Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 ŞUBAT 2005 SALI
14 KULTUR kulturc cumhuriyet.com.tr
SAHNEDEN AYŞEGÜL YÜKSEL
SabahattinAli'yesahnedenbakışSabahattin Ali'yi okur musunuz?
Şiirlerini, öykülerini, 'Kııyııcaklı Yu-
suf, 'İçimizdekiŞeytan', 'KürkMan-
tolu Madonna' romanlarını okudu-
nuz mu? Ege'de bir tatil yöresine gi-
derken ne zaman Kuyucak'tan geç-
sem, Yusuf'un serüveninin gözleri-
min önünden baştan sona kımbilirka~
çıncı kez geçiverdiğini söylesem ina-
nır mısınız?
Sabahattin Alı'nın fotoğraf ları-
nı gördünüz mü lıiç? Aydın kimliği,
gözlüklerinin arkasındaki bakışla-
rından okunan, o pırıl pırıl giyimli
bcycfendinin, minik kızi Filiz'Ie çek-
tirdiği fotoğraflardakı sevecenlığıne
lanık oldunuz mu? Filiz Ali'nin 'Fi-
liz HiçÜzülmcsin' başlıklı kilabı eli-
nize geçti mı?
Ankara'da Devlet K.onser vatu-
varı Tiyatro Bölümü'nün kurucusu
Carl Ebcrt'in çevirmeni ve drama-
turgu olarak çalışmış, yıllarını Ana-
dolu'da öğrctmenlik yaparak geçir-
miş, yazdıklanndan dolayı hapisha-
nelerle tanışmış, sonunda geçımıni
nakliyccilik yaparak sağlamak zorun-
da kalmış bu edebiyat erinin, 1948
Nisanrnda, 41 yaşındayken, 'faili
meçhuT bir cinayete kurban gittiği-
ni duyduğunuzda şaşırmış mıydı-
nız? Yoksa, 20. yüzyılın son çeyre-
ğindc tanık olduğunuz, onlarca 'gii-
leryüzlü' aydınımızı 'faili meçhul'
şiddel ülayfarında yitirmiş olmatnı-
zın ahijkanlığı içinde 'olağan' mı
saymıştıniz?
Falll meçhul clnayet
Ankara Sanat Tiyatrosu, ıçınde
bulunduğumuz tiyatro dönemin-
deAIiBerktay'ın Sabahattin Ali'nin
yapıtlarından vc yaşamöyküsün-
den yola çıkarak yazdığı 'Benim
Meskenim Dağlardır' adlı oyunu
sunuyor. Rutkay Aziz'in sahnele-
diği ve Sabahattin Ali'yi oynadı-
ğı oyıın, 'Memleketimden îıısan
Manzaralan' ile bırlıkte, hafta için-
de Anadolu'nun çeşitli yörelerin
de, hafla sonlaı ında Ankara'da ser-
gilcniyor.
Alı Berktay ılgınç bir yaklaşım-
A nkara Sanat Tiyatrosu, tiyatro dönemini, yazar Ali Berktay'ın 'özel' bir
kurguyla Sabahattin Ali'nin dünyasına açıldığı 'Benim Meskenim Dağlardır'
oyunuyla sürdürüyor. 'Belgesel' olanla 'kurmaca ' olanı iç içe sunan,
'bilgilendirmek'ten çok, 'sezdirme 'yi amaçlayan, seyirciyi Sabahattin Ali 'nin
yapıtlarını okumaya özendiren, yalın ve özenli bir çalışma.
lakurgulamış oyunu. üiuıümüzde
gcçcn olayda iki gazeteci adayı
(Nihat ve Ömer) Sabahattin Ali 'nin
'şaibeli' ölümüne ılışkın bir dosya
üstünde çalışıyorlar. Ömer bu sü-
reç içinde, yazann yaşamından bö-
lümleri, yapıtlarını, özel yazıları-
nı ve bunlann tümünde yansıyan
dünya görüşünü adım adım özüm-
süyor ve aı aştııdığı kişiyle bütün-
leşiyor. Bu 'bütünleşme' aşaması,
Sabahattin Ali'nin ve yazdıkları-
nın aynı akışın bir parçası olarak
salıııedekı yerlennı almasıyla ger-
çekleşiyor. Sabahatlin Ali'nin ya-
şantilan ile yazdıklarındanbölüm-
ler, anlar, örgelerya da kışıler, için-
de yer aldıklan özgün bağlamlar-
dan çıkartılıp bir 'düş' düzeneği
içinde birbiriyle örtüşlürülmüş.
'Bugün'ü belirleyen Yazı Işleri Bü-
rosu'ndaki sahnelerde bile 'şimdi'
ve 'geçmiş', Mıdgcscl olaif ile 'kur-
maca ohııf iç içe akıyor.
Sabahattin Ali'nin
dünyasında gezlntl
Yazar Berktay'ın amacı Sabahat-
tin Ali'nin yapıtlarından bazılarını
sahneye uyarlamak değil, Sabahat-
tin Alı'nın 'dünya'sını algılama yo-
lunda toplanmıs, yaşamsal/düşün-
sel/sanatsal verıler arasında yaptı-
ğı 'gezinti'yi sahne dılıne dönüş-
tiirmek olmuş.
Böylece yazann yaşamını ya da
kımi yapıtlarını 'dramatizasyon'
yoluyla öne çıkartarak tiyatrolaştı-
ran bir sahne anlatımı yerıne, yaşa-
ma kurmacadan, kurnıacaya ya-
şamdan izdüşümlcr getiren, 'bilgi-
lendirmek'ten çok 'sezdirme' ama-
cı güttüğü ıçın ızleyenin düşgücü-
nü harekete geçiren, Sabahattin Ali
ve yapıtlaı ı hakkında 'dahaçokbil-
me' iştahı uyandıran bir çalışma
çıkmış ortaya. Bu amaçla da oyun-
dakaynak olarak kullanılan metin-
ler program dcrgisinde aynntılı ola-
rak belirtilmiş.
Yönetmen Rutkay Aziz ve Yö-
netmen Yardımcısı Füsun Akay,
oyunun gerçekle kurmaca arasında
gidip gclen düşsel akışını kesiksiz
bir sahne trafiği ve ışıkla karanlı-
ğın kucaklaştığı loş bir ortam için-
de gerçekleştirmişler. Bu ortam Ca-
lııl Berkay'ın müzik, Şeyda Demi-
röz'ün kostüm, dekor ve mask, Mu-
rat Atmış'ın ışık, OsmanKaya'nın
efekt lasarımlarıyla görsel-işitsel
tabana oturtulmus,. Ancak, sahne-
ler değıştıkçe -geri planda- dcğiş.-
tirilen 'parça' dekorlann taşınma-
sının daha 'scssiz' kılınamamış ol-
ması seyircinin dikkatini dağıttığı
gibi akışı da zedeliyor.
Hüzün- yüklü bir yapım
'Benim Meskenim Dağlardır', ta-
kım oyunculuğuna dayalı bir yapını
gerektiriyor. Nesimi Kaygusuz
(Ömer), CengizSezgin (Nihat), Ha-
kan Sahnmış (Yazı lşleri Müdiirü)
süreklı rollen dışında başka kışılık-
lere de bürünürken, Erol Demiröz,
Aylin Saraç, Ebru Saçar, Hasan
Ballıktaş, II. Tarhan Karagöz ve
Eray Cezayirlioğlu çeşitli kompo-
zisyon rollerı sunuyorlar. Yalnızca
Sabahattin Ali'yi canlandıran Rut-
kay Aziz, rolüne sesi ve jestleriy-
Ie oyuncu kişıliğinin damgasını vu-
rurken, Filız Ali'yi oynayan Ayşe-
giil Ünlü kısacık rolüne yalmlıkla
yaklaşmış. Kompozisyon rollerin-
de yer yer oyunun akışını yavaşla-
tan yorumlara gidildiği (söz geli-
mi, 'Muhbir7
ve 'Flrar Hikâyesi',
'Raik Efendi' sahnelerinde) görü-
lüyor. Bu tür sahnelerin hızlandı-
nlması gerekıyor. Genel olarak isc
oyunu sanp sarmalayan bellı belır-
siz 'hüzün' ortamı özenle korunu-
yor.
'Benim Meskenim Dağlardır' Sa-
bahattin Ali'yi okumuş ya da oku-
mamış olanlar içın farklı tatlar su-
nan, söyleyecek sözü olan bir oyun.
lzleyin.
TOLGA ÖRNEK'IN SON BELGESELİNDE ÇANAK.KALE SAVAŞ1 10 ASKERİN TANIKLIKLARIYLA ANLATILIYOR
'Gelibolu' 18 Marfta gösterime giriyor...
Kttltür Servisi - Atatürk, Nemrut ve llititler
belgesellerinin yönetmeni Tolga Örnek'ın son filmi
'Gelibolu' Çanakkale Savaşı'nın 90. yıl dönümiinde, 18
Mart 2005'te gösterime giriyor. Dünya tarihine yön
vercn, uğrunda binlerce şehit verilen, Mustafa Keıııal
Atatürk'ü tarih sahnesine çıkaran, Avustıalya ve Yeııi
Zelanda'nın ulus olmalannı sağlayan, Sovyet Devrimi'ne
zemin hazırlayan Çanakkale Savaşı, Doğuş Grubu ana
sponsorluğunda beyazperdeye taşınıyor. Belgesclde,
tarıhın en büyük 2. kara çikarma harekâtı olan Çanakkale
Savaşı, bugüne kadar gün yüzüne çıkmamış mektuplar,
belgeler ve fotoğraflarla, savaşın 90. yılında tamamen
nesnel açıdan ele alınıyor.
6 yılda tamamlandı
Nisan ayında Yeni Zelanda ve Avustralya sinemalannda
da göstenlecek olan 'Gelibolu', sadece Türk askerlerinin
değil; dın, dil, ırk, uyruk gözetmeksızın sıperdekı tüm
askerlerin acılannı ve duygulannı anlatan insan
öykülennden oluşuyor. üelgeseldc 2 Ingiliz, 3 Yeni
Zelandalı, 3 Avııstralyalı ve 2 Türk toplam 10 ana
karakterin yaşadıkları mektup ve günlükleriyle anlatılıyor.
Ön hazırlıklan ve çekımi toplam 6 yıl süren 'Gelibolu'
için lngiltere, Almanya, Fransa, Rusya, Avusturya,
Avustralya, Yeni Zelanda ve Iürkiye'dekı yetmışin
üzerinde arşıvden yararlanıldı ve Çanakkale uzmanı 16
uluslararası tarihçiyle işbirliğı yapıldı. lngiltere Krallık
Savaş Müzesi, Avustralya Savaş Müzesı, Yeni Zelanda
Kültür Bakanlıgı ve Türk askeri müzelennin işbirlığıyle
gerçekleştirilen belgesel, filmformatıylada ön plana
çıkıyor. High Definition formatında çekilerek 35 mm
basılacak film Türkiye'de bu formatta çekilen ilk belgesel
olma özelliğini taşıyor.
Uluslararası bir eklp
Filmin yapımcısı pek çok yabancı fılme ımzasını atmış
olan Ilaıııdi Döker, aıaştırma koordinatörü Dr. Feza
Toker, görüntü yönetmeni Volkcr Tittcl, sanat yönetmeni
Oliver Munch Fılmın özel efektlerini Karl-Heinz
Bochnig, müziklennı ıse Demir Demirkan.
SABAHAT AKKİRAZ & MUSTAFA ÖZARSLAN
"BİRÜKTE TÜRKÜLER SÖYLÜYORUZ" KONSERLERİ
Türkülerin dünyaca ünlü sesi
Sabahat AKKİRAZ ve türkülerin
genç kuşak sesi Mustafa ÖZARSLAN,
"Birlikte Türküler Söylüyoruz"
konserleri kapsamında Istanbul'da
üç konşer gerçekleştirecek.
Beraber türkü söyleme geleneğinin
temel alınacağı konserler dizisinde,
farklı iki kuşak müzisyenin birlikte
gerçekleştirecekleri performanslar
kendi dalında da bir ilk olacak.
Istanbul konserlerinin ardından
Nisan ayı sonunda Türkiye Turnesine
çıkacak olan Sabahat AKKİRAZ ve
Mustafa ÖZARSLAN Anadolu'daki
dinleyicileri ile de buluşacaklar.
Konser Tarihleri ve Yerleri:
• 23.02.2005 Yeni Melek
Konser Salonu - BEYOĞLU
(0 212 24497 00)
• 24.02.2005 Barış Manço Kültür
Merkezi-AVCILAR(509 90 55)
• 27.02.2005 Yayla Sanat
Merkezi - MALTEPE
(0 216 383 99 20)
Âİ' ' W^Km ü s İ f f •"•• ' • TBteiK'""
1
i l
1 m
SABAHAT.MUSTAFA
AKKİRAZ ÖZARSLAN
Bkim
ıi/nKuL£n
SÖftÜVOfil/L
Ertem Göreç TRT'ye sattığı 8 film için ödeme yapacak
Sinemada ilk telifhaklan ödeniyor
Haber Merkezi - Yapımcı-
yönetmen Ertem Göreç, TRT'ye
kiraladığı 8 film için, bu filmlerın
senarist ve yönetmenlerine Sinema
ve Televizyon Eseri Sahipleri
Meslek Bırliği (SETEM)
aracılığıyla ödeme yapacak.
Bu konııda SETEM'e noter
kanalıyla taalılıütte bulunan Ertem
Göreç, ileride telif bedeli oranının
artması durumunda buna
uyacağını dabildirdi. Telif bedeli
alan ilk sanalçılar,Mcmduh Ün,
Vedat Türkali, Halit Refığ, Aüf
Yılmaz, Ertem Göreç ve Safa
ÖnaL Telif alacak sanatçılardan
FarukKenç (vânslen), Lale
Oraloğlu, Orlıaıı Elmas
(vârisleri),Ö. Lütfi Akad ve Metin
Erksan ile görüşmelerse sürüyor.
Sanatçılar telif ücretlerini
'Ölmeyen Aşk', 'Kırık Çanaklar',
'Bir Bahar Akşamı', 'Otobüs
Yolcııları', 'Şehirdeki Yabancı', 'Üç
IekeriekU Bisiklet', 'Yılanlann
Öcü' ve 'Ah Güzel İstanbul' adlı
yapıtlan ıçın alıyorlar.
SETEM: "Arkasının
gelmeslnl dlliyoruz"
Ertem Göreç'in attığı bu ilk
adımın, diğer yapımcılara da
örnek olmasını ve
uygulamanın
arkasının gelmesını
dilediklerini
açıklayan SETEM
yönetimi, ancak bu
şekilde sinemanın
bir meslek olarak
sürdürülebileceğine
dıkkat çekti.
