Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 HAZİRAN 2005 CUMARTESİ
HABERLER
'Şeriatçı teröryeniden
toparianıyor9 Istihbarat birimlerine göre, AKP
iktidarından önce düzenlenen
operasyonlarla bitme noktasına
getirilen örgütler yeniden güç kazanıyor
ECEVÎT KELIÇ
rürkiye'de faaliyet yürüten ir-
ticai örgütler ve misyonerlik
faalryetleriyle ilgili "trtieai
Unsurlarve RJskJeri" adh raporha-
zırladı. Raporun ilk bölümünde irti-
cai terör örgütleri, ikinci bölümün-
de ise misyonerlik faaliyetleri anla-
tıldı. Önemli bir bölümü şeriatçı te-
rör örgütü HJzbullah'a aynlan rapor-
da, örgütün stratejisi ve yeniden to-
parlanmak için gerçekleştirdiği faali-
yetler sıralamdı.
Llder hâlâ bellrslz
Rapora göre. 2000 yılında düzenle-
nen ve lider Hüseyin V'dioglu'nun da
öldürüldüğü operasyonlardan sonra
örgüt içerisinde yaşanan yönetim boş-
HİZBULLAHÇIİMAMLAR:
tstihbarat birimleri tarafından hazırlanan "İrticai Unsurlar ve Riskleri" adlıraporagöre, Hizbullah
cami örgütlenmelerine ağırlık verdi. Bu amaçla örgütün karan doğrultusunda üyelerinin, iller
bünyesinde açılan vekil imamlık sınavlanna girdiği tespit edildi. Raporun hazırlanmasından bir süre
sonra ise AKP hükümetinin, kanunla yaklaşık 10 bin vekil imamı vekâleten ataması dikkat çekiyor...-
luğu sonucunda hiyerarşik yapı ve ör-
güt içi kontrol kaybedildi. Orgüt üye-
leri arasında büyük bir moral çökün-
tüsü, şaşkınlık ve ümitsızlik yaşandı.
İkinci lider Sülhattin Ürük ise 5 Ey-
lül 2001 'de Adana'da düzenlenen ope-
rasyonda öldürüldü. Bunun üzerine
örgütün başına halen yurtdışında bu-
lunan tsa Altsoy geçti. Hüseyin Veli-
oğlu'nun oğlu Abdullah Vefioglu'yla
birlikte Iran'a kaçan Altsoy'la uzun
süre iletişim kurulamadı. Orgüt üst
yönetimindekı boşluğu "MefeMEgm"
kod adlı Mehmet Beşir \'arol doldur-
du. Varol da 17 Mayıs 2003 tarihınde
Konya"da gerçekleştirilen operasyon-
da yakalandı. Varol lider olarak kabul
edilmesine karşın yönetimde hâlâ boş-
luk var. Liderlik için 3 yeni isim öne
çıkıyor. Operasyonlardan sonra örgüt
toparlanmak için cami faalıyetlenne
ağırlık verdi. Bu amaçla örgütün, üye-
lerinin iller bünyesinde açılan vekil
imamlık sınavlanna girmesi karan al-
dığı belirtilen raporda, ".Ağntkh ola-
rak köylerde ııygulandıgı bilinen vekil
imamlık. söz konusu terör örgütünün
kırsal bölgderdeki faattyetkrini tek-
rar başlatması açtsmdan da önem arz
edjyor" denildi. Bu raporun hazırlan-
masından sonra AKP hükümetinin ge-
çen ay hazırladığı özel kanunla yak-
laşık 10 bin vekil imamı asaleten ata-
ması dikkat çekiyor.
Almanya'dan propaganda
Hizbullah, birbirine yakın il ve ıl-
çeleri aynı bölge içerisinde değer-
APORDAKİ DİĞER ÖRGÜTLER
IBDA/C2006'yı
kurtuluşyılı
ilanetti
İBDA/C:Akıncılar Derne-
ği'nin kapatılmasından sonra
1985 yılında kurulan Islami
Büyük Doğu Akıncılar
Cephesı (ÎBDA'C), eylem-
lerini daha çok içkili lo-
kantalar, eğlence yerleri,
birahaneler gibi yerlere
yapmakta. Örgütün legal
ve illegal alandaki faali-
yetleri tamamen bağımsız
inisiyatifler çerçevesınde
oluşturulan cepheler tara- SaSh îzzet Erdiş
findan yürütülmekte. Böyle birtarzın benimsenme-
sinin en önemli nedenı. operasyonlarda deşifreyi en-
gellemek. Örgütün temel cepheleri şunlar: "Ultra
Force, Lazistan, Ülkücü Kısas Kıtalan. Devrimci
Sofi Birtüderi Şeyh Şanıil Cephesi. Islanı Kısas Tim-
kri, Devrimci Kısas Konseyi ve Afganiler.*'
"Satih MirzabeyoğtıT kod adlı örgüt lideri Salih
tzzet Erdiş, reddettiğı Devlet Güvenlik Mahkeme-
si'ne çıkması, aciz bir tavır sergilemesı ve hakkın-
, dakı ölüm cezasının ke-
sinleşmesı gibi nedenler-
le örgüt üyeleri üzerinde-
ki etidnliğini kısmen kay-
betti. Örgüt. Afi Osman
Zor. Saadettin l staosma-
noğhı ve Yümaz Yüksel
liderliğinde üç gruba bö-
lündü. Zor'un liderliğin-
dekı grup. daha organıze
• AFÎD,
Hizbullah'ın silahlı
kanadında yer
almış ve eylem
tecrübesi olan
teröristleri
kazanmaya
çalışmakta. Bitme
noktasına gelen
îslami Hareket
Orgütü,
Güneydoğu'da
PKKve
Hizbullah'ın
faaliyetlerinin
kınlmasıyla oluşan
boşluktan
yararlanma
çabasında.
ve radıkal. Örgüt, daha
önce "Kurtuluş" yılını
1999 olarak belirlemişti.
Ancak operasyonlar ne-
denıyle bunu gerçekleş-
tiremeyen örgüt. bu kez
2006'yı "Kuıtuluş" yılı
ilan etti.
AFİD: Liderliğini ce-
zaevınde bulunan Metin
Kaplan'ın yaptığı Ana-
dolu Federe tslam Devle-
ti (AFÎD) daha çok Avru-
pa'da etkın. Türkiye'de
taban bulmak için radikal çıkışlar yapmayı planla-
makta. Ankara'nın baa semtlerinde hücre evleri oluş-
turan örgüt eski Hizbullahçılarm peşinde.
İslami Hareket Örgütü: BU örgütünma
li kaynaklannın temelini üyelerinin oto hırsızlığı,
gasp, soygun gibi suçlardan elde ettiği gelirler oluş-
turuyor. 1993'ten itibaren sürdürülen operasyonlar
sonunda tamamen pasifize edilen örgütün 200 'ün
üzerindeki üyesi yakalandı. 1995-1996 yülannda-
ki operasyonlarda Irfan Çağncı'nın da aralarında
bulunduğu yöneticilerin cezaevine girmesiyle ör-
güt "Avukaüar" ve "ÇağncT olmak üzere ikiye bö-
lündü. Gazeteci-yazar Çetin Emeç ve Turan Dur-
sun"un öldürülmesi eylemlenyle dikkat çeken ör-
güt, son dönemde PKK ve Hizbullah'ın yarattıgı boş-
luktan yararlanma yoluna gidiyor.
TeVhİd-İ SelaiTI: Üniversite çevTelerınde
Müslüman Gençlik ve Hizbullahi Gençük ımzala-
n da kullanan örgüt, Iran gizlı servisi SAVAMA \ e
Iran Devnm Muhafizlan'na bağlı Kudüs Ordu-
su'yla irtibath. Uğur Mumcu suikastı ve diğer su-
ikastlarla ilgili yönetıcilerinin mahkûm edilmesin-
den sonra faaliyetlen durma noktasına gelen şeri-
atçı örgüt, son dönemde yeniden faaliyetlerine can-
lılık kazandırmaya çalışıyor.
Hüseyin VelioğJu
Türkiye'de birçok kanh eyleme imza atan şeriatçı
Hizbullah örgütü, 2000 yıtanda yapdan operasyonla
büyük bir güç kaybına uğraımşü. Hücre
evierinden işkenceyie öldürülmüş çok sayıda ceset
çıkartılan örgütün Hüseyin VeBoglu'nun ölümünün
ardmdan \ öneticiüğini üstlenen Mehmet Beşir
Varol da 2003 yıhnda yakalandı. Mehmet Beşir Varol
lendirerek "bölgesel yapılanmayı"
yeniden kurma arayışlanna girdi.
Deşifre olmamış örgüt üyeleri, yeni
yapılanmadaki bölge, il, ilçe, köy,
mahalle, cami sorumlulan ve alt kad-
rolann belirlenmesine çalışıyor. Ay-
nca Almanya'da hazırlanarak Türki-
ye'deki militanlara gönderilen "Hü-
seyniSevda" (Islam Ümmetinin Se-
si) ve "Ware Hüseyin" adlı kasetle-
rin dağıtınıı yapıldı. Orgüt üyeleri, de-
şifre olmamak ve faaliyetlerinin de-
vamını sağlamak amacıyla sık sık
telefon ve ikametlerini değiştiriyor-
lar. îletişimi çoğunlukla internet üze-
rinden sağhyorlar. Operasyonlarda
deşifre ohnarmş bazı örgüt yönetici-
leri Batı bölgesindeki metropollere
yerleştirildi.
2000 yılında başlayan operasyon-
lardan sonra yurtdışına kaçan örgüt
üyelerinin büyük bölümü Al-
manya'ya yerleşti. Bu ülkeye
gitmek için de çoğunlukla Ital-
ya yolunu kullandılar.
Deşifre olan iran'a
kaçıvor
Havalimanlannda kontrol-
lerin sık olması nedeniyle bir
dönem de KKTC üzerinden
diğer ülkelere çıkma arayışı-
na girdiler.
• Örgütün önemli isimle-
rinden Isa Altsoy ve Hüseyin
Velioğlu'nun oğlu Abdullah
Velioğlu 1999 yılında İran'a
kaçmışh. Örgütün Iran istih-
barat servisi elemanları ile üiş-
kisi var. Iran, deşifre olan ör-
gütün üst düzey yöneticileri
için kaçması düşünülen ilk ül-
ke konumunda. Üyelerinin
yurtdışına çıkmalan, örgütün
ileride uluslararası bir kimlik
kazanacağının göstergesi ola-
rak kabul edihnektedir.
• Bu bağlamda özellikle Al-
manya, Hollanda. Avusturya
gibi Türk vatandaşlaruun yo-
ğun olarak bulunduğu ülkeler-
de aktif ve teşkılatlı bir şekil-
de faaliyetlerini yoğunlaşördı.
Kadınlara yeni görev:
Cezaevl kuryellğl
Kadın örgüt üyeleri örgütsel
faaliyetlerde daha aktif hale
getirildi. Kadınlara özellikle
cezaevi kuryeliği gibi görev-
ler verildi. Bazı örgüt üyeleri,
cezaev inde bulunduklan sıra-
da e\lilik yaptı. Bu evlilikler
kadınlann örgütsel faaliyetler
içerisinde kullanılması amacıy-
la yapılmış olabilır.
