17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 NİSAN 2005 CUMARTESİ DİZİ Avrupa Parlamentosu 1987 tarihinde Türkiye'yi sözde Ermeni soykınmını tanımaya çağırdı AB'denTüridye'yebaskı A vrupa Parlamentosu, "Ermeni Sonınu- nun SiyasalÇözümü ÜzeıineKarar" baş- lıklı karannı 18 Temmuz 1987 günü kabul etmiştı. Bu kararın bazı önemli hükümlennı sıralıyomz. (41) • Türk hükümeti bugıuıe kadar 1915 yılmdakı soy- kırımı tanımayı reddederek Rrmenı halkını, kendı tarihlcrıne sahıp olma hakkındaıı yoksun bırakma- ya devam etmektedır. • Tarıhsel olarak kamtlanrnış olmasına rağmen, Ermeni soykınmı şu ana kadar ne bir siyasal mah- kûmıyet konusu olmuştur ne de herhangı bır taz- minat almabilmiştır. • Demokrasınin saglam bır şekılde oturtulması, ancak bır ülkenın tanhınden gelen kendi etnik ve kültürel çeşıtlılığınin kabulü ve geliştirilmesiyle münıkün olacaktır. • Osmanlı tmparatorluğu sınırlan ıçınde yaşayan Ermenilcrin 1915-1917 yıllan arasında uğradıİda- n trajik olaylar, 9 Aralık 1948 tarıhlı BM Genel Ku- rulu'nca kabul edılen "Soykmm suçunun önleıı- mesi ve bu suçun cczalandınlnıası üzerine karar" çerçevesinde soykırım suçunu oluştunır; ancak Os- manlı împaratorluğu Rrmenılennın yaşadığı traje- diden günümÜ7 Türkıyesı sorumlu tutulamaz. • Günümüz Türk hükümetinin, Jön Türk hüku- metının Ermeni halkına karşı düzenlediği soykın- mı kabul etmeyi leddctmesi, Yunanistan ile arasın- daki fikir ayrılıklan yüzünden uluslararası yasala- ra uymadaki isteksizlığı, Kıbrıs'ta Türk ışgal kuv- vetlerinın müdahalesı ve Kürt sorununun varlığını reddetmesı, gerçek parlamenter demokrasinin ek- sıklığı, bıreysel ve toplumsal özgürlükler, ozelde ıse dınsel özgürlük konusundaki başansızlığı ıle bır- likte bütün bu sebepler; Turkıye'nın topluluğa (O zaman Avrupa Topluluğu vardı) gırme olasılığının önündekı aşılmaz engellerdır. fkP'NİN SOYKIRIM KARAR1 Gerçi 1987 yılında alınmış bır "soykınm" kaıa- n vardı, ama Avrupa, elbette Atlantik'in ötesindcn patlatılan işaret fişeğiylc başlayan son kampanya- ya da katılmadan edcmezdi. 15 Kasım 2000 günü loplanan Avrupa Parlamentosu (AP), "AB'ye tanı üyelikyolunda Türkiyetarafindanatılaııadımlar" konuluraporun ılışığındeki karaı tasansınaeklenen bır maddeyle sözde "Ermeni soykırımı"nı bır kez daha kabul etti ve "Türidye'ye yönelik tehditte ben de vanm" mesajını ymeledı Karara eklenen "Ermeni soykmmTna ilişkin pa- ragraf şöyledır: "Avrupa Parlamentosu, Türk hü- kümerini ve TBMM'yi, Türk toplumunun önemli bir kcsimini oluşturan Ermeni azınlığa destegi art- tırnıaya, bu çerçevede mudem Türk devletinin kıı- rulmasıııdan öııce Ermeni azınlığın uğradığı soykı- nmı resmen tanımaya davet eder." (42) Kararda aynca Türk hükümetıne, "Kıbrıs'ın ku- zeyindeki işgal güçlerini geri çekmesi" çağrısı da yapılıyor, Türk uçaklannın Kuzey Irak'takı harekât- ları kınanıyoı. Sovyet Belgelerinde Emperyalizra ?e eni Sonuıu DOĞU PERtNÇEK i&uwtfMh mmmmmmmimmmımmii-f/ Avrupa Parlamentosu 1987 tarihinde "Tarihsel olarak kanıtlanmış olmasına rağmen, Ermeni soykınmı şu ana kadar ne bir siyasal mahkûmiyet konusu olmuştur ne de herhangi birtazminat alınabilmiştir" kararını aldı. imza kampanyasıyla Alman Meclisi'ne verilen dilekçede ise "Türkiye, 1915 ile 1923 yılları arasında Ermenilere soykırım yapıldığını kabul etmeli ve böylece Avrupa Parlamentosu'nun 1987 tarihinde aldığı karara uyum sağlayarak Avrupa Birliği'ne tam üyelik şartlarını yerine getirmelidir" denildi. Sözde Ermeni soykınmı anısına Paris'teki Kanada Meydanı'nda yaptırılan anıt, dönemin Paris Belediye Başkanı Jean Tiberi tarafindan 24 Nisan 2003 yılında açılmıştı. (AA) Fransa'da 'Ermeni soykınmı' yasası Fransa'nın "Ermeni soykınmı"nı tanıma kararı, once senato, arkasından meclısten geçti. Fransız Senatosu'nun 7 lîkım 2000 günü kabul ettiği yasa tek bir cümleden ibaretti: "Fransa, Ermenilerin 1915 yılında ıııaru/. kaldığı soykınmı resmen tanır" Yasanın gerekçesinde, "1915 yılında 1.5müyon Ermcııinin katlcdilerek ya da yurtlarından sürülerek yok edildiği" belirtiliyor. Senatörler, 1985 Bırleşmiş Miletler tnsan Hakları Komısyonu karanna ve 1987 Avrupa Parlamentosu karanna göndermede bulunarak "Ermeni soykmını"nın uluslararası orgütlerde zaten benımsendığını vurguladılar. Senatodan geçen karar, 18Ocak2001 günü Fransız Meclisi'nde yasalaşlı. Alman istihbaratı kampanyanın başı A lmanya hükümeti de, ABD'nın işa- retı üzenne, 2000 yılmdan beıi "Er- meni soykmmT konusunda kam- panya yürütüyor. Konu, Federal Meclıs gündemine getirileı ek Türkiye'yi mah- kûm ettirmek için biı imza kampanyası yürü- tüldü. Imzaya açılan "Soykınmı mahkûm et- mezamaıııdır"başlıklı metnın altında, Alman- ya'daki F.rmcniler Merkez Konseyı, lirmeıııs- tan Haberlcşme ve Relge Merkezı, Ermeni So- runlan Hnstıtüsü, Tehdıt Altındakı Halkları Sa- vunma Derneğı gıbı paravan kuruluşların im- zalan bulunuyordu. Toplanan imzalann Dr. Tessa Hofmann'a gönderilmesi isteniyordu (43) Kampanyanın basını çeken Dr. Tessa Hof- nıann, 2000 yılının Kasım ayında Almanya'da toplanan imzaların 4 bın 100'e ulaştığim be- lırtıyordu Aynca 120 kadar uluslararası soy- kırım uzmanı da metnı ımzalaınışltı. tmza kam- panyası devam ederken dilekçe 13 Nısan 2000 günü Almanya Fedeıal Meclisi'nin ilgilı komıs- yonuna verildi. (44) İmza kampanyasını yoneten Dr Tessa Hof- mann'ın Almanya Dışişleri Bakanlığı'yla ve Fe- deral îstıhbarat Servısı'yle (BND) bağlantılı ol- duğu bılıniyor Hofmann, Berlın Hür Ünıver- sitesı, Turkıye ve Kafkaslar'da azınlık çatış- tnalan "uzmanr ve Ermeni Yazarlar Birliği onur üyesı, aynı zamanda Hamburg Sosyal Incele- meler Enstıtüsü'nün destekçisi. Bu enstitu, Al- manya'mn Türkiye istihbarat masası şeflenn- den UdoSteinbach'ın yönettıği ve kaynağı Al- man Dışişleri Bakanlığı bütçesınden sağlanan Hamburg Doğu Rnstıtüsü ıle bırlıkte Tessa 1 lot- mann tarafindan yönlendırılıyor. İLK SOVKIRIIVH TÜRKLER YAPMİŞİ Alman istihbarat şeflerinden Tessa Hofrnann, yıllardan beıi "Ermeni kıyımının 20. yüzyılın ilk ve sislemli soykınmı olarak Nazilerin Yahu- di soykırımına örnek oluşturdugunu, dalıası gazodalannındailk kez Türklcrtarafindan kul- laıuldiğnu" ıddıa eden kitaplaı yazıyor, yazdı- rıyor ve yayımlatıyor. Hofmann, Almanya'da 1994 yılında çıkan F.rmenilerve Ermenıstan ad- lı