Katalog

12 MAYIS 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER LÜPEN TURHAN SELÇUK DURUST TABİATLI İSTANBUL EFENDİSİ ABDÜLCANBAZ 1 IN HARİKULÂDE MACERALARI KISIM TEKMİLİ BÎRDEN KONT PQL\ h TAB^Fl N D/^-4 Koffi-DON Ai. - AL1MMI5TI-. My Showland'deki ilk buluşma, izleyenleri dans tarihinde büyük bir yolculuğa çıkaracak Butamburam Anadolu Cassini uzay aracı Satürn'ün uydusu fotoğraİT.a LOSANGELES(A^)- Cassıni uzay aracı, Satürn'ün dış halkalarından bırindekı boşlukta saklı uydusurıun fotoğraflannı çektı Boulder'daki Uzay Bilim Enstıtüsü'ndeki bilim adamlan, fotoğraflann 1 ve 2 M^yıs tarıhlerınde çekildığini, ıkinci gün çekılen fotoğraflann, uydunun büyüklüğü vft parlaklığı konusunda tjılgı verdığını bildırdı Bılım adamlan, şımdilik S/2005 S1 adı verilen uydunun, Satürn'ün merkezınden yaklaşık 137 bın kilometre uzaklıktaki yörüngede döndüğünü, aldığı ışığın yarısı kadannı yansıttığını belırttıler. Satürn'ün bır dığer bıljnen uydusu Pan da, halkak rından binnin içinde yörüngede dönüyor. Gezegenin bs şka çok sayıda uydusunun oldığu sanılıyor. Tutankamon Firavuna silikondan yüz yaplldı KAHİRE(AA)-Mısıfh, Fransız ve Amerıkalı uztaanlar ılk kez, ünlu Mısır fıravunu Tutankanıon'un, silikondan bır yüzünü yaparak fıravunün "neredeyse kesin" yuz h ıtlannı oluşturmayı başardılar. Mısır Eskı Eserler Yüjcsek Konseyi Başkanı Zahi Havas, uzmanların, yapılan yüzün şeklı ve yüz hatlan konusund, ı hem fikır olduklarını, ancak kulaklar ve burnun şcklı konusurda fıkır • 45 kişilik dans grubumın gösterisi, dünyanın doğuşunu simgeleyen bir semazen ve semah dansçılanmn sahnesiyle bugün başlıyor. Gösteride, Sultans of the Dance'in yaraücısı Ali Erten'in imzası var. Yurtdışında da ses getiren Ney'in İstanbul'daki ilk gösterisinde gruba yeni katılan başdansçı Asena da sahne alacak. LEYLA TAVŞANOĞLU Müthiş bir dans göstensı Türkiye'yi sarsa- cak gibi görünüyor. Hazırhklan hanl ha- nl sürdiırülen gösterimn beyni ABErten; yani Sul- tans ofthe Dance'in yaraücısı... Alı Erten bu kez, Ney adlı grubunu bu akşam eski adı Mydonose Showland olan Yeşılköy'de- kı My Showland'de sahneye çıkarıyor. Gösteri- mn adı Flames of Passion (Tutku Alevlen). Ama Türkiye'de bu ısmı kullanmayı ıstemıyor ve sa- dece Ney olarak göstennin duyurulmasından yana. Başlangıç gösterılerınde 45 sanatçıdan oluşan bır ckıp dans edecek. Ekipte Rus ve Aze- rı dansçılar da bulunacak. Göstennin başdansçısı Türkiye'de gösteri ve eğ- lence sektörünün yakından tanıdığı bır isim: Ase- na ya da gerçek adıyla Onur Çakmak Gösteri yönetmenı ıse bu işın ustası olan Önay Miser. 'İŞTEBIZIMONUR' Ali Erten, Asena ve Önay Miser'le gazetemi- zi ziyarete geldıklerinde konuşuyoruz. Renkli bir söyleşı yapıyoruz. Asena'yı öteden beri merak edıyorum. Sonunda karşılaşıyoruz. Önce şaşın- yorum Karşımdakı genç kız, fotoğraflannda sek- si pozlar veren Asena mı 7 Spor bluz, kot panto- lon gıymış Ayağında da spor ayakkabılan var Alı Erten onu tanıştınyor: "Işte, bizinı Onur." Yıne şaşınyorum Onur Hanım da kim 7 Son- ra gerçek ortaya çıkıyor Ali Erten, Asena'ya asıl adıyla hıtap etmeyı tercıh edıyor. Önce Alı Erten'e dönüp "Sultans ofthe Dan- ce projesi ııasıl başladı