Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 NİSAN 20C5 CUMA CUMHURİYET
J İ ı J v U l ı \_I1VJ_1 ekonomi(g cumhuriyet.com.tr
Sektör temsilcileri, AB Komisyonu'ndan Çin'e karşı önlem alınması istemine olumlu yanıt vermesini istedi
TekstilciningözüBrüksel'de• AB Komisyon Başkanı Barroso ile ticaretten sorumlu
üye Mandeison'a faks çeken Türk tekstil ve hazır giyim
sektörünün temsilcileri, Çin'e karşı Önlem alınmasını
isterken "Bizler korumacılıktan yana değiliz. bizim
istediğimiz: serbest ancak adil ticarettir" dediler.
Ekonomi Servisi - Türk tekstil yii îşverenleri Sendikası (TTSÎS)
ve hazır giyiın sektörû temsilcile-
ri, AB Komisyon Başkanı Jose
Manuei Barroso ve ticaretten so-
rumlu üye Peter Mandeison'a
çektikleri faksta, Avrupa Hazır
Giyim ve Tekstil Organizasyo-
nu'nun (ELTRATEX) korunma
önlemi başvurusuna olumlu ya-
nıt vermesini istediler.
Sektör temsilcileri. ellerindeta-
şıdıklan "AB, Çin'in Hakstz Re-
kabetini Durdur". "Çin'e Karşı
Çin SeddT, '"Manddson Sesinü-
ze Kulak Ver" gıbi mesajlann yer
aldığı dövizlerle Sirkeci Büyük
Postane'nin ö>nüne yürüyerek gel-
diler.
tstanbul Hazır Giyim ve Kon-
feksiyon thraıcatçılan Birliği (İH-
KİB) Başkanı Süleyman Orakçı-
oğhı'nun yanı sıra İHK.İB ve EU-
RATEX Yönetım Kurulu Üyesi
Ruşen Çetin. iTHtB Başkanı ts-
mail Gülle, Türkiye Tekstil Sana-
Başkan Yardımcısı Sadık Oğuz,
TTSÎS ve EURATEX Yönetim
Kurulu Üyesi Bülent Başer. Tür-
kiye Giyim Sanayicıleri Derneği
Başkan Aynur Bektaş ve işçi sen-
dikalannın temsilcilerinin katıl-
dığı etkinlikte Orakçıoğlu, sektör
temsilcileri adına açıklama yaptı.
Orakçıoğlu, sektörün üzerine
düşen görevi yerine getirdiğini
belirterek "Bugün biziın duydu-
ğumuz\icdani huzur eğer 2.5 mil-
yondan fazla insanın işini kayfoet-
mesini engeUemnorsa bunun hiç-
bir anlamı yoktur" dedi.
AB pazannda yaşanan dalga-
lanmalann, Türk tekstil ve hazır
giyim sektörünü de derinden etki-
lediğıni vurgulayan Orakçıoğlu,
baş gösterecek bir işsizlik sorunu-
nu yalnızca Avrupa'nın doğal
uzantısı olan Türkiye'yi değil.
tüm ülkeleri etkileyeceğine işaret
etti.
Mandelson 'a
prvtestofaksı
ve mektubu
tHKtB Başkanı
Süleyman Orakçıoğhı,
beraberindeki sektör
temsikileriyle büükte
dün Sirkeci
Postanesi'nden AB
Komisyon Başkanı Jose
Manuei Barroso ve
ticaretten sorumlu üyesi
Peter Mandelson'a bem
faks çekti hem d«
mekrup gönderdL
Orakçıoğlu, faks
çekerken
-sektörümüzÜD gelecegi
bugünden parlak
olacak" derken yannıda
bulunanlar da "Brüksel
sesimizi duy, Ankara da
duysun" diye bağırdılar.
(FÖtoğraf: FATİH
ERDOGDU)
5 bin mükellefe
elektronik takip
ANKARA (XA) - Maliye Bakanlığı,
vergi kayıp ve kaçağı ile daha etkin
mücadele ıçin vergi denetiminde yeni
yöntemleri uygulamaya koyuyor. Hesap
Uzmanlan K.urulu da tngilız-
Alman modeli ile
mükelleflen, 5 bın büyük
mükellefi elektronik takibe
hazırlanıyor.
Maliye Bakanlığı Hesap
Uzmanlan Kurulu
Başkanı Malmnıut Vuralın verdiği bilgiye
göre. Hesap Uzmanlan Kurulu.
bilgisayar destekli denetim projesini
uygulamaya koyuyor Avrupa Birliği'nin
de hibe şeklinde 2 milyon 320 bin
Euro'luk destek sağlayacağı projeye
ilişkin çahşmalar, eylülde başlayacak
Yeni yöntemler uygulanmasını içeren, üst
yapıyı da tümüyle yenileyen proje,
Alman ve Ingiliz teşkilatlanyla birlikte
hayata geçirilecek.
Finansbank'a 80
milyon dolar kredi
tSTANBUL (AA) - Isviçre'de kuruluş
ızni alan ilk Türk bankası olan
Finansbank (Suisse) S.A uluslararası
para piyasalanndan 80 milyon dolar
sendikasyon kredisı sağladı.
Finansbank (Suisse) S.A'dan yapılan
açıklamaya göre, ıhracaün finansmanı
amacıyla kullanılacak olan
364 gün vadelı kredinin faizi
libor artı yüzde 0.70 olarak
belırlendi. CenevTe'de
faaliyetlerini sürdüren
bankanın uluslararası piyasalardan
temın ettiği sendikasyon kredısinin
imza töreni, 18 Nisan'da Münih'te
yapıldı. 50 milyon dolar olarak
piyasaya çıkılan kredi, bankalardan
gelen yoğun talep nedeniyle 80 milyon
dolar olarak gerçekleştı.
Vestel Elektmnik'ten
tahvil ihracı
Ekonomi Servisi - Türkiye'nin önde
gelen elektronik üreticılennden Vestel'in
bir bırımi olan "Vestel Electronics
Finance'ın, bir roadshow ve ardından
K ^ R T ^ ^ ^ ^ l yedi yıl vadeli bir
^ ^ A s ^ ^ ^ ^ a dolar tahvili ihracı
planladığı açıklandı. Reuters'in haberine
göre. roadshowdünlstanburdabaşladı.
Roadshow, bugün Frankfurt ve
Münıh"te. 25 Nisan"da Londra'da ve 26-
28 Nisan tarihleri arasında ABD'de
devam edecek.
iCan'dengençlere
yenifirsat
Ekonomi Servisi - Gençlerin bilgisayar
teknolojilerinı kullanarak film-müzik ve
tasartm yeteneklerini keşfetmelerine
firsat tanımak amacıyla bu yıl 5 'ıncisi
düzenlenen İCan yanşması başladı. Koç
Bilgi Grubu'nun çatısı alhnda faaliyet
gösteren Bılkom AŞ'nin
Genel Müdürü Tansu Yegen,
düzenlenen basın
toplantısında "Sen de kaüL,
teknolojrvi kuDan. yeteneğini
keşfet" slogarayla elı mouse
(fare) tutan herkesı yanşmaya kanhnaya
davet ettiğıni söyledi. Teknolojik
donanımlı bir TIR bir ay boyunca 11
ildeki 29 üniversitede gençlen
bilgilendirecek Yanşma için
http: ican bilkom com tr adresinden bilgi
ve kayıt numarası alınması gerekiyor.
DİE'nin rakamlannı sorgulayan ekonomistler gerçeğin farklı olduğunu vurguladılar:
Stoldarla sanal büyümeATNKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Eski Maliye Ba-
kanı ve gazetemiz yazan Ze-
keriya Temizel, "Hükümet
sağlikh bir kamu kaynağı
olarak vergi sistemi oturta-
mıyor. Vergi vermesi gere-
kenlerden borç alıyor" dedı.
Temizel, bu büyümeden
çittçi, çalışanlar, işçi, esna-
fin yararlanmadığını belir-
terek "Yüzde 9.9 büyüdük
deniyor. Toplum kendine
yansımadığı için gergin. O
halde bu büyüme sanal mı"
diye sordu.
Ülke Politikalan Vakfı ta-
• Prof. Boratav, stok denkleştirmesi yapılmazsa son 3 yıl
büyümesinin yüzde 7.5 değil, yüzde 4 olacağını söyledi. Prof.
Türel de, 2004 büyümesinin Merkez Bankası hesabıyla yüzde
9.9 değil, yüzde 6 olarak gerçekleştiğini belirtti.
rafmdan Gazi Üniversitesı
tletişim Fakültesi'nde dü-
zenlenen ve bir dizi toplan-
hnın ilki olan panelde büyü-
me tartışıldı. Açılış konuş-
masını Temizel'in yaptığı
panelde konuşan Prof. Dr.
Korkut Boratav, üretimle
harcama yöntemıne göre
saptanan iki ayn büyüme ra-
kamının 36 aydır "stoklann
arttuıhnasryla" birbirine
denkleştirildiğini söyledi.
Boratav, "2001-2004 yıllan
arasında stok hareketleri
artmasaydı,yüzde 7.5'lik or-
talama GSMH büyümesi
yüzde 4 olarak gerçekleşe-
cekti" diye konuştu. Panel-
de konuşan Prof. Dr. Oktar
TüreTse "Bu büyüme önem-
li ölçüde istatistik hesap bo-
zukluklanndan kaynakla-
nan bir sanalhk içerrvnr" de-
dı Türel, "Net dış âlem ge-
lirinin hesabında Merkez
Bankası temel alınırsa
GSMH 20O4'te yüzde 9.9 ye-
rine yüzde 6 büyüyecektT
dedi ve "sıkınnlan aşmadan
yeni bir milli gelir hesabuıa
0dilmemesini" istedi.
Prof. Erinç Yeldan ise
Türkıye'nin 2003-2004 dö-
nemınde 1 dolarlık yatınma
30 sent kazandıran "spekü-
latif finansal arbitraj" sun-
duğunu belirtti.
Yeldan, gelişmekte olan
ülkelere akan sıcak paramn
Uzakdoğu krizi öncesinde-
ki 325 milyar dolarlık sevi-
yeye ulaştığını ifade ederek
"Bu finansal bakra ve spe-
külarif arbitraj Türkiye'ye
de sıcak para akmasına yol
açıyor. Türkiye şu anda
1980 sonrası dönemin en
ucuz döviziyle çahşıyor" di-
ye konuştu.
Cassano, AB'ye üyelik sürecinin firsat yarattığını söyledi
Benetton, Boyner'e ortak• Italyan giyim devi Benetton
Grup, 1985'tenberi
Türkiye'deki lisansörü olan
Boyner Holding'e ait Bofıs
şirketinin yüzde 50 hissesini
14 milyon Avro'ya satın aldı.
Ekonomi Servisi - Dünyanın 100 ül-
kesınde faaliyet gösteren 2 milyar Av-
ro'luk cıroya sahip Italyan giyim devı
Benetton Grup, 1985'ten beri Türki-
ye'deki lisansörü olan Boyner Hol-
ding'e ait Bofis şirketinin yüzde 50
hissesini 14 milyon Avro'ya satın aldı.
Türkiye"de halen 50 şehirde 100 mağa-
zayla faaliyet gösteren şirket, Benetton
Giyim Sanayi adını alacak. Benetton
Group Üst Yönetıcisi (CEO) Süvano
Cassano, Türkiye'nin Avrupa Bırlı-
ği'ne tam üyelik sürecinin yatınm ıçın
uygun ortamın oluşmasına büyük kat-
kı yaptığına işaret ederek "Tüıİdye'nin
güçlü büyüme hızını koruması ve Av-
rupa'nın en genç nüfusuna sahip olma-
sıfirsatyaratn. AB'ye üyeliksüreci tüm
ülkelerde hızh zenginleşmeye neden
oluyor. Türkiye ile birlikte büyümek
için yaünma ğeldik" dedı.
Cassano, Türkiye'de önümüzdeki 5-
10 yıl içinde birtakım trendler ortaya çı-
kacağına işaret ederek "Başka biri biz-
ttalyan CEO SUvano Cassano (solda) ve Cem Boyner, imzadan sonra el sıkışü.
den önce adım atmadan biz adım atma-
ya çahşıyoruz. Orta sınıfa hitap etmeniz
lazım. Güçlü bir orta suııfin ohnası ge-
rekir kt o ülkeye yabrun yapabilesiniz.
Türkiye'de de o özeüik \ar" dedi.
Türkiye'deki ortaklık kapsamında
ekibin şimdilik 3 yıllık plan üzerinde
çalışacağını belirten Cassano, Türki-
ye'de önümüzdeki birkaç yıl içinde en
az yüzde 50'lik gelir artışı bekledikle-
rini kaydettı. Silvano Cassano, dün-
yadaki yatınm planlarına ilişkin bir
soru üzerine, Benetton 'ın Güney Av-
rupa. Doğu Avrupa ile Avrasya'nın
gelecek planlannda ciddi yer aldığını,
Çin ve Hındistan'a ilişkin de uzun
dönemde agresifplanlan bulunduğunu
söyledi.
TMSF
1 milyar
dolar
satılık
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Tasamıf
Mevduatı Sıgorta Fonu
(TMSF), batık
bankalardan kalan 1
milyar dolarhk kredi
alacağını gelir paylaşımı
esasıyla çıkanyor.
TMSF'den yapılan
açıklamada fona
devredilen bankalann
hâkim ortaklan dışmdaki
kurumsal ve ticari
borçlulardan olan
alacaklann tahsilinde en
yüksek değeri elde etmek
amacıyla yeni bir alacak
sahş ihalesi açmaya karar
verildiği bildirildi. Alacak
satış ihalesi, hasılat
paylaşım yöntemiyle
gerçekleştirilecek. Alacak
satış süreci, 29 Nisan'da
ihale ilanı yapılarak
başlatılacak ve 28 Ekim'de
sonuçlandmlacak. Satış
portföyünün anapara tutan
yaklaşık olarak 1 miryar
dolar olarak belirlendi.
NOTDEFTERİ
ZEKERİYA TEMİZEL
Gerilen Toplumda
Muhalefetin Sorumluluğu
Toplumdakı gerilim elle tutulur bir hale geldi.
Neden bu kadar gerildik? Toplumu bu kadar si-
nirli kılan ne?
Oysatoplumsal gerilimin artmasını gerektiren gö-
rünür bir nedenin olmaması gerekiyor. Resmi veri-
lere göre dünyanın en hızh büyüyen ülkelerinden bi-
risiyiz. Enflasyon düşüyor. Toplumsal huzur için si-
yasi istikrar arayanlann arayıp da bulamadıklan,
Meclis çoğunluğuna sahip bir hükümet var.
öyleyse ters giden ve toplumsal gerilimi arttıran
ne?
Yakın çevrenizde yaptığınız bir gözlem bile top-
lumsal gerilimin nedenlerini ortaya koyabiliyor.
• • •
Insanlar ekonomideki tüm iyimser söylemlere
karşın kendi yaşamlarında iyileşme olmadığı için si-
nirleniyoriar.
Rekoriar kırarak büyüdüğü söylenen ekonomide
hâlâ iş bulamadıklan için önce kendilerine kızıyor-
lar, sonra da sessiz sedasız kurumlara doldurulan
iktidar partisi yandaşlannı görüp çileden çıkıyorlar.
Üniversite sorunu gitgide büyüyor. Geleceklerini
birkaç saatlik üniversite giriş sınavına bağlayan mil-
yonlarca genç, sınavın stresiyle burunlanndan so-
luyor. Stresi uyuşturucu ile çözeceğini düşünenle-
rin artması ve uyuşturucu batağının her geçen gün
genişlemesiyle aileler perişan oluyorlar.
Büyümede Avrupa üçüncüsü olduk haberlerinin
hemen ardından, dünyanın gelir dağılımı en bozuk
55'inci ülkesi konumunda bulunduğumuzu, hatta
Tanzanya'dan bile kötü olduğumuzu öğrenip üzün-
tüye kapılıyoriar.
Nüfusun en yoksul yüzde 10'luk kesimi ulusal
gelirden yüzde 2.3 pay alırken, en zengin yüzde
10'luk kesiminin ulusal gelirden yüzde 30.7 pay al-
dığını öğrenip tansıyonlan yükseliyor. Hele en yok-
sul ve en zengin kesim arasındaki gelir farkının 7.6
kattan 13 kata yükseldiğini öğrendiklerinde aldatıl-
manın öfkesine kapılıyoriar.
Borçlanarak büyüyen ekonomide, tüketim çılgın-
lığına borçlanarak katılanlar, borç yükü altında ezi-
liyor, kredi borçlannı ödeyebilmek için zorunlu har-
camalarından vazgeçiyor, haciz korkusu ve itibar
kaybetme sıkıntısını yaşıyorlar.
Yüksek kazanç elde edenlerin vergi vermedikle-
rini, toplumsal yükümlülüklerden kaçındıklannı öğ-
rendikçe öfkeleri kabanyor.
Kayrt dışı ekonominin yarattığı haksız rekabet yü-
zünden batma noktasına gelen işletme sahiplerinin
elleri ayaklanna dolaşıyor.
Kontrolsüz birşekilde kent merkezlerini dolduran
büyük mağazalar yüzünden bitme noktasına gelen
küçük esnaf ne yapacağını bilemiyor.
Ozelleştirme uygulamalan ile ulusal üretim kapa-
sitesinin yok edilmesi ve bu kurumlarda çalışanla-
nn işsiz kalacaklan düşüncesi kâbusa dönüşüyor.
Ulusal kuruluşlann sınırsız ve koşulsuz bir şekil-
de yabancılara satılması, bazı yabancı kuruluşlann
kendilerine rakip olmasından korktuklan bu şirket-
leri satın aldıktan sonra kapatmalan umutsuzluğu
büyütüyor.
Avrupa Birliği üyeliği etrafında yaratılan hayaller,
ortaya çıkan gerçeklerle hüsrana dönüşüyor.
Uğruna savaşılacak ulusal değerlerin görüşme
masalannda pazarlık konusu yapıldığı görüntüleri
toplumu kızdınyor. Ulusal birlik üzerinde oynanan
oyunlar çatışmaları körüklüyor.
Türkiye'yi suçlayan söylemlere karşı "ağzı dolu
dolu" kesın yanıtlar vermek yerine, sanki verilecek
yanıt yokmuş gibi, binlerini ürkütmeyecek "ürkek
tavıriar" milletin kanına dokunuyor. Ulusal çıkarla-
nn güçlü bir şekilde savunulamadığı düşüncesi her
şeyin tuzu biberi oluyor.
• • •
Tüm bu nedenlerie doğan tepkiler, demokratik
yollardan gösterilemediği, örgütlü bir şekilde orta-
ya konulamadığı zaman, rastgele ortaya çıkıyor, or-
talığın kınlıp dökülmesıne neden oluyor.
Gerilimin artması provokasyona açık, olur olmaz
olaylara aşın tepki gösteren bir toplum yaratıyor.
Bu duruma gelen toplumda iktidar partisi deste-
ğini hızla yitirirken (Hükümetin toplumsal desteği 3
Kasım seçimlerinden beri en düşük düzeyde. Ocak
2005'te yüzde 58.5 olan destek 23 puan gerileye-
rek yüzde 35.7'ye düşmüş) muhalefet partilerinin
muhalefeti de yetersiz bulunuyor.
Toplum yeniden arayış peşine düşüyor.
Bu durumda "Yenilerinf!)" deneyimsizliğinden
ve birikimsizliğinden dersini alan topluma, muha-
lefetin çözümler önermesi, demokratik yoldan bu
sıkıntılann aşılacağını göstermesi gerekiyor.
Gelinen noktada muhalefetin sorumluluğu ik-
tidardan daha büyük.
temizel@cumhuriyetcom.tr
MALİYE YAŞAMINDAN / MUSTAFA PAMUKOĞLU
pamukm(5 superonline.com
Derneklerin Organlan
Genel Kurul: Bir demeğin en yetkili or-
ganı, üyelenn oluşturduğu olağan olarak
yılda bir kez, olağanüstü olarak gerektiğin-
de toplanıldığı bir üst kurul otan genel ku-
ruldur. Bu organ diğer tüm organlan seçer
ve bu organların faaliyetlerini onaylar. Der-
neğin bütçesı burada kabul edılir. Bütçeyi
yönetim kurulu hazıriar, üyeler genel kurul-
da kabul ederter. Ancak genel kurula gelen
üye sayısı genellikle toplam üye sayısınm
yüzde onunu geçmez. Seçimlerde bu yüz-
de bıraz daha artar. Genel kurulda üyeter
mali tablolar ve bütçeler üzerinde dennle-
mesıne tartışamazlar. Mali tablolar ve büt-
çelerden üyelerin çoğu tam olarak anlaya-
maz. Dolayısıylafaaliyetlerinderininenüfuz
etmek bu toplantlarda mümkün olmaz. Uz-
man olanlann sınııiı sürede yaptığı eleştın-
lerde de teşekkür edilir ve bu eleştirilerin
dıkkate alınacağı yönetimi oluşturan kişiler-
den tarafından belirtilir. Genel kurul toplan-
tılan daha çok seçım mücadelesinin arena-
sı halinde gövde gösterileri ile geçer. Der-
neğin harcamalan, yatınmlan, geleceği pek
kimseyi ilgilendirmez.
Seçimle ilgili olmayan,
geçmişı başanlaıia dolu
yaşlı ve deneyimli kimseler farklı güzel şey-
ler söylerier. Seçıme endekslenen kişiler
seçimi kazanmak için demeğin yaranna ol-
mayan eylemlerdesergilerler. Yani hiç kim-
se aynı gemıde olduğunu, bu geminin bir
sosyal birliktelik olduğunu, yanşmanın der-
nek faaliyetlerini baltalama veya geleceği-
ni tehlıkeye atmaya yol açmaması gerekti-
ğinı düşünmez.
Yönetim Kurulu: Demegtn faaliyetlerini
yapan, karar alan, genel kunHlara mali tab-
lolan getiren. bütçeyi hazırlayan, yatınmla-
n yapan.. yani yolsuzluklann meydana gel-
mesıne sebep olabilecek faaliyetlenn kay-
nağını oluşturan kararian alan yürütme or-
ganıdır. Bu organın tüm üyeleri kendi iş ve
özel yaşamında çok başanlı ve lyı insanlar-
dan oluşur. Ancak derneği genellikle bu or-
ganın başı olan başkanla birkaç üye yöne-
tir. Diğer üyeler amatörce ılgilenirler. Zaten
bu iş gönüllülük esasına dayanır. Çünkü
sosyal görevler, çok zaman alan ve herke-
Derneklerde Yolsuzluklar (2)
sin bu zamanı vermesi mümkün olmayan
ışlerdir. Ancak her nedense bu yönetime
gelmek için yapılan seçimler çok heyecan-
lı ve kıran kırana mücadelelere sahne olur.
Yönetimde olmanın sosyal etkinlik yanın-
da prestij, sosyal çevre, deneyim kazanma,
yönetid olmanın hızmet sunumlannda ay-
rıcalığını yaşama gibı herkes için geçerii
olabilecek etkenler dışında bu kıran kırana
mücadeleyı doğuran ne gibı başka etken-
ler var sorusu da akla gelmeden olmaz.
Denetim Kurulu: Derneklerı Dernekler
Kanunu'na göre denetleyen genellikle ma-
li ve hukuki konularda uzman kişılerden olu-
şur. Bu kişiler zaman zaman derneğe ge-
lerek denetim yaparlar. Ancak bu denetim
daha çok bir üst denetimdir. Yolsuzluklann
olup olmadığına yönelik olmaz veya ola-
maz. Çunkü harcamalan kayıtlardan de-
netlerken kayıtlara uygunluğu araştınhr. Mal
ve hızmet alımlannın örtülü kazanç trans-
fen olup olmadığı kayıtlardan anlaşılmaz.
Birçok yönü ile araştırma
yapmayı gerektirir. Faydalı
olan ama yeterli olmayan
bir denetim işlevigörür. Denetim kurulu "Şu
yatınmı yapmanız faydalı değil, üye para-
ları daha verimlı kullanılsın" diyemez veya
dese bile icra organı olan yönetim kurulu
"Sorumluluk bende" diyerek bu önerileri
dikkate almaz.
Dış Denetim Birimleri: Demeğin iktisa-
dı işletmesi varsa, bu faaliyetlenn mali mev-
zuata uygun yürütülüp yürütülmediğini de-
netleyerek, mali tablolan ve vergi beyanna-
melerini tasdik eden yeminli mali müşavir-
ler dış denetim yaparlar. Yeminli mali mü-
şavirler dernek faaliyetlerinde yolsuzluk
olup olmadığı yönünde ınceleme yapmaz-
lar. Mali tablolan denetlerken tespit ettikle-
ri hususlar olursa bunu ilgili organlara ve ku-
rumlara bildinrler. Yani yeminli mali müşa-
virler yatınmlann gereksiz yapılıp yapılma-
dığını, iktisadi işletmelerin neden zararet-
tiğınin sebeplerini araştırmakla görevli ve
yetkili değildirler. Butüraraştrmalar, bu gö-
rev venlmiş bağımsız denetim kuruluşlan
tarafından yerine getinlebilir. Ama yolsuz-
luklann en iyi denetlendiği yerin genel ku-
rul olması gerekir. En yetkili hesap sorucu-
lar genel kurulu oluşturan üyelerdir. Ancak
yukanda belirttiğimiz gibi üyeler, bu hesap
sorgulayıct rolierden çok mevcut yönetimi
yıpratmak için ellerinden gelen her şeyi
yapmaya çalışıriar. Bu da, varsa yolsuzluk-
lann ortaya çıkmasını engeller.
Son Söz: Demeklerde yolsuzluklann ve-
ya demeğin geleceğıni tehlikeye atacak fa-
aliyetlenn yapılmamasını temin etmek için
yönetim kurulu üyelerinin en çok iki kez se-
çılmelen, mali tablolann her üye tarafından
çok rahat anlaşılabilir hale getirilmesı, ma-
liyet ve yönetim muhasebesi uygulanarak
ıç denetim servisinin olması, dış denetim-
de de daha çok harcamalann demek yara-
nna yapılıp yapılmadığına yönelik olması-
nın temini gibi önlemler almak mümkündür.
Ancak esas işin, yönetime gelmek için ya-
pılan seçim yanşlannın parti genel başkan-
lık seçımlenne dönüşmemesı için gerekli
mekanizmalann yaratılmasının olduğu göz-
den uzak tutulmamalıdır. >•