22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 ŞUBAT 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA J\_ U J_j J U _[%_ kultur(« cumhuriyet.com.tr Felsefeci ve deneme yazarı Prof. Nermi Uygur değerli yapıtlarıyla yaşayacak Telsefenin Çağnsı'sustu 15 Kültür Servisi - Felsefeci ve yazar Prof. Nermi Uygur dün öğlen saatlerinde evinde yaşamı- nı yitirdi. Uygur'un cenazesi ya- nn Fenerbahçe Camisinde kılına- cak öğle namazından sonra Zin- cirlikuyu'daki aile mezarlığında toprağa verilicek. 15 Ocak 1925'te doğan Nermi Uygur, 1936'da Büyükada Ilko- kulu'nu; 1944'te de Galatasaray Lisesi Latince Bölümü'nü bitirdi. Aynı yıl girdiği tslanbul İJniver- sitesi Hdebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nden 1948'demezunol- du. 1950 yılında aynı bölüme asistan olarak atandı. Değerli öğreneiler yetlştirdi Hcinz Hcimsocth'ün yöneti- minde hazırladığı 'Wilhelm Dilthey'a Gnre Konuca Tenıel- lenmesi Bakımından Manevi Bilinılcr Öbcğinin Mcydana Getirdiği Bilim Bağlamı' konu- lu tezle 1952 yılında Felsefe Dok- toru oldu. 1952-54 yılları arasın- da yurtdışına gıderek Almanya ve Fransa'daki görüngübiliın ar- şivlerinde incelemelerde bulun- du. "Edmund Husserl'de Baş- kasının Ben'i Sorunu" çalışma- sıyla 1954'te istanbul Üniversite- si Edebiyat Fakültesi Felsefe Bö- lümü'nde doçent, 1964'te de ay- nı bölümde profesör oldu. 1981- 1990 yılları arasında Felsefe Ta- rihi Anabilim Dah Başkanlığı yaptı. Prof. Dr. Nermi Uygur aldığı burslarla birçok kez yurtdışına gitme olanağını buldu. 1954'te Brüksel, 1958'de Venedik, 1968'de Viyana ve 1978'te de Düsseldorf'ta düzenlenen Ulus- Â 948'de bitirdiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'ne 1950 yılında asistan olarak giren Nermi Uygur yarım yüzyıla yakın öğretim görevlisi olarak çalıştı, binlerce öğrenci yetiştirdi. 1964'te profesör oldu, 1981-1990 yılları arasında felsefe tarihi anabilim dah başkanlığı yaptı. Uluslararası felsefe kongrelerine etkin üye olarak katılan Uygur, 1979-1981 akademik yıllarında da Wuppertal Üniversitesi'nde konuk profesör olarak dil, kültür ve bilim felsefesine ilişkin ders ve seminerler verdi. 1959 yılında "Edmund Husserl'de Başkasının Ben'i Sorunu" adlı yapıtıyla Türk Dil Kurumu Bilim Ödülü'nü kazanan Uygur, onlarca yapıtı ve çevirisiyle yaşayacak. lararası Felsefe Kongrelen'ne et- kin üye olarak katıldı. 1979-1981 akademik yıllarında Wuppertal Üniversitesi'nde konuk profesör olarak dil, kültür ve bilim felse- fesine ilişkin ders ve seminerler verdi. Türkiye, Almanya ve ltal- ya'da vcrdiği konferanslarla tar- tışmalar yarattı. Ders, konferans ve seminerlerinde dil, kültür ve eğitim konularını her zaman ön plana aldı, 'philosophia peren- nis'i hep bu yönlerden değerlen- dirmeye çalıştı. 1992 yılı Ocak ayında tstanbul Üniversitesi Ede- biyat Fakültesi Felsefe Bölü- mü'nden emekli olan Nermi Uy- gur, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde yüksek li- sans ve doktora seminerleri veri- yordu. Çok sayıda eser verdi Uygur'un, son baskıları Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan ya- pıtlarından bazıları şunlar: "Ed- mund Husserl'de Başkasının Ben'i Sorunu" (Yapıt 1959 yı- lında Türk Dil Kurumu Bilim Ödülü'nü kazanmıştı), 'Dilin Gücü', 'Felsefenin Çağrısı', 'Dünya Görüşü',' tnsan Açısın- dan Edebiyat', 'Türk Felsefesi- nin Boyııllaı ı\ "Kııranı- Eylem Bağlamı, Çözümleyici Bir Fel- sefe Denemesi', 'Dil Yönünden Fizik Felscfesi', 'Yaşama Felse- fesi', 'Kültür Kuramı', 'Buna- lınıdan Yaşama Kültürü', 'Çağdaş Ortamda Teknik', 'İçi Dışıyla Batının Kültür Dünya- sı, Bir Deneme, Bir 'lütam De- yiş', 'Güneşle', 'Tadı Dama- ğımda', 'Dipten Gelen', 'Eşek- ler, tkindiler, Yetişimler', 'lçi- nıin Ssesl'... Nermi Uygur'un 'Sanat Eser- lerinin Açıklannıası', 'Felsefe Arkivi', 'Tarihte Gelişme ve Krizler', 'AhlakDenen Bilıııe- ce' adlı çeviri kitaplarının yanı sıra çeşitli dergilerde yayımlan- mış çeviri çalışmaları da bulu- nuyor. Felsefemizin oluşıımundaki emeği önemli ANKARA ŞİNASİ SAHNESİ'NDE Ncdret Güvenç'in yönettiği oyunda Denıet Tuııcer, İsnıel Üstekin, Deniz Özmen, Aybüke Karakullukçıı ve Erkan Pekbay rol alıyor. Aşkın yaşı var mıdır? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "Çocuklar Duymasın" dizısinde Amerikalı iş kadını "lvlary"yi canlandıran Demet Tuncer'in de rol aldığı "Aşkın Yaşı Yok" adlı güldürü, 27 Şubat'a kadar Ankara Şınası Sahnesi'nde sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Pierrette Bruno'nun yazdığı, Gencay Gürün'ün Türkçeleştirdiği Aşkın Yaşı Yok adlı oyunu JNedret Güvenç sahneye koyuyor. Oyunda, Demet Tuncer; eskiyen evliliği yüzünden kendisine bakmayan ve bu yüzden de kocasının kendısinı aldattığım öğrcndikten sonra onu yeniden eve kazandırmak için "akla hayale gelmez" entrikalar yaparak kısa zamanda kocasını kendisine âşık eden bir kadını canlandırıyor. Evlilık kıırumunıı sorgulayan ve kadının her yaşta kendisine baknıasıııı, ikinci bahanııı yaşayan erkeğin de çapkınlık yapmamasına gönderme yapan Aşkın Yaşı Yok adlı oyunda, Demet Tuncer'in yanı sıra tsmet Üstekin, Deniz Özmen, Aybüke Karakullukçu ve Erkan Pekbay rol alıyor. AFŞAR TİMUÇİN Nermi Uygur hocamız Türk felsefesinin öndc gelen adların- dan biriydi. Temiz bir dille, fel- sefenin en çetin sorunlarını açıklama konusundaki ustalığı bizi her zaman hayrete düşür- müştür. Felsefeyi çok geniş çer- çeveli ele alan aydın bir kişiy- di. Bize kazandırdığı yapıtlar onu hergün biraz daha yakın- dan tanımamızı sağlayacaktır. ARSLAN KAYNARDAĞ Nermi Uygur felsefemizde Macit Gökberk kuşağından sonrakı kuşakta çahşkanlığı ve özgün yazılarıyla kendını tanıt- tı. Bizdeki kültür, deneme ve dil felsefesinin köşetaşlarmdan biriydi. Çok eser vermiştir. Değerli yazı ve kitaplarıyla felsefemizin, felsefe dilimizin olıışup gelışmesindekı katkısı az değildir. Kırk dokuz yıl görevli bulun- duğu İstanbul Üniversitesi Fel- sefe Bölümü'nde 1981-1990 yılları arasında Felsefe Tarihi Anabilim Dah başkanlığı yap- tnış, değerli öğreneiler yetiştir- miştir. Orneğın Betül Çotuksö- ken gibi bir felsefecimiz oııun öğrencisidir. Kendisiyle 1983'te yaptığım uzun söyleşıde çok şey söyle- tnişti. Oradaki şu sözünü bura- ya aktarmak istiyorum: "Yal- nız öğretmenler öğrencileri yetiştirmiyor; öğrencilerin de öğretmenlerin yetişmesinde payı var." Soru sormanın öne- mini o şöyleşide ve başka yazı- larında her zaman vurgulamış- tı. Cumhuriyet gazetesının ace- le düzenlediği bu sayfada yera- lan sözlerimi burada kesmek zorundayım. Ozan Cemal Sü- reya'nın şu dızesını anmanın sırasıdır: "Her ölüm erken ölümdür." BETÜL ÇOTUKSÖKEN 1968 yıllarından beri öğren- cısiydim. Lisans ve doktora te- zımı yanında hazırladım. Çok yakından tanıma fırsatını bul- dum. Bu benim için büyük bir şanstı. Dünyaya, dünya sorun- laıına, evrensel değerlerle bak- mayı Nermi Uygur'dan öğren- dim. Türkçe en büyük ustasını yitirdi. Ama eserlerıyle Nermi Uygur Türkçesim her zaman okumaya devam edeceğiz. Tür- kiye en büyük filozoflarından birini kaybctti. Her zaman ders- leriylc örnek bir hoca, örnek bir eğitimciydi. CENCİZ BEKTAŞ Son haftalarda her şey üstüs- te gelmeye başladı. Felsefe ev- renimizin kilometre taşlarından biri Nermi Uygur... Benim için Türkçeye gösterdiği özenle de önemli... O çağdaş kültürümü- zün yapıtaşlarından biri olduğu için yalnız kendi alanında olan- lar için değil, herkes için çok önemli. Onu son olarak sevgili de bizden sonrakilere benzeri etkiler bırakırız. Felsefi gele- nek ancak böyle oluşur. Uy- gur'un Türk kültürüne katkısı büyük. Eserleri içerisindenben özellikle felsefi bakımdan daha önemli gördüğüm şu üç kitabı- nın adını anmak isterim:'Felse- fenin Çağrısı', 'Dilin Gücü', 'Güneşle'. Tek başına bu üç ki- tap bile onun Türk felsefesinde önemli bir kilometre taşı olma- sını sağlar. SÜREYYA BERFE Ne yazık ki beklıyordum. O mütlıiş moralin gittikçe tüken- Mustafa Pilevneli ile evinde görmeyc giüiğimdeki güleryü- zü çakılı kaldı usumda... Hep öyle aydınhkta gülümseyecek. Felsefemizin oluşmasındaki emeği önemli IOANIMA KUÇURADI Nermi Uygur, Macit Gök- berk ve Bcdia Akarsu ile bir likte, Türkçenin felsefe dili ola- rak gelişmesine önemli katkı- lar yapmıştır. Onların yaptığı çalışmalar, onlardan sonraki felsefeci kuşaklarının işini bu bakımdan oldukça kolaylaştır- mıştır. Nermi Uygur'un felsefe denemeleri, felsefede Türçenın kullanılışının en güzel örnekle- rindendir. ÖMER NACİ SOYKAN Nermi Uygur felsefi gelişi- mimdc üzerimde en çok ctkisi olan hocamdı. Bu etkinin onun özellikle dile ve Türkçeye fel- sefe yaklaşımıyla olduğunu söyleyebilirim. Bugün her biri felsefe alanında kendini göster- miş onun diğer öğrencileri ar- kadaşlarım da ondan etkiler al- dılar kuşkusuz; dilerim, bizler dığıni fark ediyordum. Gözü- mü açanını, anadil bilincimi - varsa -uyandıranım gitti. Nermi Bey'in öğrencisi olmayan, bu kayıbın ne anlama geldiğini bi- lemez. Bir ışık daha söndü. YUSUF ÇOTUKSÖKEN Türk felsefesi ve deneme ya- zını, bir ustasını, Nermi Uy- gur'u yitirdi. Hepimizin başı sağ olsun! 80 yıllık ömründe, çokluk kendi kozası içinde ka- larak, yazın ve felsefe aracılı- ğıyla Türkçe'nin tadına varan Nermi Uygur, 20'ye yakın de- neme kitabıyla, felsefe - yazın ilişkisini "dil - kültür - insan - yaşam" düzlemlerinde irdele- miş; geniş felsefi birikimiyle deneme söyleminin boyutlarını genişletip zenginleştirmiş, de- neme aracıhğıyla Türkçe'ye tat veren yazarlarımızdan, sanatçı- larımızdan biri olmuştu. Sanat- çı dıyorum, çünkü Uygur Ho- camız, sınırları zorlayan düşgü- cü, pırıl pırıl düşünceleri, kıv- rak dili, her yazınsal türde yet- kince ürün verebılecek yetene- ğıyle bir yazın sanatçısı oldu- ğunu daha ilk ürünlerinde ka- nıtlamiştı. Fzbere yaşamak is- temeyen, denemenin bol ışıklı yol göstericiliğinde kendine öz- gül bir yaşam çizmek isteyen- lerin Nermi Uygur' un deneme- lerinden öğrenip özümseyeccği çok bilgi, bilinç, birikim oldu- ğuna inanıyorum. Işıklar içinde kal, sevgili Hocam... Saatlcrsü- ren, ama tadına doyamadığımız söyleşilerinizi çok özleyeceğiz. YÜCEL KAYIRAN Bir süredir rahatsız olduğunu biliyordum. Felsefe eğitimimin gelışimınde, kitaplarının büyük bir rolü oldu. Edebiyata ilişkin anlayışımın oluşumunda, kuş- kusuz etkıleyicıydı. Bu neden- le, Nermi Uygur, hocalarımdan sayılır. Türk edebiyat ortamın- da, edebiyata, orada da deneme türüne çok yakın bir felsefeci olarak kabul edilir. Fenomeno- lojinin Türkiye'deki en önemli ismıydı. Bana göre, Nermi Uy- gur, Cumhuriyet dönemi Türk felsefesinin cesaretlenme süre- cinı temsil eden bir düşünürdür. Kendi kültürel bağlamımız üzerine düşünmek, varoluşu- muzu kültürel bağlam üzerın- den betımlemek, son dönem ça- lışmalarının merkezini oluştur- maktaydı. Kuşkusuz, çok daha ayrıntılı durmak geıeknıektediı üzerinde. MUSTAFA ONE$ Çok üzgünüm... Kendisini, tstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde öğrenciyken, 196O'Iı yıllarda tanıdım. Bölü- mün gelmiş geçmiş en değerli öğretim üyelerindendi. Dersle- rinde oturacak yer bulunmaz, birçok kımse ayakta izlemek zorunda kalırdı. Bence, o sıra- lar Türkiye'dc 'çağdaş filo/of' unvanını hak etmiş tek kişiydi. Nermi Uygur'un yazın ala- nındaki başarısı da felsefecili- ğinin uzantısıdır. Çünkü, felse- feyi dile indirgeyip yazınla ara- sındaki engelleri kaldırmıştı. Dilin hem felsefi hem de ya- zınsal söyleme olanak tanıyan, enine boyuna, tadını çıkara çı- kara kullanılabileceği 'dene- me' türünü bu yüzden seçtiği- ni sanıyorum. Nermi Uygur, Ataç'tan son- ra Türk diline katkıları araştır- ma konusu yapılması gereken kişilerden biridir.. Parker'ın saksofonu • Kültür Servisi - Cazın efsanelerinden Charlie Parker'ın evde yatağının altında 50 yıldır bekleyen alto saksofonu, açık arttırmada 262 bın dolara satıldı. New York'un Guernsey's arttırma salonunda rekor fiyata satılan saksofonunu, eşi, Charlie Parker'ın 1955'te ölümünden sonra evde yatağının altında saklamış, 1999'da ölümünden kısa bir süre önce de kızına vermişti. Madonna filminde ücret almayacak • Kültür Servisi - Ünlü yıldız Madonna, yeni filminde Andy Warhol yapımlarının kadın kılığına girerek şöhret kazanan yıldızı Candy Darling'i canlandıracak. Madonna, uzun süredir hayalini kurduğu bu rol için ücret almayacak. Son yıllarda çcvirdiği filmlerdeki oyunuyla eleştirmenlerden kırık not alan Madonna, kendini ispatlamak için unıutlarını bu filme bağladı. özellikle 'Swept Away' adlı yapımın başarısızlığından sonra yeniden beyazperdede görünmek için cesaret toplayamayan Madonna, hayranı olduğu Candy Darling'i canlandıracağı filmin yapımcılarına, "Yeter ki bu rolü verin, para istemiyorum" teklifini götürerek rolü aldı. Filmin dayandığı hikâyenin haklannı 20th Century Fox firmasının satın aldığı belirtildi. Candy Darling'in yaşamöyküsünü konu alan bir başka filmde de ünlü oyuncu Drew Barrymore'un başrolü üstleneceği ifade edildi. Black Sabbath îlk sırada • LONDRA(BBC) - Black Sabbath, 'Kerrang!' müzik dergisi okurlarının oylarıyla belirlenen 'En lyi Ingiliz Rock Albümleri' listesinde, topluluğun adını taşıyan çıkış albümleriyle ilk sırada yer aldı. Listenin farklı sıralannda, topluluğun üç albümü daha yer alıyor. Black Sabbath'ı, Led Zeppelin, Iron Maiden, Sex Pistols, Queen, Muse, Manic Street Preachers ve The Clash takıp ediyor. Turks sergisîne ilgi büyük • ANKARA (AA) - Ingıltere'nin en saygın sanat kurumlarından biri olan Royal Acadeıny of Arts tarafından Londra'da açılan ve Türklerin (600-1600) yılları arasındaki bin yıllık yolculuğunu anlatan 'Turks' sergisi, büyük ilgi görmeye devam ediyor. Her gün ortalama 3 bini aşkın sanatseverin ziyaret ettiği sergiyi gezenlerın sayısı 81 binı aştı. Uygurlar, Selçuklular ve Osmanlılara ait eserlerin yer aldığı, Türklerin orta vc uzak doğudan başlayarak Anadolu'da son bulan yolculuğunu anlatan serginin Londralıları büyülediğini kaydeden Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, serginin son günü olan 12 Nisan'a kadar 400 bini aşkın ziyaretçinin geleceği tahmininde bulundular. Exorcistr in orîjinali • LONDRA (BBC) - Korku filmi 'Exorcist: The Beginning' adlı, kült korku filmının farklı bir versiyonunun 18 Mart'ta başlayacak Brüksel Fantastik Film Festivali'nde dünya ilk gösterimi yapılacak. Paul Schrader'in yönetmenliğini yaptığı film, yapımcıları tarafından 'yeterince korkutucu' bulunmadığı gerekçesiyle gösterime sokulmamıştı. Bu psikolojik dramada Stellan Skarsgard rol alıyor. ABBA bip arada • LONDRA(BBC) - Isveçli, bir dönemın kült isimlerinden pop topluluğu ABBA, 20 yıldan beri ilk kez bir araya geldi. Topluluğun şarkılanndan yola çıkılarak hazırlanan 'Mamma Mia!' adlı müzikal için buluşan topluluk üyeleri Bjorn Ulvaeus, Benny Andersson, Agnetha Faltskog ve Anni-Frid Lyngstad, 1982'de topluluğu dağıtma kararı almıştı. Müzikalin ilk gösteriminin yapılacağı Stockholm Cirkus Gösteri Salonu'nun önünde, ön sırada yer bulabilmek için topluluğun birçok hayranı erkenden ycrini aldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle