Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 MART 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
APK uzmani Dr. Nihat Kurtiç emniyetin siyasetten anndınlması gerektiğini söyledi
Tolis özerkleştirilmeli'CENGİZYILDIRM
Türkiye'de asayişin sağlanabilmesinin ön ko-
şulunun, jandarma teşkilatı gibi polis teşkilatı-
nm da siyasetten anndmlarak "özerkleştirilme-
si" gerektiği, aksi halde adli suçların daha da ar-
tarak "içgüvenliğT tehlikeye düşüreceği uyan-
sı yapıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü APK
uzmani Dr. Nihat Kurtiç, 1947-48'deki Recep
Peker hükümetinden bugüne dek, 58 yıldır sık
sık bozulan asayişin istikrara kavuşturulması
amacıyla, asker-sivil tüm hükümetler tarafından
hep aynı hatanın ısrarla yapıldığını,"profesyo-
nel suçlulann" istismar ettiği polisin idari ya-
pısını siyasetten kurtarmak yerine yalnızca per-
sonel, araç-gereç sayısının arttınlarak, eğitimı-
nin geliştirilmesıyle yetinildiğine dikkat çekti.
Ülkemizde başta büyük kentler olmak üzere
sürekli tırmanan adli suçlann artışını ve neden-
lerini gazetemıze değerlendiren Dr. Kurtiç, bu-
gün polis, yargı, milli eğitim ve maliye başta ol-
• Emniyet Genel Müdürlüğü APK uzmani Dr. Nihat Kurtiç, tüm
siyasi iktidarlar döneminde bürokrasinin müdahalesi sonucu po-
lisin korkak ve çekingen davranarak gerekli huzuru sağlayama-
dığını söyledi. Kurtiç, polis özerk olmazsa adli suçlann daha da
artarak iç güvenliği tehlikeye düşüreceği uyarısmda bulundu.
mak üzere diğer kurumlann da jandarma teşki-
latı gibi başı dik, kendinden emin olamaması-
nın tek nedeninin "özerk" bir yönetime sahip
olmamasından kaynaklandığını ifade etti. Kur-
tiç şöyle devam etti: "Tıım siyasi iktidarlar dö-
neminde bürokrasinin müdahalesi sonucu bu-
gün polisimiz, korkak, ürkek ve çekingen dav-
ranmakta gerekli huzuru sağlayamamaktadır.
Suçlulann takip edilmeleri sonucunda elde edi-
len bilgiye göre, bunlann profesyonel siyaset
adamlanyla devamlıvesıkıbirilişkide bulunduk-
lan anlaşıbnışür. Bu nedenle polisin sayısuu, egi-
timini, araç gerecini arttırarak islcnilen iç huzu-
ra kavuşmanuz mümkün degildir. Türkiye ge-
lecek 10 yıl içinde orta düzey bir güç olabilir an-
cak yönetim yapısı sorunu var. Bu durumu ana
muhalefet partisiCHP ve yargı neder görmek
istemiyor."
Hükümetlerln programları aynı
Dr. Kurtiç, son 58 yıldaki toplam 44 hükü-
nıetm programına bakıldığında hepsinin "Gü-
venlik kuvveüerinin personeL, araç-gereç sayısı
arttirılacak, eğitim sevivesi yükseltilecektir. Va-
tandaş polis Uişkisine sevgi ve saygı egemen kılı-
nacaktır. Polisin tarafsızlığı mutlaka sağlana-
caktır" denilmesine karşın istenilen istikrara
ulaşılamadığını anlattı. Dr. Kurtiç, bunun nede-
ni olarak da her siyasi iktidar döneminde, siya-
setın, bürokrasiye müdahalesıni gösterdi. Kur-
tiç, Bu anlayışın asker-sivil hiçbır siyasi iktidar
döneminde değişmediğinı vurguladı.
Söz konusu anlayışın polisi böldüğünü, kamp-
lara ayırdığını, bundan Türkiye'nin zararlı çık-
tığını, ancak ders alınmadığını ifade eden Dr.
Kurtiç, özetle şu görüşleri dile getirdi: "Polisin
tarafsızca, korkusuzca görev yapıp suçluyu dev-
lete teslim edebilmesi özerk bir yapıya kavuştu-
rulmasıyla mümkün olacaktır. Polis teşkilatımız
bu yapıya kavuşturulamadığı için geçmişte bu-
nun sonuçlarını büyük kayıplar vererek birlik-
tegördük. Ülkemizbunun acdannıçok çekti. Bu
durumdan yararlanan, kazanan hep firsatçılar
oldu." Tüm hükümetlenn programlarının ben-
zer olduğunu kaydeden Dr. Kurtiç, polis araç-
gereç sayısı, eğitiminin arttırılması ve kamera
ile sokakların izlenmesinin başan kazandıra-
mayacağını, polisin siyasi baskıdan kurtarıl-
masının şart olduğunu söyledi.
EĞİTİM-SEN
Oğretmene
'Kutlu
Doğum'
baskısı
• Toprak, Ümraniye'de
öğretnıenlerden, sınıflardan 5
veli seçerek, Hz.
Muhammed'in doğumunu
anlatan tiyatroyu izletmek
üzere Ümraniye Belediyej
Salonu'na göndermeleri
istendiğini söyledi.
GÖKÇE UYGUN
tstanbul'daki ilköğretim okulla-
rında, Hz. Muhammed'in doğum
haftası nedeniyle eğitimcilefe bas-
kı uygulandığı iddia edildi. Eğitim-
Sen 2 No'lu Şube Başkanı Hasan
Toprak, AKP'nin, laik eğitim siste-
mine saldırılarını arttırdığını vur-
gulayarak, "Eğitinıindinselleştirflme-
si amaçlanıyor. Cumhuriyetin dev-
rimlerine sahip çıkan kesimler, ilgi-
li makamlann harekete geçmesini
istiyor" dedi.
Konuyla ilgili gazetemize bilgi
veren Hasan Toprak, "Kutlu Do-
ğum Haftası" etkinlikleri kapsamm-
da tstanbul'daki okullara çok sayı-
da afiş asıldığmı kaydederek, "Bu
afişlerin sol alt köşesüıde,-görevi la-
ik, demokratik, bilbnsel eğitim uy-
gulamakolan-'tstanbul 11 Milli Eği-
tim Müdürlüğü'nün katkılarıyla'
ibaresiyer ahyor" dedi. tslamcı ser-
maye tarafından finanse edildiği be-
lirtilen bu etkinliklerin, Tercüman,
Milli Gazete, Yenı Şafak, Yeni Asır
vb. gazetelerin ortak çalışması ile yü-
rütüldüğünü anlatan Toprak,
AKP'nin atadığı ilçe milli eğitim
müdürlerinin de Ümraniye'de öğ-
retmenlerden, sınıflardan 5 veli se-
çerek, Hz. Muhammed'in doğumu-
nu anlatan tiyatroyu izletmek üzere
Ümraniye Belediye Salonu'na gön-
dermelenni istediğini dile getirdi.
Toprak, şöyle devam etti: "Mad-
di, insanın insanla, insanın doğayla
ilişkilerinde oluşturduğu deneyim-
ler üzerine kurulu sistemler yerine
yaratilış teorisi/uhrevi değerlere da-
yalı bir eğitim sistemi oluştunümak
isteniyor. Bize, bu laiklik karşıü fa-
aliyederiörgütieyen, özendirenyöne-
ticilerden hesap soracak bir merci-
inin olup olmadığnıı soran duyarh
yurttaşlar, Istanbul Valiliği'ııin bu
duruma el koy nıasını istiyor."
Ereğli'de gazeteciler, TCY'nin basına getirdiği kısıtlamalan protesto etti
Gazeteciler, hazırladıkları büyük boyuttaki kalemleri, fotoğraf makineleri ve kameralannı yere bırakarak hükümete tepki gösterdiler.
'Yasaldama AIHVPye aykm'
ALİAYAROĞLU
ZONGULDAK - Türkiye Gaze-
teciler Cemiyeti (TGC) Başkanı
Orhan Erinç, "Yeni Türk Ceza Ya-
sası (TCY) ile ifade özgürlüğünün
ve haber vernıe hakkınıızın elinıiz-
den alınacak olunmasma karşı tep-
kiliyiz" dedi.
1 Nisan'dan itibaren yürürlüğe gı-
recek olan yeni TCY'nin gazeteci-
lere getirdiği kısıtlamalan protesto
etmek için Ereğli Gazeteciler Der-
neği'nce ilçe merkezindeki Atatürk
anıtı önünde protesto gösterisi dü-
zenlendi. Eyleme yerel gazetecıle-
rin yanı sıra 33. Meslek lçi Eğitim
Seminen için Ereğli'de bulunan TGC
yönetimi de katıldı. TGC Genel Baş-
• Ereğli'de birbirlerini zincirle bağlayan gazeteciler,
Atatürk Anıtı önünde hükümeti protesto etti. TGC Genel
Başkanı Orhan Erinç, Yeni TCY'nin gazetecileri
engellediği kadar halkın haber alma ve bilgilenme hakkını
da olumsuz yönde etkilediğini söyledi.
kanı Orhan Erinç, yaptığı konuşma-
da, yeni yasanın gazetecileri engel-
lediği kadar halkın haber alma ve bil-
gilenme hakkını da olumsuz yönde
etkilediğini söyledi. Yeni TCY'nin
yolsuzluk ve usulsüzlük gibi konu-
larda gazetecilerin kalemlerinı öz-
gürce kullanmasım engellediğini
vurgulayan Erinç, şöyle konuştu:
"Söz konusu yasanın AB kaza-
nımları dikkate alınarak hazırian-
dığı iddiasuunyersizliği,AB Bakan-
lar Konseyi çalışmasıyla belgelcnmiş
oldu. Çünkü geçen yılın ocak ayın-
da bakan vekillerinin hazuiadığı tas-
lak, bakanlar komitesi tarafından
kabul edilerek deklarasyon haline
getirildi. Bu deklarasyonda, kamu
yaran söz konusu olduğunda kişilik
haklannın normal biçimdekorunma-
sının mümkün obnadığı gibi yakla-
şık8 maddelikkurallarbildirgesi be-
nimsendi. Türkiye'de getirilen kısıt-
lamaların Avrupa tnsan Hakları
Mahkemesi'ne uygun olmadığı bu
yolla da belgelenmiştir. TCK ile ifa-
de özgürlüğünün ve haber verme
hakkınıızın etunizden alınacak olun-
masına karşı tepkiliyiz."
Gazetecilerin çok sayıda tehlike-
yi göze alarak görevlerini yerine ge-
tirmeye çalışacaklarmı ifade eden
Orhan Erinç, sıkıyönetim ve Ola-
ğanüstü Hal (OHAL) dönemindeki
yaptınmların yeniden gündeme gel-
diğine dikkat çekti.
Erinç'in konuşmasımn ardından
zincirle ellerınden ve ayaklanndan
birbirlerini bağlayarak halka oluştu-
ran gazeteciler, hazırladıklan büyük
boyuttaki kalemleri, fotoğraf maki-
neleri ve kameralannı yere bırakarak
hükümeti protesto ettiler.
ÇİÇEK: BASININ AKLI BAŞINA YENİ CELDİ ERASLAN: İSTİNAF SINIRLAMA CETİRİR
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Ticaret Odası (ATO)
Başkanı Sinaıı Aygün, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e Yeni TCY'nnı
Türk toplumunun kafasını kanştırdığını söyledığini bildirdi. Aygün,
Çiçek'in "Başta basın olmak üzere, yeni akıllan başlanna geldL
Bağuıp çağmyorlar" dediğını aktardı. Aygün dün Çiçek'i
makamında ziyaret ederek bir süre görüştü. Görüşmeden sonra
gazetecilere bir açıklama yapan Aygün, şunlan kaydettı:
"Görüşmede Sayın Bakan'a özellikle imar kaııuııu ile ilgili ruhsata
aykın yapüan işlerin ne olduğunu sorduk. Kendisi bu konuda net bir
cevap veremiyor. Kendisi 'eğer bir yanlışlık varsa ılerde bunun
düzeltilebileceğini' söyledi. Sayın Bakan'ın sıkurası da şu. Bakan,
'biz bu kanunu yaklaşık 21-22 aydır gündemde tutuyoruz. Ama
başta basın olmak üzere, yenı akıllan başlanna geldi. Bağırıp
çağmyorlar' dedi. Biz de basın özgürlüğünü engelleyid maddeleri
Sayın Bakan'a saydık."
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yenı Türk Ceza Yasası'yla (TCY)
basın özgürlüğünü kısıtlayan düzenlemeler getirılırken, yeni kurulacak
istınaf mahkemelennın de basına sınırlama getireceğı behrtıldi. CHP'lı
Orhan Eraslan, 15 yılın altındaki suçlann temyız yerının istınaf
mahkemeleri olacağını, Yargıtay içtıhatının burada geçerli
olmayacağını vurguladı. BÖlge adliye mahkemeleri (istınaf)
kurulmasına ılışkın yasaya göre söz konusu mahkemeler Yargıtay
benzeri bir yapıda ve temyiz yen olarak görev yapacak mahkemeler
olarak öngörülüyor. Eraslan, bu mahkemelerın basını da etkıleyeceğini
söyledi. Eraslan, "15 yıhn altındaki suçlar için bu mahkemelere
gidilecek. Yargıtay'a gitmediği için içtihat bütünlüğü olmayacak, şimdiye
kadar olan içtihatiar da ışık tutmayacak. tstinaf mahkemelerinin sayısı
kadar yeni içtihat olacak. Yani, Diyarbakır isrinafı ayn bir görüş,
lstanbul ayn, Er/unım ayn bir içtihat oluşturacak. Bir yerde suç sayılan
olay, diğer yerde suç sayıhnayabilecek" dedi.
Penguen, demokrasi ve insan hakları için desteklenmeli
UĞURCANKOCAK
Oğlunun sünnetinde gelen altınlarla zen-
ginliğinı açıklayan, türbanlı kızlannı ve sev-
gili damadını arkadaşlarının verdiği paralarla
ABD'de okutan, "camikubbelerinimiğfer,mi-
narelerinisüngü" gibi kullanacağını söyleyen
bir "Müslüman"ın gelişmiş bir mizah ve de-
mokrasi kültürü olması eşyannı tabiatına ay-
kındır. Gene de bu manzumeyi okuduğu için
mahkûm edılen birisinin haksız yere mahkûm
edildiğıni savunduk ve demokratik oluşuma
aykın bularak karşısında olduk. Bugün de
farklı düşünmüyoruz. Bizce "beceriksiz bir
kedi olarak çizilerek" eleştinldiği için dava
açabilen birisinin iktıdarda bulunması vahim-
dir, fakat gene de buna rağmen durum ümit-
siz degildir. Demokrasi mücadelesi böylele-
rinin ağababalannı bile sılip atmıştır ve bun-
ları da silip atacaktır. Ancak onlar da demok-
rasi mücadelesinin bu boyutunu öğrenmiş ol-
duklaıından gıderek vahşileşerek saldınyorlar.
Bu büyük saldınrun adı devletin ele geçiril-
mesı için kadrolaşma olarak büyük bir
hız kazanmış durumda. Örneğin
yargının çokgöreceli bir değer-
lendirme olabilecek karika-
türünü suç unsuru olarak gör-
mesi ve karara bağlanması bi-
zı daha çok ürkütmelı. Yargının bir dö-
nemin kapandığınadaıryürütmeye çalıştığı söy-
lemi çok kısa bir zamanda radıkal biçimde
tersyüz eden kararlar alabilmesi, henüz umut-
lu olmamamız için neden olmadığını gösteri-
yor. Bugün kendısıne yönelık haber, kanka-
tür ve eleştırilere ılişkin hoşgörüsüz tahammül-
süzlüğünü göstermiş olup, 8O'i aşkın dava aç-
tı. Davalarm büyük bölümünü basında çıkan
yazı ve kankatürler oluşturuyor. Erdoğan bu
davalardan yaklaşık 1 trilyon lıra tazmi-
nat istiyor.
Penguen dergisinin 127. sayı-
sında, 8 karikatürist, meslek-
taşlan Musa Kart'ın tazmi-
nata mahkûm edilmesinı or-
tak çizımleri ile protesto etmişti. "Tayyip-
lerÂlemi" konulu karikatürlen kapak ya-
pan haftalık mizah dergisinden 40 bin YTL taz-
minat isteniyor. Bazı arkadaşlarımız bir demok-
rasi eyleminde başörtüsü özgürlüğü için el ele
meydanlara gittıklen, Vakit, Yeni Şafak, Mil-
li Gazete ve benzeri yayınlarda çalışan arka-
daşlarını da sanırız getınrler ve böylece mı-
zahın da en az başörtüsü kadar demokratik
bir hak olarak verilmesine katkıda bulunurlar.
Düşünceyı ifade edememe, düşündüğünü
çızememe, yanı sansür ve yasaklarla demok-
rasıyi yok etme çabasına ginlmiştır. Demok-
rasi herkese lazımdır. Bütün demokrasi yan-
daşlarını tazmınatın ödenebılmesı ıçın bu
parayı toplamak üzere bir kampanya açmaya
çağınyorum. Bu kampanya ilk akla gelen şek-
liyle, Penguen dergisinin tek sayfahk tıpkı
basımını Kadıköy, Taksını, Sultanahmet, Baİar-
köy, Çankaya, Kızılay, Konak vs. meydanlar-
da satmamız bıçıminde yapılabilir.
(ugur@inadina.com)
Üstündağ, gazetemiz çizeri Kart'a destek vermek için
hazırladıklan 'Tayyipler Âlemi' çizinılerinde hakaret
amacı taşunadüdannı söyledi (TARKAN TEMUR)
Güç kaybeden
iktidar, mizahı
hedef ahyor
İstanbul Haber Servisi - Karikatürcüler Der-
neği, Penguen dergisi çizerlerinin, gazetemiz
çizeri Musa Kart'a destek vermek amacıyla ha-
zırladığı "Tayyipler Âlemi" başlıklı dergi kapa-
ğına, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açtı-
ğı tazminat davasını protesto etti. Çızerler, geç-
mişten bugüne tüm iktidarlann güç kaybettik-
leri zaman dilimınde mizahı hedef aldıklarına
dikkat çektiler.
Karikatürcüler Derneği, Taksim Hill Otel'de dü-
zenlediğı basın toplantısıyla, Penguen dergisi çi-
zerlerine destek verdi. Dernek Başkanı Metin
Peker, gazetemiz çizeri Musa Kart'a ve Sefer
Selvi'den sonra Penguen dergisine karikatürler ne-
deniyle dava açılmasını eleştirerek özgür tartış-
ma ortamnıın yolunun mizahtan geçtiğini vurgu-
ladı. Dergi çizerleri adına açıklama yapan kari-
katürist BahadırBaruterde, Erdoğan'ın, Kart'ın
karikatürüne açtığı davayı protesto etmek ama-
cıyla hazırlanan kapaktaki karikatürler için ma-
nevi tazminat davası açtığını belirterek amaçla-
nnın düşünce özgürlüğüne sınırlama getirme gi-
rişimine karşı durmak olduğunu söyledi. Baru-
ter, Başbakan Erdoğan'ın bu tavn, benzer konum-
daki Batılı siyasetçilerle karşılaştınldığında, be-
nimsenmesi gereken düşünce özgürlüğünü des-
tekleyici, hoşgörülü ve demokratik sosyal konu-
mun uzağında olduğunu dile getirdi.
