19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 HAZİRAN 2005 PERŞEMBI OLAYLAR VE GORUŞLER EVET / HAYIR OKTAY AKBAL Eski Giysileri Ne Yapmalı? Eski giysiler ne yapılır? HCilo alırsınız, giyemez olursunuz? Zayıflarsınız, bollaşır. Bir kazaya uğrar, yırtılır. Bıkarsınız, değiştirmek istersiniz. Ya da bir yakınınızı yitirirsiniz, onun giysilerini, pabuçlannı, şapkalannı bir ihtiyacı olana verirsiniz... Ya da bir bohça yapar, Bitpazan'na götürürsü- nüz. Kapı kapı dolaşırsınız. O da olmadı, evinizin önünden geçen "Eskileralay*m"cty\ çağınr, çekişe çekişe pazartık edersiniz. Ama eski giysileri açık artırmaya çıkarmayı dü- şünebilir misiniz? Bir zamanlar Amerikalılann kul- lanılmtş pantolonlannı, iç gömleklerini, külotJannı ucu- za alıp kullanmak da moda o-fmuştu? Üstelik de o çamaşırtan bıle gururla giyen lerimiz vardı. Ziya Osman Saba'nın "Batıamın Elbiseleri" ad- lı öyküsünü anımsadım. Utanarakdaolsa, çaresiz- likle babasının takım elbisesini, paltosunu eskici- lere nası! satmaya çalıştığını anlatıyordu. Zaman za- man hepimizin yaptığı bir şey. Nerden geldik bu konuya? Gazetelerde okudum, fotoğraflan da çıktı! Baş- bakan Tayyip Bey'in ayakkabısı, ceketi, pantolo- nu açık arttırmaya çıkanlmış; bir hayranı da epey- ce bir para ödeyerek hepsini almış!.. Tayyip Bey'in t/caret adamı olduğunu biliyoruz. Zenginliğini o yo(- da yapmış! Demek şimdj de eski giysilerini paraya çevirmekte yarar görmüş!.. Oysa, ona yakışanı, Başbakan olduktan sonratekmil giysilerini yenileş- tirdiği, eskilerine gerek kalmadığı için onlan yoksul- lara dağrtması değil miydi? Işin tuhafı, o giysileri para ödeyip alan kişi, ne yap- mış? Paltoyu, ceketi evinin saüonuna asmış, ayak- kabıyı da aynanın önüne yerieştirmiş! Sanki kutsal- lığı olan "emanetlermiş gibı... Gelen giden görsürt de Başbakan'ına olan derin sevgiyi, bağlılığı anla- sın diye mi?.. Ama yetmez kü.. Tayyip Bey'in iç ça- maşırfan ne güne duruyor? Iki yıl mı kaldı? Tayyip Bey 2007'de bir de Çan- kaya'nın konuğu olursa, bu eski giysiler bir kat da- ha değer kazanacaktır. Çok kalmadı, günü gelir bunudagörürüz... Şimdiye kadar hiçbirbaşbakanın, cumhurbaşka- nının eski giysileri haraç mezat satışaçıkanlmamış- tı. Kimsenin aklına böyle bir şey gelmemişti. Onlar giymediklerini fakir fukaraya verdiler. Giysilerinin para edebileceğıni düşünemediler! Görmediğimiz, bilmediğimiz, düşünemediğimiz işlerie, davranışlarla karşı karşıya kalıyoruz. Hem de bunu "Demokrasi bizim için amaç değil, araçtır", "Hıçkınklanmızı içimize gömüyonız" diye iç çe- kenlerin davranışlannı ibretle seyrederek... Özel Televizyonlanmız, Kültür ve Ahlakımız Aydlll O L G U N Eski TRT Yayın Denetleme ve TV Drama Repertmar Kurullan Başkanı son günlerde özel televizyonlarla il- gili şikâyetler doruk noktasına ulaşmış bulunuyor. Genelkunnay Başkanımız Sn. Orgeneral Hflnıi Özkök bile bu yayınJardan yakı- ruyor. TRT'deki 30 yıllık hizmetimin 10 yı- lını programlan denetleyen "denetim" biri- minde geçirmiş bir görevli olarak özel tele- vizyonlarla ilgili görüş ve düşüncelerimi açık- lamada yarar gördüm. Her şeyden önce bilinmesi gereken ger- çek, özel televizyonlann günümüzdeki tar- tışmalı durumlannın kendi öz yönetimleri kadar halen yüriirlükte olan 3984 sayılı RTÜK Yasası'ndan kaynaklandığıdır. Halen yüriirlükte olan 2954 sayılı TRT Ya- sası radyo ve televizyon programlannın ek- rana getirilmesınden önce denetlenmesine amirdir. Yasanın 31. maddesine göre tüm programlar yayından önce metin ve görüntü denetiminden geçerler. Bir hata veya aksak- lık varsa yayından önce düzeltilir. Bazılannın iddia ettikleri gibı "denetim" "sansür"değil- dir. Kaliteyi koruyucu ve yanlışı önleyici bir gereksüıimdir. Bu uygulama TRT'de 1983 yı- lından bu yana araliksız devam etmektir. Özel televizyonlann tabı olduğu 3984 sa- yılı RTÜK Yasası'nda bu durum tamamen ter- sinedir. Yasanın 25. maddesi gereğı özel TV yayınlan, yayından önce herhangi bir dene- time tabi tutulmazlar. RTÜK ve yargı, yayın- larda sakıncalı ve hatalı bir durum varsa bu- na ancak yayından sonra el koyabılir. Böy- lece toplumu rahatsız edici programlar hıç- bir engele uğramadan yayımlanmış olmak- tadır. Kısacası tam bir "istim arkadangebin" sistemi! Vurgulayacağımız önemli bir olgu da 3984 sayılı Yasa gereği RTÜK üyelerinın TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerce seçimidir. Geçen yıl yasanın bu maddesi tarafsızlığa aykın görülmüş ve maddede bir düzenleme yapüarak dokuz üyeden dördünün yükse- köğrenim kurullan ile Basın Konseyi ve MGK'den gösterilen adaylar arasından se- çilmesi öngörülmüştü. Ancak yapılan itiraz- lar üzerine Anayasa Mahkemesi bu değişik- liği durdurmuş ve böylelikle eski maddenin uygulamasına dönülmüştü. Bu yüzden de Fatih Karaca başkanlığındaki RTÜK üyele- ri on yıl görevde kalabilmişlerdir. TBMM'nin bu uygulamayı düzeltmesi beklenirken geçen hafta gerçekleştirilen anayasa düzenlemesi ile dokuz üyenin altısının iktidarpartisi AKP'den, üçünün de muhalefet partisi CHP'den olma- sı yasalaştınlmıştır!.. CHP'nın üç üyelikiçin bu düzenlemeye karşı çıkmaması onaylana- cak bir durum değildir. CHP'nin üç oyla ku- rul çahşmalanna hiçbir etki yapamayacağı açıktır. Görünen odur ki CHP'nin bu konu- daki amacı birkaç yârana maddi olanak sağ- lamaktır. RTÜK'ü elinde bulunduran AKP'nin sağlayacağı politik olanaklann ileride geti- receği olumsuzluklar hiç ama hiç düşünül- memiştir. Bunun bedelini de Türkiye"nin ödeyeceği açıktır. Özel televizyonlann eleştirilen yaymlany- la ilgili kendı olanaklanyla alması gereken önemleri kısaca şöyle özetleyebiliriz: Her şeyden önce büyük önder Atatürk'ün emaneti olan güzel Türkçemizin sulu ağız- larca katledilmesi önlenmeli. kûfrün güldü- rü öğesi olduğunu sanan "oha'h, hıyar'h, bo- mo'hı" güldürü zihniyeti terk edilmeli, ülke ile ilgili belgesel ve öğretici programlara, kültür yayınlanna, edebiyat ve şiir yapıtlan- na, Türk sanat müziği programlanna daha faz- la yer verilmeli, kanlı "mafya" ve Güneydo- ğu'daki "ağahk" sistemini övücü, malum şi- velerin kullanıldığı Türk isimlerini yok sa- yan aldatıcı dramalardan kesinlikle vazgeçil- meli, "evtiük" müessesesinin kutsallığına gölge düşüren *eş bulma ve gelin-kaynana"' dizileri ciddi bir şekilde gözden geçirilmeli, kolay para kazanma olgusunu yerleştiren al- tm ve para ödüllü yanşmalar sınırlandınl- mab, sunuculuk görevlerini ısrarla en seksi kıyafetlerle sunan manken bozması hanım- lann yerine iletişim fakültelerinden mezun ol- muş. yetenekli ve bilgili gençler alınmalıdır. Bu arada, Türk toplumunda hoş görülme- yen gayri meşru yaşam ve bilinen "metres" olgusunun "sayguı birtiktetik", "hayatarka- daşı" gibi tanımlarla ekrana getiribnesinden sakınılmalı. aldatıcı zengüılik gösterüerine yer veren "tele-5how''larla genç kızlanmızın bu yaşamlara özendirilmesinden kesinlikle vaz- geçilmeli. Bazı sanatçılann programlan sı- rasında hiç biünedikleri konularda kötü bir Türkçe ile ahkâm kesmeleri, "Hitler'i Ata- tnrk'le kryaslamak" gibi cahilce davTanışlar önlenmeli, açık oturum yöneticilerinin "bir bflen" havası içinde kahlımcılan azarlamak- tan vazgeçmeleri ve kendi görüşlerini anlat- mak yerine katılımcılara firsat vermeleri sağ- lanmalıdır. Özellikle değineceğimiz birkonu da kadın programlandır. Bu programlann sunuculan son günlerde meydana gelen ve daha ziyade eği- timsiz insanlar arasında oluşan darp ve cina- yet olaylan nedeniyle program hazârhklannı çok ciddi bir şekilde yapmalı, özellikle gece- kondu bölgelerinde oturan ve kırsal alanda ya- sayan eğıtüni az insanlann psikolojik durum- lannı iyi hesap etmelidirler. Bu programlann yaran ortadadır. Ancak programlar reyting uğruna feda edilmemeli, programlara uzman kişilerin de katüması sağlanmahdır. Son olarak vurgulayacağım konu, özel TV'lerin özellikle drama yayınlannda 45 da- kikalık yayın sürecinde 55 dakika reklam ek- lemeleridir. Dramanın son bir dakikasından önce on dakika reklam ekleyerek izleyiciyi ekrana bağlama ve zorla reklam izlettirme uy- gulaması da onaylanacak bir yayıncılık an- layışj değildir. Bu olsa olsa kapkaççılığın ek- rana yansıtılmasıdır. Izleyicinin istisman ve haksız kazançtır. Özel TV'lerin durumu ortadadır. RTÜK Başkanı Sayın Fatih Karaca'nm bu durumun sorumluluğunu reklamcılarla özel TV'lerin yöneticilerinin kurduğu "saadet ziııciriııe!'' bağlaması kabul edilebilecek bir sa\ouıma değildir. RTÜK'ün az da olsa bazı yetkileri vardır. Yargısal kanşıklıklardan dolayı on yıl- dır koltuğunda oturan Sayın Karaca'nm bu uzun zaman süreci içinde pek sesini çıkarma- yıp iş RTÜK'e yeni başkan ve üye seçimine gelince sık sık konuşması ve TV kanallannı dolaşması son derece dikkat çekicidir. RTÜK'e yeni bir hayatıyet getirmenin zamanı gebniş hatta çoktan geçmiştir. Bu arada özel televizyon yöneticilerine de bir tavsiyemiz olacaktır: Özel TV'ler kuruluş amaçlannm para ka- zanma değil, "kültür ve eğitim" olduğunu unutmamalı, tüccar anlayışuun er geç geri te- peceğün bilmeli ve kendi denetim birikim- lerini kurmaya başlamalıdırlar. İSTAP^BUL 1. AİLE MAHKEMESİ'NDEN DosvaN'o. 20O"! 898 Da\ao Oxana Ca^ıle^ \ekıiı Av Engın Sıluşu tarafından da\alı Nıyazı Canıte7 ale\hme avüan boşanına davasında. 'Mahkememı«e venlen 2003 898 esas. 2005 410 karar sa>ılı \e 24 05 2005 tanhh karar ile Islanbul. Böyükçekmece (1782). Kumbur- gaz Merkez Vlahallesı. Cilt. 12. Hane 64 nufiısuna ka>ıtlı, BSN 15, 11495646130 TC \ o l u \'ıctor ve Valeıuına kızı. 29.03.1972 dojum- lu Oxana Carutez ile BSN 8. 15068.^ 1900 TC No'lu Ze\uel ve Fat- ma oglu. 16 08 1947 dogumlu Nıvaa Canıtez'ın bo>anmalanna karaı \enlmij olup. ışbu karar adına teblıgat vapılamavan \e adresı tespıt edılemeyen da\ah Nıvazı Canıtez'e teblıgat yenne kaım olmak üzere ılanen teblığ olunur 14 6 2005 Basm 28382' Sonu Gelmeyen Ulaşım Facialan Prof. Dr. Rana ANADOLU BRASIE Ankam ümv. Haziran 2005 günlü gazete başlıklann- \J dan: Otoyolda ka- za! ÜkokuJ servisi Erva- man yoiunda kaza yapö! 11 yaşmda bir kız çocuğu öMü, 11 yaşuıda bir erkek çocuğunun kolu koptu! Bir başka çocuk felç geçi- riyorl Haberin aynntıian: Beşşeritfiçevrevohındaçi- mentoyüklü TİR, ilkokul servis aracını orta şeritte sıktşürdı, TIR De bir baş- ka kamyon arasında sıkı- şanaraç» Yukandaki bölümce fparagraf) çocuklann ya- www.sonyericsson.com/tr % vvorld flas haberflas haber flas haber flas haber flaş haber flas haber K300İ 5üny£rtcsscr MPF10 OutckShare Yeni Sony Ericsson K300İ sımdı MPF10 kamera ışığı hediyeli. Üstelik 6-9-12 Worldtaksit avantajları ve inamlmaz fiyaöyla. Unutma kameralı telefon senin de hakkın. Sony Ericsson 65 536 renklı ekran Megapıksel boyutunda resim Video kaydı uzel kamera tuşu 4x di|ital zum 12 MB bellek 3D Java' MP3 calma Tek tuşla ıntemet QuickShare* Aru p*fl*sman»n en kofay yolu ralanma ya da ölümleri ile sonuçlanan trajik okul servis aracı kazalannm ilk örneği değil, keşke son örneğiolsa... Çocuklarunız, binbir umutla dünyaya getirip binbir emekle büyüftüğü- müz, yannlanmız... Tra- fik keşmekeşi ve terörü ülkemizde iyi bilinen bir sorun. Nice insanımızı bu yollarda yitirdik ve yitir- meyi sürdürüyoruz. Ül- kemizden inamlmaz tra- fik kazası haberleri dün- ya basınmda, video gö- rüntüleri internette fela- ket magazini işlevini ye- rine getiriyor! Bizim gibi "gelişroekteolan" birkaç ülkeden de benzer trajik ulaşım faciası haberleri geliyor zaman zaman. Ama ya bu okul servi- si kazalan? Böylesi ha- berleri kanıksamak ola- naklı mı? Bir minibüs do- lusu çocuk- genç, altyapı- sı yetersiz yoljarda, bildi- ğımiz trafik keşmekeşi içinde. TIR'lar, kamyon- lar, otobüsler, minibüsler arasındaki servis araçla- nnda ülkemizin geieceği çocuklanmız. Kimlerkul- lanıyor bu araçlan, direk- siyonda kimler var? Bu kazanın içinde yer alan TIR kaçmış! Her zaman- ki haberlerî "Zaten ülkenin ne de çok sonınu var, başka so- runlar. daha önemli so- runiar? Zaten bfe adamol- mayızcanım,AB'ye de al- mıyorlar." Hayır. Biryerlerden başlama- lıyız. Her soru, her sorun önemli, öncelikli. Herbi- rimiz ülke sorunlannın bir ucundan rutmalıyız. Baş- lanan iyiliklere katılmalı, desteklemeli. Mercimek teyze, deprem dede, eroz- yon amca, yalnız kahna- malı. Her birimiz birer tra- fık gönüllüsü, eğitim sev- dalısı, çevreci, kansersa- vaşçısı, organ bağışçısı. tarih tutkunu, her birimiz gönüUü turizmci, her bi- rimiz vatandaş olmahyız. Biz bu güzel ülkenin ya- n cahil yan aydın vatan- daşlan, vatandaş ohnah- yız. Düşünmeli, üretme- Ii, konuşmalı, düzeltme- li, onarmah, uyarmalıyız. lyilikle, güzellikle, ama inatla, ısrarla, kararlıhkla yapmalıyız. • Okul servis güzergâh- lan şehirlerarası yol, oto- yol vb. yüksek riskli tra- fik yükü içeren yollann dışında obnalıdır. Bu bir trafik yönetmelik ya da genelgesi ile sağlanabihr. • Servis saatleri ve bu- na bağlı okul saatleri özel- likle de ilköğretim için trafik yoğunluğunun ol- duğu genel iş başlama-iş bırakma saatlerinin ya- nm-bir saat uzağmda ol- mah. Müfredatı kısaltahm, yaşam sürelerini uzatahm çocuklanmızın. • Dköğretim servis araç- lannı standardize edelım. Okul araçlannın tıpkı ticari taksiler gibi tek bir rengi olsun, kolayca ta- nmsm. Bu araçlar havale- li dolmuş tipi minibüs vb. yerine genis, ağır, yeri kav- rayan, güçlü ve dayanık- lı tek tip araçlar ohnah. Araçlann emniyet ke- meri, kapı pencere emni- yet sinyali uyanlan gibi iç, sağlam geniş tamponlar, büyük fren lambalan, araç üstünde kolayca görünen dikkat, dur vb. trafik uya- n işaretleri gibi dış gü- venlik özeüikleri ve diğer teknik standartlan belir- lenmeli, belirli ise iyileş- tirihneli, bunlara uyulma- lı, taviz vermeksizin de- netlenmelidir. • Okul servis aracı sü- rücülerini kısa süreli bir eğitime tabi tuttuktan son- ra sertifika verelim ve bu sertifikasyonun birkaç yü- da bir tazelenmesini sağ- layalım. Bu eğitim kap- samında sadece rutin tra- fik kurallannın tekran ve direksiyon eğitimi değil, riskli trafik durumlann- da doğru tutum, güvenli sürüş,risktenkaçınma vb. özelhkh noktalaryer alsın. Servis şirketlerini ve sü- rücülerini denetleyelim. • Trafik uyan ya da ce- zası alan okul servis sürü- cüsünü işten, belli sayıda trafik cezası alan servisi tümden işten el çektire- cek yasal düzenlemeleri yapalım. Caydmcıhk sağ- İamak adına katı kurallar uygulamaya koyma zo- runluluğunu görmezden gelmeyelim. AB için değil, kendi in- sanumz için daha iyi, da- ha güvenli, daha çağdaş yaşam koşullannı sağla- yahm. Eğitelim, eğitile- üm. \ PENCERE CumhuniyetAydınlanma'mn Gazetesidir.. Gazetenin başlığı pek hoşuma gitti.. Birlikte okuyalım: "Cumhuriyet okurtan sadece 'Aydınlanmacı ya- zar' istiyor..." Ne isteyecekti CUMOK?.. "Karanlıkçı yazar" mı isteyecekti?.. Bir süredir ülkemizde 'Aydınlanma'ya karşıt olanlar medyada barbut oynadıklanndan bu baş- lığa şaşmak gereksiz... Dinci gazetenin ikinci başlığı mantık çarpıklığı- nı büsbütün ortaya koyuyor: "Cumhuriyet gazetesi bir süredir her çarşam- ba ve tam sayfa olmak suretlyle 'Söz Okurun' di- yor... Burada yayımlanan yazılardan anlaşılıyor ki, Cumhuriyet okurtan, gazetelerinde llhan Selçuk, Oktay Akbal, Deniz Som vb. 'Aydınlanmacı'ya- zartardan başkasını görmek istemiyor... İyi oldu bu sayfa; Cumhuriyet'in 'okur proWni pek güzel an- latıyor..." (Yeni Şafak, 14.6.2005) Aydınlanmacı yazann karşıtı ne?.. Bir kez daha vurgulayalım: Dinci yazar!.. Fikir özgürlüğü, laiklik, demokrasi Avrupa'da 'Aydınlanma' ile gerçekleşti... Okul çocuğunun bilmesi gereken bir gerçek bu!.. Galile ile başlayan bilimsel devnmin tohumla- dığı laiklik, özgür aklın siyasete yansımasıyla kili- se devletini yıktı; 'aydınlanmacı'nın 'dinci'yi dev- let düzeninden tasfiyesiyle demokrasi mayalandı... Atatürk devrimı Islam dünyasında ilk ve tek Ay- dınlanma Devrimi'dir... - Nereden belli?.. - Hukuk düzenıne bak!.. Bugün bizdeki "türbancı erkek-kadın politika- cı" ne evlenme hukukunda, ne mirasta dinci hu- kuku, daha başka deyışle şeriat kurallannı ister... Dinci ikiyüzlüdür.. Kuran'daki tesettürü ister; ama öteki hukuk ku- rallannı es geçer... • Cumhuriyet gazetesinde dinci-mürteci-lslamcı yazar yoktur, olamaz!.. Bu kural hem Aydınlanmacılığın, hem Atatürk- çülüğün, hem bilimselliğin, hem fikir özgürlüğünün kaçınılmaz mantığından doğuyor... Kimi yazanmız liberalizme, kimi yazanmız sos- yalizme, kimi devletçiliğe, kimi de bu alanda baş- ka eğilimlere dönük olabilir. Zaten bu tür meslek- ler Aydınlanma Devrimi'nden sonra türemiş fikir üre- timlerinin siyasette geçerli olmalanyla gazete say- falanna yansımış, yandaşlannı bulmuştur... • 'Söz Okurun' sayfasının işlevi açık seçik... Cumhuriyet dünyada eşı bulunmayan bir gaze- te.. İlk Ulusal Kurtuluş Savaşı'ndan sonra liderin is- teğiyle kurulmuş.. Islam dünyasında ilk Aydınlanma Devrimi'nin ilk sözcüsü.. Çalışanlann gazetesi.. 'Söz Okurun' sayfasında görüldüğü gibi okur- lann düzeyi gazetenin çalışanlanyla eşdeğerii.. Cumhuriyet inanca sonuna dek saygılı.. Akıl ve bilimde tartışmaya sonuna dek açık... Gücümüzün kaynağı fikirlerimizin saydamlığın- dan doğar; bütün yazarlanmız elbette Atatürk'ün Aydınlanma Devrimi'ne gönülden bağlıdırtar... ŞtŞLİ 1. AİLE MAHKEMESt'NDEN EşasNo: 2003/1204 Davacı Nükhet Özkan tarafından davalı Sclün Öz- kan aleyhine ikame olıman boşanma davasında, Maslak Cad. Denizbank AJt Sıteleri Ko:34 Reşitpa- şa adresinde teblıgat yapılamamış, yapılan araştınnada adresı tespıt edilememiş olduğundan davahya dava dı- lekçesi ve duruşma gûnünün ilanen tebliğıne karar ve- nlmiştır. Davalı Selım Özkan"ın duruşmanın atılı bu- lunduğu 9.9.2005 günü saat 13.45'te mahkememızde duruşma salonunda hazır bulunması veya kendisini bir vekılle temsil ettirmesi, mazeretsiz olarak dunışmaya gelmediği veya kendisini bir vekille temsil ettınnediği takdırde yokluğunda cereyan eden işlemlere itiraz ede- meyecek hususu davetiye yerine kaim olmak üzere HlJMK'nun 213 ve müteakip maddesi gereğınce ila- nen tebüg oiunur. 14.06.2005 Basın: 28229 GAYRİMEIVKÜLÜN SAI1ŞİLANIDIR DEINİZLİ (2) SULH HUKUK MAHKEMESİ SAIIŞ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN DosyaNo: 2004 lOSatış Izale-ı şiiyuu yolu ile satışına karar verilen taşın- mazınılanı Denizli Merkez Feslikan Mah. 21 ada, 9 parsel, 161.50 m2 taşınmaz üzerinde bodrum + zemın kat + üç katlı betonarme karkas tarzında yapılmış zemın ve ikı katı bitirilmiş 3. kat ise kaba ınşaattır. Imaı duru- mu: Kat adedi 7. bına yük. 21.50'dir. Taşınmaz 151.742.40 YTL bedelle Denizli yeni Adliye binasın- dakı izale-i şüyuu satış odasında açık ıhale ile satışı yapılacaktır. Satış peşin para iledir. Alıcı isterse bir kez ve 10 günü geçmemek üzere süre venlebilir, KDV, tellaliye ve damga vergisi alıcıya aittir. 1. l'inci satışın: 22.07.2005 günü saat 09 30 ile 09.40 araso olup bugün verilen fiyatlar mubammen bedelin % 60'ını ve satış masraflannı karşılamadığı veya müşte- n çıkmadığında: 2'nci satışın: 01.08.2005 günü aynı yer ve saatlerde olmak üzere muhammen bedelin % 40'ını ve satış masraflannı geçmek kaydıyla ihale edijecektn". Satış peşin para iledir. Alıcı isterse bir kez ve 10 günü geçmemek üzere süre venlebilir, KDV, tellaliye ve damga resıru alıcıya aittir. Satışa katılmak isteyenlerin muhammen bedelin % 20'sı kadar nakit ya da milli bir bankadan teminat mektubunu ibraz et- tikleri takdirde satışa katılabıln-ler. Satışa katılanlar şartname münderecatmı aynen kabul etmiş sayılacak- lardn-. 3. Ipotek sahibı afacakhlarla diğer ılgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklanaı hususiyle fa- iz ve masrafa dair olan iddıalannı dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde haklan tapu sıcili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır. Daha fazla bilgi alırıak ısteyenlerin Satış Müdürlüğümüzün 2004^0 satış dosyasına müracaat etmeleri, satışa girmek ıste- yenlerin satış gün ve saatinde satış mahallinde hazor bulunmalan ilan olunur. 07.06.2005. Basın: 28123
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle