Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 1 TEMMUZ 2005 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
kulturCa cumhuriyet.com.tr 15
KULE CANBAZI SUNAYAKIN
Yelken ve kelebekDenizciler yorgun bakışlanm yelkene konan
beyaz kelebeğe çevirirler. Kimi, okyanusun or-
tasında karşılanna çıkan bu davetsiz misafiri
Nuh'un beyaz güvercinine benzetir. Kimi de ke-
lebeğın rahat tavırlanyla içinde bulunduklan
umutsuz durumla alay edildiğini sanır. Açlıktan
gözü dönenler ise beyaz kelebeği midelerine in-
dinneyi düşünürler!..
Hugues Duroy de Chaumarey, denizcilik
okulunda öğrenciyken Fransız îhtilali'nin boy
gostermesiyle ülkeden aynlır. Koyu bir kral ta-
raftan olan Chaumarey, geri döndüğünde sada-
katinden dolayı donanmaya kabul edilir ve ami-
ralliğe kadar yükselir. 1816 yılının 17 Hazi-
ran'ında Senegal'e doğru hareket eden "La Me-
dusa" adlı amiral gemisinin güvertesinde görü-
rüz, denizcilik eğitimi yanda kalan Chauma-
rey'i.
Tavuk kafesi üzerine çıkarak bulunduklan
yeri belirlemeye çalışan nöbetçi Teğmen Ma-
udet birden irkilir. Hesaplan dognıysa, okya-
nus açıklannda, su yüzeyinden altı kulaç aşa-
ğıda olan Arguin kayalıklannın çok yakınlann-
daydılar. Medusa, gemiler için bir tuzak olan bu
kayalıklara her an oturabilirdi. Rengi değişen
suyun üstünde yosunlar yüzse ve bol miktarda
balık tutulsa da teğmenin uyanlan kulak arka-
sı edilir. Ta ki firkateyn büyük bir gürültüyle ka-
yalıklara çarpıp yan yatana kadar.
Azrall lle köse kapmaca
Kayalıklara deniz yükselmek üzereyken bin-
dirmeleri büyük talihsizlikti. Bu durum, Medu-
sa'nın kurtanlmasuu olanaksız kılar. Gemide
altı adet cankurtarma sandalırun bulunması bü-
yük bir tedirginlik yaratır. Denizciler, böylesi
bir durumda herkesin kurtulabileceği sayıda
sandalın bulunmadığım çok iyi bilmekteydiler.
Medusa'nın sökülecek tahtalanyla büyük bir
sal yapılmasına ve altı sandalın denizcileri ta-
şıyacak bu salı çekmelerine karar verilir. Yirmi
metre uzunluğunda, yedi metre genişliğindeki
salın tamamlanmasının ardından üstüne kimle-
rin çıkacağı kararlaştınlır. Yüz elli kişiyi taşı-
yacağı hesaplanan sala elli kişi çıktığında yak-
laşık yetmiş santim suya gömülür. Un fiçılan-
nın atılmasına karar verilir. Ama yüz yirmi as-
ker, yirmi dokuz denizci ve bir kadının bindiği
sal, bir metre suya gömülü olduğu halde san-
dallar tarafindan çekilmeye başlanılır.
Gemide kalmayı tercih eden on yedi kişi, be-
line kadar sulara gömülü insanların uzaklaşışı-
nı izlerken kendilerinin kurtulma olasıhğının
daha büyük olduğunu düşünürler. Ama üstün-
dekilerin " Yaşasın Kral" diye bağırdıklan sal,
kayalıklara bindiren Medusa'dan on kilometre
uzaklaşmca sandallar tarafindan terk edilir.
Amiral Chaumarey'in üç muhafızı ve kürekçi-
lerin dışında kimsenin binmesine izin vermedi-
ği sandalı ilk önce kaybolur gözden!..
Kürekleri ve dümeni olmayan bir salın üs-
tünde, kendilerini kurtaracak bir gemiyi gözle-
yenlerin ellerinde ne bir pusula ne de bir harita
vardır. Dalgalarla boğuşulan ilk gecenin ardın-
dan, kurtulamayacaklanna inanan üç insan ve-
dalaşarak suya atlarlar. îkinci gece ise daha kor-
kunçtur. Salın ortasındaki direğin etrafinda top-
lanan subaylar, devrilmemeleri için askerleri bir
o yana bir bu yana gönderirler. Yaptıklan iş,
Azrail ile köşe kapmaca oynamaktan başka bir
şey değildir.
Tutunacak gücü kalmayıp denize düşen ve is-
yan ettikleri için öldürülenlerin ardından, üçün-
cü gün, salın üstünde sadece altmış kişi kalır.
Dalgalar yiyeceklerini de balıklara yem yap-
mıştır. Bir fıçı şaraptan başka içecekleri yoktur.
Açlığa dayanamayanlar, ölen arkadaşlannın ce-
setlerini yemeye başladıklannda yükü azalan
sal da su üstüne çıkar.
Dördüncü gün, yemek için aynlan bir ceset
dışında diğer ölüler denize atılır. 0 gün öğle-
den sonra üstlerinden geçmeye çalışan bir uçan
balık sürüsü sala takılır. Büyük bir ziyafet baş-
lar böylelikle. Herkes o kadar açtır ki payına dü-
şen balığa insan eti katmayı da ihmal etmez. Bu
davramşı tiksindirici bulanlar bile insan eti ye-
meye başlarlar.
Beşinci ve altıncı günlerde, direge asılı tor-
banın içindeki kıymetli eşyalan alarak yakında
olduğunu düşündükleri karaya ulaşmayı plan-
layan isyancılann öldürülmesiyle salda otuz ki-
şi kalır. Aralannda yarası olmayan yoktur. Ya-
ralara değen tuzlu su yüzünden iniltüer kaplar
her yanu Yedinci gün, fıçının arkasına gizlene-
rek açtıklan delikten saman çöpüyle şarap iç-
meye çalışan iki askerin hilesi fark edilir. Ok-
yanus sularına atılmalan karanna kimse itiraz
etmez. Ardından alınacak en korkunç karara
gelir sıra: Saydıklannda yirmi yedi kişi kaldık-
lanm görürler. On beşi kendilerinin yaşama şan-
sı olduğunu belirleyerek, gücü kalmayan, ağır
yaralı arkadaşlannı son derece sınırlı olan yi-
yecek ve içecekleri tüketmemeleri için saldan
atarlar. On beş insan, et kesmek için kullanacak-
lan bir kılıç dışında tüm silahlan da denize at-
maya karar verirler. Güç kaybetmemek için sa-
lın üstüne uzandıklannda beyaz bir kelebek ge-
lir ve yelkene konar.
Susuzluk o denli dayamlmaz olur ki hararet-
lerini biraz olsun dindirmek için çişleriyle ısla-
trrlar dudaklarım. Derken, suya tutup soğutmak
işleminde kullandıklan kaplan çalınmaya baş-
lar. Ama aralarından biri, çişini içmekte zorla-
nır. Salm tahtalan arasuıda bulunan bir limon,
otuz baş soğan ve alkollü su dolu iki şişe, serin-
letici olarak kullanılır. Bir zamanlar gül esansı
dolu olan boş bir şişeyi koklamak ise en büyük
lüksleri olur!..
umutlar tükenlrken...
Onuncu gün, paylanna düşen şarabı içen bir-
kaç kazazede, salm etrafinda dolanan köpekba-
lıklanna aldırmadan yüzmeye başlar. On üçün-
cü günde ise beklenen an gelir. Ufukta bir gemi
vardır. tçlerinden biri güçsüz kollanyla direğe
tırmanmayı başanr ve küçük bayraklan sallama-
ya başlar. Bağnşlar sürerken geminin yaklaş-
makta ya da uzaklaşmakta olduğu tartışması ya-
pılır. Geminin kendilerine doğru geldiğini id-
dia edenler kaybederler.
Umutlannın iyice tükenmesinin ardmdan, gü-
neşe karşı korunmak için kurduklan tentenin al-
tmda yatarlar. Başlanndan geçenleri yazıp altı-
m imzaladıktan sonra direğe çivilemeye karar
verirler. Birden "Kurtulduk" diye bir ses du-
yulur. Topçu subayının eliyle gösterdiği yönde
bir gemi sala doğru yaklaşmaktadrr!..
Fransız gemisi Argus, yaşamda kalmalan
mucize olan on beş insanı ülkelerine geri götü-
rür. Aralanndan beşi çok geçmeden ölür. Yüz-
lerinde son nefeslerini karada vermenin tebes-
sümü vardrr.
Medusa'da kalan on yedi kişiye gelince: Ara-
dan kırk iki gün geçmesine rağmen kimsenin
kendilerini kurtarmak için geri dönmediğini gö-
rünce on ikisi ikinci bir sal yapar. Ama kendi-
lerinden bir daha haber alınamaz. Julian Bar-
nes, "10 Bölümde Dünya Tarihi" adlı kitabın-
da gemide kalan beş kişiden dördünün de yap-
tıklan sal ile denize açüdığını yazar. Barnes,
Medusa'da kalan kazazedenin ise Teğmen Ma-
udet'in üstüne çıkıp hesap yaptığı tavuk küme-
sine binerek gemiyi terk ettiğini anlatır. Yazara
göre tavuk kafesi fazla uzağa gidemez ve sula-
ra gömülür!..
Amiral Chaumarey'in cezalandınlması bek-
lenirken kılrna bile zarar gelmez. Kraliyet hü-
kümeti geçmişte yaptığı hizmetlerden dolayı
kendisini bağışlar.
1 i
Orfeon 'un
sesi
Uzakdoğu
ulaştı
Kültür Servisi - Orfeon Oda Korosu, Kyo-
to'da üç yılda bir düzenlenen dünyamn en önem-
li koro müziği etkinliği olarak adlandınlan "7.
Uluslararası Koral Müzik Sempozyumu" kap-
samında "Kyoto Konser Salonu"nJa bir konser
verdi. 2000'den fazla izleyiciye Türk çoksesli ko-
ral müziğinden örnekler sunan Orfeon, böylece
Uzakdoğu'da konser veren ilk amatör Türk koro-
su oldu.
Konserde, ikinci albümleri 'lO'dan parçalann
da içinde olduğu Türk ezgilerinin özel düzenleme-
leri ile otantik uzun havalan, vurman sazlar eşli-
ğinde seslendiren, Şef Elnara Kerimova yöneti-
mindeki Orfeon, sempozyuma katılan besteci, şef,
korist ve koro müziği sevenler tarafindan beğeniy-
le karşılandı. Konseri Japonca yaptıklan anons ve
ünlü Japon ezgisi Sakura'nm Takemitsu düzenle-
mesiyle bitirerek ev sahibi ülkeye jest yapan ko-
ronun albümleri de dinleyicilerin büyük ilgisini
gördü.
Dünya Koral Müzik Federasyonu (TPCM) ta-
rafindan davet edilerek Kültür ve Turizm Ba-
kanüğı, Nurol Holding ve AND TTS AŞ'nin des-
tekleriyle Japonya'ya giden Orfeon, sempozyuma
katılan ilk Türk korosu. 11 yıl önce kurulan ve bu-
güne kadar 9 ülkede 100'ün üzerinde konser ve-
ren, 15 ödül sahibi Orfeon, Japonya'daki son kon-
serini ise, 2 Ağustos Salı günü, Aichi'de "Worid
Expo 2005" kapsamında düzenlenen Türkiye Gü-
nü'nde verecek.
ESİNTİLER
ZEYNEP ORAL
lOOTemelEser...
Ne zamandır Nâzım Hikmet'in oğluna yazdığı
'Memed'e Son Mektubumdur' şiirinin kimi bö-
lümleri gelip gelip yakama yapışıyor, dilimde gön-
lümde dolaşıp duruyor.
"Dünyada kiracı gibi değil, /yazlığına gelmiş gi-
bi de değil, I yaşa dünyada babanın eviymiş gi-
bi... I Tohuma, toprağa, denize inan. I Insana hep-
sinden önce.
Bulutu, makinayı, kitabı sev, I insanı hepsinden
önce.
Kuruyan dalın I sönen yıldızın I sakat hayvanın
I duy kederini, I hepsinden önce de insanın..."
Her şeyden, hepsinden önce insana inanmanın;
herşeyden, hepsinden önce insanı sevmenin; her
şeyden, hepsinden önce insanın kederini içimde
duymanın yolunu çocukluğumda bana açan bir
yandan annem ve babam olduysa, bir yandan da
okuduğum kitaplar oiduğuna hiç kuşkum yok...
Milli Eğitim Bakanlığı'nın, ilköğretim öğrencile-
rine önerilmek üzere hazırladığı '100 Temel
Eser
1
açıklandığından beri önümdeki listeye ba-
kıp duruyorum. Ve baktıkça, 70'i Türk, 30'u ya-
bancı yazarlann eserlerinden oluşan listedeki ki-
mi kitaplartn, bir çocuğu, ömrü boyu kitaptan ve
okumaktan nefret ettireceğini düşünmeden ede-
miyorum...
(Yazık ki burada listenin tümünü vermeme ola-
nak yok. Ancak meraklılan, internette herhangi bir
arama sitesine girip '100 İemel Eser' dediler mi,
tüm listeye ulaşabilirler.)
Bakanlığın listesi açıklandığından beri, tepkile-
rin ardı kesilmiyor. 22 Temmuz tarihli Cumhuri-
yet'te, bu tepkilere geniş yer ayrılmıştı. Niyetim
bunları tekrarlamak değil. Ancak 'po/em/k çıkma-
sın' diye, yalnız ölmüş yazariardan seçim yapmak
bana da çok gülünç geliyor. O yüzden (Allah ge-
cinden versin), örneğin Türkçe'nin büyük ustala-
rı Dağlarca'nın , Yaşar Kemal'in kitapları ilköğ-
retim çağındaki çocuklara önerilemiyor. Böyle ko-
miklik olabilir mi!
Hemen şunu da belirtmek istiyorum: Eğer bu-
gün inandığınız, güvendiğiniz, saygı duyduğunuz,
yüz ayn kişiye böyle bir liste hazırlamasını söyle-
seniz, hiç kuşkunuz olmasın, birbirinden çokfark-
lı yüz ayrı liste çıkar karşınıza. Diyeceğim böyle
bir liste oluşturmak çok güç bir iş. Belki 10 temel
eser, 20 Temel eser denseydi, derii toplu kimse-
nin tepki gösteremeyeceği bir liste oluşturulabi-
lirdi. Ama o bile zor...
Bu arada önemli bir tepki Ali Nesin'den geldi.
"Seçilen 100 temel eser arasında Azlz Nesln'/n
eserlerine yer verilmemesini kınadığımı bildiririm "
diyordu açıklamasında. "Yüz binlerce yetişkin,
okumayı Aziz Nesin sayesinde ve çocukluğunda
sevmiştir. Yüz binlerce insanın ilk okuduğu kitap
Aziz Nesin 'in kitaplandır. Milli Eğitim Bakanlığı yet-
kilileri bunu bilmezler mi? Bilmiyorlarsa orada ne
işleri var? Biliyorlarsa amaçlan ne?"
Ali Nesin çok haklı. Okuma alışkanlığı olmayan
insanların ülkesinde okumayı sevdiren insandır
Aziz Nesin, bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Ali
Nesin kibarca bizleri de uyanyordu:" Basında bi-
rilerinin bu konuya dokunacağını umdum ama ol-
madı, herhalde ben göremedim" diyerek... (Geç
oldu, özür dilerim Ali Nesin!)
Aziz Nesin'in çocuklara yönelik kitaplannı "ilgl-
siz ilgililere" anımsatmaktan da geri kalmıyordu Ali
Nesin: 'Şimdiki Çocuklar Harika', 'Ben de Ço-
cuktum', 'Bu Yurdu Blze Verenler', 'Borçlu 01-
duklanmız', 'Pırtlatan Bal', 'Uyusana Tosu-
num', 'Anıtı Dikilen Sinek
1
...
Yüzümde gülümseme bu kitapları anımsarken,
birçok kitabın listeye neden girdiğine şaşıyor, Az-
ra Erhat'ın 'Troya Masalları'ru okumayan çocuk
nasıl da yoksul kalacak; yabancı eseıier neden
hep Batı'dan seçilmiş, kimsenin aklına Samed
Behrengi'nin 'Küçük Kara Balık', 'Bir Şeftali
Bin Şeftali' kitapları; ya da Çin Masalları gelme-
di mi düşünüp duruyordum...
Dilerim bu liste, çocuklan okumaktan, kitaptan
soğutmaz, korkutmaz... Dilerim gerek aileler ge-
rek öğretmenler, liste karşısında bunalabilecek
çocuğa kendi seçimini yapma hakkını ve olana-
ğını tanır... Dilerim mecburiyetten değil, kendi öz-
gür seçimleriyle okuriar... Çünkü o zaman kitabı,
okumayı severier... Ve her şeyden, hepsinden ön-
ce de insanı...
www.zeyneoral.com
faks: 0212.257 16 50
KULTUK • SANAT
IILYâZ FİLM ŞENÜĞİ
3-11 AÖUSTOS 2005
EROS / EROS
«u -
THE MOTOflCYCLE DIARIES / MOTOSİKLET GÜNLÛ6Ü
r l SB
GENESIS / VARADİLIŞ BÛYÖK SIB
KIKSEV / KMSEV
OLD BOY / İHTİYAR DELİKANU
ONLY HUMAN / İNSANLIK HAÜ
LE COUKRET / ÖLÜMCÜL ÇÖZÛM
BMDE & PREJUDICE / GELİNİM OLUR MUSUN7
LIFE tS A MİRACLE / BİR MUCtZEDİR YAŞAMAK
FAHRENHEIT9/11 / FAHRENHEIT 9/11
STAGE BEAUTY / SAHNE GÜZEÜ
SİNEMA KOLTORDÛR
"5 AĞUSTOS'DAN İTİBAREN SİNEMALARDA,
SİNEMALARIN GUNLÜK PROGRAMLARI
VE SEANSLARIİCİN"
www.umutsanat.com.tr
YAZ KARMASI
IŞIL ÖZIŞIK
FUNDA GÜLAY GÜNAYDIN
CEYLAN MUTLU
NÜZHET KUTLUĞ
GÜVEN ZEYREK
SAİT GÜNEL
HÜLYA GÜNEL
CEYLAN İNSEL
1 Temmuz - 19 Ağustos'05
Gazetecıler Sıtesı Yazariar Sk No:26 Eserrtepe ' İSTANBUL
Tel: 212 288 33 89 / Faks 0212 267 24 44
e-tnaıl. sanatgalensı@karsu com tr www karsu com tr/tr/gaierı/lndex trtml
ÇACIN MOTEL
felsefe devam ed/yor...
en temiz denizi, her öğün balığı.
kalabalıklardan ve kabalıklardan uzak sessiz tatili
özlediyseniz...
1 kişi TR 45 YTL
ASSOS Bektaş Köyü Sivrice mevkii
Tel: (0 286) 723 44 60 / (0 286) 723 44 61
Ilçesi
Çatalca
Çatalca
Çatalca
Köyü
Binkıhç
Bınkılıç
Binkıhç
Parsel No
2130
2698
2701
Niteliği
Tarla
Tarla
Tarla
M2Mik.
5000 m2
6400 m2
4700 m2
ÇATALCA IZALE-t ŞÜYU SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN GAYRİMENKUL AÇIK ARTIRMAİLANI
Dosya No: 2005/6 Satış
tzale-i şüyu nedeniyle satılmasına karar verilen taştnmazın tapu kaydı, halihazır dunımu, ımar durumu, takdir edilen muhammen bedeli, satış sa-
ati
Mevkii Hissesi Tah.Ed.Bed. Satış Saati
Anburnu Tam 11.250.00 YTL 13.30-13.40
KozanDeresi Ver. Işt. 22.400.00 YTL 13.50-14.00
KozanDeresi Tam 16.450.00 YTL 14.10-14.20
Taşınmazlann halihazır durumları: 1- 2130 parsel sayılı taşınmaz Binkıhç beldesi, Anburnu mevkünde bulunmaktadiT. Taşınmaz Binkıhç
beldesi yerleşık alanı dışında kalmaktadır. Sınırlan şahıs parselleri ile çevrilidir. Tarla vasfındadır. Üzerinde bina, ağaç vs. yoktur. Taşınmaz hafıf
meyılli, topografik açıdan mekanize tanma uygundur. Taşınmazuı toprak yapısı dikkate alındıgında ziraatın bütün dallan yapılabilir. Kuru tarla
vasfındadır.
2- 2698 parsel sayıh taşınmaz Bınkılıç beldesi, Kozan Deresi mevkiinde bulunmaktadır. Taşınmaz Binkıhç beldesi yerleşik alam dışında kalmak-
tadır. Doğusu dere, batısı ve kuzeyi yol, güneyi şahıs parseli ile çevrilidir. Tarla vasfindadır. Üzerinde bina agaç vs. yoktur. Taşınmaz taban arazi
olup, topografik açıdan mekanize tanma uygundur. Taşınmazın toprak yapısı ve yörenin iklim koşullan dikkate alındıgında üzerinde yörenin hakim
ziraatı yapılabilir. Aynca dereden sulama yapılarak sulu tanm yapılması mümkündür.
