Katalog

28 MAYIS 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET J l i J v U I l U 1 V J J . ekonomi(Şcumhuriyet.com.tr GSM operatörü yılm ilk çeyreğini 900 bin yeni abone ve 128 milyon dolar net kârla geçti Turkcellyoluna devamediyor"Turkcell'de sahipliksorunu bizim için yeni değil. Yönetim olarnk hiç etkilenmiyoruz demek çok mümkün olnıaz, ama ne kadar etkilendiğimiz, her çeyrektefinansalneticelerie izleniyor. Bize düşen görev bu konulardan uzak durmak. Kim gelirse gelsin Turkcell'de majör bir değişiklikolmaz." "Yılın ilk çeyreğinde abone sayımız 24.3 milyona ulaştı. Şirket ilk çeyrekte 898 milyon dolar gelir elde etti. Amortisman,faiz ve vergi öncesi kâr 394 milyon dolar, net kâr 128 milyon dolar olarak gerçekleşti. TüHdvede buyıl 500 milyon dolar yatırım planlıyonız." "Iran daparlamentonun yüzde 49 dan vermeyeceği anlaşıldı. Genç nitfusa sahip bupazardan gönlümitü geçirmedik, Pakistan radar ekrammtzda. Türk Telekom özelleştirmesinin yapılmasını destekliyoruz. RekabetKurulu 'nun aldığı karann haklı olmadığmı düşmüyoruz'.' Final maçı geliri 500 bin dolar Olimpiyat Stadı'nda oynanan Avrupa Şampiyonlar Ligi finalinde maç saatini de kapsayan 3A saat içinde, ilave olarak 40 bin Ingiliz ile 20 bin Italyan Turkcell şebekesi ile uluslararası dolaşım yaptı. Bunun geliri 500 bin dolar ediyor ve Kahramanmaraş' ın bir aylık kullanımına eşit. Elde edilen gelir. ciddi bir ihracat rakamı sayılabiliyor. Aynı düzenleme Formula 1 için de yapılacak. Ekonomi Servisi - Turkcell Genel Müdürü Mıızaffer Akpı- nar, kuruluşun sahiplik sorunu nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, gerek pazar payı. gerekse yeni abone alımı açısından mobil iletişim sektöründekı lider ko- numlannı ve istikrarlı büyü- melerini sürdürdülderini söy- ledi. Akpınar, şirketin ilk 3 ay- lık faaliyet sonuçlarına ilişkin düzenlediği basın toplantısın- da, çoğunluk hısselerinin Teli- aSonera'ya satılıp sahlmama- sı konusundakı sorulan cevap- larken, sahiplik sorununun kendileri için yeni olmadığmı belirterek şunlan söyledi: **Yönetim olarak hiç etkikn- miyoruz demek çok mümkün olmaz diye düşünü> orum, ama ne kadar etkilendiğimizi siz de her çeyrektefinansalnetkeler- le izüyorsunuz. Dolayısıyla ben gönül rahatlığı ile çok az etki- lendiğimizi söyleyebilirim. Bu yapıda bize düşen görev bu ko- nulardan uzak durmak ve bu konularla Ugilenmemektir." Akpınar şu noktalara değındi: */" tran'da parlamentonun al- TÜRKİYE'DE 500 MİLYON DOLAR YENİ YATIRIM Turkcell, yılm ilk çeyreğinde 898 milyon dolar gelir elde etti. Amortisman, faiz ve vergi öncesi kâr 394 milyon dolar, net kâr 128 milyon dolar olarak gerçekleşti. Şirketin abone sayısı 900 bin artış- la 24.3 milyona ulaştı. Abonelerin 19.1 milyonunu ön ödemeli, 5.2 milyonunu faturalı hat aboneleri oluşturdu. Turkcell' in yüzde 41.45 paya sahip olduğu Fintur'un Azerbaycan, Kazakistan, Gürcis- tan ve Moldova'da kazandığı 337 bin net yeni abone- sı ile toplam abone sayısı 4.2 milyona ulaştı. Bugü- ne kadar 4.1 milyar dolar yatınm yapan Turkcell, uluslararası yatınmlan- ''„ nın dışmda sa- — dece Türkiye'de : bu yıl 500 mil- yon dolar yatınm planlıyor. dığı kararnetleşti. Yabancı ya- tınmcıya yüzde 49'dan fazla hısse verilmeyeceğı anlaşıldı. 70 milyon nüftıslu tran önem- li bir pazar. Genç nüfiısa sahip ve GSM penetrasyonu yüzde 5 'ler civannda. Bu şartlar altın- da yönetebileceğimiz. kontrol edebileceğimiz. uzun vadelı sürdürebileceğimiz bir model üzerinde çalışıyoruz. Dolayı- sıyla gönlümüzü kesinlikle ge- çirmedik. \/ Turkcell, Pakistan'da da ön yeterlılık safhasını geçen şırketlerden biri. Ihaleye katıl- ma konusunda kararlığımızı henüz oluşturmadık. Dolayı- sıyla çok net bir pozisyon söy- leyemıyorum ama radar ekra- nımızda. • Türk Telekom özelleştir- mesinin yapümasını istiyor ve destekliyoruz. Turkcell olarak konsorsiyum içinde lideriz. Ancak Rekabet Kurulu'nun yayımladığı görüşten dolayı konsorsiyumda ana söz sahıbı şirket olamayız. Dolayısıyla bı- zi bu süreçte yüzde 35 ile 49 arasına bır yere koyuyor. Bu- nun haklı olmadığını düşünü- yoruz. İŞ BANKAŞI, AVEA'DA PAYINI DÜŞÜRECEK Avea nın üç ortağmdan biri olan tş Bankası, kuruluşun 3 Mayıs 2005 'teki olağanilstü genel kurulunda kararlaştınlan toplam 408.9 milyon YTL'likprimli sermaye arttırımma ilişkin rüçhan haklarımn "kullanılmaması" kararı aldı. ALBTELEKOM TÜRKLERE GEÇTİ | Arna\"utluk Bakanlar Kurulu, Albtelekom hisselerinin yüzde 7 6 sının 120 milyon Avro karşılığında Türk Telekom I Çalık Enerji Telekomü- nikasyon a satılmasını onavladı. Albtelekom la G. Kore, Slovenva ve Mısır fırmaları da ilgilenmışti. ARAS HOLDİNG'E YENİ MERKEZ Aras Holdmg 26. yılında yeni merkezme taşındı. Kavacık '1a son teknolojive göre ınşa edilen, toplam 4.207 m2 'lik alan üzerine kurulu 9 katlı 'Aras Plaza da. holdingın bünvesinde bulunan toplam 11 şirketin 7 sınin genel merkezlerı ver alıvor. ALPELLA'DAN İKİ RENKLİ PÖTİBÖR .Alpella, ih renkli Ioötibörle piyasaya ' giriyor. Süt ve kakao lezzetini bir araya getiren şirket, dışı sütlii pötibör, içı kakaolu olan ıki renkli Alpella yı üçfarklı boyda raflara taşıdı. llhan Selçuk, Ali Sirmen köşelerinde yazmasalardı belki siz de benim gibi 27 Mayıs'ın yıldönü- münü atlayacaktı- nız. 12 Eylül darbe- cilerinin 27 Mayıs'ı reddi miraslan topluma mal ol- muş, tutmuş demek ki... Darbecilerin kendilerinden önce yapılmış bir darbeyi red- detmelerinin üzerinde serinkan- lı düşünmenin zamanı gelmiş olabilir. O tarihlerde, gelişmele- rin sıcağında, emir komuta zin- ciri içinde yapılmış 12 Eylül dar- besinin kadrolannın, 27 Mayıs'ı, tam tersi, aşağıdan yukan, al- baylar cuntası olarak gelmiş bir hareket olması nedeniyle red- detmiş olduklannı düşünebilir- dik. 27 Mayıs'ın "reddi miras"m\r\ gerçek nedenlerini atlamak, olup bitenleri yerine oturtama- mak, eksik tarih bilgisinin çok ötesinde, yaşamımız üzerinde oynanan oyunlann, başımızın üzerinde pişirilen bozanın anla- mını kavrayamamak, kendimiz, çıkarlanmız için kocaman bir ya- zık olur. Keşke 'albaylar cuntası'nın askeri darbesi ile değil de, de- mokratik yöntemlerie olabilsey- di. öncelikle 27 Mayıs'ta devri- len iktidarın, DP iktidarının, ço- ğunluk seçmen oyu ile gelmiş, ancak demokrasinin olmazsa olmazlannı yok sayan bir iktidar olduğu gerçeğinin altını çizme- liyiz. Dünyada yaşanmış en acı deneyimi Nazi, Hitler iktidarı olan modellerde, çoğunluğun zaaflan, toplumsal sorunlar üze- rine oynanarak, seçim sistemle- rinden de yararlanılarak, kimile- rinin "çoğunluk diktatörlüğü" dedikleri iktidar biçimleri yaratı- lır. Erdoğan Hükümeti'nin bu doğrultudaki eğilimlerini kaygı ile izlemeliyiz. DP'nin insan hakları, demok- rasi, rejim, toplum çıkariarı kar- şıtı, keyfi iktidar uygulamalarını bu köşeye sığdırmaya çalışma- nın fazlaca bir anlamı olduğunu nın İŞÇİNİN EVKENİNDEN ŞÜKRAN SONER Reddi Miras düşünmüyorum. Yine de çözüm arayışını, hele de günümüzde, askeri darbede aramak kadar büyük bir yanlış olamaz. DP'li- lere Yassıada'da uygulanan yar- gılamanın çirkin, haksız yüzü görmemezlikten gelinemez. Idamlar bağışlanamaz. Üstüne üstlük cezalandırma adına yapı- lanlar, ülke çıkaıianna, demok- rasiye zarar vermiş iktidar ve li- derierini toplum katında mağ- dur yapmak, kahraman yarat- mak, sonraki tüm sağ iktidarla- rın kendilerini DP'nin devamı olarak göstermeye çalışmak gi- bi çok zararlı sonuçlan olmuştur. 27 Mayıs'ın, 12 Eylül askeri yönetimi tarafından reddi mira- sının gerçek anlamına gelince: 27 Mayıs sayesinde Türkiye'de gelişen insan haklan, demokra- si, sosyal devlet, sendikal hak- lar çarklannın sağlıklı işlemesini yoketmeyeyöneliktir. Bu bıryo- rum değil, 12 Eylül darbecileri- nin darbelerinin gerekçeleri, açıklamalan, yaptıklanndan çı- kan kesin sonuçtur. Gerçi 12 Eylül darbesinin ge- rekçesi olarak, aynı güvenlik güçleri tarafından o tarihlere ka- dar her nedense önlenemeyen, hemen ardından bıçak gibi ke- silen anarşi ve terör gösterilmiş- tir. Ancak Evren'in ilk halka ses- lenişlerinden başlayan, alınan tüm kararlar ve elbette en kalıcı olmalan anlamında değiştirilen anayasa ve yasalarda kendini gösteren amaçlar önemlidir. Çok açık ve net olarak uygula- nan demokrasinin Türkiye'ye lüks, elbisenin bol geldiği söy- lenmiş, sayısız yasaklama, hu- kuk düzenlemesi ile insan hak- ları, demokrasi, sosyal devlet, sendikal haklar açılımları katle- dilmiştir. Yine halkımıza pazarlandığı- nın aksine Özal, 12 Eylül yönetiminin is- temediği ilk sivil ikti- dar lideri, liberalizme açılımın babası değil- dir. Tam tersi 12 Eylül askeri yönetimi süre- ci içinde deekonomi- anahtariarı özal'a teslim edilmiştir. özal'ın askerlerin ya- rattığı ortam, yasaklı düzen, pa- rasal birikim sayesinde uygula- mayasoktuğu kuralsız, alabildi- ğine özgür serbest piyasa eko- nomisi düzeni 12 Eylül darbesi- nin ürünüdür. 12 Eylül darbesi- nin, 27 Mayıs'ın ürünü 1961 Anayasası yasal düzenlemele- rindeki insan hakları, demokra- si, en önemlisi sosyal devlet, sendikal haklar örgütlülüğünü katletme gibi bir ana hedefi, iş- levi olmuştur. 1982 Anayasası, sendikal yasalar başta, tüm hu- kuk düzenlemeleri, madde me- tinlerine hakların adını koyup iç- lerini boşaltmaya yönelik iğne oyası gibi işlenmiş yasaklama- lar bütünüdür. 12 Eylül, tek kelimeyle Türki- ye'nin demokratik, sosyal açı- lımlannı katletme, Türkiye'yi başka, çok geride bir kulvara çekme operasyonlarının teme- lidir. Sonuçlan da hepimizin ya- şamında karabasanlar olarak yaşanmıştır. Sadece solun bu- danması, on binlerin cezaevle- rinden geçirilmesi, sendikal haklar, demokratik örgütlenme- lerin, özgürlüklerin katledilme- sinden söz etmiyorum. O za- man ancak 12 Eylül darbesi sa- yesinde uygulamaya sokulabi- len ünlü 24 Ocak karariarı ile başlayan, bugün Erdoğan Hü- kümeti iktidarında da sürdürü- len IMF, Dünya Bankası reçete- leri doğrultusunda, Türkiye'nin akıl almaz bir borç batağı kıska- cına sokulmasından söz ediyo- rum. Bir insan ömrüne sığdınla- bilmiş kaybedilenleri, geriye gi- dişin boyutlarını, başta işçiler, tüm emeği ile geçinenler en iyi bilirier... [email protected] KAMUOYU DUYURUSU Kanal D logosu ile yayın yapan Televizyon Kuruluşunun 24.05.2005 tarihli Ana Haber Bülteni ve 25.05.2005 tarihli Sabah Haberlerinde Grup şirketlerimizle ilgili tamamen asilsiz, kişilik haklarina saldırı teşkil eden, gerçek dışı ve küçük düşürücü bir haber yapılmıştır. Söz konusu haber içeriklerinde yer verildiği şekilde Denizcilik Müsteşarlığı Müfettişlerinin veya yetkili diğer herhangi bir Resmi Kuruluşun Grup şirketlerimizin Mersin Limanı'nda akaryakıt kaçakçılığı yaptığı yolunda veya transit gemilere verilmiş gibi gösterilen mazotun iç piyasaya satıldığı şeklinde herhangi bir tespit ve değerlendirmesi bulunmadığı gibi, şirketlerimizin doğrudan veya dolaylı bir biçimde akaryakit karıştığma ilişkin herhangi bir görüş belirtilmemiştir. Hal böyle iken, söz konusu gerçek dlŞl haberler tamamen maksatll ve hiçbir SOmut delile dayanmaksizin yaymlanmış olup, şirketlerimiz tarafından yasal zemin içinde her türlü cezai ve hukuki yollara baş vurularak, tutum ve davranışlarıyla kişisel haklarımızm ihlaline sebebiyet veren sorumlular hakkmda gerekli işlemlerin yapılacağmı ve yaymlanan haberlerin tamamen maksatll ve gerçek dlŞl olduğunu Sayın Kamuoyunun takdir ve bilgilerine sunarız. ÇUKUROVA HOLDİNG A.Ş.