Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 1 HAZİRAN 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Kışlalı
Kiiltür Merkezi
Atatürkçü Düşünce Derneği'nin
3atıkentteyapmaktaolduğu "Ahmet
~aner Kışlalı Kültür Merkezi"n\n kaba
nşaatı tamamlandı. Geçen kış 150
jgrenciye verilen ücretsiz Türkçe,
•natematik, fen bilgisi, tiyatro, drama,
•esım kursları ve çocuk korosu
;alışmaları da "şantiye"de
gerçekleştirildi. ADD Batıkent Şubesi
/
önetim Kurulu üyesi Hamza
Saykan, artık bu tür etkinlikleri
şantiyeden kurtarmak, adıyla sanıyla
'Ahmet Taner Kışlalı Kültür
Merkezi "ne taşımak ıstediklerini
söylüyor: "Bu hedefimizi yaz
îylarında başarmak istiyoruz. Duyariı
Atatürkçülerle başaracağız da. Tarn
ia eski Halkevleri gibi yani.
Aydınlanma ateşi yanıyor. Tüm
'ürkiye'yi de aydınlatacak."
Kültür merkezinin yapımına katkıda
DLilunmak isteyenler için hesap
iLimarasını verelim:
'Türkiye Iş Bankası Batıkent Şubesi
•>&sap no: 51081"
ISIK KA.NSÜ
Seçmecelere seçmece sözler...
Recep Tayyip Erdoğan ABD'ye
giderken seçmece gazetecilerle bir
bir, diz dize, göz göze, özel özel,
güzel güzel, uzun uzun, hem de
uçağının çalışma bölümünde,
üstelik 11 bin metrede konuştu.
Başbakanı olduğu Türkiye
Cumhuriyeti'nin kabul ettiği bir
devletten, Kuzey Kıbns Türk
Cumhuriyeti'nden de "Kuzey
Kıbns" diye söz etti. Yani, CHP
Genel Başkan Yardımcısı Onur
Öymen'in ifadesiyle "Kuzey Kıbns
Tûrk Cumhuriyeti" demeye dili
varmadı:
"Kıbns'ı baştan çıkarmış zaten. 30
yıldır izlediğimiz politika yanlıştır, o
politikayı sürdürseydik, dış baskı
olacaktı, kuzu kuzu çekilecektik
diyor. Bu, düpedüz
teslimiyetçiliğin itirafıdır."
Onur öymen'e, Erdogan'ın
"teslimiyetçiliği" kabul etmediğini,
AKP'yi Amerikancılıkla suçlayan
CHP'yi de "Amerika karşıtı" ilan
ettiğini anımsattık. "Amerika'ya
itibar kazanmaya gitti" diye girdi
söze, "Amerika'dan gelen
hoşnutsuzluklara karşı kendini
yeniden sevdirmek için, 'Siz merak
etmeyin Amerika'dan büyüğü
yoktur' demek için gitti. Bunu
yapmak için de muhalefeti suçladı.
'Her konuda daha fazla taviz
verirdim ama muhalefet engel
oluyor' demeye getirdi."
"Açıkçası" dedi öymen,
"Amerika'ya yaranmak için gitti."
Emekli Anayasa Mahkemesi Başkan-
•ekili Güven Dinçer'den, AKP'nin Tür-
•uye'yi "vekâleten atamalar"\a yönetme
•jtkusuna ilişkin "hukukçu sorumlulu-
p" ile kaleme aldığı ve "küçük dağlan
senyanattımcılann ders alması gereken
•otlar
- Üst düzeyde görev yapan ve yasa-
aria belirlenen kamu görevlilerinin atan-
•nalan, ilgili bakan ve bakanlar, başba-
xarı ve cumhurbaşkanınca imzalanan
nüşterek karamamelerte oluşur. Yasala-
nrnıza göre, "vekâleten atama" asale-
ten atamanın şekil ve esas şartlanna ek-
siksiz uyularak yapılır.
Başka bir deyişle, atama yapılacak
kadro için yasalann tespit ettiği öğrenim
Güven Dinçer'den dersler..
ve kıdem gibi esas şartlarla atamadaki
şekil ve yetki kurallanna titizlikle uyulur.
Boş kadrolara en kısa zamanda asale-
ten atama yapılması gerekir. Vekâleten
idare, süreklilik arz edemez.