3- 2701 parsel sayılı taşınmaz Binkıhç beldesi, Kozan Deresi mevkiinde bulunmaktadu. Taşınmaz Binkıhç beldesi yerleşik alam dışmda kaimaic-
tadır. Doğusu dere, batısı ve kuzeyi yol, güneyi şahıs parseli ile çevrilidir. Tarla vasfındadır. Üzerinde bina, ağaç vs. yoktur. Taşınmazın taban arazi
olup, topografik açıdan mekanize tanma uygundur. Taşınmazın toprak yapısı ve yörenin iklim koşullan dikkate alındığında yörenin zıraat dallan
yapılabilir. Aynca dereden sulama yapılarak sulu tanm yapılması mümkündür.
Imar durumu: Taşınmazlann imar dunımu ile ilgili dosyada mevut Binkıhç Belediye Başkanlığı'nın 15.07.2004 tarih ve 120 sayılı yazılannda,
Binkıhç beldesi 2130. 2698 ve 2701 sayılı parsellerin ifrazlannın mümkün olmadığı, ISKl'nin Terkos Gölü'nü besleyen büyük derenin (Istranca
Deresi) mutlak koruma alanında kaldığı, imar durumu ile ilgili herhangi bir yapı yapümasının mümkün olmadığı belirtihniştir.
Satış şartları:
1- Gayrunenkullerin 1. açık artırması 16.09.2005 Cuma günü yukanda yazıh saatler arasında Özel İdare Iş Merkezi Kaf.2 Çatalca îcra Müdürlü-
ğü'nde açık artmna açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artınnada taşınmaza tahmin edilen değerin %60'ını ve satış isteyenin alacağına rüçhanı
olan dığer alacaklılar varsa alacaklan toplamı aynca satış ve paylaştınna masraflanı geçmesi şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmadığı
takdirde en çok artıranın taahhüdü saklı kahnak kaydıyla gayrimenkullerin 2. açık artrrması 26.09.2005 Pazartesi günü yukanda yazılı saatler ara-
sında yine Çatalca lcra Müdürlüğü'nde yapılacaktır. Bu açık artırmada takdir edilen değerin %40'ını ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan ala-
caklar varsa bu alacaklar toplamını satış ve paylaştınna masraflannı geçmesi şartıyta en çok artırana ihale olunur.
2- Açık artırmaya katılmak ısteyenlerin takdir edilen kıymetin %20'si nisbetinde pey akçesi ya da bu miktar kadar milli bir bankaya ait kesin ve
süresiz terrunat mektubu vermesi gerekmektedir. Satış peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde kendisine 10 günü geçmemek üzere mehil verilir.
3- Katma Değer Vergisi, ihale damga pulu alıcı adıîıa tahakkuk edecek tapu haıcı satuı alana ait olacaktır. Tellaliye resmi ve birikmiş emlak vergi
borçlan satış bedelinden ödenir.
4- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilılerin (irtifak hakkı sahipleri dahildir) bu gayrimenkul üzerindeki haklanm hususiyle faiz ve masrafa dair
olan iddialanm dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazundır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaş-
madan hanç bırakılacaklardır.
5- Satış bedeli verilen mühlet içinde ödenmediği takdirde ÜK'nun 133. maddesi gereğince ihale feshedihr. Taşınmaz aym yasa hükmünce yeni-
den satışa çıkanlarak llK'nun 192 2 maddesi hükmünce en çok fiyat verene ihale olunur. Var ise iki ihale arasındaki farktan diğer zararlardan ve
aynca temerrüt faizinden satışın bozulmasına neden olanlar ve kefılleri mesul tutulacak ve bu bedel yasal faizi ile birhkte hükme hacet kahnadan
kendilerinden icra dairesince tahsil olunacaktır.
6- Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebihnesi için icra dairesinde açık olup masrafi verildiği takdirde isteyen alıcıya bir nüshası gön-
derilebihr.
7- Satış ılanı ilgililerin tapu kaydında yazılı adreslerine tebliğe gönderihniş olpu adreste tebligat yapılmaması halinde veya adresleri biünmeyen-
ler ıçm de işbu satış ilanının ılanen tebligat yerine kaim olacağı ılan olunur.
8- Satışa iştirak edenlenn şartnameyi görmüş, içenğıni ve münderecatuıı kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin Çatalca Icra
Müdürlüğü'ne başvurmalan ilan olunur. 27.07.2005 Basın: 36362