duğu belirtildi. G.Saray'da 10 da- kika sonra bu kez Cihan, bir hava topu mücadele- sinde yüzüne darbe aldı. Oyuna devam edemeyen Cihan da yerini Uğur'a bı- raktı. tki zorunlu değişik- lik yapmak zorunda kalan Cim - Bom'da Hakan Şü- kür de hastahastamücade- le etti. Gribal enfeksiyon geçiren, aynı zamanda sağ dış kulak yolunda iltihap- lanma.olan Hakan Şükür, maçı zorlukla taroamladı. San» - Kjrmızıularda maç eksiği bulunan Er- gün, sakatlığt,£ûren Ay- han, Üniversite^Ölusal Takınu'yla \z- mir'de bulunan Hasan Kabze'nin yanı sı- ra 'KARAN'LIKTAN AYDINLIĞA CSaray'a Ankara'da 3 puanı getiren Ümit Karan, "Kahraman ben değitim. Takım olarak kahramanız. .Maçın 90 dakika olduğunu gösterdik. Çok net pozisyonlanmız vardı. Ancak istediğinıizi aiamadık. Maçuı geneüne baköğımızda üstün olan taraf bizdik. tlk yanda iki penalûmız verilmedi" dedi. "** kımlannı bu maçta yahıız bı- raktı. 19 Mayıs Sta- * dı 'nın tribünlerin- deki boşluklar % dikkat çekti. San - Kırmızılı taraftarlar karşılaşmaya ilgi göster- mezken, biletlenn 25 ve 50 YTLJden satılması ne- deniyle ev sahibi ekibin yandaşlan da takımlarmı yahıız bıraktı. Bir grup A.Gücü taraftan ise bu du- rumu stadm önünde topla- narak protesto etti. ELEŞnRI AJRİF KIZILYÂLIN Altın Vuruş ANKARA - Eğer Merkez Hakem Komitesi Başkanı U- fuk Özerten. Bolu'daki eğıtım seminerindekı, "Bundan sonra kötü maç yöneten hakemlerin harcırahlan, yetiş- mekte olan kardeşlehmiz için altyapıdaki bir fona akta- nlacak" sözünün arkasında durursa bu hafta genç ha- kemler, Selçuk Dereli ağabeyleri sayesınde hatın sayı- ılır bir gelırin sahibi olacaklar. Evet, Selçuk Dereli dünkü maçın sonucuna etkı etti. öncelikle Galatasaray'ın 2'si net 3 penaltı pozısyonunda 'buz adam' rolünü oynadı; Uğur Saidou, Hakan Kırtlu ve Umut'un ısrarcı faulle- rine ses çıkarmadı, golde de şarjı süzemedi. Sözün özü, dünün en kötüsü ne yazık ki Selçuk Derelı'ydi. Maça gelince; ağustos sıcağında canını dişine takan 25-26 futbolcunun hepsıni kutlamak gerek. öncelikle Galatasaray'ı... Kazanmaadınaelinden negelıyorsayap- tı. Tıpkı geçen haftaki gibi yüksek tempoda maça baş- ladı; önce Necati, ardından da Cihan'ın ani sakatlıklan- na karşın oyundan kopmadı ve sürekli pozisyon üretti. Gerçi San-Kınnızılılarda bir şeylerin eksik olduğu ke- sın. Şimdı llic'in, Hasan Şaş'ın, Hakan Şükür'ün birer adımdan kaçırdığı gdler için kımse 'şans' kartını kullan- masın. Eğer doğnj yere vurursanız top ağlaria buluşur. Ama çokça koşup çokça yorulan G.Saray, nedense fi- nal vuruşunu yapmakta çok zorlandı. Belkı bir yıldız ek- sikti sahada, belki fizik gücünü yükselten futbolcular ge- rekli şut antrenmanı yapmıyorlardı. öyle ya da böyle, Sa- n-KırmızJİılar bir türlü çerçeveyi tutturamadı, tutturdu- ğunda da Florya orijinlı Orkun'a takıldı. Verilmeyen pe- naltılar da işin tuzu biben olunca iyi direnen ve oyun fel- sefesi olarak 'oynatmamayı' ön planda tutan Ankaragü- cü, istediği 1 puana çok yaklaştı. Belki 3 puanı da alabi- lirdi ama sağ kanadı tutan Abdurrahman'ın sakatlığı, bir anlık dalgınlık onlar için çok şeylere mal oldu. ...Ve 19 Mayıs Stadı'nda futbolun altın kuralı maçın skorunu belirledi: 'Son düdük çalmadan maç bitmez." Gerçekten de bıttı gıbı gözüken maç henüz noktalanma- mıştı ve Ankaragücü beikı de kalesınde yaşayacağı son tehlikede gerekli önlemlen alamayınca Song. Hakan, Ümit, Ilic dahil 9 G.Saraylının yüklendiği başkent kalesi çöküverdi. Ümit, şarj kokan pozisyonda altın vuruşu yap- mıştı. Gerçekten de uzatma dakikalannda onca stres ve baskı altında o golü atmak her babayiğidin harcı değil. Pozisyonda faul var mrydı? Ceza alanı çok kanşıktı ve büyük olasılıkla Ümit kolunu, omzunu da pozisyona da- hil etti. Ama Selçuk Dereli, ilk yanda veremediği 3 penal- tıdan etkilenmış olsa gerek top ağlara gidince orta nok- tayı gösteriverdı. Sonuçta; 'gitti', 'gidiyor'denen maçı kurtardı G.Saray ama Gerets unutmamalı kı bazı 90 dakıkalar zamanın- da biter. Ve bazı rakıpler salt mücadele gücüyle teslim alınamaz. Bu bağlamda sağ ve sd kanattaki sorunlar çö- zülmeli ve acil olarak lider oyuncu bulunmalı. Yoksa Bel- çikalı hocanın saçlan bu kenar oyuncularta bembeyaz olur... GORUŞ HALÎT DERİNGÖR Neredeyse Tırlatacağız! Geçtiğimiz günlerde, yüzmek için Caddebostan sahil şeridine gidiyorum. Saat 7.30. Yanıma iki vatandaş ge- liyor. Onlar da denize girecekler. Ikisi de kara donlu. Se- lamün aleyküm diyorlar. Aynı üslupla karşılık veriyorum. Birinin elinde gazete. Açıp ölü ilanlannı gösteriyorlar. Ar- kadan da "Kim bilir kaç milyondur bu ilanlar" diye so- ruyorlar. Daha sonra, "6u keratalar sanki ölmeyecek de dünyaya 'mıh' çakacaklar" diyorlar. Ardından karşıdaki şahane villaları gösteriyorlar. Bu şerefsizler varya.. vak- tiyle bizi Istanbul'a istemiyorlardı... Işte geldik. Sağ ol- sun hükümetimiz. Bizlere kıyılan açtı. Şimdi villadakiler de karşıdan bizi izliyohar..." Millet, sefaletten kınlırken, iş güç yokken nostaljiye para yatırmak, görüldüğü üze- re, ayakta çank varken röleve şapka giymeye benziyor. Geçtiğimiz günlerde Kadıköy'de Fenerbahçe Kulü- bü'ne gideceğim. İki katlı özel otobüse bindim. Basın kartımı sordular gösterdim. Önümdeki koltukta, yaşlı başlı, çember sakallı bir adam oturuyordu. Elimdeki ba- sın kartını gördü. "Verhele şukartıbirde ben göreyim" dedi. Arkadan da "Sen ne zaman muharip gazi otdun" diye sordu... Ben de, görünüşüme bakma.. ben de yaş- lıyım. Çanakkale'de değil ama Kore'de gazi oldum diye gırgır geçtim. Sonra da bu kart muharip gazi kartı değil, basın kartı dedim. Adam büsbütün kızdı. Beleşçilertay- fası diye haykırdı. "Hangigazetedensin" diye de sordu. Senin sevdiğin gazeteden deyince de "Hele ismini söy- le" diyor. Cumhuriyet dedim, adamın kanı beynine fırla- dı. "Neüzübillah bu gazeteyi elime almam" diyor. Bun- lar yüksek sesle konuşulduğu için otobüstekiler dinliyor- lar. İlk defa bu kadar sabırlı oluyorum. Ya sabır çekiyo- rum. Meğerse adam, bu otobüsün sahibiymiş! Inerken de arkamdan, sanki hükümet bize benzini, motorini be- dava veriyor diyor. Hafta ortasında medyada bir resim gördüm. Gana Fahri Konsolosu, Appiah'ı ziyarete gidiyor. Elinde Tür- kiye ve Gana bayraklarıyla süslenmiş bir de pasta. Şa- tafatlı sözlerden sonra Fahri Konsotos Bey pastadan kestiği bir parçayı Appiah'ın ağzına veriyor. Ne kadar il- ginç. Sanki futbolcu değil de Gana Devlet Başkanı! Pro- tokolden pek de anlamam ama.. bana tuhaf geldi. As- lında Appiah'ın Fahri Konsolos Bey'i ziyaret etmesi ge- rekmez miydi? İlk defa görülen bir olay... Bu davranış- lar bizim aşırı nezaketimizden mi, yoksa küçüklük duy- gumuzdan mı kaynaklanıyor bilemiyorum. Bu toplumsal çelişkileri gördükçe, ağustos ayının sı- cağında neredeyse tırlatacağız. Tann hepimızi korusun... E-Posta: hderingor'n hotmail.com - Faks: (212) 5138595 Ulusal takım çalıştırcısı Terim, Bulgaristan maçı kadrosunu açıkladı Bülent ve Hakan'la yeniden NEYMİŞ Bülent son kez ulusal takımda. Spor Servisi- Ulusal Takı- mı'nın 17 Ağustos'ta Sorya'da fiulganstan ile yapacağı özel maçın aday kadrosunda 337 gün aradan sonra Hakan Şükür'de davet edildi. Ulusal Takımlar Teknik Di- rektörü Fatih Terim. Ay - Yıl- dızlı formayı en son 4 Eylül 2004'te Hüseyin Avni Aker Sta- dı"da Gürcistan'la 1-1 berabere kaldığımız Dünya Kupası Avru- pa elemeleri 2. Grup ilk maçın- da giyen tecrübeh oyuncuyu ye- niden takıma çağırdı. Hakan Şükür. 8 Eylül'de Yu- nanistan'la yapılan maçta ise sürpriz biçımde yer almamıştı. Ulusal Takımlar eski Teknik Di- rektörü Ersun Vanal daha sonra elemelerde yapılan 7 maçta da Hakan'ı aday kadroya çağırma- mıştı. Fatih Terim, G Saray'ın A D A Y K A D R O : Rüşrii Reçber.Vblkan DemireLDeniz Banş, Ümit Özat Sel- çuk ŞahinSerkan Bakı. TuncayŞanh(Fenerbahçe). Okan BurukKoray Avcı. İbrahiın Toramanl Beşıktaş).Hakan Şü- kür.Necati Ateş.Bülent Korkmaz. Hasan Şaş (Galatasaray). Gökdeniz Karadeniz. Hüsejin Cimşir, Fatih Tekke( Trab- zonsporl.Hamit Amntop (FC Schalke 04), Halil Aluntop (FC Kaıserslautern). Tolga Seyhan(Shakhtar Donetsk), Ser- hat Akın (RSC Anderlechtl.Emre Belözoğlu (Newcastle U- nıted), Yıldıraj' Baştürk (Hertha BSC Berlin). jübile önerisini kabul etmeyen ve yeni bir kulüple de anlaşma- yan emektar futbolcu Bülent Korkmaz'ı da Bulganstan maçı aday kadrosuna çağırdı Tecrü- beli çahştıncının Bülent'e son kez Ulusal Takım formasıyla kaptanlık görevi vermesi bekle- nivor. Bu arada sakatlıklan bu- lunan îbrahim Akın. Tümer Metin, Ergün Penbe ve Ömer Çatkıç'ı da ada} 1 kadroda yer alırken Alpay Özalan ve \ihat Kahveci'nin teda\ılerine kulüp- lerinde devam edilecek Pazartesi günü kampa gire- cek olan ulusal takım, ertesi gün Sofya'ya gidecek FENERBAHÇE-DlYARBAKIR Samcoğlu 'nda sessiz gala Spor Servisi -Fenerbahçe ıle Diyarbakırspor Turkcell Süper Lig'in ikinci haftasında bu ak- şam karşı karşıya geliyor. Fenerbahçe'nın cezası ne- deniyle seyircisiz oyna- nacak karşılaşma saat 20.00'de başlayacak. Şükrü Saracoğlu Stadı'nda- ki mücadelenin hakemi Serdar Tatlı. Karşılaşma Lig TV'den naklen yayımlanacak. Fener- bahçe ile Diyarbakırspor, bu akşamki mücadeleyle birlikte, lıgde 19. kez karşı karşıya ge- lecek. Bu arada Futbol Federasyo- nu Tahkim Kurulu'nun Fe- nerbahçe'nin, 1 maç seyir- cisiz oynama cezasına iti- razını reddetmesine Asbaş- kan Mahmut Uslu tepki gös- terdi. Uslu, kulübün resmi uı- ternet sıtesinde yaptığı açıkla- mada. olayın zaman aşımına uğradığını ıfade etti. DENÎZLİ MAÇI HAZIRLIKLARI Beşiktaş hız kesmiyor Spor Servisi - UEFA Kupası 2. Ön Eleme Turu'nda Vaduz takı- mını 1-0 yenerek dün Istanbul'a dönen Beşiktaş Turkcell Süper Ligi "nde yann o\Tia\acakJa- n Denizlispor maçının ha- zırlıklanna ara vermeden başladı. Sakatiıklan de- vam eden îbrahim Akın ve Güven çalışmalara katılmaz- ken iki oyuncunun Denizli karşı- sında ovTiayamayacaklan belir- tildi. Takımla bırlikte çalışmala- ra başlayan Tümer'in bir yan kadro şansı bulabileceğı ka\de- dildi. Aılton ve Kleberson'un ise bugün yapılacak antrenmanlar- dakı dururnuna göre karar verile- cek. Öte yandan Beşiktaş'ta, futbol takımının 2005-06 sezonunda gıyeceğı forma- lar, dünden ıtibaren BJK StoreTarda satışa sunuldu. Aynca Sıyah-Beyazlılar, îs- panyol ovuncusu Juan Fran'ı, Hollanda'nın Ajax takımına 530 bın A\TO karşılığında bıryıllık ki- raladı ABDÜLKADİR YÜCELMAN Başarımn Yolu İnsanlıktan Geçer Dünyanın en popüler sporu futbolun en önemli birimini futbolcular oluşturur. Sonra teknik adamlar, hakemler ve de yöneticıler gelir. Bu sıralama kimine göre değişir ki bu, kişi- sel yorumlara bağhdır. Çoğu kimse de futbolun patronu ola- rak kulüp başkanlannı ve yönetıcilenni görürler. Parası ola- nagöre patronluk çok kolaydır. verirsin parayı, istediğin fut- bolcuyu, dilediğin teknik adamı alır yan gelir yatarsın. Kim- seye de hesap verecek halin yoktur. Işler iyi gitmediğinde yandaşlardan tepkilergelsede iş parayadayandığı, elini ce- bine atan da çıkmadığı için olay çok uzun sürmez. Yöneticilik, eğer gerçek anlamda değişik karakterdeki in- sanlardan oluşan bir grubu yönetmekse belki de dünyanın en zor işlerinden birisidir. Insanlan yönetmekten zor bir şey düşünemiyorum. Hele insan yönetmenin zorluğundan söz ederken çocuklan yönetmenin büyükleri yönetmekten da- ha da zor olduğunu düşünmenizi istenm. Konuyu isterse- niz bir ilkokul öğretmeninden ömek yererek somutlaştıra- lım. Bir ilkokulun açıldığı ilk gün, kimi çocuklar korku için- de, kimi çocuklar şaşkındın kimileri sınıfa girmeye korkar, kimi çışim geldi diye kaçar, kimi çocuk da sokaktaki haşa- n davranışlannı sürdürmeyi başanr. İlkokul öğretmenlerinin o çocuklan düzene sokması, onlara birbirlerini sevmeyi, yardımlaşmayı ve birlikte olmayı öğretinceye kadar nasıl bir gayret içinde olduklannı bilmem söylemeye gerek var mı? Bir futbol takımında da değişik yapıda, değişik dilde ve renkte, değişik kültürlerden gelmış futbolculardan tek vü- cut birtakım çıkarmanın zorluğunu hiç düşündük mü? Baş- lanndaki teknik adamın ışınin ne denli zor olduğunu hiç ak- lımıza getirdik mi?.. O teknik direktör bir yandan futbolcu- lan düzene sokmaya çalışacak bir yandan da yöneticilerle (ve de Başkan ıle) ılişkisini sürdürecek; kısacası keskin bir kılıcın üstünde dans edecek. Peki ama bütün bunlan yapan bir teknik direktör var mı? Belki vardır.. ama dört dörtlük olmasa da bir teknik direktö- rün iyi bir takım kurabilmesi için kimi yeteneklere sahip ol- ması gerekir. Bunlann başında bilgi, deneyim ve psikoloji ge- liyor. Daha sonra yansız dmak, yani adaletli davranmak, ta- kımdakı tüm futbolculara eşit davranmak, analiz ve sentez yapabilmek, futbolcunun yeteneğine göre takımda oynaya- cağı yeri saptamak ve bana göre en önemlisi de empatinin önemini kavramak. Bu ilkeler sadece bir futbol takımı için değil, insanın ol- duğu her yerde geçeriidir. "Ben yaptım oldu" demek, "Ben, ne dersem o doğnıdur" demek insanı psıkopatlığa götü-1 rür. Psikopatın olduğu yerde ıse artık ne sevgi ne saygı ne insanı ilişkiler kalmıştır ve o takım, takım olmaktan çıkar. Bir başkan, biryönetici, birteknik direktör, birfutbolcu, her kim olursa olsun önce insan olmalıdır. Başannın yolu da insan- lıktan geçer.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle