Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
^ *\ HAZİRAN 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kız öğrencilere verilen en küçük bir destek bile onların yaşamlannı tamamıyla değiştiriyor
AJine Nilüfer Ankan, kızı Havva'ya sahip çıkan
\Aali Temel Koçaklar'ı 'babamız' diye tanımlıyor.
On çocuklu Eysel, kızı Songül'ün öğretmen olması
için çırpınıyor. Dershane ücretini Jandarma ödeyecek.
Elif, Rafia ve Ceylan, Mardin Kız Meslek Lisesi'nde
okuyorlar. Istekleri kız kardeşlerinin de okuyabilmesi.
Kardelenlerisusuzbırakmayın
Ça|daş Tûrkıye'nn
Ça^daş Kızlan
(>ZLEM YÜZAK
MARDÎN-Havva
Ankan lise 2 ye
geçü. İngilizce
öğreöneni olmak
istiyor. Buşra
Köyan edebiyata
meraklı. Songül
Sözen lise sona
geçti. O da öğretmen olmak istiyor.
YML, Rafia, Behiye, Aynur, Ceylan ve
digerleri, kimi hukuk istiyor, kimi
bilgisayar programcıhğı, kimi
hemşire ama çoğunun hayali
öfŞretmen olmak... Mardinli genç
kızlanmız bunlar. Ellerinden
tutulmasa, desteklenmeseler
olcumayacaklardı. Muhtemelen
kucaklannda bebeleri, koca evinde
pencereden hüzünlü gözlerle okula
gîden yaşıtlannı izleyeceklerdı.
Hatta ev ışlerinden ızlemeye bile
zauman bulamayacaklardı. Ama
onlar Kardelenler. Çağdaş Yaşamı
I>estekleme Derneğı (ÇYDD) ve
TurkceH'in 2000 yüından ben ortak
yürüttükleri proje kapsamında
burslu okuyan öğrencüer. Önceki
gûn kame töreninde içlerinden 35'i
ve aileleri ile bir araya geldik. Biz
de onlarla aynı yaşlarda olan
çocuklanmızı getirmiştik.
OERS BİTTİĞİ İÇİN
AĞLAYANLAR...
Gözlerindeki umut ışığına, sevince,
okuma hırsı ve isteğine beraber
şahit olduk. Bizım "teneffiis züini
sabırsızükla bekleyen ve koşarak
smıftan çıkarak oyuna. sohbete
dalaıT çocuklanmız, "ders bittiğT
için ağlamaklı olan, bılgiye, desteğe
okumaya aç "yaşıtiannHr da var
olduğunu "gördüler". Bu görme
eylemi, televizyonda, sanki bir fılm
• Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
(ÇYDD) ve Turkcell, 2000'den buyana
yürüttükleri "Kardelenler-Çağdaş
Türkiye'nin Çağdaş Kızlan"
projesinin ve benzerlerinin başka
kurumlar tarafından da sahiplenilmesi
çağnsını yapıyorlar.
seyreder gibi ızleyip ardından
hemen kendi dünyalanna
yöneldikleri görüntülerin ötesinde
bir 'görme' oldu onlar için.
"Karddenler-Çağdaş Türkiye'nin
Çağdaş KrdarT Türkiye'nin en
önemli sosyal projelerinden biri.
Her yıl 41 ilde 5000 kız öğrenciye
öğrenim bursu sağlamyor. 2000
yılından beri sürdürülen proje
kapsamında bugüne kadar 8 bin 300
öğrenciye burs verildi. 4 bin 400
öğrenci liseden mezun oldu. 250
öğrenci üniversiteyi kazandı. Aynca
2003 yılında Turkcell, TED Kolejı
ve ÇYDD tarafından ortaklaşa
yûrütülen çalışma sayesinde bugün
26 kız öğrenci TED îstanbul
Koleji'nde burslu öğrenim görüyor.
Proje olağanüstü. Bu kızlann
okuması. kendilerine biçilen
yaşamlann zincirlerinı kırmak, öteki
kardeşlere yol açmak, aılelenn
bilinçlenmesi ve toplumun kabuk
değiştirmesi anlamına geliyor.
Ancak kardelenlerin daha da
çoğalması şart.
"Biz burada bir model
oluşturuyonız. Bunun yayıbnası
gerek. En azmdan 100 bin kıza daha
burs katkısı sağlavabilmetiyiz" diyen
ÇYDD Başkanı f ürkan Saylan.'
