23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 NİSAN 20C5 CUMA CUMHURİYET J İ ı J v U l ı \_I1VJ_1 ekonomi(g cumhuriyet.com.tr Sektör temsilcileri, AB Komisyonu'ndan Çin'e karşı önlem alınması istemine olumlu yanıt vermesini istedi TekstilciningözüBrüksel'de• AB Komisyon Başkanı Barroso ile ticaretten sorumlu üye Mandeison'a faks çeken Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün temsilcileri, Çin'e karşı Önlem alınmasını isterken "Bizler korumacılıktan yana değiliz. bizim istediğimiz: serbest ancak adil ticarettir" dediler. Ekonomi Servisi - Türk tekstil yii îşverenleri Sendikası (TTSÎS) ve hazır giyiın sektörû temsilcile- ri, AB Komisyon Başkanı Jose Manuei Barroso ve ticaretten so- rumlu üye Peter Mandeison'a çektikleri faksta, Avrupa Hazır Giyim ve Tekstil Organizasyo- nu'nun (ELTRATEX) korunma önlemi başvurusuna olumlu ya- nıt vermesini istediler. Sektör temsilcileri. ellerindeta- şıdıklan "AB, Çin'in Hakstz Re- kabetini Durdur". "Çin'e Karşı Çin SeddT, '"Manddson Sesinü- ze Kulak Ver" gıbi mesajlann yer aldığı dövizlerle Sirkeci Büyük Postane'nin ö>nüne yürüyerek gel- diler. tstanbul Hazır Giyim ve Kon- feksiyon thraıcatçılan Birliği (İH- KİB) Başkanı Süleyman Orakçı- oğhı'nun yanı sıra İHK.İB ve EU- RATEX Yönetım Kurulu Üyesi Ruşen Çetin. iTHtB Başkanı ts- mail Gülle, Türkiye Tekstil Sana- Başkan Yardımcısı Sadık Oğuz, TTSÎS ve EURATEX Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Başer. Tür- kiye Giyim Sanayicıleri Derneği Başkan Aynur Bektaş ve işçi sen- dikalannın temsilcilerinin katıl- dığı etkinlikte Orakçıoğlu, sektör temsilcileri adına açıklama yaptı. Orakçıoğlu, sektörün üzerine düşen görevi yerine getirdiğini belirterek "Bugün biziın duydu- ğumuz\icdani huzur eğer 2.5 mil- yondan fazla insanın işini kayfoet- mesini engeUemnorsa bunun hiç- bir anlamı yoktur" dedi. AB pazannda yaşanan dalga- lanmalann, Türk tekstil ve hazır giyim sektörünü de derinden etki- lediğıni vurgulayan Orakçıoğlu, baş gösterecek bir işsizlik sorunu- nu yalnızca Avrupa'nın doğal uzantısı olan Türkiye'yi değil. tüm ülkeleri etkileyeceğine işaret etti. Mandelson 'a prvtestofaksı ve mektubu tHKtB Başkanı Süleyman Orakçıoğhı, beraberindeki sektör temsikileriyle büükte dün Sirkeci Postanesi'nden AB Komisyon Başkanı Jose Manuei Barroso ve ticaretten sorumlu üyesi Peter Mandelson'a bem faks çekti hem d« mekrup gönderdL Orakçıoğlu, faks çekerken -sektörümüzÜD gelecegi bugünden parlak olacak" derken yannıda bulunanlar da "Brüksel sesimizi duy, Ankara da duysun" diye bağırdılar. (FÖtoğraf: FATİH ERDOGDU) 5 bin mükellefe elektronik takip ANKARA (XA) - Maliye Bakanlığı, vergi kayıp ve kaçağı ile daha etkin mücadele ıçin vergi denetiminde yeni yöntemleri uygulamaya koyuyor. Hesap Uzmanlan K.urulu da tngilız- Alman modeli ile mükelleflen, 5 bın büyük mükellefi elektronik takibe hazırlanıyor. Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanlan Kurulu Başkanı Malmnıut Vuralın verdiği bilgiye göre. Hesap Uzmanlan Kurulu. bilgisayar destekli denetim projesini uygulamaya koyuyor Avrupa Birliği'nin de hibe şeklinde 2 milyon 320 bin Euro'luk destek sağlayacağı projeye ilişkin çahşmalar, eylülde başlayacak Yeni yöntemler uygulanmasını içeren, üst yapıyı da tümüyle yenileyen proje, Alman ve Ingiliz teşkilatlanyla birlikte hayata geçirilecek. Finansbank'a 80 milyon dolar kredi tSTANBUL (AA) - Isviçre'de kuruluş ızni alan ilk Türk bankası olan Finansbank (Suisse) S.A uluslararası para piyasalanndan 80 milyon dolar sendikasyon kredisı sağladı. Finansbank (Suisse) S.A'dan yapılan açıklamaya göre, ıhracaün finansmanı amacıyla kullanılacak olan 364 gün vadelı kredinin faizi libor artı yüzde 0.70 olarak belırlendi. CenevTe'de faaliyetlerini sürdüren bankanın uluslararası piyasalardan temın ettiği sendikasyon kredısinin imza töreni, 18 Nisan'da Münih'te yapıldı. 50 milyon dolar olarak piyasaya çıkılan kredi, bankalardan gelen yoğun talep nedeniyle 80 milyon dolar olarak gerçekleştı. Vestel Elektmnik'ten tahvil ihracı Ekonomi Servisi - Türkiye'nin önde gelen elektronik üreticılennden Vestel'in bir bırımi olan "Vestel Electronics Finance'ın, bir roadshow ve ardından K ^ R T ^ ^ ^ ^ l yedi yıl vadeli bir ^ ^ A s ^ ^ ^ ^ a dolar tahvili ihracı planladığı açıklandı. Reuters'in haberine göre. roadshowdünlstanburdabaşladı. Roadshow, bugün Frankfurt ve Münıh"te. 25 Nisan"da Londra'da ve 26- 28 Nisan tarihleri arasında ABD'de devam edecek. iCan'dengençlere yenifirsat Ekonomi Servisi - Gençlerin bilgisayar teknolojilerinı kullanarak film-müzik ve tasartm yeteneklerini keşfetmelerine firsat tanımak amacıyla bu yıl 5 'ıncisi düzenlenen İCan yanşması başladı. Koç Bilgi Grubu'nun çatısı alhnda faaliyet gösteren Bılkom AŞ'nin Genel Müdürü Tansu Yegen, düzenlenen basın toplantısında "Sen de kaüL, teknolojrvi kuDan. yeteneğini keşfet" slogarayla elı mouse (fare) tutan herkesı yanşmaya kanhnaya davet ettiğıni söyledi. Teknolojik donanımlı bir TIR bir ay boyunca 11 ildeki 29 üniversitede gençlen bilgilendirecek Yanşma için http: ican bilkom com tr adresinden bilgi ve kayıt numarası alınması gerekiyor. DİE'nin rakamlannı sorgulayan ekonomistler gerçeğin farklı olduğunu vurguladılar: Stoldarla sanal büyümeATNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Maliye Ba- kanı ve gazetemiz yazan Ze- keriya Temizel, "Hükümet sağlikh bir kamu kaynağı olarak vergi sistemi oturta- mıyor. Vergi vermesi gere- kenlerden borç alıyor" dedı. Temizel, bu büyümeden çittçi, çalışanlar, işçi, esna- fin yararlanmadığını belir- terek "Yüzde 9.9 büyüdük deniyor. Toplum kendine yansımadığı için gergin. O halde bu büyüme sanal mı" diye sordu. Ülke Politikalan Vakfı ta- • Prof. Boratav, stok denkleştirmesi yapılmazsa son 3 yıl büyümesinin yüzde 7.5 değil, yüzde 4 olacağını söyledi. Prof. Türel de, 2004 büyümesinin Merkez Bankası hesabıyla yüzde 9.9 değil, yüzde 6 olarak gerçekleştiğini belirtti. rafmdan Gazi Üniversitesı tletişim Fakültesi'nde dü- zenlenen ve bir dizi toplan- hnın ilki olan panelde büyü- me tartışıldı. Açılış konuş- masını Temizel'in yaptığı panelde konuşan Prof. Dr. Korkut Boratav, üretimle harcama yöntemıne göre saptanan iki ayn büyüme ra- kamının 36 aydır "stoklann arttuıhnasryla" birbirine denkleştirildiğini söyledi. Boratav, "2001-2004 yıllan arasında stok hareketleri artmasaydı,yüzde 7.5'lik or- talama GSMH büyümesi yüzde 4 olarak gerçekleşe- cekti" diye konuştu. Panel- de konuşan Prof. Dr. Oktar TüreTse "Bu büyüme önem- li ölçüde istatistik hesap bo- zukluklanndan kaynakla- nan bir sanalhk içerrvnr" de- dı Türel, "Net dış âlem ge- lirinin hesabında Merkez Bankası temel alınırsa GSMH 20O4'te yüzde 9.9 ye- rine yüzde 6 büyüyecektT dedi ve "sıkınnlan aşmadan yeni bir milli gelir hesabuıa 0dilmemesini" istedi. Prof. Erinç Yeldan ise Türkıye'nin 2003-2004 dö- nemınde 1 dolarlık yatınma 30 sent kazandıran "spekü- latif finansal arbitraj" sun- duğunu belirtti. Yeldan, gelişmekte olan ülkelere akan sıcak paramn Uzakdoğu krizi öncesinde- ki 325 milyar dolarlık sevi- yeye ulaştığını ifade ederek "Bu finansal bakra ve spe- külarif arbitraj Türkiye'ye de sıcak para akmasına yol açıyor. Türkiye şu anda 1980 sonrası dönemin en ucuz döviziyle çahşıyor" di- ye konuştu. Cassano, AB'ye üyelik sürecinin firsat yarattığını söyledi Benetton, Boyner'e ortak• Italyan giyim devi Benetton Grup, 1985'tenberi Türkiye'deki lisansörü olan Boyner Holding'e ait Bofıs şirketinin yüzde 50 hissesini 14 milyon Avro'ya satın aldı. Ekonomi Servisi - Dünyanın 100 ül- kesınde faaliyet gösteren 2 milyar Av- ro'luk cıroya sahip Italyan giyim devı Benetton Grup, 1985'ten beri Türki- ye'deki lisansörü olan Boyner Hol- ding'e ait Bofis şirketinin yüzde 50 hissesini 14 milyon Avro'ya satın aldı. Türkiye"de halen 50 şehirde 100 mağa- zayla faaliyet gösteren şirket, Benetton Giyim Sanayi adını alacak. Benetton Group Üst Yönetıcisi (CEO) Süvano Cassano, Türkiye'nin Avrupa Bırlı- ği'ne tam üyelik sürecinin yatınm ıçın uygun ortamın oluşmasına büyük kat- kı yaptığına işaret ederek "Tüıİdye'nin güçlü büyüme hızını koruması ve Av- rupa'nın en genç nüfusuna sahip olma- sıfirsatyaratn. AB'ye üyeliksüreci tüm ülkelerde hızh zenginleşmeye neden oluyor. Türkiye ile birlikte büyümek için yaünma ğeldik" dedı. Cassano, Türkiye'de önümüzdeki 5- 10 yıl içinde birtakım trendler ortaya çı- kacağına işaret ederek "Başka biri biz- ttalyan CEO SUvano Cassano (solda) ve Cem Boyner, imzadan sonra el sıkışü. den önce adım atmadan biz adım atma- ya çahşıyoruz. Orta sınıfa hitap etmeniz lazım. Güçlü bir orta suııfin ohnası ge- rekir kt o ülkeye yabrun yapabilesiniz. Türkiye'de de o özeüik \ar" dedi. Türkiye'deki ortaklık kapsamında ekibin şimdilik 3 yıllık plan üzerinde çalışacağını belirten Cassano, Türki- ye'de önümüzdeki birkaç yıl içinde en az yüzde 50'lik gelir artışı bekledikle- rini kaydettı. Silvano Cassano, dün- yadaki yatınm planlarına ilişkin bir soru üzerine, Benetton 'ın Güney Av- rupa. Doğu Avrupa ile Avrasya'nın gelecek planlannda ciddi yer aldığını, Çin ve Hındistan'a ilişkin de uzun dönemde agresifplanlan bulunduğunu söyledi. TMSF 1 milyar dolar satılık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tasamıf Mevduatı Sıgorta Fonu (TMSF), batık bankalardan kalan 1 milyar dolarhk kredi alacağını gelir paylaşımı esasıyla çıkanyor. TMSF'den yapılan açıklamada fona devredilen bankalann hâkim ortaklan dışmdaki kurumsal ve ticari borçlulardan olan alacaklann tahsilinde en yüksek değeri elde etmek amacıyla yeni bir alacak sahş ihalesi açmaya karar verildiği bildirildi. Alacak satış ihalesi, hasılat paylaşım yöntemiyle gerçekleştirilecek. Alacak satış süreci, 29 Nisan'da ihale ilanı yapılarak başlatılacak ve 28 Ekim'de sonuçlandmlacak. Satış portföyünün anapara tutan yaklaşık olarak 1 miryar dolar olarak belirlendi. NOTDEFTERİ ZEKERİYA TEMİZEL Gerilen Toplumda Muhalefetin Sorumluluğu Toplumdakı gerilim elle tutulur bir hale geldi. Neden bu kadar gerildik? Toplumu bu kadar si- nirli kılan ne? Oysatoplumsal gerilimin artmasını gerektiren gö- rünür bir nedenin olmaması gerekiyor. Resmi veri- lere göre dünyanın en hızh büyüyen ülkelerinden bi- risiyiz. Enflasyon düşüyor. Toplumsal huzur için si- yasi istikrar arayanlann arayıp da bulamadıklan, Meclis çoğunluğuna sahip bir hükümet var. öyleyse ters giden ve toplumsal gerilimi arttıran ne? Yakın çevrenizde yaptığınız bir gözlem bile top- lumsal gerilimin nedenlerini ortaya koyabiliyor. • • • Insanlar ekonomideki tüm iyimser söylemlere karşın kendi yaşamlarında iyileşme olmadığı için si- nirleniyoriar. Rekoriar kırarak büyüdüğü söylenen ekonomide hâlâ iş bulamadıklan için önce kendilerine kızıyor- lar, sonra da sessiz sedasız kurumlara doldurulan iktidar partisi yandaşlannı görüp çileden çıkıyorlar. Üniversite sorunu gitgide büyüyor. Geleceklerini birkaç saatlik üniversite giriş sınavına bağlayan mil- yonlarca genç, sınavın stresiyle burunlanndan so- luyor. Stresi uyuşturucu ile çözeceğini düşünenle- rin artması ve uyuşturucu batağının her geçen gün genişlemesiyle aileler perişan oluyorlar. Büyümede Avrupa üçüncüsü olduk haberlerinin hemen ardından, dünyanın gelir dağılımı en bozuk 55'inci ülkesi konumunda bulunduğumuzu, hatta Tanzanya'dan bile kötü olduğumuzu öğrenip üzün- tüye kapılıyoriar. Nüfusun en yoksul yüzde 10'luk kesimi ulusal gelirden yüzde 2.3 pay alırken, en zengin yüzde 10'luk kesiminin ulusal gelirden yüzde 30.7 pay al- dığını öğrenip tansıyonlan yükseliyor. Hele en yok- sul ve en zengin kesim arasındaki gelir farkının 7.6 kattan 13 kata yükseldiğini öğrendiklerinde aldatıl- manın öfkesine kapılıyoriar. Borçlanarak büyüyen ekonomide, tüketim çılgın- lığına borçlanarak katılanlar, borç yükü altında ezi- liyor, kredi borçlannı ödeyebilmek için zorunlu har- camalarından vazgeçiyor, haciz korkusu ve itibar kaybetme sıkıntısını yaşıyorlar. Yüksek kazanç elde edenlerin vergi vermedikle- rini, toplumsal yükümlülüklerden kaçındıklannı öğ- rendikçe öfkeleri kabanyor. Kayrt dışı ekonominin yarattığı haksız rekabet yü- zünden batma noktasına gelen işletme sahiplerinin elleri ayaklanna dolaşıyor. Kontrolsüz birşekilde kent merkezlerini dolduran büyük mağazalar yüzünden bitme noktasına gelen küçük esnaf ne yapacağını bilemiyor. Ozelleştirme uygulamalan ile ulusal üretim kapa- sitesinin yok edilmesi ve bu kurumlarda çalışanla- nn işsiz kalacaklan düşüncesi kâbusa dönüşüyor. Ulusal kuruluşlann sınırsız ve koşulsuz bir şekil- de yabancılara satılması, bazı yabancı kuruluşlann kendilerine rakip olmasından korktuklan bu şirket- leri satın aldıktan sonra kapatmalan umutsuzluğu büyütüyor. Avrupa Birliği üyeliği etrafında yaratılan hayaller, ortaya çıkan gerçeklerle hüsrana dönüşüyor. Uğruna savaşılacak ulusal değerlerin görüşme masalannda pazarlık konusu yapıldığı görüntüleri toplumu kızdınyor. Ulusal birlik üzerinde oynanan oyunlar çatışmaları körüklüyor. Türkiye'yi suçlayan söylemlere karşı "ağzı dolu dolu" kesın yanıtlar vermek yerine, sanki verilecek yanıt yokmuş gibi, binlerini ürkütmeyecek "ürkek tavıriar" milletin kanına dokunuyor. Ulusal çıkarla- nn güçlü bir şekilde savunulamadığı düşüncesi her şeyin tuzu biberi oluyor. • • • Tüm bu nedenlerie doğan tepkiler, demokratik yollardan gösterilemediği, örgütlü bir şekilde orta- ya konulamadığı zaman, rastgele ortaya çıkıyor, or- talığın kınlıp dökülmesıne neden oluyor. Gerilimin artması provokasyona açık, olur olmaz olaylara aşın tepki gösteren bir toplum yaratıyor. Bu duruma gelen toplumda iktidar partisi deste- ğini hızla yitirirken (Hükümetin toplumsal desteği 3 Kasım seçimlerinden beri en düşük düzeyde. Ocak 2005'te yüzde 58.5 olan destek 23 puan gerileye- rek yüzde 35.7'ye düşmüş) muhalefet partilerinin muhalefeti de yetersiz bulunuyor. Toplum yeniden arayış peşine düşüyor. Bu durumda "Yenilerinf!)" deneyimsizliğinden ve birikimsizliğinden dersini alan topluma, muha- lefetin çözümler önermesi, demokratik yoldan bu sıkıntılann aşılacağını göstermesi gerekiyor. Gelinen noktada muhalefetin sorumluluğu ik- tidardan daha büyük. temizel@cumhuriyetcom.tr MALİYE YAŞAMINDAN / MUSTAFA PAMUKOĞLU pamukm(5 superonline.com Derneklerin Organlan Genel Kurul: Bir demeğin en yetkili or- ganı, üyelenn oluşturduğu olağan olarak yılda bir kez, olağanüstü olarak gerektiğin- de toplanıldığı bir üst kurul otan genel ku- ruldur. Bu organ diğer tüm organlan seçer ve bu organların faaliyetlerini onaylar. Der- neğin bütçesı burada kabul edılir. Bütçeyi yönetim kurulu hazıriar, üyeler genel kurul- da kabul ederter. Ancak genel kurula gelen üye sayısı genellikle toplam üye sayısınm yüzde onunu geçmez. Seçimlerde bu yüz- de bıraz daha artar. Genel kurulda üyeter mali tablolar ve bütçeler üzerinde dennle- mesıne tartışamazlar. Mali tablolar ve büt- çelerden üyelerin çoğu tam olarak anlaya- maz. Dolayısıylafaaliyetlerinderininenüfuz etmek bu toplantlarda mümkün olmaz. Uz- man olanlann sınııiı sürede yaptığı eleştın- lerde de teşekkür edilir ve bu eleştirilerin dıkkate alınacağı yönetimi oluşturan kişiler- den tarafından belirtilir. Genel kurul toplan- tılan daha çok seçım mücadelesinin arena- sı halinde gövde gösterileri ile geçer. Der- neğin harcamalan, yatınmlan, geleceği pek kimseyi ilgilendirmez. Seçimle ilgili olmayan, geçmişı başanlaıia dolu yaşlı ve deneyimli kimseler farklı güzel şey- ler söylerier. Seçıme endekslenen kişiler seçimi kazanmak için demeğin yaranna ol- mayan eylemlerdesergilerler. Yani hiç kim- se aynı gemıde olduğunu, bu geminin bir sosyal birliktelik olduğunu, yanşmanın der- nek faaliyetlerini baltalama veya geleceği- ni tehlıkeye atmaya yol açmaması gerekti- ğinı düşünmez. Yönetim Kurulu: Demegtn faaliyetlerini yapan, karar alan, genel kunHlara mali tab- lolan getiren. bütçeyi hazırlayan, yatınmla- n yapan.. yani yolsuzluklann meydana gel- mesıne sebep olabilecek faaliyetlenn kay- nağını oluşturan kararian alan yürütme or- ganıdır. Bu organın tüm üyeleri kendi iş ve özel yaşamında çok başanlı ve lyı insanlar- dan oluşur. Ancak derneği genellikle bu or- ganın başı olan başkanla birkaç üye yöne- tir. Diğer üyeler amatörce ılgilenirler. Zaten bu iş gönüllülük esasına dayanır. Çünkü sosyal görevler, çok zaman alan ve herke- Derneklerde Yolsuzluklar (2) sin bu zamanı vermesi mümkün olmayan ışlerdir. Ancak her nedense bu yönetime gelmek için yapılan seçimler çok heyecan- lı ve kıran kırana mücadelelere sahne olur. Yönetimde olmanın sosyal etkinlik yanın- da prestij, sosyal çevre, deneyim kazanma, yönetid olmanın hızmet sunumlannda ay- rıcalığını yaşama gibı herkes için geçerii olabilecek etkenler dışında bu kıran kırana mücadeleyı doğuran ne gibı başka etken- ler var sorusu da akla gelmeden olmaz. Denetim Kurulu: Derneklerı Dernekler Kanunu'na göre denetleyen genellikle ma- li ve hukuki konularda uzman kişılerden olu- şur. Bu kişiler zaman zaman derneğe ge- lerek denetim yaparlar. Ancak bu denetim daha çok bir üst denetimdir. Yolsuzluklann olup olmadığına yönelik olmaz veya ola- maz. Çunkü harcamalan kayıtlardan de- netlerken kayıtlara uygunluğu araştınhr. Mal ve hızmet alımlannın örtülü kazanç trans- fen olup olmadığı kayıtlardan anlaşılmaz. Birçok yönü ile araştırma yapmayı gerektirir. Faydalı olan ama yeterli olmayan bir denetim işlevigörür. Denetim kurulu "Şu yatınmı yapmanız faydalı değil, üye para- ları daha verimlı kullanılsın" diyemez veya dese bile icra organı olan yönetim kurulu "Sorumluluk bende" diyerek bu önerileri dikkate almaz. Dış Denetim Birimleri: Demeğin iktisa- dı işletmesi varsa, bu faaliyetlenn mali mev- zuata uygun yürütülüp yürütülmediğini de- netleyerek, mali tablolan ve vergi beyanna- melerini tasdik eden yeminli mali müşavir- ler dış denetim yaparlar. Yeminli mali mü- şavirler dernek faaliyetlerinde yolsuzluk olup olmadığı yönünde ınceleme yapmaz- lar. Mali tablolan denetlerken tespit ettikle- ri hususlar olursa bunu ilgili organlara ve ku- rumlara bildinrler. Yani yeminli mali müşa- virler yatınmlann gereksiz yapılıp yapılma- dığını, iktisadi işletmelerin neden zararet- tiğınin sebeplerini araştırmakla görevli ve yetkili değildirler. Butüraraştrmalar, bu gö- rev venlmiş bağımsız denetim kuruluşlan tarafından yerine getinlebilir. Ama yolsuz- luklann en iyi denetlendiği yerin genel ku- rul olması gerekir. En yetkili hesap sorucu- lar genel kurulu oluşturan üyelerdir. Ancak yukanda belirttiğimiz gibi üyeler, bu hesap sorgulayıct rolierden çok mevcut yönetimi yıpratmak için ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalışıriar. Bu da, varsa yolsuzluk- lann ortaya çıkmasını engeller. Son Söz: Demeklerde yolsuzluklann ve- ya demeğin geleceğıni tehlikeye atacak fa- aliyetlenn yapılmamasını temin etmek için yönetim kurulu üyelerinin en çok iki kez se- çılmelen, mali tablolann her üye tarafından çok rahat anlaşılabilir hale getirilmesı, ma- liyet ve yönetim muhasebesi uygulanarak ıç denetim servisinin olması, dış denetim- de de daha çok harcamalann demek yara- nna yapılıp yapılmadığına yönelik olması- nın temini gibi önlemler almak mümkündür. Ancak esas işin, yönetime gelmek için ya- pılan seçim yanşlannın parti genel başkan- lık seçımlenne dönüşmemesı için gerekli mekanizmalann yaratılmasının olduğu göz- den uzak tutulmamalıdır. >•
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle