Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 HAZİRAN 2005 SALI
HABERLER
DÜNYADABUGUN
ALt StRMEN
Ipan Seçimleri
Iran'da cumhurbaşkanlığı seçimlerini, iki tutucu
adayın en gerici olanı Ahmedinecad kazandı.
Iran gerçeğini, Doğu olgusunu anlamakta güçlük
çeken Batılı gözlemciler için sonuç hem şaşırtıcı
hecn de üzücüdür.
Birinci turu önde götüren Rafsancani, dünyada-
ki çoğunluğun tercih ettiği adaydı. Bu tercihin ne-
deni, daha önceden de iki kez cumhurbaşkanlığı
koltuğuna oturmuş olan Rafsancani'nin, görece
ılımlı bir görüntü vermesi ve geçmişte edindiği de-
neyimle, devlet işlerinde, uluslararası ilişkilerde da-
ha dikkatli davranacağının düşünülmesiydi.
Seçim sonuçlannı etkileyen en önemli etken, sı-
nıriı da olsa yenileşmeden yana tavır koymuş otan
genç ve reformcu seçmenlerin ikinci turda sandık
başına gitmemiş olmalandır. Gerçekten de birinci
turda yüzde 66'ya kadar yükselmiş olan katılım
oranı, geçen cuma yüzde 5O'ye düşmüştür.
Bu durumda ikinci turda kullanılan oytann yüzde
60'ını elde etmiş olan yeni cumhurbaşkanı, ger-
çekte kayıtlı seçmenin yalnızca yüzde 30'unun
oyuyla bu koltuğa oturmuştur.
Buradan yola çıkan kimi gözlemciler, Iran'da
böylesine bir azınlığa dayanan iktidann uzun süre
dayanamayacağmı ileri sürmektedirler.
Bu görüşün fazlaca bir kıymet-i harbiyesi otdu-
ğunu söylemek güç.
• • •
Her şeyden önce bir noktayı belirtmekte yarar
var.
Iran rejiminde cumhurbaşkanltğının yetkileri sı-
nıriıdır. Velayeti fakih sisteminin yürüriükte olduğu
bu ülkede, gerçek iktidar on iki kişilik heyetin ve
onlartn başında olan hamaneyin elindedir.
Bu durumda herhangi bir reformcu adayın cum-
hurbaşkanlığı koltuğuna oturabilmesinin de fazla
bir önemi kalmamaktadır.
İki görev dönemi sırasında, bütün girişimleri en-
gellenmiş olan ve tüm seçmenlerini düş kınklığına
uğratan Hatemi deneyimi bu gerçeği bir kez daha
herkese göstermiştir.
Iran'da seçime katılım oranınm bu kadar düşük
olmasının nedeni de işte çoğunlukla bu deneyim-
den sonra oluşan umutsuzluktur.
Durum böyie olunca, seçim yalnızca seçmenin
eğilimini belirtmeye bile yetmemektedir.
Iran'da Islami rejimin kendi içinde yeniliğe açıl-
ması, özgürlüklere biraz daha alan bırakmasını
bekleyenler, herhalde bu seçimden sonra fena hal-
de yanıldıklannı anlayacaklardır.
'Mollarşi'vim bir evrim geçirmesi olanaksızdır.
Iran'da demokrasiye tedrici bir geçiş olamaya-
cak, ancak mollarşinin yıkılması halinde bu ülke ra-
yına oturacaktır.
• • •
Başta ABD olmak üzere, bütün dünya seçim so-
nucunu olumsuz karşılamıştır.
Tepkiye hak vermemek mümkün değil.
Böylesine bağnaz bir rejimin, bir de nükleer sila-
ha sahip oiması halinde, hem bölge hem de doğal
olarak dünya için ne büyük bir tehlike oluşturduğu-
nu kavramak güç olmasa gerek.
Yeni cumhurbaşkanı, seçimin hemen sonrasında
verdiği çelişik demeçletie, şaşkın bir durumda ol-
duğunu ortaya koymuştur.
Ama bu kararsız konuşmalara bakarak onun da-
ha ılımlı ve sorumlu bir yol izleyeceğini sanmak
yanlış olur.
Unutmayalım ki, yoğun petrol gelirine karşın
yoksul olan ve işsizlik oranı yüzde 15'lere tırman-
mış bulunan, yorgun bir genç nüfusa sahip Iran'da,
toplumsal istemlere yanrt veremeyecek olan hiçbir
ekonomik programı bulunmayan Ahmedinecad,
yükselen istekler karşısında, çareyi daha sert söy-
lemli, daha bağnaz bir politikada aramak zorunda
kalacaktır.
ABD-lran gerginliğine bel bağlayarak, eninde so-
nunda Iran sorununa BOP çerçevesinde bir çözüm
bulunacağını sanmak da yanlış olacaktır.
Çünkü ülkeleri demokrasiye dış dinamikter değil,
iç dinamikler taşıyor. Iç dinamiğin böyle bir gücü
ve eğilimi oiması halinde dış gelişmeler ancak des-
tekleyici bir rol oynayabiliyor.
Dün Türkiye'deki gelişmeleri olumlu bulan birine
bir dostum, dayanamayıp "Iran'a bak, gör halini!"
diyordu.
Bilmem ki yanıliyor muydu?
Ne dersiniz?
asirmen@cumhuriyet.com.tr
CHP MİLLETVEKİLİMERAL
AKP hükümetine
'zalim' suçlaması
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - TBMM
Genel KuruhTnda, Hâ-
kimler ve Savcılar Ya-
sası'nda değişiklik Ön-
görenyasatasansı görü-
şülürken, AKP ve
CHP'lilerarasında"za-
İHn" tartışması yaşandı.
TBMM Genel Kuru-
hı'nda, Hâkimlerve Sav-
cılar Yasası'nda deği-
şiklik öngören yasa ta-
sansı üzerindeki görüş-
melere dün de devam
edildi. Görüşmeler sıra-
sında CHP'li Bayram
Meral AKP hükümeti-
nin hâkim ve savcüara
zulmettiğini belirterek
"Siz,Kerbela'daHasan
Hüseym'izehirteyenMu-
aviye züıniyetindesiniz.
AramzdaMadımakOte-
li'ni yakan zihniyette
olaıdarvar" sözleri sert
tartışmalara neden ol-
du. Birleşimi yöneten
TBMM Başkanvekili
NevzatPakdfl, tamşma-
lar üzerine oturuma ara
verdi. Pakdil, GenelKu-
rul'un çalışma süresinin
tamamlanmasını gerek-
çegöstererek AKP'lile-
reyanıthakkıvermeden
birleşimi kapattı.
KaranıameHSYK'de
Adalet Bakanlığı,
1630 hâkim ve savcının
görev yerini değiştiren
adliyargıyazkaramame
taslağını, Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kuru-
lu'na gönderdi. Görev
yeri değişikliklerinin bü-
yük bölümünün, bulun-
duğu bölgede süresini
dolduran hâkim ve sav-
cılan kapsadığuu bildi-
ren yetkililer, diğer de-
ğişikliklerinse "eş du-
rumu, diğer mazeretler
ve disiplin" nedeniyle
yapıldığmı kaydettiler.
Baykal, nüfiısu 2 binin altına düşen yerlerde belediyelerin kaldırılmasma tepki gösterdi:
MilletiradesiyleoynanıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Nüfusu 2 binin altında kaldığı için
belediye statüsünükaybetme tehlike-
siyle karşı karşıya bulunan belediye-
lerin başkanlanyla görüşen CHP Ge-
nel Başkanı DenizBaykal, Başbakan
Tayyip Erdoğan'a "50 mflyon dotar-
tak uçağı alma. millet belediyesine sa-
hip çıksnV dıye seslendı. Baykal. uy-
durma sayım sonucunagöre milli ira-
deyle oynanamayacağını bildirdi.
CHP lideri Baykal, dün son nütus
sayımına göre nüfuslan 2 binin altı-
na düştüğü gerekçesiylebelediye sta-
tüsünükaybetme olasüığı bulunanbe-
lediyelerinbaşkanlannıkabul etti. Be-
lediye başkanlan,CHP'ninbudüzen-
lemeninyasalaşmasına engel olması-
nı istediler. Baykal ise birçoğu yıllar-
dan beri oturmuş, halkın benimsedi-
• CHP lideri Baykal birçoğu yıllardan beri oturmuş, halkın benimsediği
belediyelerin "kamuya yük getiriyor" gerekçesiyle köy haline dönüştürülmesinin
kabul edilemez olduğunu belirterek Erdoğan'a "Bir yük söz konusu ise 50 milyon
dolarlık uçağı alma, millet belediyesine sahip çıksm" diye seslendi.
ği belediyelerin "kamuya yük getiri-
yor" gerekçesiyle köy haline dönüş-
türülrnesininkabul edilemez olduğu-
nu kaydederek "Bir yük söz konusu
ise50milyon dolarhkuçağıalma,mil-
letbelediyesine sahipçıksuT diye ko-
nuştu. Belediye Yasası'na göre, ölçüt
olarak belirlenen 2 bin nüftısunun,
son sayıma göre dikkate alındığuu
beUrtenBaykal, insanlan evlerine ka-
patarakve kelle sayılarak yapılan sa-
yımın sağlıksız olduğunun devlet ta-
rafindan da kabul edildiğine dikkat
çekti. Baykal, şu görüşleri dile getir-
dr. "Böylegüvenümezbir saynnmso-
nucuna görebelediye statüsünü orta-
dan kaldmrsanrz, bu hukuki obnaz.
Bairiarbelediyekakm.Hepimran ama-
cımezralanköy, köyleribelediyeyap-
mak değil mi?*383 belediye 3trÛ>on
Bra masrafgetiriyor diye belediyeuk-
leri geri mi ahnacak? Buna mı kakh
iş?Büvükşehhierin açüğızarartar,yol-
sudukWortadadeğOnıi?Türkiye'nin
28 müyar dolan gkti ama bunlar ra-
tursuzca 'belediyeleri kapatalım' di-
yorlar. l ydurma bir sayım sonucuna
göre miüi iradeyfc oynanmaz."
Baykal, iktidann, nüfusu 2bininal-
tına düşen belediyelerin köye dönüş-
türülmesinde yanlış yaptığını gördü-
ğünü ancaktasanyla getirilen düzen-
lemenin de daha vahim bir yanlışlığı
içerdiğini savundu. Tasannın getirdi-
ği düzenlemede, belediyenin lçişleri
Bakaru'nı, lçişleri Bakânı'nın hükü-
meti ikna etmesi gibi bir süreç öngö-
rüldüğünü anlatanBaykal, *Bunu\'a-
pacakotauıvar,yapama\3cakolan\"ar.
Sen,partizaııhğmTürkVeshasihaya-
tmm bir parçası olduğunu bUmryor
musun?" diyekonuştu. Baykal, Mec-
lis tatile girene kadar tasannın Genel
Kurul'dan çıkmaması için çahşacak-
lannı. tasan yasalaşıp yürürlüğe gir-
diği takdirde de Anayasa Mahkeme-
si1
ne gideceklerini bildirdi.
Yasa yürürlüğe girse büe me\cut
belediye başkanlannın 2009 yılına
kadar görevlerinin ve belediye statü-
sünün devam edeceğini anımsatan
Baykal, şunlan söyledi: "Betediyebaş-
kanlangörevedevamedecekama be-
ledheleri köy haline dönüştürmekis-
teyenlerin 2009'da başbakan, bakan
ohıp olma>acaklan beffi değfl. Biz ik-
odarada sövlüyoruz.'Seçımi 2007 den
önce yap. Ornrünün sonuna gelmiş-
sin, son 3.5 ayda cumhurbaşkanı se-
çip ortalığı kanştırma" diye. 20O9'a
kadar köprünün altmdan çok sular
geçer. Millet çareyibuhuf
CHP
Delege
seçiminde
sahtecilik
idddiası
MERSİN (Cumhuriyet)
-CHPMersinMilletve-
kili Hüse>in Özcan,
Mersin merkeze bağlı
köy ve mahallelerde ya-
pılan delege seçimlerin-
de üye obnayaruann oy
kullandığını, parti üyesi
ohnayan 85 kışinin de-
lege yazıldığını ileri
sürdü. Parti içinde Mus-
tafa Sangül yanlılan
üzerinde baskı kuruldu-
ğunu ileri süren ve CHP
yönetimini "tutarsuhk-
la" suçlayan Özcan,
partiden istifa etmeye-
ceğini, hukuksal müca-
dele yürüteceğini söyle-
di. Mersin Gazeteciler
Cemiyeti'nde bir açık-
lama yapan Özcan, Yar-
gıtay sicilinde kayıtlı il-
çe üyelerinin listeleri-
nin, köy ve mahalle ba-
zında oy kullananlann,
delege seçilenlerin ve
bunlara ilişkin tutanak-
lann üyelerden gizlen-
diğini savundu. Israrla-
ra karşuı merkez ilçe
başkanlığının oy kulla-
nanlann ve delegelerin
listesini kendilerine ver-
mediğini anlatan Öz-
can, "Yargrtay Cumhu-
riyet Başsavcüığf na
başvıırarakilçe delege
seçimlerine baz olacak
üye listesini, ilçe seçim
kurulu başkanhğmdan
da merkez ilçe delege
tistesini aldık. İki listeyi
karşüaşOrdığımızda bü-
yük usulsüzlükler tespit
ettik" dedi. Öte yandan
RıdvanBudak,CHP
yönetimine ilan yoluyla
ilettiği açık mektubun-
da partiye üyelik hakkı-
nın verihnemesini eleş-
tirdi. Budak. "Bu en te-
mel insanhk hakkının
çiğnenmesini suskun-
lukla karşüamam bekle-
nemez. Bunu kendim
için bir onur meseiesi
sayryorum" dedi.
IĞNELtFIRÇA ZAFER TEMOÇtN
—.
CHP'Lt ÖZKAN, FİYATINI SORDU
Başbakanlıkaraçlan
Meclisgündeminde
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - CHP Mani-
sa Millervekili Ufuk Öz-
kan, Başbakanlık" a alına-
cak 10 adet Mercedes
marka otomobile ne kadar
ödemeyapılacağını sordu.
Özkan. Başbakan Re-
cepTayipErdoğan tarafin-
dan yazılı olarak yanıt-
lanması istemiyle TBMM
Başkanlığı'na verdiği
önergede, Başbakan Er-
doğan'ınkatıldığı birtop-
lantıda,
u
Hayatlannda
mercedes otomobil kul-
lanmayanlannhiçounaz-
sa cenazelerini mercedes
araçlarlataşıyahnr dedi-
ğini arumsattı. Konuşma-
nın ardından Başbakan-
lık'a 10 adet mercedes
markaotomobil alınması-
nınkararlaştınldığını be-
lirten Özkan, "Ahnacak
bu makamaraçjarmaBaş-
bakanhk bütçesinden ne
kadarödemeyapuacak?"
diye sordu. Özkan, öner-
gesinde şu sorulann da
yanıtlanmasını istedi:
u
Şu anda Başbakanhk
ve bakanhklarda toplam
kaç adet makam otomo-
bih" bulunmaktadır? Bu
otomobiOerin kaçı zırhh-
dır?Yeniahnacakotomo-
biDerie Başbakan'a tah-
sis edflen makam otomo-
büi savısı kaç olacak? Bu
otomobil ahmına neden
ttıoyaç dınııkhı?Eski ma-
kam araçİannmsonduru-
mu nedir? Hangileri hur-
dava çıkarülacaknr? Bu
otomobfllerinabmıtasar-
ruf genelgesine aykm bir
işlem değfl midir?"
CHP Kadın Kollan yurt çapmda düzenledikleri kampanyada 1.9 milyon imza topladı
6
Hesap ver' diekçeleıi MecBs'te
OIPKad^Kouanüyeleritopladıldandflekç^fcriTBMM'deCHPGrup
Başkanvekili AJi Topuz'a teshm ettiler. (Fotoğraf. AA)
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
KadınKollan'nınmillervekili dokunulmaz-
lığının kalduılması istemiyle ülke genelin-
de başlattığı kampanyada toplanan 1.9 mil-
yon dilekçe kamyonetle TBMM'ye ulaştı-
nldı CHP Kadın Kollan Başkanı Güldal
Okuducu. dilekçelere imzaverenler arasm-
da AKP kadın kollan temsilcilerinin de bu-
lunduğunu söyledi.
îstanbulmilletvekili Okuducubaşkanlığın-
dakıCHPKadınKollanüye-
leri, sabah saatlerinde CHP
Ankara tl Başkanlığı önün-
de toplandı. CHP önlükleri
ve şapkalar giyen CHP'li-
ler, "Ey iktidar! Dokunıu-
mazhğın arkasına saklan-
ma. Çık ortaya, hesap ver"
dövizleri taşıdılar. Partüiler,
Türkiye genelindetoplanan
ve yaklaşık 1 milyon 900
bin adet olduğu bildirilen
dilekçeler, illere göre paketlenmiş halde
kamyonete yüklendikten sonra TBMM'ye
yürüyüşe geçti. Yürüyüşe bazı CHP millet-
vekilleri ve Ankara tl Başkanı Hakkı Suha
Okay da katüdı. Gruptakiler, güvenlik güç-
lerinin uyansı üzerine, taşıdıklan dövizler
ileüzerlerindekiönlükve şapkalan çıkardık-
tan sonraTBMM'ye girdi. CHPKadınKol-
lanüyelen dilekçeleri TBMM'deCHPGrup
Başkanvekili ABTopuz'a teslim ettiler.
Okuducu,TBMMBaşkanı BükntAnnç'ın
kendilerine 5 dakika zaman ayırmaktanka-
çındığı içindilekçeleri kendisine teslimede-
meyeceğine dikkat çekti. Dilekçeleriteslün
alanTopuz dadokunulmazhklarlailgüiTür-
kiye'nin bugün yaşadığı sorunlann Başba-
kanTayyipErdoğan'ıntutarsızlığından kay-
naklandığını söyledi. Topuz, Erdoğan'ınse-
çim öncesi televizyonlardan verdiği "doku-
nulmazbklankaknrma" sö-
• CHP Grup
Başkanvekili Ali Topuz,
dokunulmazlıklarla ilgili
Türkiye'nin bugün
yaşadığı sorunlann
Başbakan Erdoğan'ın
tutarsızlığından
kaynaklandığuu söyledi.
zünütutmadığınadikkatçek-
ti. Erdoğan'ın 1-2 gün önce
yaphğı açıklamada,baa AB
liderlerini sözlerini tutma-
makla suçladığı ve "Ben si-
yasinin omurgahsım seve-
rim" dediğini anımsatanTo-
puz, "Kemikgibiadamı be-
pimizseveriz.Ama kemikgi-
biadamlastikgibiotursasev-
meyiz.Başbakanverdiğisöz-
leritutmayan bir insan olaraktarihteyerini
akKaknr" göruşünüdile getirdi. Türkiye'nin
temel sorununun Erdoğan olduğunu kay-
dedenTopuz, sözlerini şöyle sürdürdü: *tk-
tidarve Erdoğan'mtemel eksikfiği,bügj ek-
sikliğktir.BunlannTürkiye'yiyönetecekta-
kati yoktur. Onun için her işi IMF, AB ve
ABD'ye havale edip. onlann dedikleriniya-
pryoriar. Çünkü bügikri yok,"
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
ANAVATAN Genel Başkanı Er-
kan Mumcu, son günlerin tartış-
malı konulannda ısrarla bazı çözüm
önerilerinde bulunuyor. Meclis'teki
milletvekili sayısı nedeniyle tek ba-
şına bir şey yapması mümkün ol-
mayan Mumcu'nun bu çıkışı, hükü-
met ve CHP tarafından pek olumlu
karşılanmadı.
Mumcu, neler önermişti ve neler
öneriyor, önce onlara bir bakalım:
Erkan Mumcu, din derslerinin zo-
runlu olmaktan çıkanlarak seçmeli
hale getiıilmesinden yana. öneriler
şöyle devam ediyor: Sünni ve Ale-
vilere kendi inançlanna göre ve is-
teğe bağlı olarak eğitim verilmeli.
Türban YÖK yönetmeliğinde var.
Gelin anayasanın 130 ve 131.
maddelerini değiştirelim. YÖK re-
fomnunu gerçekleştirelim.
•••
Erkan Mumcu, türban konusun-
da da şöyle bir formül öneriyor:
"Hizmet alan hizmet veren ayrımı
konur. Kamusal erk kullanan kişi
Erkan Mumcu'nun Önerileri...
türban takamaz. Saf bir dini simge
dahi laiklik prensibiyle bağdaş-
maz." Mumcu, imam hatip liseleri-
nin işlevlerini yitirdiğini ve kapatıl-
ması gerektiğini söylüyor: "İmam
hatip eğitimi, ne imam ne de dok-
toryetiştiriyor. Yanm imam dinden,
yanm doktor candan eder derier.
Devlet ihtiyaç planlaması yaparak
çok nitelikli görevliler yetiştirecek
ilahiyat meslek liseleri kurmalıdır."
•••
Erkan Mumcu'nun bütün bu
önerileri, üzerinde tartışılıp konu-
şulması gereken öneriler.
Çünkü bu alanda ciddi bir çık-
mazla karşı karşıyayız. İş eğitim so-
runu olmaktan çıkıp siyasi bir so-
run haline dönüşmüş durumda. Bu
nedenle siyasilerin çözüm üretme-
leri gerekiyor.
AKP acaba Mumcu'nun önerile-
rini neden önemsemedi? Birinci ih-
timal, ANAVATAN'la yapılacak bir
uzlaşmayı, sorunun çözümü için
yeterli görmüyorlar. Diğer güçlerin
de bu çözüme katılması gerektiğini
düşünüyor olabilirier.
İkinci ihtimal, Erkan Mumcu'nun
AKP'den milletvekili kopararak
ANAVATAM'a dönmesine olan kız-
gınlıklan Mumcu'ya güvenmemele-
rine yol açıyor. Diğer ihtimal ise so-
runun sürüncemede kalması
AKP'nin işine yanyor. Bu şekilde
mağdurluk üzerinden siyaset yap-
ma olanağı devam ediyor. Erkan
Mumcu bu önerileri yaptıktan son-
ra şöyle diyor: "AKP ile CHP ku-
tuplaşma yaratarak türbanı ve duy-
gulan sömürme politikası izliyor-
lar." Tabii böyle bir açıklama da
AKP'lileri kızdırıyor.
• • •
Peki CHP neden bu önerilere so-
ğuk? örneğin din derslerinin, zo-
runlu olmaktan çıkanlarak seçmeli
hale getirilmesi CHP'yi ilgilendirmi-
yor mu? Bu konuda CHP yönetimi-
nin bir fikri yok mu? İmam hatip li-
selerinin kapatılarak ihtiyaç ölçü-
sünde ilahiyat meslek liselerinin
kurulması daha akla uygun değil
mi?
Hizmet alanla, hizmet veren ayrı-
mı konunun çözümü için bir olanak
olarak kabul edilebilir mi? Üniversi-
te öğretim üyelerinin bir bölümü
çok uzun zamandır bu formülü sa-
vunuyorlar.
Hizmet verenin yani kamu görev-
lisinin belirienen giyim şekline uy-
mak zorunda olduğunu ancak hiz-
met alanın, yani öğrencinin böyle
bir zorunluluğu olmadığını söylü-
yortar.
Acaba CHP de tıpkı birilerinin id-
dia ettiği gibi, bu konulann çözüle-
memesinin, bu alanda ortaya çıkan
gerginliğin rantını siyaseten kullan-
maya devam mı etmek istiyor?
•••
Şu gerçeği görelim, Türkiye'nin
eğitim sistemi ciddi sorunlarla yüz
yüze. Bu sorunlan aşmak ve dünya
çapındaki gelişmeleri yakalayabil-
mek amacıyla önemli atılımlar ge-
rekiyor. Bu konuda Türkiye'nin çağı
yakalayamadığı, gelişmeleri izleye-
cek bir eğitim anlayışı oluşturama-
dığı gerçek.
Ne yazık ki, türban, imam hatip
liseleri, zorunlu din dersleri gibi ko-
nular aşılamadığı için, bir türlü ger-
çek sorunlara gelmek mümkün ol-
muyor. Kimsenin aklına üniversite
lerimizin eğitim kalıtesinin düşüklü
ğünü tartışmak gelmiyor.
Erkan Mumcu'nun önerilerindel-
niyeti okumak yerine, bu önerileriı
işe yarayıp yaramadığı üzerine b
yaklaşım daha doğru olur. Murr
cu'nun önerilerini tartışılabilir, son.
nun çözümünü kolaylaştırabil
öneriler olarak görüyorum.