23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 HAZİRAN 2005 PERŞEMBE HABERLER DUNYADABUGUN ALİ SÎRMEN 'Vallahi Ben Daha İyi Yaparım Sam Amca!' Şaşırdınız mı? Oyleyse çok ayıp ettiniz demektir. Erkan Mumcu'yu şimdiye dek izlememiş miydiniz ki? Hazretin her türlü siyasi manevraya açık oldu- ğunu görmüyor muydunuz? Yoksa siz kendisini, sağı toplayıp rejimi tehli- keye sokmadan, Tayyip Erdoğan karşısında bir seçenek oluşturacak siyasi kişilik olarak mı görüyordunuz? Oysa geçmişi bu tür umutlann boş olduğunu gösterecek bir sürü olayla doluydu. Son çıkışı türban konusuna ilk müdahalesi degildi. Ne öneriyor Erkan Mumcu? Tayyip Bey'e seslenerek "Ikimiz birtikte hare- ket edersek, gerekli çoğunluğu sağlayarak anayasayı değiştirip türban meselesini çözeriz" diyor. Bunu söylerken de, Erzurum'daki olay ile türbanı kanştınyor. Oysa Erzurum'da başörtülü bir kadının izleyici olarak törene alınmaması olayını TSK de, CHP de onaylamayıp protesto ederken bir gerçek ortaya çıkmıştı: Türkiye'de bir başörtüsü sorunu yoktur, çoğunluğun da bir siyasi simge oldu- ğunda birleştiği türban sorunu vardır. Olay bun- dan ibarettir. Erkan Mumcu konuşmasında, konuyu saptı- rarak krizi derinleştiriyor ve hiç de sorun çöz- meye hazır sorumlu bir politikacı görüntüsü çiz- miyor. Zaten kendisinden böyle bir şey beklediğimiz de yoktu. • • • Anayasa değişikliği ile türban sorununun çö- zümü mümkün mü? Anayasa Mahkemesi'nin kararlarının bağlayıcı olmadığı yolunda bir değişiklik yapmadan, ya da Anayasa Mahkemesi'ni tümden kaldırma- dan, nasıl çözülecek türban sorunu? AlHM'nin de demokrasiye aykırı bulmadığı yasak, devletin laik niteliğinin korunması için getirilmedi mi? Şimdi Bay Mumcu, TC'nin laiklik ilkesini mi çıkaracak anayasadan, bugünkü anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi önerilemez maddeleri nasıl değişecek? Bütün bunlar yapıldığı zaman Türkiye'de bir sorun mu çözülecek, yoksa devletin demokra- tik yapısını da hedef alacak olan böyle bir giri- şimle altından kalkılması son derecede güç ve yıkıcı daha büyük bir sorun Türkiye'nin başına sanlacak mı? Erkan Bey, Tayyip Erdoğan'ın kendisiyle bu oyunu oynayarak, kendi hesaplannı bir yana bı- rakarak çatışmayı istemediği bir anda kabulle- nip başını derde sokarak, kendisine pas vere- ceğine gerçekten inanıyor mu? Yoksa amacı, "Ben türban sorununu çözecek fonmülü getirdim, ama Erdoğan kabul etmedi" diyerek, Başbakan ile birlikte AKP'yi köşeye sı- kıştırmak mı? Hesaplar ne olursa olsun, davranış sorumlu değil. • • • Erkan Mumcu'nun çağrısının adresinin, Tay- yip Erdoğan'dan çok ABD'ye yönelik olduğunu düşünüyorum şahsen. Başı açık şık eşi, birlikte basketbol oynarken poz verdiği oğlu ile çekilmiş, kendi çağdaş gö- rüntüsünü de yansıtan resmi, her kalıba girme- ye hazır politik tutumu, Cumhuriyet'in temel il- kelerini hiçe saymaya hazır olduğunu gösteren tavırlan ile Erkan Mumcu sanki ABD'ye "Vallahi ılımlı Islamı ben daha iyi uygular, GOP'a daha iyi uyum sağlanm Sam Amca" mesajını vermek istiyor gibi geldi bana... Erkan Bey türban sorununa çözüm getirmek- ten çok, Erdoğan'dan düş kmklığına uğramış, ama kendilerine göre bir seçenek olmadığı için de, yeni arayışlanna yanıt alamamış çevrelere, "Seçeneksizlik söz konusu değil, ben vanm ya" diyor sanki. Erkan Mumcu, bu son davranışı ile politik zik- zaklanna hâlâ şaşıranlar kaldıysa, onlardaki son tereddüt kınntılarını da ortadan kaldırmış bulun- maktadır. Sağ kanatta, Erdoğan'a seçenek arayanlann başvurmalan gereken adresin kendisi olmadığı- nı çok açık bir şekilde ilan etti, Erkan Mumcu. Bu bileaz şey değil... asirmen(2 cumhuriyet.com.tr ARALARINDA UNAKITAN DA VAR 17 dokunulmazlık dosyası dönem sonuna ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - TBMM Anayasa-Adalet Kar- ma Komisyonu, 17 mil- letvekilinin dokunul- mazlığının kaldınlma- sına ilişkin dosyalann dönem sonuna bırakıl- masına karar verdi. Burhan Kuzu baş- kanhğında toplanan TBMM Anayasa-Ada- let Karma Komisyo- nu'nda, aralannda Ta- nm ve Köyişlen Baka- nı Mehdi Eker, Maliye Bakanı Kemal Unaİb- tanve CHP Genel Say- manı Mahmut Yıkhz ın da bulunduğu 17 millet- vekilinin dokunulmaz- Iığının kaldınlmasıyla ilgili 19 dosya görüşül- dü. CHPTi Yıldız, do- kulmazhğının kaldınl- masını istedi. Ancak tüm dosyalar dönem so- nuna ertelendi. Komis- yon üyelerinden CHP NiğdeMilletvekiliOr- hanEraslan,"CHPola- rak dokunulmazlıkla- nn kaldınlması konu- sunda ısrarcı olmalan- na karşın, dosyalann ertelendiğinr söyledi. Eraslan, "Israrımıza rağmen dokunulmaz- hklar kakbnlmıyor. Hiç değilseisteyen miBerve- kiDerinin dokunulmaz- bğını kaldıralım. Iste- yenJereyargdanma hak- kı verilsin. Bu hakkın verilmemesi insanlara zulümdür" dedi. Başbakan, AKP grubunda türban sorununu çözerek 'milletin vicdanmı rahatlatacağmı' yineledi Erdoğan'dan tabanına mesajANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan RecepTayyip Erdoğan, AKP grubunda, türbana serbestlık için uz- laşma aradıklan mesajını verdi. "Ba- şörtüsü bir özgürlüksonınudur" diyen AKP lideri, "Ulusalmutabakatia,hak- kaniyede bu zortuğu aşacağız ve miDe- tin vicdanmı rahauatacağtz" görüşünü dile getırdi. Başbakan Erdoğan, Anavatan Parti- si Genel Başkanı Erkan Mumcunun "Anayasa değişikliğine destek veririz" önerisıyle gündeme oturan türban ko- nusunu dün partisinin grup toplantısın- da degerlendirdi. Erdoğan'ın konuşma- sından bazı mesajlar şöyle: Türban: Siyaseti millet ile devlet arasında- • "Başörtüsü bir özgürlük sonınudur" diyen Başbakan Erdoğan, "Bunlan şüphesiz görmezlikten gelemeyiz. Halkımız adalet istiyor. Ulusal mutabakatla, hakkaniyetle bu zorluğu aşacağız ve milletin vicdanmı rahatlatacağız" diye konuştu. AKP lideri, AB içindeki tartışmamn Türkiye'nin değişim dinamiğini zaafa uğratmayacağını söyledi. ki ilişkilerde bir çahşma aracına dö- nüştürenleri milletimiz affetmez ve gördük ki affetmedi de. Merkez ve çevre, metropol ve taş- ra ve nihayet millet ve devlet arastn- da gerilim kurgulayarak siyaset di- zayn edenlerin bu mületin ruh köküy- le ilgisi olmadığı görülmüştür. Halı- nın altına süpürülmüş. dondurulmuş, ertelenmiş sorunlar büyüyerek, ön- yaıgılaria beslenerek karşınıza çıkıyor. Üniversitelerde yaşanan başörtüsü so- runu bu sorunlardan biridir. Bunlan şüphesiz ki görmezlikten gelemeyiz. Erzurum'da evladı üniversiteyi biti- ren bir annenin kızının en anlamlı, en özel, en duygusal gününde bile haka- rete vardınlmasına kadar giden bir uy- gulamabu milletin sağduyulu hiçbirev- ladının kabul edemeyeceği bir davra- nıştır. Bu kadar insafsızca bir uygula- manın bu millete mensup olan bir in- sanın hayal gücüne bile sığması bek- lenemez, mümkün değildir. Her za- man söylediğimiz, özellikle ulusal mu- tabakat diye ifade ettiğimiz özgüven- le, adalet ve hakkaniyet duygusuna inanarak bu zorluklan aşacağız ve mil- letin vicdanını da rahatlatacağız. Özellegtlrme ve özgürlük: Türkıye'run özelleştırme sorunu ile Türkiye'de özgürlük sorunu doğrudan birbiriyle alakalıdır. Özgürlüğe kuş- kuyla bakanlarüretıme de, sermayenin tabana yayılmasına da. demokrasiye de kuşkuyla bakanlardır. Halka kuşkuy- la bakanlar açıkça söylemeye cesaret etmeseler de demokrasıyi, hukuku halk- tan esirgemek gerektiğıni söylûyorlar. Açık konuşmadıklan için devletı dev- letçilikle kanştınyorlar. Imtiyazlan- ERDOĞAN ÖNERİSÎNÎ YÎNELEDl 'Seçim barajı indirilemez'ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yüzde 10 seçim barajının indirilme- sini isteyenler bulunduğu- nu belirterek "Boşuna he- veslenmeyin, bizinı öyle bir derdimizyok. Çünküistik- rar için buna ihtiyaeınuz var" dedi. Başbakan Er- doğan, CHP'nin istemesi halinde ise konuyla ilgili düzenleme yapabilecekle- rinı söyledi. Başbakan Erdoğan, dün AKP Ankara 11 Başkanlı- ğı Siyaset Akademisi'nin 3. döneminin kapanışında konuştu. Başbakan Erdo- ğan, yüzde 34 oyla iktida- ra geldiklerini anımsata- rak "Yüzde 34.4 oyla bu kadarmflletvekfii ahnmaz- dı. Ama bunlann hepsi bir plan tabil tşin neticesinde bakıyorsunuz ki kendi ha- zntodıklanseçimsistemi,bi- zinı işimize yaradL Bu se- çim sistemini biz hazırla- madık. 198TdeÖzal döne- minde hazniandı. Yüzde 10 barajı ozaman getirildL Şimdi 'Yüzde 10 barajı dü- şürülsünfalandiyorlar.Bo- şuna heveslenmeyin.bizim övtebir derdimiz\«k. Çün- kü, istikrar için buna ihti- yacmuz var. Bu ülkenin is- tikrannı bozmak isteven- ler var" diye konuştu. Daha önce gündeme ge- tirdiği "Türkiye mflletve- kflnğT önensını yıneleyen Erdoğan, parlamentodaki 550 milletvekilinden 450'sinin yüzde 10 barajı- na tabi tutulabileceğini be- lirterek şunlan kaydetti: "100 tanesine hiç baraj uygulamayalım. Bir parti yüzde loymualdıl mflkt- veküıyle. yüzde 3 oy mu al- dı 3 mületveldliyie,yüzde9 oy mu aldı 9 millerveküiy- le Medis'e girsin. Büyük partüer diyetim ki yüzde 40,yüzde30,yüzde 20 oyal- dı, onlar da yine oradan alacaklar. Bunu getirme- nin farkü faydalan da var. Bir, bütün siyasi partilere MecKste temsfl inîkânı do- ğar. Bir de siyasi partüerü- lerden değil de belki de bü- rokrasiden Meclis'e taşı- mak istedUderibazıisimle- ri. bu sistemk Meclis'e çok daha rahat taşıyabUirler. Bu,istikran devam ettirir." Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in de eleştirdiği bürokrasideki vekaleten atamalann yasal bir temeli olduğunu ileri sürerek, vekaleten atama- lann kendi dönemlerinde başlamadığım söyledi. Çocuklann bisiklet ve bilgisayar hayaüyle camiye gitmesi tepki çekerken din adamlan 'sakınca yok* diyor. Uygulama Samsun'daki diğer camilerde de yaygınlaştınlacak Hediyelikursa müftüden destek CEMtLCİĞERİM SAMSUN-Samsun'daki Kadıköy Camii'nin *pro- mosyonhı Kurankursu" uygulamasına Samsun Müf- tüsü Osman Şahin destek verdi. Şahin'in "Bu uy- gulamayı diğer camilerimizde de yaygmlaşurmayı düşünüyoruz" şeklindeki açıklaması üzerine bazı ki- şi ve kuruluşlar da armağan desteğine başladılar. Kadıköy Camii'nin önüne asılan afişte yaz dö- nemi Kuran kurslanna katılanlara çekilecek kura ile bisiklet, bilgisayar ve cep telefonu gibi arma- ğanlar dagıhlacağı açıklanması üzerine çocuklar ca- miye akın etti. Kısa sürede 100 çocuk kursa kayıt yaptınrken, cami imamı Zülkarneyn Geren (26), mahalledekı çocuklann camı alışkanlığı kazanma- sı amacıyla böyle bir girişimde bulunduklannı söy- ledi. Uygulamayla öğrenci sayısını 2 katına çıkart- tıklanna dikkat çeken Geren şöyle konuştu: "Hediyelerişin bahanesi Klasikolarak her yıl açı- lan Kuran kurslannda çocuklar sıkılıyordu. Bu se- ne ise kampama sayesinde kursu bir tatil havasın- da tamanuamak istiyoruz. 8 haftahk program da- hilindc futbol turnuvalan. piknik ve hediyeler ile bu işi sevdirmeyi amaçlıyoruz. Kurs sonunda hayırse- ver vatandaşjarm yardnnlanile temin ettiğimiz3 bO- gisayar. 6 bisiklet 3 cep telefonu, 40 adet kol saatl, 5 takun eibise ve hediye çeklerini dağrtarak kursa ka- ülan her çocuğumuzu sevindirmek istiyoruz." Uygulama tepki çekerken Samsun Müftüsü Os- man Şahin, imam Geren'e destek verdi. Şahin, uy- gulamayı diğer camilerde de yaygınlaştırmayı he- deflediklerini açıkladı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi tlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Zümrüt de promosyonlu Kuran kursunun dinen sakıncası ohnadığını ifade etti. Zümrüt, "Böyle bir promosyon olabUir. Dinen bir sakmca yok. Siyasi bir anıaçla yapıürsa suç ohır. Imamm övie bir nheti vok." Misyoner yayınlann yasadışı faaliyet olarak değil, dini bilgi olarak algılanması gerektiği belirtildi Danıştay'dan eşitlik uyarısıANKARA (ANKA) - RTUK tarafindan uyan cezası alan "mis- yoner radyo" için Danıştay'dan ilginç bir yorum geldi. Danıştay, dini yayma eyleminin de din öz- gürlüğü olarak yorumlanacağı- nı bildirirken misyoner yayınla- nn, yasadışı faaliyerin propagan- dası olarak algılanamayacağını, dini bilgi olarak değerlendiril- mesi gerektiğini kaydetti. Da- nıştay 13'üncü Dairesi, misyo- ner yayın yapan radyoya verilen uyan cezasının iptal istemini red- deden Ankara 7'nci Idare Mah- kemesi 'nin karannı, bilirkişi in- celemesinin eksik olduğu gerek- çesiyle bozdu. RTÜK, -Hıristiyandiniiçerik- Hyaymyapüğı'' gerekçesiyle, bir • Misyoner yayın yapan bir radyonun aldığı ceza nedeniyle Danıştay'da açtığı davada görüş bildiren Tetkik Hâkimi Erkan Demirtaş, "Dini inançlar arasında aynm yapılmaması eşitlik ilkesinin bir gereğidir" dedi radyoya uyan cezası verdi. Rad- açıklama özgürlüğünü demokra- mirtaş şunlan kaydetti: yo, işlemin iptal edilmesi için Ankara 7'nci Idare Mahkeme- si'ne baş\ r urdu. Mahkeme, dava- yı reddetti. Mahkeme karannda, yayuıın içeriğini oluşturan Hı- ristiyanlık yaşam felsefesi ve motiflerinin tek bir inanca yöne- lik olarak toplumda özgürce ka- naat oluşmasını engelleyecek bi- çimde verildiğini beürtti. Radyo- nun karan temyiz etmesi üzeri- ne dosya Danıştay'a taşındı. Danıştay Tetkik Hâkimi Er- kan Demirtaş, Avrupa Insan Hak- lan Mahkemesi'nin düşünceyi tik bir toplumun zorunlu temel- lerinden, toplumun ilerlemesi ve her bireyin özgüveni için gerek- li temel şartlardan biri olarak de- ğerlendirdiğine dikkat çekti. De- mirtaş, anayasada da din ve inanç özgürlüğünün sadece "istismar etmeve kötüyekunanma" halle- rinde yasaklandığına dikkat çek- ti. RTUK'ün uyanda bulunduğu radyo yayınmın "yasadışı faaB- yetin propagandası" olarak de- ğerlendirilemeyecegini söyleyen Demirtaş, yayının dini bilgi şek- ünde yorumlanmasmı istedi. De- Yayın, yasadışı faaliyetin propagandası olarak algılana- maz, içerik yönünden dini bilgi nftetiğindedir. • ITkenıizdepekçokradyi) ka- nah y^ayın yapmakta ve bu kana- lı diıileme zorunhıhığu da bulun- nıamaktadır. • Herkesin saygı içinde ken- di inancının gereğinivç kendi fik- rini açıklaması esasür. • Dini inançlar arasında ay- nm yapılmaması en basit anla- mıyla eşittik ilkesinin gereğidir. Demirtaş, Türk toplumunda din konusunda hoşgörü ve kar- deşlik duygulannın egemen ol- duğunu kaydederken "Aslolan çoğukuluktur. Kaldı ki ülkemiz- de din konusunda yaşanan süan- ü farkhdinlerin bir arada buhın- ması değiL dinlerin kamusal ala- na müdahale etmekistemelerin- den doğmaktadır" dedi. 'Laiklik güvence' Demirtaş' ın, **Din özgüriüğü- nün genel sının kamu düzeni ise güvencesi de laikliktir. llkemiz- deiselaiklik devlet düzeni ve top- lum yaşamı için özümsenmiş \e aksi düşünülemez bir realitedir. Bu yüzden yayını suç olarak de- ğerJendirmek hukuka ayiandır" görüşü de dikkat çekti. Kadınlar 'hesap' sordu CHP Kadın Kolla- _ n'nuı, Türkiye geneün- de başlattığı "Çık Ortaya Hesap Ver" kampam^sı kapsamında Izmir'de 70 bin imza toplandıği belirtildi. Cumhuriyet Alanı'ndaki Atatürk He> keli önünde basın açıkla- ması yapan CHP Izmir Kadın Kollan Başkanı Gülşen Koşanoğlu, 3 Kasun seçimleri öncesinde AKP'nin yolsuzluklann iistüne grtmek için verdiği sözii rutmadıgını söyle- di Koşanoğlu, topladıklan imzalan Ankara"da Kadın Kollan Genel Başkanı Güldal Okutucu'ya tesBm .deceklerini kaydetti. (Fotoğraf: HİCRAN ÖZDAMAR) 'KÎLtSE YAPMAK tSTEYENBELEDtYEYE BAŞVURSUN^ Gökçek: Kiliselere bedava su ve arazi veririz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -An- kara Anakent Belediye Başkanı Meüh Gökçek, kilise yapmak isteyenlere beda- va "arazi tahsisT yapacaklannı söyledi. Gökçek dün, Şentepe Hanımlar Loka- li'nin açılışında gazetecilerin, "ücretsiz kilise suyu"na ilişkin sorulannı yanıtla- dı. Camilere ücretsiz su verilirken kili- selere verilmemesi gibi bir niyetlerinin olmadığını belirten Gökçek, ilk beledi- ye meclis toplantısında kiliselere ücret- siz su verilmesi yönünde karar alacakla- nnı kaydetti. Gökçek, herkesin kendi inancına göre ibadet etmekte özgür ol- duğunu belirterek "Kiliseyapmakisteyen bir vatandaşımız varsa buyıırsun. gelsin müraacat etsin. Biz kendisine ibadet yeri olarakplanlananyerierdenyertahsisede- lim ve kilisesini yapsm" diye konuştu. Avrupa'da cami yapılması için izın ve- riliyorsa Türkiye'de de Hıristıyanlar için kilise yapılmasından daha doğal bir şey olamayacağını kaydeden Ankara Ana- kent Belediye Başkanı Gökçek bir soru üzerine, kendilerine kilise yapımı için bu- güne kadar başvııru yapılmadığını belırtti. nın de\ r amını istiyorlar aslında. Komünist rejimlerniye çöktü, bunun için çöktü. Halkımız adalet istiyor. Öy- leyse kimse şu alanlarda halka adalet veririz, şu alanlarda ise adalet vere- meyiz diyemez. Birileri kendisiyle kav- galı, ülkesiyle kavgalı, vatandaşıyla kavgalı. bir yandan özellikle gerilim- den, çatışmadan medet ummanın gay- reti içinde olabilir. Ama biz o birileriy- le aynı kulvarda olmayacağız. Avrupa Birliğl sürecl: Efendim AB'nin 10 yıl sonra ne olacağıbellideğilmiş. lOyıl sonra, 15 yıl sonra AB'de hangi dengeler nere- ye oturacak, kim gidecek. kim gelecek belli mi? Bunu soranlara söylüyorum, yahu 42 yıldır siz neredeydiniz, Allah aşkına, 42 yıl... Özgürlük- lerin genişletilmesi mi, ba- zı kanunlann demokratik normlara getirilmesi mi ta- \Tzdir? Bunlan ta\iz gibi al- gılayanlann milletin refa- hının artması, daha hürri- yetçi düzende yaşamasıy- la derin problem ve çatış- malan var demektir. Bun- lan taviz gibi algılayanla- nn milletle problemleri var- dır. AB şu karan vermiş. bu karan vermiş bizi ilgilen- dirmez. Biz Kopenhag si- yasi kriterlerinin adını An- kara siyasi kriterleri koyar yolumuza devam ederiz. Türkiye'nin siyasi gelene- ği içinde ülkedeki her ye- nileşmeyi taviz gören ma- razi bir ruh hali hep varo- la gelmiştir. Bu ruh halınin Türkiye'ye kazandıracağı hiçbir şey yoktur. Ek protokol: Biz neyın altına imza ahlacağını. atılması gerek- tiğini gayet iyi biliriz. Bun- lan yaparken de bütün de- ğerlendinnelerimizi yapa- rak bu adımlan atanz. Bu konularda da verilen söz- ler neyse bu sözlerin ge- reğini yerine getireceğız. Ama bunun dışında kim- se bizden bir şey alamaz. Üyelik garantisi falan bi- zim gündemimizde şu an- da yok. Biz bu müzakere süreci içinde Mastrih kri- terlerini tartışacağız. Tür- kiye AB değişim süreçle- rinin içindedir. Kimse 10 yıl sonra Türiciye ile bütün- leşmeye daha arzulu bir AB'nin şekillenmeyece- ğini iddia edemez. Kimse Türkiye'nin değişim di- namiğini zaafa uğratma hayaline kapılmasın. ERDEMİR'e yabancı sermaye: Ülkemizdeki sermaye alacaksa buyursun alsın. Ama yıllarca bunu alanlar devlet zengini olarak ahna- mn gayreti içinde olmuş. Biz şimdi devlet zengini meydana getirmek istemi- yoruz, parayı \eren gelsin alsın. Allah aşkına bu fab- rikalann buradan taşınıp gitmesi mümkün mü? Pa- rayı basnracak, bu Hazi- ne'ye gidecek. Bu firma- lar dünyada belli pazarla- n olan firmalar \e bizim pazararama gibi sıkıntımız olmayacak. Tam aksıne hazır pazara bizim üriin- lerimiz girecek. Hedef saptınyorlar. Ya- hu bunlar artık çok çağdı- şında kalmış, bırakahm bunlan. ERDEMİR'in özelleştirilmesi konusun- da tam bir kararlılık için- deyiz. Cretimin de\ r amına ve işletmenin süreklıliği- ne ilişkin bütün tedbirler alınnııştır. Bir yatınmın devlete ait olması millilik sebebi değildir. bu ülkeye katma değer sağlayan her yatıran millidir. Dev-letin sırtından kazanma döne- mini biz böylece bitiriyo- ruz. İşletmeci olan, kafası çalışanın para kazandığı dönem Türkiye'de başla- mıştır. Parayla para kazan- ma mantığı artık gericidir." Erdoğan, Halkbank'ın esnaf ve sanatkâra kullan- dıracağı kredi faizinin, 1 Temmuz 2005 tarihinden itıbaren geçerli olmak üze- re yüzde 16.5'e düşürül- düğünü. 2005 yılında kul- landınlacak kredi miktan- nın da 1 katrilyon 750 tril- yon lira olacağını bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle