Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 MAYIS 2005 CUMARTESİ
HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Ya Biz Ne Yapıyoruz?
Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğ-
lu'nun Isviçre'de 1915 o aylarının soykırım olma-
dığını söylemesi yüzünden bu ülkede takibata
uğraması, davanın savcısının bir hukuk adamına
yakışmayan şovlara soyunması, nihayet kimi Is-
viçreli "hukuk adamları! 'nın, "Bizim parlamen-
tomuz soykınmın var olduğunu kabul etti, çare
yok siz de kabul edecekniniz ve 'soykırım yok' di-
yemeyeceksiniz"yollu açıklamaları, içlerinde utanç
hissi olan ve onun nebzesi bugüne kadar kalan
Isviçrelileri utançtan ye
ter herhalde.
Isviçre'de böylelerinir
biliyomm. Zaten aksini
ırkçı bir genelleme olurd
da çok iyimser olamıyo
Isviçre'nin parlamentı
sından geçip, üniversit
davranışındaki yanlışlaı
ki?
j. Ama sayıları konusun-
Yargı organına dönüşnrjüş bir yasama ile demok-
rasi olmayacağını mı?
Bir yargı organı önün
nin savunması alınmadşn suçlu ilan edilemeye-
ceğini mi?
Her neyse, çılgınlığın
terinin sonuçlarını marr
Demek ki, politikayla;
karcılığını birbirine karı;
ya da Doğu-Batı diye b<
niyetin, biriktirilmiş kin
kısına karşı savunmayı:
için tutarlı davranmak z<
n dibine geçirmeye ye-
mutlaka var olduğunu
düşünmeye kalkışmak,
um.
ısundan başlayıp, yargı-
ssine kadar uzanan bu
ın hangisini vurgulasak
e bile itham edilen kişi-
ırünlerini, toplumsal his-
kla açıklamak mümkün
değil...
•*•
Bir gerçeği görmek zcırundayız. Ermeni soykı-
rımı iddiaları konusunda
rasiye aykırı davranan
Fransa, Almanya, Belçih
lonya ah!) gibi böyle dav
akıl, mantık ve demok-
tek devlet Isviçre değil,
a, Polonya (ah garip Po-
anan birçok ülke var. Ba-
tı'da bu tutumu benimsçyen devletler çoğunluk-
ta.
ıhmaklığı ve bezirgân çı-
;tırmanın tek coğrafyası
Igesel ayrımı yok.
Türkiye, belgelerden lareketle tarihi gerçeğin
araştırılmasını istemekte haklıdır ve bu haklılığı-
nı, angutluğun, dargörüşlülüğün, önyargının, art
uygusunun, başka ola-
nın mutlaka haksız olacağı dangalaklığının bas-
ürdürmek zorundadır.
Ancak bunu yapabilrnek ve inandırıcı olmak
runludur.
Tutarlı davranmak da gerçeği ararken, herke-
sin görüşünü, düşünce$ini söylemekte özgür ol-
ması ve bu özgürlüğünjj kullanırken, baskı gör-
memesini sağlamaktır.
Türkiye gerçeği arıyorsa, kendi ülkesinde "Evet
Osmanlı soykırım yapmıştır" diyenlerin de bu
haklarına saygı duymak ve onların ifade özgürlü-
ğünü korumak zorundadır.
Dikkat buyrunuz, burada "onlara hoşgörügös-
termek"ien söz etmiyorum. Çünkü söz konusu
olan bizim ihtiyarımızda olan hoşgörü değil, kar-
şımızdakinin özgürlüğüne uyma zorunluluğudur.
•*•
Gündemimiz bu tartışmalar ile doluyken bir de
ne görüyoruz?
Yazılışı sırasında, doğru kesin sınırlarıylatanım-
lanmamış suçlar yarata-ak, kanunsuz suç olmaz
ilkesinin çiğnendiği yeni Ceza Yasası tasarısında,
"temel milli yararlara karşı faaliyette bulunma" fi-
ilini düzenleyen 305. mîiddeye, Türk vatandaşla-
rının yanı sıra, Türkiye'cle bulunan yabancılar da
ekleniyor. Üç AKP millervekilinin yaptığı bu deği-
şiklik önerisi yasalaştıjjı takdirde, uygulamada
Türkiye de, aynen Isviçre ve öbür ülkelerin duru-
muna düşecek ve ülkemizde, Ermeni soykırımı-
nın olduğunu, Osmanlı'nın tehcir kararı ve uygu-
lamasının soykırım tanımına girdiğini söyleyenler,
Halaçoğlu'na Isviçre'del reva görülen muamele ile
karşılaşacaklardır.
Böyle biryanlış davraııış, bırakın demokratik tu-
tarlılık ve düşünce narr usunu bir yana, en basi-
tinden, en alt düzey bir akla bile aykırıdır.
Belki de, aklı olmayapak yerde aramakla akıl-
sızlığı biz yapıyoruz.
Ancak Isviçre'yi, Fransa'yı, Belçika'yı, Alman-
ya'yı vb. suçlarken, kendimize bakıp şu soruyu
sormamız zorunlu:
- Peki ya biz ne yapi}
asirmen@cumhuriyet.com.tr
oruz?..
IHD DİYARBAİIR ŞUBESÎ
İşkencedepsikolojik
yöntemler kullanılıyor
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
însan Hakları Derneği
(İHD)DiyarbakırŞube
Başkam Selahattin De-
mirtaş, geçmiş yıllarda-
ki falaka, Filistin askısı
ve elektrik gibi işkence
yöntemlerinin yerini psi-
kolojik işkencenin aldı
ğını söyledi.
Demirtaş, dün düzen-
lediği basın toplantısıy-
la 2004 yılı çocuk, ka-
dın, işkence ve intihar-
lara ilişkin raporunu
açıkladı. 2004 yıhnda
bölgede fiziki işkence
şikâyetinin görülmediği-
ne dikkat çeken Demir-
taş, "Ancak bu işkence-
nin lanı olarak bittiği
anlamına gelmiyor. Ön-
cekiyıllarda uygulanan
elektrik verilmesi, fala-
ka ve Filistin askısı gibi
şikâyetler gelmiyor. İş-
kence artık sokaklarda
gerçekleşen toplantı ve
gösteri yürüyüşlerinde
yaşamyor" dedi.
En fazla darp vakala-
nnda şikâyet geldiğini
anlatan Demirtaş,
"Darp vakalarında
20'denfarklışikâyet var.
Psikolojik yöntemler
kullanılıyor artık. Bunu
yapanlarönyargıhveide-
olojik olarak düşünüp
davranıyorlar. İşkence
konusunda birçok ge-
nelge yayımlanmasına
karşın uyulmuyor" diye
konuştu.
Demirtaş, 2004 yıhn-
da intihar vakalarında
Diyarbakır'da artış ya-
şandığını ve diğer ille-
re oranla kentin birinci
sırada yer aldığını söy-
ledi. İntihar edenlerin
çoğunluğunun, 18 ile 35
yaş arası gençler oldu-
ğunu ifade eden Demir-
taş, yöntem olarak da
ilaç kullanıldığını vurgu-
ladı.
AKP'nin AB fonlan için umut bağladığı Bölge Kalkınma Ajanslan, kamu denetiminin dışma çıkarılıyor
GAP îdaresi dağıtılıyorAYŞE SAY1N
ANKARA - TBMM Plan ve Bütçe
Alt Komisyonu, GAP ldaresi'nin lağ-
vedilerek ycrine 26 yerde "Bölgesel
Kalkınma Ajansı" kurulmasını ön-
gören yasa tasarısına son biçimini
verdi.
Tasarıyla kamu kuruluşu niteliğin-
deki GAP ldaresi'nin lağvedilerek
yerine kamu kuruluşu niteliğinde ol-
mayan, ancak finansman kaynağı ve
yönetim kadrolarının büyük bölümü
kamu kesiminden sağlanan kalkın-
ma ajanslannın kurıılması öngörülü-
yor. Türkiye'de 26 ayn yerde kalkın-
ma ajanslan kurulması planlanırken,
tasarıya göre ilk etapta Bakanlar Ku-
rulu'nun belirleyeceği yerlerde pilot
olarak uygulama başlatılacak. Kal-
• Hükümetin AB fonlanndan yararlanmak için GAP îdaresi'ni lağvederek yerine 26
yerde 'Bölgesel Kalkınma Ajansı' kurulmasını planladığı tasarıya CHP, "kamu
denetiminin dışlanması, Kamu Ihale Yasası'nın devre dışı bırakılması, GAP ldaresi'nin
lağvedilmesi" nedeniyle karşı çıktı.
kınma ajanslannın, ulusal düzeyde-
ki koordinasyonundan DPT sorumlu
olacak.
Ajansın gelirlerinin ise bütçe ver-
gi gelirlerinin binde beş oranında ay-
rılacak ödeneği, AB ve diğer ulusla-
rarası fonlardan sağlanacak gelirler,
bölgedeki belediyeler ve il özel ida-
relerinden aktarılacak yüzde oraııın-
daki paylar, ticaret odalarından akta-
nlacak pay ile ulusal ve uluslararası
kurum ve kuruluşlarca yapılan bağış
ve yardımlardan oluşacağı hükme
bağlanıyor. Ankara, Izmir ve Istanbul
dışındaki illerde kurulacak kalkınma
ajanslannın yönetim kurullannda ka-
mu kesimi ağırhkh olacak. Ankara,
Istanbul ve tzmir'de ise özel sektör ya-
tırımlanna yönelik politikalar ön plan-
da tutulacak. Bu çerçevede ajansın
yönetim kurulunda özel sektör ve si-
vil toplum kuruluşları temsilcileri
ağırhkh olarak yer alacak. Yatınmcı-
lann hangi alanda olursa olsun yapa-
cakları her yatınm konusundaki izin
ve ruhsat işlemleri, yasa kapsamın-
da oluşturulacak "YatirunDestekOfi-
si" aracıhğıyla yapılacak.
Alt Komisyon üyesi CHP'li Kemal
Kıhçdaroğlu, kalkınma ajanslan için
hükümetin AB fonlanndan 10 milyar
Euro'luk kaynak beklediğine dikkat
çekerekkomisyondaki görüşmeler sı-
rasında ise bürokratlann hükümetc
"AB fonlarına güvenerek ajanslan
kurarsanız hayal kınklığına uğrarsı-
nız" uyansı yaptığına dikkat çekti.
Alt komisyon raporuna CHP olarak
muhalefet şerhi koyduklarını belir-
ten Kıhçdaroğlu, karşı oldukları dü-
zenlemeleri şöyle özetledi:
• Kalkınma ajanslan, kamudan
kaynak aktarılacağı belirtilmesine
karşın, kamu adına denetim yapan
Sayıştay denetimi dışında tutuluyor.
Aynı şekilde ajansın iş ve işlemleri Ka-
mu Ihale Yasası dışına çıkarılıyor.
Böylece yöneticilerin, kamu kaynak-
lannı diledikleri yerlere aktarmalan,
diledikleri gibi kullanmalannın yolu-
nu açıyor.
• GAP ldaresi'nin kaldınlması son
derece yanhş. Çünkü bütün olumsuz
koşullara karşın GAP ldaresi'nin çok
iyi birikimleri var. GAP Idaresi'nde-
ki sıkıntı verimli olmamasından de-
ğil, kaynak yetersizliğinden kaynak-
lanıyordu.
• Ajanslara il özel idareleri ve be-
lediyelerden kaynak aktarılacağı ön-
görülüyor ki, bu ileride son derece
büyük sıkıntılara yol açabilir.
İSMAİL ÇALIŞKAN
'Potlayıcüar
ikinci ülkelerden
ellerinegeçmiş'
• Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü Ismail
Çalışkan, haftalık bilgilendirme toplantısında
"Terör örgütüyle halkımızın da desteğiyle
topyekûn mücadele edilmelidir" dedi.
ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu) - Emniyet Genel
Müdürlüğü Sözcüsü Isma-
il Çaüşkan, son dönemde
yoğunlaşan bombalı sal-
dırıları değerlendirirkcn
"Terörörgütüyle halkımı-
/ın da desteğiyle topyekûn
mücadele edilmelidir'' de-
di. Çalışkan, Türkiye'ye
sokulanpatlayıcılann men-
şeininbelirlendiğini ancak
bu patlayıcılann o ülkeler
tarafından değil gönderil-
diği ikinci, üçüncü ülke-
lerden sonra teröristlerin
ellerine geçtiğinin sanıldı-
ğını kaydetti.
Çalışkan, haftalık bilgi-
lendirme toplantısında, Is-
tanbul Demokrasi ve Kü-
resel Güvenlik Konferan-
srnın9-ll Haziran 2005
tarihleri arasında Istan-
bul'da gerçekleştirileceği-
ni bildirdi. Konferansın
amacının, güvenlik, asa-
yiş, terörle mücadele, in-
san haklannın korunması
ve sosyal adalet konuları
olacağını vurgulayan Ça-
lışkan, konferansa 80'e ya-
kınülkenin; içişleri bakan-
lan, emniyet genel müdür-
leri, başkent emniyet mü-
dürleri ile uluslararası ku-
ruluşlann yöneticileri, yurt-
dışındaki ve Türkiye'deki
üniversitelerden akademis-
yenlerin yanı sıra güven-
lik alanında uzmanlardan
oluşan 500'ü aşkın kişinin
katıhmının beklendiğıni
söyledi.
Bilgi Edinme Hakkı Ya-
sası kapsamında Emniyet
Genel Müdürlüğü'ne ge-
çen yıl 2 bin 91, bu yıl da
şu ana kadar 3 bin 465 baş-
vuru olduğunu belirten Ça-
lışkan, bu başvurulann so-
nuçlandınldığını kaydet-
ti. Çalışkan, son dönenı-
deki bombalı saldınlarla
ilgili bir soru üzerine, "Te-
rör örgütü, saldırılarına
devam ediyor. Ülkemizin
milli menfaatlarına zarar
veriyorlar. Bu olaylarla il-
gili güvenlik güçlerimizin
çalışmalarıaralıksızsürii-
yor. Terörörgütüyle halkı-
mızuı da desteğiyle topye-
kûn mücadeleedilmelidir"
dedi. Çalışkan, son eylem-
lerle ilgili 15 kişinin ya-
kalandığını belirterek ope-
rasyonel çahşmalann de-
vam ettiğini kaydetti.
Bakan
teknolojiyi
izliyor
Türkiye Zekâ Vakfı ve ODTÜ RobotTopluluğu taranndan bu yıl ikincisi düzen-
lenen ODTÜ RobotGünleri etkinliği ODTÜ Kültürve Kongre Merkezi'nde baş-
ladı. Sanayi vc Ticaret Bakanı Ali Coşkun, etkiıüiğin açdışında yaptığı konuş-
mada, ileri ülke olmanın en önenüi unsuriannın artık bilgi ve teknolojiden geç-
tiğini söyledi. Konuşmalarm ardından, sahnedeiki sumorobotugüreştirildL Tür-
kiye Zekâ Vakfı Başkam Emrchan Halıcı'nın eşlik cttiği Bakan Coşkun sahne-
de bağdaş kurarak robotlann yanşını izledi. (Fotoğraf: AA)
10. Yıl Marşı ile alay eden Lise Müdürü'ne teşekkür belgesi verildi
Soruşturulan öğretmene ödül
FARUKK1RTAY
YALOVA - CHP Yalova mil-
letvekili Muharrem Ince, Milli
Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e
Ankara'daki Polatlı Imam Ha-
tip Lisesi'nin kuruluş yıldönü-
mü gecesinde 10. Yıl Marşı ile
Topçu ve Füze Okulu'yla alay
edilmesiyle ilgili soruşturmanın
sonucunu ne olduğunu sordu.
lnce, törenler sırasında görevli
olan lisenin müdürüne geçtıği-
miz aylarda llçe Milli Eğitim
Müdürlüğü'nce "teşekkürplake-
ti" verildiğine dikkat çekti.
Polatlı lmam Hatip Lisesi'nin
13 Ekim 2004'teki kuruluş yıl-
dönümü etkinliğinde sahne alan
Ankara Oniversitesi Ilahiyat Fa-
kültesi mezunlarının oluşturdu-
ğu tiyatro guıbunun, oyun sıra-
sında ilçedeki Polatlı Topçu ve
Füze Okulu'na gönderme yapa-
rak "Topçular topçular marş
marş", "Töpuna tüfeğine, topu-
na" gibi sloganlar atmalan tep-
ki çekti. Olayla ilgili olarak Po-
latlı Kaymakamı Hüseyin Eker,
Ankara Valiliği'ne bir yazı ya-
zarak etkinliğin soruşturulma-
sını talep etti. Soruşturma kap-
samında Lıse nıüdürlüğüne ve-
kalet eden Ali Özcan, görevin-
den alınarak Polatlı Kız Meslek
Lisesi Müdür Yardımcısı olarak
atandı.
CHP milletvekili Muharrem
lnce de Milli Eğitim Bakanı Hü-
seyin Çelik'in yanıtlaması iste-
miyle verdiği soru önergesinde
"Bu olayla ilgili olarak ve Polat-
lı Kız Meslek Lisesi'ndeki son
gelişmeler hakkında Bakanlığın
yürüttüğü soruşturma sonucun-
da Polatlı İiııam-I latip LisesiMü-
dür Vekili Ali Özcan'a herhan-
gi bir ceza verilnıiş nıidir? Şu an-
da Ali Özcan hangi okulda görev
yapmaktaclır ve statüsü nedir?"
diye sordu.
lnce, tüm bu gelişmelere kar-
şın Ali Özcan'a 8 Mart'taPolat-
lı llçe Milli Eğitim Müdürlü-
ğü'nce "teşekkür belgesi" veril-
diğine de dikkat çekti.
Yusuf Özal'ın Süleymaniye'ye defnedilemeyeceğine ilişkin karar onaylandı
Mezann taşınması gündemde
Yusuf Bozkurt Özal
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-Danıştay Idari Dava Daireleri Ku-
rulu, YusufBozkurt Özal'ın Süley-
maniye Camii Haziresı'ne defhine
ilişkin Bakanlar Kurulu işlemini ip-
tal eden Danıştay 10. Daire kararı-
nı onadı.
Kurul, başkanlığın, 10. Daire'nin
verdiği iptal karanna karşı yaptığı
temyiz başvurusunu sonuçlandırdı.
Kurul, temyiz istemini reddede-
rek 10. Daire karannı oybirliğiyle
onadı. Başbakanhk'ınbundan son-
ra olağanüstü yasa yolu olarak bi-
linen "karar düzeltme" isteminde
bulunma hakkı var. Karar düzeltme
istemini de yine Idari Dava Daire-
leri Kurulu karara bağlayacak. Ku-
rulun istemi reddetmesi durumun-
da Özal'ın naaşının başka yere ta-
şınması gündeme gelebilecek.
Avukat TezcanÇakur, Özal'ın Sü-
leymaniye Camii Haziresi'ne def-
nine ilişkin 9 Ocak 2001 tarihli Ba-
kanlar Kurulu karannın iptali iste-
miyle dava açmış, Danıştay 10. Da-
iresi, söz konusu Bakanlar Kurulu
karannı oybirliğiyle iptal etmişti.
10. Daire, defin karannın yasalara
uygun olmadığını belirtmişti.
OPERASYON
Suikast
haurlığında
olan 3 kişi
yakalandı
DİYARBAKIR (Cum-
huriyet Bürosu) - Diyar-
bakır'da, üst düzey kamu
yöneticilerine suikast ha-
zırhğında olan 3 kadın te-
rörist yakalandı.
Diyarbakır'da birkaç
gün önce Emniyet Müdür-
lüğü'ne girmek üzereyken
üzerindeki 1.5 kilogram
C-4 patlayıcı ile yakala-
nan canlı bombanın ardın-
dan bölgede operasyonlar
sürdürülüyor. 4-5 Mayıs
tarihlerinde yapılan ope-
rasyonlar sonucunda üst
düzey yöneticilere suikast
hazırlığında olduğu belir-
tilen 3 kadın terörist daha
yakalandı. Diyarbakır Va-
liliği Basın ve Halkla Uiş-
kilerMüdürlüğü'nden ya-
pılan açıklamada, "Yaka-
lanan şahıslann üzerlerin-
detaşıdıklaneşyalar,bom-
ba uzmanları taranndan
yapılan aramada,eylemler-
de kuUanılmak üzere pat-
layıcıdan oluşan dü/enck
kurulu bomba olduğunun
tespit edilmesi üzerine, te-
sirsiz halegetirilmiştir" de-
nildi.
1 Astsubay şehit
Öte yandan Hakkâri'nin
Işıkh köyünde göreve gi-
den güvenlik güçlerine te-
röristlerce ateş açılması
sonucu 1 astsubay şehit
oldu. Işıkh köyü yakınla-
nnda önceki gün gece dev-
riye görevi yapan jandar-
ma ekiplerine teröristler
tarafından ateş açıldı. Gü-
venlik güçlerinin ateşe kar-
şılık vermesi üzerine çı-
kan çatışmada, Astsubay
Üstçavuş AzizMutlu'nun
şehit olduğu bildirildi.
Evli ve 2 çocuk babası
olan şehit Mutlu'nun ce-
nazesinin, bugün doğum
yeri olan Yozgat'ın Ak-
dağmadeni ilçesine bağlı
Belekçihan beldesinde dü-
zenlenecek törenin ardın-
dan toprağa verileceği öğ-
renildi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Eğitim -Sen, öğretmenlerin en önem-
li örgütü. Yüz binlerce öğretmen, de-
mokratik bir eğitim için yıllar süren bir
çabanın sonunda Eğitim-Sen etrafın-
datoplandılar. Benim hatırladığım son
40 yıllık dönemde örgütleri en çok dar-
belenen kesim öğretmenler oldu. 12
Mart 1971 askeri darbesi TÖS'ü (Tür-
kiye öğretmenler Sendikası) kapattı.
Onun yerine kurulan TÖB-DER'i de 12
Eylül 1980 askeri darbesi kapattı.
12 Eylül badiresinden sonra kuru-
lan Eğitim-Sen de şimdi kapatılma
tehdidiyleyüzyüze. Eğitim-Sen'in ka-
patılmasıyla ilgili açılan davanın dos-
yası birçok aşamalardan geçtikten
sonra şimdi Yargıtay Hukuk Genel Ku-
rulu'nageldi. Ankara İkinci İş Mahke-
mesi son verdiği kararla Eğitim-Sen'in
kapatılması yönündeki Yargıtay iste-
ğini reddetti. Ankara Cumhuriyet Baş-
savcılığı bu kararın bozulması ve Eği-
tim-Sen'in kapatılması istemiyle Yar-
gıtay Hukuk Genel Kurulu'na başvur-
du. Genel Kurul önümüzdeki günler-
Anadilde Öğrenimi Savunmak Suçu (!)
de bu kararı ya onayacak ya da red-
dedecek. Mahkeme kararı onanırsa
mesele yok, Eğitim-Sen faaliyetlehni
sürdürecek. Yok kararı bozarsa o za-
man Eğitim-Sen kapatılacak.
• • •
Diyeceksiniz ki, koca bir öğretmen
örgütünün kapatılmasını amaçlayan
yargılama neden yapılıyor. Eğitim-Sen
Genel Başkam Alaaddin Dinçer bir
mektupla birlikte mahkeme sürecini an-
latan kitapçığı da beraberınde yolla-
mış: "Eğitim-Sen; insan hak ve özgür-
lükieri temelinde, hukukun üstünlüğü-
nü, düşünce ve ifade özgürlüklerinin
geliştirilmesini savunmuş 'anadilde
öğrenim' ilkesini eğit-bilimin bir ge-
reği olarak kabul etmiştir."
îşte bu "anadilde eğitim"sözcük-
leri Eğitim -Sen'in kapatılması ama-
cıyla dava açılmasına yetmiştir. Eği-
tim-Sen anadilde öğrenimin neden
eğitim biliminin temel ilkelerinden bi-
risi olduğunu şöyle açıklıyor: "Eği-
tim bilimine göre anadilde öğrenim,
demokratik, nitelikli eğitimin en önem-
li öğesidir. Bilimsel değerler açısın-
dan bakıldığında, evrensel insan hak-
ları temelinde değerlendirildiğinde
'anadilde öğrenim'/savunmakinsan-
lığın vazgeçilmez unsurları arasın-
dadır."
• • •
Anadilde öğrenimi savunmayı, Yar-
gıtay 9. Hukuk Dairesi, "ülkenin top-
rak bütünlüğünü, ulusal güvenliği ve
kamu emniyetini koruma"y\ tehdit
eden birgirişim olarak değerlendiriyor
ve Eğitim-Sen'in kapatılmasını istiyor.
Avrupa Birliği için müzakere tarihi
aldığımız ve müzakerelere hazırlan-
dığımız birsırada ülkemizin en önem-
li öğretmen örgütü, "anadilde öğre-
nimi"\ savunduğu için kapatılma teh-
didiyleyüzyüze. Böyle birtabloyaba-
karak şunu sormak istiyorum: "Bu
tür bir kapatılma kararı sonrası Tür-
kiye Avrupa Birliği'ne girebilirmi." Bı-
rakınız kapatılmayı, bu nedenle da-
va açılmasını Türkiye'nin herhangi
bir bakanı ya da başbakanı Avru-
pa'da savunabilir mi?
•••
"Avrupalılarbizi almayacaklar" dü-
şüncesi özellikle AB karşıtı çevreler-
de çok yaygın bir fikir. Belki de onlar
haklılar. Ancak, siz kendinizi AB ülke-
lerinin yöneticileri yerine koyun ve
"anadilde öğrenimi"\ savunan bir öğ-
retmen örgütünü cezalandıran bir ül-
keyi, siz AB kriterlerine uyan bir ülke
olarak kabul eder misiniz? Onların bi-
zi alıp almamasından önce, "Biz bu ha-
limizle AB üyesi olabilir miyiz" soru-
sunu kendinize sorun.
Eğitim-Sen 200 bin üyeli, yüz şube-
si, dört yüz temsilciliği bulunan, Tür-
kiye'nin en büyük kamu çalışanları
sendikası. Bu kadar önemli bir örgü-
tün yıllardır kapatılma tehdidi altında
mahkeme kapılarında süründürülme-
si bileTürkiye'deki demokrasinin ya-
pısının ne kadar kınlgan olduğunu göz-
ier önüne seriyor.
•••
Genel Başkan Alaaddin Dinçer gön-
derdiği mektubunda kapatılma istemi-
ne karşı şunları söylüyor: "Eğitim-Sen,
daha şimdiden, sadece düşündüğü-
nü, sadece görüşlerini ve kanıları açık-
ladığı için yok edilmek istenen bir ör-
güt olarakanılmaktadır. Sendikamızın
bu niteliği ile anılması, hergeçen gün
yaygınlaşarak sürecege benzemekte-
dir. Demokratik bir toplumda düşü
bile kurulmayacak olan birinatlaşma-
yı sürdürmek, sendikamızı kapatmak
isteyenlere onur kazandırmayacak-
tır."
Söyleyecek fazla söze gerek yok.
Kararı bekleyeceğiz.