"TurkceU gibi 20 kurum daha bu işi
sahiplense bu sayıya ulaşüabfiir*
diyor. Iş ise yalnız burs vermekle
bitmiyor. Civar köy ve kasabalardan
gelen kız çocuklannın kalabilmeleri
için kız yurtlan, daha çok sayıda
Yatılı tlköğretim Bölge Okullan
(YtBO) açılması gerekiyor. Tûrkan
Saylan ve ekibi bu konuda sponsor
desteği sağlayabilmek için kollan
sıvamış durumda. Nusaybin
YİBO'ya 400 milyar liralık destek,
Mazıdağı YÎBO'ya yemekhane ve
yatakhane, Midyad eski hükümet
konağının bir bölümünün yurda
dönüştürülmesi... Ama yetmiyor,
daha da gerek.
MARDİN VALİŞİNİN
DESTEĞİ BÜYÜK
Tabii bu iş ekip işi. Mardin Vahsi
Temel Koçaklar'uı desteği ise
inamlmaz büyük. Vali Koçaklar 5.5
yıldan beri Mardin'de görev yapıyor.
Eski binalan restore ettiriyor, kız
çocuklannın eğitimi ile yakından
ılgileniyor, kenti bir turizm merkezi
haline getirmeye çalışıyor.
Annelerin gözyaşlan ile sarıldıklan
bir "baba". Turkcell çalışanlan da
projeyi gönülden sahiplenmişler.
Olaya salt para desteği gözüyle
bakmıyorlar. Çocuklarla konuşuyor,
dertlerini dinliyor, sorunlannı
paylaşıyorlar. Turkcell Kurumsal
Iletişim Yöneticisi Zuhal Şeker,
diğer fırmalan da Kardelenler
projesi ve benzerlerine sahip
çıkmaya çağınyor. Thomas
Jefferson'un dediği gibi "En büyük
eşitsizlik eşit otanayanlara eşit gibi
davranmak.'
1
Evet. Kardelenler
şanslılar... Ama kime göre? Hâlâ
uzanacak yardım eli, küçük bir
destek bekleyen diğer genç kızlara
göre şanslılar. Onlann yolu dikenli
ama en azından aydınluc. Büyük
kentlerde büyük paralar saçılarak,
özel hocalarla dershanelerde okuyan
'öteküer" karşısında ise özellikle
ümversite sınavı gibi ulusal çapta
başan ölçme sınavlannda eşitsizlik
alabildiğine sürüyor.
Reklamcılık Vakfi Yayınlan'ndan çıkan kitapta, Türkiye'nin 60 yıllık sosyal, siyasal ve ekonomik yapısı da ele alınıyor
'Reldamnı sokak çocıığu' Ersin Sahnatı
Îstanbul Haber Servisi - Reklamcılık
Vakfı Yayınlan," RekJanıın Ustalan" di-
zasıru "Reklamın SokakÇocuğu ErsinSal-
man'ın Yaşamöyküsü" adlı kitapla sür-
dürüyor. Kemal Sezer tarafmdan derle-
nen İdtapta, Salman'ın yaşamöyküsü-
nün yanı sıra Türkiye'nin yaklaşık 60
yıllık sosyal, siyasal ve ekonomik yapı-
sı da ele alınıyor.
"Ege Ernart Bir 'Öncü Reklamcı' ve
SıradışıYaşamı" kitabı ile başlayan "Rek-
lamın Ustalan" dizisinin ikinci kitabı
"Reklamın Sokak Çocuğu Ersin Sal-
man'ın Yaşamöyküsu* yayunlandı. Ki-
tapta. hızlı bir yaşamöyküsü, renkli bir
reklamcılık öyküsü ve ilginç bir devrin
"Reklamın Ustalan " dizisinin ikinci kitabı
"Reklamın Sokak Çocuğu Ersin Salman 'ın
Yaşamöyküsü "yayımlandu Kemal Sezer
tarafından derlenen kitapta, hızlı bir
yaşamöyküsü, renkli bir reklamcılık öyküsü ve
ilginç bir devrin öyküsü bir arada anlatılıyor.
öyküsü bir arada anlatılıyor.
Ersin Salman'ı besleyen koşullar, ço-
cukluk ve gençlik yülan, onu usta bir
reklamcı yapan çok yönlü ve çok yanlı
ortam, tarafsız bir bakış açısıyla tek tek
incelenıyor. Reklamcılık mesleğinin kı-
sa bir tarihçesini de içeren yapıt, bir baş-
vuru kitabı niteliği de taşıyor. Kitapta, Türk
reklamcılığuıa makas değiştirten ünlü
reklamların bılinmeyen yanlan ve perde
arkalan da sergileniyor.
Kitabı derleyen Kemal Sezer, önsöz-
de Ersin Yalman'ı şu ifadelerle tanımlı-
yor: •'Ersin Sahnan'ın yaşamında ilginç
zıthklar. karşıt görüntüler dikkati çeker.
Yahuzdır, ama hiç de yalnız kalmaz. Ai-
lesine, yakuuanna duşkündür, ancak iki
üç kez denemesine karşın aile yaşammı
uzun süreH kılamamışar. Babasnın De-
mokrat Parti sempatizanı olması. onun
TTP'ü ohnasını engeDeyememiştir. MflB-
yetçilikten nefret eder, ama Süreyya Ay-
han'ı, vanş bitiminde eunde bayrakİa
tur atarken de onu besleyen, zenginleş-
tiren ve benzerstdeştiren, bu yapıdır-
Bu çok yönlü yapıdır. Çocuksuluğu,
benmerkezciliği, heyecam, mutluluk
arayışı\'<eiçindebüyüttüğüaşkduygu-
su~. Bu yapıyı kitabın bütün saür-
lannda hissedeceksiniz.'1
ENTERNET /MEHMET SUCU mehmet@ cumhuriyetcom.tr
Geçen hafta, medyada yer alan ha-
bertere değişik bir gözlükle bakma ge-
rekliliğinden söz etmiştik. Bir anlamda
bazı haberlerin tersinden okunması ge-
rektiğini söyleyerek, kim, hangi haberi,
niçin yazdı; bu haberi niçin bu zaman-
dayayımladı; bu haberin ardındayatan
gerçek nedir sorulannı sormanın ge-
rekliliğine dikkat çekmiştik.
Bu sorulan mutlaka sormak gereklı-
liğınir ardında, medyanın geçen zaman
içinde yapay ve gerçeküstü bir dünya-
yı üreîerek müşterilerine (okurlanna de-
ğil) satması yatıyor. Eski ve ne yazık ki
artık Dasının büyük kısmı tarafından
köhnemiş olarak kabul edilen gazete-
cilik ailayışına göre, medya Türkiye'nin
sağduyusu ve sigortası olmalıdır.
Ancak okurun hatta yurttaşın yerine
müşterinin konulmasıyla birlikte "Med-
ya iktdarlann yönlendirdiği kitlesel bir
silaha dönüştü.. Medya kendi sorun-
Atsineğinin İletişimdeki Yeri
/an için samimi olarak savaş verme iç-
güdüsünü kaybetti.. (*) "• tktidarlar tara-
fından denetim altına alınan medya,
ürettiği sanal dünyalarla insanlann ger-
çeklik duygulannı yok ediyor. Yazılı, söz-
lü ve görüntülü medyanın büyük kısmı-
na egemen olan anlayış bizi ciddi bir tek-
sesliliğe doğru itiyor. Bu tekseslilik de
doğal olarak tekelleşme ve ekonomik
gücün bu tekele yakınlaşmasıyladaha
da tehlikeli bir resmi ortaya çıkanyor.
DYP lideri Mehmet Ağar'ın geçen
hafta yaptığı bir basın toplantısında söy-
ledikleri bu dünyayı çok güzel özetliyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
anlı şanlı ABD çıkarması necip Türk ba-
sını tarafından her milimetresine kadar
incelendi. Internet srteleri Erdoğan'ın
saniye saniye Beyaz Saray'daki yolcu-
luğunu okurlanna duyurdu. Televizyon-
lar ve radyolar buluşmayı ve ardından
yapılan basın toplantılannı naklen ya-
yımladı. Aynı olay BM Genel Sekreteri
Kofi Annan ile buluşmasında da yaşan-
dı. Erdoğan da buluşmanın ardında An-
nan ile birlikte gazetecilerin karşısına
geçti ve içerde neler konuştuklannı an-
lattı. Başbakan sonra bununla da ye-
tinmedi ve bir basın toplantısı daha dü-
zenledi. Burada da Annan ile birlikte
yaptığı açıklamanın ne anlama geldiği-
ni bir kez daha gezetecilere anlattı. An-
cak yayın kuruluşlanmız bununla da ye-
tinmedi. Basın toplantısının ardından
hemen her kanal bir diplomasi uzma-
nını ekrana çıkardı ve Erdoğan'ın ne
demek istediğini yorumlattı.
Kısacası biz Erdoğan'ın görüşmele-
rini birkaç kez tercüme edildikten son-
ra anlayabildik. Hatta bu tercümelerden
birini de Erdoğan yaptı.
Peki iki insan arasırtdayaşanan bir gö-
rüşme neden bu kadar çok tercüme
edildi?
Hadi şeytanın avukatlığını yapalım. Yu-
kandaki sorunun yanrtı şöyle olabilirmi
acaba? ABD basını görüşmeleri kaba-
ca "Ne sıcak ne soğuk, sadece bir iş
görûşmesiydi. Çok önemli karaharalın-
madı. Çok önemli adımlar atılmadı.
Türkiye Cumhuhyeti Başbakan da so-
ğuk birinsandı" diye yorumlarken, Türk
medyası görüşmeyi tercüme ederken
hep iyı sonuçlar aldığımıza, isteklerimi-
zi dile getirince Bush'un hak verdiğine,
sohbetin samimi bir ortamda geçtiğine
ve hatta odada dolaşan sinekle ilgili
esprilerin yapılmasına değindi. Oval
Ofis'te dolaşan at sineği ile ilgili olarak
Bush'un yaptığı "Kafesi açık kalmış"
espirisi. gazetelerimizin birinci sayfala-
nnın manşetlerine taşındı ve göaışme-
nin ne kadar sıcak geçtiğinin kanıtı ola-
rak sunuldu. Ancak bu haber görüş-
menin kamuoyuna yansıyan içeriğini
boşalttı..
Işte burada DYP lideri Ağar'ın söyle-
dikleri önem taşıyor. Ağar, "ABD gezi-
sinden akılda kalan tek şey atsineğiy-
di" dedi. Bilmiyoruz, belki Ağar'ın ak-
lında gerçekten sadece atsineği ile il-
gili espri kalmış olabilir. Ancak bu ha-
berler o kadar çok defalarca tercüme
edildi ki bu kez insanlann aklında ger-
çekten atsineği boyırtlannda bir izle-
nim kaldı.
* Köşesiz gazeteciler yazıyor. Türk
medyası: Sorun yumağı C.özgür
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
Batı Trakya'dan Gelen
Mektup...
Bugün köşemi, Gümü/c/ne'deki "Batı Trakya
Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği" üyelerinden
gelen bir mektuba bırakmak istedim.
"Yunanistan'ın uluslararası anlaşmalaria tanın-
mış tek azınlığı olan Batı Trakya Müslüman Türk
Azınlığı'nın devlet eliyle etnik kimliğinin tanınma-
sının reddi ve bu çerçevede, azınlığın demekleş-
me özgürlüğünün ihlali hakkında sizi bilgilendir-
mek istiyoruz.
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı, hâlâ temel
hak ve özgürlüklerinden yararlanma konusunda cid-
di sıkıntılarla karşı karşıya bulunmaktadır. Bu çer-
çevede, en temel sorunlardan birisi, Yunanis-
tan'ın, azınlığın etnik kimliğini tanımayı reddet-
mesi olup, ısraha sürdürülen bu politika nedeniy-
le isminde 'Türk' kelimesi bulunan sivil toplum
örgütlerimizin kuruluşlan kabul edilmemekte, fa-
aliyette olanlar ise kapatılmaktadır. Bu sivil top-
lum örgütlerinden en kayda değer olanı ve en es-
kisi, 1927yılında sosyal, kültürel ve sportifamaç-
laha yasal olarak kurulmuş olan 'Iskeçe Türk Bir-
liği'd/r. Birtik 1984 yılına kadar ilgili Yunan yasa ve
yönetmeliklerine uygun olarak ve tam uyum içe-
risinde faaliyet göstermiş, ancak 1984 yılında fes-
hedilmesi yolunda devletin başlattığı hukuki bir sü-
rece muhatap kalmıştır. Bu süreç, Yunanistan Yar-
gıtayı (Arios Pagos) Genel Kurulu 'nun, Biriik'in alt
mahkemenin hakkında vermiş olduğu fesih kara-
nnın iptali talebiyle yapmış olduğu temyiz başvu-
rusunu reddetmesiyle, 2005 yılı şubat ayında so-
nuçlanmıştır.
'Var olmayan azınlık'
7 Şubat 2005 tarihli karanna göre Yunanistan
Yargıtayı Genel Kurulu, savcınm 'Biriik'in, Yuna-
nistan'da yaşayan bir Türk azınlığı olduğunu ileri
sürme çabalanyla yabancı bir ülkenin çıkarlanna
hizmet ettiği ve var olmayan bir azınlık sorunu ya-
rattığı'na dair iddialan kabul ederek, Iskeçe Türk
Bihiği'nin temyiz başvurusunu reddetmiştir.
Iskeçe Türk Bihiği'nin temyiz başvurusu Yargı-
tay Genel Kurulu'na sevk edilmeden önce, 2003
yılı eylül ayında Yargıtay IV. Dairesi'nde görüşül-
müştür. Bu duruşmada, raportör hâkim, alt mah-
kemenin venniş olduğu fesih karannın Yargıtay ta-
rafından onanması durumunda Yunanistan Ana-
yasası ile Medeni Kanunu'nun, aynca Avrupa İn-
san Haklan Sözleşmesi'nin örgütlenme özgürlü-
ğü, ifade özgühüğü, din ve vicdan özgüriüğüne
ilişkin hükümlennin ihlal edilmiş olacağını açıkça
belirtmiştir.
'AB benimsediği değeriere gölge
düşürüyor'
Yargıtay Genel Kurulu'nun onamış olduğu fe-
sih karan, Birieşmiş Milletler, AGİT ve AB'nin te-
mel insan haklan normlanna da aykınlıkarz etmek-
tedir. Iskeçe Türk Biıiiği üyeleri ve her biri Türk et-
nik kimliğine sahip sadık Yunan vatandaşlan olan
azınlık mensupları, Avrupa Biriiği'nin, bir taraftan
aday ülkelerden, azınlıklann korunmasını da içe-
ren Kopenhag kriterierine sıkı sıkrya uyulmasını bek-
lerken, diğer taraftan Yunanistan'ın bu türuygu-
lamalanna göz yumulmasından üzüntü duymak-
tadır. Bu durumun, AB'nin benimsediği değerie-
re gölge düşürdüğüne inanmaktayız.
Azınlığın uluslararası camiadan beklentisi, Batı
Trakya Müslüman Türk Azınlığı'nın etnik kimliğini
beyan etme ve örgütlenme haklannın desteklen-
mesi ve Yunanistan'ı, azınlık ile devlet arasındaki
toplumsal banşa zarar verecek girişimlerden kaçın-
maya teşvik etmesidir. Azınlık, 20 yılı aşkın bir
süredirkararlılıkla sürdürdüğü haklı davasını Avrupa
İnsan Haklan Mahkemesi'ne taşıyarak, demokratik
bir şekilde adalet arayışına devam edecektir."
• • •
Gümülcine'den aldığım mektubu tümü ile okur-
lanmla paylaşmak istedim. Batı Trakya Türk Azın-
lığı'nı yoksayan birzihniyetin yapmak istediklerinin
duyulması için.
466 Batı Trakyalı Türk'ün adlannı, soyadlannı ve
kimliklerini yazarak imzaladıklan bu mektup, "uy-
gar" AB ülkeleri için bir anlam içeriyor mu?
Ülkemızde durumdan vazife çıkarmakta hayli
ustalaşmış kimi aydınlanmız, bu sese de kulak
vermek istemezler mi?
Faks: 0 212 677 08 21 obirgrt@e-kolay.net
HATALI SORUIDDİASI
Sınav bitti,
tartışma sürüyor
• Çağ Dershanesi Matematik
Öğretmeni Hamza Saykan ve
Egemen Dershanesi Müdürü Atamer
Erol, OKS'de A kitapçığındaki 18.
matematik sorusunun hatalı
olduğunu bildirdiler.
AINKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüz
binlerce öğrencinin kaderini belirleyecek
olan Orta Öğretim Kurumlan Seçme
Smavı'nda (OKS) hatalı bir soru daha
olduğu iddia edildi. Çağ Dershanesi
Matematik Öğretmeni Hamza Saykan ve
Egemen Dershanesi Müdürü Atamer Erol,
OKS sınavında A kitapçığındaki 18.
matematik sorusunun hatalı olduğunu
bildirdiler. Milli Eğitim Bakanlığı Sınavlar
Dairesi Başkanı Oğuz ErbiL Orta Öğretim
Kurumlan Seçme Sınavf nda (OKS) hatalı
soru sorulduğunu iddia edenlerin "işin
reklamında" olduğunu ileri sürdü. Erbil,
sınavda sorulan sorulann hatalı olmadığını
söyledi. Erbil, sorulann ciddi komisyonlar
tarafından hazırlandığmı, hata yapma
olasılığının çok düşük olduğunu söyledi.
"Hata yaparsak kabul ederiz" diyen Oğuz
Erbil, M
Her smavdan sonra dershane
çevrelerinden hatalı soru bombardımanı
yağryor. İşin reklammdalar. Bu işin
ciddiyetbıin farkmdayız. Özel okuOar
sınaMnda hatab bir soru \r
ann. Bu soruvn
henüz smav bitmeden iptal ettik" dedi.