Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 TEMMUZ 2005 CUMA
HABERLER
Mega televizyonunda gösterime giren dizi Yunanistan 'da izlenme rekorları kırıyor
Damattabulan yıktı• Yunan Mega televizyonunda
Yunanca altyazılı olarak
gösterilen Yabancı Damat dizisi,
izlenme rekorları kırıyor,
eleştirmenlerden tam puan alıyor.
Yabancı Damat'la birlikte Türk
insanı ve Türklük kavramını daha
geniş şekilde algılamaya başlayan
Yunan halkı, şimdi artıkyeni
Türk dizilerini ister hale geldi
MURATtLEM
AITNA - Türkiye ile Yunanistan arasındaki si-
yasi yumuşama, iki ülke halklannın günlük
yaşamını da etkiliyor. Bu çerçevede, geçen
günlerde Türkiye'den Yunanistan'a getirilen ve
Mega televizyonunda gösterime giren "Yaban-
a Damat" dizisi ilk günden bu yana izlenme
rekorlan kınyor. En çok izlenen zaman dili-
minde (prime time) gösterilmemesine rağmen
son bir haftadan bu yana izlenme rekorlan kı-
ran dizi, diğer televizyon kanallannı önemli
ölçüde etkiledi. Gece saat 23.00'te yayımla-
nan, Türker tnanoğlu'nun prodüktörlüğünü
yaptığı u
Yabancı Damat" dizisi, aynı saatlerde
akşam yemekierini yiyen Yunanlann masa ba-
şı sohbetlenne de konu oluyor. Yunan televiz-
yonlannda son dönemde en yüksek izlenme
oranını elde eden Türk dizisi için eleştirmenJe-
rin hemen tamamınuı olumlu not vermesi dik-
kat çekiyor. ÎLk gün yüzde 32'lik izlenme payı
elde eden dizi, 3. ve 4. günler yüzde 37'lik iz-
lenme oranı sağladı. Yüzde 9'un üzerinde rey-
ting elde eden dizinin hemen tüm karakterleri
artık komşuda da tanınıyor. Yunan kamuoyu
yıllardır başta politikacılar olmak üzere yazılı
ve görsel basnıın yanlış bilgilendirme bombar-
dımanına maruz kalıyor ve kafalanndaki
"TürkimajT bu çerçevede şeküleniyordu.
"Yabancı Damat" dizisinin gelmesiyle birlikte
Türk insanı ve Türklük kavramını daha geniş
şekilde algılamaya başlayan Yunan halkı, şim-
di artık yeni Türk dizilerini ister hale geldi.
Dizinin karakterlerini canlandıran sanatçılann
rollerini çok iyi ve doğal oynamalanndan kay-
naklanan bölgesel lehçeleri dikkatle izleyen
Yunanlılar, aynı durumun Yunanistan'daki bazı
bölgelerin lehçeleri için de geçerli olduğunu,
başta Girit olmak üzere anakaranın iç bölgele-
rinde konuşulan lehçenin gerçek Yunan dilin-
den olan farklılıklanna dikkat çekiyorlar.
Dizideki bazı karakterlerin Yunan halkının
kafa yapısı ile örtüştüğü de belirtilen yorum-
larda, Ege'nin iki yakasının bu dizi ile biraz
daha yakınlaştığı vurgulanıyor.
Yunanistan'da
'Aşkın
Sınırian'
adıyla
gösterilen
dizide bir Türk
kızıyla Yunanlı
bir gencin
evliliğe giden
aşkları ve her
iki gencin
ailelerinin bu
birlikteliğe
baştan
önyargılarla
karşı çıkışlan,
mizahi bir
üslupla
işleniyor.
'îki toplum için dönüm noktası'
NENAÇAÜDtS
"Ne! Türk'lemievleneceksnr, "Kanımıza Yu-
nan kanı mı kanstiracaksın", "Türkler bizi de-
nize atü" gibi diyaloglar uzar da uzar çocukla ai-
le arasında... Açıkça 'ötekini' sevmeye kalktın
mı önce aile reddeder, sonra da bütün akraba-
lar... Farklı bir dine mensup olan birine âşık ol-
manın faturası canındankanından birparça olan
ve aile için nerede ise 'hain' ilan edilen çocuğa
kesilir... Gözün kara ise gidersin aşkının peşin-
den, yok ailenin sözünden dışan çıkmak istemez-
sen o zaman da hayatını kendi ellerinle söndür-
müş olursun... Dedik ya, ötekine âşık ohnanm
bedeli ağır.
Sezon başında Türk televizyonlannda göste-
rilen ve büyük beğeni toplayan 'Yabana Da-
mat' şimdilerde her akşam saat 23.00'te Yuna-
nistan'ın Mega Channel kanalında gösteriliyor.
Yunanca altyazıyla gösterilen dizi, Yunan bası-
nında geniş yer buldu. Basuıda Türkiye ile Yu-
nanistan arasındaki ilişkilere olumlu katkı sağ-
ladığı yorumlan yapıldı. YağmurTaylan ve Du-
rul Taylan" ın yönettiği dizide Erdal Özyağcılar,
SumruYavrucuk,NehirErdoğan,ÖzgûrÇevik,
Nataha Doussopoulos, Binnur Kaya ve Zeki
Alasya rol alıyor. 'Aşkın Sınırlan' adıyla göste-
rilen dizide bir Türk kızıyla Yunanlı bir gencin
evliliğe giden aşklan ve her iki gencin aileleri-
nin bu birlikteliğe baştan önyargılarla karşı çı-
kışlan, mizahi bir üslupla işleniyor.
PAPADOPULOS YASAKLAMIS
Büyük başan elde eden diziyi yaşama geçi-
ren Türker tnanoğlu şunlan söylüyor: "Yaban-
cı Damat
1
bayanlar bölümünde cuma günü yüz-
de 68'e çıkü. Bu çok büyük bir yüzde, böyte bir
yüzdeyişimdiye kadarbiçbirkanalyakalavama-
dı Yunan televizyonlannda. 1966 - İ967 ydlann-
da Yunanistan'da 'Ayrılık' fılmini çekmiştim.
Ondan sonra da bir Üdfflmdaha yaptim. Daha
sonra Hülya Koçyiğit'in fümleri büyükpatlama
yapü Yunanistan'da. Ertem Eğilmez, ben ve îr-
fan Ünal Yunanistan'da buhınan Kosmos FümTe
ortak bir şirket kurduk. Yunan Fınos Füm Şir-
keti'yle birükte ben Türkiye'ye Yunan filmleri-
ni getiriyordum. Cunta döneminde Papadopulos
Türk fümkrinin gösterimini ve ülkeye girismi
yasaklatmştL 'Yabancı Damat'ı ilk olarak Al-
ntanya'tayaşayanbir Türkkmilebir Ahnangen-
ci arasında yaşanan bir aşk hikâyesi olarak dü-
şünmüştüm. Toplumlar arasuıda Türk - Yunan
rekabeti var, bunun dışuıda da sevgi var. Onun
için bu tasanyı Türk kızı ile bir Yunan genci ara-
sında geçen bir aşk hikâyesine uyaıiamaya karar
venmn.BudiziTürk-Yunandiziveanemasıap-
smdan bir dönüm noktası olacak." Dizinin se-
naristi yazar SulhiDölek, senaryoyu yazarken bir
denge kurmaya çalıştığını ve bunu başardığını
söylüyor.
Dizide Türk kızının annesini oynayan Sumru
Yavrucuk ise "Ben sanatta bir çıtamn oiduğunu
düşünmüyorum. Türk tavanı budur, Türk in-
sanı bundan anlar gibi sözlerle bir çıta behrkmek
doğru değiL Görüyorsunuz id yapügmız işe Av-
rupa'da da başan kazanabiliyorsunuz. Televiz-
yona bakfiğımda gerek senaryo, gerek yapım
bakımındanbizimdizigibibu kadarçok özenflen
bir yapım görmedim" dedi. Dizisinin Yunanis-
tan'da da izlenme rekorlan kırması, Fransız haber
ajansı AFP'ye konu oldu.
MEB y
nin ilköğretim öğrencilerine önerdiği 100 TemelEser listesi tepkilere neden oldu
Yaşayan yazarlar 'unutıüdu'AYTULAKAL
M
illi Eğitim Bakanlığı, ilköğretim
öğrencilerine önerilmek üzere
oluşturulan '100 Temel Eser' lis-
tesinin önümüzdekı günlerde açıklanacağı-
nı duyurdu. Listenin hazırhğı bir yılı aşkın
bir zamana yayılırken, bu süreç içinde ko-
misyonlar oluşturulmuş, sanatçılardan, eği-
timcilerden öneriler istenmiş ve görünürde
demokratik bir çahşma yapılmıştı. Oysa
toplumu harekete geçirecek kadar geniş ta-
bana yayılan bu çalışmanuı göstennelik ol-
duğu ve dikkate bile ahnmadığı, listeye ya-
şayan biçbir sanatçının yapıtunn ahnmama-
sı sonucuyla ortaya çıktı. Henüz hayatta olan
yazarlann kitaplafmm listeye almmaması, 'po-
İemik yaraülmaması' içınmış... Çağdaş bir
ülkenin en önemli bakanlığı olan Milli Eği-
tim Bakanlığı'nın polemik korkusu içinde
olduğunu duymak şaşırtıcı. Sonuç şu ki, ha-
yatta olan tüm yazarlar-şairler, olası polemik-
İerden duyulan kaygı ya da üzeri örtülü baş-
ka nedenler yüzünden, yaşadıklan için ce-
zalandınlarak liste dışı bırakıldılar.
Biz sanatçüar, devletten destek beklemek-
ten, bunun hayalini kurmaktan çoktan vaz-
geçmiştik; dileğimiz, yolumuzun kesilme-
mesidir ki bu yol da her giden gelenle dara-
la darala ancak sürünerek geçilebilecek bir
yoldur. Yaşayan sanatçıyı öldüren, ölüleri
canlandıran bu liste, kim bilir hangi yayın-
cılan sevindirdi. Kim büir kaç kitap baskı-
ya hazırlandı bile. Kim bilir kaç yeni yayı-
nevi kuruldu, yalnızca bu listedeki kitapla-
n yayunlamak için. Gelişen sanatı yok et-
menin ve belli bir çağla dondunnannı ku-
sursuz planı.
Çocuklara 'temei beceri' kazandıracak
olan müfredatla '100 Temel Eser' arasında-
ki tek bağ, olsa olsa başlıktaki Hemel' söz-
cüğüdür. Bu sözcük uyuşumu yüzünden sa-
knı sanılmasın ki, çağdaş çocuk edebiyaü-
nı yok sayarak, bugünün çocuğunun kışili-
ğini beslemek, okuma alışkanlığuıın basa-
maklannı hızla aşmasmı sağTamak, Türkçe-
yi doğru ve etkili kullanma, yaratıcı ve eleş-
tirel düşünme, sorun çözme, araştırma, ka-
rar verme gibi becerilerini geliştirmek, top-
lumsal gelişimini sağlamak mümkündür.
MaviselYENER (Yazar)
îlköğreüm çağı çocuğu ıçın
.okunmasızorunlu 100 eser'belır-
lemek; onlan sınırlamak, kıtaptan
sogutmak, okuma keyfmmtohum-
lannı atarken hata yapmak anlamı-
na gelir. Umuyonım bu yanlışnk-
tan çabucakdönülür. 21 yy. çocu-
ğu ıçın yazılmış çocuk kıtaplannı
bu seçkınin dışındabırakmak dun-
i
ÇiğdemGÜNDE$(Yazafî
100 Temel Eser listesinın ya-
zm dunyamızın yadsınamayacak eser-
Jenndenoluştugunuumuyorum An-
cak^ çocuklann yaş gruplan dilcka-
te alındığında, bu listenin başlangıc
fsamasııçinpekdeuygunolmadı-
ğı kanısındayım. MEB'nin amacı
okumayı sevecek, kendini sevecek bi-
nusundakuşkulanmvar!
Bilgin ADALI (Yazar)
Ben bir
yazarım. îyi bir yazar olduğumu
, sanıyorum. Çocuklann, kıtaplan-
nu ben öldükten sonra okumasını
i istemiyorum. Daha kırk yıl yaşa-
I mayamyetliymı.Okuyuculanm-
ı labuluşabilmek için kırk yıl bek-
I leyemem_MiUİEğ^B^ğı
g
MEB çağındankorkuyor. çağdaş-
uktan korkuyor, çağın yazarlanndan
ve onlann yazdıklanndan korkuyor.
Vallahıbıllahikötübirşeyyazmıyo-
ruz Bakanım. Ya çoculdar? Neyse kı
çocuklar liste dışına çılonay, sever-
ier! Soylemek üstümüze VBZİfedir-
Vizgı dışına çıkmca yanmak, yal-
NHavYlLMAZp.Göfeviisi)
Anneciğim, babacığun,
ögretmenim... Sesimi duyuyor mu-
sunuz? Ben resim çizmeyı çok se-
viyorum, ama sizin renklennızle
değil! Ben şiir okumayı Çok sevı-
vorum, ama sizin sesimzle değil!
S
K
a r i a n a n Iiste
'geJeneT
(sozlu) edebıyatımızm yanında
atasozlen, deyımlersözlügügibikay-
S W ?
r I a
^
beslen
ebilir. 100
TuranYÜKSELÇEdftör)
MEBçokgüçbirişegirişmiş.He-
<e hele yalıuz ölen yazarlarla sınırlı
kalınca...Çünkü çocuk edebivarımı-
zıngeçmışı çokkısa. Ancak V - "
Aşkın GÜNGÖR (Yazar)
Belki GeorgeOmdl 1984'ü
yazmamış olsaydı 'tektipak-
la sahip insanlar' bu denli
korkutmazdı bizi. Ama özgür
düşüncenin fılizlenmesi gere-
ken bir çağda, hele ki farklı
seslere bu denli ihtiyaç duyu-
lurken çocuklanmızın belli
sayıdaki, belli addaki eserler-
le yetinmesini beklemek saf-
diÜik oluyor.
Eğitimcilerin yalondıklan ko-
nulann başında çocuklann
okumaya yanaşmamalan ya-
tıyor. Bu tavn onlara birtakım
eserleri zorla dikte ederek
aşabileceğimize ihtimal ver-
miyorum. Belirlenmiş eser-
ler klişe düşünce sistemleri
oluşturma tehlikesi doğuraca-
ğı gibi, çocukluğun doğasın-
da yer alan 'karşı koyma' gü-
düsünü de tetikleyecektir. Bu
tarz bir yaklaşmıın en iyi
bakışla adı i
üst& kapah san-
sür'dür. Liste dışuıdaki bin-
lerce güncel yapıt göz göre
göre sansürlenmektedir.
Doç. Dr. Selahattin
DİLİDÜZGÜN
(Akademisyen)
Özellikle 90'lı yıllardan bu
yana bilimsel gelişmeler ışı-
ğnıda önemli gelişmeler gös-
teren Türk çocuk edebiyatı
ürünleri zengin, çok yönlü ve
sanatsal nitelikler kazandı.
Geçmişin değerli yazarlannnı
yanı sıra günümüz yazarlan-
nın kitaplannın da sabit bir
liste yerine yalnızca öneri ge-
tirerek çocuklara okutulması
daha yararlı olacaknr.
BIRBAKMA
SERVER TANÎLLİ
Yalan Söylüyorlar!
Son yolcu gemimiz de gitmiş...
"Ankara"r\\r\, "lstanbul"un, "Samsun"un arka-
sından, son yolcu gemimiz "Karadeniz" de eli-
mizden çıkanlmış; üstelik ciddi kazanç sağladığı
halde, bu gemi, "bedava denilecek bir fiyata", 4
milyon dolara birine satılmış; alan da, yüzde yüz
kârla, 8 milyon dolara Yunanlılara satmış. Ege ve
Akdeniz'de bayrak dalgalandıran tek Türk gemi-
miz de yok artık. öykünün acısı, 16 Temmuz gün-
lü Milliyet'te Hasan Pulur ustamızın hassas kale-
minden, içimize daha da işledi...
Bu tür haberleri son birkaç yıldır gazetelerde sık
sık okuyoruz: Gelir sağladığı halde, devlet teşeb-
büsleri, arka arkaya satılıyor. Zararettiğinde, elbet-
te elde tutmamalı, özelleştirilmeli; peki kazanç ge-
tirdiğinde, devlet girişiminden huylanmak neden?
Hükümet, gözleri kapalı bir ezberi okuyor; med-
yanın kaşarlanmış kalemlerinde de bir alkış!
Nedir, nedendir derken, postadan bir kitap!
A. Başer Kafaoğlu ile Yıldız Sertel'in, Kaynak
Yayınlan'ndan çıkan yeni eseri: Yalan Söylüyorlar!
Alt başlığı da, Güçlü Amerika - Alternatifsiz Piya-
sa Yalanlan.
•
Alanlannda gerçekten uzman olan bu iki aydı-
nın önemli saptamaları var.
Ve yalanlann üstüne gidip teşhir ediyorlar...
Kitapta, önce Sertel, "Büyük ve güçlü demok-
ratik Amerika"n\n nasıl -dibi delik- bir "masal";
"Tek süper güç Amerika'dır, ona karşı çıkılmaz"
iddiasının da gerçeklerden ne denli uzak olduğu-
nu ortaya koyuyor. Dünyamız hızla değişiyor; ye-
ni rakipleri var Amerika'nın, gelecek "çok kutup-
/u"birdünyanın. Ülke, içeride ve dışanda çıkmaz-
lar içinde; terörden yakınıyor, oysa en başta ken-
disi terörcü. Tek Irak örneği yetmez mi? "Ameri-
kan demokrasisi"r\\r\ içi de boşaltılıyor. Buna ba-
kıp "Tek süper güç Amerika'dır, ona karşı çıkıla-
maz" diyenler yalan söylüyorlar.
Kafaoğlu da, "Ekonomimiz iyi yolda " diyenlerin
yalanlannı alıp suratlarına çarpıyor: "Bir bunalım
beklemeyelim, çünkü bunaltmın tam içindeyiz"
diyor. Nereden belli? Üretim güçlerimiz gittikçe
zayıflıyor; köylüden işçiye, memurdan esnafa, ül-
ke reel bir gerileme içinde...
Birde, ekonomiyi yöneten yeni aktöriervar: "Pa-
ra taciheri" bunlar. Emperyalist sömürü bitmemiş,
son yıllarda artmıştır: Uluslararası malî senmaye,
millîekonomide "direksiyon'u kaldınyor, bu da, "kal-
kınmacı devletin ideolojiksonu"öur. Reçetelerya-
rarsızdır. Böyle olunca, bir ekonomide devrim de-
recesinde değişiklik, IMF'nin denetiminden çık-
maktır.
öte yandan, Sertel, "Tekyolpiyasa ekonomisi-
dir" yalanına da karşı çıkıp, seçenek kalkınma yo-
lunu gosteriyor. Bu yolu açanlarbizlerolduk; 1929-
1939 yıllannda, Türkiye'de sanayileşmenin ilk adım-
lan atıldı, millî ekonomi korundu ve bir "bağımsız
kalkınma örneği" ortaya çıktı.
"Asya Kaplanlan" ve "Çin mucize "si de çokşey
öğretiyor.
Çin, birçığ gibi düştü dünya ekonomisine. Ikin-
ci Dünya Savaşı'nın sonunda geri kalmış, yoksul
bir ülke iken, bugün bu noktaya nasıl geldi?
Bağımsızlığını koruyarak! Böyle gelişti, gelişi-
yor.
Peki Türkiye, ne yapmalıdır?
Sertel, "Borç almadan yaşayamayız" diyenlerin
yalanının üstüne gidiyor ve "borç tuzağı"nm arka-
sındaki gerçekleri ortaya koyuyor. Bunlan, bir plan
ve program içinde gidermek mümkündür. Ne var
ki, bütün ekonomi ve kalkınma için plan ve dev-
letçilik şarttır. Asya'da önde koşan ülkeler, devlet-
çi, güdümlü ekonomilerle hızlı kalkınma sağlayan
ülkelerdir. IMF reçeteleri kullanmadılar.
Bu yol, Türkiye için olanaksız değildir.
Sadece ekonomimiz için değil, bağımsızlığımı-
zı, ulusal varlığımızı koruyabilmek için de, bu "dip-
siz kuyu"dan çıkmamız şarttır.
Bir yanlışı da, Meclis'e girme imkânını bulan
"so/"umuz yaptı: AB modeli bir "yenidüzen" kur-
ma hevesine kapıldılar. "Serbestpiyasa ekonomi-
sinden başka yol yoktur" propagandasına kapı-
lıp, devletçiliğe, planlı ekonomiye sırt çevirdiler.
Oysa dış borçlanma, özelleşme gibi politikalarla
Türk ekonomisi dışa kan kaybetti. Amaç, holding-
lerin kânna değil, halkın gönencine öncelik veren
bir planlı ekonomi olmalıydı. "Tek yol serbest pi-
yasa ekonomisidir" saplantısından kurtulunmalı!
Çıkış yolu var, onu bulmak cesaretini gösterme-
liyiz.
Işte Kafaoğlu ile Sertel'in söyledikleri özetle!
Okurlar, bu sese kulak veriniz, hele gençler, siz-
ler!
VEFAT
Baromuzun 4390 sicil sayısında kayıtlı
AVUKAT
ALİSAFAÜÇER
vefat etmiştir.
Aziz meslektaşımızın cenazesi
22.07.2005 Cuma günü (bugün),
Ataköy 6. Kasım Camii'nde blmacak
öğle namazını müteakip Topkapı
Çamlık Mezarlığı'na defiıedilecektir.
Merhıuna Tann'dan rahmet,
kederli ailesine ve meslektaşlarımıza
başsağhğı dileriz.
İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI
SEVGİYLEANIYORUZ
NECATİ ABACI
AİLESİ VE DOSTLARI