ve bugüne nasıl gelindi" so- rusunu yoneltıyorum. Yanıtı: Erten 1994'te Mydonose'un patronu Yalçın Çevikel'le tanışmış ve Sultans ofthe Dance böy- le başlamış Dolayısıyla da göstennin fıkır baba- sı Çevıkel'ın kendısı olmuş. "Böylece Mustafa Er- doğan'ın da katılmasıyla Sultans of the Dance'i büyük bir ckiple ortaya çıkardık. Bu gösteri, ha- ürlayacaksınız, Türkiye'de harikalar yarattı. Fa- kat daha sonra patronla koreograf arasında an- laşmazlıklar oldu. Ve Sultans ofthe Dance bitti." ÜRTICI VE fORTDIŞİ TURLARÎ Derken Magic Lıfe'ın patronu Erten'ı aramış Ve demiş kı: "Turizmi gösteri ve eğlence sektö- rüyle birleştirmek istiyoruz. Bizimle çalışır mı- sın?" Böylece kolları sıvamışlar . Göstennin açılışında dünyanın doğuşunu sim- geleyen bır semazen ve semah dansçıları sahne- ye çıkacakmış. Çeşıtlı yörelerden danslar sahne- lenecek ve tam anlamıyla bır şov bıçımınde ola- cakmış. Alı Erten devam edıyor: "Hedefimiz, izleyen herkesin bunu beğenip bu- radan nıutlu olarak çıkmalanvdı. Her dansuı da kendiiçinde bir öyküsii olacakti. Tenımuz 2003'te gösterileri Antalya'da başlatnıak üzere hanl ha- nl çalışük. 12 Temmuz'da AntalyaKonyaaltı Açık Hava Tiyatrosu'nda sahne aldık." Derken gösteri, Avusturya, lsvıçre, Ingılte- re ve Çin'le sürmüş. Dönüşte Magıc Lıfe'tan habeı gelmiş: "Bizarnk gösteri veeğlencesek- töriindençekiliyoruz. Devam etmekis- tiyorsanız karar sizûı." My Show- land'de devam kararı almışlar Pekı, Asena ya da Onur Çakmak'la nasıl bır araya gelındı? "O sırada Onur'la yollan- mızkesişti. BenceTürkiye'nin en iyi dansçılanndan. Artık kendini aşma dönemi geldi- gine de inanıyordu. Onur'la Ney'in buluşması büyük bir sinerji oluşturdu." Köşesınde sessız bı- zı dınleyen Onur Çak- mak'a dönüyorum. Bılıyorumkiaynı zamanda Bılgı Unıversıtesı Tu- rızm ve lletişim Fakültesı 'nın öğren- cisı. Dans, yükseköğre- nımını engellemıyor mu 7 "Yaklaşık biryüdır okula gi- demiyorum. tnsanlann hayatların- da belli anlarvar. Ya değerlendirirsiniz ya da eli- nizden kaçar gider. Kendi kendime, ben bu dans işini başarayım, sonra nasıl olsa okulumu bitiri- rim. dedim. Dansın belli yaşı var. O yaştan sonra pek dans edemezsiniz. Nasılsa üniversiteyi bitiri- rinı. Bunu göze aldırn." Her zaman daha iyi olmalıyız Ya Önay Hoca ne diyor? "Ney ekibiyle, bütün hazırltk- lar tamamlandıktan sonra eği- \ timi devam ettirecek ve altya- pıyı güçlendirecek birisine ih- tiyaçları olduğu sırada yollanmız kesişti. Her gün bir eğitim aşama- vı var. Çünkü birson- rakîşov bir öncekin- den daha iyi olma- lıdır. Aksi halde bu sektörün ayakta kal- ması mümkün değildir." Yeni projeleri nasıloluş- turuyorlar? "Sürprizler var. Okulolmasınm se- bebi de bu. Şu anda 45- 50 kişiyiz, yakında 100 kişi ola- cağız. Bu işi kastlarımıza devredeceğiz ve Ney kendi içinde başka bir okul ola- rak devam edecek. Bizler de onun denet- çileri olacağız. Öte yandan eski dansçı- larımızla başka projeler hazırlayacağız." aynlıklan yaşadıklannı )elırtti. Bu arada, Mısırlı uzm ınlann, Tütankamon'un, sol bac iğından aldığı yaranın mikrop k nedeniyle kangren oldu, ünlü fıravunün bu neder pnıası ;unu ve le öldüğünü belırttiler. Böy.lece, Tütankamon'un ensesıne aldığı darbe sonucu öldüğüne jlişkin varsayım da oıtadan kalkmış oldu. 3 bin 300 yıl önce, 9 yaşında taç gıyerek 10 y 1 hüküm süren Tutankamon, 19 yaşında ölmüştü. Üçyıl önceyitirdiğimiz ünlühalkozanı için birdizi etkinlikdüzenleniyor Aşık Mahzuni Şerif anüıyor Âşık Mahzuni Şerif için ilk annıa etkinliği 1 lacıbektaş'ta. lstanbul Haber Servisi - 17 Mayıs 2002 'de kaybettığımız ünlü halk oza- nı Âşık Mahzuni Şerif, ölümünün 3. yıldönümünde yurtıçınde ve yurtdı- şında bır hafta boyunca düzenlenen etkınlıklerle anılacak Ilketkınlık 14 Mayıs 'tamezarının bulunduğu Nevşehır'in Hacıbektaş il- çesinde gerçekleştırılecek. Hacıbek- taş Belediye Meclısf nin geçen yıl aldığı kararla her yıl mayıs ayının ikınci hafta sonunda Mahzuni Şe- rif'i anmaetkinlikleri düzenlenıyor. Buyılki etkinlık 14 Mayıs Cumarte- sı sabahı saat 11 00'de ozanın meza- rı başında yapılacak törenle başla- yacak. Öğleden sonra "Mahzuni Şi- irleri"nın sunumunun ardından Mah- zurıı türkülennin seslendınleceğı kon- ser başlayacak lstanbul'da ıse Mahzuni Şenf 21 Mayıs'takı ıkı etkınlikle anılacak. Dıvrığı Kültür Derneği, dernek mer- kezınde 17.00'de başlayacak etkınlıkte ozanın yaşamı ve kışilığının tanıtıla- cağı konuşmalardan sonra ErdalEr- zincan ve Nurgül Ateş konserınde ozanın türkulerı seslendırılecek. 21 Mayıs akşamı 19.30'da My Showland'de Bakırköy Beledıyesı'nın katkılarıyla "SeniAnyoruz Âşık Mah- zuni Şerif Annıa Gecesi" yapılacak. Tayfun Talipoğlu'nun sunuculuğunu yapacağı Aruna Gecesı'nde Edip Ak- bayram, SabahatAkkiraz, YavuzBin- göL Erdal Er/jrıcan, Moğollar, Mus- tafa Özarslan ve Ali Mahzuni, Mah- zuni Şerifın ölümsüz eserlerını ses- lendırecek. Gecede aynca Yönetmen Şafak Bakkalbaşıoğlu tarafından ha- zırlanan Mahzuni Şenf Belgeselı gös- terıme gırecek. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN EBtNÇ Dönüp Dönüp Okumak... Eskiden "Benim oğlum bına okur, döner dö- neryıne okur" halk deyişi sık sık yinelenirdi. Bina bir kitap adıydı. Arapçanın temel dılbil- gisini, gramerini öğretmek için hazırlanmıştı. Zaten çetrefil bir dil olan Ârapçayı öğrenme- nin zorluğunun yanı sıra kendisi de Arapça olan bir ciddi kitabı okuyup anlamak büsbütün zor olduğu için tekrar tekrar okumak gereksinimi duyulurdu. Buna karşın hem anlamak hem de öğrenmek gerçekten zordu. Söz konusu halk deyimi son yıllarda dıllerden düştü ama kapsamındaki benzetmeye uygun olaylar gündemden düşmedı. Hatta arttı bile. • • • Danıştay'ın, Anayasa Mahkemesi'nin, Avrupa Insan Hakları Mahkemesi'nin kapı gibi kararla- rı ortadayken laiklığı, laiklik adına da türbanı tar- tışmak modası bir türlü sona ermiyor. "Tartışması olmasın" gibi birdüşüncemizyok. Elbette ifade özgürlüğü kapsamında bakılınca tartışılması da zorunludur. Aksini düşünmek tek sesli bir ortam istemek olur ki demokrasi istek- leri ile de bağdaşmaz. Ancak sonuç hiç de demokratik ortama uy- mayan bir sonuca ulaştırılmak isteniyor. "Tür- ban sıyasal bir simgeye dönüştürüldü ", "Kamu- sal alan kapsamındaki yerlerde kamu görevi yapan türbanlılar artıyor. Kadrolaşma girişimi- nin de bunda payı var" demeseniz bile deme- yi düşündüğünüzün küçücük göstergelerine ilış- kin varsayımlar yaylım ateş açılmasına yetip ar- tıyor. Suçlamalardan geçilmiyor. Hemen koro, bir yandan seslı, öte yandan yazılı biçimde açıyor ağzını, yumuyor gözünü. Böylece demokratikleştiğimiz sanılıyor. Nasıl demokratikleşmekse... • • • Erdemir'in satışı da halk deyişine uygun biçim- de ilerliyor. Anımsarsınız, özelleştirmenin gündeme gel- diği ilk dönemde gerekçe olarak "sürekli zarar eden bu nedenle de devletin sırtına yük olan Kamu Iktisadi Teşebbüsleri'nden (KİT) kurtul- ma"görüşü kamuoyunapompalanmışveepey- ce de yandaş bulmuştu. Bu gerekçe gerçekte, siyasetçilerin kendi yan- daşlarına yer bulma kaygısıyla yarattıkları "ar- ka bahçe" uygulamasının iflasını kanıtlıyordu. Yaklaşımlarını sürdürebilmek için kâr etme- mesi beklenmeyen tekel durumundakı kuruluş- ları bile yatırım izni vermeyerek zarar ettirmeyi başardılar. Sonra da ucuz fiyatla sağa sola pa- zarladılar. Ancak aynı yöntem Erdemir konusunda tut- madı. Erdemir'in hem dünyanın alanındaki sa- yılı kuruluşlar arasında yer almasını önleyeme- diler, hem deTürkiye'nin en kârlı kuruluşu olma- sını engelleyemediler. "Türkiye 'nin stratejik vejeopolitik önemini" vur- gulamayı dillerinden düşürmemeye çaba harcar- ken sanayinin temel maddesi olan demir çelik endüstrisinde Türkiye gereksiniminin yüzde 70'ini karşılayan tesisleri satmayı başarı saymayı sür- dürdüler. • * • Türkiye'de Uluslararası Para Fonu'nun (UPF- IMF) dayatması ıle gerçekleştirilen özelleştirme- nin ilgi çeken bir başka yönü daha var. Bizim özelleştirme için ihaleler düzenlediğimiz kuruluşlarımıza talip olan yabancı kuruluş ara- sında kendi ülkelerinin kamu kuruluşu olanlarda var. Bizimkilerin özelleştirme dediklerinin ne me- nem şey olduğunu da zaten bu durum açıkça ortaya koyuyor. oerinc(a)cumhuriyet.com.tr. RTÜK Başkanı kapatmayı savundu 'Erotik değil, sert porno' AJNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM KİT Komısyonu'nda RTÜK hesapları görüşülürken erotik kanalların kapatılması kararı tartışma yarattı. RTÜK Başkanı Fatih Karaca, "erotik film ile porno film arasındaki faıkı iyi bildiğini, söz konusu yayınların erotik değil, hard porno olduğunu" söyledi. "Ben haya ettiğinı için söyleyemiyorunı, isteyen nıilletvekilerimiz izleyebilirler 1 " dıyen Karaca, kapatma kararı alınması ıçın hiçbir mılletvekili ya da hükümet üyesi tarafından aranmadığını bildırdı. CHP'li Emin Koç, "Erotik yayınlarla ilgih* kararı duyunca şoke oldum. Başkanı tamyorum. Başkan da mı bu zihniycttc? Yoksa bir yerden emir mi geldi? Halka açık TY'ler var, asıl onlar denetlenmeli. Kaynana, mafya dizileri sürüp gidiyor. Çocuklarımız asıl onlara özeniyor" dedi. AKPTi Mehmet Kaplan ise RTÜK'ün kararını desteklediğinı bildirdi. Kaplan, "Ekranlar Anadolu ekranı olmaktan çıktT dedi. Karaca ise kapatma kararını savunurken "Erotik film cinsel içerikli, kadın ağırhkh sanatsal boyutu olan filmlerdir" dedi. Görüşmeler sırasında mafya dizileri de gündeme geldı. CHPTi Orhan Sür, "Mafyacıhk yapanın bir eli yağda bir eh" balda, altuıda araba, güzel kız arkadaşları, çok kolay para kazanılan bir iş gibi sunuluyor. Gençler mafya mensubu ohnaya özendirih'yor. Neredeyse herkes eline silah alıp sokaklara çıkacak" dedi.