Katalog

2 9 TEMMUZ 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA [email protected] 11 Türkiye, 2005 Mayıs'ında tanımadığı Güney Kıbns Rum Kesimi'ne 1 milyon dolarlık ihracat yaptı Güney'le ticaret başlamış bile^MURATKIŞLALI ANKARA - Devlet Istatis- tiltEnstitüsü'nün (DÎE) dış ti- caret istatistiklerine göre, Tür- lciye tarihinde ilk defa bu yı- l ı n mayıs ayında Güney Kıb- n s Rum Kesimi'ne 1 milyon 2O bin dolarlık ihracat gerçek- leştirdi. Ayrıca Rum Kesi- mi'nden ithalat da yapıldığı, ancak bunun DtE rakamlan- n a yansıtılmadığı öğrenildi. Bir yetkili "ATR belgesi oia- r a k da olmayarak da Rum Ke- simi ile ticaret yapUmış. Karar, Dışişleri'nin ticaretin yapüma- sına engel olmadığına üişkiıı gö- rüşü üzerineverflmiş. Bu durum R u m Kesimi ile resmen ticare- tin başladığını gösterir" dedi. • îstatistiklerde gözükmemekle beraber Rum Kesimi'nden ithalat da yapıldı. KKTC'nin eski Türkiye Büyükelçisi Bulunç, "Ek protokolün imzalanmasıyla KKTC'nin ekonomik olarak da çökertileceği dönem başladı" dedi. ATO Başkanı Aygün de KKTC'nin tabela devlet haline geleceğini vurguladı. KKTC'nin eski Türkiye Büyükelçisi Ahmet Zeki Bu- lunç da "Ek protokolün im- zalanmasıyla Türkiye'nin KKTC ile ticari iüşkiİerinin Rum Kesimi üzerinden geçi- rileceği bir döneme girflecek. KKTC ekonomik olarak da çökertikcek" dedi. Deklarasyon kamuoyuna Bulunç deklarasyonun Türk kamuoyuna yönelik "Biz Rum tarannıtanunadık" mesajı ta- şıyan, ancak AB mükteseba- tı çerçevesinde anlamı olma- yan bir belge olduğunu belir- terek şunları söyledi: "Bu ek protokolün imza- lanmasıyla birlikte Ankara anlaşması neyi öngörüyorsa Rum tarafi ile de bütün işlem- lerin yapıbnası gerekiyor. Tür- kiye ile Rum tarafj arasında ekonomik ve ticaret ilişkileri başbnuşûr. Rum Kesimi'nden Türldye'ye ithalat yapılması, Rumlann gelip burada şirket kurmalan kesinlikle engelle- nemeyecektir." Bulunç "Bu entegrasyon KKTC'yitamamen ekonomik olarak çözülmeye götürüyor. Bugüne kadar siyasal, vatan- daşhk bağı ve toplumsal çö- zülme sağlanmışür. Ek proto- kofle ekonomik ve onun sonu- cunda mülkryet ve toprak çö- zülmesi sağlanacakür" dedi. Ek protokolün imzalanma- sıyla KKTC'nin bir isim ola- rak kalacağım belirten Bu- lunç, "Rum taran 'Bu proto- kolü imzalayarak Kuzey'in bize ait olduğunu Türkiye de kabul etmiş oluyor. O zaman senin Kuzey ile ticari ilişkile- rin benim üzerimden geçme- li' diyecek" şeklinde konuştu. 'Akdeniz'e açüamayacak' Ek protokolün imzalanma- sı ile ilgili bir basın toplantısı düzenleyen Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün de AB ek protokolünün onaylanmasının, Kıbns Rum Kesimi'nin Kıbns Cumhuri- yeri şeklinde tanınmasına yak- laşılması sonucunu doğuraca- ğını belirterek "Türkiye Ak- deniz'e açılmak için Rum ke- siminden izin almak zorunda kalacak. Protokolü imzaladık- tan sonraTüridye, Kıbns Rum Kesimi'ni "tanımıyorum' id- diasmı sürdüremeyecek" dedi. Aygün, "Kıbns 1995 yıhnda eldengiöneyebaşladLŞimdisan- dahesiçekfliyor. Sayın Abdullah Güİ 1994'te 'Tanzimat kafalı imzalaratıhyor' demişti. Şimdi ne değişti?" şeklinde konuştu. Şimdilik 200 şirketin Güne- y'e kaydolduğunu, 2 bin şirke- tin de sıra beklediğini kayde- den Aygün, "Şirkeüerin kaydV nıGüney'etaşimas,KKTC'nin boşalması ve tabela devlet ola- rak kalması anlamma gdmek- tedn-" dedi. KP'DE HAZIRLIK Meclis olağanüstü toplanacak BÜLENT SARIOĞLU ANKARA-TBMM Genel Kurulu'nun, gümrük birüği ek protokolünü onaylamak üzere 1 Ekim tarüıinden önce olağanüs- tü toplannya çağnlması planlanıyor. AKP yöneticileri. protokolün imzalanmasunn ardından hükümetten gelecek işarete gö- re, olağanüstü toplantı için daha önce milletvekillerinden toplanan imzalan iş- leme koyacak. Genel kurulun olağanüstü toplannya çağnlması durumunda Başbakan Recep Tayyip Erdogan'ın özel bir grup toplan- tısı yapması bekleniyor. Bu toplantıda muhalefetin "Kıbns elden gktiyor" eleş- tirisine karşı Erdoğan ve Dışişleri Baka- nı Abdullah Gül milletvekillerine bilgi ve- recek. TBNLM Dışişleri Komisyonu Baş- kanı Mehmet Dülger, "CHP'B arkadaş- lanmız biraz fazla hassasiyet gösteriyor. Kıbns'ı kimsenin verdiği falan yok" de- di. Dülger şöyle konuştu: "Bir tarafta mendil içi kadar memleket diğer tarafta koskoca Türkiye. Kıbns'ta çözümün ze- mini BM'dir, bizAB'yelütfediyoruz, tş ak- samasm diye basıyonız imzayı. AB otu- rup da bize'Oradan asker çekin' diyemez. ABD de devreye girecektir. ABD ordusu- nun Irak'tan çeküme hazırhklanvar. Yal- nız ABD oradan bir anda çekilmez. Da- ha sonraki müdahalesine Kıbns'tald tn- gfliz üsleri yetmez." 17 Aralık'ta Türkiye'ye veto koyama- yan Papadopulos'un bundan sonraki sü- reçte böyle bir eylemde bulunamayaca- ğını savunan Dülger, şu görüşleri dile getirdi: "Efendim 33 fasıl açılacakmış, her fasıhn açıhşında kapanışmda oylama olacakmış, 70 veto hakkı olacakmış-. O süreç 17 Arahk'ta bitmiştir. Ayakkabüa- nmı ahr o, hiçbir şey alamaz. Türkiye ile Güney Kıbns'ın ağırhğını koyacak olur- samz, teraziye bile girmez Türkiye. CHP' nin de Kıbns meselesini aşacak bir muhakfet yapması lazım.Ama onlargün- deük srvaseti tercih edrvoıf MUHALEFETTEN TEPKÎ: KKTC için ötanazi demek ANKARA(Gımhuriv«Bürosu)-CHP, DYP ve MHP, Kıbns'la ilgili ek protokol konusunda hükümeti uyardı. CHP Genel Başkan Yardıması OnurOvmen, AKP'nin halkı uyuttuğunu söyledi. "Birbirini tanımayan hangi ülkekr ara- sında gümrük birliği var" diye soran Öy- men. "Bupekâlâtanımanınsomutbiradı- mıdır. Bütün muhalefet partileri bu pro- tokole karşıdır. Buna rağnıen hükümet ıs- rar edivor, dış basküara direnemiyor" de- di. Öymen, ek protokolün TBMM'de red- dedilmesini isterken "Eğer AKPmiIletve- Idüeri Kıbns gibi milli davada hep birlik- te boyun eğeceklerse yazıklar olsun. MilK davayı parti disiptini gibi gerekçelerle fe- da ederseniz sokağa çıkamazsuuz" dedi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Nedün Bilgiç, ek protokole konulacak im- zanın KKTC için ötanazi olacağını kay- detti. AKP'nin "kazankazan"politikası- nın Türkiye ve KKTC için "kaybet' 1 e dö- nûştüğünü söyleyen Bilgiç, "Ekprotoko- le konacak im/anın, Türkiye'nin milli da- vası olan Kıbns, dolayısıyta KKTC için bir ötanaziden farkı oİmavacakür" dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Meh- met Şandır. "Gaflede ihanetin bıçak sırö ince aynmında dans etmek akıüılık değil- dir. Vererek kazanmak mümkün değfldir. Kazan kazan metodu ile yapılan siyasetie Türk milleti değüdir" dedi. Rum liderin 'Türkiye tanımış olmayacak' sözleri, gerçeği yansıtmıyor Papadopulos'tan yeni taktik REŞATAKAR Azeriheyeti Talat'lagörüştü ^ khe tşadamlan Biıüği (ATÎB) Başkanı Ahmet Erentok başkanhğmda önceki akşam Bakû'dan direkt uçak seferiyle KKTC'ye gelen heyeti kabul etti. Düzenlenen ortak basın toplannsmda Talat, ziyaretin "Kıbns Türkü'nün haksız izolasyonunun sona ermesi için aühnış bir adım" olduğunu söviedL Erentok da ATİB üyelerinin KKTC'de vapabilcceği ekonomik faafiyeüeri hakkmda Talat'a bilgi verdiklerini ve Azerbaycan'dan KKTC'ye yapılacak uçak seferieri hakkmda görüştüklerini ka\detti. (Fotoğraf: AA) Askerden üst düzey katdım KKTC Silahlı Kuvvetler Günü resepsiyonuna katılan Genelkurmay Başkanı Özkök terörün ortak tanımının yapılması gerektiğini vurguladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Hükümet, ek protokolü imzalama- ya hazırlanırken KKTC'nin Silahlı Kuvvetler Günü dolayısıyla düzen- lenen resepsiyona Genelkurmay'dan üst düzey katüım gerçekleşti. Re- sepsiyona hükümet kanadından hiç- bir yetkilinin katılmaması dikkat çekti. Resepsiyondakonuşan Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, ABD'h yetkililenn PKK'nın lider kadrosunun yakalanması içinve- rilen emir konusunda bilgim yok de- melerinin emrin verilmediği anla- mına gelmeyeceğini söyledi. KKTC 'nin Silahlı Kuvvetler Gü- nü dolayısıyla düzenlenen resepsi- yona Özkök'ün yanı sıra Kara Kuv- vetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Deniz Kuvvetleri Ko- mutanı Oramiral Özden Örnek, Jan- darma Genel Komutanı Orgeneral Fevzi Türkeri, Genelkurmay 2. Baş- kanı Orgeneral Üker Başbuğ, Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Ko- mutam Orgeneral tsmail Koçman, çok sayıda üst düzey komutan ve diplomat ile Güney Kore, Iran, Irak, Filistin ve Malezya'nın askeri ata- şeleri katıldı. Resepsiyonda gazetecilerle soh- bet eden Özkök, Orgeneral Baş- buğ'un a ABD,terörörgütüPKK'nin Kderkadrosununyakalanmasıkonu- sunda direkt emir verdi" şeklinde- ki açıklamasının ABD'li yetkililer- ce doğrulanmadıgının ifade edüme- si üzerine, "Örneğin, biz, 2. Başkan ileöğleden sonra konuştuk. Ama siz, 'Bu konuşmadan bilgim yok' der- seniz, bu o konuşma yok anlamma gefanez" karşılığını verdi. Londra'da- ki saldınlar anımsatılarak Türki- ye'nin terorizmle ilgili yaklaşımı yönünde uluslararası platformda bir değişim gözle>ip gözlemediği soru- sunuyanıtlarken, Özkök, "Bizimte- rörist dediğûnize, bazılan "özgür- lüksavaşçısı' diyor.Durumuiyian- latmah>Tz" dedi. Özkök şöyle konuş- tu: "Terorizmin ve terörisderin ama- a hiç önemli değiL Tarifı doğru yap- mak lazım. Bu, siyasi bakınıdan ya- pılmıyor.Kendikamuoyu,insanı 'ne der' diye düşünüyor. Terörün tanı- mını bdiriemek için bir bilim kuru- lu kurulabilir. Bu, shasflerden çokbi- lim adamlan taranndan olmak. Si- yasiler bunu yapamryor. Uzlaşma, güç biıüği mutlaka sağtanmaa." LEFKOŞA - tngiltere Başbakanı Tony Blair'le görüşrükten sonra, ye- ni bir taktik belirleyerek "Türki- ye'nin, ek protokolü imzalaması Kıb- ns Cumhuri> eti'ni tanunası anlanu- na gelmiyor" diyen Rum lideri Tasos Papadopulos u kendı sözcüsü Kipros Hrbostomidis yalanladı. Hrisostomidis, Rum Haber Ajan- sı'na yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, Ankara Anlaşması'nı genişleten ve AB'nin 10 yeni üye ülkesini içine alan ek protokolü imzalamak zorunda ol- duğunu söyledi. Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan' ın "Kıbns sonınuna çö- züm bulunmadan Türkrve'nin, Kıb- ns Cumhuriyeti'ni tanıması mümkün değfldir" şeklindeki açıklamasını de- ğerlendiren Hrisostomidis, "Şimdi acil olan, protokolün, AB'nin öngör- düğü şekfiyle imzalanmasıdır" dedi. Türkiye'nin, protokolü imzalama konusunda AB nezdinde yükümlü- lük altında olduğunu, bunun dışında yapacağı herhangi bir hareketin pro- tokole ters düşmek ve içeriğinden vazgeçmek anlamına geleceğini vur- gulayan Hrisostomidis, "ProtokoHi imzalamak, Türkiye'nin, AB'ye üye Kıbns Cumhuriyeti dahilon yenidev- letie iöşkilerini normalleştirme yön- teminin başlangıcıdır'' dedi. AB'ye üye tüm ülkelerle müzake- releri başlatmak isteyen Türkiye'nin, Kıbns Cumhuriyeti'ni tanımamakta ısrar etmesinin anlaşıünaz olduğunu belirten Hrisostomidis. "AB'ye üye bir ülkenin oyıınu kabul eden Türki- ye'nin aynı ülkeyi tanunamaktan söz etmesibir çelişkidir'' dedi. "Türkiye imzayı aûncaya kadar hükümeümiz başka herhangi bir açıklama yapma- ma karan aimışür" dıyen Hrisosto- midis sözlerini şöyle tamamladı: "ProtokoHi imzalayacak olan Türki- ye, hükümlerini de uygulayacaktır. Bunun başka bir anlamı yoktur.' İlk kampanya Ayasofya için Kıbnslı Rumlar, ek protokolün im- zalanmasmı beklemeden Türkiye'yi baskı altına alacak ilk kampanyayı Ayasofya'dan başlattı. Fileleftheros gazetesinin haberine göre, Ayasofya'nın, kilise olarak ye- niden faaliyete geçmesi için başlatı- lan kampanya çerçevesinde bir mil- yon imza hedefleniyor. Toplanan im- zalann, AB üyelik müzakereleri çer- çevesinde Türkiye'ye baskı yapıl- ması amacıyla Avrupa Parlamento- su'na verileceğini yazan gazete, "Kampanyayı organize edenlerin he- defl Ayasofya'nm, Türkiye'nin önü- ne önşart olarak konmasıdn"'' dedi. İki Üniversite Diploması Birden, Biri Türkiye'den Di&eri Amerika'cLın... Cortland YÜKSEKÖGRETİİVIDE YENİ BİR FIRSAT! Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve State Univ^rsity of New York (SUNY), Cortland College İşbirügi ile Uluslararası Ortak Ingilizce Oğretmenliği Usans Programı Aynntıh Bilgi için: \\ \v\v.anadolu.edu.tr/ausuny/ 0.222.335 05 80 - 3520 HOTEL MAVI DENİZ TÜRKİYENİN CEN^ET KÖŞESİ, MAVI BAYRAK ÖDÜLLU, MARMARİS TURUNÇ KOYUNDA DENIZE SIFIR, YÜZME HAVUZU, HAVUZ BAR.SNACK BAR, SABAH,AKŞAM Z.ENGİN AÇJK ŞÜFE ODALARDA.; MUSTAKIL ELEKTRIKLI ŞOFBEN, KLİMA, MÜZİK, TELEFON,TV,ŞAÇ KURUTMA. 0-2yAŞ.pCRETSİZ . . . . AYNI ODADA UÇUNCU KIŞI % 5 0 INDIRIMLI 2 Kişilik Odada Gecelik Kişi Başı Yarım Pansiyon Temmuz-Ağustos Eyliıl Ekim Bungalov 50.00 yTL+KDV 40.00 YTl+KDV 30.00 YTL+KDV Otel Odası 70.00 YTL+KDV 55.00 YTL+KDV 40,00 YTL+KDV REZERVASYON TEL:0.252.4767190-91 ımw hotelmavideniz.com FAX:0.252.4767007 tnfo@hotelma vıdenız.com BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Batı'mn Yeni Türkiye Politikası ve Lozan - Soğuk savaşın bitişi ve Sovyetler Birliği'nin dağıl- ması ABD ve Avrupa büyüklerinin bölge (ve Türkiye) politikalanna yeni bir biçim vermelerine yol açtı. Bu politika "özünde, eskisinden farklı değildir"; ancak kul- lanılan araçlar ve kapsamı değişmiş bulunuyor. - Aynca, Sovyetler Birliği'nin dağılmış olması böl- ge ülkelerinin "altematif olanaklannı şimdilik daral- tıyordu". ABD ve Avrupa iktisadi ve siyasl egemenliklerini bölgeye yaymak için, geleneksel olarak kullandıkla- n araçlann kapsam ve niteliklerini değiştirmeye baş- ladılar. Doğrudan saldın ve "kadife eldivenli saldın" yöntemlerinın yanına "sessiz darbe yöntemini" da- ha da derinleştirerek eklediler. - Soğuk savaş sonrasında Türkiye için "kesinleşen Batı karan" geleneksel Batı emperyalizminin bütün özelliklerini gösteıiyordu. Türkiye Batı içine kabul edil- meyecek, ancak Batı'mn himayesi (ve güdümü) altı- na sokulacaktı. Bu hedef beraberinde, Batı emper- yalizminin tarihsel öngörülerini içinde bulunduruyor, Kürdistan projesinin yanında, Eımeni ve Yunan talep- lerinin karşılanarak Türkiye'nin ABD ve AB himayesi altına sokulması öngörülmeye başlandı. Batı'mn bu yeni politikası Lozan'ın kurduğu düze- nin değiştirilerek Türkiye'nin küçültülmesini de bera- berinde getınyordu. Güneydoğu'nun bir bölümü K. Irak, Suriye ve Iran'ın bir parçası ile birleştirilerek Kür- distan projesi gerçekleştirilecek; öte yandan Kuzey- doğu Anadolu, Istanbul'da (ve Trakya'da) Eımeni, Yunan (ve Ortodoks) talepleri gerçekleştirilecekti. Türkiye'nin özel konumu... Türkiye Batı'mn bu talepleri bakımından uygun bir ortama yavaş yavaş getiriliyordu. - AB'ye tek taraflı bağlanırken iktisadi, siyasi, kül- türel ve bürokratik olarak AB'nin kurumsal denetimi altına sokulacaktı. - Bir yandan özel statüye götürülürken öte yandan Kürdistan oluşumu gerçekleştirilecek; Yunan ve Er- meni talepleri karşılanacaktı. - AB'nin bekleme odasında eli kolu bağlı olarak tu- tulacak Türkiye'den, yavaş yavaş bu ödünler alına- cakö. 1995 Gümrük Bıriiğı Anlaşması ve 17 Aralık 20X)4 belgesi bu koşullann altyapısını hazırlamaktaydı. - Türkiye-Batı ilişkilerinde "kurumsal bağlanma" ve "organikbağlanma" birlikte gerçekleştiriliyordu. AB'ye, "diğeradaylardan tamamen farklı birbiçim- de" tek yanlı bağlanarak özel statüye götürülürken IMF güdümüne sokularak "ulusalpolitika olanakla- n ortadan kaldınlmaya çalışıldı". Organik bağlanmayı ise Batı'nın devtekelleri sağ- lıyoriar. Tanmda, ticarette, enerjide, iletişimde, pet- rokimyada, demir çelikte, ulaşımda, bankacılıktave medyada "ekonominin içine nüfuz ederek" deneti- mi ellerine geçirmek istiyorlar. - Türkiye tarafında "bir Türkiye" yerine "iki Türki- ye" oluşmuş bulunuyor. Azınlıkta olan, ama Batı ile işbiriiği yaptığı için etkili hale gelen "gayri milli Tür- kiye", Batı'nın yeni politikalanna yeşil ışık yakıyor. - Bir taraftan AB'ye ve IMF'ye kurumsal olarak bağlarken öte yandan dev yabancı tekellerin piya- saya yerleşmelerinin önünü açıyor. IMF ve AB iste- diği için ÇUŞ'ye ülke teslim edilıyordu. Bu kurumsal ve organik tek yanlı dusumlar Lozan'ın oturduğu zemini değiştiriyor. Türkiye'yi iktisadi ve siyasi olarak "ulusal inisiyatif alamayacağı" bir ya- pılanmaya ve sömürgeleşmeye sürüklüyor. Aynca siyasal zeminde Ermeni soykırım tasanla- rı, Yunan taleplerinin altyapısını hazırlamaya yönelik girişimler ve Kürdistan projesi Türkiye'nin sırtına bin- diriliyor. AB'nin bekleme odasında sıkıştırılan Türki- ye, bu alandaki ödünlen vermeye zortanıyor. Batı'nın "yeniden gözden geçirilen"Türkiye poli- tikasında Lozan, "Batıpolitikalannın önündekien bü- yük engel" durumuna geliyor. Işte bu nedenle Batı, Lozan'ı fıilen ortadan kaldıracak politikalannı, "koşul- lar olarak Türkiye'nin önüne koyuyor". Batı'nın yeni politikasında Lozan'a yer yok. Türki- ye Batı ile ilişkilerini normalleştiremediği sürece Lo- zan'ı tartışmak zorunda kalacak. İlişkileri normalleş- tirmenin yolu isedenge politikalarından geçiyor. Çö- zümler var, ancak ortada bunu uygulamak isteyen yönetimleryok... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Rffdan silahlara veda • Dış Haberkr Servisi - Kuzey Irlanda'da Ingiliz var- lığına son vermek ve Birleşik trlanda'yı kurmak ama- cıyla 30 yıldır silahlı mücadele veren Irlanda Cıımhu- riyetçi Ordusu (LRA), dün yerel saatle 16.00'da (TSt 18.00'de) silahlı mücadelesine son verdi. Silah bırak- ma sürecine iki ayn kilisenin temsilcileri tanıklık yapa- cak. Lider kadrolann yaptığı açıklamaya göre, bundan sonra çözüm demokratik ve siyasi yollarla aranacak. HÖH, hükümet dışı kaldı • DışHaberter Serviâ- Bulganstan'da, Bulgaristan Sos- yalist Partisı (BSP) ile üyelerın çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) ko- alisyonu, meclisten güvenoyu alamadı. BSP Genel Baş- kanı Sergey Stanişev, HÖH ve kendi partisinin hükü- met kurma girişiminden vazgeçtiklerini açıkladı. RUYA MOTEL Adrasan-Antalya • Tertemiz Deniz • Muhteşem Doğa • Sakin bir ortam • Evinizdeki Hizmet YARIM PANSİYON Klimalı iki kişilik bungalovda Kişi başı YALNIZ 37.5-YTL. Telf:0 242 88310 84 www.ruyamotel.com