IRİSTİYANLIKPROPAGANDASIVT ETNÎK AYRIMCILIK YAN YANA
Misyonerlik Türkiye'yi
örümcek ağı gibi sardı
Raporun ikinci bölümü ise misyonerlik
faaliyetlerine aynldı. Buna göre, Karadeniz ve
Doğu Anadolu bölgelerinde misyonerlik
faaliyetleri hız kazandı. Misyonerler, öncelikli
olarak Kürtler. Alevüer ve Lazlan hedef
topluluk olarak seçti. Çoğunlukla, Güney Kore,
Amerika, Ingiltere, Yeni Zelanda, Avusturya,
Ahnanya, tsveç ve Romanya uyruklu kişiler
tarafından yürütülmekte olan faaliyetler
olduğu, Müslümanlığın, Anadolu halkının geri
kalmışlığında önemli bir neden olduğu.
Hıristiyanlığın ise bu nedeni ortadan
kaldırabileceği konulanna ağırlık veriliyor.
Türkiye'de misyonerlik faaliyetleri. Katolikler,
Protestanlar, Ortodokslar, Yehova Şahitleri,
Bahailer ve NGO'lar (hükümet dışı kuruluşlar)
tarafından yürütülmekte.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne son yıllarda
Istanbul, Ankara, Izmir, Trabzon, }
yerli-yabancı kişi ve kuruluşlar
Antalya, Hatay ve Samsun'dan İs
tihbarat birimlerinin i tarafindan gösterilen ilgi,
-VehabİIİk: Buradıkal dım grup.
en son 15 Kasım ve 20 Kasım 2003 tarihlerinde Is-
tanbul'da bombalı saldınlan gerçekleştirdi. Eylem-
leri organize eden kışilerin eğitim düzeyleri yük-
sek. Bu kişiler, gerek örgütsel gerekse normal iliş-
kilerinde birden fazla kod isim kullanıyor.
yönlendirilmekte. Türkiye'yi
u
örümcek ağı gibi saran" bu
faaliyetlerin amacı yalnızca
Hıristiyanlığm yayıhnasuıı
sağlamak değil. Etnik
aynmcıhğın, özellüde de
Kürtçülüğün yayılması
hedefleniyor.
Yoksulllar hedefte
Hedef kitle olarak özellikle gelir
düzeyi düşük yurttaşlar, gençler,
çocuklar ve kadınlan seçen
misyonerler, inanç turizmi adı
altmda hassas bölgelerde faaliyet
yürütüyor. Misyonerlik faaliyetleri sırasında
Anadolu'nun eskiden Hıristiyan toprağı
olduğu, yeniden bu özelliği taşıması gerektiği,
Anadolu'da yaşayan gayrimüslimlere baskı
yapıldığı, Anadolu'da Müslüman olarak bilinen
çok sayıda kişinin gerçekte, gizli bir şekilde
Hıristiyanlığa bağh
raporuna göre, ülkeyi
bir örümcek ağı gibi
saran misyonerler
faaliyetlerini Karadeniz
ve Doğu Anadolu'da
yoğunlaştırdı. Tek
amaçlan Hıristiyanlığı
yaymak olmayan
misyonerler, etnik
aynmcılık
oluşturmayı da
hedefliyor.
bölgenin NGO akınına
uğradığını göstermekte.
Gelenlerin önemli bir kısmının
kilise mensubu ohnası dikkat
çekici. Kendilerini, asıl ve ilk
saf Hıristiyanlar olarak gösteren
"Yehova Şahitleri'' de
Türkiye'de taraftar kazanma
çabası içinde. Bunlar "tetkik"
adı altında kutsal kitap dersleri
düzenlemekte. Taraftarlan,
evleri kapı kapı dolaşarak kitap,
broşür, dergi dağıtmakta, zaman
zaman seminer ve toplantılar
düzenlemekte. Türkiye'de
merkezi Istanbul ohnak üzere
Ankara, Izmir, Eskişehir. Antalya, Hatay,
Mersin ve Kuşadası'nda ibadet salonlan
bulunmakta. "Bahaüer" ise devlet yöneticileri,
gazeteciler, ileri gelen işadamlan ve
sanatçüarla yakın ilişkiye girme çabasında.
Özellikle Sıvas, Çorum, Amasya ve Erzincan
gibi kentlerde faaliyetlerini yoğunlaştınyorlar.
Nurcularla
yakınlaşma çabası
Orgüt üyeleri son dönemde
örgütsel faaliyetlerini kamufle
edebilmek için kendilerini "xn&-
Byetçi-ülkücü'' kimlığiyle lan-
se etmeye çalışıyorlar. Örgüt
tabanında cemaatın legalize ol-
ması, Nur cemaatleri, Müslü-
man Gençlik gibi gruplarla or-
tak hareket etme ve bu grupla-
nn ünkânlanndan yararlanma-
ya çalışılması fıkri gelişti.
şerlatçı terörlste
Imam hatlp eğitlml
Orgüt cezaevlerinde "siyer,
fikıh ve hadis" konulanrun iş-
lendigi eğitim faaliyetlerine
devam etti. Söz konusu egitim-
lerde imam hatip liselerinde
uygulanan müfredat örnek
ahndı. Bu liselerde okutulan
ders kitaplan eğitim materya-
li olarak kullanıldı. Dağılma
noktasına gelen örgüt, üyele-
rine yönelik "ADah'm, ceza-
evierini Ünn grubu içinik med-
reseler olarak seçöği"' şeklin-
de propaganda yaprı.
Hâklm köylerde
'PKK' korkusu
Terör örgütü PKK'nin ger-
çekleştirdiği son eylemler Gü-
neydoğu daki bazı illerde ör-
güt içerisinde tedirginliğe ne-
den oldu. Bazı örgüt üyeleri
PKK'nin "HizbuDahçı" ola-
rak bilinen köylerdeki tarla-
lan ateşe verebilecekleri endı-
şesi taşıyor.
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
KardeşimMehmetUlusoy
Zeynep Oral ve Işıl Kasapoğlu'nun yazılann-
dan sonra Mehmet Ulusoy (ve tiyatrosu) için baş-
ka ne söylenebilir...
Işıl'ın yazısında, Mehmet için tiyatro sahnesinin
"canlı birşey" olduğu saptaması onun tiyatro an-
layışı (duygusu) için söylenebilecek belki de en
önemli şeydi.
Zeynep Oral'ın yazısı, Mehmet Ulusoy tiyatro-
sunun bilimsel ve duygusal, çok değerii bir özeti-
dir...
Benim onlara ekleyebileceğim tek bir şey, Meh-
met'in bir çocuk adam olduğudur...
Dev bir çocuk adam...
Herkesin kişiliğinde çocuksu bir şeyler buluna-
bilir.
Mehmet tepeden tırnağa çocuktu.
Küsmeye de banşmaya da, kederienmeye de se-
vinmeye de aynı hızla hazır...
Yüzünde küskünlük ve keder bulutlarıyla, banş-
mak ve sevinç ışıltıları inanılmaz bir hızla yer de-
ğiştiren...
Ama küsmekten çok banşmaya, kederienmek-
ten çok sevinmeye yatkın...
Dizginsiz, azgın biryaşama sevincinin adamı...
Tiyatronun yanı sıra, şiire ve güzel kadınlara tut-
kun...
Paletleri ve zıpkınıyla daldığında, saatlerce göz-
denyitipgiden...
Tiyatro sahnesine dalışı da böyle bir şeydi bel-
ki...
Gerisinde kuşkusuz ki büyük bir bilgi donanımıy-
la...
Fakat daha da çok tutkularıyla, duygulanyla,
sezgileriyle..
Bilinmezi keşfetmeye çıkan bir çocuğun heye-
canı, merakı, saflığı, gözü pekliğiyle...
Nâzım Hikmet onu tanımış olsaydı, eminim ki
çocuğuymuş gibi severdi...
Aynı çocuksuluk, aynı yaşama sevinci, aynı ya-
ratma tutkusu ve aynı yaratıcılık yeteneği...
Nâzım Hikmet'e hayranlığı sıradan bir hayranlık
değildi...
Yalnızkafaca değil, gönülce de bir bağltlıktı bu...
Aynı soyun insanlanydılar...
Nâzım'la aynı yaşta ve tam da onun öldüğü Ha-
ziran ayında, neredeyse aynı günde öldü...
Rastlantı mı, yazgı mı...
Bilmiyorum...
• • •
En çok yakınlaştığımız dönem, 1970 başlann-
daki Paris günlerimizdir...
Paris'te yaşıyordu ve yanılmıyorsam Paris'e o da
o sıralarda gelmişti.
Ben yurtdışına yeni çıkmış, Londra'da birkaç ay
kaldıktan sonra Paris'te karar kılmıştım...
Mehmet Ulusoy'la 60'lı yıllar Istanbulu'ndan ta-
nışıyorduk, yaşıttık ve arkadaştık..
"özgûrlük Tiyatrosu "nun {"Theatre de Liber-
te") kuruluş çalışmasının hazırlıklan içindeydi. Ve
o dönemde Paris'teki çevresinde bu konuda işe
yarayabilecek kim varsa (her zaman yaptığı gibi)
onlan da işin içine kattı...
Hepimiz tıyatrocu olup çıktık ... İlk oyun, "Gele-
ceğe Masallar" ("Legendes a Venir") Mehmet'in
yaratıcı fantezilerinin yönlendiriciliğinde, birlikte
oluşturuldu.
Nâzım Hikmet ve Aziz Nesin'den tekstlere, Ve-
dat Sinan'ın tekstleri eklendi...
Vedat (Demircioğlu) Sinan (Cemgil) bu satırlann
yazandır...
Fransız basınında Mehmet'in oyunuyla birlikte
Vedat Sinan adı da geçmeye başladığında, ken-
dimi tiyatrocu saymadığım ve o sırada yaptıgım işi
yazarlık olarak görmediğim için takma ad kullan-
dığıma pişman olmadım değil...
Sevgili Mehmet, değerii, akıllı, sevgili, çocuk
kardeşim...
Söylenebilecek daha birçok şey varmış demek...
Yaptıklann ve kişıliğin üzerine daha birçok şey
söylenecek, kitaplaryazılacaktır...
Yaşıtın ve bir kardeşin olarak benim burada söy-
leyebileceğim son söz, ölümü biz dostlann için
artık pek çok kolaylaştırmış olduğundur...
ÖZEL BİR A ÇIKL4MA
"Vatan" gazetesinde, bana ait olmayan bazı
sözlerbenimmiş gibiyayımlanarak, ben ve çokde-
ğer verdiğim biryakınım toplum önündeyanlış ta-
nıtılmış ve küçük düşürülmüş olduk.
Gazeteye gönderdiğim birkaç satıriık düzeltme
yazısı yayımlanmazsa yargıya başvuracağımtzı bil-
dirdim.
Bekliyorum.
A.B.
ataol b@ cumhuriyet.com.tr.
Faks:(0212)513 85 95
HOT& MAVİDBIİZ
TtHdYElAV C8MET KÖŞESİ, MWİ BMUtK ÖOOliÜ,
MAJMAtâ TURUNÇ KOYUNM D8İZE SrH, YÜZME HİVUZU,
HWUZ BAR, »UCK Bi», SWAHr MCŞMM ZBHGİN «ÇK BÜFE.
OMURM; MüsnudL aflmtoj şoRia,
lûJMA, MÜZİK, TEffON, TH UÇ KURUTMA.
0-2 YKŞ ÜCRETStZ
NH 00AD* ÜÇÜNCÜ K)Ş) % 50 M l H M J
Yanm Pansıyon Mayıs-EKirr Haziran-Eylül Temmuz-Agustos
Bungalov M.0OYTI+KDV 40.00 YTUKDV 50.00 m+KDV
OtEİodaa 40.00 YTl+KDV 55,00 YTL+KDV 70.00 YTL+KDV
KAMPANYA(01-16TBMMUZ)
7 gece kad 6 gecs öde
REZERVASYON
M 0252 478 71 90-91 Faks: 0 252 478 70 07
www.lwteiiMviitaniz.coin
Wo hotetnarictertz.com