Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 TEMMUZ 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK
1970'lerin Ecevit'i ile 2000'lerin Ecevit'i karşılaştınldığında farklı bir kişilik ortaya çıkıyor
GeçmişinitekzipedenliderMftASEİLKMJR
Sıyasi literatüriimüze birçok vecize
kazandırrruş olan Süieyman DemireTıru
"Dün dündiir bugün bugündür" sözü
bunlardan en ünlüsüdür. Demirel bu sö-
zü, bugünüyle çelişen eski konuşma-
lan anımsatıhnca söylemişti. Şimdi de
eskı DSP Genel Başkanı Bülent Ece-
vit, geçmişiyle ters düşen açıklamalar
yaparak eskı siyasi rakibi Demirel'in
sözlerini adeta teyid ediyor.
Başbakanlığı sırasında tarikatlar için
"iyi huytu kötü huyhT, Fethullah Gü-
len içın de "Laikliğeaykmbir yöniinü
göremedim" dıyen Ecevit, bu açıkla-
malanyla dinci kesimi bıle şaşırtırken
Vahdettin'le ilgili sözleri Atatûrkçü
kesimde büyük tepkilere yolaçtı. Bü-
lent Ecevit, 1990'lıyıllannsonlanndan
itibaren 70'lerin Ecevıt'iyle ters dü-
şen eylem ve söylemleri sergilemeye
başladı.
Bülent Ecevit, DSP'nin yeni kurul-
duğu günlerde solculara mesafeli yak-
laşırken dinci kesime sıcak mesajlar ve-
rerek herkesi şaşırttı. Ecevit konusun-
da asıl şaşkınlık ise Başbakanlığı dö-
neminde yaptığı açıklamalar nedeniy-
le yaşandı.
Tahkim Yasası'na karşı çıkanlan
"BuıüarrenkfitvveBoğazKöprüsü'ne
de karşmhlar" dıyerek eleştiren Ece-
vit, geçmişte Boğaz Köpriisü'ne kar-
şı çıkanlann başında geldiğini unutu-
vermişti. Boğaz Köprüsü'nün yapımı
sırasında CHP Genel Sekreteri olan
Bülent Ecevit, birçok konuşmasında
Boğaz Köprüsü'nün yapımına karşı
çıkmış ve iktidara geldiklerinde erte-
leyeceklerini söylemişti.
Aynca 1995 yılında enerji alanında
tahkimi olanaklı kılacak ve yasa ile
yap-işlet-devret projelerini ımtiyaz
kapsamına alacak yasanın iptali için
Mümtaz Soysal'ın açtığı davalara im-
za verdığını de unutmuştu.
safla hosoörü. sola tepkJ
DSP'nin kuruluş aşamasında kendi-
sı tarafından belırlenen sözcüleri, ba-
sına verdikleri demeçlerde "DSP'nin
SODEPveHP'den dahasolda bir par-
ti olacakür" demelerine karşın parri
kurulduktan sonra gerek Bülent ge-
rekse partinin kurucu Genel Başkanı
RahşanEcevit, SODEP-HP birleşme-
sinden doğan SHP için "SHP'de aşın
solcularvar" açıklamalannı her firsat-
ta dile getirmişlerdi.
DSP kurulduktan sonra sağ görüş-
lülere hoşgörüyle yaklaşılırken sol
kimliğiyle tanınanlara karşı adeta du-
var örülmüştü. Solda birleşme çağn-
lanna karşı "Bizimsolanlaşjryımızfark-
lı,onlarsosyaldemokratbiz isedemok-
ratiksokuyuz. Sosyaldemokratparö-
ler Marksist kökenlidir." diyen Ece-
• Bülent Ecevit'in 'Vahdettin hain değildi' açıklaması Vahdettin'le birlikte kendi
geçmişini de tartışmaya açtı. Aslında Ecevit, 199O'lı yılların sonlanndan itibaren
70'lerin Ecevıt'iyle ters düşen eylem ve söylemleri sergilemeye başlamıştı.
1970'h" yıDarda 'Topraklşteyenindir solgamyla, köytülerin toprak işgallerine onay veren
ve kendisini sosyalist olaraktanımlayan Ecevit, 1980'den sonra kurduğu DSP'de solculara
itibar göstermiyor ve 'kendflerinin' Marksist bir kökenden gehnedjlderini açıkhyordu.
70lerin Ecevit'i:
• "îktıdara geldiğimizde Boğaz Köprüsü 'nün yapımı-
nı erteleyeceğiz "
• "Bana sosyalistdiye hitap ederseniz teşekkürederim "
t/ "Milli Güvenliğimiz içinyabancı petrol şirketleri mil-
lileştirilmeli"
^ "Toprak işgali devrimci bir eylemdir"
i/ "Su kullananın toprak işleyenindir"
t/ " Demirel'in artık Türkiye'ye hayn olmaz"
2000'lerin Ecevit'i
• "Geçmişte Boğaz Köprusü ne karşı çıkanlar bugün
de Tahkim Yasası 'na karşı çıkıyorlar "
• "DSP katı devletçilikten kendini korumuştur"
i/ "Takıyye giderek içtenliğe dönüşebıhr."
• "Sayın Fethullah Giilen 'de laiklikle bağdaşmayan
biryön görmedim "
\/ "lyi huylu tarikatlar da vardır "
•"Vahdettin vatan haini değildi"
vit'in, 1970'lerde söylediği sözleri
Marksistlerin görüşleriyle birebir ör-
tüşüyordu. Ecevit, CHP Genel Sekre-
terliği sırasında 9 Ocak 1970 tarihin-
de Berlin'de Türk öğrencileriyle soh-
bet ederken bir soruya şu yanıtı veri-
yordu: "Bana CHP ne kadar solda di-
yorsunuz. CHP, CHP'dir. Aına siz ba-
na sosyalistdersenizteşekkürederim."
Ecevit, 6 Temmuz 1970'te CHP Ku-
rultayı'nın 3. gününde kürsüden açık-
ça toprak işgalini savunmuştu: "Çeşit-
ü yeıîerde köylüler toprak işgali yapü-
lar. Bu köytüİerin eylemi devrimci bir
eylem değfl de nedir? Gerici, çapulcu
bir eylem midir? Masa başı sosyalist-
leri devrim stratejisi hazuîarken yer
yer köylülertoprak reformunagirişmiş-
tir. Ben de o eyleme devrimci eytem di-
yeceğinL''
Ecevit, bukonudahızını alamayarak
18 Temmuz 1970'te Söke'de köylüle-
re şöyle sesleniyordu: "Yüreğimizden,
kafamızdan gelen seseuyup'Su kulla-
nanın toprak ışleyenın olmalıdır' diye
haykmyoruz.''
5 Ağustos 1970 günü de Finike'nin
Elmalı köyünde aynı konuya değini-
yordu: "Eğer'Toprak işleyenindir' sö-
zü 1970 yıhnda hâlâ tarüşılıyorsa« bu,
utanüacakbir şeydir."
EceNİt'in o dönemdeki açıklamala-
rı katı bir devletçilik anlayışını yansı-
tıyordu. 14 Şubat 1971'de de «Miffi
güvenliğimiziçinyabancıpetrolşirket-
lerimiflfleştirilmeli" açıklamasındabu-
lunan Ecevit'in bu dileği az daha
gerçekleşiyordu. Türkiye Cumhuriye-
ti Başbakanı su°aöyla ABD'ye kredi an-
laşması yapma umuduyla gıttiği sıra-
da Enerji Bakanı Deniz Baykal, Ataş
Rafinerisi'ni millileştirmeye kalktı.
Ecevit, bundan birkaç yıl önce, bu
girişimin yanhşhğını dile getirerek
Baykal'ın kendisini ABD'de güç du-
rumda bıraktığını açıkladı.
4 Mayıs 1970'te, Demirel'in artık
Türkiye'ye yaran dokunamayacagını
açıklayan Ecevit, Başbakanlığı sıra-
sında Süleyman Demirel'i Cumhur-
başkanlığı İcoltuğuna oturtmak için ko-
alisyon ortaklanyla çatışmayı bile gö-
ze aldı.
Bülent Ecevit'in örgüt anlayışı da
70'lerdeki örgüt anlayışmdan hayli
farklıydı. 7 Mayıs 1972 kurultayında
konuşan Ecevit'in örgüt konusundakı
düşünceleri şöyleydi: "Bu parti de-
nrokrasinmvebeffihukukkurallannjjı
işlediği bir tüzel kişilik mi olacakbr,
yoksa kanunlannişlediğibir özelmülk
mü? Delegelerin içinden bu kurulta-
\ın sloganı olarak 'örgüt örgüt' seskri
yüksebniştir.Bu kunıltayCHP'de ger-
çek gücün örgüt olduğunu göstermiş-
tir. Böylebir partide yönetimin başma
seçüenler büyük yanhşhklar yapmaz-
lar. Çünkü örgürün demokratik dene-
rimi her an üzerlerindedir."
Ancak DSP kurulduktan sonra 1987
yılında yapılan ara seçimler nedeniy-
le doğal lider sıfatıyla Istanbul örgü-
tünün Vatan Caddesi'ndeki mitingıne
katılan Ecevit, "Bazı köşe yazarian
DSFdeörgtt(>anadığınısöviü\orlar.De-
ğertivatandaşlanmsiziburay-a örgüt mi
topladı" diyerek örgütü yok saymıştı.
DSP Genel Başkanı olduktan sonra da
sık sık örgütleri görevden almış, kon-
gereleri ancak yargının uyansı üzeri-
ne yapmış, 2001 Nisan'ındayapılanbü-
yük kurultayda Sema Pişldnsüt'e söz-
hakkı verilmemesinı ve Pişkinsüt'ün
oğlununtartaklanmasını tribünden ız-
lemişti.
Tarikatlara yestl ı;ık
Bülent Ecevit, 1970'lerde gerek MSP
gerekse AP'yı dini siyasete alet et-
mekle suçlamış, tarikatbağlanülan ne-
deniyle eleştirmişti. Ancak aynı Ece-
vit, 199O'lı yıllann ikınci yansından iti-
baren laiklik konusunda farklı görüş-
leri dile getirmeye başladı. Tarikatla-
n "iyi huylu kötü huylu tarikatlar'' di-
ye ayınrken Fethullahçılar'ı ıyı huylu
tarikatlar lıstesinde gördüğünden bu
tarikatın mündı olan Gaffar Yakm ve
OğuzAygün'ü partisinden milletveki-
li yaparak Meclis'e taşıdı.
Başbakanlığı sırasında tarikat lide-
ri Esad Çoşan'm Süleymaniye Ca-
mii'nin bahçesine gömülmesi için ka-
rarname çıkaran Başbakan Ecevit, es-
ki ülkücü yeni Islamcı Namık Kemal
Zeybek'i kendisine danışman yaptı.
1995 yılında Fethullah Gülen'le gö-
rüşen Ecevit, bu konudaki görüşlerini
soran gazetecilere, *SaymGülen'dela-
iklikk bağdaşmayan bir yön görme-
dim" dedi. Başbakanlıkta kendisine
Fethullah Gülen'le ilgili brifing veril-
dikten sonra da "Görüşlerim değişnıe-
di" diyerek şunlan söyledı: "Takıyye
giderek içtenliğe dönüşebiar. Bu tür
dinseltopluluklan,laikdemokratikre-
jimiyıkmakiçinuğraşverenkrfebir cep-
heye itmevetim."
Aktif siyaseti bu-akmasının ardın-
dan Fethullah Gülen'in gazetelere ilan
vererek övdügü Ecevnt'ten sonra geçen
yılın başında da Rahşan Ecevit, mıs-
yoner faaliyetleriyle ilgili olarak "Din
elden gidiyor" açıklamasıyla kamu-
oyunu şaşırtmıştı.
Son olarak Vahdettin'le ilgili açık-
lamalan tartışılan Ecevit'in bundan
sonraki açıklamalan meraklabekle-
niyor.
ENTERNET /MEHMET SUCU mehmet@ cumhuriyet.com.tr
BBC'nin internet sitesinde yer
alan habere göre zaten çokuluslu
büyük şirketlerin kısmi denetimin-
de olan internete yeni bir sermaye
grubu giriyor.
Haber kötü, çünkü bu sermaye
grubu Murdoch. Dünyanın önde
gelen medya patronlarından Ru-
pert Murdoch'un şirketi News Cor-
poration, internet pazarına el atıyor.
News Corporation, lntermix Me-
dia'yı 580 milyon dolara satın aldı.
lntermix Media, Amerika Birleşik
Devletleri'nde en çok ziyaret edilen
internet siteleri klasmanında beşin-
ci sırada bulunan Myspace.com'un
da sahibi.
Rupert Murdoch, lntermix Me-
dia'nın, sahibi olduğu FOX TV'nin
internet sitelerine ziyaretçi akını
sağlayacağını söylüyor. FOX TV ge-
çen hafta yeni bir internet birimi
Eyvah... Haber Kötü
oluşturmuştu.
Murdoch da, gazetelerinin, inter-
netteki rekabette yeterince yer ala-
mamasından şikâyetçi olduğunu
açıklamıştı.
Amerika Birleşik Devletleri'nde
internet reklamcılığı sektörü bu yıl
yaklaşık yüzde 15 oranında büyü-
yor. Myspace.com kullanıcıları ise
bu siteyi kız ya da erkek arkadaş bul-
ma amacıyla da kullanıyor. New
York Eyalet Savcısı bu yıl başında
lntermix Media'yı, müşterileri alda-
tıcı faliyetlerde bulunmakla suçla-
mıştı.
lntermix Media, yanlış herhangi
bir şey yapmadığını vurgulasa da,
sorunun dostane çözümü için 7
milyon 900 dolar ödemeyi kabul
etmişti.
Aslında internet haberciliği 199O'lı
yıllarda başladığında Rupert Mur-
doch bu teknolojiye mesafeli yak-
laşmıştı. Murdoch o yıllarda bu tek-
nolojinin yazılı başında sınırlı oran-
da kullanılacağını öngörmüş ve bir
tehlike olarak görmemişti.
"Bugüne kadar oturduk ve sa-
dece gelişmeieri izledik" diyen Mur-
doch, internet haberciliğindeki ge-
lişmeye oldukça geç tepki verebil-
diklerini dile getiriyor.
Murdoch'un medya imparatorlu-
ğuna ilişkin kabaca bazı bilgiler şöy-
le: Yıllık cirosu 20 milyar doların
üzerinde, 9 uydu televizyon şebe-
kesi var, 100 kablolu kanalı bulunu-
yor, 175 gazete, 40 matbaa, 40 te-
levizyon istasyonu, 1 film stüdyo-
su var. Murdoch medyası Ameri-
ka'da 280 milyon, Asya'da 300 mil-
yon insana, kablolu kanallarla 300
milyon eve, dergilerle 28 milyon in-
sana, toplam izleyici olarak 4.7 mil-
yar kişiye, yani dünya nüfusunun
yaklaşık dörtte üçüne ulaşıyor.
ABD'de yayın yapan haber kanalı
Fox televizyonu ve New York Post
gazetesi, Murdoch'a ait. Mur-
doch'un Ingiltere ve başka ülkeler-
de de gazete ve televizyonları bu-
lunuyor.
Medyaya yatınm yaptıktan son-
ra dünya nüfusunun dörtte üçüne
ulaşabilen bu sermaye şimdi inter-
nete el atıyor. Alternatif haber grup-
lannın yegâne yaşama şansı buldu-
ğu internet özünde sınırsız özgür-
lükleri barındırması sayesinde bu-
güne kadar var oldu.
Bu özgürlük ortamı büyük şirket-
lerden kişisel kullanıcalara kadar
herkese hemen aynı fırsatları sun-
du. Kimi zaman yalan ve yönlendi-
rici haberlerin bulunduğundan ya-
kındık, kimi zaman kurulan sanal
dostluklann yapaylığından şikâyet
ettik. Ama çoğunlukla haberleşme-
mizi, güvendiğimiz kaynakları hep
internette aradık.
Şimdi dünyanın medya devi ve-
ya tekeli adına her ne derseniz de-
yin bir çöpçatan sitesiyle internete
el atıyor. Akla takılan soru şu: Aca-
ba Murdoch burada da medya ala-
nında olduğu gibi bir anda büyüye-
rek tekel olacak mı, yoksa sadece
sanal aşklarımızı düzenlemekle mi
yetinecek?
DÜZYAZI
ORHA1N BİRGtT
PKK Zaman
Kazanmak İstiyor
Ingiliz dergisi "The Economist"e göre Ame-
rika'nın Kuzey Irak'ta üslenmiş olan PKK te-
röristlerini bölgeden silip atması için "yakla-
şık 10 bin askergerekiyor kibu, Amerika'nın
Sünni isyancılaria savaşırken kolay kolay sağ-
layabileceği bir rakam değil"d\r. Economist,
Türkiye'nin Kürt sorununu tek başına çöz-
mek zorunda olduğunu da söylüyor. Ancak sa-
dece ABD'nin değil, Avrupa ülkelerinden de
gölge etmeyin başka ihsan istemem derce-
sine anlaşılmaz bir vurdumduymazlık gören
Türkiye'ye yönelik gerçek niyetlerine tek ke-
lime işle olsun değinilmiyor. Bir yandan, sa-
dece askeri çözümün bir şey olmadığından
söz edilirken öte yandan "ülkede yaşayan
yaklaşık 14 milyon Kürt vatandaşına daha
önce görülmemiş özgûhükler tanıma imkâ-
nı vermişti. Kürteylemciler, Diyarbakır'da fe-
deralizme destek için imza topluyorlar ki bu
bir zamanlar hapse girmelerine neden olur-
du"deniliyor.
Cumartesi günkü Hürriyet'te Yalçın Do-
ğan "Hakkâri, Şırnak ve Van yöresinde ya-
şayan yurttaşlanmız, Irak'taki seçim önce-
sinde, Irak'ın da nüfusuna kaydediliyor. PKK
bölgede çoğu yurttaşımıza Irak kimliği dağı-
tıyor. Sözde çifte vatandaşlık hakkı için" di-
yordu. Doğan'a göre, Türkiye-lrak sınır böl-
gesine doğru bir nüfus kayması var. Tüm bu
oluşumlar "Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti ku-
rulacak, oradakidevlet Türkiye'dekiKürtler-
le birleşecek" inancı doğrultusunda gerçek-
leştiriliyor.
Teröristleri eğitenler kim?
Yalçın Doğan'la sık sık bir araya gelir ve
söyleşiriz. Yakın zamanlara kadar, özellikle
eski HADEP'lilerin bir bölümünün iyi niyetle-
rinden söz ederdi. Bu nedenle de kendisiyle
tartışırdım da. Dün, cumartesi günkü yazısı için
aradım Yalçın'ı. Bir zamanlar savunduğu ve
yeni bir parti kurarak ülkeye barış ortamı ge-
tireceğini söylediği kişilerden umudunu kes-
miş. Nedeni, Imrah'dan aldıklan emirlerin dı-
şına çıkamadığına o da inanıyor çünkü. Gü-
neydoğu'da görev yapan yetkililerie uzun ko-
nuşmalar yapmış. Teröristlerin modern ve
profesyonel orduların yöntemiyle eylemlerini
yürüttüğünü söylüyor. Sözünü ettiğim yazısın-
da Barzani'nin PKK'ye verdiği destegi de ir-
deliyordu. O görüşünü, Irak Dışişleri Bakanı
Hoşyar Zebari'nin gözdağı taşıyan açıklama-
lanyla birleştirdiğiniz zaman ABD ve kimi NA-
TO ülkeleri ile hazırlanmış ortak plan giderek
daha da önem kazanmıyor mu?
Müttefiklerimiz Türkiye'yi oyalamaktadır.
Güneydoğu'daki teröre yönelik stratejik des-
tekleri artık açıktan yapılmaktadır. Bölgede-
ki sabotajlarda sıcak çatışmalardan kaçın-
masına dikkat edilen terör çetelerine verilen
son model C4'ler, sözde bağımsız Irak dev-
letinin aslında peşmergelerin kontrolünde bu-
lunan sınırından girmektedir. Peşmerge kara-
kollannda PKK çeteleri de görev yapmakta ve
bu girişleri düzenlemektedirler.
Öcalan'ın demokratik konfederalizm adı
altında açıkladığı ve bölgedeki tüm Kürtleri de
içine almayı amaçlayan federasyon düşünce-
si, aslında terör çetesine o patlayıcılar da da-
hil silah ve gereçleri veren ve eğiten ülkelerin
reçetesi olarak Güneydoğu'daki vatandaşla-
rımıza, önünde sonunda gerçekleşecek tek
çözüm olarak sunulmaktadır.
Iktidar, bu gelişmeieri elbette hepimizden da-
ha çok yakından ve ayrıntısı ile biliyor. Buna
karşın, anlaşılmaz bir aymazlık içinde, soru-
nun çözümünü güvenlik güçlerimize, o da ar-
dı ardına çıkarttığı AB yasalarının, el kol bağ-
layan direktiflerinin kalıplarını çizerek ihale et-
tiğinidüşünerekTBMM'yibiletoplayarakso-
runa el atmak istemiyor! Belki de böyle bir el
atışın Türkiye'ye AB yolunu tıkayabileceği
korkusu içinde AKP iktidarı.
Bölgede ekonomik bir hamle hazırlamıyor.
Economist dergisi sözünü ettiğim son sayı-
sında, bu durumun bölgede yüksek işsizliğe
neden olduğunu, çocuk suçlarında ve fuhuş-
ta artışa yol açtığını söylüyor!
Bu tablo herkesten çok teröristlerin işine ya-
nyor. Çünkü bataklık büyüdükçe mikropların
üremesi de çoğalıyor.
PKK, Türkiye'nin sözde müttefiklerinin ken-
disine ezberlettiği yeni stratejisine uyuyor.
Zamana oynuyor.
Faks: 0 212 677 08 21 [email protected]
VEFAT
Vakfımızın kurucu ve eski
Yönetim Kurulu Üyesi Sayın
TURGUT ÜNLÜ'nün
sevgili annesi
MÜYESSER Ü]VLÜ
aramızdan aynlmış
bulunuyor.
68'liler olarak acısını
paylaşır, kendisine,
ailesine ve yakınlanna
başsağlığı dileriz.
68'lüerBirUğiVakfı
Yönetim Kurulu