SETEM
yönetiminin
açıklanıasında,
Fikri Mülkiyet
Hakları Yasası'nda
açıkça belirtildıği
gibi bir
sinematografik
yapıtın ortaklaşa
sahipleri olan
senarist, yönetmen
ve özgün film
müziği
bestecilenne saygı
gösterilmesi
gerektiğini
anımsatarak yapıt
sahıbinin iznı
alınmadan bu
yapıtlann oynatılmaması
gerektiğini vurguladı. 12
Haziran 2003'te ilk genel
kurulunu yapan SETEM'in
yönetim kurulunda başkan
Yapımcı-yönctmen Ertem Göreç.
olarak Ersin Pertan, as başkaıı
olarak Semih Kaplanoğlu,
genel sekreter olarak Feza
Şuıar, sayman olarak da avukat
Özgül Beyazıt Kıvanç görev
yapıyor. (0 212 251 82 90)
YAZI ODASI
SELİM İLERt
Istanbul'da Okuduğum
Bazı Kitaplar (3)
Doğan Kardeş ciltlerinden büsbütün uzak-
laşmamakla birlikte, artık çocuk romanlarının
dönemini, çağını, işte Hep O Şarkı'yla kapat-
mıştım.
Doğan Kardeş ciltlerine gelince; yirmilerim-
de bile onlardan tat aldım. Bugün bulsatn, yi-
ne sayfalarına karışıp giderim.
Söylediğim gibi Reşat Nuri Güntekin'in ya
pıtı içimi titretiyordu. Akşamgüneşi de, Yaprak
Dökümü, Çalıkuşu da. Hele Akşamgüneşi!
Akşamgüneşi'ni on biryaşımdayken, tek bir
günde, yemeden içmeden kesilerek, ruh sı-
kışmaları içinde, soluksoluğaokumuştum. Da-
ha Cihangir'deki evdeyiz.
"Denizde kâğıt fenerlerle donanmış kayık-
lar dolaşıyor, rıhtım gazino ve kahvelerinde
orkestralardan gayda ve laternaya kadar çal-
gılar çalıyordu."
Görür gibiydim. Zaten yıllarca da gördüm! O
kadar ki, Ada, Her Yalnızlık Gibi'yi yazarken Ak-
şamgüneşi bu sahnesi ve başka sahneleriyle
yanı başımda, benimle birlikteydi. Sahneleri,
adeta, roman kişisi yapmaya çalıştım.
Şunu şaşırarak hissettim:
Romandaki taşra köşesi; şeklin, ışığın, göl-
genin bambaşka yaşamı beni kendine tutsak
etmişti. Zamanlar geçmiş, etkileniş silinme-
mişti. Hem Akşamgüneşi'nin renklerini özlüyor-
dum; hem Jülide'yle eniştesinin imkânsız aşk-
larına tapınıyordum.
O kadar ki kâğıt fenerlerin, renkli ampullerin
sudaki yansımaları bende saplantıya dönüştü.
Şu an en çok ne görmek istersin diye sorsa-
nız, suda ışıklar derim...
Belki de en çok Reşat Nuri'yle roman sa-
natına bağlandım.
Yaztatillerinde hemen hergün Cağaloğlu'na
gidiyordum. Semih Lûtfi Kitabevi'ni o zaman-
lar keşfettim. Ankara Caddesi'ndeydi. İki yan-
lı camekânında geçmiş günlerin tozlu roman-
ları hâlâ sergileniyordu.
İşte, Server Bedi'nin Selma ve Gölgesi'ni ni-
hayet oradan edinebilmiştim. Bizdeki ilk vam-
pirella romanı! Müthiş bir roman; Peyami Sa-
fa onu niye Server Bedi kimliğine bürünerek ya-
yımlamış, bence başlı başına bir yazı, incele-
me konusu.
Güzide Sabri'yi oradaki kitaplarından tanı-
dım. Kapaklardaki resimlersararmıştı, kitapla-
rın yaprakları sararmıştı. Asıl, Güzide Sabri'nin
yazdıkları enikonu sararmıştı.
Yabangülü'nü, Necla'yı, ölmüş Bir Kadının
Evrak-ı Metrukesi'ni yine de severek okudum.
Teşvikiye'deki evde, küçük odama bir kitap-
lık yaptırıldı. Kitaplarımı abece sırasıyla diziyor-
dum. Romanları, öykü kitaplarını ayırıyor, biri-
cik kitaplığımı yeniden düzenliyordum. Şimdi-
ki büyük kitaplığım karmakarışık. 'Ara da bul
kitaplığı' diyorum ona...
Bazan günlerce, hiç sıkılmadan, okuduğum
romanların özetini çıkarırdım. Bir 'roman özet-
leri' defterim vardı. Böyle böyle yazmayı öğ-
reniyordum galiba.
"Semih Lûtfi'nin Ucuz Romanları" serisin-
den yayımlanmış bir iki Aka Gündüz romanı.
Hangileriydi? Biri, Çapraz Delikanlı olmalı. Bir
Şoförün Gizli Defteri, Inkılap Yayınları'nın ba-
sımıdır.
Fakat o günlerde, Çağlayan Yayınları'nın es-
ki kitaplarını sokaktezgâhlarında bulacak, Aka
Gündüz'ün Bir Kızın Masalı'nı da oralardan
edinecektim.
Bir Kızın Masalı bende gerçekten masal hül-
yası bırakmıştır. Yalnızca bir kez okumama kar-
şın. Yitirdim o kitabı. Bir daha da hiçbir eski ki-
tap satıcısında bulamadım. özlemim var!
Yine Semih Lûtfi basımı Afrodit Buhurdanın-
da Bir Kadın, o güne kadar okuduğum roman-
lardan çok farklıydı. Reşat Enis'in eseri, za-
man içinde öğrenecektim, Türkan Şoray'ı,
Selçuk Baran'ı, Ahmet Oktay'ı da çok etki-
lemiş.
Cinnet dolu bir melodrama oturtulmuş, na-
türalist ve alabildiğine acı fabrika hayatı sah-
neleriyle yüklü Afrodit Buhurdanında Bir Kadın
edebiyat tarihlerimizin cimrice, hatta nankör-
ce yaklaştığı romanlar arasındadır.
Öneriler:
KitapA'üzün Romanı, Nicole Avril, Sema Rifat'ın
çevirisi, Doğan Kitap, 2005. (Yüzün tarihinde
heyecanlı bir gezinti.)
Hunter S. Thompson intihar etti
• LOS ANGELES (AFP) - 'Las Vegas'ta
Korku ve Nefret' adlı kitabın yazaıı ve
gazeteci Hunter S. Thompson intihar elti.
67 yaşındaki Thompson'ın kayak
merkezi Aspen'in dışındaki evinde ölü
bulunduğu bildirildi. Oğlu Juan
Thompson'ın, babasmın cesedini
bulduğu, olay sırasında kansı
Anita'nın evde olmadığı belirtildi.
Thompson'ın I972'de yazdığı çok satan
'Las Vegas'ta Korku ve Nefret' adlı kitabı,
Terry Gülıam'ın yönetmenliğinde
beyazperdeye de uyarlanmıştı.
20. yüzyılın ve Amerikan tarihinin en
yüksek hayal gücüne sahip yazarlanndan
bırı olarak nitelendırılen ve çeşitli
kitaplara imza atan Thompson, yazarın
kendisini hikâyenin esaslı bir unsuru
haline getirdiği kurgusal gazeteciliğin
öncülerındendı.
BUGÜN
• İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde
saat 19.00'da 'Piyano Resitali', Gökhan
VaroL, Sarper Kaynak. (0 212 293 98 48)
M CEMAL REŞlT REY KONSER
SALONU'nda saat 20.00'de 'Çıplak
Hamlet' Dans Tiyatrosu. (O 212 232 98 30)
M ATATÜRK KITAPLlGI'nda saat
18.00'de 'Mantık Atölycsi',
düzenleyen:Dücane Cündioğlu..
(0 212 249 38 19)