- Başbakan'ın savunduğu biçimdeki
"vekâleten atama" işlemleri hukukumuz-
daki atama usullerine uymamaktadır. Ya-
pılan vekâletle atamalar aslında görev-
lendinme veya tedvir işlemleridir. Aynca
görevlendirme ve tedvir, kurum içine
mahsus uygulamalardır.
Tedvir ve görevlendirme, idarenin iç
düzenlemelerine ve geleneklerine göre
günlük işlerin zamanında gecikmeden
yapılması ve kamu hizmetinin, görevlile-
rin kısa aynlışlan nedeniyte aksamama-
sı için kullanılan geleneksel bir yöntem-
dir. Tedvir ve görevlendirme, atama işlem-
lerinin yerine geçemez. Yasalara uygun
atama işlemleri yerine "vekâleten ata-
ma" adı altında kurum içinden ve dışın-
dan görevlendirme yapılamaz. Kanuna
aykın bir bıçimde görevlendirilenler (söz-
de vekâleten atananlar) bulunduklan ye-
rinyetkilerinı kullanamazlar. Inha (görev-
lendirme önerisi) ve atama yapamazlar.
Sicil dolduramaz, disiplin amiri olarak
ceza veremezler. Disiplin kurullan üyeli-
ği gibi münhasıran o görevin sahibine
tevdi edilen kurul üyeliklerinde buluna-
mazlar.
- Cumhurbaşkanınca imzalanmamış bir
karamamenin hukuki variığı yoktur. Hu-
kuken gerçekleşmemiş bir karamame-
den sonra aynı işlemin vekâleten atama
adıyla yapılması, o işleme geçeriik kazan-
dırmaz. Bu tarz idari işlemler "sakat" iş-
lemlerdir. Bazı hallerde de "yok" işlem-
lerdir. Bunlann dava edilmesi durumun-
da, idare mahkemelerince bu işlemlerin
iptal edileceği veya yokluğunun tespit
edileceği muhakkaktır.
Vekâleten atayanlar ve vekâleten ata-
nanlann yakın ilgisine sunulur!
îstanbuüu Olma
Bilincinde Yaşamak
tCÜRŞENKAFKAS
Tarihi ve coğrafi dokusu ve
dillere destan güzellığiyle, ye-
di tepeye serili yedi şehir Is-
tanbul. Yaşayanların büyüsü-
ne kapıldığı, duygusal bağlar-
la kenetlendıği koca şehir. Sek-
sen bir ilden, ilçeden ve köy-
lerinden göçen insanların sa-
hiplendığı, yerleştiği, yaşadı-
ğı yer. Sosyal dokusunda ne
aransa var olan koca dünya
şehri. Kültürel, sanatsal ve eği-
timsel değeri, bilimsel çehre-
si, sıvil toplum kuruluşlann-
daki akıcı çalışmaları, güçlü
medyası, ticari, turistik, eko-
nomik verilen ve bu geniş yel-
pazedeki yaşama biçimi seç-
kinlığinde yer alan "Istanbul
Sakinleri". Gün boyu bir kar-
maşa ve yoğunluk içinde her
yan kalabalık, insan seli... Iş
arayan, iş kuran, ticaret ya-
pan, evlenen, boşanan, eğiti-
len.terörden kaçan, gönenç-
li, gönençsiz insanların yaşa-
dığı Istanbul. Tarihin derinlik-
lerinden gelen yapısıyla, uygar-
lıklarta kucaklaşan, yorgun ve
gerilimli koca Istanbul. Kimi-
lerine göre sosyal çözülme sü-
recınden ırak, kimilerine göre
de yaşanası bir kent olmaktan
uzak. Yoksulluk, hertürlü kir-
lilik, gerilim, gecekondu, ezi-
yet, trafik ve güvensizliğin yo-
ğun yaşanıldığı kent. Bu kent-
te yaşama sevincini tadanla-
ra göre; "Istanbul kimsenin
vazgeçemeyeceği", boğazı-
nı, denizini, tarihi dokusunu,
doğasını, koruluklarını, piknik
alanlannı, renkli yaşamını, eğ-
lence yerlerini, sanatsal de-
ğerlerini ve kenti özgür duru-
şuyla seviyorlar. Biryanda bü-
yük kentin getirdiği sorunlar,
diger yanda da insanlan yaşam
tarzlarını değiştirecek koşulla-
n bir yana iterek, yöresel ya-
şamlannı, geleneklerini, göre-
neklerini, her tür folklorik ya-
pılarını aynen sürdürmekte-
dîrter.
Geçmişten bugüne uğruna
aşk şiirleri, şarkılar, türküler,
öyküler, romanlar, masallarya-
zılmış, uygarlıklar beşiği Is-
tanbul. Coşkulu âşıklann, şa-
irlerin yaşadığı, şarkılann bes-
teJendiğisoylulukşehri. "Istan-
bul efendisi" betimlemesiyle
tanınan yerlisi; "Kızsen Istan-
bul'un neresindensin" dize-
siyle güzellerinin ve güzelliği-
ninsorgulanması; "Istanbul'u
düşünüyorum gözlerim kapa-
lı" şiiriyle düşlerde yer edinen
sultan Istanbul. Bir soyluluk,
birgizem, öncülden ardıla va-
ran bir koca kent Istanbul. Sa-
natın, sanatçının yoğun ken-
ti; kültürün, turizmin, ticaretin
köprüsü; ulaşımın ve iletişi-
min küresel geçit kapısı. Böy-
lesı sanatsal ve uygarlıklar şeh-
rinde Istanbullu olmak ayrıca-
lık ister. Burada yaşayan insan-
lann en önemli özelliği kültür-
lii, görgülü, kibar ve özgüven-
li ve "Istanbullu bilincini" ye-
tennce taşıyabilmek olmalıdır.
Her Istanbullu yüreğinin ay-
dınlık duvarıyla, beynindeki
geçit yollannı birleştirip bu gü-
zel kente sevgiyle yaklaşırken
davranışlarında özsaygıyı
unutmamalı. Istanbul'dan alı-
nacaklara karşılık, verici ol-
mayı, üretken olmayı bilmeli.
Türkçenin düzeyli konuşuldu-
ğu, "Istanbul şivesi" tamla-
masını haklı göstererek yerin-
de diline özen göstermeli. Her
alanda ulusal gerçeklerde yer-
leşik "Türkiye standardı (öl-
çüsü)". Genç kızların, erkek-
lerin düşlerini, kurgulannı ve rü-
yalannı süsleyen "rüya şehir Is-
tanbul". Yaşanan tüm güzel
anılarzincirinin unutulmazhal-
kalanndaki dev şehir. Işıl ışıl ge-
ce yaşamındaki aşkların her
sabah yenilendiği, geçim sıkın-
tıst, ulaşım, trafik ve birçok
sorun için kızılan, fakat vazge-
çilemeyen tutku şehir Istan-
bul. "Sevgi tapınağı Istan-
bul!.."
"Dünya koca birülke olsay-
dı, kuşkusuz başkenti Istanbul
olurdu" özdeyişindeki, yaza-
nn övünç betimlemesi yerin-
de bir görüştür. Bu kentte ya-
şamak, kentin sosyal, sosyo-
kültürel, ekonomik, turistik,
ekolojik verilerinden yararian-
mak bir haktır. Ancak burada
yaşayan insanların da davra-
nışlan, duruşları, saygınlıkla-
rı, konuşmaları ve eylemleriy-
le uyum bilincinde olmaları
beklenir. öncüllerde Osman-
lı'nın, ardıllarda Türkiye'nin
gözbebeği, övüncü "kültür
başkenti" Istanbul, folklorik
yapısryla da nice kültürleri, uy-
gartıklan, gelenek ve görenek-
leri kucaklayan; çan, ezan ve
hazanın mistik değerdeki bu-
luşma merkezi,. Istanbullu ol-
ma gerçeği, insanların düşün-
sel tasanmının uygunluğunda
yer alıyor. Kentin büyüsüyle
ve gelişkenliğiyle karanlıklar
aydınlığaduruyor. Düşünceler
büyüyor ve gelişiyor.
Merkezde ve otuz iki ilçede
yerleşen halkın; seviyeli dav-
ranışı, saygınlığı, hoşgörü ve
anlayışı, düzgün ve düzeyli
Türkçesiyle örnek olmalıdır.
Tarihin gizlerindeki "yedikör-
lerülkesi" Istanbul; korku, te-
rör, şiddet, kapkaç, kabada-
yılık, üçkâğıtçı vb.. aykırı un-
surlardan, davranış bozuklu-
ğundan uzaklaşmalı. Insanlar,
sevgi, hoşgörü ve anlayışın
yer aldığı, çocuk, kadın ve hay-
van haklarına saygılı, odak
kenti Istanbul'dagönençle ya-
şamak isterler. Işte "Istanbul-
lu olma bilincinin" erdemliliği
budur.
Ayfer Akaydın'ın mistik di-
zeleriyle, "Bazen birmısra olur
şehir, I Tevfik Fikret'in ses/n-
de kaybolur, I Sirkeci garında
Nâzım'ı bekler, I Rıhtımlann
üzerinde Attilâ llhan'ı, I Or-
han Veli'yle gözler kapanır, I
Ancak, bu cihan yandı, I Mûs-
tesna Istanbut'da yaşanır"
duygu selimizde yol alır, gi-
der...
Genel kurula
önem verilmeli
Eğitim-Sen'deki grupçukla-
nn sendikanın kapatılmasına
ilişkin hukuksal süreçte "bi-
reylerin anadillerinde öğrenim
görmesi"ne ilişkin tüzük mad-
desini sendika içinde tartış-
maya açmamalanna değinen
yazılanmız üzerine Eğitim-Sen
Başkanı Aiaaddin Dinçer ara-
dı. Eğitim-Sen'in "Cumhuri-
yetin temel ilke ve nitelikleri
ile hiçbir sorunu olmadığını"
söyledi. "Entemasyonal'ızmin
öngördüğü emek eksenli her
türlü sembol ve simgenin ar-
kasında" olmanın yani sıra 'ulu-
salsimge vesembollere deso-
nuna kadarsaygı" gösterdik-
lerini aktardı.
Eğitim-Sen'in genel çizgisi-
nin.TÖSveTÖB-DER'in "ba-
ğımsızlıkçı, antiemperyalist,
antifaşist, antikapitalist" ge-
lenekleriyle örtüştüğüne de-
ğindi ve birçok alanda müca-
dele eden bir sendikanın "sa-
dece anadille uğraşıyormuş
gibi göstehlmesinin kendileri-
ni üzdüğünü" vurguladı. Din-
çer, Eğitim-Sen'in genel kuru-
lunun çoğunluk sağlanırsa 25
Haziran'da toplanacağını da
sözlerine ekledi. Eğitim-Sen
genel kurulu, tüzüğün ilgili mad-
desinin tartışılması, düzeltil-
mesi, değiştirilmesi açısından
kaçınlmaması gereken bir fır-
sattır. Aynca, öğretmenlerin iğ-
neyle kuyu kazarak, emek ve
bedeller ödeyerek yarattığı bir
büyük örgütün geleceğinin
sağlıklı ve ciddi bir yola otur-
tulması açısından çok dikkat-
le kullanılması, önem verilme-
si gereken bir olanaktır da.
KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicak ı turk.net
ÇtZGILIK
» ^
ı \
1 ^
KÂMİL MASARACI
^ ' ~ 1
X
kamilmasaraci <• mynet.com
* \
/ t
' I
, r
1 ^ t '
" ""-^ f
•*• ı
\ 1
•ı
HARBÎ SEMİH POROY semihporoy(q yahoo.com
oLDUM...
HAYAT EPtK TtiATROSU MUSTAFA BÎLGÎN hayatepik'i mynetcom
TARİHTE BUGÜN MIMTAZAMKAN 11 Haziran icicic.nuinttaz-ariktin.com
Süriicü belgemi kaybettim. Hükümsüzdür.
NURTEN D/LEK
BAS/C4 ST&IUSS
1864-'7S BUGUM, ÜNUJ /4LMAU B£STECİSÎ
STRAUSS£t?tuA£D ŞTEAUS), MuNICH'TE DOĞDU-
SASASIMIM KORKIO ÇALAM B/K MÜZf/CÇ/ OLMASI
NEbENtYL£ ÇOK KÜÇJJ* YAftt MÜZrĞE BAŞLIYA-
CAK, 18'İHDEYZ£M DE /LK ^SNFONISİNİ >S4ZAC/U£-
TIK. AVUSTueYALI V/tLS SESrBCİLERj ST&4USS'
Lmu* HfÇ Bie sOJOeABALtGl OLMAYAN &CHAZD
STEAUSS, KlÂSttC. Y£ MOO0&J toÜZ/K. ÇAĞLA-
R( A&ASlMOA YE.fi ALAU, AMA OAHA Ç.OK.
UyiAM MÜZ.İK M/&1S/A/A BA6L1 KALAcAK BJ/l
BESTBCl'Pİti. LIEDLEZ, setJFOHİH. Şi(l£L£R DE 8ES-
L/VeC£K.,AAJC4K. £N Ç.OK
SBVİLECEKTİ/S. "SALOM£°(jf9oS) , "
) " "ÇJ933)
Sf-rauss'un
ilk
"Sabme'de*
SAGNAK
NILGUN CERRAHOGLU
Huntington'dan Soros'a
Beni en çok hayrete düşüren, muhafazakâr "reel po-
litik-çi" Huntington ile büyük "demokrasi gurusu, açık-
toplum-cu" George Soros'u buluşturan zeminin böyle-
sine yakın olması oldu: "llımlıIslam modeli" ve "Islam de-
mokrasisi"...
Hatırlayacaksınız, on beş gün once Türkiye'ye gelen
Huntington "AB'ye girme ihtimaliniz sıfır" deyip; Türki-
ye'ye "ılımlı Islam modeli"n\ telkin etmiştı.
Soros, Türkiye'nin AB sürecini destekliyorancak, "böl-
ge ülkelenne ömek, Islam demokrasısi modelini" savun-
maktan da geri kalmıyor. "Demokrasi ve özgûhükler" ko-
nusunda Türkiye için kullandığı ölçüler, "Batı demokra-
sisi kriterieh" değıl, "Islam demokrasısi kriteıieh"...
Çarsamba günü, Çırağan'da yaptığı konuşmaya; dı-
şarda kalan gazeteci meslektaşlar ve Atatürkçü kadın ör-
gütlerinin protesto gösterileri arasında gırdik. "Açık top-
lum" ve sivil toplum örgütierinin mücadelesini savunan
bir toplantıdan, hangi sebeple dışlandıklannı anlayama-
mışlardı. Soros -başka pek çok şeyden- habersiz oldu-
ğu gibi, beili ki bundan da haberdardeğıldi. Çıkıştaçün-
kü, toplantının sonunu bekleyen gazetecilerin sorulannı
yanıtlamaktan kaçınmadı. "Vaktim yok" diye topu taca
atmadı.
"Dışarda kalanlar", büyük ihtimalle Türkiye'de sık rast-
ladığımız; "kraldan çokkralcı" yaklaşıma kurban olmuş-
lardı. Sonuç itibanyla konferans için işadamı, gazeteci,
akademisyen ve sivil toplum örgütleri temsilcilenne 300
davetıye gönderilmiş; davete 8O'ı icabet etmişti. Dışar-
da ıçeri alınmayan protestocular, ıçerde yan boş koltuk-
lar... Soros'u böyle dınledik.
'Islam demokrasisine model...'
Soros'a ben, Türkiye'deki demokratikleşme sürecini
nasıl değerlendiriyorsunuz? Islamcı AKP'nin demokra-
si değeriehne bağlılığını ikna edid buluyormusunuz? AKP
sizce demokrasi ve özgühûklenn -sözgelimi basın öz-
güriüklerinin- güvencesi olabilirmi?Ankara-Washington
ilişkilehnin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Bu ilişki ta-
mir edilebilir mi? Tamir edilebilırse nasıl?" şeklınde bir
soru yönelttim.
ABD'nın ünlü liberalizm ve demokrasi gurusu lafa "Tür-
kiye hakkındaki bilgilerin kendisine TESEVBaşkanı Can
Peker tarafından verildiğini" belirterek gırdı. Verilen bil-
giler ıştğında da "AKP demokrasiye bağlı bir partiydi.
Kendisinden önceki hükümetlene karşılaştmldığmda yoz
değil, dürûsttü. Üstelik yalnız Türkiye değil, açık toplu-
ma dönüşen Islamcı bir demokrasi adına da desteklen-
meliydi. Nitekim Bush da Islam dünyasında demokra-
tikleşmeyi savunmuyor muydu? Türkiye bu durumda
bölge ülkelenne ömek olmalıydı..."
"Doğru mu duydum?Bir Islam demokrasisinden mi'
söz edıyorsunuz?" diye üsteJeyince, Soros bu kez; "Hak-
lısıntz. ffademeaçıklıkkazandırmam gerekir!" Ğedi: "Böy-
le bir tanım şeriat anlamına da gelebilir. Ancak kastetti-
ğim bu değil. Söylemek istediğim 'Bir Islam ülkesinde
dedemokrasininmümkünolabileceği'... AKPİktidantam
da bu nedenle, Ortadoğu 'da demokrasiyi savunan Baş-
kan Bush tarafından olumlu değeriendınlmeli. Türkiye'de
anti-Amerikanizmin güçlü olduğunu biliyorum. Ancak
bu yalnız Türkiye 'ye mahsus bir şey değil. Amehkan kar-
şıtlığı, dünyanınpekçokyerinde var. Daha pragmatik bir
yaklaşım benimseyen ıkinci Bush yönetiminin bunlan
göz önüne alarak, Ankara ile daha iyi ilişkiler içinde ola-
cağını düşünüyorum..."
'Laiklikte çok ileri gittiniz!'
Soros'un sözünü ettiği "Islam demokrasisi"; Hunting-
ton'ın önerdiği "ılımlı Islam modeli"nden ne kadarfark-
lı? Soru-cevap bölümünde bir kez daha söz alamadığım
için kendisine bunu soramadım; ancak çıkışta, kaptda ken-
disine şu soruyu yönetttım:
"Bu söylediklehnizde laiklik ve sekülenzmin yeri ne-
dir?"
Soros büyük bir açık sözlülükle şunu söyledi:
"Laiklik ve sekülerizm bu ûlkede çok ileri gitti ve gidi-
yor. Devlet-din işlerinin birbirinden aynlması ilkesiönem-
lidir ve korunmalıdır. ABD'de bu ilke zemin kaybediyor
ve ben buna karşıyım..."
İki ara bir derede kendisine, Türkiye'de de benzer bir
süreç yaşandığını; kaçak Kuran kurslannın liberalizasyo-
nu ile yenı TCK'de basın özgürlüklerine getirilen kısıtla-
malan anlatmaya çalıştık. Soros bunlardan haberdar ol-
madığını söyledi; ancak şunu ekledi:
"Ifade özgürlükleri; üniversitede türbanı da, hafta so-
nu okullarda verilebilecek Kuran kurslannı da kapsama-
lıdır. Bunda yanlış bir şey yok. AKP, Batı'dakı Hm'stiyan
Demokratlar benzeri bir parti..."
"S'ız 17 Aralık öncesinde kalmışsınız!" dedik o zaman
Soros'a: "Bugûnün AKP'si düne göre, daha Islamcı bir
ajandayla gündeme geliyor..."
Soros; bu kısa görüşmeden ne sonuç çıkarttı, bile-
mem. Benim çıkarttığım sonuçlargelecek yazıya...
BULMACA SEDAT YAŞAYA\
SOLDANSAĞA:
1/Boluiündeki.
doğal güzelli-
ğiyle tanınmış
YedigöDer'i
oluşturan göl-
cüklerden biri
2/ îhanet eden
kimse... Her-
hangi bir işi
yapmak, başar-
makiçınharca-
nan güç. 3/ Is-
panya'yaözgü,
içkilerle birlikte servis
yapılan küçük mezeta-
baklanna verilen ad...
Birilimiz. 4/Uğraş...
Japon mafyasına veri-
len ad. 5/ Herhangi bir
biçimde edinilen dene-
yimlerin ve bilgilerin 6
toplamı. 6/ En küçük
izcikumluşu...Tuzağa 8
düşüriilenşey... Adlan 9
sıfat yapan bir yapım
eki. 7/ Deride sinirler boyunca birtakım ağnlı fiskele-
rin dökülmesiyle beliren hastahk... Leyleğe benzer bir
kuş. 8/Geceleri dolaşarak insanlara kötülük ettığine ina-
nılan hortlak... Bir sayı. 9/Sır... Argoda bilip bilmedi-
ği her konuya atlayan kimselere verilen ad.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Üstderinin boynuzsu katmanında aşın gelişme, de-
ride kuruma ve pullanma ile ortaya çıkan kahtsal bo-
zukluk. 2/ Ölen kimsenin \iicudu.. Gemilerde ağır
yükleri taşımakta kullanılan el arabası. 3/ Elazığ ilin-
de bir baraj... Pir SultanAbdal' ın doğum yeri olan köy.
4/ Fazla bön. avanak.. Şöhret. 5/ "Yîlbik, rutank" gi-
bi adlarda verilen sinirhastalığı... Sahip. 6/011180.456-
na'nın bir oyunu .. C vitaminince zengin bir meyve. 7/
•'Adam, herif" anlamında argo sözcük... Ülkemiz su-
lannda yaşayan ve "şip" de denilen mersinbalığı türü.
8/ iki sıra sütunla üç salona aynlmış, dikdörtgen biçi-
minde kilise. 9/ Bir cins antibiyotik. c ı