Protesto karlkatürlerine devam
Son gelişmelenn, AB 'ye girmek isteyen bir ik-
tidann içtenliği, kültürel yeterlilikleri konusun-
da soru işaretleri oluşturduğuna dikkat çeken Ba-
ruter, "Erdoğan'danbeklentimiz, tümsanatçıla-
ra, basıh ve görsel medya çauşanlanna en az Ba-
tılı meslektaşlannın sahip olduğu özgürlükleri
sağlamasıdır" diye konuştu. Tazminat davasını
kazanacaklanna inandıklannı dile getireren Ba-
ruter, Penguen'in yenı sayısının da protesto ka-
rikatürlen ile çıkacağını söyledi.
Dergi çizerlerinden Metin Üstündağ ise "hay-
vanlı davalann" ilgınç bir hikâyeye döndüğünü
ifade ederek "Biz herhangi bir mahlukata ben-
zetmedik, öyle bir derdimiz yoktu, durumu pro-
testo için yaptık, hakaret amacumz yoktu. Erdo-
ğan, 'Yaradılanı sev yaradandan ötürü' felsefesi-
ne uyduğu için, bütün canlılan da yaradan yarat-
tığı için bir kompleks olmayacağını düşünerek
sevdiğimiz mahluklara benzettik" diye konuştu.
Karikatürist Bedri Koraman da çok uzun yıl-
lar siyasi karikatürler çizdiğini dile getirerek
"Sırtian çizdim, leylekçizdim,kaplan, tilki çizdim.
Ama çizdiğim dönemde ya o zamanki politikacı-
lar daha olgundu ya da daha demokrattı. Hiçbi-
rinin akuna dava açmak gehnedi" şeklinde ko-
nuştu.
Türkiye Yazarlar Birliği Genel Sekreteri Er-
suı Özarslan da karikatürcüleri sonuna kadar des-
tekledıklerini vurgulayarak şunlan kaydetti:"Siz
hayvanlan çizdiniz. Evlerinde kedi, köpek gibi
hayvan besleyenler bu davayı hakaret olarak ka-
bul ederekhakaretdavası açmahdırlaıf Mizah ya-
zarı Gani Müjde de, "Yurtdışında siyasileri hay-
van şeklinde betimleyen karikatürler sergisi aç-
sanız bir haftada gezerek bitiremezsiniz" dedi.
'POÜSLER ORADA DAHA SEFTT
Erdoğan: AB
çifte standartlı
ANKARA (ANKA) - Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, European Voice gazetesine verdiği de-
meçte AB'nin Türkiye'de polisin tutumu konu-
sunda çifte standart uygulamamasını isteyerek
"Baa Avrupa ülkelerinde göstericilerin üzerine
atlaria yürünüyor" dedi. Erdoğan, AB'de birte-
rönste karşı yargıcın verdiği karar uygulandığın-
da "karar doğru", ancak benzer bir karar Tür-
kiye'de alındığında "yanhş" olarak değerlendi-
rildiğini söyledi. "Terorizme karşı ortak nıüca-
delenin öneminden söz ediliyor, fakat terörist or-
ganizasyonlar AB üye ülkelerinde halen mali des-
tek sağlayabiliyorlar" diye konuşan Erdoğan,
"Maalesef AB buna karşı halen yeterince sert
bir tutum sergüeyemiyor" yorumunu yaptı.
lstanbul'daki kadın gösterilerine polisin mü-
dahalesini de değerlendiren Erdoğan, şunlan
kaydetti: "Pek çok AB ülkesinde bu tarz göste-
rilerde çok daha kötü uygulamalar görüyoruz;
göstericilerin üzerine atlarla yürüycn polis nıe-
murian, zırhlı araçlardan göstericilerin üzerine
yüksek basınçlı su sıkılması, göstericilere zarar
veren, lıatta yaralayan eylemler; bunlar hiç gün-
deme gelmiyor, ama bu konularda daha adil bir
yaklaşım olnıak."