19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 TEMMUZ 2005 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MÜMTAZ SOYSAL Deniz Planlaması YÜZER HAVUZ dönemi öncesi karada yapılan gemilerin denize atılışını seyretme zevki başkaydı. Eğik kızaklar üstünde yükselen süslü tekne bağlantı sacının kesilmesi ve takozlann kaldırılmasından sonra gittikçe artan bir hızla yağlı feleklerden kayar ve yıllardır özlediği denize kavuşurdu. Fabrika ve vapur düdükleri arasında yaşanan kısa, ama yoğun bir coşku anıydı o. Salı günü Pendik'te, artık "Istanbul Tersanesi" adını almış olan dev kuruluşta iki küçük savaş gemisinin denize indirilişinde öyfe bir an yaşanmadı. Bayraklı donanım, Cumhurbaşkanı eşince ipi kesilen şampanya şişesinin patlatılması, balonların uçurulması, bando mızıka, hepsi yine vardı, ama iki geminin yüzer duruma gelmesi için vanalann açılmasıyla yüzer havuzun yavaş yavaş suya gömülmesini birsaateyakın beklemek gerekecekti. Ne var ki, o süre boyunca yaşanan bir başka törenin çarkları, dakikası dakikasına, tam saat düzeniyle ve asker disipliniyle işledi: Denize yeni inen ve daha önce indirilip rıhtımda bekleyen çeşitli savaş gemilerinin komutanlanna teslimi, yenilerinin kızağa konuşu, Kurtarma ve Sualtı Komutanlığı ile Deniz Astsubay Meslek Yüksekokulu öğrenci Alayı'na sancak verme töreni. Kısacası, planlanışı ve geleceğe dönük yönüyle göğüs kabartıcı bir olay. Geleceğe dönük buyön, "TCG. Heybeliada'nın kızağa konuşuydu. Şimdiye kadar firkateynden yukanya büyük savaş gemilerini hep yabancılardan satın alan yada hibe kabul eden, denizaltı gibilerini başkalannın patenti ve teknolojisiyle yapan Türkiye, ilk kez hatın sayılır büyüklükte birgemiyi kendi "dizayn"\, teknolojisi ve bütün donanımının çok büyük bölümünü yerfi ürünlerle karşılayarak yapmaya karar vermişti. "Ulusal gemi" sözünü kısaltarak "Milgem" adı verilen bir projeydi bu. _ Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral özden Ömek'in de konuşmasında belirttiği gibi, jeostratejik durumu dolayısıyla siyasal konjonktürün üç denizde birden savaşmak zorunda bırakabileceği bir Türkiye, artık donanmateknolojisinde başkalanna muhtaç kalamazdı. Ege ve Kıbrıs sorunlanndaki durum da Yunanla er geç bir kapışma olasılığını büsbütün ortadan kaldırmış sayılmazdı. O açıdan akıllıca planlama ve özenli uygulama gerektiren birgirişimdi bu. Yetiştikleri ocağın, Deniz Harp Okulu'nun uzun süre kaldığı biradanın adını ilk Milgem ürününe vermek de projeyi başlatanlann hakkıydı elbet. Deniz Kuvvetleri'ndeki gelişmeler ne kadar umut verici olursa olsun, ticaret filosundaki bazı eksiklikler o ölçüde düşündürücüdür. Denizyollannın çöküşüyle birlikte, bu filo artık yolcu taşıyıcılığı açısından hemen hemen yok denecek durumda. O alandaki yeni gemi tipi açısından yaratıcılık da öldü. Ordunun, ekonominin başka alanlarındaolduğu gibi, ulusal savunmayla yakından ilgili olan bu alanda da kamu işletmeciliğinin yok edilişine, talanına ve yerinin doldurulmayışına seyirci kaJması kolay affedilir bir hata değildir. Cumhuriyet İlkelerinden Ödün Verilemez... Erol ERTUĞRUL Hukukçu T ürkiye Cıtmhııriyeti'nin bağım- sızhğı, toprak bütünlüğü, Lozan Banş Antlaşması ile kabul edil- miştir. Yayılmacılığa ve sömürge- ciliğe karşı verilmiş bır kurtuluş savaşı sonucunda, kabul edilen kazanımlanmız hiçbir zaman Avrupa'nrn içine sinmedı. Avru- pa dün istemeyerek vermek zorunda kaldığı hak- lan bugün AB 'ye giriş adlı kandırmacayla ge- ri almak istiyor. AB parlamenterleri farklı za- manlarda, bizim Sevr'i kabul etmemiz gerek- tığinı yüksek sesle dile getiriyorlar. AB-Türkiye Parlamentolararası Komisyon Eşbaşkanı Reneta Sommer, "Türkfye'nm AB üyeüğizor'' diyor. O zaman, Baü 'nın Sevr'i içe- ren istemlerini neden kabul edelim? Kıbns'ı, Ege'yi neden verelim? Ülkemizi bölünmeye götürecek bir GüneydoguAnadolu politikası- na neden evet diyelim? Özelleştirme diyerek, en önemlı ekonomik kaynaklanmız, TÜPRAŞ, PETKlM, TEKEL, ERDEMÎR, Telekom'u neden yandaşlara, yerli, yabancı anaparaya peşkeş çekeüm? Telekom, birkaç yıllık kân kar- şılığında yabancı şirketlere satıldı. Haberleş- memızin, yabancılara teslim edilmesini, güven- liğimız açısından düşünelim. Bu satış hayın- lık değilse, kesin aymazhktır. Başbakan, ERDEMtR'ı sanşa çıkanrken görülmemiş bi- çimde kötülüyor. AB diyerek, yüzde yirmi beş oyla ûlkemizin yazgısını ele geçirmiş bir din- ci yönetimin, laik TC' yi Islamlaşhımasına ne- den göz yumalım? Sözde dostumuz ABD, Kuzey Irak'ta yuva- lanmış terör örgütünü görmezlıkten geliyor. Oradan topraklannııza sızanlar, güvenlik gö- revlilerimizin yaşamlanna son veriyorlar. AB'nnı sesi çıkmıyor. Yurtiçinde banşa çağn duyurulan yapüıyor. "Kûrt Aydmton" adı al- tında sözde banştan söz ediliyor. Ne demektir Kürt aydınlan? Bu ülkenin aydınlannı Kürt, Türk diye ayırmak olur mu? Asü aynmcıük bu değil mi° Bu bildirilerde, terör örgütüne ateş- kes cağnsı yapılırken hiç sıkılmadan güven- lik görevlilerimizin de operasyonlara son ver- mesini istiyorlar. Dağlanmızda bir bölüm te- rörist silahİanyla bannacak, ateş kesecek, TSK de bunlann üzerine gitmeyecek, bekleyecek. Böyle bir şey olur mu? Hangi bağrmsız ve ege- men ülke, böyle bir duruma göz yumar? DE- HAP bir yandan sözde banş çağnsı yaparken, öte yandan terör örgütünü savunmak, konfe- deralizmden söz etmek ikiyüzlülüğünü göste- riyor. Böyle banş olur mu? Gerçekten banş is- teniyorsa, terönstlerin tümünün silah bırakıp dağdan inmeleri gerekiyor. AB ülkelerininparlamentolanndan, sözde Er- meni soykınmını tanıyan kararlar çıkıyor. Bir soykınmın olmadığı tanhsel belgelerle apa- çık ortada olduğu halde Ermenistan'ın yayga- rası ile Türkiye karşıtı eylemler sürüyor. Er- menistan Türkiye 'nin doğu sınırlannı kabul et- miyor. AB, Ermenistan'ın Türkiye'nin sınır- lannı kabul etmesı yolundaki bir öneriyi geri çeviriyor. Böylece, Ermenistan'ın Türkiye'den olası bir toprak istemi saklı tutuluyor. Sözde soykınmı kabul eden AB ülkeleri, ABD'nin Kı- zılderililere yaphğını, Hiroşıma'yı, günümüz- de Irak'ı, Ingiltere'nin sömürge ülkelerinde, c&ÜmSS Yoksul Olmayagör!.. "Halkm Sesi" adlı, her gün yayımlanan. güncel konulan halkla tar- tışan ve konuşan programından öğrendiğime göre, 30 Mart 2005 günü çıkan yeni bir yasay- la tıp ve eczacılık dalında bilimsel araştırma yapmak için, bu yasaya konan 90. madde ile çocuklann denek olarak kullanılmasının önü açılmış.. Yasa üzücüdür ki yürürlüğe de gir- miş. Bu konuda karar verme yetkisi varsa an- ne babada ve kimsesız çocuklar için de (yurt- lar, bakım ve yetiştirme evleri vs.) velisindey- miş... Aynı gün, aynı yasayla bu konuda hata- sı veya kusuru olanlara (yetkili, görevli vs.) ve- rilecek cezada da indirim yapılmış, ceza 3 yıl- dan 2 yıla çekilmiş... (Bilindiği üzere. iki yıl ve iki yıldan daha az hapıs cezalan ertelene- biliyor, para cezasına çevrilebiliyor.) Yine, se- çilen deneklerin isimlerini verme zorunlulu- gu olmadığı gibi... Yetkililerle yapılan anlaş- malar ile deneklenn adlannın ve deney sonuç- larrnın bir yere kadar açıklanmaması sağlana- büiyormuş... Aynca, canlan tatlı zengin kuzey ülkelennin denek bulma konusunda büyük sı- ğında, bızim gibi ge- lir dağılımı çok bozuk, eğitim düzeyinin çok düşük, yoksulluğun ve yoksunluğun tepe nok- tada olduğu. insanlann organlannı satılığa çı- kardığı, geçmişte başbakan için oğlunu kurban etmeye kalkışan velilerin bulunduğu. çocuk yetiştirme ve bakım yurtlannda çocuklann cınsel tacıze uğradığı, okula verirken "Eti se- nin, kemiği benim" görüşüyle donanımlı, bi- linçsiz anne ve babalann çoğunlukta olduğu, biz ve bizım gibi toplumlarda nasıl sonuç ve- receği, insanlığın ve tıbbın gelişmesinde, zen- gın ülke insanlanna ve de çocuklanna "kobay" olma durumumuzun çok da uzak bır olasılık olmadığı, kuşkusunu tasıyorum... Onun için, duyarlı bütün kurum ve kuruluş- lar ile yetkilileri, bir kez daha, bu konuya bir de bizım ûlkemizin olanaklannı göz önüne alarak bakmalannı ve irdelemelerini öneriyo- rum... Dikkatli olalım, bir de denek olarak sömürül- meyelim. Sainı CANATAN Işletme Iktisatçısı Fransa'nın Cezayir'de, Almanya'nın Yahudi- lere yaptıklannı unutuyor. Ingiltere, ABD gü- nümüzde Irak'ta katliam yapıyor. AB'nin se- si çıkmıyor. Bu girişımler, kendı dinci amaçlan uğruna tüm bunlara gerekli karşılıklan vermeyen, dı- şa karşı teslimiyetçi bir yönetim döneminde yapdıyor. Ülkemiz bugün ne acı ki laik olma- dıklannı açıkça söyleyen, laık Cumhuriyeti- mızin temel ilkelerine karşı, eşlerinin başlan bağ- lı bir dinci kadro tarafından yönetiliyor. Din- sel kurallar devlet yaşamında geçerli kılınma- ya çalışılıyor. Kaçak ve resmi Kuran kurslan hızla çoğalıyor. Cumhuriyet tanhimizde ilk kez, TBMM camisinde Kuran kursu açılıyor. Imam okullannı bitirenkrin daha kolay üniver- siteye girmeleri için YÖK ile çaöşmaya girili- yor. Ülkenin gündemi gerüiyor. Diyanet Işleri Başkanhğı 'nda görevli bin imam, çeşith bakan- lıklara geçiş yapıyor. Inançlarla hiçbir ilgisi ol- mayan siyasal içerikli sıkmabaş (Sıkmabaşa türban denilmesi yanlıştır.) ülkenin baş soru- nu durumuna getiriliyor. Ûniversitelerde sık- mabaşa izin verilirse, yann okullannı bitiren- ler, sıkmabaşlanyla yargıçlık, savcılık, doktor- luk, öğretmenlık yapmak isteyeceklerdir. Lise- leri kapatıp ımam okullan açtığımızı, üniver- siteleri temel dın eğitimi ahnış kuşaklarla dol- durduğumuzu, ülkemizi Kuran kurslan ile do- nattığımızı, kızlanmızın ve kadınlanmızın tü- münü sıkmabaşh yapügımızı düşünelim. Ne ola- caktır? Ülkemiz, demokraside, ekonomide, çağdaşlıkta ileri mi gidecektir? Böyle yapar- sak yalnızca Iran, Arabistan olacağımrz orta- dadrr. Ûlkemizin geri kalmasının, çağdışına düşmesınin kime ne yaran vardır? Gerçek yol gösterici Türk de\Timıdır. aydrnlanmadu". Biz- den sürekli ödünler koparan AB, dınsel motif- lerle donatıhnış bir ülkeyi kendi birliğine asla almaz. Kendi dinci ıstemlennın yaşama geçi- rihnesi karşılığında, AB'nin her dediğini ya- pan bu siyasal kadro, devlet kurumlanna yan- daşlannı yerleştrrmeyı sürdürüyor. Yasal deği- şiklikler yaparak yargıyı dincilerle doldurma- ya çalışıyor. Yargıtay Başkanlar Kurulu, HSYK bu dunıma bir bildıri ile karşı çıkıyorlar. Türk- çe konuşan, Türk kimliği taşıyan Amerikalı bazı köşe yazarlan ise hem siyasal kadronun girişimlennı desteklıyorlar hem de AB'yi ve ABD'yi Türkiye'ye karşı yaptıklanndan ötü- rü hakh görüyorlar. ABD'nin söz verdiği hal- de, terör örgütüne karşı bır eylem yapmaması- nı, "ABD şu anda Irak'ta direnişcilerle uğraşı- yor, hakh olarak PKK ile savaşamaz" bıçünin- de açıklıyorlar. Kendi topraklanmız içerisinde terör örgütüne karşı eylem yapmamızı, "insan haklanna bağh kalmak" koşulu ile onaylayan ABD'yi alkışlıyorlar. Askerlerimizin başma çuval geçü"en, kendi denerimleri altındaki top- raklardan ülkemize giren, güvenlik görevlile- rimizin yaşamlanna son veren teröristleri des- tekleyen ABD'ye karşı duyulan bu sevgi, an- cak onursuzluk ve aymazlıkla açıklanabüir. PENCERE Tekelci'ye Karşı 'Muntakim../ Günümüzde insanlığın çeşitlemesi zamanlan ve me- kânları birleştirebilen önyargısız aklın bile havsalasına sığamayacak denli garip... Bir yanda George Bush.. Biryanda Ladin.. Usame bin Ladin gerçek mi?.. Düş mü?.. llkelliğin tavlasında sürekli gele atan bu sarıklı ve sa- kallı Müslüman, Alaaddin'in lambasından çıkan dev mi?.. Uzaydaki yıldızlara astronot yollayan tekelci Bush, yer- yüzünde Ortadoğu petrollerine de el koymuşken Ara- bistan krallarıyla diktatörlüklertne diz çöktürmüşken, uygar insanlığın edebiyatını yapan Avrupa'yı da iki pa- ralık etmişken, nasıl oluyor da ulusal devletlerin üstün- de, siyasal haritalann dışında bir Usame'yi ele geçire- miyor?.. Inanılacak bir tevatür mü bu?.. • Evet, inanılamayacak bir tevatür.. Ya da gerçek!.. Usame bin Ladin'de somutlaşan Müslüman tipini ya da türünü yansız bir gözle irdelemek gerek!.. Nasıl bir kişidir bu?.. Amacı nedir?.. Ülkemizde niceleri çıkan Islamcı siyasi dergilerden bi- rinin arka kapağında büyük puntolaria dizilmiş duyuru- dan birkaç satır aktanyorum: "Duayı icrada ara!.. Allahım, biz senden Islam ve ehline izzet bağışlaya- cağın; nifak ve ehlini zebil edeceğin onuriu bir devle- tin tahakkuk bulmasını istiyoruz; öyle bir devlet ki, bi- zi o devlette, itaatine davet edenlerden ve hidayetyo- lunun öncülerinden kılasın... Ya cabbar, ya kahhar, ya muntakim (öç alan, intikam alan) Allah... Bizi intikamına memur et!" Türkiye'de Kuran kurslanndan başlayan eğitimin çar- kından geçen çocuklar nasıl bir kişilik kazanıyoriar?.. 21 'inci yüzyılın dünyası yeni bir Müslüman türüne gözlerini açıyor... Kuran-ı Kerim'de Haçlı emperyaliste karşı çıkacak bu yeni Müslüman tipini eğitecek kaynaklar sanıldığın- dan da zengindir. • Küreselleşme yalnız sermayeye mi özgürlük tanıya- cak?.. Teknolojik devrim uzaklan yakın ediyor; iletişim, göç, turizmle kıtalar iç içe geçiyor... Avrupa ve Amerika yepyeni bir tehlike karşısında!.. George Bush bir gerçek.. Ama Usame de bir gerçek.. "Tekelci"ri\n hırsıyla "muntakim"\r\ inancı küreselleş- me sürecindeki temel çelişkiyi su yüzüne çıkanyor... Ne yazık ki dünya bu ikisine kaldı... Insanlık tarihinde ibret verici bir sayfadır bu!.. Markası ne olursa olsun; eski kat kalo soba, kazan ve kombinizi getirin Kombi ve Kat Kaloriferi'nde 100YTL DökümKazan'daAOOYTL indirim kazanın. laazabonelık bed Kombi ve Kat Kaloriferi'nde 100YTL Döküm Kazan'da â 500 YTL* m bizden. -- Kombi ve Kat Kaloriferi'nde 200 YTL Döküm Kazan'da 900 YTL indirim kazanıJ Üstelik peşin fiyatına 6 taksit veya 2 4 ay** taksit imkânı Bu kampanya 31 Temmuz 20O5'e kadar geçertidir. Değiştirme mdinmtenne KDV dahıldır. Yeni Doğat Gaz Anonebk Betgesı'ni gösteren ve DemırOöküm Kombi veya Kat Katoriferı aiantara urun satı$ fiyatı âzerinden 100 YTL (KOV dahit) indirim yapıtacaktır. * Yeni Oogal Gaz Aboneük Belgesi'nı gdsteren ve DemırDöküm Dokum Kazan alanlara her bır kazan ıçm ürun satış fiyatı üzennden 500 YTL SKDV dahit} ındinm yapıtacaktır. • • Koçfmans ile 2i aya kadar vade imkânı sunulmaktadır. ADEN Kombi • %93 verimie ekonomik kuUanım • Elektronık Regütasyon ststemıyle 0,5*C hassasıyetle sıcak su konforu • Cift eşanjör sıstemi • Sessiz çatısır, az yakar. yüksek venm sağtar •C£veTS£ * DemirDöküm MK Kazan • ''uksekvenm, uzun ömür • i -100 daıreye kadar değışen kapasite aralrğı • AkiUı ekonomı pane'ıvle %i0a varanyak.t tasarnjfu • Duvar vkttrnadaf aıtı-nter ^at nde sevkıyaî •CEveTSE 325 YETKİIİ SERVİS MÜŞTERIILETİSİM MERKEZI 0 800 211 33 33 (ucretsu) URUN 6ARANTISI CD www.demirdokum.cont.tr OMUR ROYU SERVİS GMtANTISl TÜRKİYE'NİN HER K0SE5İN0E SERVİS A£l SÜREKli YEDEK P«RC« Koç
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle