Katalog

28 »AZİRAN 2O0S SALI CUMHURİYET SAYFA TaneSetiapÖnd-er 'Muhterem 3aşbakar: ^eni seçim .öntemi onerırken Tiebuslardan 'taneli' Diçimde sözetmiş. Dnlardan da stiraz getrnediğıne göre layırlara v&sile olsun DU mebus ölçü Dirirni." 212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 - ABD, Irak'ta yeni hapishaneler açıyormuş... "Demokrasinin hücre hali!" Atilla Koç nasıl çafışıyor? Horultronjl... Analar \hrnet önen: "Demir jelik labnkalannın ae/ni konumundaki yüksek fınnlanna; üretkenliği, doğurganlığı, dahası Türk kadınını çağnştırması bakımından Ayşe, Zübeyde isimleri verilmışti. Fabnkalan satmak isteyenler aslında 'sızin ananızı böyle satanm' derneye getinyor." OSMANLI kafası, mektepler olmasa maarifin daha iyı yönetıleceğini sanıyordu. Türkiye Cumhuriyeti'nde sankı Osmanlı'yı yaşıyoruz. Ankara'dan Mahiye Morgül "Içi boş okullar dönemi başlıyor" diyor "llköğretim sekiz yıla çıkartıldığı zaman nasıl da sevinmiştık. Nasıl oldu anlamadık, devam zorunluluğu kaldınldı. Devamsızlığı üç ay olan çocuk bile kurvılda geçirikdi. Velisinin bilgisi dahilinde çocuk dılediğı kadar okula gelmeyebilirmiş. Temel eğitim artık zorunlu değil! Anlaşılan çocuğu okula kadar götürüp yazdıracaksın ama sonra okula göndermesen de olur deniliyor. Eğer devam mecburiyeti yoksa temel eğitimın zorunlu olmasının ne hükmü kalır? Yeni getirilmekte olan piyasaya göre eğitim modeli de tam buna uygun. Devam zorunluluğunu kaldırarak çocuklan okul dışında tutmaya alıştınyortar. Hep öyle olur; önce birkaç alıştırma, ısınma Okullaruygulaması, arkasından yasal değişiklik. 2005 Şubat Tebliğler Dergisi'nde kesinleşen ve gelecek yı! uygulanacak olan kulüpler ve sıvıl toplum hizmetleri de okul dışında yapılacak etkinlikler arasına girdı. Devam mecburiyeti yok, bir kısım etkınlikler okul dışında yapılıyor; resim, müzik beden eğitımi dersleri kaldırılıyor; yanı okulda yasam belirtisi yok. Bir yandan da 'Haydi Kızlar Okula' gibı kampanyalar açıyoruz. Göz boyamanın daniskası. Şimdi bir de dört yıllık liseler var. Bilin bakalım işin sım nerede? Maaşlannı ödeyip başımıza oturttuğumuz ABD'Iİ eğitim danışmanlan bıze 'Lisede çok bilgi veriyorsunuz, bızde bu bilgiler üniversitede verilir, azaltın' diyecek. Bu şirketin dırektıfiyle liseler dört yıl oluyor. Liselerde bundan sonra daha fazia eğitim görülecekmiş gibi bir durum. Hem bilgiyi azaltacaksın hem ders yılını artıracaksın; dört yıl ne öğrenecekler? Sana! liseler dönemi başlıyor. Gençler, okul dışı kurslarda sertifika toplamaya başlayacak. Bu kurslar halı, bilgisayar, kuaför, mankenlik, aklınıza ne gelirse, yeter ki piyasa para kazansın, genç evladımız da bu kurslardan aldıgı sertifikayı okula getirip lise dıplomasıyla takas etsin. Peki gençler üniversiteye nasıl gidecek? Yanıtı kolay, basında yer aldı: Üniversiteye gitmek isteyen öğrenci lise bitirme sınavına girecek. Sadece lise bitirme sınavına giren öğrenci üniversite sınavına girecekse, o zaman üniyersite sınavına gerek kaldı mı? Üniversiteye sınavsız giriş söyleminin perde arkası bu, planlı gıdiyortar, sadece pahalı kolejlerde okuyan gençlere üniversite yolu açılıyor! FaizSüleyman Ekim: "Islami finans kuruluşlan faiz alıyormuş. Demek ki faizler ikiye aynlır, haram faizler, helal faizler." SESStZSEDASIZ(l) Sülün Osmanlar, BOP-GOP pazarlıyor BİR zamanlar Sülün Osman'ın, Istanbul'a gelen saf yurttaşlara Galata Köprüsü'nü, Beyazıt Kulesi'ni sattığını anımsatıyor Ayşe Merat: "Günümüzün Sülün Osman'ian ise Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği onaylı hükümetler ve dahi muhalefet partıleri, Batı hayranı seçkincıler, çokuluslu sermayenin acenteleri holdingler, bunlann sözcülen "media" ve bu "media'nın çifte pasaportlu köşemen bayları ve bayanlan, batı ödenekli, fon maskeli merkezi haber alma örgütü enstitülerinden beslenen akademisyenler, bürokratlar ve dahi AB uzmanı, stratejist sıfatlı danışmanlar, Gümrük Birliği ile Batı tarafından çalınan paralarımızın kınntılannın, AB fonu adıyla f dönüşümünü kutsayıp, yalanan, bu kırıntılarla eğitim adına sunduklan maskaralıklarla, beş yıldızlı otellerde sefa yapan sendika ağalan, sivil toplumcu 'en cii yooo'cu uyanıklar, Avrupa fonlan ile süründürülebilir kalkınmacılık oynayan yerel yöneticiler, din pazariamacılığından Avrupa pazarlamacılığına atlayanlar, 'demokrasi özgürlük1 , ithalatçılan, etnik, azınlık haklan imalatçılan, vesaireler de, AB üyeliği hayali ile ABD strateji ortaklığı satıyoriar. Bugünlerde 'AB hayali' satışlan kesat, iflaslan eşikte, mallan elinde patlamak üzere, bu nedenle diğer mallan Büyuk Ortadoğu Projesi ya da diğer adıyla Genişletilmiş Ortadoğu Projesi satışına hız verdiler!" Şeriatın Ayak SeslerL. AJLPASLAN BERKTAY '2 yıl önce 37 güzel insan, S^'as'ta "Şeriat isteriz!" çığ- lıKlanyla diri diri yakıldı. Gözü dönmüş yobazlar, "Cumhuri- yeî Sıvas'ta doğdu, Sıvas'ta ötecek! Yeni Sıvas lar istiyo- nuz!" diye haykırdılar. Cumhur- bsaşkanı ve Başbakan uzaktan seyrertiler. Demirel "lyi ki as- kerie halk karşı karşıya gelme- dd", Çiller "iyi ki halktan ölen oJmadı" diye şükrettiler. Ya- nanlar neydi? Belediye Baş- kanı Karamollaoğlu" "Gaza- nnz mübaret olsun!" dedi. (Eli- mize sağlık!) Paris'te Protestanlara yapı- lan Saint Barthelemy katliamı ortaçağda kaldı. Bu ise yeni ortaçağda... Şimdi bir soru: Din politika- y a alet edilirse ne olur? Yanıt: Suçsuz, aydınlık in- sanlann din diri yakıldığı Sıvas lcatliamları olur! O katliamı yapanlar şimdi nerede? Nerede olacak, "Ben değiş- rim" deyip iktidarda, kaçak Kuran kurslannda küçücük beyinlerı yıkamakta, devtetin i<çıni imamlarla doldurmakta, b jtün bunlan da "demokrasi!" adına yapmakta! Şu anda Te- ni Sıvas'lar yaratacağız" diye yeni katliamlar yapmamalan, o j m a namazı sonrası gösten- lerde "Kahrolsun laik dikta! Kahrolsun akıl!" diye haykır- mamalan, bundan... Köste- bekler yeraltından tüneller açar. Yann için daha büyük he- saplan var! Şeriat devleti kura- caklar! Çağdaş, demokratik ortaçağ devleti. Şeriatçılara göz kırpanlar, Kızılay'da şeriata karşı yürü- yüşe -o kahrolası oy hesabıy- ta- "Şeriata karşı yürünmez!" diye karşı çıkanlar, 2 Temmuz 1993'te "Şeriat isteriz!" çığlık- lanyla insanlan -yakan yobaz- ların şeriatçı yürüyüşünü ise sessizce izlediler. Bu Cumrıuriyet düşmanları rerede yetıştirildi? Buna kimin katkısı olmadı ki? Bu 12 Ey- lül'de 25. yılını dolduracak olan darbenin, hem zorunlu din derslerini getiren, hem de Atatürk'ün adını dilinden dü- şürmeyen lideri! Koalisyon ortağı E. Inö- nü'ye "Kesinlikle vermem!" dediği Milli Eğitim'in başına Köksal Toptan'ı getirerek 347 imam hatip okulu açan ve ANİMDER (Ankara İmam Ha- tip Derneği) Başkanı'na "İmam hatiplerin babası" de- dirten Süleyman Demirel... CIA'nın çiftliğinde, onun ko- ruması altında beslenen Fet- hullahHoca... ...Ve onun desteğiyle hükü- met eden, "lyi tarikatlar, iyi ta- kıyyeler de vardır" diyen "umudumuz" Ecevit.. (Ben değiştim, kurnazlığının ilk mu- cidi) ' Kanlı mı olur, kansız mı olur" diyen Erbakan Çil- ler'ler, M. Yılmaz'lar... Bu ortaçağ canavannı orta- ya çıkaran tüm Amerikancı- gerici-çıkarcı güçler... Mervde- res'ten Özal'a . 2 Temmuz, şeriat provasıdır. Duyulan, şe- riatın ayak sesleridir. Oysa, önceleri Ortadoğu böyle değildi. Hilafeti kaldıran Atatürk'ün ziyaretine Afgan kralı Amanullah Han, Iran Şa- hı Pehlevi, Ürdün Emiri Ab- dullah geliyor, Pakistan lideri Cinnah hayranlığını bildiriyor- du. ABD'nin Yeşil Kuşak Pro- jesi, Ortadoğu'da ortaçağ'ı hortlattı. Petrol bölgesinde ay- dınlanma tehlikeliydi! Islami emperyalizmin buyruğuna al- mak gerekiyordu. Ve ABD, "llımlılslam"\ uydurdu! Çünkü bölgede en tehlikeli düşman, Atatürk ve onun laik Cumhu- riyet'i.. Bugün çarpışan, aydınlıklar ve karanlıklar... Devrim ve kar- şıdevrim... 2 Temmuz karanlık- lan, iktidarda... Şeriat prova- ları gündemde... Mollalann gözü, yukanlarda... Tarihin zikzaklan vardır, ama esasta, temelde ileriye yöne- liktir. Canlının en şaşmaz man- tığı, yaşama içgüdüsüdür, bu- nun da son ürünü akıldır. Akıl kaçınılmazdır. Aydınlıklar kazanacaktır! ÇİZGİLÎK KÂMİL MASARACI kamilmasaraciamynet.com LA H A R B t SEMİH POROY semihporoyüı yahoo.com BULUT BEBEK MRAYÇİFTÇİ bulutbebek <•• hotmail.com Şuş vc Sleyr i s a h l suçun- lcursiarma. iz' itTSZrtlık suçu i HAYAT EPtK TtYATROSU MVSTAFA BİLGÎN hayatepikıa mynet.com LAFI ASlZIMDAN ALDINIZ ARKAbAŞLAR, BEN D£ TAM OSIU DÎYECEKTtM. HAKLISINaZ; "KARADEIMtZ UŞAÖI AMERÎKAN UŞASl OLMAMAU".. bu 9ökyüzune yUksetırken konustm nvclek d« ktm yavrum? y karodenizın has u müzik adaroı KA2IM KOYUNCU teyze!. OTOBUSTEKILER KEMAL URGENÇ k_urgenc(âyahoo.com KADIKÖY 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNc. 2005 116 Haluk Kamil Elçioğlu vs. tarafından davalüar Sevun Ka\Tak, Ca- nan Elçıcğlu vs. aleyhıne açılan tapu tescilı davasının yapılan yargı- laması soounda; Fatma .\ltay varislen Salih Ze-ri Altay. Dündar Altay, Atılla Altay, Aygüler \ltay. Erol Altay. Canan Altay (Alp), Vıldan Altay, Clker Altay, Ebru A.ltay. Elif Altay'ı "Denizköşkler Mah. Zafer Sok. Dostlar Apt. Av Blok D: 28 AvcJarlstanbul" olarak bildirilen adre- sınde ve Mahrnut Şener Te>inuT>ğlu'na "1675 Sok. No: 128 1 Kar- şıyaka'lznir" teblıgat yapılamanış, C. Savcılığı aracılığı ile yaptın- lan sorusmnnada da tebliğe elvtrişli adreslen tespit edilememış ol- dugundaa, dava dılekçesı ve duıuşma gün ve saatinın, karar ve yar- gıtay ilanlann^n ilan yolu ile du;--urulmasına karar verilmiştiı. Mahkememizin 1998 434 E. 999324 K. sayılı karan Yareıtay 2. Hukuk Eairesi •nın 11.2.2000 güa ve 2000» 1150 E. 2000 1613 K. sa- yılı karan ile l>ozulmu§, karar dtzeltme yoluna gidibnemış olduğun- dan esasdefterinin ZOO'» 116 E. sırasına kaydı yapılnuş ve dunışma- am 13.7-005 ;günü saat 11.25't« yapılmasına karar verilmışttr 7201 ayılı Tebligat Yasası'mj 28. ve ızleyen maddelen gereğınce ve bu ıkn mctnınin gazete ile yayımlanması gününden başlamak Ü2ere takdıren 10 gün sonra da\âlılara duruşma gün ve saatıni bildi- riı davetye tehrtiğ edılmış sayılacaktır. Duvunlur. 23.6.2005 Basn: 30435 Hmdobun fy/ yfz 'ciletrt rvfn tımz. ük B ' u Ç afke of/n*y« ünüyorasn f/ TARİHTE BUGÜN Mi 28 Haziran wunc.mumtaa-arikan.com FUAT KÖPRÜLÜ'NÜN ÖLÜMÜ.. 1966'PA SUGÜN.ÜHLÛ TM&HÇr VE SlYASET ADAMl MEHMET FUAT HÖPRÜLÜ, 76 YAÇIN&A ÖLMÜÇTİİ. TTa/iıHTSKJ KOPRÜLÛLSRİN SOYÜNOAU SELDİSİ İÇ4N 8U SoyADlNI ALM/ÇTI. ONUN YAŞAMI İKİ EviZEDE EL£ AUNA8İLİ8 : BrUM YE SİYASEr. BİRKAÇ YIL HUKUK PAKİJLTCSt 'NDE OKUYAN KÖM&JLJÜ, O4HA SON&f KENOı KENDl'Nİ YETİŞTİ&E&.EK, ÛNIVEeSÎTEDE üıSK E&esiYArı PGcfEsö&MĞüNe yüKSELMişri TIJRKİ >E 'DE 8ATI TtPt BİUMSEL 7Xf>İHÇtU&İN İÇİN ÇALIŞMALAG. YAPAN^KITAPtAfSlYCA RINI KAMITZAYAN <ÖPISlkjJ, ÇOK SAYIPA OĞG£NCİ EİŞneMİŞrt- İ33S'TE MİLLETVEK/Lİ SE~ ' ÇİLESEK S/ytfSETE S//eMİf) 1944 'OA EMOKKAr PAGTİ'NlN KUJ£UCUlA- g/ /HSASfNOA YSG ALMtfn- KÖP- RULÜ, 1957 'DE iSrİF* EDENE DEK. Bu PA/eriDE GÖGEV hükûmth'n- de, dırıfte- btka- ntydt- 17 GÖRÜS BEDRİ BAYKAM Bikini ve Muhalefet, Toplum ve CHP Denizli'de, bir "Outlet" mağazasında mayo satan AKOVAtekstil, Sevindikyolu üzerine açtığı mağaza- ya manken fotolu bir pano koymuş. Bundan rahat- sız olup "Sen, dini bûtün değil misin, kan mı satıyor- sun?" diye tepki veren karanlık telefonlardan sonra, mağaza sahibi Ibrahim Ağanoğlu, reklamı veren Sunset mayolannın sahibi Levent Güneş'i de ara- yıp resimleri kaldırtmış!! Işte "Toplum CHP'den ne bekliyor" sorusuna bu ömekle girmek istedim. Nor- malde bu yobazlann bu üstü kapalı tehdit telefonla- nndan sonra Ağanoğlu, öncelikle valiliği veyajandar- mayı haberdar edip suç duyurusunda bulunmalıydı. Yapacağı ikinci hareket ise Denizli'de CHP'yi arayıp siyasi destek istemeliydi. Zaten laikliğe yönelik teh- ditler konusunda "ihbar birimleri"n\ heryerde 24 sa- at çalışır olarak kurmuş olması gereken CHP, deıtıal o mağazada gençlerin nöbet tutmasını sağlamalıy- dı. Tekstilci dostlanmız büyük bir hata yapmışlar. O te- lefonlan şindi yapmalannı ve mayolu resmi geri koy- malannı rica ediyorum. Bana yazabilirler. Onlara iki sorum var: Birincisi, bu alçakça tehditleri yapanlann orada duracağını mı sanıyorsunuz? Yann da -bu ga- libiyet şansı onlara verilirse- "Siz dini bütün değil mi- siniz, niye mayo satıyorsunuz?" diye gelecekler! Ikin- cisi: Içki, mayo, eğlence vs. satan her yere böyle telefonlar gelse, hepsi sizin gibi davransa, Tür- kiye 48 saatte karanrdı, buna çanak tutup yobaz- lan yûreklendirmek istemezsiniz, değil mi? Işte, CHP'den beklenen ılk refleks: Haın saldınlar karşısında "Neme lazım, taassuba kan?ma"tuzağı- na düşmeden, aydın halkının yanında özgürlük sa- vaşı vermek. "Canım, biz şimdi bikinili erotik resim bekçiliği miyapacağız, halktn 1000 sorunu vartcen" dediği an, CHP de tepetaklak gider, Türkiye de. CHP örgütünden UğurSeven, Atatürk'ün partiyi kuımadan önce üç ay yurdu gezip halkı dinledikten sonra partinin program ve tüzüğünü hazıriadığını ha- tırlatıyor. Onun da vurguladığı gibi, CHP'nin gençlik ve kadın örgütlenmesi, yok denecek kadar az. Sem- bolik! 1953'te Dr. Suphi Baykam'ın kurucu başkanı olduğu Gençlik Kollan'nın ılkyonetiminde, Ecevit, Al- tan Oymen, llhami Soysal, Özden gibi isimleri dü- şünürsek, geleceğe yönelik ne kadar büyük bir açı- ğın oluştuğunu anlayabiliriz. Ismet Özkan, ibret verici bir uyan yapıyor. 14 yıl- dır Türkiye'ye gelmeyen ve daha önce 9 yıl, her yaz gelen bir Alman, eşine "Harika, modem birülke" di- ye tanıttığı Türkıye'de bu sefer, kendini Arabistan'da hissetmiş ve ailesine mahcup olmuş. "Bu eskiden böyle değildi, anlatır mısınız?" diye dostlanndan te- yit istemiş. "Yüzüm kızardı, biz alışttk, istenilen buy- du" diyor, CHP'nin önemli Âtatürkçüleri dışlayarak si- yaset yapmasını affedemiyor. Cem Cesur, CHP'nin, mahalle aralarına girip hal- kın sorunlannı dinlemesi, yapıcı karariar alması ve sendikalaıia yakın temasta bulunmasını istiyor. Halk adına hareket edebilmek için gençlerin sorunlannın çözüm amaçlı dinlenmesi, ücretsiz kurslar açılması- nı öneriyor. Okur tepkileri yoğun. Halk, muhalefetin önderii- ğinde sahaya çıkmak istiyor. Ancak CHP'liler parla- mentoda doğrulan söylemenin yettiğini sanıyorlar. Halbuki onlar köşe yazan değil, iktidar aramala- n lazım! Hiçbirini küçümsemeden diğer sol partiler- le oturup anlaşmalan lazım. Tabii ki bu da ancak "par- ti içi demokrasi" ile güven vermekten geçer, o bü- yük "kararsızlar ordusu" bu çabalardan etkilenir. An- tidemokrasiden kurtulmak, gençlere ve kadınlara yüzde 25' er milletvekili koltuğu ayırmak, genişletilmiş halk meclislerinde, kendi oy tabanının sesini dinle- yerek rotasını çizmek, CHP'ye büyük ivme kazandı- nr. Beşiktaş Kongresi'nde, pazar günü Sayın Sevi- gen ve Sayın Özyürek'e tekrar hatırlattım: CHP'li, halkı ile beraber sokağa çıkmak istiyor. 60 öncesi, Inönü'nün muhalefetini hatıriayın. Kendi çıkar iliş- kileri içınde yürüyen bu medyaya güvenilmez. özel- leştirmelere karşı, irticaya karşı neden dev mitingler yapılmıyor? Mete Tannkut. milyonlarca insan gibi "delidolu muhalefet" yapılarak acilen karanlığın üze- rine gidilmesini istiyor, "Nerede yasal muhalefet?" di- yor. îşte Cumhuriyetimizin geleceği bu sorunun ya- nrtında... e-mail: bedbay a tnn.net - Faks: 0212 227 34 65 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAS 1 2 3 4 SOLDANSAĞA: 1/Ikiaynülke parasının bir- biriyle değiş- 2 tirilmesi. 2/ 3 Enküçükizci kvıruluşu... Gelinin başı- 5 nı, kımi za- 6 mandayüzü- -, nü kapayan dantel ya da ^ tüldenörtü. 3/ 9 Leylak rengi, açık mor... ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi"nin simgesi. 4/ Bir tür bağımsızhğı olan büyük il... Konut. 5/ 5 Antalya'nın turistik 6 birilçesi... tskambil- de koz. 6/ Bağırsak 8 solucanı. 7/Sulak y- 9 er... Bir sözü ya da davramşı görünür anlamından başka bir anlamda kabul etme. 8/Fas'ın başken- ti... Silindir biçimli bir tür şapka. 91 Atasözlerine dayanan didaktik Çin şiiri... Memelilerde ana ile dölüt arasında kan alıp verme işini sağlayan or- g YUKARBDAN AŞAGIYA: 1/ Su ve buhar şebekelerinde ya da barajlarda ikin- cil borulara ait dallanmalann bağlandığı ana bo- ru. II Şık, lüks ve gösterişli giyim tarzı... Doğu Anadolu'da bir ırmak. 3/ Samanla kanşık tahıl... Bizmut elementinin simgesi. 4/Harekete hazır, te- tikte. 5/tlkelbenlik... "Bakma. gözetleme" anla- mında argo sözcük. 6/ Ege Bölgesi'nde bir dağ... Tuzağa düşürülen şey. II Düz ve geniş arazi... Dinsel bayramlardan bir önceki gün. 8/Güçlü ve beyaz bir ışık vererek yanan hidrokarbonlu gaz. 9/Çok hızlı gidebilen bir tür keşif gemisi... Tav- lada "üç'" sayısı.