18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 MAYIS 2005 PERŞEMBIE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kürsüye 'başvurdu' • ANKARA(AA)-CHP lzmir Milletvekili Hakkı Ülkü, tiim başvurularına karşın dokunulmazlığının kaldınlmamasına, Meclis Genel Kurulu'ndaki konuşma kürsüsüne başmı vurarak tepki gosterdi. Aliağa Belediye Başkanlığı sırasında belediye araçlanna ihalesiz akaryakıt aldığı gerekçesiyle hakkında fezleke düzenlenen Ülkü, dokunulmazlığının kaldırılması için TBMM Başkanlığı'na başvurduğunu, ancak sonuç alamadığını söyledi. Kemal Derviş veda etti | • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - BM Kalkınma Programı (UNDP) Başkanlığı'na seçildiği için milletvekilliğinden istifa eden Kemal Derviş veda turlarına başladı. CHP'den istifa eden Zülfü Livaneli'nin de aralannda bulunduğu yaklaşık 35 milletvekili ile önceki akşam yemekte bir araya gelen Derviş, dün de CHP lideri Deniz Baykal'ı ziyaret ettikten sonra Meclis Genel Kurulıf nda gündem dışı söz alarak veda konuşması yaptı. DYP'de istîfa furyası • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Kongrede yeni katıhmlar hedetleyen DYP'de istifalar başladı. Eski genel başkan yardımcılan Reha Çamuroğlu ile Mehnıet Ali Bayar ve Genel Sekreter Yardımcısı Salih Çelen dün istifa etti. Çamuroğlu'nun yardımcılığını yaparken bu görevlerinden aynlan Alaattin Aldemir ile Cumali Göktaş da DYP'den istifa ettiler. DYP'nin eski Ankara ll Başkanı Nevzat Ceylan ve eski lstanbul ll Başkanı Süleyman Soylu, "Doğru Yol Platformu" adınabir açıklama yaparak Mehmet Ağar'm, DYP'nin misyonuna uymadığı eleştirisinde bulundular. Toroğlu'na bölücülük davası • DtYARBAKIR (Cumhuriyet Biirosu) - Diyarbakırspor Grup 21 Taraftarlar Derneği üyeleri, Fenerbahçe maçı sonrasında bir televizyon programında "Diyarbarbakır'ı haritadan silin. Bu kent lsrail ve Filistin'den beter. Bunlar terörist rııhlu canavar insanlar" diyen futbol yorumcusu Hrman Toroğlu ve program yapımcısı Şansal Büyüka hakkında "bölücülük" yaptıklan gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Taraftarlar savcılığa verdikleri dilekçelerinde "Sanık, taraftarları kamu düzeni için tehlikeli olabilecek şekilde kin ve düşmanlığa tahrik etmiştir" dediler. Çocuklar için yürüyecekler • ANKARA (ANKA)- "Türkiye Barolan Çocuk Hakları Komisyonu", TCK'nin 31 'inci maddesi ve onun değiştirilmesine ilişkin TBMM'ye sunulan teklifin çocuklan suçtan korumaktan çok, suça karşı korumasız bırakacağını savunarak konuya TBMM'nın dikkatini çekmek için bir yürüyüş gerçekleştirecek. Ankara Barosu'ndan yapılan , açıklamaya göre, avukatların cüppeleriyle yann gerçekleştirecekleri yürüyüş, Ankara Adliye Sarayı önünde başlayacak, Yüksel Caddesi'nde saat yapılacak basın açıklaması ile sona erecek. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, türbanın din özgürlüğünün dışmda olduğunu vurguladı Rejimin güvencesi laiklikCeza Genel Kurulu, Mehmet Şevket Eygi'ye verilen hapis cezasınm onanmasına ilişkin gerekçeli kararmda, din özgürlüğünün genel sınırının kamu düzeni, güvencesinin de laiklik olduğunu vurguladı. İLHAN TAŞCI ANKARA - Yargıtay Ceza Genel Kurulu (YCGK), düşün- ce özgürlüğünü tartışırken Baş- bakan Tayyip Eıdoğan'ın Türk Ceza Yasası'nın (TCY) 312. maddesinden mahkûmiyet ka- rarına gönderme yaparak reji- min kendini savunma hakkı ol- duğunu vurguladı. Kurul, din özgürlüğünün genel sınınnın kamu düzeni, güvencesinin de laiklik olduğunu vurguladı. Ceza Genel Kurulu'nun, Mehmet Şevket Eygi'ye Milli Gazete'de yayımlanan yazısı nedeniyle 312. madde uyann- ca verilen hapis cezasının onan- masına ilişkin gerekçesi ta- mamlandı. Kurulun 4'e karşı 24 üyenin oyuyla aldığı karar, kar- şı oy yazılanyla birlikte 75 say- fadan oluştu. YCGK'nin Selahattin Aydar KURUL BAŞKANI OSMAN ŞÎRİN'DEN KARŞI OY YAZISI Aşırı veyersiz korkular yenilmeli ANKARA (CumhuriyetBürosu) - Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanı Osman Şirin, din özgürlüğünün laiklik ilkesiyle korunabildi- ği gerçeğinin söylemde kalmaktan kurtanl- ması gerektiğini belirterek "Özgürlüklerin kı- sıtlannıasına neden olan yersiz ve aşırı korku- larınyenilebileceğini'' söyledi. Şirin, bu yol- la laik düzen karşıtlannın da açığa çıkacağı- nı ve "sayılannın sanıldığından da az oldu- ğunun" görüleceğini ileri sürdü. Osman Şirin, 33 sayfalık karşı oy yazısın- da, ceza normlarının ilk ve asıl muhatabının savcı ve yargıçlar değil, bireyler olduğunu sa- vundu. Şirin, 312. madde normunu öncelik- le söz, yazı veya eylemle düşüncesini açık- lamaya niyetlenen kişinin bilmesi ve eylemi- ni buna göre denetlemesi ve şekillendirme- si gerektiğini anlattı. Şirin, düşünceleri mahkûmiyetle sustura- rak korumayı yeğleyen bir kamu düzeninin, çelişen düşünceleri bir arada yaşatmaya, hoşgörü ile değerlendirmeye alışan ve bu farklılıklardan yararlanmayı bilen kamu dü- zeninden üstün olamayacağı ve tercih edi- lemeyeceğinin zihinlere nakşedilmesi, bi- reysel ve toplumsal gelişim için zaruri ola- nın bu olduğu gerçeğinde birleşilmesi ge- rektiğini anlattı. ile ilgili daha önce verdiği la- ikliğin korunmasına gerek ol- madığı yönündeki kararına gönderme yapılarak bu karann içtihat niteliği taşımadığı, hat- ta yerel mahkeme yönünden bile bağlayıcı olmadığına işa- ret edildi. Şınırsız özgürlük anlayışı fel- sefi anlamda ileri sürülebilse de bu görüşün örgütlü siyasal top- lumda geçerliliği bulunmadığı anlatılan kararda, bu nedenle de demokratik rejimlerde çoğul- culuk ilkesine uygun, tek doğ- ru anlayışından uzak, takdir alanmın sınırları çizilmiş ola- rak devletin, nesnel ölçü ve ne- denlere dayanarak düşünce öz- gürlüğünü sınırlayabileceğine işaret edildi. Türk devriminin temelde la- iklik ilkesine oturtulduğu ve bir bakıma laiklik ve devrimin aynı anlama geldiği vurgulanan kararda, hukuksal olarak laik- liğin, aynı zamanda demokra- sinin de zorunlu koşulu oldu- ğuna dikkat çekildi. AlHM'nin türbanh üniversi- te öğrencisı Leyla Şahin kara- rının anımsatıldığı kararda, AlHM'nin Türkiye'deki din- sel simgeler ve inançlar üzeri- ne kurulmuş bir toplum kurma- ya çalışan aşın siyasi hareket- lerin mevcudiyetinden söz edi- lerek tarihsel deneyimlerine vurgu yaparak Türkiye'nin tu- tum takınabileceğini ve laik- lik ilkesi gereği türbanı yasak- layabileceğini açıkladığı anım- satıldı. Türbanın kamu düzeni açısından tehlikesi kararda şöy- le açıklandı: CHP'LlKOÇ '2.5 yılın özeti talan, peşkeş' ANKARA(Cumhuri- yet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, 2.5 yıllık iktidar icraatı- nın "talan, peşkeş, kad- rolaşma, yoksulluk, işsız- üğin kaüannıasıvedış po- Mkadateslimiyet" oldu- ğunu söyledi. CHP'li Koç, "AKP'den kaçan kaçana. Bu iktidardan kurtulmak için geri sa- yım başlamıştır" görü- şünü dile getirdi. Koç, dün düzenlediği basın toplantısında, Baş- bakan Recep Tayyip Er- doğan'ın halk gibi AKP grubunu da ikna etme- ye, yaşananları pembe göstermeye gereksinim duyduğunu söyledi. "Masalcı bunlar. Başba- kan gezici vaiz üslubuy- la masal anlatıyor" diyen CHP'li Haluk Koç, söz- lerini şöyle sürdürdü: "Bunlar, asgari ücretin bile yüksek olduğunu sa- vunan ama IMF memur- ları karşısında boyun bü- kenler... Bunlar, özelleş- tirme diyeTürkulusal sa- nayisini yabancüaşnrma- ya çalışanlar ve kısa gele- cekte savunmasını, ha- berleşmesini, enerjisini, tanmııu,iletişünini tama- nıen dışa bağınılı hale ge- tirme konusunda perva- sızca adım atanlar... Bun- lar lıızlı trcnciler, nıavi akuncılar, naylon fatura- cılar, kaçak yapıda otur- nıakla övünenler, bilimi bile siyasallaştırmaktan çekinmeyenler." Hukukçular TCK'yi protesto etti Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyeleri, savunma hakkuu engellediği ge- rekçesiyle 1 Ha/iıan'da yürürlüğe girecek yeni TCK'yi protesto etti. Sultanah- met'teki İstanbul Adliyesi önünde toplanan ve "Herkes suçu ispat edilene ka- dar masumduı; avukatlar hariç", "Avukatlan da flşlemek istiyorlar" yazılı dö- vizlertaşıyan grup adına ÇHD tstanbul Şubesi Başkanı Fatmagül Yolcu bir açık- lama yaptı. Yeni TCK'nin, avukatların hak ve özgürlüklerini sınıı landıı dıgına, işlerini yapmalannı engellediğinc dikkat çeken Yolcu, "Savunma bağımsız de- ğilse adalet de gerçekleşemez" dedi. Yolcu, Ankara'da düzenleyecekleri bir yü- rüyüşle taleplerini Mecüs'e duyuracaklanm bildirdi. (Fotoğraf: HİLAL KÖSE) "Gerek ulusal ve gerekse ulus- lararası yargı organlannın ka- rarlannda özel alandan kamu- sala ve kamusaldan resmi ala- na doğru gidildikçe bireysel öz- gürlüklerin ve bu bağlanıda dinsel simge ve ritüellerle gjy- silerin kullanunının ülkenin öz- gül koşulları da dikkate alına- rak sınııianması meşru ve ay- nı zamanda bir ihtiyacın kar- şılanmasıdır. Köktendinciliğhı hâkinı olduğu rejimlerde insan haklarının gelişmediği, dahası baskı altına alımüğı tarihsel ola- rak bilinmesine karşın, insan haklarının araç olarak kıılla- nılması sonucu olası hâkimiyet durumunda emir olacak olan ve kimilerince sorıııı olarakifa- de edilen türban, ülkemizde ka- mu düzenini bozacak eylemle- re konu olmaktadır." Kısıtlayan ya da sımrlayan düzenlemelerin inandıncı ge- rekçelere dayalı olarak zorla- yıcı bir sosyal gereksiııimden kaynaklandığı anlatılan karar- da, bunun da her ülkede aynı içeriğe sahip olmadığı anlatıl- dı. Dinsel inançlar ve dinsel duygulann tahrik konusu yapıl- maması gerektiği vurgulanan kararda, "Aynı din içinde hal- kın bir kesiminin varsayılan di- ni düşünce farkhhğına dayalı olarakdinisaikle hareket edilmesi suretiyle kin ve düşmanlık yaratacak öl- çüde inanmayanlar biçi- minde nitelenmesi suçun oluşması için yeterli sayıl- maktadır" denildi. Gerekçeli kararda, Er- doğan'm 312. maddeden aldığı mahkûmiyet kara- rına da gönderme yapıla- rak "her rejim gibi demok- ratik rejimin de kendini savunmaya" hakkı olduğu vurgulandı. Anayasanın laik cumhuriyeti demok- rasinin olmazsa olmaz ko- şulu kabul ettiği anımsa- tılarak "Demokratik sis- temin karşıü olan hertür- lü totaliter rejimin kişi hak ve özgürlüklerini önemse- meyip bireyi dışlayarak toplumu esas aldığı bir ger- çektir. Bu nedenle laiklik esasıııa dayah demokra- tik sisteıniıı insan doğası- na ve onuruna en uygun sistem olup hiç kimsenin bu sistemin kendisine ta- nıdığı hak ve özgürlükle- ri bireyi kul durumuna dü- şürentotaliterrejimin gel- mesi uğruna kuUanmaya hakkı yoktur" denildi. CHP, Ceza İnfaz Yasası'nın avukatlara sınırlama getiren maddesini eleştirdi Sayunma hakkı tarbşması • Öcalan'ın avukatlanna sınırlama getiren düzenlemeyi eleştiren CHP'liler, avukathk mesleğini kötüye kullananlann olabileceğine, ancak düzenlemenin savunma hakkını zedeleyeceğine dikkat çektiler. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Adalet Alt Komisyonu'nda, Ceza Infaz Yasası'nda değişiklik ön- gören yasa önerisi görüşülürken, Ab- dullah Öcalan'ın avukatlanna sınır- lama getiren düzenleme tartışma ko- nusu oldu. CHP'li üyeler, avukathk mesleğini kötüye kullananlann ola- bileceğine, ancak düzenlemenin sa- vunma hakkını zedeleyeceğine dik- kat çektiler. TBMM Adalet Alt Komisyonu'nda, dün Ceza İnfaz Yasası'nda değişik- lik öngören yasa önerisi kabul edil- di. Görüşmeler sırasında CHP'li üye- ler, önerinin Abdullah Öcalan'ın avu- katlanna sınırlama getiren düzenle- melerine muhalefet etti. Adalet Bakanhğı bürokratlannın "Malum şahıs için böyle bir düzen- lemeye ihtiyaç var" demeleri üzeri- ne CHP'liler, "Avukaoıkmesleğinisu- üstimaledenlerolabiür. Ancak bunun önlenmesinin başka yollan vaıdıı. Bir kısım avukatlar mesleğisııiislinıal ediyor diye savunma hakkımn özü- ne dokunulamaz. Getirilen istisna- lann bir süre sonra kurala dönüştü- ğünün sayısız örnekleri vardır" gö- rüşünü dile getirdiler. Söz konusu maddeler aynen be- nimsendi. Buna göre terör hükümlü- lerinin avukatlannın, konusu suç teş- kil eden fiilleri işlediğinin, infaz ku- rumunun güvenliğini tehlikeye dü- şürdüğünün, terör örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplannın örgütsel amaçlı haberleşmelerine aracılık et- tiğinin belirlenmesi durumunda, Cum- huriyet Başsavcılığı'mn istemı ve in- faz hâkiminin karanyla bir görevli görüşmede hazır bulundurulabilecek. Hükümlülerin avukatlanna verdi- ği veya avukatlannca bu kişilere ve- rilen belgeler infaz hâkimince ince- lenebilecek. İnfaz hâkımi, belgenin kısmen ya da tamamen verilmesine veya verilmemesine karar verebilecek. ADD GENEL BAŞKANI ERTUĞRUL KAZANC1: Amaçları çağdışı kadrolaşmayı sağlamak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP hükümetinin Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yasası'nı değiştirme girişimine tepkiler sürüyor. ADD Genel Başkanı Ertuğrul Kazancı. hükümetin asıl amacının "Çağdışı bir kadrolaşmayı sağlamak ve safsatalar icat eden kurumlan çoğaltmak" olduğunu bildirdi. ADD Genel Başkanı Kazancı yaptığı yazılı açıklamada, 12 Eylül'ün ardından hükümetin de dil ve tarih kurumlanna yeni bir darbe hazırlığı yaptığını kaydetti. Atatürk'ün Türk dili ve tarihi alanlanndaki devrimci ve bilimsel çalışmaya oturttuğu esaslann, 1950 sonrası dönemin başlıca hedeflerinden biri olduğunu vurgulayan ADD Genel Başkanı Ertuğrul Kazancı, bu kurumlarda yer alan Atatürkçülerin tasfiye edihnek istendiğini, dile getirdi. Kazancı, şunlan kaydetti: "Bilimsel araştırma yöntenıinin koşullannı yadsıyan bir yaklaşım, TÜBİ lAK'ta yapüğnu, Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurulu'nda yapmak istemektedir. Amaç, çağdışı bir kadrolaşmayı sağlamak ve safsatalar icat eden kurumlan çoğaltmaktır. Cumhuriyet ve devrimin izlerini taşıyan her kurum ve her aydın düşünceyi tasfiye etmek Türkiye'ye asla yarar sağlamaz. Yakın tarih, bu tür gayretlerin siyasal iktidarlara hüsran dolu sonuçlar getirdiğine çok tanıklık etmiştir.'' ÇANKAYA KÖŞKÜ'NE FAKS ÇEKTİLER Eğitim-Seny in kadrolaşma raporu Sezer'egönderildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eğitim-Sen AKP iktidarının Milli Eğitim Bakanhğı'ndaki kadrolaşmasına ilişkin raporunu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e gönderdi. Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, AKP hükümetinin iktidara gelmesinden bu yana 80 ilin il milli eğitim müdürlerini görevden aldığını, eğitimde kadrolaşmanın ciddi boyutlarda olduğunu söyledi. Alaaddin Dinçer ve sendika üyeleri, "kadrolaşma ve gericiliği" protesto etmek amacıyla Kızılay Postanesi önünde toplandı. Dinçer, burada yaptığı basın açıklamasında Türkiye'de siyasi iktidarlann, eğitim sistemini kendi ideolojik görüşleri doğrultusunda düzenlemek ve şekillendirmek istediklerini söyledi. 'Irkçı ve gerici kadrolaşma' Dinçer, Milli Eğitim Bakanhğı'nda tam anlamıyla "ırkçı-gerici kadrolaşma" yaşandığını ve "eğitimde kadrolaşmanın ciddi boyutlarda olduğunu" vurguladı. Eğitim-Sen Genel Başkanı Dinçer, "laik, bilimsel, demokratik eğitim anlayışı karşısında gerçekleştirilen ırkçı-gerici kadrolaşmaya karşı mücadele eden" Eğitim-Sen'in kapatılmaya çalışıldığına dikkat çekti. Açıklamanın ardından, hazırlanan "Kadrolaşma Raporu", Cumhurbaşkanlığı'na fakslandı. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Bir Türkiye GerçeğL. TBMM Başkanı Bülent Arınç Avustralya gezi- sinin üçüncü gününde Melbourne'daOsmanlı Yaş- lılar Evi'nde konuk oluyor... 'Osmanlı Yaşlılar Evi' Türk-lslam Derneği'nin ayrı bir kolu. Burada yaşlılara bakılıyor... Arınç, dinin sosyal yaşamın bir parçası olduğu- nu söyleyip ekliyor: "Kuran yaş küçükken daha kolay öğrenilir. Ya- şım geçti demeyin. Kuran öğrenmeyi kendinize düstur edinin. Benim annem 55 yaşında öğren- di. Çünkü öğrenmenin yaşı yoktur..." Türkiye'de gizli-açık Kuran kursları giderek ço- ğalıyor, ilköğretim okullarındaki öğretmen oda- ları harem-selamlık yapılıyor, öğretmenevlerin- de alkollü içki yasaklanıyor... Din dersi öğretmenleri ilköğretim okulu öğren- cilerini cuma günleri toplu halde namaza götürü- yor... Dün Milliyet'teki haberi gördünüz mü? Ankara'da özel Cebeci İlköğretim Okulu'nun onuncu kuruluş yıldönümü nedeniyle Kocatepe Kül- tür Merkezi'nde düzenlenen "Asya'dan Avrupa'ya Kültür Yolculuğumuz" konulu sahne programın- da dini ağırlıklı görüntüler ortaya çıkıyor... Işin ilginçyanı, gösteriyi Milli Eğitim Bakanı Hü- seyin Çelik'in eşi Şahsenem Çelik ve Milli Eği- tim Bakanhğı özel Oğretim Kurumları Genel Mü- dürü Cemal Taşar da izliyor... Bir öğrenci "Müslüman di$iplini"nden söz edi- yor... "Cemaat, asker disipliniyle saf tutar..." ••• Dev ekranda Kâbe ve hac görüntüleri yer alıyor tam bu sırada... Sahnede toplu namaz kılınırken izleyiciler fati- haokuyorlar... Burası Türkiye... Mustafa Kemal Atatürk'ün ve arkadaşlarının canlarıyla, kanlarıyla kurdukları laik demokratik cumhuriyetin eğitim kurumlarının geldiği hale ba- kın!.. özel okul ve devlet okullannda "dini günler" düzenlenmesi ne demek oluyor? Bunu "din ve inanç özgürlüğü" olarak görenler var bugün... AKP iktidarı okullarda "dini günler" düzenleme- yi savunuyor, bunu demokrasi ve özgürlükler ola- rak yutturmaya çalışıyor... Okullar, "Kutlu doğum etkinlikleri" düzenledi, okul müdürleri konuşma yapıp mevlit okutturdu... Kutlu doğum haftasını Milli Eğitim'e bağlı okul- lar mı kutlar, yoksa Diyanet Işleri mi? Istanbul'da Bahar Yayınevi tarafından yayımla- nan "Bahar Çalışma Dergisî"nde, köpek çizimi vardı, en baştaki köpeğin üzerinde de büyük harflerle Atatürk yazıyordu. Bu tür kitaplar küçük çocuklara okutulup beyin- leri yıkanıyor... Muğla'nın Ortaca llçesi'nde öğrencilere dağıtı- lan Arapça kitapçığı dağıtanlar hakkında yargı ta- kipsizlik kararı verdi... Ortaca Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı ka- rann gerekçesini şöyle açıklamıştı: Kitapçığı öğrencilere dağıtan Imam Fatih Kurt, öğretmenler Hasan Ali Erdoğan ve Ahmet Ateş Ortaca'da bir kahraman gibi dolaşıyor. Küçük öğrencilere "Ahiret havayollarından du- yuru", "Kim namazkılmazsa uğrayacağı cezalar", "Cennetle müjdelenen kadınlar" kitapçığını dağı- tanlara neden göz yumuluyor? ••• Duvara "Işçiierbirleşin" afişi astıkları için işken- ceden geçen, tutuklanan gençler "örgüt kurmak" suçundan hapis yatarlarken laik cumhuriyetin al- tını oyanların "propaganda var, suç yok" gerek- çesiyle sırtları okşanıyor din tacirlerinin!.. "llımlı /s/am"ın yolu okullarda hazırlanıyor, kü- çük çocukların beyni yıkanıyor... Nerede laik eğitim sistemi? Fransa'da yayımlanan ünlü Le Figaro gazetesin- de Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan 25 milletvekilinin makalesini okudunuz mu? Milletvekilleri şöyle diyor: "Minareler süngümüz, kub- beler miğferimiz, camiler kış- lamız, müminler askerimiz di- yen bir ülkeyi AB'ye nasıl en- tegre edebiliriz." hikmet.cetinkayaCacumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Başıboş bomba çobanı yaraladı DİYARBAKTR (Cumhuriyet Bürosu) - Mardin'in Savur ilçesinde çöpte bulduklan bir metalin patlaması sonucu 8 yaşındaki Ahmet Akın'ın yaşamını yitirmesi, 10 yaşındaki Nevzat Oral'ın yaralanmasmın ardından Bingöl'ün Yedisu ilçesinde bir çoban, bulduğu bir bombayı kurcalarken meydana gelen patlamada ağır yaralandı. Hayvanlannı otlatan Mehmet Şabak (55) bulduğu el bombasını kurcalamaya başladı. Meydana gelen patlamada ağır yaralanan Şabak, Yedisu llçe Sağhk Ocağı'ndaki ilk müdahalenin ardından Erzurum'daki Atatürk Üniversitesi Aziziye Hastanesi'ne sevk edildi. www.cumok.org tSTANBUL CUMOK ÇAĞRISI "Ekonomik bağımsızlık olmadan, siyasi, askeri, kültürel bağımsızlık olamaz" Gazi Mustafa Kemal 15 Mayıs 2005 Pazar Saat: 11.00-14.30 Sayın Prof. Dr. TÜRKEL MİNİBAŞ Konu: Bağımsızlık Ateşi ve Ulusal Egemenlik BÜTÜN CUMHURİYET GAZETESt OKURLARIÇAĞR1LIDIR Yer : KASDAV Kadıköy Beledıyesı Sosyal Dayanışma Vakfı, Bomontı-Moda-Kadıköy tletişim-Bilgi Namık K. Boya : 532 28154 54 • 216 368 33 56 Ahmet K. Şenpolat: 532 320 60 12-212 282 34 08 Kahvaltıbedeli:13YTL'dir. e-posta:istanbul(« cumok.org
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle