19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26TEMMUZ2005SAU 14 KULTUR kultur@ cumhuriyet.com.tr TİYATRO DÜNYASINDAN DİKMEN GURÜN Avignon Festrvalibiterken59. Avignon Festivali 27 Temmuz'da biryılı daha geridebırakacak. 1947'de, Jean Vilar'ın -Fransıztiyatrosunuka- palı kapdann ardından kurtarmak" amacıyla yaptığı çalışmalar sonucun- da ortaya çıkan festival, 1964 yılında dans, I967'de film gösterilerini de programına dahil etti. MauriceBejart koreografileriyle, Jean-Luc Godard fılmleriyle arnk Avignon'un konukla- n arasındaydılar... Bu gelişmeler so- nucunda tabiı ki seyirci kapasitesi de hızla artıyor ve festivalin hizmetine yeni mekânlar açılıyordu... Istanbul gibi bir dünya kentinin yaşadığı me- kân sorunuyla ne büyük ve ne acı bir çelişki! 1971 'de, Jean Vilar'm ölü- münden sonra yönetmen olan Paul Puaux ise Avıgnon-Fringe ya da Avig- non-Off olarak anılan bir yan festiva- lin yapılabileceği ortamı hazırladı. O günden bu yana, her geçen yıl bı- raz daha genışleyen Avignon Fringe, sokak gösterilenyle, performanslany- la, kapalı mekânlarda yer alan oyun- lanyla kente farklı renkler, farklı di- namiklergetıriyorkuşkusuz. Fringe'in en güzel taraflanndan biri de Edin- burgh'da olduğu gibi, tamamen ayn bir organizasyon kapsamında gerçekleş- mesi. Fransız, Afrikalı, Japon, Ingiliz, Irlandah amatör, profesyonel pek çok grup, ana festivalle göbek bağlan ol- maksızın, papalarkentınde yaşam tem- posunu daha da hızlandmyorlar bu üç hafta süresince. Bu yıl 'fringe'de 104 grup vardı. Çeşitli nedenlerle prog- ram Jdtapçığına giremeyenler de ca- bası... Festivalin gelişimıne kısaca göz at- mayı sürdürürsek; 1980'de, Avignon Festıvali'nin yönetmenı artık Bernard Faivred'Arcier'dir. D'Arcıer, PinaBa- usch, Phillippe Caubere gıbı sanatçı- larla içeriği daha da zenginleştinr. Kı- sa süreli bir aynlış sayıhnazsa (0 dö- nemde de yıne önemli bir isim, Paris SonbaharFestrvali'nin yönetmeni olan Alain Crombecque bu görevi üstleni- yor.) Faivre d'Arcier, 2002 yılına ka- dar Avignon Festivali'nı uluslararası tiyatrolarbuluşmasının önemli merkez- lerinden biri haline getırir... Bu arada, MehmetUhısoy 1976 yıhnda Avignon Avignon Festivali bugün ortalama 100 bin seyirciye sesleniyor. Avuç içi kadar papalar kentinde 20 mekânda her akşarn 30-40 oyun perde açıyor ve tüm olanaklar sanatın- sanatçının hizmetine veriliyor. Üç hafta boyunca 300 gösteri sergileniyor. Avignon Festivali tabii ki diğer Avrupa festivalleri gibi devletten destek alıyor. Bir yanda çeşitli bakanlıklar, öte yanda yerel yönetimJer, AB fonlan ve aynca özel kuruluşlann sağladığı katkılar... Maddi destek aramak, bulmak, yaratmak gibi bir endişesi yok Avignon Festivali'nin. resmi programında 'BencflHesaplann Buztu Sulannda' (Papalar Sarayı Av- lusuj yorumu ile yeraldı, 1980'de 'Be- nerci Kendini Niçin Öidürdü' ile yine festivahn konuğu oldu. Genco Erkal da 1992 de Edith Scob'un yorumladığı 'NereyeGidiyor- sun Jeremie?' ile Avignon Festıva- li'nde oynadı. Pevlet destefll Avignon Festivali bugün ortala- ma 100 bin civannda seyirciye ses- leniyor. Avuç içi kadar, ama gör- kemli papalar kentinde 20 mekân- da her akşam 30-40 oyun perde açı- yor ve tüm olanaklar sanatın-sanat- çılann hizmetine veriliyor. Üç haf- tada 300 gösteri sergileniyor. Otel- ler, pansiyonlar, lokantalar, kahve- ler dolup taşıyor. Sıcak zaman za- man ınsanın beyninde pışse de sü- rekli bir akış yaşanıyor ve en önem- lisi, oyunlar boş salonlara oynamı- yor. Gece yansı başlayan ve en az üç saat süren yapımlar bile seyirci bulmakta zorlanmıyor... Insanlar gidiyor, izliyor, tartışıyor... Avignon Festivali, olması gerek- nği gibi, diğer Avrupa festivalleri gi- bi devletten destek alıyor. Maddı kaynak aramak, bulmak, yaratmak gibi bir endişesi yok. Dışişleri, kül- tür, turizm bakanlıkları, yerel yöne- tünler ve de AB fonlan Avignon Festivali'nin arkasında dimdik du- ruyorlar. Özel kuruluşlann katkıla- n da ayn... Bu durum İKSV bağla- mında ele ahndığında Avignon'la kı- yaslanmayacak denli kısıtlı olanak- larla gerçekleştirilen Istanbul Ti- yatro Festivali'nin çok önemli yol- lar kat etmiş olduğunu bir kez da- ha görmeden geçemiyor insan. Ül- kelerin kalkınmasında sanatın işle- vini kavramış toplumlarne kadar da şanslı. Cumhuriyetin ilk dönemle- rinde büyük bir coşkuyla yakaladı- ğımız bu oluşum sanki yülardır avuçlarımızın arasından kayıp gidi- yor siyasi çıkarlar uğruna. Yenl bir yapılanma 2003, Avignon için kolay unu- rulmayacak bir tarih, çünkü o yıl sahne çahşanlannın greve gitme- si nedeniyle festival son anda ip- tal edıliyor. Faivre d'Arcier de sah- neleri karanlık kalan bir yıhn ar- dından (daha önceden o yıl bıra- kacağını açıklamıştı) görevini asis- tanı Vincent Baudriller ve Hor- tanse Archambault'a devrediyor. Bu ikili, 2004 yıhndan itibaren festival programım kendi avan- gart çizgilerine uygun bir sanat- çıyla birlikte oluşturmak için ça- lışmalara başlıyor ve genç Ahnan yönetmen Thomas Ostenneier'i davet ediyorlar (festival izleyıcı- si, 'Nora'dan hatırlayacaktır). Anımsadığım kadanyla bu uygu- lama kendi içinde soru işaretleri içermesine karşın belki de ilk yı- lı olduğu için bu yılki kadar sert eleştirileralmadı. 2005'te ise fes- tivale Belçikalı sanatçı Jan Fabre imzasını attı. Onun uçlarda dola- şan yorumlannın ve birlikte çalış- mak istediğı yönetmenlerden bir kısmının çahşmaları sert tepkile- re yol açtı. Böyle bir uygulama- nın Avignon Festivali'nden çok şeyler görürdüğü ve daha da gö- türeceği basında sıkça vurgulan- dı. Vincent Baudnller ise her fır- satta Jan Fabre gibi sanatında fark- lı disiplinleri buluşturan, kendini özgürce ifade eden bir yaratıcıy- la yapılan işbirliğinin doğru ol- duğunu, basının büyük bir kesimi- nin olumsuz eleştirilerine karşın bu çizgiyi sürdüreceklerini belir- tiyor ve 2006 yılında, Avignon 60. yılını kutlarken programı koreog- raf Josef Nadj ile birlikte oluştu- racaklanm da vurguluyor... Ba- kalrm önümüzdeki yıl nelere ge- be... Oyunlar, yorumlar, sergiler bır başka yazıya kaldı... T.C. YÜKSEKÖĞRETİM KURULU ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ BAŞKANLIĞINDAN DUYURU 2005-ÖSS'ye Başvuran ve 2005-Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunda Yer Alan Programlardan Tercih Yapma Hakkı Olan Adayların Dikkatine! 