Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HAZİRAN 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Lğitimci yazar Ataner Yıldmm, Öğrenci Seçme Sınavı'na 3 gün kala aileleri uyardı:
Sınavdeğüçocukönemliİstanbul Haber Servisi - Eğitimci-
/azar Ataner \ıldunm, Öğrenci Seç-
ne Sına^vı (ÖSS) öncesi velileri uyar-
iı ve hiçbir başannm çocuklannın
yerini tutamayacağım vurguladı. Yü-
dınm. öğrencilere de verdiği mesaj-
da, "En büyiik başan anlamlu do-
yumhıve nıutluolanbir yaşamdır"de-
di. Türkiye'dekı mevcut eğitim siste-
minin başanyı ödüllendiren bir an-
layışuı değü, başansızlığı öne çıka-
ran bir anlayış ûzerine kurulduğunu
anlatan Ataneı Yıldınm. ÖSS önce-
si, "başarı", "^aşamdabaşarr. "sı-
nav kaygısı ve bunlaıia mücadek et-
DK yöntemT ıle "aüeleredüşen görev-
k r " konusunda gazetemizin sorula-
nnı yanıtladı.
- Başan nedir?
- Başannın birkaç tanımını
yapabiliriz; başan, görünümün,
toplum simgesinin, tutumve dav-
rajuşlann, beceri ve tekniklerin
bir ürünüdür. Başka bir deyişle ba-
şan fark yaratrradu. Bu bakış açısıy-
la başan, bir ışte (sınavda), bir gin-
şimde elde edilen iyı. olumlu ve se-
vindirici bir süreçtir. Ömeğın, sınav
başansı kısa bir sûreci. yaşam başa-
nsı uzun bir sûreci ifade eder.
- ÖSS'ye gjrecek bir öğrenciiçin bu
sûreci değeriendirir misiniz?
- ÖğTenci. şvınu çok iyi bilmelidir
ki, başan, bır iş içın (burada üniver-
siteye girmek ıçin) gerekli enerjiyi
DR. MELDA ALANTAR: YETİŞKÎNLERÎN TUTUMU ÇOK ÖNEMLİ
Beklentiyi büyütmeyin
tstanbul Haber Servsi - Pedagog Dr.
Melda Alantar, çocuklann doğal öğ-
renme güdüleri olumsuz olarak etki-
lendiği zaman bilgiyi kavramak için
çaba göstermediklerini belirterek
"Okula inşldn görevlerde başanh
11 , olamayacaklanna inandıklannda,
V ^"1 hiçbir şeyin değjşmeyeceğini düşûnerek
, **• çauşmayı bırakırlar. Öğrenme zorlaş-
' tikça engelknme duygusuna kapıhrİar.
Yeni bilgiler edinmenin heyecanııu yiti-
rirkr. Başannm şansa bağh olduğuna
inanniar" dedi. Yetişkinlerin tutumlannm
öğrencilerin akademik başanya ilişkin
inançlanm etkilediğini de vurgulayan Alan-
tar, "Anne-babalarm, çocuklanmn, ilgi ve
yeteneklerini göz ardı ederek gerçekçi otaıa-
yan beklentiler içinde olmalan veya eğitime
önem vermemekri öğrenme güdüsünün
azalmasına yol açabilir'' diye konuştu.
Alantar. ailelere şu önerilerde bulundu:
• Çocuğunuzu eğitirken kararh ve adil dav-
ranın, makul bir disiplin uygulaym.
• Çocuğunuza evde sorumluluk üstlenme-
sini öğretin.
^ Çocuğunuzla okulu hakkmda konuşun,
onu dinleyin.
^ Kendilerini yetkin hissetmesini sağlayın.
^ Çocuğunuza yarduncı olurken ödül ve
yaptınmlan dengeleyin.
• Evinizin sakin bir köşesini çocuğunuzun
çalışma alanı olarak düzenleyin.
amaca en uygun biçimde, en ekono-
mik, en etkin olarak kullanma bece-
risidir. Her başannın arkasuıda doğ-
ru plan yatar. Bu plan doğru prog-
ramlarla tamamlanır Eğer plan ve
programın "hedefleme" ve "zaman-
lama" süreçleri iyi hesaplanmışsa,
enerji ve organizasyonu iyi yapılmış-
sa başan size gelir. Burada en önem-
li unsur "insanunsuru" ve "bflgTdir.
-ÖSS'de öğrencilerinçok karşüaş-
üğı smavka\gısından vebunun olum-
suz sonuçlanndan söz eder misiniz?
- Kaygı, kişinin bir uyaranla (bura-
da uyaran sınav) karşı karşıya kaldı-
ğında yasadığı, bedensel. duygusal
ve zıhinsel değışimlerle kendini gös-
terenbir ayanlmışlık durumudur. Bir
anonim söz vardır: Kaygı, yannın fa-
resininbugünün peynirini yemesidir.
Suıav kaygısı ise bir sınav öncesinde,
sına\ arasındaduyulanendişe.korku
ve rahatsızhğın bıreyde yarattığı so-
nuçlardır. Bukaygı sonucunda, öğren-
cinin bilgi transferi engeüenir, dü-
şünce organizesinde zorluk yaşanır.
dikkatte azalma ve daralma meyda-
na gelir, zihinsel becenler zayıflar,
enerji tûkenir, paniğe neden olunur ve
somatik hastalıklar da dahil fıziksel
rahatsızlıklar yaratır.
- ÖSS'ye girecek bir öğrenci sınav
kaygısı üe nasü baş edebuir?
Talim Terbiye Kurulu Başkanı Selçuk, eğitimde 'zihniyet sorunu' olduğunu söyledi
'Sistem demokrasiye duyarsız'
ANKARA (Cumhumet Bûrosu) - Milli Eğitim
Bakanlıgı (MEB) Talim ve Terbiye Kurulu Başka-
nı Prof. Dr. Ziya Selçuk, eğitim sisteminde "züuü-
yet sorunu* olduğunu söyledi. Eğitim sisteminin
ekonomiye de demokrasiye de duyarsız olduğunu
sa\Tinan Selçuk, "Türidye'nin bu eğitim sistemiyle
100. yüını karşüaması olanaksız" dedi. MEB Talim
Terbiye Kurulu Başkanı Selçuk. dûn TED Ankara
Koleji VakfVnda MEB'in ilköğretim okullan 1-5
sınıflan için hazırladığı yeni öğretim programının
tanıtım toplantısına katıldı. Pilot bölgelerde uygu-
lanan yeni öğretim programının sonuçlaruu anla-
tan Selçuk, ülkedekı eğitim sistemmi de değerlen-
dirdi. "Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu
yana eğitim sisteminde hiçbir değişiktiğe gidilmedi-
ğmi" dile getıren Selçuk,
eğitim sisteminde "yapısal
dönüşüm" yaptıklannı söy-
ledi. "Eğitim alanındaher
dönemde herkes aklının yet-
tiği bir şe^ler yapnuş" diyen
Selçuk, şöyle konuştu:
"•Burada asılsorun zihnrvet
sorunu. l lkder dünyada
ber on \ılda bir eğitim refor-
muna giderler.
Türkive'nin bu eğitim siste-
miyie İ00. vıhnı karşdanıası-
nı düşünmek olanakso.
Me\ cut sistemle ekonomiyi
de demokrasİNİ de harekete
geçirmek olanaksız."1
Mevcut eğitim sisteminin "insani gelişmi|ük en-
deksi ölçüderinden çok gerikrde^ ve "ekonomi üe
demokrasiye duyarsız" olduğunu kaydeden Sel-
çuk, "Yapdacak tek şey, zihninia kime kira>a vere-
ceğinize karar vermektir" dedi. Selçuk, "Avrupa
Biniği vizvonunu ölçüt alan" bir yapısal dönûşüm
içınde olduklannı söyledi. Günün sorununun "kü-
reselrekabet" olduğunu dıle getiren Selçuk, "Bir
millete yapdacak en kötü şey, onu kendi kültürü
içine hapsetmektir. Bu aruamda biz ulusakı değiliz.
Küreselci de değiliz. Muasır medeniyeüer
soiyesine ulaşmak için kinû zaman ulusalcu, kimi
zaman küreselci da\Tanıyoruz" diye konuştu. Tür-
kıye'de mevcut kurumlardaki eksüdikleri değiştir-
mek için çahşmalannı sürdürdüklerini belirten
Selçuk, "BizTündye'yi değiştirdik" dedi.
• MEB
Talim Terbiye
Kurulu
Başkanı Prof.
Dr. Ziya
Selçuk, "Bu
eğitimle
ekonomiyi de
demokrasiyi
de harekete
geçirmek
olanaksız"
dedi.
Köy okulu yepyeni oldu
Uludağ Üniversrtesi'nin öncülüğünde
100'ü aşkın Toplum Gönüllüleri Vakft
fTOG) gönüllüsü, köy okulu onardılar. Tür-
kiye'nin dört bir yanından geten üniversi-
te öğrencileri, Kayapa Beldesi Güngören-
ler Köyü'nde bulunan ilköğretim okulunu
baştan aşağıyenilediler. TOGYönetim Ku-
rulu Başkanı Ibrahim Betil, bu ulusal pro-
jeyletoplumsal duyartılığı getiştirmeye ça-
lıştıklannı belirterek "Bu projenin heraşa-
masında gençler var. Kendi belirledikleri
projenin uygulamasını da onlaryürütüyor"
dedi. Proje sorumlusu Burcu Çelebtoğlu,
okulun her yerini onardıklannı belirterek
"Badana yaptık, depoyu da kütüphaneye
çevirdik. Bunlan çocuklaria beraber ya-
parak onlann da bu işi sahiplenmesini sağ-
ladık" diye konuştu.(SEDA AKDOĞAN)
- Kaygıyıkontrolaltınaalmanınbi-
nnci yolu sınavdan korkmamaktır.
Öğrenci kendini başansız olma fobi-
sindenkurtarmalıdrr. Yüksek beklen-
tiye girmemelidir. Zamanı etkili kul-
laranalıdır. Sorumluluk bilinci için-
de, göre\ini tam yapmahdır.
Ailelere düşen görevler
- ÖSS sürecinde ailelere düşen gö-
revter nedir?
- Ebeveynlerin unutmamalan gere-
ken en önemli unsur, öğrenciler ken-
di çocuklan olsabüe kendilerinden ay-
n bir kişilikleri olduklannın ayırdın-
daolmalıdırlar. Çocuklan kendiistek-
leri dogrultsunda seçünyapmaya zor-
lamamahdırlar. Onlann seçimlerine
saygı duymahdırlar. Onlar adına ka-
rar vermemelidirler, ancak onlann
kararlannı desteklemelidirler. Yapıcı
bir eleştiri içinde olmalıdırlar. Yargı-
lamakadar çocuğu olumsuz etkileyen
bir şey yoktur. Aile yaptığı özverile-
n asla çocuğun başma kakmamalı-
dır. Onunla paylaşmalı, destekleme-
li ve çocuğunun, başandan daha de-
ğerli olduğunu unutmamahdır.
-Biröğretimprogrammayeıieşeme-
nüş öğrenciler için ne drjeceksiniz?
- Yaşamda en büyük başan anlam-
lı. doyumlu ve mutlu bir yaşamı ger-
çekleştirmektır. Bilinmelıdir kı her
zaman bır seçenek daha vardır.
Mobil Bilgi Pvojesi
Sonuçlar
'cep'ten
gelecek
AÎSKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
Millı Eğitim Bakanhğı (MEB) ça-
hşanlan ile öğrenci ve veülerin
cep telefonu kullanarak istediği
bilgilere erişimini öngören MEB
ve avea işbirliğinde başlatılan
"MobÜ Bilgi Projesi* tanıftldı
avea Genel Müdürü CahitPaksoy,
dün Hilton Oteli'nde yapılan taru-
tun toplantısında projeden, öğren-
cilerin, öğretmenlerin ve aileleri-
rün yararlanacağmı söyledi. Pak-
soy, "Artık smava giren bir öğren-
ci, sınav açıklandığı anda cep tele-
fonundan bir SMS ile puanını gö-
reböecekw
diye konuştu. avea Ge-
nel Müdürü Paksoy, projenin tüm
altyapı masraflannı avea'run karşı-
layacağını, projenin kâr amacı
taşımadığını ve projeye başlangıç-
ta 3-4 milyon dolar yatınm
yapılacağmı belirtti.
ÖSS'ye tepM
Gençlerden
protesto
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
Milli Eğitim Bakanlıgı (MEB)
önünde toplanan "Sosyalist Gençlik
Derneğ4" üyeleri ÖSS yanıt anahtar-
lannı yırtarak sınav sistemini ve
ÖSS'yi protesto etti. MEB önünde
toplanarak "ÖSS Kaldırüsın. Üniver-
site Hakkımı İstiyorum" yazılı pan-
kart açan grup, burada bir basın
açıklaması yaptı. ÖSS'nin günlerdir
tartışıldığı, ancak bu tartışmalann
MEB tarafından dikkate alınmadığı
ifade edilen açıklamada, ÖSS'nin
kaldınlması istendi.
MATEMATİK ÖĞRETMENİ MUSTAFA AVŞAR YAZDI
Güneşinyolculanna şiir
tstanbulHaber Servisi - Matematik
öğretmeni Mustafa Avşar'ın
"Güneşe öden Yol ve Yokulan*
adh şiir kitabı çıktı. înkılap
Kitabevi'nden çıkan eserin
editörlüğünü Şener Kav-a, kapak
tasanmını da Ozden Tekin yaptı.
Mustafa Avşar'ın arkadaşı ve
îstanbul Yüksek Öğretmen Okulu
Müdürü Şener Kaya, kitaba
yazdığı önsözde, Avşar ile ünlü
yazar Anton Çehov arasında bazı
benzerlikler gördüğunü belirterek
u
Avşar, yoksul bir ailenin çocuğu iken kendi
ga>Tetivie parasız yaûh okullarda
vükseköğrenimini tamamladL Ha\aü boyunca
yoksul çocuklara parasız matematik dersi
verdi; Çehov'unyoksul halkı muayene ettigi
gibr ifadesini kullanıyor. Kitapta;
yazar Ayşe Kulin, oyuncu Yıhnaz
Erdoğan, resim ve minyatür
sanatçısı Gûnseti Kato'nun da
aralannda bulunduğu çok sayıda
kişiye yazümış şiir, bu kişilenn
fotoğraflanyla birlikte yer alıyor.
Ardahan'ın Gölgeli köyünde 1935
yılında doğan Mustafa Avşar,
köyünde okul olmadığı için 13
yaşına gelince okumak üzere
Samanbeyi Köyü'ne gitti. Kars
Cilavuz Öğretmen Okulu'nu bitiren
Avşar, daha sonra Balıkesir Eğitim
Enstitüsü'nden mezun oldu. Van, Ordu,
Ardahan ve tstanbul'da çeşitli okullarda görev
yapan Avşar'ın "Bir şiir mi? Bir Öykü mü?"
adlı bır kitabı daha bulunuyor.
JtivRENİBÜTÜNEDELİM'KUMYAYINLAIU'NDAN ÇIKTI
Kaya'dan yeni kitap
tstanbul Haber Servisi - Şaır
Osman Kaya'nın "EvTeni
Bütün EdeHm" adh şiir kitabı
yayımlandı. Kum
Yayınlan'ndan çıkan kitapta,
şairin güncel olaylara da
gönderme yapan çok sayıd:
şiiri bulunuyor. Kapak
tasanmını Fikret Karadeniz'in
yaptığı kitabın önsözünde, "En
siradan bir konuyu bite
bUdiğinıiz sözcüklerte duygu
deryasina dönüştüren, doğru
buİmadığuu yalnızca başkasmda değiL,
aym duyartüıkla kendinde de eleştirerek,
böylelikk şairin, düşünürün en önemli
yanlanndan birini yaşamıyla da
büieştirmektedir" demlıyor. Artvın'in
Ardanuç ilçesinde 1947'de
doğan Osman Kaya, 15
yaşmdayken bir arkadaşıyla
birlikte önce îstanbul'a, sonra
da Adana'ya gitti. 19
yaşındayken 2 kitabı
yayımlandı. FarukNafiz
ÇamhbeL Behçet Kemal Çağlar,
Cemal Safi ve Halfl Soyluer gibi
çok sayıda ünlü şairle dostluğu
olan Kaya'mn, bazı şiirleri
bestelendi, bazılan da çeşitli
gazete, dergi ve araştırmalarda
yayımlandı. Osman Kaya'nın, "OkuHar
Sesleniyor", "Yeşil Ada'nın Acı
Destanlan", "Elleme", "Yaylalar^,
"Yaşanumdan Çizgüer" ve "Bir Ömrün
Şiirteri" adlı kitaplan bulunuyor.
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
Ylne Başa Döndük...
Avrupa Biriiği'ne gittiği varsayılan yoldaatilan her
adımdayeniden başadönüyorolmamızı neredey-
se kanıksar olduk.
Şunu söylemek pek yanlış olmaz sanınm: "Ne
Avrupa Birtiği kendisini ve Türkiye'yi, ne de Tür-
kiye Avrupa Birliği'nin kurallannı gereği gibi bili-
yor."
Tabii bu yargı, kurallan dışlayıp politikyönden ba-
kılınca tutarsız sayılabilir, Ve denebilir ki "Avrupa
Biriiği en azından Türkiye'de Cıye olmak için iste-
yeceği her ödünü vermeye hazırbir ortam bulun-
duğunu biliyor. O nedenle de sıraya koyduğu özel
istekleri zamanı geldiğinde gündeme getiriyor.
Avrupa Biriiği'ni bilmemek gerçekte bize özgü bir
durumdur."
Fransa ile Hollanda'da ABAnayasası'na hayırde-
nilmesiyle Biriik içinde başlayan kargaşayüzünden
üye ülkelerbite gelecekkaygısına düşmüş durum-
da. Kendilerini kurtarmak için almalan gereken ön-
lemleri tartışırken yeni üyelerin geleceğini düşün-
mek işlerine gelmiyor.
Nezaket cümleleri ileverdikleri sözü yoksayma-
maya çalışıyorlaro kadar. SadeceTürkiye, birspor
müsabakası yapıyormuşcasına "Bastır Türkiye"
tezahüratının etkisinde kalıp başanlı olacağını sa-
nıyor.
• • •
Avrupa Biriiği Dışişleri Bakanları Türkiye'nin
1963'teki Ankara Anlaşması'nı aralannda Güney
Kıbns Rum Yönetimi'nin de bulunduğu 10 yeni
üye ülkeyi de kapsayacak biçimde genişletmesi-
ne ilişkin karannı "mürekkebi kurumadan" denile-
bilecek bir hızla onaytayıverdi.
Türkiye, 3Ekim'de müzakere sûreci başlarsa, im-
zalayıp Birliğe verdiği ek protokolü, Türkiye Büyük
Millet Meclisi'nın onayına sunacakmış.
TBMM'deki onaylamasırasındada "KuzeyKıb-
ns Rum Yönetimi'nin tanınmadığı" çekincesi ko-
nulacakmış...
Oysa ek protokolü imzalamanın tanıma anlamı-
na geldiğini, Türkiye'nin kendi kendisine gelin-gü-
vey olmasının hiçbir kıymeti siyasiyesi olmadığı
yıllardan beri yazılip çiziliyor, yazılıyor ama "haydi
bastır" tezahüratı içinde kaynayıp gidiyor.
• • •
Ekprotokolün dışişleri bakanlan tarafından onay-
lanmasının ardından yaşanacaklar da nedense
ciddiye alınmıyor.
Birkaç gazete ve diğer gazetelerdeki birkaç kö-
şe dışında, ek protokolün Türkiye'ye yüklediği yü-
kümlülükler okurlann bilgisinden kaçınlıyor.
örneğin, Güney Kıbns Rum Yönetimi (GKRY) böl-
gesinde yayımlanan Filelefteros gazetesindeki bir
habere medya iltifat etmekten kaçındı.
Oysagazete "GKRY'nin Ankara'da birbüyükel-
çilikya da birbüro açma isteğiniAvrupa Biriiği'ne
bildirdiğini" yazmıştı.
Haberde başvuru gerekçesi de şu cümlelerle
yer alıyordu: "Türkiye'nin AB üyelik müzakerele-
hnin başlamasmdan sonra, çeşitli konularda ken-
di gdrüşüne başvurulacağını ve tutum beliheme-
si gerekeceğini, o nedenle Türkiye'de olup bite-
ni takip edecek bir büyükelçilik ya da en azından
bir büro açılmasının gerekli olduğu..."
• • •
llgili bakan, lobi çalışmalarında bulunmak ve ta-
nışmak için Brüksel'e gitti.
Biryandan müzakerelerin 3 Ekim'de başlayaca-
ğı iç kamuoyuna ısrarla duyurulurken öte yandan
müzakerelerin 3 Ekim'de başlatılması için lobi ça-
lışması yapmayı düşünmekteki çelişkiyi anlamak
zor.
Çünkü sorun, müzakerelerin başlaması değil,
sona ermesi ve şayet sona ererse de "ayncalıklı
ortakhk" statüsüne bağlanmaması.
oerinc@curnhurtyet.com.tr.
Yaşa göre seçilmell
Yanlış oyuncak
zararveriyor
tstanbulHaber Servisi - Oyuncaklar, çocuğun
yalnızca eğlenmesine değil, düşünmesine, ar-
kadaşlanyla ilerişim kurap paylaşmayı öğren-
mesine de yarduncı oluyor. Ancak uzmanlar,
çocuklara zarar vermeyecek, yaşlanna uygun
oyuncaklar seçümesi gerektiğine dikkat çeki-
yorlar. Çocuk Hastalıklan Uzmanı Dr. Gülperi
Pınarcık. büyük kentlerde oyun alanlanrun gün
geçtikçe daralmasının çocuklann eve mahkûm
olmalanna neden olduğunu belirterek sokağın
yerini evdeki, sayılan gittikçe artan oyuncakla-
nn almaya başladığını anlattı. Pınarcrit, "Çocu-
ğunuza oyuncak atarken vanmayan, pattama-
yan, yıkanabilir, kopanlma>an, alerjik etkisi ol-
mayan oyTincakiar tercih edin'' dedi. Pınarcık,
yaşa göre oyuncak seçiminde göz önünde bu-
lundurulması gerekenleri şöyle sıraladı:
• tlk ayda görme, işitme fonksiyonlannın ge-
lişmesinde yatak üzerine asılan müzikli oyun-
caklar gibi, sesli, hareketli, renkli objeler ol-
dukça önemlidir.
• 6 ay sonrasında onırabilen bebeğe plastik
renkli halkalar, küpeler, tüyü dökühneyen pe-
lüş oyuncaklar verilebilir.
v' 9 ay sonunda ses çıkaran toplar, iç içe geçe-
bilen halkalar, kutular, çocukta denge gibi be-
cerileri geliştirebilir.
• 1 yaş sonrasında sepet, tabure, sesli telefon,
top, hareketli arabalar tercih edilebilir.
• 2 yaşında ise büyük parçalı legolar ideal
oyuncaklardır.
*/ 3 yaşında üç tekerlekli bisiklete binebilir,
oyun hamuruyla oynayabilir.
v' 3-6 yaş arası, grup oyunlan ön plandadu.
Legolann boyutlan küçülebilır. Tuşlu müzik
aletleri, boyama çalışmalan ideal oyuncak-
lardır.