kitabında, Türkiye'nin demokratık devnm- ci tarihini şoyle değerlendınyor- "ittihatçılar gö/leri kan bürümüş ırkçılar topluluğu. Mus- tafaKemal,iki milyonu aşkın Ermenive Rumun katili. Ermeni isyancılar ise ııııuılsıı/lugun ver- diği bir cesarellesavasan aile reisleridir. Van, Er- zurum, Bitlis ve Trabzon Ermenilerin yurdu- dur." (45) Almanya Meclisi'ne verilen imza kampan- yası metnı, K.aynak Yayınları 'nın çıkardığı "Ta- rihten Güncelliğe Ermeni Sorunu" başlıklı ki- tapta bulunmaktadır (46). İmza metninde ö/et- le şu ıddıalar ve yalanlar yer alıyor. • Dünyadakı ilk .soykınmı Turkler yapmış- tıı. Lozan Antlaşması oneesınde 5 mılyon I tı- rıstiyanı katlettilcr • Türkiye Ilükümetı ve Meclısı, 1915 ıle 1923 yılları arasında Frmenılere soykırım ya- pıldıgını kabul etmeli ve böylece Avrupa Par- lamentosu'nun 18 Temmuz 1987 günü aldığı "Ermeni Sorununun Siyasal Çözümü Üzerine Karar"a uyum sağlayarak Avrupa Birliği'ne tam üyelik şaıtlarını yerine getirmelidir • Ermeni soykınmı kurbanlannın mırasçı- larının hakları yenıden sağlanmalıdir Böyle- ce 20 yü/yılı "•Soykınm yüzyüT halıne getı- ren katlıam-cezasız kalma-tekrar soykınm dön- güsünün kırılmasına yardım edilmelıdır. • Soykınmın tanınması yoluyla Türkiye'de- kı demokrasi sürecine destek verılmelı ve Tür- kiye'de geçmişle hesaplaşan Turk vatandasja- ıının ce7alandırılmasına karşj dayanujma gos- tehlmelıdir. ISMARLANAN ERMENİ SOYKIRIMI INCELEMELERİ Tessa Hofmann'ın destekledıği Hamburg'da- ki Sosyal încelemelcr Fnstıtusu, Turkıyelı ne- oliberal eğilimli multccılerı maaşa bağlayıp gorevlendirerek ozellıkle Frnıenı sorunu, Tür- kiye'de ışkence, dıncı akımlar gıbı konularda araştırmalar yaptırtıyor Taner Akçanı, on yılı aşan bır süreden ben bu enstıtüde yüksek ma- aşla Ermeni soykınmı kılaplan yazıyoı. Bu Enstitü'de beslenen ve yetis.tirılenlerın faaliye- ti bıliniyor. Taner Akçam'ın hazırladıgı kıtap- lar, daha once Tessa I lofmann'ın onderlığınde yayımlanan "Ermeni soykınmı" kıtaplanyla tıpatıp aynı tezlen ıçerıyor. Hofmann ıse, ken- Türkiye'yi mahkûm ettirebilmek için Avrupa ülkelerinde kampanyalar yoğunlaştı. di tezlerinin doğruluğuııa kanıt olarak Taner Ak- eam'ın kıtaplarını gosteriyor. Akçam'ın Türk olması, tezlen daha ınandıncı kılıyor (47) tlgınç olanı, "Alman Pariamentosu Bilimsel ÇalışmaServisi"nın hazırladıgı "Türklerin Er- meni Soykınmı" başlıklı 11 sayfalık rapor ıle Tessa I Iofmann ve Taner Akçam'ın tezlen ara- sındakı örtüşme. Mıllıyet gazetesı, bu raporun kaynağının Taner Akeam olduğunu yazdı (48). Rapoı 2 Nisan 2000 günü bitirilmiş, kampan- ya dilekçesi 13 Nisan 2000 günü Federal Mec- lis'e verilmiş. Faalıyetin tek bır merkezden zamanuyumlu yurutülduğü apaçık görülüyor "Servis" herhangı bır partıye bağlı değıl, dogrudan Alman devletinin bır kurumu Res- mı bır kurumun "soykınm"dan söz etmesı, Al- manya'nın nıyetını ve yargısını açıkça gös- terıyor. Adı "Bilim Servisi" olmasına ıağmen, bilimscllikle hiçbır ilgisi olmayan raporun tam metni, Kaynak Yayınlan'nın çıkardığı "Tarih- ten Güncelliğe Ermeni Sonınu" adlı kıtapta bulunuyor Federal Meclıs Raporu, Turkıye'nın, toplu yok etme yöntemlermı, Nazılerden 25 yıl önce, 1915 yılında Ermenilere uyguladığı suçlamasma yer verıyor. Ermenilere tıfo vırüsü aşılandığıııı, Trabzon'da Ermeni çocuklarm "hamam" görüntüsü verilmiş odalarda zehir- lı gazla öldürüldüğünü bile ileri süruyor. Sonun- da şu hükme varılıyor. AdolfHitler, Yahudılere soykırım uygularken Turklerın "Ermeni soy- kınmı"nı örnek almıştır DİPNOTLAR 41- Avrııpa Parlamentosu'nun "Ermeni Sorunu- nun Siyasal Çözümü Üzerine Karar" ba^lıkl 118 Tcm- ınu/ 1987 larıhlı kararının tam metnı bu kıtabın bcl- geler bölümünde bulunuyor. 42 - Kararın tam metnı bu kıtabın belgeler bölümünde bulunuyor 43 - tmza kampanyasr ve sozıı geçen metin içiıı bk^. Aydınlık, sayı 694,5 Kasım 2000. 44- Mehmct SalıhÇcvıker'ın Tessa llormann ıle söylcşısı, Aydınlık, sayı 69S, 12 Kasım2000,s 7 45-TessaHofmann, Armenıerund Annenınen. Heınıat und hxıl, Rowohlt, Hamburg 1994, s. 2ü. 46- Tarıhten Güncelliğe Ermeni Soru- nu, Kaynak Yayınları, lstanbııl,Nısan2001 47-Meh- met Salıh Çeviker'in Te;>sa Hofmann ile soyleşısı, Ay- dınlık, bayı 695, 12 Kasım 2000, s. 7. 48 - Mıllıyet, 27Ocak2001. YARIN: ABD VE AB TÜRKİYE'YE MÜDAHALE ZEMİNİNİ DÖŞÜYOR CUMARTESİ YAZILARI ATAOLBEHRAMOfiLU Bakû'dan.. "Azerbaycan Diller Üniversitesi"r\\r\ "çeviri" so- runları konusunda duzenledığı uluslararası sem- pozyumun çağrılısı olarak birkaç gündür Bakû'da- yım. Açılışta, kutlama konuşmalarından birini yap- mak üzere Azerbaycanlı öğretim uyelerı ve Azer- baycan'ın dünyaca ünlü yazarı Anar'ın yanı sıra başkanhk divanında "yabancı" konuklardan birtek banayerverilmişti Bu, Azerbaycan'ın ülkemizever- diği ayrıcalıklı önemın, ya da Türkiye'yi "yabancı" ülke saymayışının bir göstergesı... Kısa konuş- mamda, "çeviri"ve "barış" konularınadeğinirken dünya şairlerinden yaptığım "Kardeş Türküler" adlı çeviri seçkimde, Azeri Resul Rıza'nın, Erme- ni Isaakyan'ın ve "Barış" adlı bırşıırıyle de Yuna- nistanlıRitsos'un bir arada olduğunu vurguladım. Azerı öğretim üyelerı, "Diller Üniversitesı" öğren- cileri ve Kazakistan'dan Kanada'ya yabancı ülke- lerden konuklarla dolu olan salonda bu sözler özel- likle alkışlandı. • •• Sempozyumun ilk gunünde "ŞıırÇevirisinin Ba- zı Sorunları" başlıklı bildirimi sundum. Katıldığım oturumda katılımcıların çoğunluğunu Azeri öğre- tim üyeleri, çevirmenler ve kuramcılar oluşturu- yordu. Çeşıtlı dillerden Azeri Türkçesineyada Aze- ri Türkçesinden başka dillere çevırıleryapan Azer- baycanlı "meslektaş"lar, bildirileri ve konuşmala- fındakonuyaegemenlıklerinı, birikimlerini kanıtla- dılar. Bu ülkenin uzun yıllar önceden tanıdığım ve bırçoğu arkadaşım olan yazar ve sanatçılarının ye- teneğine her zaman hayranlık duymuşumdur. İlk kez katıldığım bu "bilimsel" çevrede de aynı duy- guyu yaşadım... • •• Havaalanında bızı (beni ve eşimi) değerli dos- tum Anar, Diller Üniversitesi'nın çokzarıf rektöryar- dımcısı bayan Jale Garibova karşıladılar. O gün bir tesadüfle, doğum gunüm olan 13 Nisan'dı ve Azerbaycan banayaşamımın en değerli doğum gü- nü armağanını verdı, Azerı Turkçesınde şiır kıtabı- mı... Azerbaycan dergilerinde şiirlerimden Azeri Türkçesıne çeviriler yayımlanmıştı ve bir kitap ha- zırlandığını da biliyordum. Fakat kıtabın Azerbay- can'a ayak basacağımız güne yetiştirilmesi ve bu- nun da ilginç bir rastlantıyla tam da doğum günüm olması olağanüstüydü. Demek ki hâlâ "çocuksu" mutluluklaryaşanabılıyormuş .. • •• Diller Ünıversitesi'nin genç rektörü Prof. Samed Seyidov'la da bırlikte olduğumuz akşam yemeğin- de konumuz daha çok "siyaset "t\.. Prof. Seyidov, aynı zamanda mılletvekili ve Azerbaycan'ın Avru- pa Parlamentosu'ndakı temsilcısı... Karşılaştığım bütün Azeriler gibi o da Türkiye'nin Avrupa Birli- ği'ne katılmasının hararetlı savunucusu. Fakat bu konuda Türkiye'ye yapılan kabul edilemez dayat- maların, ust uste çıkarılan güçlüklerin de yakın ta- nığı. Ulusları ulus yapan en büyük değerin, eko- nomıden de önce, "onur" duygusu olduğu konu- sunda görüş birliğindeydik. • •• Uçakta, özellikle yurtdışı yolculuklarımda çoğu kez yaptığım gibi, bizim o günkü gazetelerimizi toplucaokudum. Yurtseverlık, ulusal onur gibi kav- ramlardan hoşnutsuzluğunu her fırsatta dile geti- ren bır arkadaş "Memleketi Kurtarma Görevlile- ri" başlıklı yazısında Türkiye Cumhuriyeti'nin ku- ruluş yıllarındakı millıyetçilik olgusunun "o döne- min ilerici hareketlerinden birısi olarak kabul gör- düğu/7ü"belırttiktensonra, milliyetçiliğin "asıl ola- rak kendi mensup olduğu mıllıyetı ve dıni üstün gören bır anlayışın ürünü olarak ortaya çıktığını" ileri sürerken kendı kendisiyle çelişkiye düştüğü- nü fark etmez görünüyor... Sadece bizim ulusal kur- tuluş savaşımız bile, kavramların farklı toplumsal süreçlerde farklı anlamlar kazanabıleceğını göste- rir Bu gün Türkiye'de "demokrat" olduğunu ileri sürenbırkısımaydın, "yurtseverlık", "ulusalonur" sözcüklerinden öcüden korkargibi korkmakla ıçer- deki ve dışarıdakı her çeşit şoven milliyetçiliğin ve emperyalizmin ekmeğıne yağ surdüklerının, çok şa- şılası bır şey ama, hâlâ farkında değiller. Bu günün Turkiyesi'ndeyurtseverolmak, demokrasi ve top- lumsal adalet için savaşımla, ülkenin geleceğini teh- dıt eden her türlü gerıcılığe, emperyalist baskı ve dayatmaya karşı savaşımı bırleştirmek demektir. Bu, şu anda bulunduğum Azerbaycan için de böy- le. Çünkü emperyalizm, yenıden yapılanma süre- cınin sıkıntılarını yaşamakta olan Azerbaycan'ın başındada "Damokles kılıcı" gıbı asılıdurmakta... Fakat Bakû'da karşılaştığım Azerbaycanlı aydın- ların, bizdekı bır kısım aydından farklı olarak, "yurt- severlık", "ulusal onur" duygularına (tersı duşü- nülemeyecek bır doğallıkla) sahip olduklarını ve bu kavramları "demokrasi", toplumsal ılerleme, "top- lumsal adalet" kavramlarından ayrı düşünmedik- lerinı mutlulukla gözlemledım... ataol bf^' cumhuriyet.com.tr. Faks:(0212)513 85 95 CIEKUI. geleneksel fidan dikim şenliği 17 Nisan 2005, Pazar günü Sarıyer-Kısırkaya'da buluşalım! 17 Nisan 2005, Pazar Saat 10.00'da Taksim AKM önünden otobüs kalkacaktır. Etkinliğimiz dileyen herkese açık ve ücretsizdir. Lütfen rezervasyon yaptırınız. ÇEKÜL/Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı 0212 249 64 64 7agacprojesi(V/cekulvakfi.org.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle