Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 HAZİRAN 2005 PERŞEMBE
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİ SÎRMEN
'Vallahi Ben Daha İyi
Yaparım Sam Amca!'
Şaşırdınız mı?
Oyleyse çok ayıp ettiniz demektir.
Erkan Mumcu'yu şimdiye dek izlememiş
miydiniz ki?
Hazretin her türlü siyasi manevraya açık oldu-
ğunu görmüyor muydunuz?
Yoksa siz kendisini, sağı toplayıp rejimi tehli-
keye sokmadan, Tayyip Erdoğan karşısında
bir seçenek oluşturacak siyasi kişilik olarak mı
görüyordunuz?
Oysa geçmişi bu tür umutlann boş olduğunu
gösterecek bir sürü olayla doluydu. Son çıkışı
türban konusuna ilk müdahalesi degildi.
Ne öneriyor Erkan Mumcu?
Tayyip Bey'e seslenerek "Ikimiz birtikte hare-
ket edersek, gerekli çoğunluğu sağlayarak
anayasayı değiştirip türban meselesini çözeriz"
diyor. Bunu söylerken de, Erzurum'daki olay ile
türbanı kanştınyor.
Oysa Erzurum'da başörtülü bir kadının izleyici
olarak törene alınmaması olayını TSK de, CHP
de onaylamayıp protesto ederken bir gerçek
ortaya çıkmıştı: Türkiye'de bir başörtüsü sorunu
yoktur, çoğunluğun da bir siyasi simge oldu-
ğunda birleştiği türban sorunu vardır. Olay bun-
dan ibarettir.
Erkan Mumcu konuşmasında, konuyu saptı-
rarak krizi derinleştiriyor ve hiç de sorun çöz-
meye hazır sorumlu bir politikacı görüntüsü çiz-
miyor.
Zaten kendisinden böyle bir şey beklediğimiz
de yoktu.
• • •
Anayasa değişikliği ile türban sorununun çö-
zümü mümkün mü?
Anayasa Mahkemesi'nin kararlarının bağlayıcı
olmadığı yolunda bir değişiklik yapmadan, ya
da Anayasa Mahkemesi'ni tümden kaldırma-
dan, nasıl çözülecek türban sorunu?
AlHM'nin de demokrasiye aykırı bulmadığı
yasak, devletin laik niteliğinin korunması için
getirilmedi mi?
Şimdi Bay Mumcu, TC'nin laiklik ilkesini mi
çıkaracak anayasadan, bugünkü anayasanın
değiştirilemez ve değiştirilmesi önerilemez
maddeleri nasıl değişecek?
Bütün bunlar yapıldığı zaman Türkiye'de bir
sorun mu çözülecek, yoksa devletin demokra-
tik yapısını da hedef alacak olan böyle bir giri-
şimle altından kalkılması son derecede güç ve
yıkıcı daha büyük bir sorun Türkiye'nin başına
sanlacak mı?
Erkan Bey, Tayyip Erdoğan'ın kendisiyle bu
oyunu oynayarak, kendi hesaplannı bir yana bı-
rakarak çatışmayı istemediği bir anda kabulle-
nip başını derde sokarak, kendisine pas vere-
ceğine gerçekten inanıyor mu?
Yoksa amacı, "Ben türban sorununu çözecek
fonmülü getirdim, ama Erdoğan kabul etmedi"
diyerek, Başbakan ile birlikte AKP'yi köşeye sı-
kıştırmak mı?
Hesaplar ne olursa olsun, davranış sorumlu
değil.
• • •
Erkan Mumcu'nun çağrısının adresinin, Tay-
yip Erdoğan'dan çok ABD'ye yönelik olduğunu
düşünüyorum şahsen.
Başı açık şık eşi, birlikte basketbol oynarken
poz verdiği oğlu ile çekilmiş, kendi çağdaş gö-
rüntüsünü de yansıtan resmi, her kalıba girme-
ye hazır politik tutumu, Cumhuriyet'in temel il-
kelerini hiçe saymaya hazır olduğunu gösteren
tavırlan ile Erkan Mumcu sanki ABD'ye "Vallahi
ılımlı Islamı ben daha iyi uygular, GOP'a daha
iyi uyum sağlanm Sam Amca" mesajını vermek
istiyor gibi geldi bana...
Erkan Bey türban sorununa çözüm getirmek-
ten çok, Erdoğan'dan düş kmklığına uğramış,
ama kendilerine göre bir seçenek olmadığı için
de, yeni arayışlanna yanıt alamamış çevrelere,
"Seçeneksizlik söz konusu değil, ben vanm
ya" diyor sanki.
Erkan Mumcu, bu son davranışı ile politik zik-
zaklanna hâlâ şaşıranlar kaldıysa, onlardaki son
tereddüt kınntılarını da ortadan kaldırmış bulun-
maktadır.
Sağ kanatta, Erdoğan'a seçenek arayanlann
başvurmalan gereken adresin kendisi olmadığı-
nı çok açık bir şekilde ilan etti, Erkan Mumcu.
Bu bileaz şey değil...
asirmen(2 cumhuriyet.com.tr
ARALARINDA UNAKITAN DA VAR
17 dokunulmazlık
dosyası dönem sonuna
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - TBMM
Anayasa-Adalet Kar-
ma Komisyonu, 17 mil-
letvekilinin dokunul-
mazlığının kaldınlma-
sına ilişkin dosyalann
dönem sonuna bırakıl-
masına karar verdi.
Burhan Kuzu baş-
kanhğında toplanan
TBMM Anayasa-Ada-
let Karma Komisyo-
nu'nda, aralannda Ta-
nm ve Köyişlen Baka-
nı Mehdi Eker, Maliye
Bakanı Kemal Unaİb-
tanve CHP Genel Say-
manı Mahmut Yıkhz ın
da bulunduğu 17 millet-
vekilinin dokunulmaz-
Iığının kaldınlmasıyla
ilgili 19 dosya görüşül-
dü. CHPTi Yıldız, do-
kulmazhğının kaldınl-
masını istedi. Ancak
tüm dosyalar dönem so-
nuna ertelendi. Komis-
yon üyelerinden CHP
NiğdeMilletvekiliOr-
hanEraslan,"CHPola-
rak dokunulmazlıkla-
nn kaldınlması konu-
sunda ısrarcı olmalan-
na karşın, dosyalann
ertelendiğinr söyledi.
Eraslan, "Israrımıza
rağmen dokunulmaz-
hklar kakbnlmıyor. Hiç
değilseisteyen miBerve-
kiDerinin dokunulmaz-
bğını kaldıralım. Iste-
yenJereyargdanma hak-
kı verilsin. Bu hakkın
verilmemesi insanlara
zulümdür" dedi.
Başbakan, AKP grubunda türban sorununu çözerek 'milletin vicdanmı rahatlatacağmı' yineledi
Erdoğan'dan tabanına mesajANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan RecepTayyip Erdoğan, AKP
grubunda, türbana serbestlık için uz-
laşma aradıklan mesajını verdi. "Ba-
şörtüsü bir özgürlüksonınudur" diyen
AKP lideri, "Ulusalmutabakatia,hak-
kaniyede bu zortuğu aşacağız ve miDe-
tin vicdanmı rahauatacağtz" görüşünü
dile getırdi.
Başbakan Erdoğan, Anavatan Parti-
si Genel Başkanı Erkan Mumcunun
"Anayasa değişikliğine destek veririz"
önerisıyle gündeme oturan türban ko-
nusunu dün partisinin grup toplantısın-
da degerlendirdi. Erdoğan'ın konuşma-
sından bazı mesajlar şöyle:
Türban:
Siyaseti millet ile devlet arasında-
• "Başörtüsü bir özgürlük sonınudur" diyen Başbakan Erdoğan, "Bunlan şüphesiz
görmezlikten gelemeyiz. Halkımız adalet istiyor. Ulusal mutabakatla, hakkaniyetle bu
zorluğu aşacağız ve milletin vicdanmı rahatlatacağız" diye konuştu. AKP lideri, AB
içindeki tartışmamn Türkiye'nin değişim dinamiğini zaafa uğratmayacağını söyledi.
ki ilişkilerde bir çahşma aracına dö-
nüştürenleri milletimiz affetmez ve
gördük ki affetmedi de.
Merkez ve çevre, metropol ve taş-
ra ve nihayet millet ve devlet arastn-
da gerilim kurgulayarak siyaset di-
zayn edenlerin bu mületin ruh köküy-
le ilgisi olmadığı görülmüştür. Halı-
nın altına süpürülmüş. dondurulmuş,
ertelenmiş sorunlar büyüyerek, ön-
yaıgılaria beslenerek karşınıza çıkıyor.
Üniversitelerde yaşanan başörtüsü so-
runu bu sorunlardan biridir. Bunlan
şüphesiz ki görmezlikten gelemeyiz.
Erzurum'da evladı üniversiteyi biti-
ren bir annenin kızının en anlamlı, en
özel, en duygusal gününde bile haka-
rete vardınlmasına kadar giden bir uy-
gulamabu milletin sağduyulu hiçbirev-
ladının kabul edemeyeceği bir davra-
nıştır. Bu kadar insafsızca bir uygula-
manın bu millete mensup olan bir in-
sanın hayal gücüne bile sığması bek-
lenemez, mümkün değildir. Her za-
man söylediğimiz, özellikle ulusal mu-
tabakat diye ifade ettiğimiz özgüven-
le, adalet ve hakkaniyet duygusuna
inanarak bu zorluklan aşacağız ve mil-
letin vicdanını da rahatlatacağız.
Özellegtlrme ve özgürlük:
Türkıye'run özelleştırme sorunu ile
Türkiye'de özgürlük sorunu doğrudan
birbiriyle alakalıdır. Özgürlüğe kuş-
kuyla bakanlarüretıme de, sermayenin
tabana yayılmasına da. demokrasiye
de kuşkuyla bakanlardır. Halka kuşkuy-
la bakanlar açıkça söylemeye cesaret
etmeseler de demokrasıyi, hukuku halk-
tan esirgemek gerektiğıni söylûyorlar.
Açık konuşmadıklan için devletı dev-
letçilikle kanştınyorlar. Imtiyazlan-
ERDOĞAN ÖNERİSÎNÎ YÎNELEDl
'Seçim barajı
indirilemez'ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)-Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, yüzde 10
seçim barajının indirilme-
sini isteyenler bulunduğu-
nu belirterek "Boşuna he-
veslenmeyin, bizinı öyle bir
derdimizyok. Çünküistik-
rar için buna ihtiyaeınuz
var" dedi. Başbakan Er-
doğan, CHP'nin istemesi
halinde ise konuyla ilgili
düzenleme yapabilecekle-
rinı söyledi.
Başbakan Erdoğan, dün
AKP Ankara 11 Başkanlı-
ğı Siyaset Akademisi'nin
3. döneminin kapanışında
konuştu. Başbakan Erdo-
ğan, yüzde 34 oyla iktida-
ra geldiklerini anımsata-
rak "Yüzde 34.4 oyla bu
kadarmflletvekfii ahnmaz-
dı. Ama bunlann hepsi bir
plan tabil tşin neticesinde
bakıyorsunuz ki kendi ha-
zntodıklanseçimsistemi,bi-
zinı işimize yaradL Bu se-
çim sistemini biz hazırla-
madık. 198TdeÖzal döne-
minde hazniandı. Yüzde
10 barajı ozaman getirildL
Şimdi 'Yüzde 10 barajı dü-
şürülsünfalandiyorlar.Bo-
şuna heveslenmeyin.bizim
övtebir derdimiz\«k. Çün-
kü, istikrar için buna ihti-
yacmuz var. Bu ülkenin is-
tikrannı bozmak isteven-
ler var" diye konuştu.
Daha önce gündeme ge-
tirdiği "Türkiye mflletve-
kflnğT önensını yıneleyen
Erdoğan, parlamentodaki
550 milletvekilinden
450'sinin yüzde 10 barajı-
na tabi tutulabileceğini be-
lirterek şunlan kaydetti:
"100 tanesine hiç baraj
uygulamayalım. Bir parti
yüzde loymualdıl mflkt-
veküıyle. yüzde 3 oy mu al-
dı 3 mületveldliyie,yüzde9
oy mu aldı 9 millerveküiy-
le Medis'e girsin. Büyük
partüer diyetim ki yüzde
40,yüzde30,yüzde 20 oyal-
dı, onlar da yine oradan
alacaklar. Bunu getirme-
nin farkü faydalan da var.
Bir, bütün siyasi partilere
MecKste temsfl inîkânı do-
ğar. Bir de siyasi partüerü-
lerden değil de belki de bü-
rokrasiden Meclis'e taşı-
mak istedUderibazıisimle-
ri. bu sistemk Meclis'e çok
daha rahat taşıyabUirler.
Bu,istikran devam ettirir."
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer'in de
eleştirdiği bürokrasideki
vekaleten atamalann yasal
bir temeli olduğunu ileri
sürerek, vekaleten atama-
lann kendi dönemlerinde
başlamadığım söyledi.
Çocuklann bisiklet ve bilgisayar hayaüyle camiye gitmesi tepki çekerken din adamlan 'sakınca yok* diyor.
Uygulama Samsun'daki diğer camilerde de yaygınlaştınlacak
Hediyelikursa müftüden destek
CEMtLCİĞERİM
SAMSUN-Samsun'daki Kadıköy Camii'nin *pro-
mosyonhı Kurankursu" uygulamasına Samsun Müf-
tüsü Osman Şahin destek verdi. Şahin'in "Bu uy-
gulamayı diğer camilerimizde de yaygmlaşurmayı
düşünüyoruz" şeklindeki açıklaması üzerine bazı ki-
şi ve kuruluşlar da armağan desteğine başladılar.
Kadıköy Camii'nin önüne asılan afişte yaz dö-
nemi Kuran kurslanna katılanlara çekilecek kura
ile bisiklet, bilgisayar ve cep telefonu gibi arma-
ğanlar dagıhlacağı açıklanması üzerine çocuklar ca-
miye akın etti. Kısa sürede 100 çocuk kursa kayıt
yaptınrken, cami imamı Zülkarneyn Geren (26),
mahalledekı çocuklann camı alışkanlığı kazanma-
sı amacıyla böyle bir girişimde bulunduklannı söy-
ledi. Uygulamayla öğrenci sayısını 2 katına çıkart-
tıklanna dikkat çeken Geren şöyle konuştu:
"Hediyelerişin bahanesi Klasikolarak her yıl açı-
lan Kuran kurslannda çocuklar sıkılıyordu. Bu se-
ne ise kampama sayesinde kursu bir tatil havasın-
da tamanuamak istiyoruz. 8 haftahk program da-
hilindc futbol turnuvalan. piknik ve hediyeler ile bu
işi sevdirmeyi amaçlıyoruz. Kurs sonunda hayırse-
ver vatandaşjarm yardnnlanile temin ettiğimiz3 bO-
gisayar. 6 bisiklet 3 cep telefonu, 40 adet kol saatl, 5
takun eibise ve hediye çeklerini dağrtarak kursa ka-
ülan her çocuğumuzu sevindirmek istiyoruz."
Uygulama tepki çekerken Samsun Müftüsü Os-
man Şahin, imam Geren'e destek verdi. Şahin, uy-
gulamayı diğer camilerde de yaygınlaştırmayı he-
deflediklerini açıkladı.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi tlahiyat Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Osman Zümrüt de promosyonlu
Kuran kursunun dinen sakıncası ohnadığını ifade
etti. Zümrüt, "Böyle bir promosyon olabUir. Dinen
bir sakmca yok. Siyasi bir anıaçla yapıürsa suç ohır.
Imamm övie bir nheti vok."
Misyoner yayınlann yasadışı faaliyet olarak değil, dini bilgi olarak algılanması gerektiği belirtildi
Danıştay'dan eşitlik uyarısıANKARA (ANKA) - RTUK
tarafindan uyan cezası alan "mis-
yoner radyo" için Danıştay'dan
ilginç bir yorum geldi. Danıştay,
dini yayma eyleminin de din öz-
gürlüğü olarak yorumlanacağı-
nı bildirirken misyoner yayınla-
nn, yasadışı faaliyerin propagan-
dası olarak algılanamayacağını,
dini bilgi olarak değerlendiril-
mesi gerektiğini kaydetti. Da-
nıştay 13'üncü Dairesi, misyo-
ner yayın yapan radyoya verilen
uyan cezasının iptal istemini red-
deden Ankara 7'nci Idare Mah-
kemesi 'nin karannı, bilirkişi in-
celemesinin eksik olduğu gerek-
çesiyle bozdu.
RTÜK, -Hıristiyandiniiçerik-
Hyaymyapüğı'' gerekçesiyle, bir
• Misyoner yayın yapan bir radyonun aldığı ceza nedeniyle Danıştay'da
açtığı davada görüş bildiren Tetkik Hâkimi Erkan Demirtaş, "Dini inançlar
arasında aynm yapılmaması eşitlik ilkesinin bir gereğidir" dedi
radyoya uyan cezası verdi. Rad- açıklama özgürlüğünü demokra- mirtaş şunlan kaydetti:
yo, işlemin iptal edilmesi için
Ankara 7'nci Idare Mahkeme-
si'ne baş\
r
urdu. Mahkeme, dava-
yı reddetti. Mahkeme karannda,
yayuıın içeriğini oluşturan Hı-
ristiyanlık yaşam felsefesi ve
motiflerinin tek bir inanca yöne-
lik olarak toplumda özgürce ka-
naat oluşmasını engelleyecek bi-
çimde verildiğini beürtti. Radyo-
nun karan temyiz etmesi üzeri-
ne dosya Danıştay'a taşındı.
Danıştay Tetkik Hâkimi Er-
kan Demirtaş, Avrupa Insan Hak-
lan Mahkemesi'nin düşünceyi
tik bir toplumun zorunlu temel-
lerinden, toplumun ilerlemesi ve
her bireyin özgüveni için gerek-
li temel şartlardan biri olarak de-
ğerlendirdiğine dikkat çekti. De-
mirtaş, anayasada da din ve inanç
özgürlüğünün sadece "istismar
etmeve kötüyekunanma" halle-
rinde yasaklandığına dikkat çek-
ti. RTUK'ün uyanda bulunduğu
radyo yayınmın "yasadışı faaB-
yetin propagandası" olarak de-
ğerlendirilemeyecegini söyleyen
Demirtaş, yayının dini bilgi şek-
ünde yorumlanmasmı istedi. De-
Yayın, yasadışı faaliyetin
propagandası olarak algılana-
maz, içerik yönünden dini bilgi
nftetiğindedir.
• ITkenıizdepekçokradyi) ka-
nah y^ayın yapmakta ve bu kana-
lı diıileme zorunhıhığu da bulun-
nıamaktadır.
• Herkesin saygı içinde ken-
di inancının gereğinivç kendi fik-
rini açıklaması esasür.
• Dini inançlar arasında ay-
nm yapılmaması en basit anla-
mıyla eşittik ilkesinin gereğidir.
Demirtaş, Türk toplumunda
din konusunda hoşgörü ve kar-
deşlik duygulannın egemen ol-
duğunu kaydederken "Aslolan
çoğukuluktur. Kaldı ki ülkemiz-
de din konusunda yaşanan süan-
ü farkhdinlerin bir arada buhın-
ması değiL dinlerin kamusal ala-
na müdahale etmekistemelerin-
den doğmaktadır" dedi.
'Laiklik güvence'
Demirtaş' ın, **Din özgüriüğü-
nün genel sının kamu düzeni ise
güvencesi de laikliktir. llkemiz-
deiselaiklik devlet düzeni ve top-
lum yaşamı için özümsenmiş \e
aksi düşünülemez bir realitedir.
Bu yüzden yayını suç olarak de-
ğerJendirmek hukuka ayiandır"
görüşü de dikkat çekti.
Kadınlar 'hesap' sordu CHP Kadın Kolla-
_ n'nuı, Türkiye geneün-
de başlattığı "Çık Ortaya Hesap Ver" kampam^sı kapsamında Izmir'de 70 bin imza
toplandıği belirtildi. Cumhuriyet Alanı'ndaki Atatürk He> keli önünde basın açıkla-
ması yapan CHP Izmir Kadın Kollan Başkanı Gülşen Koşanoğlu, 3 Kasun seçimleri
öncesinde AKP'nin yolsuzluklann iistüne grtmek için verdiği sözii rutmadıgını söyle-
di Koşanoğlu, topladıklan imzalan Ankara"da Kadın Kollan Genel Başkanı Güldal
Okutucu'ya tesBm .deceklerini kaydetti. (Fotoğraf: HİCRAN ÖZDAMAR)
'KÎLtSE YAPMAK tSTEYENBELEDtYEYE BAŞVURSUN^
Gökçek: Kiliselere
bedava su ve arazi veririz
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -An-
kara Anakent Belediye Başkanı Meüh
Gökçek, kilise yapmak isteyenlere beda-
va "arazi tahsisT yapacaklannı söyledi.
Gökçek dün, Şentepe Hanımlar Loka-
li'nin açılışında gazetecilerin, "ücretsiz
kilise suyu"na ilişkin sorulannı yanıtla-
dı. Camilere ücretsiz su verilirken kili-
selere verilmemesi gibi bir niyetlerinin
olmadığını belirten Gökçek, ilk beledi-
ye meclis toplantısında kiliselere ücret-
siz su verilmesi yönünde karar alacakla-
nnı kaydetti. Gökçek, herkesin kendi
inancına göre ibadet etmekte özgür ol-
duğunu belirterek "Kiliseyapmakisteyen
bir vatandaşımız varsa buyıırsun. gelsin
müraacat etsin. Biz kendisine ibadet yeri
olarakplanlananyerierdenyertahsisede-
lim ve kilisesini yapsm" diye konuştu.
Avrupa'da cami yapılması için izın ve-
riliyorsa Türkiye'de de Hıristıyanlar için
kilise yapılmasından daha doğal bir şey
olamayacağını kaydeden Ankara Ana-
kent Belediye Başkanı Gökçek bir soru
üzerine, kendilerine kilise yapımı için bu-
güne kadar başvııru yapılmadığını belırtti.
nın de\
r
amını istiyorlar aslında.
Komünist rejimlerniye çöktü, bunun
için çöktü. Halkımız adalet istiyor. Öy-
leyse kimse şu alanlarda halka adalet
veririz, şu alanlarda ise adalet vere-
meyiz diyemez. Birileri kendisiyle kav-
galı, ülkesiyle kavgalı, vatandaşıyla
kavgalı. bir yandan özellikle gerilim-
den, çatışmadan medet ummanın gay-
reti içinde olabilir. Ama biz o birileriy-
le aynı kulvarda olmayacağız.
Avrupa Birliğl sürecl:
Efendim AB'nin 10 yıl sonra ne
olacağıbellideğilmiş. lOyıl sonra, 15
yıl sonra AB'de hangi dengeler nere-
ye oturacak, kim gidecek. kim gelecek
belli mi? Bunu soranlara söylüyorum,
yahu 42 yıldır siz neredeydiniz, Allah
aşkına, 42 yıl... Özgürlük-
lerin genişletilmesi mi, ba-
zı kanunlann demokratik
normlara getirilmesi mi ta-
\Tzdir? Bunlan ta\iz gibi al-
gılayanlann milletin refa-
hının artması, daha hürri-
yetçi düzende yaşamasıy-
la derin problem ve çatış-
malan var demektir. Bun-
lan taviz gibi algılayanla-
nn milletle problemleri var-
dır. AB şu karan vermiş. bu
karan vermiş bizi ilgilen-
dirmez. Biz Kopenhag si-
yasi kriterlerinin adını An-
kara siyasi kriterleri koyar
yolumuza devam ederiz.
Türkiye'nin siyasi gelene-
ği içinde ülkedeki her ye-
nileşmeyi taviz gören ma-
razi bir ruh hali hep varo-
la gelmiştir. Bu ruh halınin
Türkiye'ye kazandıracağı
hiçbir şey yoktur.
Ek protokol:
Biz neyın altına imza
ahlacağını. atılması gerek-
tiğini gayet iyi biliriz. Bun-
lan yaparken de bütün de-
ğerlendinnelerimizi yapa-
rak bu adımlan atanz. Bu
konularda da verilen söz-
ler neyse bu sözlerin ge-
reğini yerine getireceğız.
Ama bunun dışında kim-
se bizden bir şey alamaz.
Üyelik garantisi falan bi-
zim gündemimizde şu an-
da yok. Biz bu müzakere
süreci içinde Mastrih kri-
terlerini tartışacağız. Tür-
kiye AB değişim süreçle-
rinin içindedir. Kimse 10
yıl sonra Türiciye ile bütün-
leşmeye daha arzulu bir
AB'nin şekillenmeyece-
ğini iddia edemez. Kimse
Türkiye'nin değişim di-
namiğini zaafa uğratma
hayaline kapılmasın.
ERDEMİR'e
yabancı sermaye:
Ülkemizdeki sermaye
alacaksa buyursun alsın.
Ama yıllarca bunu alanlar
devlet zengini olarak ahna-
mn gayreti içinde olmuş.
Biz şimdi devlet zengini
meydana getirmek istemi-
yoruz, parayı \eren gelsin
alsın. Allah aşkına bu fab-
rikalann buradan taşınıp
gitmesi mümkün mü? Pa-
rayı basnracak, bu Hazi-
ne'ye gidecek. Bu firma-
lar dünyada belli pazarla-
n olan firmalar \e bizim
pazararama gibi sıkıntımız
olmayacak. Tam aksıne
hazır pazara bizim üriin-
lerimiz girecek.
Hedef saptınyorlar. Ya-
hu bunlar artık çok çağdı-
şında kalmış, bırakahm
bunlan. ERDEMİR'in
özelleştirilmesi konusun-
da tam bir kararlılık için-
deyiz. Cretimin de\
r
amına
ve işletmenin süreklıliği-
ne ilişkin bütün tedbirler
alınnııştır. Bir yatınmın
devlete ait olması millilik
sebebi değildir. bu ülkeye
katma değer sağlayan her
yatıran millidir. Dev-letin
sırtından kazanma döne-
mini biz böylece bitiriyo-
ruz. İşletmeci olan, kafası
çalışanın para kazandığı
dönem Türkiye'de başla-
mıştır. Parayla para kazan-
ma mantığı artık gericidir."
Erdoğan, Halkbank'ın
esnaf ve sanatkâra kullan-
dıracağı kredi faizinin, 1
Temmuz 2005 tarihinden
itıbaren geçerli olmak üze-
re yüzde 16.5'e düşürül-
düğünü. 2005 yılında kul-
landınlacak kredi miktan-
nın da 1 katrilyon 750 tril-
yon lira olacağını bildirdi.