14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
33 TEMMUZ 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIZI Çin'in degişen yiizii BULENT TANLA Çinli yetkililer, günümüz dünyasında hâlâ hegemonya mevcut. Savaş var, çatışmalar eksik olmuyor, dünya barışı için BM'de birlikte çalışmamız gerekiyor diye konuşuyorlar. Çin Dengesi: ÇokKııtupluDünyaÇin Halk Çumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçisi Song Aiguo meslek ya- şamının çeşitli kademelerinde Türki- ye'de bulundu. Dilimizin incelikleri- ne vakıf. Çin'in ulus- lararası iliş- kilerdeki te- mel tercihini bircümleyle özetliyor: "Süper dev- let olmakis- temiyoruz." Süper devlet diğer ülkelerden üstün olmak, eşit ol- mamak, ötekileri baskı altına almak demektir. Süperdevlettekabadayıhk vardır. Biz Konfiiçyüs'ün çok eski sö- zünün izinden gidıyoruz: "Kendimi- ze uygulanmasını istemediğimiz şey- leri başkalanna da yapmayahm." Çinli yetkililer "Oysa" diyorlar, u günümüz dünyasında hâlâ hegemon- ya mevcuL Savaş var, çaüşmalar ek- sik olmuyor, dünya banşı için BM'de birlikte çahşmamız gerekiyor." Çin dünyayı tek odaklı, tek kurup- lu, tek sesli görmüyor. Öyle olması- na da karşı çıkıyor. "Evet, ABD çok büyük bir kuvvet, çok önemli ekono- mik güç, ancak başka güçleri de gör- mezden gebneyelim. Doğu'da Çin, Hin- distan, Japonya önemli ülkeler. Tür- Idye önemli ülke. Afrika'da Güney Af- rika Cumhuriyeti, Latin Amerika'da Brezilya geBşmekte olan önemli ülke- ler. Çin Devlet Başkanı Hu Jıntao, tem- muz başında İngUtere'de toplanan G- 8 zirvesi sırasında Hindistan, Güney Afrika, Brezilya ve Meksika'yla bir araya geldi Kuzey - Güney diyatoğu ve işbirliğini savunuyoruz." Çin "Kuzey Güney'e destek ohna- h. Oysa kuzey üstünlüğü daha da çok ele geçiriyor. Güneyle arasuıdaki uçu- rum büyüyor. Geüşmekteolan kimi ül- keler marjinalleşiyor. G-8 zirvesinde en yoksul ülkekrin dış borçlannın si- linmesi iyi de, önemli olan uygulama" tezini savunuyor. ABD için "gelişmiş en büyük ül- ke'' , "Çin için geBşmekte olan en bü- yük ülke" diyorlar. Iki ülke de bu ko- num ve sorumluluklarının gereğini yapma durumundalar. Nasıl mı? "Panch Shela"yı uygulayarak. 1954 Temmuzu'nda Hindiçinı sorunu için Çenevre'de yapılan konferanstan dö- nen Çin Başbakanı Zhou Enlat, Yeni Delhi'de Hindistan Başbakanı Nehru ile görüşmelerde bulunmuş ve iki baş- bakan, iki ülke arasındaki ilişkilerde Beş Prensip'in (Panch Shela) hâkim olmasuıa karar vermişlerdi. Bu "Beş Prensip" birbirlerinin toprak bütün- lüğü ve egemenliklerine karşılıklı say- gı, saldırmazhk, birbirlerinin içişle- rine kanşmama, eşitlik ve karşılıklı fayda ile banş içinde bir arada yaşa- madır. Beş prensip Çin için günü- müzde de geçerlidir. ABD mal satmaktan çekiniyor Çin, ABD ile ilişkilerine büyük önem vermektedir. ABD ile Çin ara- smda tekstil kotalan üzerine görüş- meler devam etmekte, VVashington Yuan'ın son revalüasyonuna karşın Çin parasının daha esnek olmasını talep etmektedir. Pekin'le telif hak- lan konusunda uzlaşmazlık içinde- dir. Çin ekonomisinin Dünya Tica- ret Örgütü kurallanna uyumunu ya- vaş bulmaktadır. Çin ise ABD'nin Japonya'dan sonra ülkesinde en çok yatırım yapan ülke olmasından mem- nundur. îki ülke arasındaki ticaret hacmi 2004'te 170 milyar dolan bul- muştur. Asıl sorun Talwan. Çinliler "ABD'den ileri teknoloji saün almak istiyonız, vermiyoıiar. Sonra da dış ticaret açığmdan yak>- nıyorlar" diyorlar. Çhina National Offshore Oil Çorporationın (ÇNO- OC) Amerikan Petrol kumpanyası UNOÇAL'ı almak istemesi de sorun oldu. UNOÇAL'ın öteki talibi Ame- rikan Çhevren Texaco'dan 1.5 mil- yar dolar fazlasım, 18.5 milyar do- lar teklif eden ÇNOOÇ, gerekirse 2.5 milyar daha vermeye hazır. Kaliforniya kumpanyasının his- sedan 10 Ağustos'ta iki talepten bi- rini tercih edecek. Bu arada Temsil- ciler Meclisi'nin ardından Senato'ya bu satışa engel olunması için Demok- rat Senatör Byron Dorgan tarafın- dan bir yasa teklifi verildi. "CNO- OC'un yüzde 70'i Çin devletine ait Çinliler de kendi enerji şirketlerinin çoğunluk hisselerini bize saüşa ha- zniarlarsa o zaman düşünürüz" di- yorlar. Bütün bunlar Amerikan pet- rol rüketiminin sadece yüzde Tini karşılayan bir şirket çewesinde dö- nüyor, ama elbette bir ilke sorunu söz konusu. Çüı'le ABD arasındaki ilişkiler- de asıl sorun Taiwan. Çin "Tarvvan bizûn parçamız, oradan desteğinizi çekin. Silah saüşuu bırakuT uyan- sındabulunuyor. VVashington, terör- le mücadeleye öncelik verdiğinden Taiwan boğazındaki gerilimlerle da- ha az meşgul. Bu nedenle Taipei'ye desteği hafiflemiş olsa da, temel so- runda değişiklik yok. Çin önümüzdeki on beş yılda altı sektörde dünyada bir numara olmayı hedefliyon demir-çelik, otomotiv, petrokimya, gemi dahil makine yapan makineier (ağır sanayO, elektronik- iletişim ve yazılım. Şanghay'da 2010 Expo'sunun hazırtıklan sürerken kenti finans, ticaret ve fuar merkezi olarak hazırlıyoıiar. Asya ülkeleriyle yakın olmak istiyor Çin Asya ülkeleriyle olan bağlannı güçlendirmek için büyük çaba sarfedi- yor. Televizyon programlannda Asya- lılık kimliği ve bilincine büyük yer ve- riyor. Çin - Japonya rekabeti Avrupa'da Fransız ve Almanlar arasındaki ilişki- lere benzeti- lır. Çin - Ja- ponya ilişki- leri günü- müzde de ol- dukça inişli çıkışlı bir se- yir arzetmek- tedir. Çin Hindıstan'la bağlannı ge- liştirme yo- lundadır. Çin 11 Eylül 2001 sonrası Or- ta Asya'ya uyum göstermede son dere- ce esnek davranmıştır. Sincan Özerk Bölgesi Başkanı tsmafl Türvvndi geçen ekimde Hindistan'a giderek bölgesiyle Hindistan arasındaki ulaşım eksenle- riyle bir petrol boru hattı inşası için gö- rüşmelerde bulundu. Çin, Sovyet sonrası Orta Asya'ya, Doğu Asya ve Taiwan boğazı konusun- da hemen sonraki düzeyde büyük önem veriyor. İpek Yolu'nun devre dîşı kalma- sı üzerine yüzlerce yıl bölgeyle ilgisi za- yıflayanÇin, 1992'de Orta Asya'ya ge- ri döndüğünde birkaç sorunla karşılaş- tı. Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikis- tan'la olan sırurlar iyice belirlenmemış- ti. Devlet yapılan istikrarsızdı. Dini aşı- nlıklar, militan etkinlikler mevcuttu. Blrçok güç rekabet hallndevdl Bütün bir dönemın gende kalmasıy- la tam bir ekonomik ve sosyal çöküntü yaşanıyordu. Sovyet ıktıdannuı dizgin- lemeyi başaramadığı ulusal kımlikler güçlü biçimde seslerini duyuruyorlar- dı. Jeopolitik önemi büyük bÖlgeyi kont- rol amacıyla birçok güç rekabet halin- deydi. Çin diplomasisi 1996'yakadar önce devletler arası ilışkilerin oluşmasını sağ- ladı. Daha sonra da bölgesel istikran sağlamak üzere işbirliklerini geliştirdi. 1996'da "Şanghaj-BeşKsi" girişimiyle ikinci aşamaya geçildı. 1990'lıyıllann başında Çin'le Rusya arasında suıırla- nn saptanması ve silahlanmaıun azal- ulması amacıyla başlayan diyalog, Çin'i, Rusya'yı, Kazakistan'ı, Özbekistan'ı, Kırgızistan'ı ve Tacikistan'ı kapsayan Şanghay Işbirliği Örgütü'ne dönüştü. Günümüzün bu önemli kolektif örgütün- de başı Çin çektı. Bu arada Japonya ve Hindistan da bu örgütle çeşitli temaslar kurdular. Japonya güvenliğe, Hindistan ekonomik ışbirliğine öncelik verdiler. Hindistan Çın'i yalnız bırakmaya yöne- lik Amerikan stratejisine iltifat etmedi. A>TU kültür çevresine mensup Çin'le Japonya birbirlerinin büyük birer sıya- si ve askeri güç ohnasuıı istemiyorlar. Ancak buna engel olacak güçleri de bu- lunmuyor. Japonya'nuı Batılılara göre büyük avantajı, Çinlilerin düşünce tarz- lannı, geçmişlerini ve bugünlerini çok daha ıyi bilmeleri. Çin, Japonlann "nor- mal" bir ulus olabilmelerinin eski sal- dırgan geçmişlerini kabullenmekten geçtiğini düşünüyor. Müslüman ülkelere yatırım Çin' in yakın çevresindeki ülkelerden Laos ve Myanmar (Burma, Birmanya) Beijingebağımlılar. Ekonomilerininve rejimlerinin geleceği Çin'in elinde. Bu ülkeler 10 yıl kadar önce Batı'yla da iliş- ki kurmaya başladılarsa da Çin'in etki- si dışınaçıkamıyorlar. Tayland'daki Çin kökenliler ülkedeki en büyük yatınm- cılar arasında yer ahyor. Şanghay'a gi- den yolda en büyük mevcut banka Çin- liler'm Bangkok Bankası. Malezya'nın yaptığı gibi "Asya değerleri''ni savun- maya önem veren Çin, çok miktarda Endonezya gazı ve petrolü satın ahyor. Dünyanın bu en çok sayıda Müslüman nüfus banndıran ülkesüıdeki enerji, ban- kacılık ve öteki sektörlerde yatuım ya- pıyor. ^ ^ — ^ ^ SÜRECEK AB'DEN SİLAH AMBARGOSU Askeri malzeme Rusya ve Ukrayna'dan Çin 1979'da çabuk bıten bir savaşa girişerek Vietnam'ın Kamboçya'yı terk etmesini sağladı. Bu savaş öteki ülkelere de uyan niteliğinde ol- du. Tayland'aVietnam'dangelebilecek bir saldı- n karşısında destek taahhüdünde bulundu. 2004 Temmuzu'nda o sıralarda henüz Başkan Yardım- cısı olan, daha sonra Başbakanlığa gelen Singa- purlu Devlet Adamı Lee Hsien Loong Taivvan'ı ziyaret ettiğinde, Çin'in büyük tepkisiyle karşı- laştı. İki ülke arasındaki serbest ticaret anlaşma- sı görüşmeleri yavaşladı. Görece zayıfekonomi- lerden kunılu Brunci, Myanmar. Kamboçya, En- donez>a, Laos, Malezya, Filipinler, Singapur, Tayland ve Vietnam'ın üye, Papua Yeni Gine'nin orta üye olduklan Güneydoğu Asya Uluslarara- sı Birlıği ASEAN'ın Çin karşısında bir ağırlığı bulunmuyor. Çin'in her geçen yıl artan gücü bu ülkelerle ticaretinde istediklerini elde etmesine yanyor Clnln dünya üzerlndekl önemi Avrupa Birliğı Çın'e sılah ambargosunu sür- düredursun, Pekin modern sılah ve teknolojilere sahip olmasa da, Rusya ve Ukrayna'dan istediği asken malzemeyi kolayca temın edıyor. 1955 'te Endonezya'nın Bandung kentinde top- lanan Asya - Afrika Konferansrndan bu yana Bağ- lantısızlar'la bağını kesmeyen Çin, dış ilişkileri- ni geliştirmek için olsun, hammadde kaynakla- nnı çeşıtlendirmek için olsun, Afrika ve LatinAme- rika'ya yöneliyor. 2004 Kasımı'nda Başkan Hu Jintao Brezilya. Şili. Arjantin ve Küba'>ı kapsa- yan 12 günlük bir Latin Amerika gezisine çıktı. Başkan Hu Jintao. bölgede 20 milyar dolan Ar- jantın'de ulaşım sektörü ve petrol araştırması için olmak üzere toplam 30 milyar dolarlık yeni ya- tınmlar yapacaklannı duyurdu. Başkan Hu Jintao 2004 Şuban'nda da Afrika'ya gitmiş, Cezayir. Mısır ve Gabon'u ziyaret etmiş- tı. Çin Afrika "da da büyük yatınmcılar arasında yer alıyor. Çin geçmişte Lesotho ve Gambiya gi- bi ülkelenn Taıwan'la azgelişmiş- lik engellerinden kurtul- mak için ilişki kur- A" duklannıunutmu- yor. Çin Afrika ülke- leri ticareti 2002'de 12.4 milyar do- lan bulmasına karşın aynı yıl Be- ıjing'in Afrika'ya yardımı 1 8 mil- yar dolan aşmamıştı. 2003'te bu miktann >üzde 50 üstüne çıkıldı. Çin Afrika'da özellikle petrolle ilgileniyor Çin 2005'te Afrika'dan petrol ithal eden ülkeler sırala- masında ABD'den sonra ikinci sı- rayı aldı, Japonya'nuı önüne geç- ti. Çin üzerine ülkemizin sayılı uz- manlanndan, bankacı- lık sektöründeki çalış- malanyla tanınan No- yan Rona, Çin' in dünya üzerindeki yeri ve öne- mıni şöyle toparhyor. Çin ekonomisinin ça- pıyüzde8-8.5'lukis- rikrarlı büyüme temposu Beijing'i bazı ürünler- de piyasalara hâkim konuma sokuyor. Örneğin dünyada üretilen demir-çeliğin yüzde 27'sini Çin- liler tüketiyor. Çin'in ham petrol, alüminyum, bakır ve çok çeşitli hammadde tüketimi artıyor. Çin'in kendi yakın çevresinden başlayarak Orta Asya'da, Asya'nın bütününde ve bütün dünyada banş isteği, bu yöndeki samimi arzusunun yanı smı ekonomik kalkınması için banşa olan ihti- yacından da ka> r naklanıyor. Noyan Rona'ya gö- re Çin BM Güvenlik Konseyi'ni daha aktif kul- lanmaya başlayabilir. Bu konuda pek el atmadı- ğı veto silahına bile başvurabilir. Güvenlik Kon- seyi reformu çalışmalannda Almanya ve Japon- ya'nuı üyeliklenne süre kısıtlaması öneriyor. Da- yatılması durumunda vetoya başvurmaktan çe- kınmeyeceğini duyuruyor. Çin üçüncü ülkeler arasındaki anlaşmazlıklarda genel yaklaşımı dı- şında taraf olmamaya dikkat ediyor. Ancak siya- si ağırlığının farkuıda olmadığını söylemek yan- lış olur Artık dünyanın büyük güçlerinden biri olan Çuı sorumluluklannın farkuıda ve bölge ül- keleri için zaten malum olan nüfuzunu başka ufuklara da yayabileceğini biliyor. Tek Çin olma hayall Çin'in dünya politikasındaki önceliği ulusal sorunu Taiwan'dir. "Tek Çin" politıkasını izle- yerek başka ülkelerin Taiwan'la siyasi ilişki kur- masına engel oluyor. "Orasızaten benimparçam. ekonomik. kültürel ilişki kurun, siyasinin muha- tabı benim" diyor. Bu arada Truman. Carter, Ciinton gibı Bap- tist olan Dr. Sun Yat-Senle General ChiangKai- Shek'in Milliyetçi Partisi Kuomıntang'ın (KMT) Taivvan'daki yeni Başkanı Taipei Belediye Baş- kanı Ma \TnçJeou-ts'i kızlanndan biri tarafın- dan tebrik edilirken gösteren renkli fotografi Shanghai Daily'nin baş sayfasında görünce doğ- rusu biraz şaşırdık Sonra Çin yönetiminin KMT'yle ilişkilere verdiği önemi hatırladık. Hu- nan'dan göç etmiş bir ailenin oğlu olarak 1950'de Hongkong'da doğan yeni Başkana Çin Devlet Başkanı Hu Jintao'nun, Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Genel Sekreteri sıfahyla yol- ladığı telgrafi dikkat çekici bulduk. Hu Jintao bu mesajı hem Ma'ya hem de KMT Merkez Komi- tesi'negöndermiş: "KMT ileÇin KomünistPar- tisi'nin birlikte Taiwan Boğazı'nın iki yakasm- dakivTirttaşlanmızla banşcı vıeistikrarbifişkflerini geliştirebileceklerini ve Çin ulusunun parlak geleceğuü yaratmak için elbüüği edeceklerini iç- tenükle umut ediyorum."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle