Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 HAZİRAN 2005 PERŞEMBE
HABERLER
Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin MGK'de görüşülmesinin ertelenmesi tartışma yarattı
e inandıncı değiTANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-Hükümetin istemiyle Kıbns ve Yu-
nanistan'la ilgili ifadelerin yer aldı-
ğı belirtilen Milli Güvenlik Siyaset
Belgesi'nin (MGSB) Milli Güven-
lik Kurulu'nda görüşülmesinin erte-
lenmesi tartışma yarattı. Adalet Ba-
karu CemiiÇiçek'in, ertelemeye ge-
rekçe olarak "belge kendilerine ye-
ni geldiği için inceleyecek zamanlan
olmadığTnı göstermesi muhalefet
tarafından inandıncı bulunmadı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Onur Öymen, Adalet Bakanı Çi-
çek'in, MGSB'nin görüşülmesinin
ertelenmesi için gösterdiği gerek-
çeye "çocuklann bile inanmayaca-
• CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Adalet Bakanı Cemil
Çiçek'in, MGSB'nin görüşülmesinin ertelenmesi için gösterdiği gerekçeye
"çocuklann bile inanmayacağını" söyledi. Öymen, "Adalet Bakanı. MGK'nin
sözcüsü değildir. O nedenle bir bakanın açıklaması gayri tabii bir olaydır" dedi.
ğmı" söyledi. MGK gündemindeki
bir konuyla ilgili açıklamanın da
MGK Genel Sekreten tarafından ya-
pılabileceğine dikkat çeken Oymen.
"Adalet Bakanı, MGK'nin sözcüsü
değildir. O nedenle bir bakanın açık-
laması gayri tabii bir olaydır" dedı.
MGK toplantılan öncesinde, kurul-
da görüşülecek konularla ilgili "cid-
di hazırhkyapıkbğmT kaydeden Öy-
men, şu görüşleri dile getirdi.
"Kurulda görüşülecek bütün bel-
geler zamanında, bütün üyelere ile-
tiör. Yani öyie son dakikada. kapı ara-
lığından belge verilmez. Ben şimdi-
ye kadar 'belgeyi inceleyemedik,
yetiştiremedik" gerekçesinihiçduy-
madım. Zaten öyle bir şey okluvsa
da bu tür açıklamalar MGK Genel
Sekteteri tarafından yapılır, usul
böyledir."
Belgenin içeriğini bilmediği için
peşınen bir yorum yapamayacağı-
nı belirten Oymen, "Ancak rurum-
lanndan öyle anlaşıbyor ki, devletin
bütün kuruluşlannın, sadece Türki-
ye'nin çıkarlannı düşünerek, hiçbir
iç polifika düşüncesine kapılmadan
hazırladıklan belgeyi, hükümetin
içine sindiremediği anlaşılryor" de-
di. MGK'de sivil üyelenn çoğun-
lukta olduğunu. hükümetin isterse,
bu belgedeki değışiklıklen kabul
etmeyebileceğini de belirten Öy-
men, "Ama hükümetin, devletin ku-
rumlanyla çatışnıayı da göze ala-
madığı için böyle bir taktik izlediği
anlaşıhyor" dedi.
DYP Genel Başkanı MehmetAğar
ise parlamentoda düzenlediği basın
topîantısında gazetecilerin sorusu
üzerine, "her ülkenin bu tür belge-
lerini kendi bağımsızhğı ve hüküm-
ranugı içinde hazırladığınr söyledi.
Belgenin ıçeriği açıklanmadığı
için hükümetin gerekçelerini doğru
kabul etmek zorunda olduklanru be-
lirten DYP lideri Mehmet Ağar,
"Türkiye'nin tehditleri, dışandan
geten tehdMerdir. Türkiye kendi iç me-
selelerini, kendi iç dinamikleriyle,
dayatma olmadan çözecek güçtedir"
görüşünü dile getırdı.
GE-KIBRIS-İRTİCA
Eski belge
geçerj
koruyor• Güncellenmiş MGSB'nin AB ile
ilişkilerde sorun yaratabileceği gerekçesiyle
MGK'de değerlendirilmesi sonraki
toplantılara bırakılırken, eski belgedeki
Yunanistan, Kıbns ve irtica ile ilgili
değerlendirmeler geçerliliğini koruyor.
ANK4JRA(Cumhuriy«t
Bürosu) - Milli Güvenlik
Siyaseti Belgesi'nin
(MGSB) Milli Güvenlik
Kurulu'nda (MGK) görü-
şülmesinin ertelenmesinin
ardından içinde Ege, Kıb-
ns, bölücülük ve irtica gi-
bi konulara ilişkin ifadele-
rin yer aldığı eskı belgenin
geçerliliğini koruduğu bil-
dirildi. Belgenin güncel-
leştirilmesi sırasında Ge-
nelkurmay ile MGK Genel
Sekreterliği arasında iç-
dış tehdit tartışması yaşan-
dığı da ortaya çıktı.
Güncellenmiş
MGSB'nin AB ile ilişki-
lerde sorun yaratabilece-
ği gerekçesiyle MGK'de
değerlendirilmesi sonra-
ki toplantılara bırakılır-
ken, eski belgede Yuna-
nistan ve Kıbns ile ilgili
değerlendirmeler geçerli-
liğini koruyor. MGSB,
MGK'nin tavsiyesi ve Ba-
kanlar Kurulu'nun onayı-
nın ardından yürürlüğe gi-
riyor. Güncellenmiş belge
yürürlüğe girinceye kadar,
'daha önceki hükümet dö-
neminde onaylanmış mev-
cut hali geçerliliğini koru-
yor. Şu anda yürürlükte
olan MGSB'de. hüküme-
tin AB gerekçesiyle sıkın-
tılannı dile getirdiği Ege
ve Kıbns konulan zaten
yer alıyor. Aynca AKP'nin
tabanı nedeniyle sıkıntı
duyduğu irtica konusu da
öncelikli tehdit konumu-
nu koruyor. Bölücülük de
tehdit algılamalan arasın-
da sıralanıyor. Güncellen-
me çalışmalan ve yazımı
tamamlanan son belgede
ise eskisinden farklı ola-
rak, 11 Eylül sonrası ge-
lişen durum doğrultusun-
da "asimetrik tehdit" kav-
ramı yer alıyor.
Hükümet kulislerinde,
MGSB'nin ertelenmesi-
nin nedeni "ABvediğer ko-
nularda yaşanan betirsiz-
lik" olarak gösteriliyor.
Fransa \e Hollanda'daki
AB anayasası referandum-
lan, Brüksel Zirvesi'nde
aşılamayan bütçe krizinin
ardından AB'nin gelece-
ğinin belirsizleştiğini be-
lirten hükümet kaynakla-
n, MGSB'nin kesınleşti-
rilmeden önce bazı konu-
lann netleşmesi gerektı-
ğini savunuyor.
MGK topîantısında
MGSB'nin görüşülmesi-
nin ertelenmesi Başbaka-
lık'a bağlı MGK Genel
Sekreterliği ile Genelkur-
may arasındaki bir tartış-
mayı da su yüzüne çıkar-
dı. Belge ile ilgili güncel-
leştirme çalışmalan snasın-
da Genelkurmay'dan sa-
dece "dış tehditiere" iliş-
kin görüşlerinin sorulduğu,
itiraz gelmesi üzerine
TSK'nin "iç ve dı$ tehdit-
kre" ilişkin değerlendir-
mesinin ahndığı öğrenildi.
1\/TGK topîantısında MGSB'nin görüşülmesinin ertelenmesi Başbakanhk'a bağfa MGK Genel Sekreterliği ile Genelkurmay arasındaki
1T J . bir tartışmayı da su yüzüne çıkaıth. Belge De ilgili güncelleştirme çalışmalan sırasında Genelkurmay'dan sadece ~dış tehdidere** ilişkin
görüşlerinin sorulduğu, itiraz gelmesi üzerine TSK'nin "iç ve dış tehditlere" ilişkin değerlendirmesinin ahndığı öğrenildi (Fotoğraf: ARŞİV)
Kıta sahanhğı ve Kıbns sorunu nedeniyle Makedonya 'nın ardından geliyor
Yunanistan'agöre TürldyeiMncitehdit
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Yunanistan'ın tehdit sıra-
lamasında Türkiye, Makedon-
ya 'nın ardından ikinci sırasında
bulunuyor. Tehdit nedenleri ise
Yunanistan Güvenlik Konseyi
belgelerinde "kıta sahanhğı" ve
"Kıbns" sorunu olarak gösteri-
liyor. Konsey, kıta sahanhğı so-
rununu kendi içerisinde "griböl-
geler", "hava sahası" ve "kara-
sularT olarak ayınyor.
Yunanistan Makedonya'nın
ardından bütün tehdit algılama-
lanm Türkiye'den aldığını bel-
gelerineyansırjyor. Yunanistan'ın
Güvenlik Konseyi belgelerine
yansıyan Türkiye ile tehdit algı-
lamalan satır başlanyla şöyle:
Klta Sahanllğl: Kıta sa-
hanlığı ka\Tamı Milli GüvenJik
Konseyi tarafindan üç ana baş-
lıkta incelenıyor.
Gri BÖIgeler: Üzerinde ın-
san yaşamayan adalardan olu-
şan gri bölgeler Türkiye ile Yu-
nanistan arasında büyük sorun
oluşturuyor. Yunanistan, son ola-
rak Kardak krizinin çıkmasına
neden olan gri bölgelerin kendi-
Askeri sırlara yeni tanım
ANKARA (ANKA) - Daha önce "devlet sırn"
ve "ticari sır" kavramlannın yeniden tanımlanma-
sına ilişkin yasa taslaklan hazırlayan Adalet Ba-
kanlığı "nın, "askeri sff" kavramının da yeniden ta-
nımlanması için çalışma yaptığı ortaya çıktı.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdül-
latif Şener. AKP Bursa Milletvekilı Ertuğrul Yal-
çmbayır'ın hükümetin yolsuzluklan önleme konu-
sunda aldığı ve alacağı tedbirlere ilişkin soru öner-
gesini yanıtlarken, Adalet Bakanlığı'nda yapılan
çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Şener, 2003 yılında Adalet Bakanı'nın onayıy-
la yolsuzluğa karşı özel bir çalışma grubu kurul-
duğunu ve grubun temel görevinin yolsuzluk ve usul-
süzlük yapanlara verilecek cezalan caydıncı kıl-
mak için önerilerde bulunmak olduğunu bildirdı.
Şener, 2003 yılında yine Adalet Bakanı'nın ona-
yıyla yolsuzlukla mücadele konusunda bir baska
çalışma grubu kurulduğunu belirtirken bu grubun
"devlet sırn", "ticari sır" ve "bankacıhk sım" gi-
bi kavramlann yam sıra "askeri sır" ka\Tamım da
yeniden tanımlayan bir çalışma yaptığını ilk kez
açıkladı. Şener, "Çalışma grubunun görevi, ticari
sır, bankacıhk sım. askeri sır. mahremiyet gizli,
gizlüikgibi kavramlann kurum bazmda yeniden ta-
nımlanmasına imkan veren ve-ulusal güvenlik ha-
riç-gtdüigi teş%Tkeden tüm unsurianinceleyecek bir
uzmardık raporu hazırlamaktır"dedı.
ne ait olduğunu saMinurken, Tür-
kiye bu kara parçalannın kımse-
ye ait olmadığını belirtiyor.
KaraSUİari: Türkiye ile Yu-
nanistan arasındaki en büyük so-
runu oluşturan karasulan mese-
lesınde Yunanistan kendi mesa-
fesinin 12 mil olduğunu savunu-
yor. Türkiye ise bu mesafenin 6
mil olduğunu belirtiyor. Aynca
Türkiye'nin bu konuya ilişkin
olarak "casusbefli" (savaş nede-
ni) karan bulunuyor.
Hava SahaSI: Her ülkenin
hava sahası, karasulan kadar ol-
masına karşın, Yunanistan ken-
di hava sahasının 10 mil. Türki-
ye ise 6 mil olduğunu savunuyor.
Arada kalan 4 millik bölgede
Türk ve Yunan savaş uçaklan
arasında çok sayıda "it dalaşı"
gerçekleşiyor.
KlbriS SorunU: Yunanis-
tan Güvenlik Konseyi'nin Kıb-
ns konusunda da kararları
bulunuyor. Bu kapsamda Tür-
kiye'nin adadan asker çekmesi
ve adada Rum Cumhurbaşkan-
lığı'ndaki eski sisteme dönül-
mesi isteniyor.
CHP'nin ek protokolle ilgili 'hemen genel görüşme' istemine ilişkin önergesi Meclis'te reddedildi
AKP, Kıbrıs'ı görüşmek istemecüANK4R\ (Cumhuriyet Bürosu) -
AKP, CHP'nin Kıbns'la ilgili genel gö-
rüşme önergesinin hemen görüşülme-
sine ilişkin önerisıni kabul etmedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, dün
CHP 'nin Kıbns 'la ilgili genel görüş-
me önergesinin hemen görüşülmesi-
ne ilişkin grup önerisi ele alındı. Öne-
ri, AKP'nin oylarıyla reddedildi.
CHP'lı Onur Öymen. Brüksel zirve-
sı sırasında Türkiye'ye yapılan da-
yarmalann vahim sonuçlannın bu-
gün ortaya çıktığını vurgulayarak,
Türkiye'yi Kıbnslı Rumlan tanıma-
ya zorlayacak girişimlere kararlılık-
la karşı çıkması gerektiğinı kaydetti.
Öymen, "Bizden bugün ek protoko-
Iü im/alamami7i istivoriar. Yann' as-
kerinizi çekin' diyecekler ve Tüıid-
ye'nin oradaki mevcudiyeti kalkacak-
ür. Türkler, ikinci smıf bir azınlık ha-
Bne gelecektir" dedı.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün
geçmiş hükümetleri suçlayarak "AB
sürecinin 80 yılda gerçekleştirileme-
diğj" eleştirisi getirdiğini anımsatan
Öymen, bu sözleri esefle karşıladık-
lannı. Türkiye'nin 80 yılda hiçbir
baskı altında kaknadan en büyük re-
formlan gerçekleştirdiğini söyledi.
Gül'ün güçlüklerle karşılaşmca mu-
halefeti suçladığmı kaydeden Öy-
men, "Türkrye'\idünyay1abütünleş-
rak nitelendirmediğine dikkat çeken
Oymen, "Atatürk Türkiyesi bu de-
ğildir,Atatürk Türkiyesi baskdara di-
rençle karşı çıkan bir ülkedir" görü-
şünü dile getirdi.
Abdullah Gül'ün 1997 yılında
TBMM'de yaptığı bir konuşmada
"Kıbns, Türkiye'nin milli meselesi-
CHP'li Şükrü Elekdağ ise Fransa
ve Hollanda'da A\Tupa anayasasına
"hayır" kararının çıkmasımn Avru-
pa üUcelerinde depremsel etkiler ya-
rattığını. A\Tupa birleşik devletler
hedefinin yeniden tartışmaya açıldı-
ğmı belirtti.
Referandumlarda hayır oyu çıkma-
• CHP'li Şükrü Elekdağ, Türkiye'nin Kıbns'la ilgili ek protokolü çekincesiz imzalaması
durumunda Güney Kıbns'm tanınması gibi bir sonucun ortaya çıkacağım \ıırguladı. CHP'li
Onur Öymen ise, Türkiye'nin Güney Kıbns'ı tanımasına yönelik baskılara boyun eğmemesi
gerektiğini belirterek, "Millet bizden yüreklilik bekliyor. Bizde o yürek var" diye konuştu.
tiren parti CHP'dir" dedi.
Gül'ün CHP'den de dünyadan da
haberinin ohnadığını, dünyadan ko-
puk olduğunu kaydeden Öymen,
"AmacnuzTürkiye'yi İslanı dünyusrv-
la bütünleştirmek mkhr? Türkiye'nin
yeri çağdaş dünyadır" diye konuştu.
Hiçbir Türkiye Cumhuriyeti başba-
kanının Türkiye 'y\ "kuzu devkt" ola-
dir. partilerüstüdür. Bu sorunun çö~
zülememesinin sorumlusu Türkiye
değfldjr" dediğini anımsatan Oymen,
"Şimdiise önceki hükümetlerin çözüm-
süzlük poh'tikası uyguiamaması ne-
deniyle Kıbns sorununun çözüJeme-
diğini söylüyor. Millet bizden \iirek-
Blik bekByor. bizde bu \ ürek\ar. Uma-
nm sizde de vardır" dedi.
sının nedenlerinin başmda AB'nin
genişleme stratejisiningösterildiğini
kaydeden Elekdağ, Türkiye'nin gü-
nah keçisi yapıldığını söyledi. AB
içindeki knzın daha da derinleşece-
ğıne dikkat çeken Elekdağ. "Bu sü-
reç içinde AB'nin Türkiye'ye bakışı-
nı ortaya koyan karariar bir bir ahn-
mava başladı. Türkiye'nin imzaladı-
ğı hiçbir anlaşmada, imtiyazlı ortak-
hkolacağı beijrtilmenüştir. 2-3 yıl için-
de AB'de tam bir belirsizlik ortaya çı-
kacak, hedeflerin yeniden beBrlenme-
si ve tarOşıhnası dönemine girilecek-
tir. Türkiye'nm önünü görmeden admı
atması çokyanhş ohır" dedi.
Türkiye'nin bu süreçte demokratik-
leşme, insan haklan, ekonomi ve çe\-
re başta obnak üzere Avrupa mükte-
sabatına uyum çalışmalannı sürdür-
mesi, ancak bunun dışındaki taleple-
re karşı dikkatli ohnası gerektiğini
vurgulayan Elekdağ, Türkiye'ye güm-
rük birliği ek protokolünün imzala-
tıhnak ıstendığini, AKP hükümeti-
nin bunun Kıbns'ı tanıma anlamma
gelmediği biçüninde deklarasyon yap-
mayı kabul ettiğine işaret etti. Elek-
dağ, şu görüşleri dile getirdi:
"Bunun hiçbir önenıi yoktur. ama-
ca hizmet ermeyecektir. Bu tür tek
yanh bir büdirgenin hiçbir bağlayicı-
İığı yoktur, sadece bir duyuru obnak-
tan öte «e gjdemez."
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Erdoğan Neden Satar?
Başbakan Erdoğan, bugüne kadarki "ekono-
mi anlayışı"nı yine tekrar etti ve "Devlet denetle-
yici olacak, ekonomiyi serbest piyasaya, özel
sektöre bırakacağız" dedi. Başka?.. ERDEMİR,
TÜPRAŞ vb. gibi özelleştirmelere karşı çıkanları
özel sektör düşmanlığı ile eleştirdi.. ne alaka..
kel alaka!
Erdoğan "serbestpiyasa"ve "liberalekonomi"
diye konuşuyor. Bu konuda birinci elden bir şey-
lerokuduğunu ve dünyadaki tartışmaları izlediği-
ni sanmalı mıyız? Ürdün gezisinde gazeteciler
"Aydınlanma hakkında düşüncesini" sormuşlar. O
nedir, diye yanıt vermiş. Sonra da, öyle mi biz on-
ları çoktan aştık, demiş..
ABD gezisinden sonra bir ingiliz gazetesinde
Başbakanımızın entelektüel düzeyi üzerine çıkan
ağır bir yazı, doğrusu beni gerçekten üzdü.. Sa-
yın Erdoğan'ın hiç okumaya zaman bulamadığını
ve popüler konularda kendisine kısa özetler su-
nulduğunu da biliyoruz. Ben bir yazıda, Erdoğan'ın
gece başucu krtaplannı merak etmiştimî
• • •
Erdoğan'ın serbest piyasa ekonomisine bağlı-
lığı ile kalkınma meselesinin ayrı konular olduğu
konusunda temel birfikri var mı bilmiyoruz. O sa-
nıyor ki, serbest piyasa ile kalkınabiliriz.
Oysa kalkınma konusunun oldum olası felsefi bir
yaklaşım, stratejik bir karar olduğunu, taktik uy-
gulamaları ve uzun vadeli bir bakışı gerektirdiğini
anımsatacak, çevresinde bırileri var mı, doğrusu
bilgimiz sıfır.
Kalkınma, özellikle günümüzde, tamamen bir
tercihler manzumesini gerektıren birolgu. Serbest
piyasanın kendi dinamikleri ile ülkenin biryere var-
masını ummak, devenin hendeği atlayamaması-
dır. Ama kalkınmanın, serbest piyasa aracı olma-
dan gerçekleştirilmesi belki de imkânsızdır.
Ekonomistler ne der bilmiyorum, ama bence
kalkınma ile büyüme de farklı alanlann sorunla-
ndır. Siz büyürsünüz (Nitekim yüzde 9.9 büyümü-
şüz!), ama kalkınmış olmayabilirsıniz. Büyümenin
bir amacı olmayabilir veya yoktur! Ama kalkınma-
nın bir amacı vardır! Kalkınma stratejilerine bağlı
büyüme, farklıdır.
Erdoğan, günümüzün Çin, Hindistan ve diğer
Uzakdoğu ülkelerinin büyüme değil de "kalkın-
ma stratejileri"n\ merak eder mi? Acaba bu ülke-
ler "kalkınma" için ne yapıyorlar?
Kalkınma, bir öncelikler stratejisidir dedik.
Bütün bu ülkelerin kalkınma öncelikleri vardır. Be-
lirii alanlarda güç yığıyorlar ve oradan dünyayı vu-
ruyorlar!
Kalkınma'nın bir felsefesi vardır, esas olarak da
kıyaslamalı birmantığadayanır; "öndekilehyaka-
lamak", örneğin, bu kalkınmafelsefesinin anada-
marlarından biri olabilir.
"öndekileri yakalama"n\n dinamizmi üzerine
yapılan araştırmalar, uzaktan gördüğümüz kadar,
iktisat biliminde büyük bir literatür oluşturmuş du-
rumda; ve iktisat bilimi, ülkelerin özgün uygulama-
lannı araştırarak, bunları tahlil ederek ve değerlen-
direrek kendini yenıleyebilmekte ve kuramsal ya-
pılannı geliştirebilmekte.
AKR dünya ekonomisinde (Diğer konularda fark-
lı mı ki!) olan bitenleri yakın ve derin izleyerek, du-
rumlardan Türkiye için vazifeler çıkarabilecek bir
entelektüel kapasıte işareti vermiyor.
• • •
Yine benzer birinin de, Dünya Bankası'nın Tür-
kiye direktörü Vorkink olduğunu görüyoruz. Di-
yor ki, o kadar çok kredı aldınız ki, yapısal reform-
ları gerçekleştirirseniz, ileride Irianda olabilirsiniz
(Ve fspanya!).
Vorkink, bulmuş bakir tarlayı, sallayıp duruyor!
Belki de bilinçli sallıyor, kim bilir! Yabancılardan duy-
duğumuz o bildik uyduruk pohpohlamalar! Içerik-
siz ve niteliksiz! Türk'ün karakterini öğrenmiş hep-
si, salla gitsin!
Irianda, o küçücük patates ülkesinin, nasıl da ta-
mamen bilişime dayalı bir kalkınma stratejisi ile ba-
şardığını bilmesek, yutacağız!
• • •
Erdoğan, ERDEMlR'i de, TÜPRAŞ'ı da, Türk
Telekom'u da satar. Çok rahat, ikı açıdan satar:
Birincisi, 20 milyardolan aşacak cari işlem açı-
ğını düşürebilmek için satar. BAŞKA BİR ÇARE-
Sl YOK. Satacak ve cari açığı tehlike olmaktan çı-
karacaktır! Zaten devletin BÜTÜN KURUMLARI
da bu satışların arkasındadır!
Ikincisi, partisinin ve kendisinin bir KALKINMA
STRATEJİSİ olmadığı için satacaktır.
Gerçekten de "Kalkınma Stratejisi" olmayan
neoliberallerin bu kurumları elde tutmasının bir
nedeni yoktur. Bakmayın siz, bu kurumlann satıl-
masına karşı çıkan büyük çoğunluk da böyle bir
sorun ortaya koymuş değil. Onemli bir kısmı sa-
dece devletçi düşünceleri gereği satışa karşı çı-
kıyor.
Erdoğan ve AKP en sıradan, saf ve kitabi bir ne-
oiiberalist!
obursali S cumhuriyet.com.tr
Hükümet AB'ye verdiği sözütutsuı*
TÜSİAD.Ek
protokolü imzaloyın
tSTANBUL (AA> Türk Sanayicileri ve Işadam-
lan Derneği (TÜSİAD). Türkiye'nin Anka-
ra Anlaşması'nı AB'ye yeni üye olan 10 ül-
keyi de kapsayacak şekilde imzalaması ge-
rektiğini açıkladı. TUSlAD'dan yapılan
açıklamada, hükümetin 17 Aralık'ta Brüksel
Zinesi'nde alınan kararla, AB ile tam üye-
lik müzakerelerinin resmen başlayacağı 3
Ekim 2005 tarihıne kadar, 12 Eylül 1963 ta-
rihli Ankara Anlaşmasrnı AB'ye yeni üye
olan 10 devlete uyarlayacağına yönelik pro-
tokolü imzalamaya hazır olduğımu beyan
ettiği anımsatıldı. Açıklamada, "Türkiye
açısmdan öncelikli gündem, Ankara Anlaş-
ması'nı AB'ye yeni üye olan 10 ülkeye geniş-
leten protokolün imzalanması olmahdır" de-
nildi. Açıklamada, ek protokolün ertelen-
mesinin veya imzadan vazgeçilmesinin
u
üyenk müzakerelerinin açümasmı er-
teiemekle eşanlamJı" olduğu belirtildi.