15 Temmuz 2005 Tarihli Yükseköğretim Genel Kurul toplantısında; 1-Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü'nün Açıköğretim sistemi ile öğretim yapan Iktisat ve Işletme Fakültelerine bağlı programlara Y-ÖSS-EA puan türünde 160,000 ve daha fazla puan alanların yerfeştirilebilmelerinin yanısıra Y-ÖSS-SÖZ ve Y-ÖSS-SAY puan türünde 160,000 ve üzeri puan alanlara da tercih yapabilme olanağının tanınması konusundaki teklifi Program Programın Kodu Adı iktisat Fakültesi Öğretim Süresi 1055198 Çaltşma EkonomisıveEndustrı llişkiteri (Açıköğreöm) 1055201 Iktisat (Açıkûğretim) 4 4 1055218 Kamu Yönetimi (Açıköğretim) 4 1055226 Maliye (Açıköğretim) Işletme Fakültesi 1055515 Işletme(Açıköğretim) 4 4 Y-OSS Puan Türü EA/SÖZ/SAY EA/SÖZ/SAY EA/SÖZ/SAY EA/SÖZ/SAY EA/SÖZ/SAY Özel Kosul ve Açıklamalar (Kontenjan Kılavuzu Sayfa:94-112) Bk.9,Bk.1O Bk.9.Bk.1O Bk.9,Bk.1O Bk.9,Bk.1O Bk.9,Bk.1O 2-lşık Ünivesitesi Rektörlüğü'nün Fen-Edebiyat Fakültesi bünyesinde bulunan Matematik Bölümü "Matematik Üstün Başarı Bursu" ve Matematik Başarı Bursu" Programlarına öğrenci alınması konusundaki teklifi, 2005 ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanlan Kılavuzu çahşmaları sırasında sehven karara bağianamadığı dikkate alınarak, "Matematik Üstün Başarı Bursu" ve Matematik Başarı Bursu" programlanna 2005-2006 eğitim-öğretim yılında merkezi yerleştirme ile öğrenci alınması Program Programın Kodu Adı Fen-Edebiyat Fakültesi 2111345 Matematik (Üstün Başarı Bursu)4 2111048 Matematik (Başan Bursu) 4 uygun görülmüştür. Aynca, öğretim Y-ÖSS Puan Süresi Türü SAY SAY Özel Koşul ve Açıklamalar Kontenjan (Kontenjan Kılavuzu Sayfa:94-112) 5 Bk.17,Bk.21,Bk133 5 Bk.17, Bk.21,Bk.133 2005 ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunda, Istanbul Teknik Üniversitesi'ne ait Koşullar ve Açıklamalarda yer alan Bk.137. (Sayfa: 101) aşağıdaki gibi olacaktır. Bk.137.2005-2006 eğitim-öğretım yılında aşağıdaki koşullarda Istanbul Teknik Üniversitesi'ne yerleştirilerek kayıt olan ve devam koşulu sağlayan öğrencilere yurt imkanı venlecektir. 2005-2006 eğitim öğretim yılında ÖSYS sonucunda 0,8 katsayıyla çarpılarak elde edilecek Sayısal puan türü sıralamasında Türkiye genelinde ilk 2000'e giren ve üniversitemizi tercih eden öğrencilerden; a) İlk 500 öğrenci arasında yer alan öğrencilere bir veya iki kişilik odaları bulunan yüksek standartlı öğrenci yurtlannda ücretsiz barınma olanağı, b) 501-1 000 arasında yer alan öğrencilere standart öğrenci yurtlannda ücretsiz barınma olanağı, c) 1 001-2 000 arasında yer alan öğrencilere öğrenci yurtlanna girme önceliği sağlanacaktır. Basın 34835 ÖSYMBAŞKANLIĞI MANHATTAN'DA OKUMA ETKÎNLtĞtYLE ANILACAK Whitmanın 'Çimen Yapraldarı' 150 yaşında Kültür Servisi - Bu yıl tiyatro dünyasına damgasuıı vuran Tony ödüllü oyun 'Doubt'un oyunculan Cherry Jones ve Brian F. O'Byrne, 'Çimen Yapraklan' (Leaves of Grass) kıtabtnın yayımlanışının 150. yıldönümünde, şair WaltWhitman'ın şiirlerini okuyacaklar. 29 Temmuz'da Manhattan'da St. PeterKilisesi'nde düzenlenecek olan okuma etkinlıği, tüm dünyada savaş ve terör eylemlerinde yaşamını yitıren üısanlara adandı. Uluslararası Banş için Sanatlar Organizasyonu (TIPA) ve Amerika Kütüphanesi'nin (Library of America) işbırliği ile düzenlenen etkinlikte, Cherry Jones, Pulitzer ödüllü yazar John Patrick Shanley'in 'Doubt' adlı oyunundaki başansıyla 'en iyi kadm oyuııcu' dalında Tony Ödülü kazandı. Ayru oyunda rol alan O'Byrne ıse, geçen yıl 'Rt)zen' adlı oyundaki çocuk katili karakten ile Tony Ödülü'nün sahibi olmuştu. New York, Long Island'da doğan Walt Withman, on altı yaşında yazarlığa, yirmi yaşında gazete yayunlamaya başladı. 'Çimen Yapraklan' ilk kez 1855yıhnın4 Temmuz günü New York'ta basıldı. Türkiye'de ilk kez 1954'teMemet Fuat'ın çevirisiyle Yeditepe Yayınlan şiir dizisinde yayımlanan 'Çimen Yapraklan', Amerikalılan hoşgörülü ve cömert oknaya, özgürlüklerle beslenen yeni bir ulus yaratmaya çağırmasıyla Amerikan edebiyatında bir devrim olarak kabul edıldı. Sinematutkunlan IEF Film Atölyesi'nde Kültür Servisi - Bu yıl 8-18 Eylül tanhleri arasında düzenlenecek olan 74. Uluslararası tzmir Fuan'nda sinema tutkunu gençlere yönelik fihn atölyesı açılacak. 'Sinema Burada: Değişen Sinema Izmir'de." etkinlıği kapsamında düzenlenecek olan ve 12-17 yaş arasındaki gençlerin katılabileceği atölyeye başvToru tarihi 22-31 Ağustos olarak belirlendi. Gençlerin, film çalışmasının tüm aşamalannı görerek sinema sanatı ile yakınlaşmalannı hedefleyen atölyeye başvuran adaylar, kabul edildikten sonra 7 Eylül tarihinden başlayarak on gün boyunca fihn öyküsü, kamera kullanımı, çekim, kurgu, ses, müzik gibi temel bilgileri uzman kişilerden ücretsiz alacak. Katılımcılar, atölye çalışmalan boyunca, kısa ve belgesel filmleri izleme ve yapımcılanyla tanışma olanağı da bulacak. YAZIODASI SELİMİLERİ Estetikd) Çelik Gülersoy un güzel kitabının ismi neydi? Istanbul Esteiiği olabilir mi? Içtenlikle kaleme getirilmişti, naif bir kitaptı. Istanbul'un estetiği konusunda başka kitaplar, yazılar da okudum. Hemen hepsinde kentin geç- mişinden söz açılıyor. Bugün ve bugünkü Istan- bul estetiği pek konuşulmuyor. Işin aslı aranırsa, bizim kuşak için estetik bir bilmecedir. Bizim kuşak için estetik, inanılmazsığlıktaya- zılmış felsefe kitaplarının son sayfalannda, hay- li gülünç söylemli kısa bir bölümdü. "Objelerin insan ruhunda bıraktığı güzellik in- tibaı..." Daha neler yazılmıştı? öğretmenimiz neler an- latmıştı? Hatıriamıyorum. Estetik, öğrenim haya- tımızda yer edinememişti. Kimilerimiz gerçi kimyadan, biyolojiden ya da Türk dili ve edebiyatından, tarihten, cebirden hayli sıkıntı çekmiştir ama, estetik bilgisinden yoksunluğumuz, bizi eğitenler için hiçbir zaman üzüntü konusu olmamıştır. Estetikle tanışmam başka kaynaklarda aran- malı.SuutKemalYetkin'inEsfef//c£)oWri/i/erki- tabını defalarca okumuştum. Birçok satınn altı çi- zili o kitapta. Daracık hayatımızda estetik ya da daracık ha- yatlanmızın kılgısında estetik ne anlama geliyor- du. Güzelduyuyu gündelik dünyada nelerden alımlıyorduk. Sorular değil, kaygılar. Bu yüzden soru ışareti gereksinmedim. 1950 sonrasının Istanbul dünyasına geri dö- nüyorum, güzelduyunun ardında iz sürmek için. Televizyon yoktu. Televizyon yayınlan, estetik açıdan hayatı kirletemiyordu. Radyo vardı. Çocukluğumun kara kutulu, ye- şil tek gözlü radyosu, öylesine masumdu ki, gü- zelduyuyu masumiyette bulabilecegimizi fısılda- yıp duruyordu belki de. Radyo programları, şarkısı, radyo tiyatrosu, söyleşisi, eğlence skeci, hep içlilikti. Uzak yan- kılan kalmış. Bu yankılara biraz daha kulak ver- sem, gözlerim yaşaracak... Evimize giren gazetelerde, dergilerde estetik 'Avrupalı yaşayış biçimi'nin özdeşi gibiydi. Es- tetik denildi mi, özellikle hanımlar, özentili el kol hareketlerini, dudak büzmeli kibar konuşmalan alımlıyorlardı ola ki. Bunlara, Avrupa kadar, Amerika da eşlik etme- ye başlamıştı. Amerikan rüyasını Demokrat Par- ti Türkiyesi de görüyordu. Elbette başta Istan- bul. Dolmabahçe Sarayı'ndaki balolara Ankara'nın yüksek siyaset sosyetesi akın ediyor; sosyete- nin fotoğrafları Hayat mecmuasında sayfalar bo- yu yayımlanıyordu. Tuvaletli hanımlar, smokinli, fraklı, papyonlu beyler. "Çok estetik!" deniyordu... Gerçeklikteki yaşam "Çok estetik!"i yalanla- yıp duruyordu. örnekse, biz çocuklar için, Amerikan yardımı sütler, peynirler, balıkyağı hapları hiç de estetik tatlar, duyuşlarsunmuyordu. Hepsi de çirkindu- yuyu harekete geçiriyordu. Bir aşağılanış. O günlerin Istanbul'unu incelikle dile getiren Se- vinç Çokum, romanı Deli Zamanlar'da Ameri- kan yardımına da değinir: "Hatırla, karlı kışlarda ellehmizde sefertasla- nmızla o eski saraydan dönme okula gidişimizi. Hatırla, Amerikan yardımı sütlen nasıl zoıia iç- tiğimizi, peyniıiehyemedenyermiş gibigörünüp sefertaslanmızla eve getirişimizi ve kimi zaman yollarda kedilere yedirişimizi..." Benim sefertasım yoktu. Plastik bardak, baş- ka gereçler torbadaydı. O torbadan nefret eder- dim. Güzelduyuyu belki de çirkinduyudan öğre- niyordum... Süttozundan süt, midemi bulandınrdı. Peynir- ler ağırgelir; hele balıkyağı haplan bugün de ba- lıktan, balık kokusundan uzak dunmama yol aç- mıştır. öneriler: Kitap I Kadınlar Saltanatı, Ahmet Refik Altınay, Tarih Vakfı Yurt Yayınlan, 2005. (llkgençliğimde okuduğum güzel bir eserin yeni basımı.) Bagcılar Fotoğraf Yarışması • Kültür Servisi - Bagcılar Belediyesi bu yıl ilk kez yapılacak bir konulu fotoğraf yanşması düzenliyor. Amatör ve profesyonel olarak fotoğrafla ilgilenen tüm sanatseverlere açık olan yanşmayla ilçenin ekonomik, sosyal, kültürel ve kentsel gelişiminin fotoğraflarla yansıtıbnası amaçlanıyor. Son baş\iıru tarihi 5 Eylül 2005 olan yanşmada dereceye girenlere para ödülü de verilecek. (Ayrıntılı bilgi için: 0 212 410 06 00) İTÜ'de Luxus konseri • Kültür Servisi - Istanbul Teknik Üniversitesi (ÎTÜ) Mimoza Kültür Sanat 2005 yaz etkinlikleri kapsamında, Timıng Tarutım'ın düzenledığı 'Luxııs' konseri bu akşam. 2005 yılının başlannda kurulan topluluk, kemanda Alper Bakıner, gitarda Jehat, akordeonda Ozan Akgöz ve vurmalılarda Ismet Kızıl'dan oluşuyor. Türkiye'nin tek oriental blues müzik topluluğu olan Luxus'un konseri, ITÜ Taşkışla Park Mühendishane Mimoza Kültür Sanat tesisinin özel sahnesinde 21.00- 23.00 saatleri arasında yapılacak. Kennen köye göç film oluyor • Kültür Servisi - Sinema sanatçısı Sümer Tilmaç, bir tersine göç, kentten köye göç öyküsünü konu alan bir film çekmeye hazırlanıyor. Sanatçının bu ilk yönetmenlık denemesüıde ımkânsız aşk, varsıl-yoksul çatışması, evin yanaşmasına gönlünü kaptırma gibi Türk sinemasının geleneksel konulanndan örneklere de rastlamak olası. 'Ispanaktan Nağmeler' adlı fiLmde, aralannda Volkan Severcan, Nadide Sultan, Balık Ayhan, Coşkun Göğen, Ihhan Daner'ın de bulunduğu sanat<?ılar rol alacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle