27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 HA2\ RAN 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET Yedi yıldız Başbakan, yedi y-ıldızlı birotel açtı. Turizm Yazarlan ve Gazetecileri Derneği Başkanı Kerem Köfteoğlu ise "Dünya Tunzm Örgütü, Uluslararası Otelci ve Restorancılar Birliği il*e Türkiye'den Kültür v e Turizm Bakanlığı'nın yönetmeliklerinin hıçbtrinde 'yedi yıldızlı' diye bir tanım bulunmuyor. Aynca bu tür ssınıflandınmalan kendi kendilerine yapanlann Küttür ve Turizm Bakanlığı tarafından cezalandınlması gerekiyor" dedi. Fakat burası Türkiye... Bırakın Bakanlığın ceza kesmesini, kurdeleyi Başbakana kestirip kendi kendilerini ödüllendıririer bile! SAYFA 17 - Anadolu takımlan süper ligden çekilecekmiş... "üg zaten çekilmez haldeydi!" DIŞİŞLERİ Bakanı Abdullah Gül olayı, ancak ilkel toplumlarda karşılaşılabilecek bir davranış olarak tanımlıyor. Olay ne? Erzurum'da Atatürk Üniversrtesi'nin diploma törenine türbanlı veliler alınmamış. Hatta velilerden biri türbanını boynunu açık bırakacak şekilde "başörtüsü" gibi bağladığı halde kapıdan geri çevrilmiş. Dışişleri Bakanı Gül, itkellik olarak tanımladığı bu olayın bazılannın vicdanlannın sesini dinlemesine yol açmasını temenni ediyor. Protokol kurallannı çok iyi bilen Dışişleri Bakanı böyle söyleyince akan sular durmalı... Ancak Dışişleri Bakanı'na olay yanlış aktarılmış olmasın. Çünkü söz konusu tören, Bakanın memleketi Kayseri'nin bir köyünde bahçe içinde yapılan sünnet töreni, düğün veya nişan değil. Universite salonunda düzenlenmiş bir diploma töreni. Bu tür törenlerin hep bir adabı, edebi olmuştur; olacaktır da. Ömeğin, kırmızı dipli İlkellikbalmumuyia davet edilseniz bile şalvann altına şıpıdık tertik giyip diploma törenine katılamazsınız. Türbanını üstten baglayıp "başörtüsü" yaptığını sanan basma fistanlı kadının kocası gibi bu tür davetlere kemeri göbek altına düşürülmüş pantolonun üstüne yaka bağır açık bir gömlekle de katılamazsınız. Aynca bu tür törenlerin bir "davet sahibi" vardır ve davet sahibi gerekirse illa türbanlı olması gerekmez, giyimi uygun olmayan davetlileri kapıdan geri çevirebilir. Işte bu nedenle bazı davetiyelerde, "koyu renk elbise" uyansı yapıldığı da olur. Bütün bu kurallar tabii ki bir "yönetmelik" ya da "genelge" ile kâğıda dökülmemiştir. Davetlere katılma kurallan, çağdaş toplumlarda bir yaşam biçimine dönüşmüştür. Çağdaş toplumlarda bir universite salonunda düzenlenecek diploma törenine ya da bir otelin balo salonunda düzenlenecek mezuniyet yemeğine giderken ne giyileceği, nasıl giyileceği bellidir. Bayanlar, kuaföre gitmese bile saçını şöyle güzelce tarar, kendince bir şekil verir. Erkekler kravat takan tıraş olur. Sonuçta köy bahçesinde kavak ağacının altında davul zuma eşliğinde halay çekmeye gitmiyorsunuz. Törensel bir etkinliğe katılmak üzere bir "salon"a giriyorsunuz... Eskiden "salon adamı" derierdi... örneğin eski Dışişleri Bakanlanndan Ihsan Sabri Çağlayangil tam bir salon adamıydı. Bugünkü Dışişleri Bakanı ise salon kurallannın uygulanmasını ilkellik olarak tanımlıyor. Vah Türkiye'm vah! Çağdaşlık bu ise bunlar türbanlı eşlerinin yanında "manevi" değerierine biraz daha sahip çıkarak yakında entari de giyerier! Kıbns Hava Yollan satılıyormuş. Karası satıldı, havanın adı mı olur? Özgür Süleyman Ekim: "Türbanın özgür olduğu yerde özguriük özgür değildir." SESSİZ SEDASIZ (!) Bodur AKP'Ü Üsküdar Belediyesi, Kısıklı'da bir çalışma yaptınyor. Alemdağ Caddesi'ne kenanna taş yani bordür taşı döşenecek ve kaldınm yani tretuar yapılacak. Hasanoğlu Inşaat işi almış çalışıyor. Yaptığı işle ilgili tabelasını da yola koymuş: "Yol-Bodur ve Teletuar Inşaatı Işleri." Tabeladan belli olduğu gibi müteahhıt, aldığı işin adını bilmiyor. USKUDAR BELEDirESI FEN ISLERI MUDURLUÖU YOL-BODUR ve TELETUAR INSAATI IŞLERI YUKLENICI FIRMA : HASANOĞLU INSÂÂT Tabela ınşaat alanında durduğuna göre acaba belediye yaptırdığı işin adını biliyor mu? Bu sorulann en doğru yanıtını Üsküdar'da oturan eski belediyeci Başbakan verebilir. Yüksek Yerilim Hattı erdincutkuı"yahoo.com AB'ye almasalar da olur ABD'de hem A var hem de B var! Bitkilerin Günlügü FATOŞ GÜLDÜREN Peyz&j Mıman Bahann gelmesiyle birlikte canlanan doğa, bizlere yeşi- lin h«er tonunu olanca çıplak- lığıyla sunmakta adeta... Ye- şil bir örtünün üzerinde çi- çekt erini açmış bitki grupla- n ise bizlerin yaşamına ayn bir renk ve bambaşkabir gü- zellik katmakta... Günümüzde doğadan bu kadar uzak yaşarken evimi- zin bahçesinde, balkonun- da, "terasında yetiştirdiğimiz doğıa harikalan bitkilerimizin bakımına ne kadar önem ve- riyor ve ne kadannı uygulu- yoruz. Bilindiği gibi, bitkilerin ekolojik istekleri farklılık gös- terirken yanlış yapılan en kü- çük bir uygulama, bitkilerin solrnasına, canlılığını yitir- mesine, hatta ölümüne ne- der» olurken geri dönüşümü olmayan sonuçlar doğur- maktadır. Bitkileriniz için uy- gulayacağınız küçük öneri- ler ile bitkilerinize rahat bir yaşama ortamı sağlayabilir, bitkilerin diline tercüman ola- blirsiniz. Bu aylar bitkilerin büyü- mek için birbirleriyle adeta yanştığı dönemdir. Çim alan- lan ise taze, yeşil yapraklan ile bahara merhaba demiştir bile... Dalından kopanpyedi- ğiniz sebzeleriniz ise dikim yataklannın hazırlanıp fide- lerinin dikimini beklemekte- dr. Bu ay içerisinde bahçeni- ze ve bitkilerinize uygulaya- cağınız önerileri şöyle sırala- yabiliriz: • Sıcak havanın kendisini göstermesi ile birlikte yaba- ni otlann kontrolden çıktığı bu dönemde yabani otlaria mücadele etmenin tam za- manı. Thordon adlı yabani ot ilacını bitkilerin yapraklanna ceğdirmeden, rüzgârsız bir havada, gün bitimine doğru Lygulayabilirsiniz. • Yabani otlardan annmış bir bahçede ikinci adım, çim alanlann bakımıdır. Çimleri- riz her geçen yıl daha fazla kardeşlendiği için sıklaşır, sıklaştıkça altta kalan kar- deşler sararmaya başlar, çi- ninizin uzun ömüriü ve yeşil kalması için havalandırma- nın tam zamanı. • Havalandırılrriış çim ala- nında yapılacak diğer bir iş- lem, organik gübrelemedir. Gübrelemeyi, günün erken saatinde, homojen bir şekil- de elinizle alana dağıtabilir- siniz. • Çim alanlarda dikkat edilmesi gereken bir diğer unsur ise çim biçiminin doğ- nj yapılmasıdır. Kardeşlen- menin, büyümenin, gelişme- nin, renk değişiminin hızlı ol- duğu bu dönemde çimleri- nizin aynı yönde biçilmeme- sine özen gösteriniz.. Sürek- li aynı yönde biçilen çimler sararmaya ve eski canlılığını yitirmeye başlar. • Sıcak havanın kendisini göstermesi ile birlikte bitki- lerde oluşan fungusidi (man- tar hastalığı) engellemek için periyodik olarak fungusid uygulamasını her ay kimya- salları değiştirerek yapınız. Kullanabileceğiniz fungusid- ler; Prevekur, Captan'dır. Fungusid uygulamasını ya- parken dikkat edilmesi ge- reken unsur ise havanın rüz- gârsız ve sıcak olmamasıdır. Sıcak havada yapılan uygu- lamalarda bitkilerinizin yeni sürgünlerini ve hatta tüm yapraklarını yakabilir, bitki- nin ölümüne neden olabilir- siniz. • Bitkilerinizin üzerinde uçuşan, bitki dallan arasında yuva yapmış, yapraklann üzerinde un gibi beyaz larva- lannı bırakan zararlılar ile kimyasal mücadelenin tam zamanı. Kullanabileceğiniz Insektisid'ler ise supraside, d.v.p., dihipterex vb'dir. In- sektisid uygulamasında dik- kat edilmesi gereken unsur, havanın yağışsız, rüzgârsız ve sıcak olmadığı zamanlar- dır. • Gül bitkilerinizde oluş- maya başlayacak olan külle- me hastalığı için harekete geçilmelidir. Topas kimyasa- lı, güllerde külleme ve pas hastalığı için en uygun olan kimyasaldır. • Artık canlılığını yitirmeye başlayan çuhave hercai me- nekşelerinizin yerine dikece- ğiniz mevsimlikleri seçebilir, dikim yataklannı hazırladık- tan sonra bahçenize renk katan yeni mevsimliklerinizi dikebilirsiniz. Dikimini yaptı- ğınız yeni mevsimlik bitkile- rinizin canlandıncı ve coştu- rucu vitaminlerini vermeyi unutmayın. • Sebze bahçelerinizin di- kim yatağını hazırlamadan önce taprağını havalandınp gübresinin verilmesi işlemin- den sonra fidelerinizi ayın sonuna doğru dikebilirsiniz. Elena'nın doğduğu gün dikilmişti bahçenin avlusuna tilia (ıhlamur), Elena ile bera- ber sevgi ile büyümüştü.. Şimdi Elena ve torunlan tili- anın gölgesi altında serinle- menin tadını çıkanyorlar.. Kimimize göre evimizde beslediğimiz hayvanlardır, çocuklanmızdan sonra ge- len; kimimize göre ise evi- mizde yetiştirdiğimiz bitki- ler... Bitkilerinize, çocuklannıza gösterdiğiniz özeni ve sev- giyi gösteriniz ki ne onlar sevgisiz kalsın ne de siz.. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak" turk.net Ç İ Z G İ L Î K KÂMİL MASARACI kamilmasaraci ı mynet.com HAYAT EPtK TtYATROSU MVSTAFA hayatepik(âmynet.com YURTTAŞLAR "DOKUNULMAZUICLAftlN KAUDIRIUAASI" İÇÎU HARIL HARIL ÎAAZA TOPLUYORLAR MERAKETMEYİN 8ANA bOKUNAMAZLAR.. ZIRA BEM SAMtMtYETTEN HOSLANJMAM! KEH! KEHIKEH! İLAHÎ ' SAYIN BAKANIM. ÖLÜCEM 6ÜLMEKTEN EHİL EHÎ! TARtHTE BUGÜN MLMTAZARIKM 16 Hasiran ıcuic.mumtas-arikan.com TÛRK BEYAZPERDESİNfN K£AU.. 1979 'DA BUGÜU, ÜA/LÜ SIHEMA OyUNCUSU AyHAN fp/C, 6ÜA/EÇ ÇAgPbMS/ SONUCU BEYİN KAN/UAASIAIDAN ÖU>Û. 13S1 YtUNPA, PEJSSİ GESSAMU6/ r*Pı4Bt£N KATtLPtĞl Bi/Z S'M£M4 Y/LP/ZI YA&ŞM4S/YO4 BE- YAz. PEfipeYE eeçM/frr. luc FILMI "YAVUZ SUL- TAN SEÜM VE YEM/ÇE& HASAN n PI. AYNI VIL, LÛTFİ AKAP'IM YÖNETİMthJPE ÇEVRİLeti 'KANUN NAMtNA* DA OYNADI. BU FİLMDSKİ ROLÜ İLE SÜYÜK ÜN YA- PAfiJ fŞtK,UZUN yiUAR. 8OYUNCA TÜ£K &İME- MASIMltJ EN SEVlLEM EISKEK CYUNCUSU OL- OU. DÜZENLİ YAŞANTîS! VE f'Ş prSİPLİUİrüE ÇOK TUTULPU. AYHAN tŞlK, POPÜlMR. OL- MASlMlN öSiMDEiY ÇALfÇrtSI PE PiKK Ayhan Memduln Ün'in "Namüsum BM\V 2000 SATILIK model 3.28 ci full temız 0532 455 89 32 65 .000 km. TC AVANOS ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN EsasNo. 2003/167 Davacı Oruç Paçal vekili Avukat Ünsal Eren tarafından davalı Şadi Paçal aleyhıne mahkememize açmış olduğu nafaka davasuıın mahkememizde yapılan duruşmasında verilen ara karan gereğince, Bütün araştırmalara rağmen açık adresı tespıt edıleme>en Nevşehır ılı, Avanos ilçesi, Büyükayhan Köyü nüfusuna kayıtlı bulunan Mehmet ve Kamıle oğlu Avanos 25.05 1958 d.lu Oruç Paçal duruşmanın bırakıldığı 08.09.2005 gün ve saat 9.10'da Avanos Adlıyesı Asliye Hukuk Mahkemesı duruşma salonunda hazır bulunmanız ya da kendınizi bir vekılle temsil ettırmeniz, duruşmaya asil olarak ka- tılmanız ve herhangi bir vekılle kendinızı temsil ettırmediğinız takdirde davanın yokluğunuzda sürdürülerek karar venleceği ıhtaren ta- rafinıza tebliğ olunur. 31.05.2005 Basın: 27836 DÜZ ÇIZGt ÜMİT ZİLELİ Parça Parça Türkiye! Avrupa Parlamentosu'nun Yunan milletvekili Ge- orgios Karatzaferis, Parlamento Başkanlığı'na sormuş: - Türkiye, Avrupa Birliği'ne parça parça alı- namaz mı? Ne kadar ufku geniş bir soru, değil mi? Yunan mil- letvekilinin gerekçesi ve AB'ye ilk etapta alınmasını önerdiği yer de son derece ilginç, onu da okuyalım: - Türkiye'nin Avnıpa'daki topraklan Anado- lu'ya oranla daha gelişmiştir. Kritetier yerine getirilirse pilot proje olarak önce Istanbul ve Avrupa kıtasında bulunan bölümü ûye yapma fıkrine nasıl bakarsınız? Nasıl fikir ama! Karatzaferis'in, Istanbul'un yanı- na "Avnıpa'daki topraklar" diye eklediği bölüm de, 1922'de "sopa zorvyla" kovulduklan Trakya! Adam kendi mantığında sonuna dek haklı tabii; bir daha böylesine bir acz, böylesine birzillet içinde Tür- kiye'yi nerede bulacak? Üstelik biliyor ki, Türkiye'nin üzerine bir karabasan gibi çökmüş işbirtikçi "kirii ruhlar" böylesine bir olasılık karşısında zil takıp oy- narlar! Hem de Türkiye'nin "kalbinin sökülüp alın- ması" anlamına gelen böylesine bir işgali "Başımı- za konan talih kuşu" diye allayıp pullayıp Türk ulusuna satmak için kollan sıvarlar... - Üstelik yine biliyor ki, Avrupa Parlamentosu Baş- kanı da tamamen aynı fikirde! • • * Nereden mi biliyorum? Yazdım da ondan! Hem de yedi ay önce... "AB'nin 'Kürt Devleti' Rüyası" başlıklı yazımdan o bölümü okuyalım: "AP Başkanı Istanbut'dan aynlmadan önce ay- nen söyle dedi: - Istanbul'u tek başına düşündüğümüzde, çok rahatlıklaAB ûyesiolabilecek birülke olur- du." Başkanın bu sözleri bana yıllar önce Sevgili Ha- san Pulur'un köşesinde yer alan Japon tarihçi Yu- zo Nagata'nın, kendi deyişiyle "acı ve çarpıcı Is- tanbul anısını" anımsattı. Nagata'nın ağzından din- leyelim: - Amerikalt bir Türkologla Galata Köprü- sü'nden geçiyorduk, durdum ve "Istanbul'a bak, ne kadar güzel" dedim. Amerikalı da, "Evet, bir de Tûriderin olmasa" dedi. Bu sütunda yıllardır yazdığımız, "Türklerin olma- yan bir Istanbul'u, sonra Izmir'i, Antalya'yı AB'ye alıriar. Tabii kent devletleri olarak, amaç budur" te- zimizi, Borrell bir cümleyle doğrulamış oldu, sağ ol- sun!" • • • Yaa, işte böyle! Bitmedi; okuriar anımsayacaktır, mart ayı başın- da iki hafta süreyle Ankara Üniversitesi Tıp Fakül- tesi öğretim Üyesi Prof. Dr. A. Nezih Erverdi'nin "Türkiye ve Dünya Analizi" başlıklı incelemesini "ABD'nin Anadolu Hedefi" başlığıylasütunumata- şımıştım. Orada ABD'nin hedeflen gayet net biçim- de sıralanıyordu. Onlan da anımsayalım: "ABD'nin Tûnvye toprakJannm da içinde bulun- duğu bölge için üçü temel, üçü de mümkünse ula- şılabilirnitelikte hedeflen bulunmaktadır. Temel he- deflen a) Büyük Israil'in oluşturulması b) Büyük Er- menistan'ın oluşturulması c) Büyük Kürdistan'ın kurulmasıdır. Mümkünse ulaşılabilir hedefler ise: a) Istan- bul merkezli Ortodoks devletinin kurulması b) Pontus Rum ve Ege Yunan devtetlerinin kurul- ması c) Konya merkezli hilafet devleti kurulma- sıdır." Şu tesadüf zincirine bakın! ABD'nin temel hedef- len ile AP Başkanı ve Yunan milletvekilinin tatlı düş- leri nasıl da cuk oturuyoıi Dilerseniz, "Türk kimli- ği" taşıyan iki "köşeyazan"n\n yıllar önce hiç sıkıl- madan sarf ettiği şu sözcükleri de yukandaki emel- lerin üzerine ekleyebilirsiniz, tam anlamıyladört ba- şı mamur olur: - Türkiye, yalnızca Türklere bırakılamayacak kadar önemli bir ülkedir! e posta: umitzileli v< gmail.com B U L M A C A SEDATYAŞAYAN SOLDANSAĞA: l/"Azarlama, paylama" an- lamında argo sözcük. 2/ Türk gölge oyununda ka- ra derili hala- 5 yıkyadacari- 6 yeye verilen -, ad. 3/Bir yer- de biriken sı- 8 vılandışanya 9 akıtmakta kullarulan oluk ya da boru... Kullanma sü- resi. 4/Kimiyerlerde 2 kadınlann boydan 3 boya örtündükleri çarşaf,.. 256 kareli 5 bir zemin üzerinde 6 oynanan, damaya benzer oyun. 5/Halk 8 dilinde bulgur pila- 9 vına verilen ad... Bir meyve... Balık yakalama aracı. 6/ Çıkılması güç kayalık yer... Kalay ele- mentinin simgesi. 7/Gün-gece eşitliği... Bir gös- terme sıfatı. 8/Siyasal bir amaca ulaşmak için si- lah kullanan gizli topluluk... Ateş. 9/Uzun tütün çubuklan kullanıldığı dönemlerde odarun ortası- na yerleştirilen kül çanağı. YUKARIDAN AŞAĞIYÂ: 1/ Gelinin erkek kardeşine, oğlan evi tarafindan yaptınlan takım elbise. 2/ Ispermeçet balinası. 3/ Kiraya verilerek gelir getiren mülk... Halat ucu. 4/Osmanlılarda gümrük vergisi... Duygu ve dü- şünceleri belirtecek biçimde yüzde beliren kımıl- danışlar. 5/ Bir zaman birimi... Eski dilde kan... Uzaklık işareti. 6/ "Bir kez gönül yıktın ise / Bu kıldığın — degil" (Yunus Emre)... Kurşun bo- rulann ağzuıı açmakta kullanılan ucu sivri takoz. 7/Bir çeşit el matkabı... Kenar süsü. 8/Köylerin ya da çeşitli askeri birliklerin başı olarak seçilen Kazak başkanlanna verilen ad... "Aynlık ateşten bir —- / Nazlı yârdan hiç haber yok" (Türkü). 9/ Büyük ve süslü çadir... Kaz Dağı'nın antik dönemlerdeki adı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle