Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 ŞUBAT 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA
17
s
| Misafirler AKP'den
^ ayrdıyonnuş.
2 AKP'nin ypni arıluııı:
«a Arka Kapı Parlisi!
Tel: 0.212,512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97Elektronik posta: denizsotn@cumhuriyet.com.tr
- K/CTC seçlminde y'ıne
koalisyon çıkmış...
"Rumlarla koalisvon!"
AmasyaMehmet Me- *
nekşe'nin bildir-
diğine göre Mijli Eğitim
Bakanı Hüseyin Çelik,
Amasya'da "Amas-
ya'nın Eğitim Sorunlan"
konulu bir toplantıya
katıldı. Ancak toplantı-
ya çağrılı oldukları hal-
de okul müdürleri alın-
madı ve salona girmeyi
başaran eğitimciler de
dışarı çıkarıldı. Toplantı
AKP'li yerel politikacı-
larla yapıldı.
Gemici
Istanbul'da Şehir Hatla-
rı Işletmesi beledi-
yeye devredilir-
ken gemi adam-
ları işten atılmak
isteniyor. Peki be-
lediye, gemileri na-
sıl çalıştıracak? Kısa bir
süre önce ellerine "ge-
mici" belgesi tutuşturu-
lan imam hatip mezun-
larıyla mı?
A
vrupa Birliği Anayasası'nın, Kasım 2006'ya
kadar üye 25 devletin parlamentolarında ya
da referandumda kabul edilmesi gerekiyor.
Macaristan, Litvanya ve Slovenya, anayasa-
yı meclislerinde kabul etti. llk referandum geçen haf-
ta Ispanya'dayapıldı ve yüzde 76 evet çıktı. önümüz-
deki süreçte ıngiltere, Fransa, Danimarka, Irlanda,
Lüksembourg, Hollanda, Polonya, Çek Cumhuriye-
ti'nde referandum yapılacak.
Ingiltere'deki referandum 2006 ilkbaharında ola-
cak. Londra'daki gelişmeleri yakından izleyen dos-
tumuz Yılmaz Dikbaş, araştırma şirketi Mori'nin ül-
kenin en büyük 500 şirketinden 105'inin patronuyla
yaptığı bir anketten söz ediyor:
"Büyük Ingiliz patronlarının yüzde 6O'ı Avrupa Bir-
liği Anayasası'na karşı çıktı. Iş dünyasının liderlerinin
üye olduğu Direktörler Enstitüsü'nün anketinde ise
anayasaya evet diyenlerin oyu yüzde 29'da kaldı.
Avrupa Birliği Anayasası'na karşı olan Ingiliz pat-
Ingiltere'de
ronların ileri sürdükleri en önemli gerekçe; anayasa-
sının iş dünyasında bürokrasiyi çok artıracağı ve bu-
nun da büyük ekonomik kayıplara neden olacağı kay-
gısı.
Ingiliz patronların çoğunluğu 'hayır' demekle kal-
mıyor, referanduma giden süreçte, anayasaya karşı
mücadelenin öncülüğüne de soyunuyor."
Peki, Ingiltere'de neler oluyor?
Yılmaz Dikbaş:
"Bazı Ingiliz işadamları, 2004 yılında yapılan Avru-
pa Parlamentosu seçimierinde çok daha köktenci
bir tavır sergilemişler, Avrupa Birliği'ne açıkça karşı
çıkmışlar, Ingiltere'yi Avrupa Birliği'nden çıkarmak
amacıyla kurulmuş Birleşik Krallık Bağımsızlık Parti-
si'ne büyük maddi destek sağlamışlar; multi milyo-
Tehdit
Kamil Acar: "Başbakan,
yolsuzluğa karı-
şan atanmışlar,
için 'kafasını ko-
parınz', seçilmiş- j
ler için 'yolumuzu
ayırırız' diyor. Aynı suça
farklı tehdit nerede gö-
rülmüş?"
SESSÎZSEDASIZ(l)
ner Paul Sykes, 1.4 milyon sterlin (yaklaşık 3.5 tril-
yon lira) bağışlamıştı."
Ingiliz patronların bu tavrı, bizim "bazı büyük pat-
ronlar"ın tutumuna hiç benzemiyor.
Yılmaz Dikbaş, "Ingiliz patronların Avrupa Birliği'ne
ve Avrupa Birliği Anayasası'na karşı çıkmasınaTürki-
ye'de şaşıracak olanlara söyleyeceğimiz şudur" diyor:
"Ingiliz patronları bir yanlarıyla elbette kapitalisttir
ama bir yanlarıyla da ulusalcıdır; milli sermayeyi tem-
sil ederler. Türkiye'deki bazı büyük sanayici ve işa-
damları ise, ne ulusalcıdırlar ne de milli sermayeyi
temsil ederler. Tümden dışa bağımlı olduklarından,
sadece dış odakların yönlendirmesine göre tavır alır-
lar, zaman zaman 'Rum ağzıyla konuşmalan' da bun-
dandır!
Ekonomisi, siyaseti ve iş dünyası ile dışa bağımlı
bir ülkede bazılarının, Ingiliz işadamlarının Avrupa
Birliği'ne ve Avrupa Birliği Anayasası'na karşı çıkış-
larını anlamaları elbette kolay değildir."
Sağlıkta döner sermaye ve köy çeşmesi
"Sağlık Bakanlığı, personeline verdiği
döner sermaye payını son bir yıldır per-
formans değerlendirmesine göre yapıyor"
diyor hukukçu Erkin Göçmen:
"Bir doktor ne kadar çok ameliyat ya-
par, tetkik ister, tıbbi girişimde bulu-
nursa, yani döner sermayeye ne ka-
dar çok kazandırırsa o kadar çok pa-
ra kazanıyor. Yapılan girişimlerin bilim-
selliği ya da sosyal güvenlik kuruluşları-
nın maddi kayıpları göz ardı edilerek." Er-
kin Göçmen, 1943 yılında çıkarılan Köy
Ebeleri ve Köy Sağlık Memurları Kanu-
nu'nu anımsatıyor:
"Başarılı personelin ödüllendirilmesi
şöyleydi. Gebe ve loğusaları ilgiyle izleyen
ve çocukların aşılanmasında başarılı olan
personel her yıl 17 Nisan'da radyo ve ga-
zetelerden ilan edilecek. Yurdun ücra
merkezlerinde doğumları başarıyla yap-
tıran ve bulaşıcı hastalıkların önlenmesin-
de gayret gösteren personelin adı köye
* 11
9.
hizmet edenler anıtına yazılacak. Çocuk
bakımı konusunda halkın eğitilmesi çalış-
malarına katılan ve çocuk ölümlerini azal-
tan personelin adı köydeki bir tesise ve-
rilecek. Yukarda yazılı üç maddedeki
esaslara göre hareketle 10 yıl başarılı
hizmet görenler ülkü eri sayılacak ve
bunlar, Sağlık Bakanlığı'nca yaptırılıp
kendilerine verilecek ay yıldızlı bir ala-
meti taşımak hakkını kazanacak.
Görüldüğü gibi bir zamanlar cumhuri-
yet, gençlerini parayla değil bir köy çeş-
mesine adını vererek ödüllendiriyordu. 50
yıllık küçük Amerika hayalinin bizi getirdi-
ğiyerburası."
Yüksek Yerilim Hattı
Un var, yağ var, şeker var...
Yine de yıllardır perhiz yapıyoruz!
eıdincutku / yahoo.com
Amerika'ya Imaj Aranıyor!
ALPASLAN BERKTAY
Condoleezza Rice,
Türkiye'deki Amerikan kar-
şıtlığından yakınmış, Türk
yöneticilerden, ABD imajı-
nın düzeltilmesini istemiş!
Aslında, herkes kendi ima-
jını kendi yaratır. ABD'nin
imajı ne?
Bush, "Ya benimlesin,
ya karşımdasın!" diye
meydan okuyup Afganis-
tan'a saldırdı. Hiçbir haklı
gerekçesi yoktu. Saldırısı-
na da sonradan bir ad bul-
du: "Sınırsız Özgürlük
Operasyonu"(!?). Aslında,
bu meydan okuma, tüm
dünyaya, benimsenmiş
kurallara ve değerlere idi.
DünyaBankası'nın, "Ba-
kan" olarak Türkiye Cum-
huriyeti Hükümeti'ne ata-
dığı, "liberal-solcu ve de
Atatürkçü!" memuru da
"Kayıtsız-şartsız destek!"
diye çıkış yaparak saldırıyı
destekledi. 15 günde 15
IMF yasasını da, aynı pat-
ronlarının gücüyle "Ege-
menlik kayıtsız şartsız ulu-
sudur" yazılı çatının altın-
dan -tek gık.. sesi çıkma-
dan!- geçirtiyor!
Bush, Türkiye Cumhuri-
yeti Dışişleri Bakanı'na,
"Bu topraklarda yapaca-
ğınız bir şey yok. Buradan
gidin ve tezkereyi Meclisi-
nizden geçirin. Yoksa.. Er-
meni sorunu Temsilciler
Meclisi'ne gelebilir. Kuzey
Irak'ta yerel güçlerle doğ-
rudan illşkiye geçebiliriz.
Dolar 3 milyona çıkabilir.
AB'yi, görüyorsunuz, ikiye
böldümbile. BM'yegelin-
ce, onu da önümüzdeki yıl
arkadaşlarla düşünece-
ğiz" diyebiliyor!
Rumsfeld de, kuzeyden
Irak'a girememekten yakı-
nıyor ve bu yüzden Türki-
ye'yi suçluyor! Mantık açık:
Irak'a saldırmak kadar sal-
dırıyı Türkiye'den destek-
lemek de, bunun için Tür-
kiye topraklarından geç-
mek de, sonuç olarak,
Iraklı yurtseverleri "terö-
rist" ilan edip öldürmek de,
sonunda çorabı Türki-
ye'nin başına örmek de
meşru hakkımızdır! Kendi
kuyunuzu kendinize kaz-
dırmak, hakkımızdır! "Sal-
"tyma hakkımız engellene-
•mez!" Süslemesiz, ekle-
mesiz özet bu!
Irak'taki haydutluk, in-
sanlığın ne olduğunu de-
ğil, ne olmadığını gösteren
bir dram, bir insanlık utan-
cı!.. Ebu Garib'de gariban-
lara tasma takıp gülerek
sürüklüyor Miss England.
Işkence sahnelerinin ya-
yımlanmasını, komutan
özellikle istiyor, askerin
moralini yükseltici buluyor,
karşılarındakinin insan ol-
madığını düşününce işleri
daha kolay oluyormuş!
Böylece, işkence teknolo-
jisinde de ilerleme kayde-
diliyor! Ya işkenceyi ya-
panların insanlığı ne olu-
yor?
Ve Rice konuşuyor: "Or-
tadoğu'da 22 ülkenin ha-
ritası değişecek!" BOP dar
geldi, GOAP oldu. Genişle-
tilmiş Ortadoğu ve Afrika
Projesi... ABD'nin haritası
ise dünya haritası! ABD'nin
sınırı nerede biter? Sibir-
ya'daki Fethullah kolejle-
rine dek hertaşın altındaki
kim? Erbil, Halepçe katli-
amında sıgınan 6 - 7 bin
CIA ajanı peşmergeyi Tan-
su Çiller buradan Guam'a
yolladığında, karşılama
pankartlarındaki "Guam'a
Hoşgeldiniz!" yazısının üs-
tü Kürtçe, altı Türkçe idi.
Oradaki Türkçe, Kuzey I-
rak'taki Kürtleri ayaklan-
maya kışkırtan CIA ajanla-
rı arasında kimlere hitap
ediyordu?
Nerede petrol, orada
"ABD demokrasisi!"... Sı-
rada, Iran ve Suriye... Bü-
yük Ortadoğu Batağı'na
(BOB) büsbütün batmak
için son hazırlıklarını yapı-
yor Rice... AKP hüküme-
tinden, Türk kamuoyunda-
ki anti-Amerikan imajın dü-
zeltilmesini isteyebiliyor!
Kamuoyuna bu baskı, dil-
lerinden düşürmedikleri
"demokrasi"nin de gereği
mi?
Amerikancı başbakanla-
rımızdan (olmayanı kim?)
Tansu Çiller'e imaj tazele-
mek için Ingiltere'den ge-
tirtilen makyaj uzmanı, beş
günlük bir incelemenin so-
nunda, "Bu yüz artık mak-
yaj tutmaz!" diyerek ülke-
sine dönmüştü. Ya sabıka
dosyası böylesine en ka-
barık olan ABD'nin makya-
jını kim düzeltsin? Bush'a
kimi "Dracula" diyor, kimi
Hitler'e benzetiyor. "Önle-
yici Savaş" diyor, böylece
"Barış Tehlikesi"n\ önlü-
yor! "Baş terörist", "1 Nu-
maralı Savaş Suçlusu"
başka kime denir? Yoksa
Nobel Barış ödülü mü ve-
rilmeliydi? Çirkin Amerika-
lıyı güzel Amerikalı yapma-
ya hangi makyaj uzmanı-
nın, estetik cerrahının gücü
yeter? Bush için savaş
suçluları mahkemesini
dünya hukuk otoriteleri ne
zaman düşünecek?
Daha ilk günden Bush'a
teslim olup, kapısında
"arz-ı ubudiyet" eyleyen-
lerin imajına gelince... On-
ları, girecekleri "papazkılı-
ğı" bile kurtaramaz! Buka-
lemunun yüzü makyaj tut-
maz!
u
Ç t Z G t L t K KÂMİL MASARACI kamilmasarack't mynet.com
B A R B t SEMİH POROY
M jaT
jJjT ^ —
r
semihporoy(([ yahoo. com
/ •
" ' J
^ / )
> r~~* f
1 / ... 1
BULUT BEBEK NURAY ÇÎFTÇI bulutbebektd hotmail.com
^ , sk*->
HAYAT EPtK TİYATROSU MUSTAFA BILG! hayatepikçvmynet.com
AMERÎKA DEMİS JÇÎ\AER
*ıchI
ÜUE g
AYAKT-A KALAMAZI
TARtHTE BUGUN MÜMTAZARIKAN
Sarı hantma histtt- ,—^^__
S;«^A ıCırırken. ^&ü^m^^^ Sfe. _^ r-^,fl
*/^^ ——-—^^^_---' ^ / #^fc// ^w 1
5/l>?/ HUMMA
wwtc.niunUas-arikan.com
NASIL BULAS/YOR?
13OZ 'DE 8USÜ/IJ, A8O 'OE SULUfJAN &/)#/ HUMMA TtP
K.OMİSYOMU, YAYIMLAC'IĞI B/M IS/^PO/Sl/9, SÖZ ICONUSU
&L/L/4ÇT/S/A//rtÇ(/l£L/QMIÇTt-BUAfA SÖ/Ç£, KÜBA 'NIM
BAŞtegNT/ HAt/AAfA '&/4/C/ &'& E/vSTfrü, HASTALlK-
U4 fLGILİ /NCSL.EMELE& YAPMAK.7*1>'£>t. tLK. OLA-
_—-^"^ fiAK 1881 '&£, SA/it HuMMı4NtH ı4E&e£ AGGYPTt
/cû&tu Dotcro je o
ı -19OO Y/UA/&A A&>
\ gt HUMMA /COM/S-Y
\ DA GE£ÇEĞE~ ı/LAçn
" A ^ ^ ^ MİŞTİ. E>r. TESSE
i&cos; f=/MirtY o/er^y/i ATMtfrt.
1Ş77/e/VT<4£-AgW<4 &AÇLAX4H SA-
?K£A/ grR UZ/liA/VW/ £>A YİTİR-
' IS)ZB4M, HAST&LI/C viRüst-e-
GÖRÜŞ
BEDRl BAYKAM
Cumhuplyeti Küçümsemenin
Nimetleri Üzerine
Orhan Pamuk'un yabancı basına 1 milyon Er-
meni ve 30 bin Kürt'ü yok ettiğimizi bütün çıplak-
lığı ve cesareti (!) ile bir daha bildirmiş olması, ba-
sınımızda irili ufaklı dalgalanmalaryarattı. Sn. Ru-
hat Mengi ve Fatih Altaylı gibi yazarların, Pa-
muk'agetirdikleri eleştirilerden önce "Büyük"'Türk
basınının bu konuda yıllardır nasıl davrandığına bi-
raz dikkatli bakıp düşünmeleri lazım.
Bu ülkede Atatürk devrimlerini, 1923 Cumhuri-
yeti'ni ve "resmiideoloji"y\ küçümsemenin ne ka-
dar geçer akçe olduğu ortada. Biz "Kemalist di-
nozor"yazarlar-çizerler, aydınlar, vatanseverler is-
tersek ağzımızla kuş tutalım, "1923'te çizilen bu
ceket artık bize dargeliyor, geçin bunları" diyen
büyük beyinlerin karşısında medyada yok sayılı-
yoruz, ya da üçüncü sınıf muamele görüyoruz. Siz
hiç Yekta Güngör özden, Vural Savaş ya da
Anıl Çeçen'le geniş pazar ya da pazartesi soh-
betleri gördünüz mü? Ya da örneğin, bilumum ha-
cı-hoca tarikat başlarına gösterilen ilgi ve özenin
ellide birinin Atatürkçü Düşünce Derneği veya
Çağdaş Eğitim Vakfı'na gösterildiğini gördünüz
mü? Yani uzun lafın kısası, "Anti-Kemalist" birta-
vır, medyada adam yerine konmanın garantili yo-
lu. Üstelik, konu yabancı basın olduğundadager-
çekler daha kesin olarak yüzeye çıkıyor. Laikliğe,
Mustafa Kemal'e, Ordu'yalaf sokarsanız, bunun
manşetlere oturacağı artık biliniyor. Bunu 15 yıl-
dır yaşıyoruz.
Sonuçta Pamuk için de fazla üzülmenize gerek
yok. O bunu hep "arada bir" yapıyor.. alıştık. Na-
sıl olsa, kim ne derse desin, medya reklamına de-
vam edecek. Pamuk, son zamanlarda az görüş-
sek de eski bir dostum. Kara Kitap gibi çok be-
ğendiğim romanları var, ancak son birkaç kitabı-
nı okumadım. Türkiye'ye şabloncu 2. Cumhuriyet-
çi propagandalarla verdiği zarara üzülüyorum ve
buna hakkı da, ihtiyacı da olmadığını düşünüyo-
rum. Ne verdiği rakamlarda, ne konudan söz ediş
tarzında bir ciddiyet ve bilimsellik mevcut. Kendi
alanı olmayan bu kadar hassas konulardasorum-
suzca davranıp kelimeleri tartmadan kullanması
düşündürücü. Nesnelliğini, hatta mantığını bu ka-
dar köreltmesi onun adına şanssızlık.
Burada gündeme gelen iki tarihi kritik nokta var.
Birincisi Osmanlı Imparatorluğu'nun "soykırım"
yaptığı yönünde süregelen ısrarlı propaganda.
Yüzyıllar boyu egemenliği altındaki topraklarda
herkese hoşgörü ile yaklaşan Osmanlı, en zayıf
anında durup dururken "soykırım" mı yapmış ola-
cak? Yoksa vuku bulan şanssız, acı ve kanlı bir sa-
vaş mı? Bunları tarihçiler medenice tartışacaklar.
Ikincisi, buağırvebenceasılsıziddialarAlmanla-
rın, Yahudilere uyguladıkları korkunç "soykırımla
kimilerince aynı kefeye konmayaçalışılıyor. Bu da
insafsızlıktan da öte alçakça bir iddia. Ayrıca ele
almamız gereken bu iki konu ve Güneydoğu so-
runu, ayrı yazılarımızın konusu olacaklar.
E-mail: bedbay@tnn.net Faks: 0212-227 34 65
BULMACA SEDAT YAŞAYA1SI
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDANSAĞA:
1/İstanbul'un
eski adların-
dan biri. II
Değerlı bir or-
man ağacı...
Büyükbaş
hayvanlara
verılen ortak
ad. 3/ llkel
benlik... Balı
alınmış petek. °
4/ Istem dışı 9
yapılan hare-
ket... Asya'da bir ül-
ke. 5/Bir işi yapmak-
la, gücünden yarar- 2
lanılan nesne... " —
3
Müren": Şarkıcunız. 4
6/ Hekimin hastane- 5
deki hastaları dola- 6
şıp yoklaması. 7/Ko-
runmak için birine 8
bırakılane^ya...Lan- 9 _
tan elementinin simgesi. 8/Yüzmetrekaretutarın-
da yüzey ölçüsü binmi... irmaklarda işleyen ve şi-
şirilmış tulumlar üzerine kurulan bir çeşit sal. 9/
Tekke edebiyatı şiir türlerindcn biri... Eli açık, cö-
mert, yiğit.
YIJKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Bir tarikatın asıl ve büyük tekkesi. 2/Divan...
" — salıibi mülk sahibi / Hani bunun ilk sahibi"
(Yunus Emre). 3/Eski dilde bayram... Güriiltü, pa-
tırtı. 4/Sıcak ülkelerde yetişen çok sert bir ağaç...
Doğru, gerçek. 5/Kastamonu'nun bir ilçesi... Ça-
buk ve kolay kavrayan. 6/Bir muayene için heki-
me ödenen ücret. 7/Eskiden kimi devlet dairele-
rine verilcn ad... Bir nota. 8/ "Sevdiğimi eller al-
miij / O da bana — gelıyor"(lürkü)... Olgunlaş-
mamış ham kavun. 9/ Tanrı'ya özgü, Tannsal...
Bir kuvvet alanından geçtiği varsayılan güç çiz-
gileri.
TEKİRDAĞ 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
MENKUL AÇIK ARTIRMA İLANI
Dosya No: 2004/341 Tal
Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cıns, miktar ve
kıymetleri yazılı mallar satışa çıkartılmıştır.
Birinci arltırraa günü 08.03.2005 saat 14.20-14.25'e
kadar, satış mahalli: Tekirdağ Altınova Mahallesi, Gazi
Hasanpaşa Caddesi No:38'de yapılacak ve 0 günü kıy-
metlerin %60'ına istekli bulunmadığı takdirde
14.03.2005 günü aynı yer ve aynı saatte ikınci arttırma
yapılarak satılacağı şu kadar ki artırma bedelinin nıalın
tahmın edilen kıymetinin %40'ını bulmasının ve satış is-
teyenin alacağına rüçhanı olan alacaklının toplamından
fazla olmasmın ve bundan başka paraya çevirme ve pay-
ların paylaştırma masraflarını geçmesinin şart olduğu,
mahcuzun satış bedeli üzerinden % ... oranında KDV'nin
alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinın bir örneğinin is-
teyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin
yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurma-
lan ilan olunur. 14.02.2005
Muhammen kıymeti (lira) Adcıli Cinsi (Mahiyeti ve
önemli özellikleri)
500.00 YTI. I Bent] marka siyah renk bilgisayar üç parça
22.400.00 YTI. 3200 kg Polyemikli akrelik yünlü iplik
muhtelifrenklerde Basın: 7058