Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 HAZİRAN 2005 CUMARTESİ
8 HABERLERtN DEVAMI
TURKİYE
Istanbul
Edırne
Kocaelı
Çanakkale
Izmır
Manisa
Aydın
Denızlı
Y
Y
Y
Y
Y
Y
B
B
2 2
2 3
2 7
2 5
2 7
3 0
3 1
3 2
Sinop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
B
B
B
Y
Y
PB
Y
25
24
24
26
29
31
27
Y 24 Adana Y 30
Zonguldak Y 2 2 Antatya PB 30 Kars
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
PB
B
A
A
A
B
B
28
34
37
32
34
26
24
PB 22
Yıırdun kuze> \e batı ke-
sjmlerı parçalı çok bulutlu.
Marmara .le oğıeden sonra
ve akşam saatlennde Kuzey
Ege Batı Karadenız Iç Ara-
ddu iun kuzeyı ve Ota Ka-
radenız'ın ıç Kesımlen aralm-
lı sağanak ve gok gurultulu
sağanak yağkşiı. dığer yerler
parçalt ve az buluttu geçe-
cek Hava sıcaklığı yağış
alan yertefde bffaz azaiırken.
cüer yerierde onemlı bır
oegışık'lık olmayacak.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
Y
PB
B
B
B
B
B
PB
16
17
17
17
16
18
22
20
Münıh PB 22 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
Y
B
Y
Y
Y
Y
PB
19
15
32
14
14
20
24
27
Y 17 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahıre
Y
Y
PB
Y
B
Y
Y
PB
•21
30
30
30
30
30
20
30
PB 35
: S.S.I , Bukıt L t Ço« ajlutlu . Gok gurûltülü
GÜNCELCUNEYT ARCAYUREK
• Baştarafı 1. Stayfada
ki cami arasında beynamaz dedikleri türden bir
yolagirdi, içinedüştüğü açmazdan nasıl kurtula-
cağını hesaplıyor.
Oysa, Başkan Bush'la (ABD'yle) ilişkileri eski
kulvanna çekebilmenin yolu sandığı kadar zor
değil. önündeki fırsatlardan derhal yararlanmalı
ki... (son günlerde haber TV'lerimizde ABD'nin
AKP'yi -tabii RTE'yi- gözden çıkardığına ilişkin
yorumlar yapılıyor) Amerika'nın hışmından koru-
narak koltuğunda rahatça oturabilsin.
• • •
Genış açıdan bakarsak olaya, önünde yararta-
nabileceği fırsat RTE'ye her açıdan uygun. Yo-
rumlar, "görüşmenin içinin dolu olmadığını" ve
fakat ikili ilişkileri normalleştirmenin "Türkiye'nin
bundan sonraki tutumuna bağlı olduğunu" içer-
miyor mu? Işte formül:
Yanndan tezi yok; RTE, (ABD'nin istediği doğ-
rultuda) Amerikan karşıtlığına karşı halkı hemen
her gün uyaran konuşmalar yapar. Büyük Orta-
doğu Projesi'ne VVashington'un emrettiği yönde
katkılarda bulunur. Suriye ve Iran'la ilişkileri ke-
ser, bu iki ülkeye (silahlı silahsız yöntemlerle)
Amerikan biçimi demokrasi getirmeyi her açıdan
destekler. Bu, birinci yöntem.
Ikinci yöntem; Kıbrıs ve PKK konularında Bush
yönetiminin atacağı adımları tartışmasız kabul
eder ve hatta çözümsüzlüğün çözümünün Ame-
rika'dan geçtiğini açıklar.
Böylece ilk fırsatta ziyaret edeceği Beyaz Sa-
ray'dan -ABD basınının bugünlerde yazdığı gibi-
istediklerini alarnayan, ABD'ye her istediğini ve-
ren, herkoşulunu kabul eden, ilişkilerde ufacık bir
pürüz bırakmayan başarılı bır siyaset adamı ola-
rak döner ülkernize.
• • •
Bush, Büyük Ortadoğu Projesi girişiminin "kö-
tü liderlerle" yakınlaşmayı değil, reform özlemi
içindeki halklara el uzattığını, Türkiye'nin Suriye
ile yakınlaşmayı bu kapsamda açıklamamasının
BOP girişiminin mantığına uymadığını söylemiyor
mu? Kabul et, olsun bitsin.
Beyaz Saray kaynaklan, "İkili ilişkilerin seyri,
RTE'nin Oval Ofis'te ne söylediğine değil, Türk
halkı önünde ne/er söyleyeceğine bağlı" diyor.
VVashington, RTE'nin ikili ilişkileri kamuoyu nez-
dinde "net" ifadelerle savunmasını bekliyor.
RTE kararlı bu konuda. 1 Temmuz'daTBMM ta-
tile giriyor. AKP grubunu kampa alacak ve AKP
milletvekillerinden Amerika'nın adı geçince sus-
malarını isteyecek!
Amerika'da, ülkesinde türbana özgüriük olma-
dığını söyleyen RTE, Amerika bastırdığı için Tür-
kiye'de özgürlüğe herkesten fazla açık olması ge-
reken milletvekillerınin ağızlannı kapatıyor.
Bır başka önlem daha alabilir Amerika karşıt-
larına. Bir yasa çıkarır, kim ki ABD aleyhine ko-
nuşuyor, cezalandınlsın der, olur biter!
• • •
VVashington'da -afiyet olsun- papara yiyerek,
Nevvyork'ta Annan'dan Kıbns görüşmelerini baş-
latacağına ilişkin ufacık bir işaret alamadan dö-
nüyor.
Kazançlan mı? Yeni uçağını tanıttı. Müslüman
uçağında oldukları için 14 saatlik yol boyunca
ağızlarına bir damla içki koymayan içkisever ga-
zeteciler kazandı.
Sormayı unuttuk; Laura Bush'un bir bardak
çayı esırgediği Emine Hanım da çarşı pazar gez-
miş. Acaba neler aldı? Kaç bavulla gitti, kaç ba-
vulla dönüyor?
Genişleme
rafa kalktı
H Baştarafı 1. Sayfada
bakımından önemli adınılar olaeaktır"
ifadesı bulunuyordu. Böylece "ek protoko-
le ilişkin ifadeler de" metinden çıkanlmış
oldu.Hırvatistan konusunda bir uzlaşıya va-
nlamamış olmasına. Romanya ve Bulgaris-
tan'tn üyelik sürecinde önemli bir ilerleme-
nin sağlanmadığma ve Türkiye konusunun
"hassas" olduğuna dikkat çeken AB kay-
naklan, bildirgede genişleme dosyasının
yer almamasına AB liderlerinin siyasi bir
tartışmadan kaçınmak istemelerini ne-
den olarak gösterdi. AB kaynakları, Hır-
vatistan konusunda hafta sonu bir uzlaşı-
ya vanlması durumunda, AB dışişleri ba-
kanlarını 13-14 Haziran'da bir araya ge-
tiren Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi
toplantısında taslak metinde genişlemeye
yönelik değişiklikler vapılabileceği olası-
İığını dile getirdi.Lüksemburg taraftndan
dışişlen bakanlan toplantısına sunulacak
olan metne son şeklini, pazartesi günü do-
ruk öncesi toplanacak olan dışişleri bakan-
lan son şeklını verecek.
'Dokuz yıl sonra
her şey değişebilir'
SAMSUN (AA) - AB Komısyonu Türkiye
Delegasyonu Başkanı Biıyükelçi Hansjörg
Kretschiner, Samsun'dakı temaslan
sırasındaAB'deki siyasi gelişmelenn Tür-
kiye'de, üyelikle ilgih birtakım endişelere
yol açtığını ifade ederek "Türkiye belki 9
yıl sonra AB'ye gırmeye hazır hale gele-
cek. Şimdiden çok heyecanlanmaya veya
kaygı duymaya gerek yok. Çünkü bu süre
zarfında hem AB'ye üye devletlerde. hem
Türkiye'dekı siyasi hayatta pek çok deği-
şiklık meydana gelebilır" dedi.
Öymen, ABD gezisinden eli boş dönen Erdoğan'a tepki gösterdi
Ada'da tek yanlı ödünANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Genel Başkan Yar-
dımcısı Onur Öymen, Başba-
kan RecepTayyip Erdoğan'ın,
ABD yönetiminden PKK konu-
sunda tek bir olumlu mesaj ala-
madığına dikkat çekerek gezi-
nin "fiyaskoya dönüştüğünü"
söyledı. Erdoğan'ın ABDden
eli boş döndüğünü kaydeden
Öymen, hükümetin ödün vere-
rek Türkiye'ye destek sağlama-
ya çahştığını kaydetti.
CHP Genel Başkan Yardımcı-
sı Öymen, Kıbns ödünü ve Er-
doğan'ın ABD gezisini değer-
lendırdi. Türkiye'nin mayıs ayı
sonunda Annan'a gönderdiği bir
mektupla, geçen nisan ayı ba-
şında Ingilizlerin ortaya attığı
"KKTC'ye ambargonun kal-
dırılması koşuluyla limanla-
rın ve havaalanlarının Rum
kesimine açüabileceği" yönün-
deki önerisine dikkat çeken Öy-
men, AKP hükümetinin adım
adım Rum kesımıni tanımaya
yöneldiğını vurguladı.
AKP hükümetinin "kurnaz-
ca" bir manevrayla, Ingilizlerin
önerisini şimdi kendı önerileri
gibi sahıplendiğine dikkat çeken
Öymen, şu görüşlen dıle getir-
di: "Hükümet, Ingilizlerin
teklifini kabul edip taviz ver-
miş görünmemek için bunu
Türk teklifi olarak dünya ka-
muoyuna sunuyor. Bu öneriy-
le de aslında büyük bir taviz
verüiyor. Çünkü ambargola-
rın kaldırılması için Türki-
ka istekler gelecek, asker çe-
kin divecekler. Ama hükümet
aşın bir iyimserlikie hareket
ediyor."
Başbakan Erdoğan'ın ABD
ziyaretinin zamanlamasınnı son
derece yanlış olduğunu kayde-
den Öymen. "Bu gibi ziyaret-
lerin zamanlaması çok önem-
lidir. Doğru zamanda. netice
alacağınızdan emin olarak gi-
• Hükümetin BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a.
"KKTC'ye ambargonun kaldınlması koşuluyla. li-
manlar ve havaalanlannın Rum kesimine eşzamanlı
açılabileceği" yönündeki önerisine sert tepki gösteren
Öymen. bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.
ye'nin ayrıca bir taviz verme-
sine gerek yok. Kofi Annan
planını Türk kesinıi kabul et-
miş. Runılar reddetmiş. doğal
olarak ambargonun kaldırıl-
ması gerekir. Oysa bu teklifle
biz şimdi kendi ayağımıza ateş
ediyoruz. Zaten 24 Nisan'daki
AB tutum belgesinde bu istek-
ler var. Şimdi biz bunu kabul
ediyoruz. Bir adım sonra baş-
deceksiniz. diplomatik hazır-
lık yapacaksınız. Ama hiçbir
hazırbk yapmadan, zanıanla-
mayı iyi planlamadan gider-
seniz, bu gezide olduğu gibi fi-
yaskoyia. eli boş dönersiniz"
dedi. Gezidekı temaslarda ABD
yönetiminin PKK'nın tasfiyesı
taahhüdünde bulunamadığını,
Türkiye'nin de müdahalesine
izin vermediğine işaret eden
Oymen. sözlerini şöyle sürdür-
dü: "ABDnin PKK konusun-
daki isteksizliğini bile bile Er-
doğan gitti. ABD'nin bir şey
vermeyeceği belliydi. O ne-
denle Türkiye bir şeyler vere-
rek ABD'nin destegini sağla-
maya çalışıyor. ABD'nin ilk
başta Suriye konusunda des-
tek isteyeceği kesin. Bu ziya-
rette baştan sona yanlış yapıl-
mıştir. Planlaması, zamanla-
ması yanlış olmuştur, sonuçla-
n da Türkiye açısından üzün-
tü vericidir."
Erdoğan'ın CHP'ye yönelik
"Amerikan karşıtbğı" suçla-
masında bulunarak gereksiz bir
tartışma başlattığmı kaydeden
Öymen, "Türkiye'de Ameri-
kan düşmanlığı değil, AB-
D'nin Irak, PKK politikaları-
na tepki var. Niçin Bill Clinton
hükümeti döneminde yoktu?
Çünkü bugün ABD'nin izledi-
ği politikalar Türk halkını
rencide ediyor. Türk halkı,
Amerika'nın terör konusun-
da kayıtsız kalmasını anlaya-
mıyor" dedi.
26sanatçıve200
kişiliksemah ekibi
"Banşa Semah Dönenler"de bu yıl
26 sanatçı ve 200 semahçı sahneye
çıkacak. YönetmenliğİDİ AJi Tay-
gun'un, sunuculuğunu ise Mesut
Mertcan ile İlknur Kaplan'ın ya-
pacağı etkinliğe sanatçı olarak Ali
Ekber Çiçek, Arif Sağ, Arzu, Dertli
Dhani, Devrim Kaya, Edip Ak-
bayram, Ekrem Ataen Emrah
Mahzuni, Emre Saltık, Erdal Erz-
incan, Erol Parlak, Ferhat Tunç,
Gülcihan Koç, tlke Türkdoğan,
Metin Karataş, Moğollar, Mustafa
Özarslan, Nilüfer Santaş, Ozan
Şahturna. Pınar Sağ, Suavi, Telli
Kılıç, Tolga Sağ, Y'avuz Top ve
şair Yüsuf Hayaloğlu katılırken
toplam 200 kişiden oluşan semah
ekibi de Dertli Divani'nin
zakirliğinde 12 ayrı kapıdan sa-
haya girerek semah dönecek.
Radyo Barış'm geleneksel etkinliği yann Ali Sami Yen Stadyumu'nda
On binlerin semah buluşması
MtYASE tLKNUR
Mannara Bölgesi'ne yayın yapan Rad-
yo Banş, yayıncılıkta 13. yaşını kutluyor.
1992 yılında Bağcılar"da bır işhanının üst
katındaki küçük bir mekânda 107.0 fre-
kanstan yayına başlayan Radyo Banş, bu-
gün sadece türkü çalan radyolar arasında
değil ulusal radyolar içinde de yüksek dın-
lenme oranı ve iddialı haber programlan ve
dört yıldan beri düzenlediği "Barışa Se-
mah Dönenler" etkinliğiyle prestijli bir
kanal olarak adım duyurdu.
Erkan kardeşlerin ortaklığıyla kurulan
Radyo Banş, aile şirketi olma özelliğini
koruyor. Radyonun Yönetim Kurulu Baş-
kanı Ali Rıza Erkan. "Radyomuz bir ai-
le şirketine ait olmasına karşın biz bunu
sadece kâğıt üzerinde bir sahiplik olarak
görüyoruz. Radyo Banş bize göre bir ka-
mu malıdır, kardeşlerimle ben de kendi-
mizi kanıuya ait olan bu malın emanet-
çileri olarak görüyor ve bu emaneti ka-
munun isteği ve beklentileri doğrultu-
sunda yönetiyoruz" diyor.
Marmara Bölgesi'nde yaym yapan tür-
kü radyolan hem müzik seçimlennde hem
de haber programcılığında farklı bir duruş
sergileyerek popüler kültürün sesı hahne
gelen diğer radyolara alternatıf yayın ku-
ruluşu haline geldiler.
İnternet üzerinden dünyaya ya\Tiı
Radyo Banş'ın ulusal yayın yapan rad-
yolar içinde ilk ona yerleşmesinin sırnnın
bu farklılıkta yattığınm altını çizen Yöne-
tim Kurulu Başkanı Ali Rıza Erkan şunla-
n söylüyor:"13 yıl önce türkü radyoları
olarak yola çıktığımızda halktan ilgi gö-
receğimize ve uzun süreli olarak yayın-
cılık yapacağımıza kinıse inanmamıştı.
Türkü radyosu olarak dinleyicivi sade-
ce türkü çalarak eğlendirmiyor, aynı za-
manda onları ciddi haber ve söyleşi
programlarıyla bilgüendiriyor ve sesi kı-
sılanlann sesi olmaya çahşıyoruz. Kim-
liğine savgı gösterilmeyen, hatta yok sa-
yılan kitlelere kendilerini ifade etme ola-
nağı tanıyoruz." İnternet üzerinden dün-
yaya yayın yapan Radyo Banş, 24 saat can-
h yayın yapıyor. Gazetecı ve akademısyen
ağırlıklı haber programlannda iç ve dış po-
litikanın yanında, eğitim, sağlık, sosyal gü-
venlik. kültür-sanat ve spor konulan ele
ahnıyor. Ana haber bülteni. TRT kökenli
Mesut Mertcan tarafından hazırlarup su-
nuluyor. Deutsche-Welle haberlerinin de
yer aldığı sabah kuşağındaki gazete haber-
İeriyse Halil Nebiler tarafından hazırlanı-
yor.Radyo Banş'ın bir de dergisi var. Ay-
lık yayımlanan "Toplumsal Banş" dergi-
sinde de toplumsal konular ele alımyor.
Türkan Saylan'a Banş Ödülü
Radyo Banş'ın geleneksel etkinhği "Ba-
nşa Semah Dönenler'*in dördüncüsü
yann Ali Sami Yen Stadı'nda yapılıyor.
Etkinlik çerçevesinde \ erilen Toplumsal
Banş Ödülü'nün bu yılki sahibi olarak ÇY-
DD Başkanı Türkan Saylan belirlendi.
Saylan'a ödülü yann Ali Sami Yen Sta-
dı'nda verilecek.
I Baştarafı 1. Sayfada
olarak açıklıyor. Askeri kaynaklar ise bu sa-
yıyı yurtiçinde 2 bin 500 ile 3 bin arasında,
Kandil'de ise 4 bin civannda gösteriyor.
Birkaç ay içinde yurtiçindeki milıtan kad-
rosunun 4 bine yaklaşabileceğini anJatan as-
keri yetkıliler, örgütün, Abdullah Öcalan'ın
îmralfda avukatlanyla görüşemediği iddi-
asından yola çıkarak bombalı eylemlere gi-
rişebileceğini savlıyor.
Örgütün son üç ayda 30 güvenlik mensu-
bunu şehit etmesinın ardmdan Güneydoğu'da
ikı ay önce yoğunlaştınlan operasyonlar ise
daha geniş bir alana yayılıyor Güvenlik bı-
rimleri, hem militanlann geçış yollannı kes-
mek hem de sırun geçenleri etkisiz hale ge-
tirmek için Kayseri Komando Tugayf nın
desteğinde Irak-lran sınınnda 10 bin civann-
da asker ve korucuyla operasyon yürütüyor.
Hava destekli operasyonlar yoğunlaşırken sı-
nır boyundaki bırlikîer de alarm halinde bu-
lunuyor. Bingöl ve Diyarbakır'da Bolu Ko-
mando Tugayı, Tunceli bölgesinde ise iki ay-
n tugayın kırsaldaki operasyonlan aralıksız
sürüyor.
Güvenlik binmleri, Kuzey Irak'ta stokla-
nan patlayıcılarla sının geçen militanlann
"büyük kentler ve kritik merkezlere" yö-
nelik eylem yapmaya çabaladığını belirtiyor.
Son bir ay içinde salt Istanbul'da 10 kadar
bombacı ve kuryenin 30 kilo patlayıcıyla ya-
kalandığını, Güneydoğu"d^ öldürülen terö-
ristlerin üzerinde de çok miktarda plastik pat-
layıcı ele geçirildiğine dikkat çeken güven-
lik yetkilileri, "Eylem hazırlığında yeni
gruplar saptandı mı" sorusunu şöyle yamt-
hyon
"Istanbul'da kimi gruplar patlavıcılar-
la ele geçirildi. Yakalanan bazı militanla-
nn ise bu tür eylem hazırhklarında kurye
faaüyetiyle göreviendirildiği saptandı. 2-3
eylem grubunu yakalamakla iş bitmiyor.
Her gün yeni gruplarla ilgiii bilgiler ahnı-
yor. Sadece Istanbul değil, teröristlerin
metropoller ve kritik merkezlere yönel-
mek istediğine ilişkin Genelkurmay'dan
da gelen çok ciddi bilgiler dikkatle değer-
lendirUiyor."
Sınırda büyük operasyon
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
bir espri ile durumu düzeltmeye çalışıyor:
- Affedersiniz, kafesi açık kalmış!
Herkes gülüşüyor. Görüşmeye katılanlar sineği
etkisiz hale getirmek için harekete geçiyor. Gül,
haşaratla mücadelede deneyımlı olmalı ki bir dar-
bede öldürüyor. Bush da çöp kutusuna atıyor. O
sırada çöp kutusunda Türk-Amerikan ilişkilerine
dair herhangi bir şey var mıydı bilmiyoruz ama şu-
nu söyleyebiliriz:
2003'teki at pazarhğından sonra 2005'te de at
sineği mücadelesi gündemde!
Şimdi at sineğiyle ilgiii yorumlara girişsek iş ka-
nşır. Biz en iyisi at sineğinin sözlük anlamını ver-
mekle yetinelim:
"Çift kanatlılardan. Uzunluğu 8 mm. kadar, ka-
natları büyük ve küt. At, sığır ve domuzlann bacak
ve kuyruk aralannda yaşayan, eklem bacaklı bir si-
nek türü (Hippobosca equina)."
At sineklerinin sözlükte belirtilen yaşama alan-
larıyla oval ofis arasındaki bağlantıyı biz kurama-
dık, siz kurun!
• • •
Bush-Erdoğan görüşmesinin adını koyma çalış-
maları da at sineği kadar eğlenceli. Bush, Türki-
ye'nin adını "stratejikilişki" olarak koydu. Erdoğan
da "strate/ik ortaklık" dedi. Panamerıkanist mes-
lektaşlanmız iki tanım arasında gidip gelirken, her
ikisinin de çok iyi anlamına geldiğini anlatmak için
olağanüstü çaba harcadılar.
Erdoğan'ın ziyaretinden çıkan sonuçlara ve Tür-
kiye'nin tartışılma biçimine bakılırsa ilişkinin ger-
çek adı şu görünüyor:
Trajik ilışki!
Bu türziyaretler, ilişkileri iyileştirmek, sorun var-
sa gidermek için yapılır. Erdoğan'ın gezisi olum-
suzlukları öne çıkardı, Türkiye'nin bölgedeki ko-
numunu zora soktu.
Diplomaside bir ziyaretin bu tür sonuçlar doğur-
masındansa hiç yapılmaması yeğlenir.
Ancak Erdoğan için diplomatlaryok, özel danış-
manlar var. Onlarla da böyle oluyor. Erdoğan bu
geziyle Türkiye'yi, bölgesinde ağırlığı olan bir ül-
ke değil, ABD'nin kendisınden istediklerini bir an
önce yapması beklenen bir ülke haline getirdi.
Trajik anlamda gezinin ikı sonucu var:
Papadopulos'un eli güçlendi...
Terör örgütünün cesaretı arttı...
• • •
Bir başka trajik sonuç da şu:
Başbakan'ın izlediği dış politika ile Türkiye'nin
devlet kurumları arasında farklılıklar dikkati çeki-
yor.
Bu tümcenin açılacak çok yanı var, şimdilik bu-
rada kesip hiç sonuç vermeyeceğini bilsek de Er-
doğan'a seslenelim:
Sayın Başbakan,
iç politikadaki hükmetme, devletin öteki kurum-
lannı yok sayma alışkanlığınız ülkenin yararına ol-
muyor. Hiç değilse dış politikada bunu yapmayın.
"Istediğimiyapanm, bedeliniöderim" diyemezsi-
niz.
Bu bedel sizi aşar!
ankcum(« cumhuriyet.com.tr
50 haneli Karaağaç köyünde çıkan yangında
45'e yakın ev tamamen yandı. (FotoğrafAA)
Çorum'daköyü
alevler yuttu
ÇORUM (AA) - Çorum'un îskilip ilçesıne
bağlı 50 haneli Karaağaç köyünde çıkan
yangında 45'e yakrn ev tamamen yandı. Is-
kilip'e 45 kilometre uzaklıkta bulunan or-
man köyünde Halil Oruç isimli yurttaşın
evinde elektrik kontağuıdan çıktığı tahrnin
edilen yangın, ahşap yapılı köyü küle çevir-
di. Yurttaşların cuma namazında olduğu sı-
rada çıkan yangını dağda havyanlan otlatan
köyün çobam fark etti. İlk anda köylüler
yangına kovalarla taşıdıklan sularla müda-
hale etti, ancak yangın rüzgânn etkisiyle
büyüdü. Yurtaşlar, "Evlerimizin yanışını
oturup seyretmekten başka elimizden bir
şey gelmedi" diye konuştular. Söndürme ve
soğutma çalışmalan gece geç saatlere kadar
sürerken köylüler de geceyi Îskilip'te geçir-
di.Yangını söndürme çahşmalanna, Köy
Hizmetleri, II Jandarma Komutanlığı ve
Çorum Itfaiyesi'ne bağlı ekipler katıl-
dı.Türkiye Kızılay Derneği de bölgeye, 100
adet çadır, 840 adet battaniye, 105 adet
mutfak setiyle 300 adet rulo yatak ve 3 adet
ocak gönderdı. Köyde ilköğretim okuluna
giden çocuklar ise dün okullannda düzen-
lenen törenle karnelerini aldı. Çocuklar,
sabah saatlennde okuldan aldıkları kar-
nelerini evlerine bıraktıklannı ve kar-
nelerinin çıkan yangında yanmasından
dolayı üzüntü yaşadıklannı kaydettiler.