Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 MART 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA
J\_ U IJ J_ \j ğ\ kultur(ctcunnhuriyet.com.tr 15
Clint Eastwood'un, 4 dalda Oscar kazanan 'Milyonluk Bebek' adlı son filmi ikinci haftasında
Babalar ve kızlan...
Beş gün önce, yıllardır (tıpkı vak-
tiyle 'Akademi'nin Spielberg'e
yaptığı gibi) aday gösterilip hep
hüsrana uğrayan Marty'nin (Mar-
tin Scorsese) bu kez çok iddıalı
(hem de 11 dalda) Havacı'sının ha-
vasıtıı söndürerek en iyi film ödü-
lü başta olmak üzere en iyi yönet-
men (Clint Eastwood), kadın
oyuncu (Hilary Swank) ve yardım-
cı erkek oyuncu (Morgan Fre-
enıan) Oscar'larına layık görülen
Milyonluk Bebek, ilk bakışta aynı
formülün uygulandığı, Rocky'nin
kadın versiyonu gibi, gösterişli, al-
benilı bir spor-boks filmi ızlenimi
veriyor, aüşılmış tarafından. Çağlar
boyunca kan, şıddet, vahşet seyret-
meye bayılan insanoğlunun en çok
ilgı gösterdiği sporlardan olan
boksta nicedir kadınlar da ringe çı-
kıyor artık, malum. Çünkü tıpkı
bizdekı kadın voleybol maçlarının
çokça (erkek) seyirci toplaması gi-
bi, ABD'de de bir şekilde işin içine
kadın bacağının karıştı(rıldı)ğı spor
gösterileri hep rağbettedir öteden
beri.
Baba kız yakınlığı
Yarım yüzyıllık oyunculuk kari-
yerinde sert, bıçkın ve maço kovboy
ya da hem yargıçlığa, hem de cel-
latlığa soyunan, dediğim dedikçi
'kirli' polis rolleri adeta üstüne ya-
pışmış ama 'Play Misty For
Me'den (1971) 'Mystic River'a
(2003) ve şimdilik sonuncu (25.)
filmi 'Milyonluk Bebek'e kadar
uzanan, yaklaşık 35 yıllık yönet-
menlik yaşamındaysa umulmadık
şekilde gelişme gösterip aşamalar
kaydetmiş Clint Eastvvood (eleştir-
menler kraliçesi Pauline Kael'i de
birazcık morartarak) çağdaş Ame-
rikan sinemasının en önemli kişilik-
lerinden birine dönüştü günümüz-
de. Gong arasında boksörün yara-
larını tedavi eden bir 'köşeci' ola-
rak yıllarca rınglerin havasını solu-
muş ve yaşadıklarını yazmış
F.X.Toole'un bir hikâyesinden
uyarlanmış ve ilk kez senaristlığe
girişen Paul Haggis'in imzasını ta-
şıyan bir senaryodan çekilmiş 'Mil-
yonluk Bebek'te Eastwood, 13 yıl
öncesinde ona ilk Oscar zevkini tat-
Million Dollar Baby/
Yönetmen, müzik: Clint
Eastvvood / Senaryo:
Paul Haggis / Kamera:
TomStern/Montaj:
Joel Cox / Oyuncular:
Clint Eastvvood, Hilary
Svvank, Morgan
Freeman, Jay
Baruchel, Margo
Martindale, Mike
Colter, Lucia Rijker,
Brian O'Bryne / ABD
2004 (Özen Film-Umut
Sanat)
.lasik, yalın anlatımı, sağlam dramatik yapısı, başarılı oyunculuklarla perdeye
yansımış kanlı canlı, etkileyici karakterleri, Oscar'a aday gösterilmiş görüntüleri
ve montajıyla, bir "Affedilmeyen" olamasa da kuşkusuz kaçırılmayacak bir film
"Milyonluk Bebek", beylik deyişle.
tıran unutulmaz western başyapıtı
'Unforgiven'daki rol arkadaşı olan
ve bu kez de Frankie'nin boksör
emeklısi, bıricik dostu Scrap'ı oy-
nayan Morgan Freeman'la yeni-
den bir arada. Los Angeles'ta keş-
fedilmeyi bekleyen genç boksörle-
rin antrenman yaptığı, salaş bir spor
salonu işleten, kızından kopmuş,
mutsuz, hayat yorgunu, yaşlı, küs-
kün, bezgın ve yalnız boks antrenö-
rü Frankie'nin (C. Eastvvood), yıl-
lar öncesinde, menajerliğini üstlen-
diği Scrap'ın (M. Freeman) feci da-
yak yediği ama bir türlü havlu ata-
rak durduramadığı son maçında, bir
gözünü kaybetmesinden duyduğu
vicdan azabı, her karede belirgin.
Yazdığı mektupları açmadan gerı
gönderen kızıyla neden kopup ya-
bancılaşlığı da hiç açıklanmayan
filmde, papazıyla sürekli papaz ol-
duğu bir kiliseye devam eden,
ınançsız dinozor Irlandalı katolik
Frankıe'yle, bir köşesinde yatıp
kalktığı salonu silip süpüren, bok-
sör eskisı, sakat arkadaşı Scrap ıki-
lisi, bir yastıkta kocamaya kararlı,
hep birbirlerını kollayan, yılları de-
virmiş, huysuzdan çok mızmız sı-
fatına uyan ve cinsellıği çoktan ra-
fa kaldırmış, kocamış bir çiftı andı-
nyor yer yer. Sürdürdüğü yoksun
ve yoksul yaşamını boks aracılığıy-
la değiştirip zirveye çıkmaya ve
şampiyon olmaya kararlı, hırslı,
2O'lı yaşlarını yeni bıtırmiş, gözü-
kara bulaşıkçı ve garson parçası
Maggie (Hilary Swank'ın kaderin-
de erkeğimsi rollerde başarılı ol-
mak yazılmış besbelli, 'Erkekler
Ağlanıaz'dan 6 yıl sonra yine erke-
ğimsi bir rolle en iyi kadın oyuncu
Oscar'ını 2. kez kazanması da doğ-
rusu tam bir sürprizdı), dırekt ola-
rak Frankie'den kendısıni çalıştır-
masını istiyor. Ilkin reddettiği Mag-
gie, azmi ve mücadele gücüyle et-
kilediği Frankıe'ye yeniden yaşa-
ma sevincini hissettıriyor ve gide-
rek yeşeren, sevgi dolu bir baba kız
yakınlığı bazı dokunaklı sahnelere
yansıyor. Kızıyla kopmuş bir baba
olan Frankie'yle babasının terk et-
tiği Maggie ilişkisının yer yer bey-
lik Hollywood standartlarını aşan
bir derinliğe eriştiğı filmde boks sa-
dece bu acılı, sorunlu 'yalnız'ları
bıraraya getıren bir araç.
Karavanda yaşayan 100 kiloluk
annesine ve sorunlu ailesine bak-
mak ıçin boksu bir kurtuluş yolu
olarak gören, eğitimsız ama ba-
şarmaya azmetmiş Maggie'nin
nasıl yumruk atması gerektiğini
öğrendiği Frankie'nin kanatları
altında, rakiplerini 1. rauntta na-
kavt ederek peş peşe kazandığı
maçlarla adım adım zirveye yük-
selişi, kalleşçe, pis dövüşen şam-
piyon Billıe'yle (Lucia Rijker)
yaptığı unvan maçını tam da ka-
zanırken ansızın duruyor. "Bir
tanesi" Maggie'nin yatağa mah-
kûm olduğu yenı, felçlı yaşamına
son vermek isteğıni "makineyi
kapatarak" yerine getıren Fran-
kie'nin hayalet gibi ortadan kay-
bolduğu kederli finalde, başından
beri filmi bize aktaran Scrap'in,
kızı Catie'ye babası Frankie'yi
anlattığını fark ediyoruz son ka-
rede belli belirsız.
Sıra dışı bir boks fllml
En lyı Yabancı Film Oscar'ıyla
taçlandırılan Alejandro Anıena-
bar'ın "İçimdeki Deniz"ınde dala-
ğını yardığı ötanazı temasını da ıçe-
ren "Milyonluk Bebek" bokstan
hazzetmesenız de ılgısız kahnama-
yacak cınsten sıra dışı bir boks fil-
minin ötesıne geçen, nngdekı bir ba-
balar ve kızları çeşitlemesı, hüzün-
lü, buruk bir baba-kız sevgısi hikâ-
yesi. Sonuçta klasik, yalın anlatımı,
sağlam dramatik yapısı, başarılı
oyunculuklarla perdeye yansımış
kanlı canlı, etkileyici karakterlen,
Oscar'a aday gösterilmiş görüntüle-
ri ve montajıyla, bir "Affedilme-
yen" olamasa da kuşkusuz kaçırıl-
mayacak bir film "Milyonluk Be-
bek", beylik deyişle. Artık olgun-
luk dönemindeki 75'lik Eastwo-
od'un "bilgece bir tavır'Ma seyirci-
ye sıkı yumruklar atarak yenı arayış-
lara yönelişınin bir ürünü. Kim de-
rdi ki dünün sert, maço kovboyu
yaşlandıkça kadına da yer veren,
ağızda acı kekre bir tat bırakan, ala-
bıldiğıne insancıl, böylesi duygulu
ve hüzünlü fılmler yapacak!
İZLEYİCİ CÖZÜYLE. ERDAL ATABEK
Şarabın tadına varmak...
'Sideways\ orta yaşlı iki erkeğin ya-
şamlarına bakmalarının öyküsü. Miles
ile Jack iki dost. Miles öğretmenlik ya-
pıyor, aynı zamanda da kitap yazıyor a-
ma henüz bastırma olanağı bulamamış.
Gene de kendini yazar olarak duyumsu-
yor, yakın çevresi de artık onu yazar ola-
rak kabul ediyor. lçe kapanık, duyarlı,
çekingen, kötümser. Arkadaşı Jack, onun
tersıne, dışadönük, çabuk ilişki kurabi-
len, iyimser mizaçlı. Jack aktör, diziler-
de rol almış, reklam filmleri çekiyor. Bır-
likte geziye çıkıyorlar. Jack bir hafta son-
ra evlenecek, bu süre içınde şarap bağla-
rını gezecekler, şarap tadımları yapacak-
lar, bir anlamda 'bekârlık haftasfnı
renklendirecekler. Miles, şarap kültürü-
nün inceliklerini bılen birısi. Gıttikleri
yerler de bu kültürün tanınmış yerleri.
Buradaki 'şarap tadımcıları
1
işini bilen
kişiler, 'şarap garsonları' dameraklıla-
rına kaliteli hizmet verecek kadar işin uz-
manları.
İki arkadaşın öyküsü
Jack, bu haftayı kadınlarla paylaşmak
istiyor, arkadaşının içe kapanıklılığını da
aşmasına çalışıyor. Ama Miles, iki yıl
önce ayrıldığı Victoria'yı unutmamıştır,
bu ayrılığı sindirememıştir, bu nedenle
de yeni bir ilişki kuramamaktadır. Miles
ıçin yaşam başarısızlıklar demektir. Bu
gezide onu yıkan iki lıaber daha alır; Vıc-
toria yeniden evlenmiştir, Jack'in düğü-
nüne gelecektir, kitabının basılması da
kabul edilmemiştir. Miles, kendini 'kay-
bedenler' listesine koyar ve Jack'in ça-
balarını boşa çıkarır. Ama Jack çabuk
havlu atanlardan değildir ve ihtiraslı bir
şarap tadımcısı olan Stephanıe ıle ilişki-
yı kurmuştur bile. Şarap garsonu Maya
da Miles ile yakınlaşmayı istemekte mi-
dir acaba?
Jack ataklarıyla, Miles çekingenlikle-
Miles (Paul Ciamatti) ile Maya (Virginia Madsen) filmin bir sahnesinde.
riyle kendi geçmişleri ve gelecekleriyle
karşılaşırlarken olaylar da kendi seyrin-
de gelişmektedir. Jack, kendisini yaşlan-
dıran yıllar geçmişteki armağanlarını ge-
ri alırken yaşamın keyfini çıkarmaya ka-
rarlıdır. Miles için zaman boşuna mı geç-
mektedir? Yeniden evlenmeyi denemesı
gereklı değil midir? Yeni bir kitap dene-
se nasıl olur? Ortak zevkleri olan şarap
da öyle değil midir?
Şarabın hayatı vardır. Şarap geçmişin-
den gelen nıce acıları, nice hazları ken-
dısinde toplamıştır. Üzüm olarak bağlar-
da olgunlaşırken sert rüzgârlara göğüs
germış, nice yağmurlar üzerınden geçip
gıtmiştir. Ama o üzümler bu çilelerin
hepsini kendi tadına katmış, sularının lez-
zetini böyle oluşturmuştur. Şarap da şı-
şenin mantarı çıktıktan sonra biraz hava-
landırılmak istemektedır. Aroması, o özel
tadı yukarlara çıkmalı, kadehin içinden
kenarlara doğru süzülmelidir. Ancak bü-
tün bunlan bilen bir damak, o şarabın ta-
dına varacaktır.
şaraplar ve insanlar
Şaraplarla insanlar arasında nasıl da ya-
kın bir bağ vardır.
Sideways, güzel görüntüler arasında ge-
çen tatlı bir film. lzleyici şarabın da tadı-
na varıyor. Bu arada, olgunlaşan şaraplar
gıbı ınsan olgunluğunun da çeşitli yönle-
nni görüyor. Acılar, tatlar, paylaşılanlar,
paylaşılamayanlar, tazelenen dostluklar,
kuruyan ilişkiler. Yaşam, bağlann arasın-
dan süzülen bir ırmak gibi geçip giderken
üzümler olgunlaşıyor ve şarabın tadını ve-
rıyorlar.
Sade bir filmin insancıl sorunlara böyle
keyıfle bakması sinemada çok sık rastlanan
bir çalışma değil Beş dalda Oscar'a aday
olup en iyi uyarlama senaryo dalında Os-
car almış. Görülmeye gerçekten değer.
YENİBAŞLAYANLAR...YENİBAŞLAYANLAR...
Sollno
'Duvara Karşı' filmiyle Avrupa'yı sarsan Fatih
Akın, 'Solino' ile Ispanya'nın Oscarlan sayılan
Gora'da Avrupa'nın En tyi Filmi ödülünü almıştı.
Filmin başrollerini Moritz Bleibtreu, Barnaby
Metschurat, Antonella Attili paylaşıyor. 1960'larda
ltalya'nın Solino kasabasında yaşayan Amato ailesi
Almanya'ya taşınma kararı alır. Ancak, oğullan Gigi
ve Giancarlo ıle Almanya'ya vardıklannda, Amato
aılesı hayal ettikleri manzarayla karşılaşmaz.
Çaresizlık içinde kıvranırken bir çıkış yolu bulurlar:
Bir pizzacı açacaklardır. Böylece, hem kendilenni
evlerinde hissetmelerini sağlayacak bir restoranlan
olacak, hem de en iyi bildikleri işi yapacaklardır.
"Solino" adını koydukları bu pizzacı, yaşadıkları
Ruhr bölgesindeki ilk ltalyan lokantasıdır.
Restoranın turulmasıyla işinı büyüten Romano'nun
değerlerını bırer birer yitırmesi, aile bağlarının yavaş
yavaş çözülmesine yol açacaktır.
Maklnist/The Machlnlst
Brad Anderson'ın yönettiği filmde başrolleri
Christian Bale, Jennifer Jason Leighpaylaşıyor
Filmde suçlandığı suçun bıle ne olduğundan emin
olmayan ama bunun vicdan azabıyla kendini yıyıp
bitiren bir adamın hikâyesı anlatılıyor. Trevor
Reznik adlı bir makıne operatörü uyuma yeteneğini
kaybeder Aşırı yorgunluk ve uykusuzluk yüzünden
fiziksel sağlığı ve akli dengesı bozulmaya başlar.
Dükkânda onun da kanştığı bir kaza sonucu
adamlardan bırı kolunu kaybedince adamlan
karşısına almış olur. Kaza yüzünden Trevor'ı
suçlarlar Çalışanların onun işten atılması için
komplo kurmaya başladıklanm anlayınca Trevor'ın
suçluluk duygusu zamanla şüphe ve paranoyaya
dönüşür, acaba daha kötüsünü mü beklemelidir?
Daha Yaklas/Closer
Mike Nichols'ın yönettiği filmde başrolleri Julia
Roberts, Jude Law, Natalie Portman ve Clive
Owen paylaşıyor. Clıve Owen ve Natalie Portman'a
Oscar adaylığı getiren filmde bir aşk hikâyesi
anlatılıyor Nıchols film ıçin, "Film aşkta
başlangıç ve sonları hatırladığımız ve ortadaki
bölümü kurgulama eğiliminde olduğunıuz
gerçeğini deşiyor. Olayları nasıl hatırladığımız ve
hayatın bize aslında nasıl göründüğü gibi ilginç
sorular soruyor" diyor.
Vedat Günyol 94 yaşında
• Kültür Servisi - Türkiye Yazarlar Sendikası
(TYS) ve Vedat Günyol'un Öğrencileri Nâzım
Hikmet Kültür
ve Sanat
Vakfı'nın
katkısıyla 6
Mart Pazar
günü saat
15.00'te
'Vedat Günyol
94 Yaşında'
başlıklı bir
etkinlik
düzenleyecek.
Nâzım Hikmet
Kültür ve
Sanat
Vakfı'nın
salonunda
yapılacak olan
etkinlik
kapsamında TYS Başkanı Cengiz Bektaş,
Mehmet Başaran, TYS Genel Sekreteri
Gülsüm Cengiz, Vedat Günyol'un
öğrencılerinden Aydın Ergil ve Hasan Üzey'in
konuşmalarının yanı sıra Ali Yalçın da
Günyol'un sevdiği türküleri seslendirecek.
Girişin serbest olduğu etkinliği Vedat
Günyol'un öğrencısi Levent Yılmaz sunacak.
Öpücüklü film ölüm tehdidi getirdi
• LAHORE (AFP) - Pakistanlı sinema
yıldızı Meera, Bollywood yapımı bir
filminde canlandırdığı bir öpüşme sahnesi
yüzünden ölüm tehditleri alıyor. Genç
yıldız, artan bu tehditler nedenıyle
hükümetten koruma talep istedi.
Hındıstan - Pakistan ortak yapımı filmde
utanılacak bir yan bulunmadığını söyleyen
Meera, filmde ülkesinin geleneklerini hiçe
sayan bir yaklaşım olmadığını da vurguladı.
Kültür Bakanı da, bakanlık olarak Meera'nın
rol aldığı film için herhangı bir soruşturma
girişiminın söz konusu olmadığını belirrti.
Travolta ve Thurman bir arada
• LONDRA (BBC) - Ünlü yıldızlar John
Travolta ve Uma Thurman 'Ucuz
Roman/Pulp Fıction'dan (1994) sonra yıne
bırlıkte kamera karşısına geçecekler.
Ikilinın rol alacağı 'Be Cool', eski
çevrımınde yine John Travolta'nm rol
aldığı 'Get Shorty'nin devamı niteliğinde.
51 yaşındaki Travolta, yeniden Thurman ile
kamera karşısına geçmenin kariyeri
açısından heyecan verici olduğunu söyledi.
Siyasilerin ünlü sözleri replik oldu
• ANKARA (AA) - Türk siyasi tarihinin ünlü
ısimlerinin tarihe geçmiş sözleri, bir tiyatro
oyununa replik oldu. Ankara Devlet
Tiyatrosu'nun sahneye koyduğu Haldun Taner'in
ünlü yapıtı "Gözlerimi Kapanm, Vazifemi
Yapanm"da, Türk siyasi hayatına damgasını
vuran Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut
Özal, Tansu Çiller ve Necmettın Erbakan'ın
tarihe geçmiş ünlü sözlerine yer veriliyor.
Haldun Taner'in ılk kez 1960'larda kaleme aldığı
ve daha sonra günün koşullarına göre üç kez
yenilediği oyunda, 31 Mart Vakası'ndan
1960'ların ortalarına kadar yaşanan tarihsel-
toplunısal olaylar ele alınıyor. Yönetmenliğini
Serhat Nalbantoğlu'nun üstlendıği oyunda,
rolleri Sabri Özmener'in yanı sıra Ünsal Coşar,
Levent Ülgen, Hiilya Gülşen Irmak, Nejat
Armutçu, Engin Özsayın, Deniz Baytaş,
Çetın Azer Aras, Can Öztopçu paylaşıyor.
BUGÜN
• ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ'nde
19.30'da 'İDSO Solistleri Haftası'
kapsamındaki konser. Şef: Alexander
Sclnvink Solistler: Sami Öztop
(viyolonsel), Günay Yetiz (flüt), Sezai
Kocabıyık (obua), Cevdet Tokkuşoğlu
(klarnet), Süleyman Almtemiz (fagot),
Ertuğrul Köse (korno), Şenova Ülker
(trompet), Levent Çoker (trombon) ve
Yücel Berrak (timpani). (0 212 251 56 00)
• BABYLON'da 23.00'te Erik Truffaz
konseri. (0 212 292 73 68)
• OSMANLI BANKASI MÜZESİ
SİNEMASI'nda 19.30'da 'Charlie
Chaplin'den Kısalar V. (0 212 334 22 70)
• BİLGİ ÜNİVERSİTESİ DOLAPDERE
KAMPUSU'nda 15.00'te ve 20.00'de
'Bulutları Beklerken + Sırtlarındaki
Hayat', 17.30'da 'Adaptation'. (444 0 428)
Imza Günü
5 Mart Curaartesi
17:00-18:30
Deniz Kavukçuoğlu
3. Bursa Kitap Fuarı 2. Salon, Stand No: 302
Merkez : îurkocoğı Cod No: 39/41 Cağaloğlu İSTANBUL - Tel: 0212 514 01 96
Şube istıklal Cad Zambok Sok 4/1 Taksim İSTANBUL - Tel: 0212 252 38 81
Ankara . Atatürk Bulvarı No. 125 Kal: 4 Bakanlıklar-ANKARA - Tel: 0312 419 50 20